18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ameh>atı gerektıren hemen her kes, operator Hazım'ın peşınde dır Kımseyı kırmaz, gucu yettı ğı kadar butun ısteklerı yenn<; getırme>e çalışır Bugun, yaşla rı ellının usıunde olanlar, Dr Bumın'ın derslerını ve kendısının, kemen arkadan bağlı, kolları kıvrık uzun gomleğı ıle sılu etını hayal etmektedırler zanne derım ŞtŞLt ETFAL'DEKİ BUYUK" GELIŞME Yıl 1949'dur Dr Bumın, 12 yıldan berı hâlâ doçenttır Onu bır turlu profesörluğe atamamışlardır Aslında bu konu ıçın faz la uzulmemektedır Nedenlerını dega>et ıyı bılmektedır Kımseye de bır şev soylemez Ancak onuruna duşkun bır hekım olduğu ıçın, unıversıtede daha fazla kalamavacağını duşunerek, o sı ralarda açılmış bulunan Şışlı Çocuk Hastanesı Cerrahı Şeflığı' ne atanır Sağlık Bakanlığı bu atamadan çok memnun olmuştur Lnıver sıtede sankı kıskanılan butun ıstekler yerıne getırılerek, onun memlekete hızmetınde, ozellıkle yeteneklı cerrahlar yetıştırme sınde yardım edılır Bır sure son ra Şışlı've cerrahı asıstan akını başlar Yaıak">etmez, arttınlır, bına yetmez yenıden en modern şekılde venısı >apılır Böylece 1898'de kurulmuş olan Şışlı Etfal Hastanesı bunyesınde yerlı ve yabancı olarak çalışmış şohreth bırçok hekımın arasına bu defa Dr Bumın de katılmıştır Bıtmez ve tukenmez gayretı ıle, sonsuz bılgısı ve becerısı ıle, usteiık erdemlı kışılığıyle kendınden öncekılenn hızmetlenne daha buvuk lerını katarak adeta abıdeleşmıştır Bugun Şışlı Etfal Hastanesı'nde onun adının verıldığı, anısına >a2it (kıtabe) vazıldığı, bustunun dıkıldığı servıs ve bınaları gorerek gurur du>maktayız Bunları gerçekleştıren değerbıhr meslektaşlarına, oğrencılerıne şukran borcumuz vardır Kendısıyie 1950 yılından, emeklı olduğu 1970 yılına kadar beraber çalışanlardan bırısıyım Duzenlı, dısıphnh, yenılığe açık, aralıksız ve tıtız bır çalışma ıçın de genel cerrahının hemen hemen butün dallarında, hastala nn ıncelenmesı, hazırlanması ıle özelhkle amelıyatlarında seyrıne doyum olmaz artıstık bır cerrahı teknık, hepımızı hayran bırakırdı Bır gun dışarda bır klınıkte, rahmetlı Prof Bedıı Gorbon'un muşkul bır kann amelıyatını seyredıyordum Çok guzel amelıyat yapan bu saygıdeğer cerrah, bır ara bana dönerek, "Hazım Bey'le beraber çalışıyorsunuz, onu gordukten sonra benı seyre nasıl tahammul edıvorsunuz'" demışlerdı Buyuk tevazu, bu yuk değerbılırlık Ruhu şadolsun Bugun 45 yaşın altındakı kuşak, kendılennı tanımazlar Meramımız, Turk tıbbına ve dolayısıyla memleketıne buyuk hızmet veren kımselerı anmak ve bır nebze de onları genç kuşaklara tanıtmaktır 1985 Hazıran'ı başında, Istanbul'da yapılan Cerrahı Kongresı'nde, Dr Bumın aılesı tarafından genç operatörler ıçın konulan "teşvık ödüllen" nedenıyle hazır bulunan genç kuşak, "bu yuk cerrahlar" arasında