18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TBMM'nin Lockheed raponınu açıklıyoruz BAPORDAN VI4M S fılosuna ilişkin sözleşme, 16 Ekim 1974 tarihinde, yani ambargonun fiilen Haber Merkezi 1976 yıyürürlüğe girdiği 5 Şubat lında Lockheed rüşvet soruş1975 tarihinden önce turması ile ilgili olarak imzalanmıştır. İlk filo TBMM'de kurulan araştırma satın almırken ambargo, komisyonunun başkanı eski F104 uçaklannm tercih Tekirdağ Milletvekili Yılmaz edilmesini zorunlu kılan bir Alpaslan. "Anayasanın geçineden değildir. d 15. maddesi araştırmayı yasaklamıyor. TBMM. bir kottalya'dan satın alınmasma misyon kurarak arastınna yarağmen, F104 uçaklannm par, bu kimseyi suçlamak Türkiye'ye teslim ğ dedi. edilebilmesi, herhalde Yılmaz Alpaslan, F16'lann Amerikan hükümetinin seçimi ile ilgili olarak ortaya iznine bağlıdır. Bunlann çıkan rüşvet iddiaları konuışığında, F104 uçaklannm sunda görüşunü şöyle açıkladı: Amerikan ambargosu "Kimseyi itham etmeden nedeniyle tercih edilmek bir araştırma yapılması geredurumunda kalındığınt kir. Bu araştırma yapıldıktan kabul etmek mümkün sonra eger bazı kişilerin değildir. F16'lann seçirninden dolayı rüşvet aldıgı, bu alışverişle ilF4 E uçaklannm temini gili birtakım sektörlere. uçakyoluna gidilmemiş ve lann sahibi olan firmanın el tercihin F104 S uçaklan attıfı gerceği ortaya çıkarsa o lehine kullanılmış olması | zaman anavasanın geçici 15. konusu, açıklanmaya maddesi ile ilgili TBMM'de muhtaç son derece önemli I bir teklif verilir. Meclis bu bir husus olmaktadır. teküf sonucu bu maddeyi kalFÜSUN ÖZBİLGEN ~ F16 uçaklannm alımı ile ilgili rüşvet tartışmalan, 1970'li ydlarda yaşanan Lockheed rüşvet olayı araştırmalarını yeniden günderae getirdi. O günlerde kamuoyunda aylarca tartışılan ve çeşitli yönlerden soruşturmalar açılan Lockheed dosyası hakkın<\a. elde edilen sonucun kocaman s "hiç" olduğu bugiın daha belirgin olarak ortaya çıkıyor. 1977 yılında hazırlanan TBMM araşürma raporu, ilgili kişıler hakkında soruşturma yapüması istemini içerdiği halde, 1977 seçimlerinden sonra konu yeniden parlamentoda ele alınmamış ve hazırlanan araştırma raporu da bugüne dek kamuoyuna yansıtılmamıştı. Bu raporun tozlanmış kapağını bugün açtığımızda, yapılan tüm araştırmaların niteliği ve sonuclannı göruyoruz. Rapora göre, o günlerde Lockheed rüşvet ve yolsuzluk olayı ile ilgili olarak şu soruşturmalar yapılmıştı: Adli mercilerce yapılan soruştarmalar: • Ankara Cumhuriyet Savcıbğı, konuyla ilgili soruşturma açmış ve yürütülen tahkikat sonucu rüşvet iddialanna ilişkin dosyayı Genelkurmay Askeri Savcıhğj'na iletmişti. • Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığj, yine aynı konudınr. Sayın Cumhurbaşkanı da suçlular ortaya çıkacağı için bu teklifi imzalar. Dolayisıyla geçici 15. madde kendiliğinden ortadan kalkar. Zaten 15. madde araştırmayı yasaklamıyor. TBMM'nin bir komisyon kurarak araştırma 23 TEMMUZ 1985 HABERLER CUMHURtYET/7 YALÇIN PFK$E\ DlYDl K/GOROİ K Hele Türkevlen köyünde Başbakan'ın bir genç köytü kızı ile yaptığı konuşma, bir köylu kızı ile bir Başbakan'ın sezgı gücü arasında nefis bir kıyaslama olanağı sağlıyordu. Gökova'ya santral kurulacağı kesinleştikten sonra çok daha acılaşan ve anlam kazanan konuşma aynen şöyle: 28 OCAK 1985/ "TÜRKEVLERİ" Muhtar (Başbakan'ın elini sıkarak), Efendim hoşgeldiniz. Ben Türkevleri muhtarıyım. Başbakan: Muhtarsın sen. Bir gazeteci Şayın Başbakan'dan bir ısteğinız var mı sizin? (Başbakan1 ın çevresinde halkalanmış yöre sakinleri çok kısa bir an sessız kalırlar. Bu arada Başbakan kendiliğınden yamtlar.) Başbakan: Gördüler... Kadınlardan bıri: ... Gördük... Başbakan: Tamam mı?.. Kadın: Sağolun... Başbakan: ... Bakalım. Kadın aniden bir cümle kurar her nasılsa. Köyümüzün kalmasını isteriz ne ısteyelim. Başbakan: Köyün kalır canım merak etme... Burası daha da şenlenir. Birçok şeyler gelir... Turistler gelir... Daha güzel olursunuz Genç kız: Termik santral yapılmaması şartıyla. Başbakan döner, kızın yanağmdan bir makas alır ve sesi biraz donuk: Onu yanlış söylemişler. Genç kız: Ama termik santral yapılırsa buraya çok zararı olur. Başbakan: Ne olurmuş. . Neden zarar: olur hadi bakayım söyle. Kadın: Meyvelerimiz kurur. Başbakan: Yok, aman ha kurumaz. Kadın: Yatağan'da kurumuş. Genç kız: Göruyoruz ama çevre köylerde var. ~~ 6 ay önceki konuşmayı dinlerken... BAŞBAKAN Turgut Özal'ın Gökova'ya bastn mensuplarıyla birlikte yaptığı "demokratik göz boyama" gezisinin tarihi 28 Ocak 1985'miş... Gezinin "demokratikliği" gazetecilerin fikirleri alınmak üzere götürülmelerinde, "göz boyaması" ise kurulmasına bir tek gazetecınin bile razı olmamasına karşın, santral yapımına geçtiğımiz günlerde başlanmasındandı... O gezide bulunduğum halde ben bile tarihi çoktan unutmuşum. Hatta güneşli ve sıcak bir gün olduğu için çok daha yakın gibi geliyordu bana... Başbakan: (Kızın sözünü keserek) Peki, bir dakka bir dakka... Köyden birçok adamlar orada çalışırsa iyi paralar kazanırsa... Genç kız: Ama zaten bak... Bu köyün tarlaları alınırsa... Ahndıktan sonra tarlaları... Evler ne işe yarayacak ki... Köylü zaten tarımdan geçiniyor. Başbakan: Eee, fabrikada çalışırsa nasıl olur? Eski TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı Alpaslan: Mecüs araştırma yapabilir Y1LMAZ ALPASLAIS: Geçici 15. madde, araştırmayı yasaklamıyor. TBMM'nin bir komisyon kurarak araştırma yapması, herhangi bir kimseyi suçlamak değildir. yapması herhangi bir kimseyi suçlamak değildir. Türkiye'de birtakım cevreleri suçlamak amacıyla dedikodu olarak bu konu gündeme mi getirüdi, yoksa gercekten rüşvet, yolsuzluk var mı buna bakılır. Meselenin TBMM'nin gündemine girdifi inancındayım. Stiratle bu konuda TBMM'nin saygıdeger uyeleri önerge verip. araştırma komisyonu kurarak konunun iizerine gitmelidirler. Bizim görev yaptığımız dönemde, önemli olan bir konu şuydu: Komisyonun CHP'li. AP'li, MSP'li ve GPTi üyeleO günlerde rüşvet alanlann isimleri, konuya ilişkin belgeler ve ABD Senato Dış llişkiler Komisyonu'nun bulgulan Türk hükumeti tarafından ABD'den istenmiş ve belgeleri getirmek için iki ulke arasında bir anlaşma imzalanmıştı. Ancak, paketler halinde Türkiye'ye parça parça gönderilen belgelerde rüşvet alan kişilerin isimleri bulunamamış, bir süre sonra da olay kamuoyuna yansıtıldığı gerekçesiyle ABD, belgelerin Türkiye'ye gönderilmesini durdurmuştu. TBMM Soruşturma Kurulu'nun raporunda, rüşvet olayı ve Turkiye'deki tartışmalarla ilgili ilginç bulgular yer alıyordu. Raporda, uçakların tercihi ile ilgili bölüm şöyle: "Zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı olan emekli Orgeneral Emin Alpkaya, yaptıgı bir basın toplanlısıoda, konuya ilişkin görüslerini şöyle açıklamıstı: 'Kıbrıs Harekâtı sırasında ve ambargonun konulduğu bir devrede hiçbir ülkeden uçak teri tüm oylamalarda oybirligi ile sonuca vamuşlardı. Bunun sebebi de araştırmayı komisyon olarak biz yapmadık, Maliye Bakanlıgı'ndan 5 maliye mufettişi ve 5 tane hesap uzmanı, İçişleri Bakanlıgından 5. Ticaret Bakanlığından 5 mufettişlen oluşan bir araştırma grubu kurduk. Tüm iddialan bu grup araştırdı. Aynı anlayışı bugünün hükumeti de göstererek butün devlet arşivlerini kurulacak bir araştırma gnıbnna açarsa önemli ulusal çıkarlar üzerinde oyun oynanıp oynanmadıgı ortaya çıkar." min edemediğimiz bir zamanda, Turk Hava Kuvvetleri, REMO planında mevcut iki fıloya sahip olmuştur.' Genelkurmay Askeri Savcılıgı'nca verilen 'koğuşturmaya yer olmadığına dair karar'ın 3. sayfasında ise, aynı konuda 'F4 E uçaklan performans, lojistik, eğiüm ve modern silahları kullanma baktmından en uygun ise de, biraz pahalı ve teslimatın geç olması bakımından ambargo nedeniyle temini mümkün olamamaktadır' ifadesine yer verilmiştir. Ancak tüm bunlara karşın, olaylann gelismesine bakıldıgında, şu hususlar dikkati çekmektedir: Birinci F104S filosuna iüşkin sözleşme, 16 Ekim 1974 tarihinde, yani ambargonun fiilen yürürülüge girdiği 5 Şubat 1975 tarihinden önce imzalanmıstır. Diğer bir deyişle, ilk filo satın alınırken. ambargo F104 uçaklannın tercih edilmesini zorunlu kılan bir neden değildir. İtalya'dan satın alınmasma da bir soruşturma açmış ve sonuçta F104 uçaklannm alım işlemleri hakkında kovuştunnaya yer olmadığına karar vererek, dosyayı arşive kaldırmıştı. tdari mercilerce yapılan soruşturmalar: • Milli Savunma Bakanhğı tarafından kurulan Idari Araştırma ve Soruşturma Kurulu, yaptığı incelemelerin sonucunu askeri savcılığa iletmişti. • Maliye Bakanhğı, iki ayn soruşturma açmış, maliye müfettişleri konuyu Türk Parasırun Kıymetini Koruma hukümleri açısından incelerken, hesap uzmanları, vergi incelemeleri yönünden Lockheed rüşvet olayında aracı fırnıa Nezib Durai'a ait Altay Şirketi'ni, mali denetimden geçirmişlerdi. TBMM Araşürma Komisyonu ise, tüm bu raporlann ve incelemelerin yanı sıra, kendi oluşturduğu bir araştırma grubu ile olayı incelemiş ve sorumlular hakkında soruşturma açılması yönünde karara varmıştı. rağmen F104 uçaklannm Türkiye'ye teslim edilebilmesi, herhalde Amerikan hükümetinin iznine bağlıdır. Bunlann ışığı altında F104 uçaklannm Amerikan ambargosu nedeniyle tercih edilmek durumunda kalındığını kabul etmek mümkün değildir." Raporda daha sonra, F104'lerin seçimi ile ilgili şu göriişe yer veriliyor: "Sonnç olarak performans, lojistik, egitim ve modern silahlan kullanma bakımmdan Hava Kuvvetleri'nin isteklerine en uygun olduğu bizzat Hava Kuvretleri'nce ifade edildigi gibi, ve Genelkurmay Savcılıgı'nca verilen kararda da bdirtilen ¥4 E uçaklannın temini yoluna gidilmemiş ve tercihin F104 S uçaklan lehine kullanılmış olması konusu açıklanmava muhtaç. son derece önemli bir husus olmaktadır. " Raporda, Lockheed rüşvet olayı ile ilgili olarak adli, idari ve askeri merciler tarafından yapılan inceleme ve sonışturmalann sonuçlan da yer ahyor ve Ankara Cumhuriyet SavcılığVnın başlattığı soruşturmanın aradan geçen 12 ayhk sure içinde bir karara bağlanamadığı belirtiliyor. Genelkurmay Askeri SavcilıgYnca yapılan tahkikat sonucunda ise "kovuştunnaya yer olmadığına" karar verildiği belirtilerek, bu konuda şöyle deniliyor: "Ancak askeri savcılığm F104 uçaklannm alış işlemlerine ilişkin bu karan incelendiginde, bazı konulara hiç değinilmediği, bazı konulann ise gereği gibi degerlendirilmediği gözlenmiştir. Genelkurmay Askeri Savcılıgı'nca verilen kovuştunnaya yer olmadığına dair kararın, yeterli ve titiz bir incelemeye dayanmadığı görüşüne vanlmıştır." Raporda, Maliye Bakanlığı'nın müfettişleri ve hesap uzmanlarınca Altay Şirketi hakkında yapılan soruşturma ve incelemelerde, ilgililerin Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu ve vergi kanunlarına aykırı fiilleri tespit edilerek kamu davalan açılmak suretiyle, konunun adli mercilere intikal ettirildiği belirtiliyor. 19761977 yıllannda yapılan tüm bu soruşturmaların sonucunda, Lockheed konusunda Türkiye'de rüşvet dağıtıldığı ABD'de açıklandığı halde, Türkiye'de rüşvet alanlann isimleri bir türlu ortaya çıkarılamamıştı. O günlerde sadece uçak alımında araalık eden Altay Şırketi'nin sahibi Nezih Dural, mali yönden yapılan incelemeler nedeniyle bir süre tutuklu kalmış, sonra tüm bu olayia ilgili belge ve bilgiler arşivlere kaldırılmıştı. M Neredeyse altı ay olmuş Daha birçok şeyi unutmuşuz aslında... Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan program yapımcısı olarak geçen yil mezun olan İlhami Algör'ün ziyareti bazı şeyleri yeniden anımsattı. Algör de o gezide bulunmuş ve kendi hesabma, "tarihi geziyi" vıdeoya almış... Video kasetini bırakırken, "O günleri bir kere daha anmanız için getirdim" dedi. "İçinde sizin de görüntüleriniz var, seyredersiniz... Birkaç gün sonra alınm." Pek önemsemeden, "Nasıl olsa gördüğüm şeylerdir" düşüncesiyle video aygıtına taktığım kaset 10 dakika bile sürmeyen programı boyunca şaşkınlıktan şaşkınlığa düşürdü beni. Gezinin hay huyu ve hızı içinde farkına varamadığımız görüntüler. sözler, çelişkıler çok daha belirginleşmişti. m /fffl ır mm HAMİLE KALMCA MARKEMETE BA$VURDU f kaidig ım her 7arr*n , w gt*v> &•"' 'ne* v *oga oıuyordy ded • ANKARA, (a.a.) Anayasa Mahkemesi, eski Devlet Bakanı lanafl Özdağbr hakkında açılan dava ile ilgili olarak çalışmalannı sürdürüyor. Başbakan Turgut Özal, 13 agustos salı günü tanık olarak dinlenilecek. "Yüce Divan" sıfatıyla özdağlar'ı yargılayan Anayasa Mahkemesi'nin Genel Sekreteri Ziyaetün Özkanlı, a.a. muhabirine mahkemenın belirlediği tüm tanıklara ifade vermek için davetiye çıkanldığını söyledi. 12 ağustos pazartesi günü yapılacak olan duruşmada, önce Ismail özdağlar'a rüşvet verdiği iddia edilen UM Denizcilik Şirketi sahibi armatör Uğur Mengenecioglu tanık olarak ifade verecek. Yüce Divan, baba Ali Özdağlar ile kayınbirader Mehmet Kaymak hakkında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın, Özdağlar davası ile birleştirümesini kararlaştırmışü. Bu nedenle, yapılacak ilk duruşmada baba Özdağlar ile kayınbirader Kaymak'ın sanık olarak sorgulaması yapılacak. CERRAHOGLU DA TAN1KTI Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Ziyaettin özkanb, Başbakanhk Danışmanı Adnan Kahveci ile eski Dışişleri ve Milli Savunroa Bakanlarından Ümit Haluk Bayülken'in de tanık olarak ifade vereceklerini bildirdi. Tahran'da önceki gün kalp izi sonucu ölen armatör Nuri Cerrahoğlu da tanıklar arasında yer alıyordu. Yüce Divan'da "Özdağlar Davası "nın ilk duruşmalan 1 ve 2 temmuz gunleri yapılmıştı. • YARDIMCI GRAFİKER ARANIYOR. Tel: 528 35 88 Başmusahip Sok. 3/2 CAĞALOÛLU / ÎSTANBUL • B.U. Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden aldığun öğrenci kimliğimi ve tETT kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. YONCA Ö Ozal, 13 agıustosta Ozdağlar için ifade verecek Karaduman, MDP lideri Söylemezoğlu'nu ziyaret etti ANKARA, (a.a.) TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu'nu Meclisteki odasında ziyaret ederek kutladı. Karaduman, "Partilerdeki yönetim değişiklikleri demokrasi knrallannın işlemesinin doğal bir sonucudur" dedi. MDP'nin yeni Genel Başkanı ile yöneticilerini kutlamak için ziyaret ettiğini belirten Karaduman, "MDP yönetimindeki değişikliğin, parti, memleket ve pariamento için hayırh olması" dileğinde bulundu. TBMM Başkanı Karaduman, "Halkın iradesinin çesitli vesilelerie ortaya çıkması, d«mokrasiain gereğini gostermektedir. Bu iradenin demokrasimize yeni bir güç kaUcağına inanıyoram" diye konuştu. MDP Genel Başkanı Söylemezoğlu da, TBMM Başkanı Karaduman'ın ziyaretinden duyduklan memnuniyeti belirtti. "PASUN EHLAK YASASO" MU? Anadolu basını. Istanbul basınının izinde hızia yol alıyor. Yukarda Basın Ahlak Yasası'nın ırzına geçen bazı İstanbul gazeteJerinden aldığı esınle, "Pasun Ehlak Yasasu'nu şey eden bir Karadeniz gazetesinin manşeti görulüyor. (Göndaren: AHMET ÖZER) Genç kız: Göruyoruz ki fabrikadan gelenler hep Doğu'dan, Adana'dan, Konya'dan gelenler var... Başbakan: Yani siz burada kontenjan istiyorsunuz öyle mi? Genç kız: Hayır, biz burada yapılmamasını istiyoruz. Başbakan: Pekala... Bakalım... Genç kız: inşallah o kanıya varacağınıza inanıyoruz. Başbakan: Bak... Sen beni dinle... Bu yapılır yapılmaz o ayrı hikâye... Ama bu memlekette medeniyet gelmesi için elektriğin gelmesi lazım. Genç kız: Tamam elektriğin gelmesi lazım ama... Başbakan: Elektnk gelmezse sen ne yapırsın... Genç kız: Bak... Başbakan: Ondan sonra... Bak.. Yol yapılması lazım değil mi? Şurdan 13.14 km. bir asfalt yol gelse, insanlar buraya goley goley gelseler... O zaman şuralarda birçok yerde, tepelere doğru güzel villalar yapılsa, bir sürü inşaat olsa insanlar daha fazla iş bulmaz mı? Kadın: O zaman bizim bu köyde yaşanmaz. Başbakan: Niye yaşanmasın? Kadın: Niye yaşansın? Biz rençberiz, çapa tartada çalışırız. Başbakan: Canım rençberliği bırakırsın. Başka işte çalışırsın. Daha iyi işte çalışırsın. Ziraatten daha iyi para kazanacak sahalar var. (... Ve ayrılır, uzaklaşır.) Filmin yaptmcısı İlhami Algör'ün, "Belkı birkaç yetkilinin fikrinı değiştirir" diye 5 haziran Dünya Çevre Günü'ne yetıştirmeye çabaladığı 10 dakikalık video filmi ne yazık ki o güne yetişmemıştı. Belkı de bu yüzden kımsenin fikrini değlştirememişti... ANKARA'nın tasına bak ÜçÜfiCÜ Boğaz KÖprÜSÜ ANAP içindeki üstün yetenekli, kabiliyetli kişıler geçiş döneminin hay huyu içinde önemsiz görevlere razı olmak zorunda bırakıldılar. Ancak kabiliyetterini bu zor koşullarda bile ortaya koyuyorlar. Bunlann başında Çankaya Belediye Başkanı Erdogan Yavuzlar yer alıyor. Yavuzlar on beş milyonluk camgöbeği renkli makam Mercedes'inin hakkını verebilmek için kendisini parçalryor. Yaratıcılık üzerine yaratıcılık sergilıyor. Çocuk sünnet ettirmek, cadde ortalannda konserler verdirmek, sarı renkli çocuk lazımlıkianna çiçek ektirip elektrik direklerine astırmak gibi önemli icraatların tek sahibi. Bazı büyük projeleri ise Rotary Kulüp ile birlikte yürütüyor. örneğin, Esat'taki bir apartman arsasına kurulu çocuk bahçesinin parmaklıklannı boyatmak gibi. Ancak Yavuzlar büyük projelerin adamı olduğunu bundan bir süre önce Kuğulu Park'ın havuzu üzerindeki köprüyü yıktırıp üzerine "üçüncü boğaz köprüsünü yaptırarak kanıtladı. Köprünün İstanbul' u özleyen başkentiilere memleket hasretlerini dindirmenin ötestnde anlam ve önemi var. Bu köprü aslında "muhtarlığın bir üst aşaması olan Çankaya ilçesi Belediye Başkanlığı'nın Yavuzlar'a dar geldiğının kanıtı ve anıtı... Ancak Yavuzlar yeni yaratıcılıklar peşinde olduğundan mı nedir işini tam yapamadığı anlaşılıyor. Bir kere Kuğulu Park'a gidenler, üçüncü boğaz köprüsünden on para vermeden geçiyorlar. Bu Yavuzlar'ın partisinin "liberal" zihniyetine aykırı. Çünkü kapitalizm evliyaları "bırakınız geçsinler" sözünü, "gümrükter" için söylemişler. Yavuzlar SBF mezunu olduğu halde, bunun köprü için söylendiğini sanıyor olmalı. Bu nedenle Ankaralılar, Yavuzlar'dan duruma müdahale etmesini, Kuğulu havuzundaki köprü için hisse senedi çıkarılıp belediye tanzim satış merkezlerinde derhal satışa çıkarılmasını bekliyoriar. Yoksa köprü için Yavuzlar'ın harcadığı dört milyon liranın hesabını SODEP'li belediye meclisi üyeleri kendisine sormadılar ama, önümüzdeki seçimlerde Çankayalılar bozuk yollarda amortisörleri haşat olan arabaların hesabını kendisinden soracaklar. Enurumun ÇALIŞMA Bakanhğı İş Tetti? Kurulu Başkanı Vedat B«yit'in bir süre önce asalet kararnamesi onaylandı. O da kararnameyi ıslatmak için İtalya'ya gitti. Tek başına ve resmi görevle Roma'ya giden Beyit'in hiçbir yabancı dil bilmediği biliniyor. Bilinmeyen tek şey ise ne amaçla İtalya'ya gittiği veya gönderildiği... Bakanlık memurları bu italya gezisinin esrannı çözmeye ugraşırtarken, sayın Beyit, ışıgı g otobüskamyon çarpıştı: 10 ölü, 26 yaralı Haber Merkezi Yozgat'ın Sorgun ilçesi yakınlannda meydana gelen trafik kazasında 10 kişi öldü, 10'u ağır 26 kişi de yaralandı. lran'dan Istanbul'a gelmekte olan Sargın Yamak yönetimindeki 34 E 2113 plakalı yolcu otobusü, karşı yönden gelen 19 AL 540 plakalı tuğla yüklü kamyonla Sorgun ilçesine bağlı Karakaya köyü yakınlannda çarpıştı. Kazada yolcu otobüsü şoförü Sargın Yamak ve kamyon sürucüsü ile otobüs yolculanndan 8 kişi öldü. Kazada ölenlerden yolcu otobüsü şoforü Sargın Yamak ile kamyon sürücüsu Hüseyin Çiğdem ve Lokman Rarmani, Ahmet Betai ve eşinin kimliği belirlenebildi. Yaralanan 26 kişi, Yozgat Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Ankaratstanbul karayolunun HendekBeylice köyü kesimindeki trafik kazasında 4 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Ismail Çakır yönetimindeki 34 D 1356 plakalı yolcu otobüsü, Beylice köyü yakırunda geçmek istediği Salib Akyüz yönetimindeki Ol KU 708 plakalı kamyona çarparak, şarampole yuvarlandı. Kazada otobüsün şoförü tsmail Çakır, Büal Çelik. Deniz L'yanık, Gülizar Dündar öldu. İstanbulPendik E5 karayolu üzerinde Mustafa Öztürk, 34 T 4399 plakalı aracın, Ümraniye'de Hüseyin Eker yönetimindeki 34 LD 592 plakalı halk otobusünün muavini Tacettin Yiiccl, kapılarının anıden açılması sonucu düserek öldüler. Ataköy sahil yolunda ise Yusuf Altmoğlu yönetimindeki 34 EY 557 plakaü aracın çarptıgı Binah' Çelik de öldü. Bursa'nın Orhaneli ilçesi Çatak köyünde Mehmet Tosun yönetimindeki 16 AR 130 plakalı işçi taşıyan kamyon, hız nedeniyle şarampole uçtu. Kazada, Halil Kaya, Hatice ErbU öldü; Mehmet Tosun, FJmas Demirel, Hüseyin Şahin, Sabri Kaya, Zirvet Tosun, Özlem Tosun, Pakize Kaya yaralandıiar. Kurşualu köyu yakınlannda Cevat Aladag yönetimindeki 16 CB 779 plakalı kamyonetten düşen Remzi Köroğlu öldü. KütahyaEskişehir karayolunda Alman uyruklu Dr. Johannes Kley yönetimindeki 34 EP 034 plakalı kiralık otomobil, rotunun çıkması sonucu devrildi. Kazada, Seyitömer Termik Santralı 4. ünitesini yapan VKW fırması görevlisi olan Dr. Kley öldü; aynı yerde görevli üç Alman da ağır yaralandı. Muğta'da, Saadettin Yaylı yönetimindeki 48 DR 191 plakalı pikap devrildi, kazada Halil tbrahim Yaylı öldü. • Şişti 4. Asliye Hukuk Hâkimliğınin 1984/1058 esas 1985/519 karar ve 24.6.1985 tarihli kararla Hayrabet olan ismım Hayn olarak tashih edilmiştir. llan olunur. HA YRİÇAKIROĞLU & semtlerdeki üf^ a v.emUcevherat çalan bir kifi yakalandı. Ele geçiriUn Şeyho Yıidırun 'ın, son üç yılda Eminönü, Karaköy ve Beyazıt 'ta toplam 35 işyeri ve kuyumcuya girerek, kendi yaptığı özel aleturiyle 25 milyon liralık mücevherat ve bir miktar para çaldığı beürlendL Sanık, îstanbıd'da çaldığı mücevherleri ucuzfiyatla hmir'de bir kuyumcuya satarken, guvenük görevlilerince suçüstü yakalandı. Öte yandan, hırsızlık sırasında Şeyho YUdırım'a yardımcı olduğu saptanan Musa Ateş adli kisinin aranmasına da baslandı. (Fotoğraf: a.a.) y e r U r i n d e n H*t6 geçen günlerde de Erzurum'a gitti. Ancak bu gidişi resmi değil, özel hem de çok özel nedenlere dayaiı. Erzurum'dan gelen haberiere göre, Vedat Beyit, "Işık adli bir inananlar ekibi" ile toplantılar yaptı. Çalışma Bakanlığı'nda "laiklik halt etmektir" diyenlerin çoğunlukta olduğu biliniyor. Erzurum'daki 'ışıklar" neye inanırlar? Bakanlıktaki tekke takunya modası ile Beyit'in Erzurum seyahati arasında ilişki var mı? Bütün bunlann asgari ücretli yüzbinlerce yurttaşa faydası ne? Sandalye koltuk çelişkisi ÇALJŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önemli örgütlenme çalışmalarına sahne oluyor. Devlet dairelerındeki örgütlenme öteden beri ak koyunu kara koyundan ayıracak keskin göze sahip uzmanlar tarafından yürütülür. Bakanlıkta da İsmail Atak aslında bu işi Müsteşar Yardımcısı İsmet Bora Bunatlı adına vekaleten, kendisi adına da asaleten yürütüyor. Ancak asaletinı onaylamak için bakanhğın personei daıre başkam koltuğuna oturması gerek. Belırtildiğine göre Atak, Müsteşar Kutlu Savaş tarafından bu koltuğa oturtulacak. Ancak bu konuda bazı küçük engeller var. örneğin Atak'ın yasalara aykırı ışlem dolayısı ile yargılandığı Çankırı Ceza Mahkemesi ndeki sanık sandalyesinden kalkmast gerek. Atak'ın a»nca Danıştay'da da yasaya ayKirı işlemleri dolayısı iie iki ayrı dosyası var. atak önümüzdeki günlerde bir Atak yapıp başkanlık koltuğuna oturursa, Çankın'daki sanık sandalyesine acaba kim oturacak? AHMET KAYA •RESITALİBİR 0 YANDAN BİR BU YANDAN 2KISA ÇÖP UZUN ÇâPTEN DİUMKKLE HAKKINI ALIB ELBETTE KÜUTULMAIU BARIŞUk 8EK kMENNA... Yen MODA SINEMASI • 337 01 28 Bahanye Caö Adlıye va"1 KAOIKÖYIST Tarih: 4 Ağustos Pazar Saafc 13.00 OrganizasyDn: llhan OİŞIİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle