Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r CUMHURtYET/8 HABERLER 3 TEMMUZ 1985 EGE'DEN AKDENİZ'E TIKİZM \OTLARI / Hikmet Çetinkaya Anadolu uygarlığı, Yunanlı turizmcilere yarıyor lci, bu "korsan yatlar", bugün için, yat turizminden en büyük payı ahyorlar. Bakın, bu konuda neler diyor, Doğan Tugay: "Çoğu yabancı yatçı, şirketlerle suni anlaşmalar yapıyorlar. Bunlar 60 yatagı tamamlayıp bir organizasyon koruyorlar. Kendi potansiyellerini Türkiye'ye getirmeleri diye bir olay yok. Üstelik bir katkılan da yok. Ancak yine de biz, bir geçiş döneminde olduğumuz için. bazı yat standartlanna sahip degiliz. Bizde imaJatı olmayan bu tip yatlann potansivellerinden yaraıianmak, çıkanmız geregidir. Çünkü bu yatlar, Turizm Bakanlığı'na bazı taahhütlerde bulunuyorlar. İlk etapta, ozellikle büyük yatlan tasvip ediyoruz. Çünkü bunlar bizim elimizde standardı olmayan yatlardır. Ancak bu arada, yasa) zorunluiuklannı yerine getirmeyen korsan yatlar var. Denetimsizlik nedeoiyle, yabancı bayraklı ve ticari olarak faaliyet gösteren bu yatlara enge) olunanuyor. Bu arada, yasalara uyan yabancı yatlan ssnki cezalandınyonız. Yerli ve yabancı yatlann, korsan yatçılara karşı korunması gerekmektedir. Bu nedenle de Türkiye'ye giren her tüıiü yabancı ticari yattan, bizden çalışma izni almamıssa. metre başına 150 dolardan başlamak uzere, turizm fonuna kalkı iicreti alınmalıdır." ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI Taşlama ustası Mustafa Eşref, bir dörtlüğünde gerıciliği taşlar, şöyle der: "Yeşil bürümcük gitmiş, ipek türban takınmış /Aman ne modem olmuş bak şu kızın kellesi / YÖK'ten icazet çıktı tesettur meşrulaştı /Türban değil mübarek Kemalizm'in hullesi"C) Şinasi Nahit Berker'in bW"Dolmuş"uöa, geçenlerde Günes^ in taşra baskılarında çıktı. "Torun Sözü" başlıklı fıkrasında Şinasi Nahit şöyle diyordu: "Bana, hangi adamı hangi makama tayin ettiğini söyle, s&nin Atatürtçü olup olmadığını söyleyeyim." Oldukça büyük illerden birinin valisi, işine başlarken "besmele" mi çekiyormuş? Şuraya, buraya yazılmış bir şey çıkmamış mı? Bir vali de, ilçeye gelir gelmez kaymakama: Kaymakam bey, burada cami nerede? diye sormuş. Kimsenin dinsel inançlarına karışılmaz; ancak kamu görevlileri, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin memurları olduklarını, din sömürüsü izlenimi uyandıracak her çeşit davranıştan kaçınma zorunda olduklarını bilmeliler... İçişleri Bakanlığı kulislerinde, son atanan valilerin eğilimleri üzerinde durulmakta. Kimi saptamalarda, günahı söyleyenin boynuna, Korkut Özal'ın etkisinin olduğu ileri sürülmekte. Ancak, yine scylendiğine göre, başka eğilimde olanlar da yok değilmiş. İçişleri Bakanı Yıldınm Aktürk, bir noktada seçmelere egemen olmuş. İçişleri Bakanının ise, pek tutucu olmadığı biliniyor. • • • Polis Yasası'nm Mecliste tartışıldığı günlerde dinlemiştim kimi ilginç öyküleri. Mektupların her zaman açılageldiği söylenirdi. Vaktiyle, çeşitli güvenlik görevlerinde bulunmuş bir kişi anlattı. Talat Aydemir'in ihtilal girişiminde bulunduğu sıralar; bir görevli, gelen mektupları açıp okurken, Talat'ın girişimde bulunacağına ilişkin bir belgeyle karşılaşır. Bunu üstüne götürur. Açılan mektuptan, Başbakan olan İnönü, haberdar edilir. İnönü, mektubu ister, okur: Bu mektubu açıp belgeyi bulanı görmek istiyorvm, getirin... der. Memur gider. İnönü, hafifçe gülümseyerek azarlar: Bir daha böyle şey yapmayın! der. Inönü'ye haksızlık etmeyeyim ya, memuru cezalandırmaz da. Nazım, yurt dışına kaçtıktan sonra, oradan eşine yolladığı mektuplar açılır, okunur. Mektubun nasıl açıldığını sordum, şöyleymiş: Zarfın zamklı bölümü, suya batırılmış pamuk sürülünce kabarır, kalkarmış. Okunduktan sonra da yine kapatılırmış. Nazım'ın eşi Münevver Hanım, mektubun açılıp okunduğunu anlarmış. Ne de olsa, zamklı bolümün açıldiğı kabartıdan belli olurmuş. O, ilgililere mektubu göndenr,'Waz/m'dan mektup geldi, İçinde bir şey olup olmadığını belki merak edersiniz" dermiş. Daha önce mektubu açıp okumuş olanlar ise, birbirlerine bakarlarmış... Neyse, telefon dinlenmesi, mektup açılması yasadan çık#» rıldı. Artık, mektupların açılacağına ilişkin bir tenlike kalmac • • • Turgut Bey, "İcraatın içinden" programına çıkarken eline kalem alıp çıkıyor ya, izleyen Kilisli kadınlar: Nereden biliyorlar zamları sayacağını? Elindeki kalemden! Kalemle çıktığında, kesinlikle zamlar geliyormuş... • • • HP Kurultayı ile yayımlanan bildiri tartışılıyor, Ankara kulislerinde. Hinthorozu Erdal Bey'le konuşuyordum: Nasıl değerlendiriyorsunuz? diye sordum: Normal, olumlu karar aldılar. Parti içi demokraside önemli, bir liderin gidip öbürünün gelmesi... Siz iyimsersiniz o zaman? Tabii, tabii... Birleşme konusu ne olacak? Bakalım, konuşunca anlayacağız. Biz daha önce, küçük kurultayımızda bunları söyledik. HP kurultay bildirisinde belirtilenler, bizim küçük kurultay bildirgemizde var. Tabii, büyük kurultay olunca, daha fiyakalı oluyor. Erdal Bey, HP'nin tüm sosyal demokrat ya da, demokratik sol partilerle diyaloga geçeceği yolundaki karan ile ilgili olarak da, şunları söyledi: Biz de yalnız HP ile birieşelim demiyorduk, bütün sosyaJ demokratlarla birleşmeliyiz, diyorduk... Aydın Güven Gürkan'ın, 27 Haziran 1985 günlü Cumhuriyet: te çıkan Füsun Özbilgen'le konuşmasını anımsatmadım Erdal Bey'e. Gürkan orada, "DSP ile birleşmek daha kolay" diyordu. Kimileri, bunu "erken verilmiş bir demeç" olarak niteledi. Kimi de, "Hinthorozu'nun işi zor" dedi. Bekleyip görelim bakalım, ikili görüşmeler ne getirecek? (*) Dörtlükte geçen Osmanlıca bazı sözcüklerin karşılıkları şöyle: "İcazet : izin, "tesettur : örtünme, "meşru : yasaya uygu r "hulle": cennet elbisesi, incir yaprağı (burada) üç kez boşa mış bir kadının tekrar alınabilmesı için başkasına bir günlük nikâh edilmesi. açıkgözler, Kaz Dağı 'ndan kestikleri ağaç parçacıklarını Troya atı diye saîıyorlar. Yabancı açıkgözler ise Ege adalanndan yatlarla sahillerimize turist taşıyorlar. Gemilerle günübirlik Çanakkale'ye, Kuşadası'na gelen turisîler E/es'i, Bergama'yı gezdikten sonra hiç para harcamadan geriye dönüyorlar. Bu gezilerde arslan payı Yunanlı turizmcilerin oluyor. Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, binlerce yıllık tarihi ve onun kültürünü beraberinde getiriyor. Başta belirttiğimiz gibi, doğanın ölmezliği, tarihin izleriyle birleşiyor. Felsefenin tomurcuk verdiği Ege, tarihin derinliklerinde ilkçağ insanının o akıi almaz savaşımını, sosyal ve ekonomik olgusunu bir zaman dilimi içinde günümüze aktanr. Masallarda Deniz Tannsı Poseidon'un, toprağı iki parçaya ayırarak Çanakkale Boğazı'ru ortaya çtkardığı yazılırdı. Çanakkale deyince akla elbet Troya gelir. tlkçağa imzasını atan Troya, ülkemizde turizm olayına acaba neden öyie etkinlik kazandırmıyor? Biz turizmi mitolojiyle ve tarihle bezendirmiyoruz. Bu nedenle, binlerce yıllık tarih ve Anadolu uygarlığının mirasından yararlanamıyoruz. Çanakkale'ye günübirlik gelen yabancı bayrakh Yunan gemileri, ne yazık ki, bizim bu zengin mirasımıza sahip çıkıyorlar. Troya'dan taa Bergama'ya kadar geliyorlar. Yunan turizm acentelerinin propagandası şöyle: Troya kalıntılannı ve Bergama'yı da göreceksiniz. Turistler, Yunanistan'a tatile geldiklerinde, Türkiye'yi de görme olanağını buluyorlar. Ama, Yunan gemileri ve yanlannda turizm şirketi tarafından verilmiş kumanyalanyla gelip birkaç saat Türkiye'de kaldıktan sonra, tekrar geriye dönüyorlar. Hem de bir kuruş döviz bırakmadan. Troya, tarihin ve doğanın en güzel resmini verir. Ama gelin görün ki, bakımsızlık ve ilgisizlik alıp yürümüş. Troya'nın girişinde birtakım adamiar türemiş. Menner taşlann üzerine ağaç parçalarını dizmişler. Geleni geçeni çevirip bağınyorlar: Madarn, matmazel Troya aü threc dolar... Ihree dolar... Schliemann, Bariamos Hazinesi'ni Berlin'e götürdü. Tıplu Zeus TapınağYrun Berlin'e kaçınlması gibi. Herhalde bazı açıkgözlere de yıllar sonra, ağaç parçalannı Troya atı diye satmak düşüyor. YABANCI AÇIKGÖZLER Bizim açıkgözler, Kaz DağYndan kestikleri ağaç parçacıklannı, Troya atı diye satıyorlar; yabancı açıkgözler ise Ege adalanndan yatlarla sahillerimize turist taşıyorlar. Gemilerle günübirlik Çanakkale'ye, Kuşadası'na gelen turistler Troya'yı, Efes'i ve Bergama'yı gezdikten sonra aynı gün geriye dönüyorlar. Bunda aslan payını, Yunanlı turizmciler yiyor. Bizlere ise az önce örneğini verdiğimiz Troya atı benzeri ufak tefek açıkgözlülükler kalıyor. Şöyle gerilere döndüğümüzde, tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avnıpa'ya bakarsak, Amerikah zenginlerin buraiara yatınm yaptıklannı görürüz. Bu Amerikalı zenginler, önce Akdeniz'i dolaştılar yatlanyla. 1970'li yıllarda Doğu Akdeniz'i görmek istediler. Işte o yıllar, Ege adalarında yat turizmi gelişmeye başladı. 1975'li yıllarda ise, Yunanistan yat turizminden büyük girdi sağladı. Ardından ise, mürettebatsız yat olayı çıktı. Yunanlılar bunu bir yasa ile engellediler. Yat turizmi bizde ise 1980'li Bekle, Gör. YA TÇILIĞIN GELECEĞİ Yabancı yat firmaları, yatçılıkta Turkiye'nin geleceğini parlak görüyorlar ve daha çok yat bannaklannın yapılmasmı istiyorlar. Yerliyatçılar ise bürokrasiden yakımyorlar. (Fotoğraf: KADİR CAS) gili malzemenin gümriiksiiz ithal kânnı alıyor, yalnızca servis iicyıllarda gündeme geldi. Kimileri kendileri için, kimileri de tu edilmesi mümkiin oluyor. An retleri için döviz odüyor. Bu aracak yine bürokratik engeller ve da, yabancı yatlara. bizim sularrizm için bu ise giriştiler. 1985 yıkimsenin konu>la ilgili yeterli da çalışma izni verildi. Ancak bnda bir yatın ahsap kısmı 2025 milyon liraya çıkıyor, iç ve dış bilgisi olmaması sonınu çıkıyor Tnrk yatçüar, bir de KDV ödekarşımıza. Bizim başımıza geldi. mek zonında kaldılar. Yabancıdonatımı ile bu sayı 5070 milMakara almak için Turizm Ba lar ise vergi muafiyetine sahip. yona ulaşıyor. Belki bu sayıyı kanlığı'na başvurduk. Prosedü Madem onlar Türkiye'de çalışazımsayacak olanlar olabilir dirii bilmedikleri için bizi dış tica ma izni aldüar, onlann da aynı ye belirtmek istiyonım: 500 milIngiltere'nin en büyük yatçırete yolladılar. Sonuçta gümriik şekilde bu vergiyi ödemeleri geyona çıkan yatlar da var günüsiiz ithal edemedik. Bir başka so rek. Bu vergi Tiirk yatlannın hk fırması, Yacht Cruising Asmüzde. run yabancı bir yat furmasının ya yüzde 10 aleyhine çalışryor. Ya sociation (YCA)'nın Genel MüBodrumlu yat ustası Erol da seyahat acentesinin temsilci bancı yatların Türkiye'de para dürü Erich Richardson, AkdeAgan "Bir yatın aaşap kısmını si olabiimektir. Ancak bakanlık, kazanması, tanıtım açısından niz'deki yat turlannın son iki yükaça yapıyorsunuz?" sorusuna bazı Tiirk firraalarının yat işlei büyük avantaj. Ancak Türkiye, dır Türkiye'ye kaydığını söylüyanıt vermek istemiyor. Korkuyor. YCA'nın 143 yatından me izni olmamasına karşın, yasu, vergi denetimcileri. En bü bancı bir firmanın temsilciliğini iyice popüler duruma geldikten 48'inin Türkiye'de, geriye kalansonra Yunanistan'da olduğu giyük sorunlarının ise kredi ve kekabul ediyor. Bu \asalara aykı bi, çalışmasına mani olmak la ların ise Yunanistan ile Yugosreste olduğunu vurguluyor. lavya'da kışladığım açıklayan n bir tutum. Bunun tek faydazım. İstedikleri gibi at koştur Erich Richardson, "Turkiye'nin YATÇILAR VE BÜROKRASt sı. turizm konusunda >asalara malanna izin verilmemelidir. yatçdıkta geleceğini pariak göriiyat kelimesinin girmesi." Yatçıhk acenteleri özellikle Şimdi bu yatlar sadece Türkiye' yorum. Birbirinden guzel koylabürokrasiden yakınıyorlar. DuBeş yıl vadeli, yüzde 25 faizli de ve Yugoslavva'da çalışabili nnıza yat barınaklan yapmalıru Turizm Yatçıhk Acentesı Yöyatçıhk kredisinin alımında bü yorlar." sınız" diyor. neticisi Demir Duru, bu konudarokratik engellere takılındığını Yat turizmciliğınden 1984 yıki yakınmaiarını şöyle dile getisöyleyen Demir Duru, sorunla KORSAN YATÇILAR lında, 500 bin dolar kazanıldı. riyor: n şöyle aktardı bize: Yeşil Maımaris Seyahat Acen, Istatistiklere göre, 1984yıhnda "Yat işletmesine dahil olma1480 yatak kapasiteli 220 yaban "Yabancı yatlardan çok az tesi Yöneticisi Doğan Tugay ise nın elle tululur bir avantajı yok. döviz giriyor ülkemize. Çünkii "korsan yatlar" için onlem alın cı bandıralı tekne Türk kıyılarınKredi alabiliyorsunuz ve yatla üonlar yabancı yat olarak getiyor, masını istiyor. Ege adalarında da yasal olarak dolaştı. Hıh, diyorlarmış, şimdi zamları sayacak! HABERLERİN DEVAMI Özdağlar ağır suçladı (Baftarafi 1. Sayfada) diye birkaç kez tekrarlaması karşısında şiddetle "siz boyle dedikten sonra hiçbir şeyin kıymeti yok. Cehennemin dibioe inanın; lanet olsun" dediğini söyledi. Başbakanın komisyonda verdiği ifadede kendisinin itiraf ettiği yolundaki sözlerine de kesinlikle karşı çıktığmı kaydeden Özdağlar, olayın kendisinin istifa ettirümesi için tertiplendiğini bildirdi. özdağlar şöyle devam etti: "Basbakan'm beni, MengenedogJu için uyardığını anımsamıyornnt. Tertip ynpanlar düzrnece bir bantla Başbakana gelecekkr ben istifa ettirilemeyecegim. Komisyonda bir şey çıkmadıgı belirtüip beni tehdit ederierken, Başbakanın ifadesi ile buzurnnuza eeUyorum. Son AN AP Kongresı'ndeki tepkiler ve Adnan Kabveci'nin kurtanlması yöniinde Başbakan, olayı bu sonuca •ardınyor." SORULAR YANITLAR özdağlar'ın bu açıklamalanndan sonra Başkan Ozmert, çeşitli sorular yöneltti. Sorular ve yanıtlar şöyle: ÖZMERT Başbakan sizi olayın vukuundan 10 gün önce ikaz ettigini söylöyor. ÖZDAĞLAR Hayır etmedi. Söz konusu değil. ÖZMERT Petrolle Uiskiniz nedirî ÖZDAĞLAR (Petrol konusunda komisyonda verdiği ifadeyi uzun uzun anlattı). Ben bakan olduktan 7 ay sonra taşımacılık konusunu öğrendim. Gemimiz Körfez'de vurulduktan sonra.. Devlet Bakanlığı bir özel kalem, iki sekreter, üç müşavirlikten oluşur. Devlet Bakanlığı budur. Bu kadroyla bu kadar çok kunıluşu yönetmek yönetim sayılıyorsa, öyle ölçülmesi gerekir. O sıralarda petrolün taşınması gerekiyordu. Döviz dunımu iyi defildi. Merkez Bankası yöneticisi îbrahim Kurt'a telefon ederek memleketm yüksek menfaatleri açısından gerekeni yapın dedim. Banka, transfer yapamadığı için gemi alamadık. Yabancı firma anlaşmayı feshetti. Petrol Ofisi Genel Müdürü'nün bu konuda Komisyon'da verdiği ifadesi çarpıktır. ÖZMERT Eylülde odanuda bir göriişme yapılmış. Hatırlıyor musunuz? Dördüncü görtifme oluyor... ÖZDAĞLAR Ne görüştüğümüzü hatırlamıyorum. DİTAŞ'tan yakınıyordu. OZMERT Sizin tabancalannız varmış. Üç tane. ÖZDAĞLAR Evet. TAKSAN Genel Müdürü iken bir tane vardı. Ikincisini milletvekiü olunca aldım, bir de Mayıs 1984'te, Başbakan merakımı büdiği için yurt dışından dönerken bir Smith Wesson hediye getirdi. Ruhsatı o tarihlerde alındı. ÖZMERT Tabancanızı çevrenize gösterir miydiniz? ÖZDAĞLAR özel dostlanma gösterirdim. Ama Mengenecioğlu'na göstermem mümkün degil. ÖZMERT 4, H ve 14 Ekim 1984'te (telefon numaralan vererek) bu namaralaıia görüştünüz mü? BunJan sekreterinizin ajandasından aldık. ÖZDACLAR Numaralan kesinlikle hatırlamıyorum. Olabilir. ÖZMERT Şoförünüzün oUAe uğraması binız garip geldi bana... ÖZDAĞLAR Benim taiimatım değil. Böyle bir emir vermedim şoföre... ÖZMERT Şoför nasıl cesaret eder siz emir vermeden güzergfltata degişikMk yapmaya? Babanız ve kayınbiraderiniz arabada... ÖZDAĞLAR Benden araba istemesi garip gelmişti. ÖZMERT Size arabayla gelmesi lazım. Niçin araba istiyor ve siz gönderiyorsunuz, nasıl cesaret bu? ÖZDAĞLAR Turkiye'nin en büyük işadamlanndan biri. Birtakım kişüerle samimiyetini biliyoruz. Ben, herkese araba da gönderirim. Bu zat belli bir senar>'onun içine girmiş. Babam vç kayınbiraderim olmadığı takdirde şoförle aldınşıiıı kullanacaktı. ÖZMERT Babanızla kayınbiraderinizin arabadaki oturuş şekli garip, babanız arkaya digeri öne otunıyor, bu otunna nonnal değü. ÖZDAĞLAR Babam 15 senedir arabaya oturmasıru öğrenemedi. Babama ve kayınbiraderime taksiye nasıl binilir öğretemedim. Bizim memlekette öne oturmak makbuldür. ÖZMERT Makbulse babanızm öne orurması gerekirdi. 'Arabaya oturmasını bilmiyor' demek biraz bühtan olraaz mı? Yogun işleriniz arastnda babanız ve kayınbiraderinizin bakanlıkta işi ne? Benim kanm ayagını bir kez basmanuştır buraya. ÖZDAĞLAR Onlar bakanlığıma ikiüç defa gelmişlerdk Benim bakan olmam, onlar için bir gurur olayıdır. Biz taşradan geldik. Taşra saflığı içinde bakan olmuşsunuz. Sizin Anayasa Mahkemesi Başkanhğına gelişiniz gibi kademe kademe değÛ Babam tesadüfen Ankaradaydı. Kaymbiraderimi ben çağırdım. Babam ve kayınbiraderim varsa niye resmi şoförü içine katayım? ÖZMERT Komplodan söz ettiniz. Komplo yapılacaksa, emir yetkisi olma>an bakan yerine DtTAŞ'ın yönetimine yapılmaz mı? ÖZDAĞLAR Benim şahsi kanım, basit bir olayla benden kurtulacaklardı. Benim odamdan mutlu çıkmıyorlardı. ÖZMERT TAKSAN'dan nicin aynlduuz? ÖZDAĞLAR Iş için Avrupa'y'a gitmiştim. Oradan ABDye kendiliğinden geçtim. tş ile ilgili bir rapor hazırlamıştım. Genel Müdür onayladı. Ancak izinsiz gittim diye 100 bin lira para cezasına çarptınldım ve ödedim. ÖZMERT Odanızdaki dolaptan canta içinde bir milyon Ura çıktı. Siz de hayret edip, bir Telefon dînleyen PTPciye komplo mo sekliııde tepki gösterdiniz. ÖZDAĞLAR Ağustosta sünnet yapmıştım. Bir milyon iki yüz bin liraya çıkmıştı. Evdeki hesapla ilgili olarak bir milyonu bankaya yatırmak için yanıma almıştım. tşlerimin çokluğundan yatıramadım ve onu unutmuÖZMERT tnsan parasının nerede olduğunu bilmez mi? ÖZDAĞLAR Bankaya yatıracaktım, olmadı. ÖZMERT Sünnet dügünü 30 ağustosta dediniz. Paranın üzerinde 29 ağustos damgaa var, bn nasıl oluyor? ÖZDAĞLAR Sunnetten önce bankadan çektim. Ayrıca Rafet'ten, Volkan'dan borç aldım. Sünneti bunlarla >"apanm dedim. Ama sonunda para arttı. ÖZMERT Gayet mütevazı yaşıyorsunuz. Bir çocuğunuza 3 milyon liraya snnnet yapıyorsunuz ve çocuklanmzı Atpazan'ndan giydirdiginizi söylüyorsunoz. ÖZDAĞLAR Bir tek oğlum var ve siyasi bir şey olarak düşündüm sünneti. ÖZMERT Siyasi bir gösteri galiba. Al|ah bağışlasın. Adnan Kahveci iie nasl tanısırsuıız? ÖZDAĞLAR Yıldınm Aktürk vasıtasıyla 1977'de tanıştım. Bakan olduktan sonra ise beni tebrik etmeyen tek arkadaşundır. ÖZMERT Banttaki sesler size mi aittir? ÖZDAĞLAR Bu konuda komisyonda verdiğim ifadelere aynen katıhyorum. özdağlar, bir başka soru üzerine de, Başbakan özal'ın kendisine özel bir husumeti ve olumsuz bir hissiyatının olmaması gerektiğini ifade ederek, "Benim kanaatim, olaylann onu böyle bir lercih yapmaya ittigi yönündedir" dedi. 3 SAAT SÜRDÜ özdağlar'ın yaklaşık üç saat süren sorgusundan sonra Başsavcı Firuz Çilingiroglu, baba Ali Özdağlar ile kayınbirader Mehmet Kaymak haklannda açılan davaların da bu davalarla birleştirilmesine karar verilmesini istedi. Özdağlar'ın avukatlan da bu isteme katıldılar. Çilingiroglu, baba ve kayınbirader ile ilgili davalann birleştirilmesi durumunda bu kişilerin savunma için çağrılmalanna, özdağlar'ın ehliyet örneğinin trafıkten istenmesine, Özdağların yurt dışına pkışımn yasaklanması için İçişleri Bakanlığı'na yan yazılmasına, Adnan Kahveci hakkında ne gibi işlem yapıldığının Başbakanhğa sorulmasına ve DİTAŞ Genel Mudiirü'nün Komisyon'daki ifadesinin mahkemeye sevkine karar verihnesini istedi. ÖZAL'IN TAMKLlCl tSTENDİ Başsavcı Çilingiroglu aynca, aralannda Başbakan özal, Uğur Mengenecioğlu ve Adnan Kahveci'nin de bulunduğu 25 kişinin dinlenmesini istedi. Başsavcı'nın tanık olarak dinlenmesini istediği kişiler şunlar: Uğur Mengenecioğlu, Adnan Kahveci, Turgut Özal, Aytekin Ozan, Enver Toprak, Aydın Şahinoglu. thsan Beşiktepe, Ziya Ercan, Dogan Çeçen, Nurban Tekitfel, Banş Görür, Mehmet Gültekin, Yaşar Güngör, Gülten Atik, Mehmet Duru, Erdogan Demirel, Hüseyin Ali Özkan, Tahsin Nuri Durlu, Turgay Beltan, Vfüfit Nayır, Yaiçın Eraydın, Burhan Ergün, Cengizhan Bayar, Haluk Bayülken, Oltan Karabağ. özdağlar'ın avukatlan, Komisyon'da haklannda takipsizlik karan verilenlerin ifadelerinin de mahkemeye getirilmesini ve Mengenecioğlu hakkındaki takipsizlik kararının kaldınlmasım istediler. Mahkeme, gerek avukatlann, gerekse Başsavcı'nın istemlerini karara bağlamak üzere duruşmaya saat 16.00'ya kadar ara verdi. DAVALAR BtRLEŞTİRİLDt Anayasa Mahkemesi, saat 16.30'da yeniden toplandı. Başkan Semih Özmert, ara karan okudu. Karar uyannca, Özdağlar'ın babası ile kayınbiraderi haklannda Ankara 4 No'lu Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılmış bulunan davalar birleştirilecek. Ali özdağlar ile Mehmet Kaymak'ın sorguları yapılmak üzere adlarına çağrı cıkanlacak. Mahkemenin ara karan şöyle: • Ali Özdağlar ile Mehmet Kaymak'ın nüfus ve sabıka kayıtlannın getirtilmesine, • Ismail Özdağlar'ın, ehliyet örneğinin trafikten istenmesine, • Adnan Kahveci hakkında soruşturma komisyonunun yaptığı suç duyurusu ile ilgili olarak ne işlem yapıldığının Başbakanlık'tan sorulmasına, • Tanıkiarla, dosyada ifadeleri bulunan tanıklann dinlenmesine, • Dinlenmenin gnıp grup yapılmasına ve gruplandınlmasına başkanın karar vermesine, • İsmail Özdağlar'ın yurt dıŞina çıkışının yasaklanması için ilgili mercilere yazı yazıhnasına, • DİTAŞ Genel Müdiiriügü üe Başbakaniığın ve Başbakanük Teftiş Kurulu'nun, Eübank Genel Müdürluğü'nün, konuya Uişkin yazıları ve Yüksek Denetleme Kurulu'nun 1984 yılına ilişkin olarak hazırladığı özel incelerae raporunun mahkemeye gönderilmesinin istenilmesine, • TBMM Soruşturma Komisyonu'nca dinlenmiş tamklar, Turgay Beltan, Hakan Yolsal, Erdoğan tşçener. Ayyıidız Tuna, Nezihi Berkam, Orhan Gürel, DUek Kanar, M. Yalçın Eraydın, Nuri Cerrahoğlu'na ait ifade tutanaklannın TBMM Başkanlığı'ndan istenmesine, • TBMM Soruşturma Komisyonu'ndaki ses bandının. bilirkişi inceleme tutanaklannın istenilmesine, • TBMM Soruşturma Komisyonu'nda oluştunılan alt komisyonun keşif tutanaklannın istenilmesine, duruşmanın 12 ağustos saat 09.30'a bırakılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. (Baştarafı 1. Sayfada) aynı davada taniK olarak dinlenen Dyas Temizer, yalancı tamklıktan 3 ay hapis cezası aldı. Yenimahalle Postanesi'nde "raportör" olarak çalışan Cuma Dönmez, görevli olduğu raportitör odasından telefon dınlemeye başladı. Bu arada kendisini MİT görevlisi olarak tanıtıyordu. Cuma Dönmez, bu dinlemelerden birinde Avukat Ismet Erdemoğlu ve bir müvekkili arasındaki konuşmayı dinlerken, konuşmaya karıştı ve Erdemoğlu'na hakaret etti. Olay savcılığa yansıyınca, PTT Genel Müdurlüğü de konuyla ilgili olarak soruşturma açtı. Cuma Dönmez, konuyla ilgili incelemeler yapan PTT müfettişlerine, kendisinin MİT görevlisi olduğunu söyleyerek, "Bana bir şey yapamazsınız" dedi. Yapılan incelemeler sonucunda Cuma dönmez'in MİT ile bir ilgisi olmadığı anlaşıldı. Avukat Ismet Erdemoğlu ve PTT Genel Müdurlüğü, Cuma Dönmez hakkında izinsiz telefon dinlemek ve hakaret etmek suçlanndan dava açtı. Yargılama sırasında tanık olarak dinlenen ve Yenimahalle Postanesi'nde raportör yardımcısı olarak çalışan llyas Temizer, savcılıkta verdiği ifadede düıleme olayını kabul etmesine karşın mahkemede olayı inkâr etti. Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda Cuma Dönmez suçlu bulundu. Suçuna uyan TCK'nın 200/ ilk maddesi uyarınca 3 ay hapis cezasına çarptırıidj. Hakkında açılan hakaret davasında da suçlu bulunan Dönmez, bu suçtan da 20 gün hapis cezasına hüküm giydi. Ayrıca 3 bin lira para cezası aldı. Tanık olarak dinlenen llyas Temizer de yalancı tanıklıktan 3 ay hapis cezası aldı. Bulffaristan'ı k ı n a y a n (Baştarafı l. Sayfada) lanan ve Sofya hükümetinin Bulgarisıan'da yaşayan Turklere uyguladığı özümleme politikasıru kınayan rapor kabul edüdi Bulgar hükümetini Helsinki Nihai Belgesi'nde yer alan Insan Hakları Anlaşmasfna çağıran karar tasansına eklenen bir maddeyie de Avrupa Konseyi üyesi ülke hükümetlerinin Sofya'da bulunan diplomatlannın Türklerin yaşadığı bölgelere gkmesi önerildi. Öte yandan, Hamburg'daki assamble toplantısımn dünkü "Başkanlık Bürosu" oturumunda Türkiye konusu beklenmedik bir şekilde gündeme geldi. Danimarkalı sosyalist milletvekili Budtz, TBMM tarafından kabul edilen Polis Yasası'nın antidemokratik bir içerik taşıdığını öne sürdü. Bunun, sıkıyönetimsiz sıkıyönetim anlarnj taşıdığını savundu. 1986'da Türkiye'de yapıhnası öngörülen Avrupa Konseyi toplantısımn iptal edilmesini istedi. Bu arada, MDP Bitlis milletvekili Kâmran tnan ile Budtz arasında bir söz düellosunun da geçtiği gözlendi. Biri bitiyor, digeri başhyor Haber Merkezi Yıllardır "na patladı", "ha patiayacak" diye beklediğimiz turizmimiz, sürpriz bir patlama yaparak yataksızlıktan sokaklara dökülürken, yıırdun çeşitli yörelerinde düzenlenen "turizm ve kültiir" festivalleri de birbirini izlemeye başladı. Farkh yerel yönetimlerin eünde olduğu için eğlencenin yanı sıra politik gövde gösterilerine de sahne olan Marmaris ve Bodrum festivallerinin yankıları hâlâ sürerken, Akşehir'de, Çeşme'de, Iskenderun'da, Van'da, Samsun'da ve Sultanahmet Meyda FESTIVALLER ULKESI OLUYORUZ Başbakan Turgut Özal'ın kızı Zeynep Özal, Bodrum Festivali'nden sonra Nasreddin Hoca Festivali'nin de fahri başkanhğına getirildi. nı'nda düzenlenen şenlik, festival ve fuarlar da sıcak yaz günlerine renk katmaya başladı. AKŞEHİR'DE Ulusal olarak 26.sı uluslararası boyutlarda ise 12.si yapılacak olan Nasreddin Hoca Festivali de 5 temmuz günü başlayıp 5 gün devam edecek. Festivalle ilgili tüm hazırhklar yapıhrken, Bodrum Festivali'nde olduğu gibi Nasreddin Hoca Festivali'nin fahri başkanhğına da Turgut özal'ın kızı Zeynep Özal getirildi. SULTANAHMET'TE Eminönu Belediyesi'nce bu yıl başlatılan Sultanahmet Kültür ve Sanat Şenlikleri de önceki gün törenle başladı. Şenlik boyunca çeşitli sanatçılar konserler ve gösteriler yapacak. ÇEŞME'DE Çeşme'deki 3. Deniz Şenliği de dün başladı. Beş gün sürecek olan şenlikte çeşitli sosyal etkinliklerin yanı sıra "Bir Y'udum Sevgi" adlı filmin galası da yapılacak. SAMSUN'DA Bu yıl 23 yapılan Ulusal Samsun Fuarı önceki gün Devlet Bakanı Ahmet Karaevli tarafından açıldı. VAN'DA Bu yıl ilk olarak başlatılan Van Turizm, Kültür ve Sanat Festivali önceki gün Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen bir törenle başladı. Törende konuşan Van Valisi Özdemir Hanoğlu ve Kültür ve Turizm Müdürü Sevil Demirkan, "Festivalin Van'ın sesini yurt çapında duyuracagını, vörenin sos\al ve ekonomik gelişmesine katkıda bulunacağını" söyledıler. ARZU ULUSOY ile VOLKAN ŞENER 2.7.1985 Evlendiler. BeyoğluİSTANBUL TLRİZM SLN.AH tun 1 Her Cumartesi kesin hareket 8 gün.7gece 1983 model Murat 131 Şahin ve 1980 model Murat 131 satıhktır. Müracaat: 528 64 56 • Basın Kartımı ve TGS uyelık kartımı yitirdim. Hükumsüzdür. YAŞAR UZUNLAR İLAN BAKIRKÖY 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ Mahkememizm 984/1615 esas 985/464 sayılı kararla kuçuk AYHAN ERDEM'e B.Köy, Sosyal Meskenler C4 Blok 4 kapısı 5/10 sayılı yerde oturan ablası NARIN ERDEM \asi tayin edilmiştir. Ilan olunur. Basın: 8483 ir özel Otobüs Tam Pansivon OTEL EFEMTATÎLKÖ\Ü 43 0O0, ÖREN KESKtN GELİBOLU BONCUKOTEL 43lXX) Edremit MOTEL rCAVUSOCLU Beşıktaş 161IU74 Kadıkoy Rİ12J81 \