Ha/ım Hoca'yı da tanımak fırsatını bul muşlardır LNUTULMAYAN İKİ OLAY Son olarak Dr Hazım Bumın'ın hatınmdan çıkmayan ıkı olayından soz etmek ıstıyorum Bunlardan bırısı, asıstanlığımın ılk avlannda rastladığım bır amelıvatıyla ılgılı Bugun hayatta olmayan eskı bır parlamenter doktora aıt Çok kotu bır dız oynağı parçalı kırığı Anestezı eskı ıısulle yapılıyor Daha o donemde kan da verılemıyor Uç asıstanla yapılan amelıyat olduk ça uzun surdu Altın vıdalar, tahta mengeneler kullanıldı, alcılar yapıldı Aylar geçtı Bır yıl kadar sonra ıdı kanımca, hasta mız Avrupa seyahatıne çıktı En ufacık bır arızası yoktu Donuşte sövledığı şu soz oldu "Prof. X, bu ameKyata ınanmak ıstemedı, eger dogruvsa bunu >apan şeytanın ta kendısıdır." Ikıncı ıse, yaJana şeker hastalığı nedenıyle yatan bır çocuğa hıpofiz tranplantasvonu O sa bah, hastanenın bahçesınde kesılen bır danamn kafası bır beze sarılarak amelıyathaneye getırıl dı önce amelıyat masasında dananın kafasından asepsı ve antısepsının butun kurallan uygulanarak hıpofiz çıkanldı Sonra da hasta çocuğun kann boşluğuna özel şekılde yerleştmldı Sonuç, her yönden başarılı ıdı Yukardakı ıkı örnek Hazım Hoca'nın hem becerısını ve hem de yonunu vurgulamak ıçın guzel bır ömektır Cerrahıde ade ta bır dekatlon şampıjonu gıbıydı Anısını savgıyla anıvor ve tekrar tekrar rahmet dılıyoruz Unutulmayan lliv Cerrâh Dr. Hazım Bumın, unıveıbıte reformunun yapıldığı 1933 yılında Cerrahpaşa Hastanesı 'nde cerrahı asistanlığmı tamamlamak uzeredır. Neredeyse sınavını verip bır Anadolu tiastanesıne gıdecektır. O sıralarda, Almanya'dan gelen ve Avrupa'nın en tanınmış yuksek duzeydekı cerrahlarından olan Prof. Dr. Rudolf Nıessen, genç operator adayındakı ustun yeteneğı sezerek kendısını gelecek ıçın duşunur ve khmkten ayrılmasına engel olur. Dr. NURETTİN APAYDIN Şışlı Etfal Hastanesı Emeklı Cerrahı Şefi O, vaşamını 21 Temmuz 1976 gunu yıtırmıştı Olay bırden ve ansızın oluşmuştu Gerçı emek lı olalı daha ancak altı yıl kadar bır zaman geçmıştı Ancak gorunuşu en sağlıklı günlerınde olduğu gıbıydı Ehnç, guçlu ve hatta heybetlı kalıtınu onda herhan gı bır rahatsızlığın olmadığı ka nıtını venrdı Oysa, mesleğının kırk yıl boyun~a suren >orucu, meşekkatlı \e yıpratıcı nıtelığı kendısınde elbette fizyolojık ve anatomık bazı yıkıntılar meydana getırmıştı Bır hekım oluşu nedenı> le bunları gayet ıyı bılıyordu Yajamı çok sever, acı çektıren bır hastalığı hıçbır za man ıstemezdı Hastalarında da ayru tıtızltğı gösterır ve gereklı olan çare \e çabayı esırgemezdı Yukardakı çızgıler, buyuk cer rah Dr Hazım Bumın'ın bıraz fızık ve bıraz da manevı portresını yansıtabılır kanısındayım Asıl, onun sözunu etmek ıstedıfımız, hekımlık ve cerrahlık yönudur Nedenı de, memlekeümızde, yuzlerce, bınlerce hekım ve cerrah arasında, çok azında rastlanılabılecek, eskılerın "Dadı H a k " dediklerı Tanrı vergısı, adeta kanzmatık bır kı şılık şeklınde oluşmuştur Dr Hazım Bumın, Unıversıte Reformu'nun yapıldığı 1933 yılında Cerrahpaşa Hastanesı'nde cerrahı asıstanlığını tamam lamak uzeredır Neredeyse sınavını verıp bır Anadolu hastanesıne gıdecektır O sıralarda, Almanya'dan gelen ve Avrupa'nın en tanınmış yuksek duzeydekı cerrahlarından olan Prof Dr Rudolf Nıessen, genç operator adayındakı ustün yetene|ı seze rek kendısını gelecek ıcın duşunur ve khmkten aynlmasına engel olur Ataturk'un önerılerı ıle gerçekleştınlen reformda, Istanbul Unıversıtesı, özelhkle Tıp Fakultesı, pek unlu ve değerlı tıp ve bılım adamlarının bır araya gelmesıne neden olmuş ve yoğun bır çalışma donemı başlamıştır Benım kuşağım bunlann yarı sonrasına rastlar Dr Bumın de, bu yenı dunyada yenıden daha enerjık bır çalışma donemıne gırer Gece gunduz butun vaktını hep hastanede gecırmektedır. Cerrahı spektrumu çok genış ve o oranda da başarılı olan Prof Nıessen ıle bırlıkte, derste, hasta başında ve butun amelıyatlarda artık var dır Nıessen, sadece başarılı oır cerrah değıl, a\nı zamanda cerrahıde yenılıkler yapan, bazı ılkelerı verleştıren kımsedır Dr Hazım Bumın, bu mutlu ortamda buyuk bır ga>ret ve o oranda bır sevgıyle durmadan çalışarak 1937 yılında verdığı çok başarılı bır sınav ıle docent olur 1939 yılında Nıessen, bır hastalığı nedenı>le Amerıka'ya gıder Tedavıden sonra ıstedığı halde (burada kendısıne karşı oluşturulan bır klık nedenıyle) Turkıye'ye donemez Sonralan bırçok kımsenın bundan uzuntu duyduğu ve yazık olduğu söylenmıştır Bunu en çok hıssedenler den bırısı de Hazım Bumın'dır Ama ortada dolaşan efsane gıbı bır soz kalmıştr "Nıessen, elini ve kalbini Hazım Bumin'e bırak mıştır." Unıversıtede, oğrencı olsun asıstanı oisun, hastası olan v< PENCERE "Hayalât..." 21 TEMMUZ 1985 EVET/HAYIR Zaman Hiç Geçmemiş Gibi... Ben bu adamı tanıyorum, dedım ıçımden Sımsıkı tutmuş mıkrofonu, ağzına dayamış sankı yıyecekmış gıbı, avazı çıktığı kadar bağırıyor Yuzu ter ıçınde, kıpkırmızı ofkeden Ne dıyor, anlayan yok Belkı dınleyen de yok Yaşı kaç? Otuz beşkırk Onu anımsıyorum yıllar oncesınden, başka partı kongrelerınden Hangı partıden olursa olsun, önemı yok Sırtında koyu elbtse, kravat, bağırıp duran bırı1 Yırmı otuz yıl öncesıne döndum Bu tur kongrelerde hep görurdum, ahp mıkrofonu bağırıp duran, kımsenın kulak vermedığı bırtakım sozlen avaz avaz kulaklara sokmaya çalışan pohtıka gedıkhlerı Sankı yaşlanmamışlar sankı değışmemışler, sankı olmemısler' Yenıden ortaya çıkmışlar, çoğalmışlari Amacı olmayan, kafasında bılgının kırıntısı bulunmayan, yalnızca ozel bırtakım çıkarlar peşınde koşan kışıler Bır değıl, yuz değıl bınlerce bunlar Geçmış yıllarda butun partılerın ıl kongrelerınde, kurultaylarında delege olarak karşılaştığımız prototıpler Çok oldu partı kongrelerıne gıtmeyelı Mademkı Ankara'dayım, gıdeyım MDP kongresıne dedım Gazetecıler bölumunde oturuyorum Bu ışın ayrı bır keyfı var Kaç yıldır gormedığım gazetecıarkadaşlarCüneyt'ler, Sılkım'lar, M Yaşar'lar sonra gençler Konuşuyoruz, ordan burdan Derken Erzurumlu delegeler gelıyor önumüze, başlıyorlar basını suçlamaya, çılgına dönmüşler Basın, ah basın' Iktıdar da, muhalefet de her zaman basın. basın der durur Bu kez ne olmuş? Bır gazete manşetınde Üskudarlı bır MDP'lının Erzurumlu delegelerı dövüp toplantıdan kaçırdığı yazılıymış Neyse kı o gazetenın muhabırı aramızda değıl, "Erzurum'a nasıi gıdeceğız Böyle yalan yazılır mı? Nerde o muhabır?' dıye bağırışıyorlar Hanı, kırk yılda bır partı kurultayına geldım, dayak yemeden çıksak şurdan dıyorumi MDP'nın Genel Başkanı değıştı, kırk dokuz yaşında yenı Başkan, Söylemezoğlu konuşuyor Onun dedığı de anlaşılmıyor O da tutmuş mıkrofonu ağzının ıçıne bağınp duruyor Gençlere soruyorum onlar da bır şey anlamıyormuş Pekı, ne dıye kımsenın anlamadığı bır konuşma yaparlar' Tek tuk sozcukleri çıkarıyorum, demokrası, halkımız, manevı değerler vb Dalıp gıdıyorum 1950 oncesınde, sonrasında 1960, 1970 sonrasmda partı kongrelerınde hep demokrası, halk, ınsanlık, manevı değerler vb sozler edıldı Yenı bır şey yok' Hanı bu dedıklerını gerçekleştırmek, benımsemek yolunda bır şeyler yapsalar, o da yok Yerımızde sayıyortız hep Partıcılığımız bır turlu sağlam bır temele oturmuyor Köklu bır geçmışe, geleneğe bağlı panıler yok Bır turlu de olmuyor Ikı de bır yolu kesılıyor haklı haksız durumlaria Bır CHP altmış yıllıktı Ötekılerın en eskısı 1945'te kurulmuştu Şımdı ne CHP var altmış yıllık ne DP var, ne de AP, CKMP var Hepsı tarıhe karıştı Şımdı karşımızda 12 Eyiul sonrasında turlu engellerı aşarak oluşturulmuş yapay partıler var Başkanlık yerınde Yılmaz Altuğ oturuyor Eskı bır arkadaş Bır ara kendıne soz verdı bır gun once eskı Genel Başkan Sunalp'ın suçlayıcı konuşmasını yanıtladı Onun dedıklennı de dınleyen yok Herkes kendı kendıne konuşuyor Onemlı olan secımlerde kımlerın genel yonetıme seçıleceğı Hep boyledır, boyledır Butun kongrelerde onemlı olan seçmek, seçılmek, lıste yapmak, lısteden adam sılmektır Bır çesıt eğlence1 Gelırler uzak uzak yerlerden otellerın lobılerınde toplaşırlar, arada bır kavgalar çıkar, doğuşmeler olur Sonra sarılırlar banşırlar, evlerıne, kdylerıne gıderler Özlemışım bu tur manzaraları Boyle boyle kurulacak demokratık yaşam derız hep Böyle boyle alışacağız, demokrası kurallarına uymayı oğrenecegız, zamanla partıcılığın geleneklerı ıyıce yerleşecek, demokrasıden yanayız derken, ıyı bıleceğız demokrasının ne olup ne olmadığını Ama olmuyor, hep yarıda kesılıyor çabalar, yarım kalıyor Sonra al baştan, sıl baştan" Yüruyerek döndum kongre yerınden Memduh Yaşa, Kasaroglu gıbı MDP mılletvekıllerıyle ayaküstu bır kaç soz ettıkten sonra MDP'yı eskı Hur P'ye benzettım O da kısa surede sılınmıştı, üstelık de epey sert bır muhalefet partısı olarak ortaya çıkmıştı Oysa MDP'de boyle bır yan da yok1 Iktıdar olsun dıye oluşturulmuş bır partı muhalefette iolınca ne yapabılır, ışte bu kadarını Bana oyle gelır kı ılk genel seçıme kadar zor dayanır MDP Ya kendıne yakın başka bır partıyle bırleşır Ya da dağılır gıder ılk seçımde Eskı Hür P gıbı OKTftY AKBAL Merhume Sabıha Esendal'ın ve merhum Abdulhamıd Hulusı Esendal'ın sevgılı oğulları, merhume Hacı Rukıye Kefelı ve merhum Hayrı Kefelı'nın damatları, Dr Irfan Şınası Esendalın, Dr Ihsan Cemıl Esendal'ın, Salıha Çızmecıoğlu'nun, Melıha Esendal'ın, Bedıa Coral'ın ağabeylerı, merhum Remzı Kefelı, merhum İbrahım Kefelı, Namık Kefelı'nın enıştelerı, Oya. Umay, Yusuf Selman Esendal'ın çok sevgılı feoakâr babaları, Neslıhan ve Alemhan'ın dedelerı, Avukat Gaffar Çam'ın kıymetlı kaympederı, Nahıde Esendal'ın yerı doldurulamayacak vefakâr eşı, Galatasaray Lisesı (1936614) ve Eskı Mulkıye Mektebı mezunu, Istanbul Barosu Avukatlanndan YEFAT kaybetmenın derın elemı ıçmdeyız Mubarek naaşı 21 Temmuz 1985 Pazar gunu Fatıh Camn'nde kılınacak ıkındı namazını muteakıp Edırnekapı Sakızağacı Kabrıstanı'na defnedılecektır Mevla ganı ganı rahmet eyleye Not Çelenk gonderılmemesı rıca olunur AİLESİ MEHMED TURSUN ESENDALı '•• Meşrutıyetle bırlıkte Babıâlı yazınında bır patlama gerçekleşmış, Abdulhamıt donemınde bastırılan "kalem erbabı" saçılıp savrulmuş, çeşrtlı dergıler ve gazeteler bırdenbıre boy göstermış bır yayın şenlığı başlamış Sultan Abdulhamıt Servetı Fununculann bıle seslerını kesecek kertede vehımlı olduğundan Babıâlı'nın uzerıne çökert karabasanı anlamak kolaydır Böyle baskı dönemlerının ardından çoğunlukla toplumu çılgına donduren bır ozgurluk c* 'mı gelır 1908 Hurrıyet Inkılâbı da buna örnektır Toplurtı altust olur, eskı yonetımce dışiananları yenı yonetım bagrına basar, eskı defterler durulurken, yenı defterler açılır • Yakuç Kadn'nın "Edebtyat Hatıralan"r\da yazdığına göre "FecrıÂtı" ışte bu neşelı donemde kurulmuş Genç yazarlar Hılâl Matbaası'nda bır toplantı yapmışlar, Faık Âlı Bey dergının adını koymuş Fecrı Âtı'nın sloganı da ılgınç " Sanat şahsi ve muhteremdır " Yakup Kadrı dıyor kı " Itıraf edenm kı âgocentnçue (bencı) ve ferdıyetçı (bıreycı)sanatanlayışı bıze 'Edebıyatı Cedıde'den mıras kalmıştır \>e bız bunları soylemekle ortaya yenı bır goruş getırmıyorduk " O dönemde edebıyat kavgaları bugune rahmet okutacak bıçımde olduğundan kısa bır sure sonra "Eşref" dergısı Fecrı Atı'ye saldırmaya başlıyor Çunku "sanat şahsı ve muhteremdır" dıyenler arasında, zamana göre açık saçık sayılan, toplumun tutucu değer yargılarına ters duşen öyku ve oyun yazanlar yar Ikı dergı arasındakı çatışma oylesıne büyuyor kı Fecrı Âtıcıler Eşref dergısının ıdarehanesıne gıderek "ımtıyaz sahıbı"nder\ hesap soruyorlar Bu saldırı uzerıne Eşrefçıler olayı mahkemeye goturuyor Mahkeme Başkanı edebıyatçı olduklarından mıdır, nedır sanıkların adlarını "terkıbı vasff 'ye cevırerek söyluyor Tahsını Nahıt Hamedallahı Subhî Yakubu Kaderî Refıkı Halıd Alman fılozofu Buchner'ın "Madde ve Kuvvet" adlı kıtabını Türkçeye cevırerek un yapmış Baha Tevfık't Eşref dergısının sahıbı tanık gostermış Baha Tevfık, cıddı havalarla huzura gınyor, doğruyu söyleyeceğıne yemını bıllah ettıkten sonra yargıçlara donerek konuşuyor " Muhterem hâkımler heyetı, ıfademı vermezden evvelsızlere bır hususu arzetmek ıstenm Marazı edebıyat denılen bır ruhı hastalık vardır Buna muptelâ olanlar kı onlardan bın de bendenızım hakıkatı hayaldenbır türlu ayıramazlar Bınaenaleyh bu zevatı ben 'Eşref mecmuasının ıdarehanesınde mı gördum, bır başka yerde mp Içlennde hangısı ne demıstft Hangısı kımın üstune bastonla yurümuştü? Bılmıyorum Butun bu vakaya daır hatıralarım zıhnımın ıçınde dans edıyor " Mahkeme Başkanı arkadaşlarıyla bırkaç dakıka ıçerı ç ı tıp göruştukten sonra davayı bağlıyor " Işbu davanın mesnedı hayalâttan ıbaret olduğu anlaşılmakla maznunların beraatıne ve mahkeme masraflannın muddetden (davacıdan) tahsılıne karar venlmıştır " • Sultan Hamıt rejımının koyu baskısından sonra anlaşılıyor kı Babıâlı bırden neşelenmıştır Yazar kavgaları, şaır çekışmelerı, bohem yaşamın renklerı, edebıyat akımlarının çatışmaları, dergıler, şıırler Ne var kı bugunden o gunlere baktığımızda butün bunları bır tur ' hayalât sanabılırız Otuz uç yıllık ıstıbdatttan kurtulan toplum, 20'ıncı yüzyılın başında dunyanın nereye gıttığınden habersızdı Balkan Harbı ve Bırıncı Dunya Savaşı'na doğru suruklenıyorduk Baskı rejımlennın bır kötuluğü de budur, toplumun bılıncını oylesıne körletır kı daha sonrakı felaketlerın de kuyusunu kazar HFRCLVIA KESÎN H\RLKET 'O^run 9 gece Ö7<ri Otobus Tim Pansıyon TURİZM SUNAR Nokta bir tabuyu yıkıyor MARMARİS 110.000 LEZBİYENLİK Yasama bicimi mi, kişilik sapması mı? Dünya ve Türkiye'de hangi boyutlarda? Attıla İlhan. "Tek tip insana doc 665 milyonluk sahtekârlık Savcılık, UM Denızcılık adına bankaya sahte evrak verenlerı sorusturuyor DITAS Genel Mudüru'nun ımzası taklıt edıldı Erdoğan Demıroren Erdoğan Demıroren'ın Ata Kolejı'nt tahsıs etnğı Halmumcu Guzel honutlardakı yenı bına. C MARTIHOTEL MARBAS OTEL 93.000 (Y.P.) DEMİRÖREN GRUBUNUIV EGİTİM SEFERBERLİĞİ TANINMIŞ İŞADAMI ERDOĞAN DEMİRÖREN: "ANA VE BABALARIN AVRUPA MASRAFLARINI VE ISTIRAPLARINIDİNDİRMEK İSTİYORUZ" Demıroren Grubunun yonetımınde bulunan Ata Kolejı 19851986 oğreum Mİında Mıüı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanhğırun 8/7/1985 tarıh ve 8710 sayılı musaade ve onayı ıle bır kısım oğretımırun yabancı dılle yapıldığı okul statusune donuşmuş bulunmaktadır Eğıtım konuları ve Ata Kolejı ıle ılgılı olarak göruştuğumuz Demırören Grubu Yonetım Kurulları Başkaru ERDOĞAN DEMIROREN bıze şunları anlattı "Önumuzdekı oğretım yılında 30 kuruluş yıldönumunu kutlayacak olan Ata Kolejı, ıçlerınde mıllı şaırımız Behçet Kemal Çağlar'ın da bulunduğu Robert Kolejı oğretun uyelerı nın onculuğunde, Ataturkçuluk ruhu ıle kurulmuş ve bırçok seneler başarılarıyla övunduğu kıymetlı mezunlar vermıştır 1982 vılında okulun maddı sıkıntıJanna tarafımızca yardımcı olunması ve okul yonetımının daha yoğun, planlı çalışmava geçmesı ıle lısan ve fen programlan da başarılı bır şekılde yurutulmeye başlanmıştır Nıtekım oğrenci sayısının 170'ten 1500 kışıye çıktığı kolejımız bu senekı unıversıte sınavlarmın ılk basamağında yuzde yuz başan sağlamıştır Çok yakın bır zamanda Sarıyer'dekı arazılerımızde kurmayı hedefledığımız unıversıteye basamak olacak Ata Kolejı, gençbk yıhnda yabancı dıl eğıtımının statıisune uygun olarak orta hazırük, lıse hazırlık ve ükokul bolumlerını açmış bulunmaktadır Bu sebepledır kı grubumuza aıt Barbaros Bulvan Guzel Konutlar"dakı bına, Ata Kolejı'ne tahsıs edılmıştır Kapalı devre vıdeo sıstemı, muzık yayını, yabancı oğretmenlerle yoğun İngılızce oğretımı bugunun en modern plan ve programılarına gore hazırlanmıştıı Kâr gayesı gudulmeksızın grubumuzun yonetımınde bulunan bu değerlı okul, oyle sanıyorum kı pek çok ana ve babarun eğıtım ıçın dışarıya odedıklerı ağır masraflarını ve çekı len fuzuh ezıyetlerını azaltmada onemlı bır rol oynayacaktır 60.000 Beşık.jıj :6UD74 16H226 1612281 Kadıkcv I'el iîbıfibO «TNATLANTİK OTEL KADIN Yatık Emıne 0974) Yusuf ıle Kenan (1979) Ah Guzel Istanbul (1981) Kırık Bır Ask Hıkâyesı Göl (1983) Merkez ve tum bayilerde (1982) ÖMER KAVUR • Demırel "Dısarı acılmıyoruz, dısarı sacılıyoruz" »Emın Colasan'm Nazlı llıcak'a cevap mektubu •Amerıkanl ırkcılarının yenı ılahı "Ilk Kan"ın Rambo'su »Hurrıyet ve Yenı Asır ıkı yenı gazete cıkarıyor Haftülık Haber l)cr«isi dcli>inı Ysmnları T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Malıye ve Gümruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkarüı£Tnca 9, 10 ve 11 E>lul 1985 gunJennde Ankara, Istanbul vç Izmır'de Hesap Uzman Yardımcılığı gırış sınavı açılacaktır SINAVA KAT1LABILMEK İÇİN, a) Devlet Memurları Kanununun 48'ıncı maddesınde yazılı nıtelıklere sahıp olmak, b) 1 1 198S tanhınde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Sıvasal Bılgıler, tktısat, Hukuk, Işletme, lktısadı ve Idarı Bılımler Fakültelerı ıle bunlara denklığı Mıllı Egıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı'nca tasdık olunan yabancı fakulte veya yuksek okullar dan bınnı bıtırmış olmak gerekmektedır Sınavlara gınş şartlannı ve sınav konularını gösteren broşur, yu karıda ısımlerı geçen öğretım Kurumlanndan ve Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ıle Ankara, Istanbul ve Izmır Grup Başkanlıklanndan sağlanabılır lsteklılenn 16 Ağustos 1985 günu akşamına kadar Malıye ve Gum rtık Bakanlıgı Hesap Uzmanlan Kurulu Ba^kanlığı ANKARA adresıne belgelen ıle bırlıkte yazılı olarak başvurmaları duyurulur Basın 19839 Özel Sektör Tahvilleri 1 yıl vade. Yıl sonu ödeme. Net %56 verim. I V J S J M Kurulu nun ll TURİZM SUNAR ur (l'IH MALIYE VE GUMRUK BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Malıve \e Gumruk Bakanlığı Oumrukler Muhafaza Genel Muduriuğu nun Ta^ra Teşkılatı olan Ankara Iskenderun Isianbul Iz mır Izmıı Mersın ve Trabzon Mulıalaza Ba^mudurluklen ıle bağ lanıılarında bo> bulunar Ivaptan Makınısi ve Gernı Adamı kadrola rına sınav la per^onel alınacaknr 2 Sınava katılaıak ada\larcla aranatak ^arılar a) 657 savılı Devlel Memurları Kanununun degı>ık 48 maddesın de vazılı genel jartlara sahıp olmak b) Orıaokui veva Lıse \e Den^ı okul mezunu olmak Ooksa llko kuH t.) Kaplınlarda I laştırma Bakanlığınca labdıklı kıvı ve lımankaplan ^uzJannıa sahıp olmak. ö) Makınisilerdf l'ld^drma Bakanlıgınca (asdıklı Denız Motor Vfa kıniilı veva Denı/ Moıor>.U!>u >.uzdanına bahıp olmak e) Grmı \damlannda l laşıırma Bakanlığı nıa lasdıklı Lsıa Ge mı>.ı veva Genıiv.ı cuzdanına sahıp olmak 0 Sınavın aı,ılJı6ı larıhle 40 yayını doldurmamı* bulunmak g) Adavlann askerlıkle ılışkısı bulunmamak 1 Sınavlara katılmak ısıevenlerın en gev 20 7 1985 gunu saat P 30 a kadar bır dılek^e 2 adel toıograf oğrenım belge^ı ornegı. l laştırma Bakanlığı n^a verılen tasdıklı Kapıan Makınısı veGemı Adaiıı ı.uzdanları ıle bırlıkte l»ıanbul Gumruklerı \iuhalaza Baş mudur!uğun<. ^ah>en başvurmaları ıstenmekledır 4 Sınav I )\ 1985 gunu sa3t 9 OO'de Jsıanbul da vapılacak olup binav verı avrıı.a adavları duvu'ulatakıır ^ > azılı bınavda başarı olan adaylar ıvın >,özlu sınava labı tuıula caklardır Basın 2l)28~ Hl K( ( \f\Msl\H\KI KI 1 10 (.ıırı 9 U\\v O/ı I Ololms Tdiıı l'.ııısıvoıı CEŞME ALTINYinNJUS 0.000'den rtibaren (Y P. ALANYA ALAADDİN 46.000 ALANYA 80.000 İNCEKVM \ttirn \ J k^l \ \tl f 1VHS u n h »ı rik \ «Ü2 I I m wv,h nı ık \j\HtUnnufclJdir lif sıkl 15 k ıılıkııt >t 111 4 II 1 II | ( l (I lf | >K| S S m v I •»*» MM l l l l I l Menkul DegerierTicareti AŞ. • Cvup Aslıvt Z Hukuk H kımlıgının Eva\ \ o 198^ lul karar no 198^ 442 kararı ne Tarzan olan isınım \Uhmet oı ı rjk dLgıştııılııııştıı \ILH\ILI ULGt\$O\
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle