23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 1985 HABERLER CUMHURtYET/7 HP Genel Başkanı'nın Cumhuriyefe özel demeci HASAN UYSAL ANKARA HP'nin yeni Genel Başkanı Aydın Güven Giirkan, Cumhuriyet'e demokrasi konusundaki göruşlerini an'ntı. Gürkan, TBMM'deki ana muhalefet liderlerine aynlan odada, çalısmaya başiadığı ilk gttn çeşitli konulardaki sorulanmıa yanıtlarken, "HP'nin icazetii bir parti oldngunıı inkâr edflemez bir olgu oiarak kabul etttgiııi, ancak SODEP'in de icazete talip olmak için her şeyi yaptıgım" belirtti. Gürkan, demokrasi, insan hakları, anayasal, sendikal hakJar gibi konularda parlamento dışındaki parti ve güçlerle ışbırüği yapdmasının kaçırulmaz bir görev olduğunu söyledi. HP Genel Başkanı Gürkan'a sonılar ve yanıtlan şöyle: Siz doktrinlerle UgUİ yıllarca dcrs veren bir profesör ve sosyıl demoLrasiyi ozumlemiş oldağunu soyleyen bir kişi olarak HP'ye girme karannı verdiğiniz zaman partinin icazetli >a da muvazaaıh konnmnnu içinize nasıl sindirebilnıişüniz? GÜRKAN lcazet ve muvazaa... lcazet bir anlamda doğrudur. Bunu inkâr edemezsıniz. En azmdan veto olayı geçmiştir, seçime girmesine izin verilmiştir. Ama o tarihlerde özellikle SODEP yayıyordu bunu... Fakat kendisi de ıcazete talip olmak için her şeyi yapıyordu. 8590 yaşındaki bir insanı dahi Atatürk'ün yakımdır, veto etmezler diye kurucular arasına alarak, ıcazete talip oluyordu. Bu talepte bulunan insanların HP'ye icazetli demeleri bende, HP'yi koruma güdüsünü, yanı kendileri icaze'e talip oluyorlar, kendileri yalyor ben bu ıcazet sözünden etkilenmedım. Bunlar normal. Bir askeri darbeyi olmamış kabul edemezsiniz. önemli olan icazeti kabul edip etmemek değil, bunun etkilerini silebilmek, doğal olana dönebilmektir. Hiçbir izi ve tortusu kalmadan... 6 Kasım öncesi "Yok gölgesi var, izi var" demenın anlamı yok. Gürkan: Erken seçim kötülük Türk halkına bu koşullarda yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri erken seçim olur. TUrkiye'de serbest siyaset henüz hiç oturmadı. Ne partiler belirlendi, ne parti liderleri toplumla özdeşleşti, ne ideolojiler berraklaştı, ne de kadrolar oturdu. Bugün solda erken seçim seslerinin gelmesinin hiç anlamı yok. Erken seçimi zorlamamalıyız. HP eskisi gibi sürseydi, erken seçim koşulları önlenemez biçimde ve halkın çıkarlannın tersine olarak ister istemez gündeme gelecekti. Şayet muvazaa varsa, bunu bütün parti yapamaz. İçlerindeki iki üç kişi yapar. Parti içinde mekanizmalar çalışıyorsa, doğal süreç içinde ortadan kalkar. Onun için icazet lafına aldınş etmedim. Turkiye'de ne yazık ki biz siviller, askerleri asb görevleri içerisinde tutmayı beceremedik. lstesek de istemesek de yan poiitik veya poiitik bır güç oldu askerler. Ben bunun sorumluluğunu sivil kadrolarda görüyorum. Siviller, ellerindeki iktıdarı kullanamamış, ıktıdar boşluklan yaratmışlardır. Sonra "niye askerler geüyor" diye tepkinın anlamı yoktur. Asıl alacağımız ders, askerin gelmemesinı beklemek yerine, gelmeyı hiç kafasından bile geciremeyeceği bır ortamı yaratmaktır. Biz ise, hem askere yönetime el koyma olanağmı getiriyor, geldikten sonra önce "vay niye geldi" diyoruz, sonra da "vay niye izi kaldı" diye bağınyoruz. Tuhaf olan bunu yapan hep aynı ınsan oluyor. En fazla tepki gösterenler de sorumlu olduğu halde geçış döneminde en ufak doğallık dışı, olağan dışı şeyleri reddeden yine bunlar oluyor. Bu tanımlamanız DSP'nin simgesi Ecevit soyadını içeriyor mu? Bu anlam çıkıyor? GÜRKAN Hayır, öyle bir şey söylemedim. Zaten onu da düşünmedim. Genelde böyle bir sürü insan vardır. Herbirimiz bir miktar bunun içindeyiz. Onun için böyle olunca uzlaşmalann sağlanmasını da kritik dönemlerde olağan karşılamak gerekıyor. Sivil kadrolann digeıieri Ue uzlaşmasından ını soz ediyorsunuz? GÜRKAN Ben askerlerle siyasi kadrolar uzlaşsın demiyorum. Ama içinde yasadığumz olgular ortaya çıkmıssa, becerili isen, gücun yetiyorsa, yetkinsen böyle bir olguyu tümüyle ortadan kaldırmak gerekir. Ben diyorum ki, ulkeyi esenliğe götürecek, halkın dirlik duzenliğini sağlayacak uzlaşmalara körü körüne karşı çıkılmasın. Türkiye'de reddedilmeyecek bir poiitik güç oluşmuş iken bunu tanımamak basınızı kuma gommek demektır. Dıine kadar iktıdarlardı. Şimdi birdenbire "efendim asker" demek, ohnaz böyle bir şey. Kendi içimizde tutarsızlık olur. Muvazaayı da uzlaşmanın abartıh tanımı diye düşündüm. Uzlaşmalan doğal dönem için asla kabul etmem. Asker elbette ki, poiitik bir güç değildir, asli görevi belh'dir. Onun için poiitik güç olmasını gerektirmeyecek koşullar yaratılmalıdır, ama bır kere olmuş, Ulkeyi esenliğe göturmek, gerçek demokrasiyi sağlamak için yapılaeak uzlaşmaJan çok ters karşılamam. Muvazaayı kabul etmiyor mosunuz? GÜRKAN Şunu düşünuyorum. Şayet muvazaa varsa, bunu butünüyle bir parti yapamaz, içlerindeki ikiüç kişi yapar, parti içinde mekanizmalar çalışıyorsa doğal süreci içinde ortadan kalkar. HP'de şimdi kalkmıstır, söylentisi bıle kalkmıstır. Demokratik haklann kısıllanmasında geçiş dönemi gerekçe gosterili) or. Siz geçiş dönemi deyimine katüıyor musunuz? GÜRKAN Geçiş dönemıni bir buyruk olarak kabul edıyorum. HP yönetımi ile aramızdaki temel aynlık da buydu. lşte efendim bu anayasadan doğan .haklanmıa bile kullanırken "ihtiyatlı olun" diyorlardı. Ya da yasal haklarımızı ve Turkiye'de açık seçik görulen ideolojik de demiyorum, nesnel haklar ile ilgili konuları bile gundeme getirirken "aman ibtiyatJı olun" diyorlardı. Niye ıhtiyatlı olalım? Evet, demokrasıye geçiş dönemi vardır. Ama geçiş dönemi "hızla demokrasıye geç" buyruğudur, "demokrasiden kaç" buyruğu değıldir. Geçiş döneminde bırakımz var olan hakları kullanmamak, aksine var olanlar genişletilmeli, eksiksiz, noksansız demokrasiye varılmalı diyoruz. Geçiş dönemi adını koyan güç, "biz her şeyi özel koşullar nedeniyle eksiksiz, noksansız yapamadık, sivil kadrolar bunu bir süreç içinde düzeltsin" demıştir. Ben böyle anlıyorum. Eğer biz sivil kadrolar bu görevi kabul eıtiysek, her geçen günttn bir gün öncesi ne göre daha demokratik olması gerektiği açıktır. Bundan sonra HP bu görevi yerine getirecektir. Bu görevi kabul eden sivil kadrolar şimdiye kadar olduğu gibi verilen buyruğu yerine getirmekte tereddüt eder, urkek davranırsa, demokratik olmayan mudahalelere, beyanlara olanak yaratır. Biliyorsunuz 6 Kasun ve 25 Mart secimlerindeki çarpıklık, parlamento içi >e dısı muhalefet deyimini yarattı. Yeni yonetim ve ana muhalefet partisi lideri olarak parlamento dışı parti ve guçler Ue işbirligi eğiliminde misiniz? GÜRKAN Şimdi bakmız Türkiye'nin esenliğini istiyorsak, işbirhği kaçınılmaz bir görevdir. Olağan seçimlere çok zaman var. Parlamento dışında oluşan güçleri yadsımak, yok saymak, ya da onlan küçümsemek, onlan adeta olağandışı, yasa dışı konumda göstermeye çalışmak, tamamen yanlış. Tersine bu gücun parlamentoya kanalize edilmesi için çok ciddi cabalar harcamak gerekir. Bu yapılmazsa parlamentonun ve demokrasinin ışlerlik ve saygmlık kaybına uğramasını öneleyemeyiz. Niye bundan ürkülüyor anlayamıyorum. Dünyada da böyledir. Parlamento içinde çok guçlu partiler olsa bile dışanda bir birıkim başlamışsa, parlamento içine çekmek için çaba sarfedılir. Bu birleşmekle olur, butünleşmekle olur, güç ve işbirligi ile olur, ya da destek sağlamakla olur. DlYpiK/GÖRDÎK YALÇ11V PEKSES "Bize puan yetmez" EMİNÖNÛ'nden Beyazıt'a giden dotmuşta konuşulan tak konu yeni trafık yasasıydı. Şoför önundekı, arkasındaki araçlara bakıp bakıp "grtti 10 puan"... "al 20 puan daha..." türünden puan hesabı yapıp duruyofdu. Önde oturan yotculardan bırı konuyia ılgilendı... "Bu puan ışi nasıl olacak şoför bey" diye sordu. Şoför gülerek "ınşallah iyi olacak..." dedikten sonra şunlan ekledi: "Bize gelmez abi, evelallah ben o puanları bir günde doldururum" dedi. Yolcunun bu işi aklı almadı. "Pekı sonra ne yapacaksın?" diye sordu. Bıçkın şoför dalgasını geçecek bırını bulmuşçasına gevrek gevrek güldü... % KALEMLERİYLE DÖVÜŞENLER Yukarıdakı fotoğrafta rakıbının çenesıne sağ kroseyı ındıren boksör aslında yumruğu ile değil, kalemı ile dovusen ünlu yazar Norman Maıler'den baskası değil Yumruğu çenesıne yıyen ise eskı yarı ağırsıklet dünya şampıyonu Torres Alman dergısı Stecn, Norman Maıler orneğınden ^o\a cıkarak dövüscü kalemlen' ele alan bır yazı dızısı hazırladı Venlen bılgıye göre edebıyat tarıhınde hem yazan hem dövüşen yazarlar sunlar Ozan Arttıur Caravan (1916 yılında eskı dunya şampıyonu Jack Johnson ile dövüştü ve bır dakıka sonra nakavt oldu), yazar Norman Maıler (Muhammed Alı ve eskı yarı ağırsıklet dunya şampıyonu Torres ile dövüştu) Jack London (yasamı boyunca amatorce boks yaptı) Ernest Hemıngvvay (Guney Amenka'da bırkac kez rınge cıktı) Bu dovüscü yazarların yanı sıra Bertold Brecht ve Jean Cocteau nun yazdıkları kıtaplar ıcın malzeme toplamak üzere, boksörlerın yasamını yakından ızledıklerı ve rınge cıktıkları belırlendı Gençlik yılında erneklinin sesi BU KOŞEDE gençlik yılı ile ılgılı çok şey yazıldı. Her fırsatta gençlere soz hakkı vermeye calıştığımız ıçın gençlerden gelen dergılere, broşürlere, mektuplara alışığız Bu nedenle elımıze yeni geçen "gençlik yılında gençlerın dılinden" adlı broşüru önce hiç yadırgamadık Fakat daha ilk sayfada ırkıldık. Burada yer alan "Komutan Marşı" adlı şıırde "Ataturk emır verır ılerı ordular/Rabbım ordumuzu zaferle müjdeler" türünden garip bır mantığa rastlayınca gensını de merakla okumaya başladık. Ikıncı şıır "Aktaş'ın Sesı" adını taşıyor ve ANAP'lı Emınonu Belediye Başkanı Tahir Aktaş'tan soz edıyordu "Istanbul dünyanın bırıcık ıncisı / ılçelerın en güzelı Emınönü ılçesi / gelecek, gezecek dünyanın turıstı / Tahır Aktaş'ın yukseldı goklere sesı." Anavatandan yavruvatana her konuda yazılmış şiirlerın altında bır tek ımza vardı: M. Ali Eren. Bu vatandaşın kim olduğu da broşürun sonunda şoyle açıklanıyordu"Mehterandan emeklı sivil muzısyen " Oysa broşürun ustunde "Gençlik yılında gençlığın dılinden" diye yazılıydı. Ne oluyordu? Yoksa bır zamanlar "gerekırse solculuğu bıle biz yaparız" dendığı gıbı, şımdılerde "gerekırse gençlik bıle emeklıler tarafından mı" yapılıyordu? Ozetle "Burgu" yargılandı Erken seçim de oiamaz mı? GÜRKAN Hayır. Kesinükle söyleyeyim, Türk halkına bu koşullarda yapılabilecek en önemli kötülüklerden birisı, erken seçim olur. Türkiye'de serbest siyaset henüz hiç oturmadı. Ne partiler belirlendi, ne partı liFüsun Erbulak 'ın yaıdığı derleri toplumla özdeşleşti, ne "Burgu" adlı kitabtn yarguanideolojiler berraklaştı, ne de masına Istanbul 2. Sulh Ceza kadrolar oturdu. Partiler arası ANKARA, (UBA) Refah 141, 142, 163: 163 Ue ilgili hüküm, Mahkemesi'nde devam edildi. farklılaşmalar bile açığa kavuşDunku oturumda, sanık avuka Partısı Genel Başkanı Ahmet tatbikatta hükmün maksadını aşan bir netice madı. 2İaten 6 Kasım secimleritı ve kitatn yayvnlayan Ramazan Tekdal, TCK'nun 141142 ile ni olağan dışı koşullarda yaşaYasar savunmalannı yaptılar. 163. maddeleri arasmda bır fark ortaya koymaktadır. Biz, 141, 142 ile 163. dık. Şimdi bugün seçim yapsak, Sanık avukatı, kitabtn satışa ar olmadığını beürterek, "Biz du maddeler arasmda bir farklılık görmüyoruz. bu seçimi olağan, Türk halkının zedilmemesi nedeniyle isnat edi şünce >e inanç bünriyetiain tam Anayasademokrasi: Turkiye'de Batılı iradesini tam yansıtabilecek bir len suçlan işlemenin mumkun ve kâmil manada degeriendiril anlamda gerçek bir demokrasinin seçim saymak olası mı? Solu obnadığını büdirdi ve bu nedcnk mesini istiyonız. Bu itibarla bihangi parti temsil edecek? Kadkitabın satısının serbest bırakıl zim gibi düşunmeveDİn de, hur uygulanabilmesi için anayasanın değişmesi rosu kim, lider kimdir? Sağda da masını istedi. Sanık avukatı ay riyetini mubafaza etmenin mu gerekir. TBMM'de grup oluşturduğumuz zaman öyle... Seçim dediğımz zaman, rtca yazann "60 Günlük Bir cadelesini veriyonız" dedi. anayasa değişikliği için çalışacağız. halk bunu belirlesın demektir. Şey'' adh kitabmm Yargıtay 'dan Ahmet Tekdal, yapılaeak ilk İ k t i d a r a a d a y ı z : İlk genel seçimler Halkın bunu belirleyebilmesi beraatinin onanmasına rağmen için kendisine açık seçik somut 2 bin 156 kitabtn tesltm alınama genel seçimlerde TBMM'ye yapıldıgında TBMM'ye anahtar parti olarak verilerin verilmesi, demokratik dtğmı beürterek, kitabın yerüden "Anabtar parti olarak degil, ik değil, iktidar partisi olarak gireceğiz. hakların sağlanması, demokrabasümak zorunda kahndığım (idar partisi olarak girecekleri Görüşlerimizi iyi anlatabildiğimiz ölçüde ni" bildirdı. Tekdal, "Partimitik ortamın gerçekleşmesi gereîyledi. zin düşunce ve görüşlerini insan partimiz umulmadık bir şekilde buyüyecek, kir. Hele bugun solda erken selanmıza tam olarak anlatabildi iktidara namzet bir parti olacaktır. çim seslerinin anlamı yok. Solun, kendi sorununu çözmeden, tstanbul Anakent Belediyesi'nce gimiz ölçude, partimiz umultna nabümesi için anayasanın değişdık bir şekilde buyüyecek, iktimaddeler arasmda bir farklılık kendisi açık seçik net bir seçenek yaptınlan Beyoğlu, Kuledibi 6 dara namzet bir parti olacaktır" mesi gerektiğinı belirten Tekdal, görmüyoruz. Dnşunce ve inanç oluşturmadan, örgütlenme sokatlı otoparkı, dün eski tçişleri partisinin anayasa değişikliği ko bürriyetinin tam ve kâmil manaBakanı Ali Tannyar tarafından diye konuştu. Bir soru uzerine nusunda TBMM'de grup oluş da degerlendirilmesini istiyoruz. runlarını aşmadan halka, "gei Tekdal, Halkçı Parti'deki yöneaçüdı. 592 araç kapasiteli 6 kat tim değişıkliğinı, değerlendire turduğu zaman çalışma yapaca Bu itibarla bizim gibi duşunme bunu çoz" demesini ben anlayarnıyorum. Bu, "sen ne yaparsan lı otoparkm 350 milyon tiraya ğmı kaydetti. Tekdal, 141142 üe yenin de hurriyetini muhafaza yap" demektir. Onun için erken rek, "Bu, parti içi mesele. Ama tnal öiduğu belirtüdi. Anakent 163. maddelerin kalduılması ko etmenin mucadelesini veriyo seçimi zorlamamalıyız. Halkçı degişikligin ulkeye hayırlı hizmet Belediye Başkanı Bedrettin Da için vesile olmasını temenni edi nusunda ise şunlan söyledi: ruz." Parti eskisi gibi sürseydi, erken lan da konuşmasmda, otopark yonım. Önemli olan yanlışhkiaRefah Partisi Birincı Büyük seçim koşulları önlenemez biinşaatlanmn otomobü basına 1 nn göruldugu yerde duzeltilme "163 ile ilgili hüküm, tatbikatKongresi'nde seçilen yeni Merkez çimde ve halkın çıkarlannın termüyon Ura gerektirdiğini büdirdi sidir. Aksi halde dognıyu bul ta hukmün maksadını aşan bir Karar ve Yönetim Kurulu, 6 tem sine olarak ister istemez gundeve "parası geri ahnmadığı için mak güç olur" şeklinde konuş netice ortaya koymaktadır. Tatme gelecekti. Oysa bu önümuzbikatlaki aksaklığı ortadan kal muz cumartesi günü Ankara'da, deki uç yılı, bu iki yıl ya da 2.5 son derece kötti yatınm olduğu tu. dıracak, bir taritale 163. madde Genel Başkan Ahmet Tekdal'ın yıl da olabilir, önemli değil, kohalde bıtnlan yapıyoruz, çünkü yi yeniden degeriendirmek isti başkanüğında toplanacak. Top şullann olağanlaşması, partiierin mecburuz" şekünde konuftu. DÜŞÜNCE yoruz. Tabii bunu TBMM'de H lantıda görev bölumu yapılarak, berraklaşması için değerlendirÖZGÜRLÜĞÜ de edeceğimiz agırlıga gore, ken Başkanlık Divanı uyeleri ile meliyiz. Batılı anlamda gerçek bir de di programımız çerçevesinde RP'nin öteki yöneticileri belirlemokrasınin Turkiye'de uygula yapacağız. Biz 141142 ile 163. necek. Şifli Sişantaşı Kevser Sokak 'ta biryoğurt imalathanesinde dün aksam tüpgaz patlaması sonucu ifçOerden tlyas öksüz (24) ile dükkun sahibi Abduüah Aydoğan (54) ağır yaralandı. Patlamanın gaz kaçıran tüpün yakümaa arasmda meydana gelANKARA (ANKA/a.a.) diği ve yaralanan iki kişinin yoMDP'nin 1314 temmuz tarihleri ğun bakıma aündığı bildirildi. arasmda yapacağı 1. Buyük îlgililer saat 20.30 sıralannda Kongresi ile ilgili hazırlıklar süpatlamayla birükte çıkan yangırerken, MDP Genel Başkanı ntn bir saat içinde sondürüldüTurgut Sunalp, kongreye kadar ğünü söyledüer. kendisi dahıl butun yöneticilerin "basına demeç" vermelerini yasakladı. Sunalp, basına demeç yasağı DenizciUk Yüksek Okulu'nun koyduğunu doğrularken, "Bü95. yü mezunlaruun diploma töyuk Kongre öncesi delegelerin tereni dün yapüdı. DenizciUk Yüksir altında kalmaması için boyle sek Okulu ve Eğitim Merkezi bir karar verdim. Bu gayet maKomutanhğı'nm Tuzla'dakitesumane bir uygulamadır" dedi. sislerinde yapılan törenle, 118 Sunalp'in bu uygulamasını "deöğrenciye diplomalan verildi. mokrasıye saygısızlık" olarak Oaha sonra da yas kutuğune planitelendiren 12'ler komitesinin ' çaküdı. bazı uyeleri ise "Sayın Sunalp bu davranışlanyla şimdiden puan kaybetmeye basladı" şeklinde konuştular. Bu arada Kongre'de Sunalp'e tstanbul Itfaiye Müdürlüğü 'nce karşı adaylığını koyması ağırlık gazete, konsolosluk, ve büyük kazanan Genel Sekreter ülku yapılann yangın planlannın çıPTT'^sî'r h?rwlrfı Mahkeme karanyla tahliyesine karar verilen 30yıl Söylemezoğlu'nun basına ve karümasına devam ediliyor. ItTRT'ye verdiği demeç Genel faiye Mudurluğu yetkilileri, yeMerkez tarafından iptal ettirildi. hkBeşikmmŞubesU lnacakyenibirye bu ni uygulamanm çıkan yangınla lunamaymca sokak ta kaldı. Yülardır alıştıklan PTTşubesine gelen Beşiktashlar şubenin kapmna kilit Söylemezoğlu, demecin onceki nn hızla sondurutmesini sağla vurulduğunu gorünce, hemen devreye giren seyyar arabalarda puL, jeton ve telgraf gereksînmelerinigun neden yayımlanmadığını mak amacıyla baştanldığmı, yıl karşıladüar.Hizmete sokulan seyyar PTT merkezi, nüfusu bir milyonu aşan ilçe için oldukça yetersiz araştırınca kandisine Sunalp'in sonuna kadar gerekli tum bina kalırken, buralarda saat 08.3017.30 arası sadece "adi ve taahhutlu mektup ile normal ve acele telgrafdemeç yasağı iletildi. Söylemelann yangın planlannın tamam lar kabul ediliyor. Çeşitli kurulus ve işletmelerin "toplu haberleşme gonderileri 'ise geri çevriliyor. Yurtzoğlu, bu konuda konuşmak islanmıs olacağını kaydettiler. taşlar Şişli dolmuş arabalarının uzerlerini, zaman zaman şoforlerle de tartışarak, yazı yeri olaraktemediğini büdirdi. kullanırken, işleri gorutemeyenler bazan gorevlilerle tartışıyor. (Foiograf: ENDER ERKEK) Tekdal: Demokrasi için anayasa değişiküği "Ertesı gün arkadastan ödünç alınm. N'apıyım ya'u.. B<zde yolcu durakta ınmesinı bilmez ki, 'şurda dur ıniyim' der. Biz de durakta adam ındirmesini bilmeyız, 'Peki abi' deriz. Gttti 10 puan, bu iş en azından yırmi kere olur günde. Eder mi sana 200 puan. Halbuki benim toplam puanım kaç? Yüz... Yüz puan borçlu kaldım mı trafiğe? Şoför bunlan anlatırken dotmuş Cağaloğlu'na yaklaşmıstı Şoförle konuşan yolcu, araba İran Konsolosluğunun önünde trafik polisı tarafından durdurulunca, elinı kapının koluna attı ve "Ben şurda inebilir miyim acaba", diye sordu. Şoförün yüzündekı gülümseme genışledi, "Bak abicım, sana bır de ömek vereyım" dedi, yoteuya. . "Mesela sen, durakta inmesını bılmıyorsun, ben de durakta indırmesini bHmiyorum. Hadi in bakalım ama unutma gittı 10 puan ha. . Ben demedım mi, bu iş bize gelmez diye..." ANKARA'nın taşına bak Refahçı amigolar REFAH Partisi'nin büyükl kongresinı izlemek üzere gelen ANAP'lı Alpaslan Pehllvanlı ile İsmall Saruhan'ı protestolardan amigolar kurtardı. Dıvan Başkanı eskı bakanlardan Hasan Aksay, davetlileri takdim ederken, "şimdi de ANAP'tan kongremızi şereflendirenleri takdim ediyorum" deyince, salondan "yuh"! lerı yükseldi Protestolann dozu, ıslıklar katılımıyla artacağı sırada,: londa görevlı bır amıgonun ik elıni havaya kaldırıp "susun" 1 diye bağırmasıyla sesler ke liverdı. Amigolar, daha sonra| protestocuların arasına gıre| rek, kızgın Refahçıları, Herl mısafır bızim ıçın kutsaJdır. Mij safirlere kötü davranmak Müsj lümanlığa sığmaz" diye yatış| tırdılar. 10 binden fazla dınleyicininl katılımı ile büyük bir coşkuf içinde toplanan kongrenin di ; sıplını amigolar tarafından i sağlandı. Refah'ın amıgolan, görevterını dört dörtlük yerine j getırdıler. *ieyoğlu otoparkı Tüpgaz patladı 2 yaralı Sunalp, parti yöneticilerine demeç yasağı koydu ÖZDAĞUR VE KURMAYLARI Yüce Dıvan'da yargılamanın başlamasına daha yarım saaî var İsmaii Özdağlar onde hemen yanında avukatı Prof Çetin Özek ve ardında otekı avukatlar, Anayasa Mahkemesı bınasına doğru yuruyor Yuzler gülüyor Gazetecıler fotoğraf çekıyor (FotBğraf: RIZA EZER) Muhalefetin etkinliği SON günlerde sıyasilerın basından yakınmalan yoğunlaştı. Ozal, zamların nedenınin basında çıkan haberler olduğunu ilerı sürerken, HP'lılerin de pariamentoda yeterince muhalefet yapamamalarını basına yüklediklerı de HP'nin Büyük Kongresi'nde ortaya çıktı HP Buyük Kongresi'nde konuşan İzmır delegesi Recai Acar, HP'li mılletvekıllerine "neden iyi muhalefet yapmıyorsunuz" diye soruldugunda, aldıkları yanıtın şöyle olduğunu anlattı "Efendim, biz pariamentoda gerekli muhalefetı yapıyoruz, yapıyoruz da basın gerektiği şekilde bu muhaiefetimızı değerlendırmıyor." Recai Acar, milletvekıllerinın verdıklen bu yanıtı şöyle eleştırdı "Sayın milletvekillenmız boyle söyluyor, ama Polıs Yasası'ndaki etkın muhalefetimız basında bir anda büyüdu. Demek kı, toplumun ıstedığı muhalefetı HP'li milletvekılleri yapmış olsalardı, basın da bizımle ilgılenecektı." Doğm söze ne denir? Mezunlara diploma Doğramacı'nm derdi YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramacı'nın derdi her yurt dışı gezısınde başlıyor. YÖK Başkanı ne zaman "uluslararası pediatn toplantılarına katılmak" üzere ya da "YOK sısteminın mükemmeilığinı anlatmak" üzere yurt dışına çıksa, gazeteler "YOK Başkanı kaybotdu" diye yazıyoriarmıs. Prof. Doğramacı, "Benim nerede otduğumu bitemıyorir";r, sonra da kayboldu diye yazryoriar" derken, gazete başlıklannın, atılan öğrencılenn haletı ruhıyesını mı yansıttığı, yoksa sorunun YÖK Başkanının da, Başbakan Turgut Özal gibi arada bır gazetectlen "atlatmayı" sevmesınden mı kav'naklandığı tartışma konusu oldu ankara balı langına karşı koruma 24 Ocak Çinde de 24 Ocak Kararlan uygulanıyormuş. Hazreti Muhammed "llim Çinde de olsa gidip öğrenin" dememiş mi? Özal'ın Çin Halk Cumhuriyeti'ne ziyareti bu nedenledir. Çin ve rı ı siz Miaı ^ /
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle