19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLERÎN DEVAM1 CUMHVRİYE MDP: îstifalar bizi (Baftarafı 1. Sayfada) Turgut Sunalp'in evinde bir araya gelen ve bir dunun değerlendinnesi yapan Sunalp'çi milletvekilleri ile ü baskanlan, şimdilik toplu istifa yoluna gidilmemesini ve kongrenin iptaii yollannın arastırılmasını kararlaştırddar. Sunalp'çiler, kongrenin Siyasi Partiler Yasası ile parti tüzüğünün ilgili maddelerine aykın yapıldığı, Divan Başkanlığı seçimi ve oylamasında hataiar bulunduve Divan Başkanlığı'nın tarafıı bir tutumla usui hatalan yaptığı gerekçesiyle II Seçün Kunılu'na basvuracaklar. önceki gün partiden istifa mektubunu "iadeü taahhütiü" olarak TBMM Başkanlığı ile MDP Genel Merkezi'ne gönderdiğini söyleyen Adana Milletvekili Yılmaz Hocaoğlu da Cumburiyet muhabirinin sonısu üzehne isüfasını geri almasının kesinlikle söz konusu olmadığını söyledi. Hocaoğlu, "Tek basına ve hissi hareket etmedigini" belırterek, "Ben, baoa vekâlet veren teskilatımın ve seçmenlerimin sesine göre davrmndım" dedi. Yeni yönetimin istifasını, "seçüo sonacunu hazmedememe" yolundaki de|erlendiraıesini de eieştiren Hocaoğlu, şöyle konustu: "Ne kendi bolgemde, teşkilabmla, ne de mlllefvekilleri Ue bu konuda herfoangi bir görüsme yapmadım. Adana Milletveklli arfcadaşım Erdal Durukan ile be•im aramda bir göriis aynugı yoktur. Ama kendisine istifa yolnnda bir teDdnim olmamı^tır. İstifamın gerekçesi rar, ama bugün için buou vorumlamak istemiyoruiB. tleride geüştneler gerektirdigicHk açıklama yapanm." Turgut Sunalp de hiçbir yorumda bulunmak istemediğini tekrarlayarak, "Parti ve politika ile ilgili hîçbir $ey koanşmak istemiyorum. Bu demokrasiye saygısızlık olur" dedi. Sunalp, 1015 gün kadar Ankara'da evinde dinleneceğini, bu arada, uzun süredir görmediği eski dostlannı ziyaret edeceğini belirterek, şöyle konuştu; "Partl ik de poütika iie de ilgili hiçbir s*y konnsjnak btemiyonım. Yeni yöoetim daha ilk toplaotısını yeni yaptı. Bir şcy soylemek için erken olur. Hem bu demoknuiye de saygısuiıktır. Ben kongrenin ilk gününden sonra, baa partfli arkadaşianınla toptanası yapum. Keannide partiden aynlmayı düşBnnıuyonım. Bnnn soyledim. Partüi arkada?lanmdan da benim için berhangibirgösteriyegir^ilınemesbıiistedim. Yeni yöDetim yerine otnrsun, daba sonra bir deferiendirme yapanm." MKYK TOPLANDI MDP'nin yeni MKYK'si ilk toplantısını dün yaptı. Kongreyi ve genel siyasi durumu değerlendiren MKYK üyeleri, daha sonra toplu halde Amtkabir'e gjderek saygı duruşunda bulundular ve birlikte öğJe yemeği yediler. MDP'nin 42 kişilik yeni yönetimi toplandıktan sonra yayımIanan bildiride, partide bundan böyle disipline uyulacağı belirtilerek, MDP'den istifa eden milletvekilleri ile ayrüan ü ve üçe örgütlerine "ynvaya dön" çağnsında bulunuldu. Bildiride özetle şu görüşlere yer verildi. *B» a o d u itibaren parti içi seçiın möcadelesi bitmis, bir bötün balinde kaynasarak güçtenen ve adun adım iktidara giden MOliyetçi Demoknsi Partisi bamlesi baslaülnuştır. Böylesine mnhtesem ve sanrlu bir kongreden sonra partiıniç g y fcmel feisefesine ve bütünlögBne karsı ber türfö bareketi davsya ihanet olarak kabul ettiginıud simdiden ifade ederiz. Bo gibi maksatlı ve iaançsu barekeüer MDP'nin basiattıgı hamieyi asla engeOemeyecektir. Büyük kongremize kasrtü ve tertipli getirUerek kongreyi sabote etmek isteyen köçttk bir grnbun sebep oldnğu ve delegelerintlzin basiretli davnnıslanyia önlenen muessjf olaylan siddetle kınıyor ve reddediyornz. Bo mönasebetie demokratlk yanşmaya ve parti disiplinine uyguB oimayan her türlü davranışlarla UgUi olarak parti ici disiplİB korallanmn isietflmeye basladıgmı kesinlikle beiirtmek isleriz. Kamuoyunu yanıhmak maksadıyla girisilebUecek istifa hareketleri davamızı hiçbir seldlae gölgelemeyecek, bhük ve berabertigimizi asla zedetemeyecektir. Inanıyoruz ki bu amaca yönelik hiçbir güç partimizifl ber geçen gün geüsmesine mani otamayacaktır.'' basmdaıı yakuıdı ANKARA, (Cumhuriyet Barosu) Basbakan ve ANAP Genel Baskanı Turgut Özal başkanlığında dün yapılan ANAP Merkez Karar ve Yönetim KuruJu toplantısında son günlerde basında yer alan bazı haberlerden yakınıldı. Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Mesut Yılmaz, Miliiyet.. Gazetesi 'nde yayımlanan "Özal'ın Çin gezisinde rezalet" başhklı haberi "dedikodu" olarak niteledi ve adli makamların haberi yazan gazeteciden, haberin kaynağını sorabileceklerini söyledi. Yılmaz, SlAR'ın araştırmasında ANAP'ın oy oranınm azaldığına iiişkin, haberi de "deli saçması" olarak değerlendirdi. Basbakan Turgut özal, dün öğleden sonra yapılan ANAP MKYK toplantısına gehrken ve çıkarken gazetecilerin sorulanm yanıtlamadı. özal gazetecilere küskün davramrken, bazı bakanlar da haberlerin "çarpıülmasmdan" yakındılar. Toplantı sonrasmda açıklama yapan Mesat Yılmaz, Basbakan özal'ın 22 temmuzda Malatya, Diyarbakır ve Sıvas illerini kapsayan bir geziye çıkacağını söyledi. Yılma2, bir soru üzerine SlAR'ın gizlenen bir arastırmasmda ANAP'ın oy oranının azaidığının saptandığına iiişkin haberi "deli saçması" olarak niteledi. Yılmaz, Istanbul Belediye Başkanlığı'nin SlAR'a periyodik olarak arasürma yaptırdığını, ancak bu araştırmanın belediye hizmetleri ile ilgili olduğunu kaydetti. MKYK toplantısmda bazı kurul üyelerinin basm organlannda son haftalar içerisinde çıkan ban yaymlardan yakındjklarını ve Basbakan ile bazı bakanlann bu haberlerin gerçck dışı olduğunu anlattıklannı dile getirdi. Yakırulan haberler içerisinde özal'ın aile fertleri konusundaki haberlerin de bulunup bulunmadığı sorusuna "Genelde yakınmalar oldu" biçiminde yanıt veren Yılmaz, Çin gezisine iiişkin haberlerin kaynağının belli olmaması nedeniyle, sorusturulmasımn da söz konusu olmadığını ifade etti. Yılmaz, "Ancak adli makamiar, haberi yazana giderek baberin kaynağını sorabilirler" dedi. "Bu yayınlann partiyi yıpralmasından mı endise edilryor?" sorusuna Yılmaz, "Hükümete yönelik asılsız nesriyatın partiyi de yıpratacagı tabüdir" yamtını verdi. Asılsız nesriyatın, basının kendi özeleştirisi yoluyla düzeltihnesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Aksi durum basına tiraj kaybı gibi büyük zarariar verir" dedi. ANAP, \felîler çocuklannı kapı (Baftarafı 1. Sayfada) "Benimki bir yıl burada, bir yıl da Vicdaniye'deki kursta okudu. Ne istersen okur şimdi. Arapça da bilir. Eğer Vicdaniye'den sonra Jblliıkı fcvler'dekı. ne gitseydi hoca çıkacaktı. Vicdaniye'den çıkmıyormus. Ama kendi gitmek istemedi?" "Nasıl burası, güvenli bir yer nü? Haftada iki kez dışan çıkıyortarmış..." "Merak etme. Gidip geliyorlar. Aslında dikiş nakış diyerek oraya uğruyorlar. Ama devamlı burada calışıyorlar. "Her önıine gelen girmesin iceri? Malum, İuz cocngu bu... " "Babasıyken ben dahi gireınedim. Kapıda nöbetçiler beküyor. Üç kadın hoca da var. Erkek hoca da dışardaki isleri yapıyor. öyle her gelen i almazlar. Görmek istersen kızını çağırırlar kapıya, kapı arahğından konuşursun. Eğer hoca oradaysa, girer hocanın yanında oturursun." Davut Çavdar, kızı Saniye'nin bir yıl devam ettiği Karaman'daki "kızlar inanastın"nı böyle anlatıyordu. Şimdi sıra, iceri girmeye gelmişti. I. Y. bu tür yurtlar açn yasadışı din eğitimi verme le aktarıyor bize: "Tevbidi Tedrisat Kaı nun çıkmasımn ardından man Hilmi Tunahan adli I adamı gizü gizli din egjtiı riyor tstanbul'un degistk rinde. Sonra da yetiştirdi rencilere vasiyette bulm onlann da kendi gibi ö&rtı tistirmeleri yolunda. Işte yetiştirdigi ögrenciler, yı çesitli yerlerine dagılarak b den egitime yönehyor." "Nasıl bir yöntem izh'y çalışmalarında?" "Daha önce bu kanuni Kuran kurslannı ele geçirnu di. Ancak konunun önemi ranmca, bunlar bu kursiaı uzaklaşünldriar. Şimdi bu önce mahallelerde knrulu Kuran kursn ya da cami ya| ma dernelclerine giriyorlar. yelim iyi niyetle kurulan o ' negin 30 üyesi var. Bunlar d sik mahalJelerden 50 üye kaj diyorlar ve ilk kongrede deı | i ele geciriyoriar." "Yasal mı bu?" "Aslında Dernekler Yasası daki bir bosioktan kaynakls yor olay. Yasada bu tür den» lere üye olurken ikametg aranmalı. Aranmadıgı için bunlar kolayca dernekieri ele j çlriyorlar. Daka sonra da bir ı zük def^ikUgi yaparak deraei adını degiştiriyoriar." "Bu dernekler yasamlanm n sıl sürdürüyor?" "Bunlar, kendilerinden ola lardan aidat toplariar. Bagıs ' yardım alıriar. Bu arada Ku İay'ın şubeleri arasında da faj Uyet gösteriyorlar. Amaçlan, g < nel merkeze etki edecek kadı oya sabip olarak Kızılay'ı da b islerde kullanmak." "Bunlar, yurtlarma aldıklaı öğrencileri resmi Kuran kursla nna göndermiyorlar mı?" "Bazısında kursa kaydettiri yorlar. Ama bu şekJen oluyor Bir dakika bile asagıdaki kun yerine gitmiyoıiar, kendi yapılanna uygun egitim alıyorlar. Çünkü bunlar, devletm verdigi din egitimine ve imam batlplere karsıdırlar." Balıkesir'den, Karaman Köyü'ndeki bir "kızlar manastırTndan yola çıkarak elde ettiğimiz bulgular, duyduğumuz sözler, "2000 yıfana on beş kaia bir çagfl, altmış yaşını geçen Atatürk Türkiyesi'nin Cumhuriyed'ne ne denli yakısıyor?" sorusunu bir kez daha kendimize sormamıza yol açtı. MKYK toplantısından sonra bir açıklama yapan hükümet sözcüsü Mesut Ytlmaz, "Çin gezisinde rezalet" haberi için "dedikodu" dedi. Cumhurbafkanı Kenan Evren dün akşam saat J ^ 21.Wda tstanbul Festivali bünyesinde gerçekkştirilen lngiliz KraUyet Filarmoni Orkestrası konserini izledi. Spor ve Sergi Sarayı'nda verilen konsere gelişinde Evren "i Nejat Eczacıbaşı, Anakent Belediye Bafkant Bedrettin Daian ve Vali Nevzat Ayaz karşıladdar, Sir Charles Grovestnyönettiği ve Robert Cohen'in solist olarak katıldığı konser sırasında salondaki tüm yerlerin dolu olduğu dikkati çektt (Fotoğraf: MEHMET AKtF) Eldem Çelenk'in (Baftarafı 1. Sayfada) suna ftalyan yetJdHlerin kauhnasına izin verilebilcegini" söyledi. Dünkü duruşmada Ağca'nın ilk kez çok yorgun göründüğü ve sorulara yanıt verirken aklını toplamak istercesine durakladığı dikkat çekti. Durusma basladığı ve Ağca'nın ifadesine gecildiği sırada Papa'yı vuran adam olarak tanınan tedhisçi şunları söyledi: "Şimdiye kadar 20 otorama çıkıp sorulannıza cevap vertneye çalıstım. Hukok tarihinde herhalde oenimki kadar uzun süren bir sorgulama olmamıştır. Artık söyleyecek baska şeyim kalmadı. Sadece başkalanna zarar venneyi amaçlamadıiımı eldemek isterim. Daha ynzlerce tanık. diğer saoıklar var. Şimdi gerçegi anlalmak sırası onlara gelmistir, sanınm." Ancak Yargıç Severino Santiapichi ile Türkiye'den yeni dönen Savcı Aotoni Marini, Ağca bu sözleri söylememişçesine sorulanna basladılar. Marini'nin ilk sorusu Papa'nın vurulmasmdan bir ay kadar önce Roma'daki Batı Almanya Büyükelçiliğine çalışma izni için neden basvurduğu oidu. Marini, Papa'yı vurmayı tasarlayan bir kişinin böyiesine belirgin bir \z bırakmayı amaçlamasmm nedenini anlayamadığına da dikkat çekti. Ağca bu soruya şu yanıtı verdi: "Bütün sonılara manüiclı yanıtlar vermek zorunda degilim. Size yelerti yanıtlar verdim. Bununla da konuşmamı kapıyorum." Ancak Santiapichi, Ağca'ya, kendisinin böylesine açık izler bırakırken suç ortaklarının hiçbir Lz bırakmamaiannın nedenini sormayı sürdürdü. Ağca, "Bunun nedenlerini size anlattım," diye bağırdı. Santiapichi, "Hayır, anlatmadın," diye karşılık verince Ağca bu kez önceki duruşmalarda olduğu gibi "Ben İsa'yun. Yagıç beni baskı altında tutuyor," gibi tutarsız sözler söyledi. Ağca, duruşmanın sonunda konuşurken, Santiapichi'nin, bu kadar çok sorguya çekileceğini tahmin etmediğini söylemesinin nedenini sormasına karşılık, "Bu noktaya gelecegimizi hiç tahmin etmezdim. Hiç kimsenin suçlanmayacagı konusunda bana güvence vermişlerdi. Onlardan sadece ben soramluyum ve hiç kimseyi de suçlamadım" yanıtmı verdi. Santiapichi, kendisine kimin güvence verdigini sorunca da Ağca, güvenceyi kendisini 1981 'de cezaevinde ziyare: eden Sismi'nin iki görevlisindcn aldığını ileri sürdü. ELDEM'fN AÇIKLAMASI Tatilini Antalya'da gecirmekte olan Adalet Bakanı Eldem, "Bekir Çelenk'in halya'ya verilmesi söz konusu degildir. Ancak ryfcun görülmesi halinde soruşturmada İtalya temsilcilerinin de bulunmasına izin verilebilecektir," dedi. Antalya Valisi Bahaeddin Günay'ı makamında ziyaret ettikten sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Eldem, birgaretecinin Bekir Çelenk'in pişmaniık yasasından yararlanıp yararlanamayacağı yolundaki sorusu üzerine, "Bekir Çelenk'in işledigi suç pişmaniık yasası kapsamına girmesini engellemektedir. Bu yasadan yararlanacak olanlar devlete karşı hiçbir suç işlemeyenlerdir" dedi. HaremlikeelamlıJk Karaman köyündeki "pansiyon"un kapısına dayanıyoruz. Kapı biraz açık. Üzeyir Karaca'nın orada olmadığmı söylüyor bize. Bunun üzerine arabamızj binayı görecek biçimde içeri sokuyonız. Foto muhabiri arkadaşım Recep Aslandur, arabamn içinde beküyor. Herhangi bir sey olursa fotoğraf çekecek. Gömleğin cebine soktuğumuz mini teybi çaJıştırarak iniypruz arabadan. "Üzeyir hoca, Üzeyir hoca" diye bağırmamız üzerine, başında beyaz başörtüsü, üzerinde ince beyaz bluzu olan gözlüklü, 2022 yaşlannda bir kız yanıt veriyor. Üzeyir hocanın olmadığını, şehre indiğini söylüyor. Sonra da yardımci olmak amaoyla, "Bir dakika bekleyin" diyor, "Şimdi geliyorum." Alt kattaki buzlu camm ardından 1314 yaşında kızlar görülüyor. Bize şöyle bir bakıp kaçışıyorlar. Yasmın büyüklüğünden bize yardım edenin sözü edilen "bayan ögretmen"lerden olduğunu anlıyoruz. öğretmen, "pansiyon"un kapısından çıkıyor. Üzerindeki ince bluzun Üzerine desenli, yere değin uzanan bir giysi çıkmış. Üzerine de beyaz başörtüsünü çıkartmış. Ayağında ise topuklu ayakkabılar var. Binanın yanında bulunan lojmana doğru birlikte yürüyoruz. Recep fotoğraf makinesini bize çeviriyor. önümüzden giden "bayan hoca" bizi durduruyor lojmanın kapısına yaklasınca. Yan taraftaki kapıyı gösteriyor, "Siz oradan girin" diyerek. Biz de "selamhk"a yöneh'yoruz. "Sıra çok var" Üzeyir Karaca'mn bir saat sonra geleceğini öğrenince, bir daha gelmek üzere aynlıyoruz. Ikinci kez gelişimizde Üzeyir hoca karşüıyor bizi. Yine arabadan fotoğraflarımız çekiliyor. Derdimizi anlatmaya yelteniyoruz, hoca, bir önceki akşam "Hafız"dan haberi aldığınt söylüyor. "Şu anda sırada 120 kisi var. Hatta Hafıza da soyledim. Keşke daha önce haberimiz olsaydı da, arkadaslar bunıya kadar zahmet etmesüüerdi diye." "Başka bir yer tavsiye eder misin?" "Balıkcsir çarsısmda üç yeni yer var açıiacak. Ama beklemek lazım, bir yıl kadar." "Bir yıl çok, hani şöyle boşalacak bir yer falan yok mu?" "Bosahnca sıradakileri alacagu. Baukesir'de 520'nin üzerinde müracaat var. Hani bunlar erkekler için rahat da, kızlar için çok daba rahat. Hem de muhafazalı. Herkes vermek istiyor onun için. tnanın halamın çocugu var. O bile bir yıl bekleyecek. Başka yurtlar yok mu, var elbel. Ama oralarda anema da serbest, dısan da, erkek arkadasıyla gezmek de. Siz iyisi mi Vicdaniye'ye bir ugraym." "Nerede bu?" "Vicdaniye Camü'ni bnlun. Orada sorun. Kurs deyince sana resmi tarafım gösterirler. Paasiyon lasmını istedigimzi söyleyin. Oraya kaydettirdin mi kendiliginden, senin haberin olmadan resmi kursa kaydohır. Dogrudan asagıdaki resmiye gittin mi, seni muftülüğe gönderccekler. Evrakiannı hazırlatacaklar. En asagı sen bunu bir baftada yaparsın. Onun için paasiyon kısmına git." "Orada da biçki dikiş var mı?" " O son devreler yapıiır. Halk egiüme kaydedilirler, özei bir arabayla iki ay gibi bir zaman gider gelirier." Biz de, "resmi olanına başvurmamak" koşuluyla Balıkesir'e doğru yola çıktık. Teybimiz cebimizde hâiâ çaiısıyordu. Trafikte (Baftarafı 1. Sayfada) tam olarak büinmemesi ve oldukça ağır ceza puanlannın uygulanmaya başlaması şoförleT arasında büyük tepkilere yol açmıştı. Birçok şoför, özeüikle Istanbul gibi trafik düzeni karmaşık olan bir kenlte, ehliyetin iptaline yol açacak 100 puanı doldurmarun hiç de güç olmadığını, yasa tam olarak uygulandığında bir şoförün bir günde bile bu puanı doldurabiceğini ileri sürmüşler ve uyguuunanın şoför esnafının sonu olacağını, bir süre sonra trafiğe çıkacak şoför bulunamayacağını vurgulamıştı. Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut'un açıklaması şoför esnafına bir süre için "oh" dedirtirken, Şoförler ve Otomobilciler Derneği Genel Sekreteri Nurkao GüveniHr de açıklamayı olumlu bulduklannı bildirdi. Getirilen sistemin Avrupa standardında olduğunu, aysa Türkiye'de araç kullanarüa• Avrupa standardında olmam iığıru bildiren Güvenilir, puanama sisteminin Türkiye'nin koullanna uydunılmasının şart olluğunu sözlerine ekledi. Nurkan Güvenilir, gazetemize aptığı açıklamada, "Bu yasa bvrnpa standartlanna göre haırlannusür. Avnıpa'da biiıiın iriicüler en az tise (ahsilli. Biz t ise bunun tamamen tersi. Zan cahil olan sünicüierimiz, külırlü olmayan polisin karşısında ık kısa süre içinde meslegi tertmek zornndadır" şeklinde kotştu. 16 Haziran 1985 tarih ve 18786 ydı mükerrer Resmi Gazete'de yımlanan tüzüğün geçici 13. ıddesinin de Içişleri Bakanıı açıklaması doğrultusunda olgunu belirten Nurkan Güvenişöyle konuştu: "Süriicü belerinin Emniyet Geoel Miidürü bünyesinde kunıiacak olan gjsayarianı işlenmesi gerekir. zalen yasada var. Bilgisayar rteri kunüana kadar bu madlygutemnayacaktı. Ancak pokendi basına uygulamaya ith Sayifi Hafcanın ayılçfamao küiefimizİD gdnlnae biraz oi$u serpecektir." üveniir, Istanbul'dan Kars'a n bir sürücunün 35 defa cernıesi halinde, ehliyetinin elgideceğini vurgulayarak, Tlrk milleti sinirii insanlaMrkaç giiolük yolculuk sıraı 55 defa ceza yiyen süriiD kafası bozulunca kaza tası önlenemez. Tekrar edin. Bu yasa kazalan önledaba çok artınr" şeklinde jtu. Çelenk'in avukatı Türel: İtalyi avukat /an Martelli'yi azledeceğim Türkiye (Baftarafı 1. Sayfada) ğünü, konunun henüz tam olarak berraklığa kavuşmadığını behVtti. AVRUPA'DA TAM DESTEK HalefoğluTindemans görüşmelerinde ele alınan ağırLklı konulardan biri de, Türkiye'nin, Batı Avrupa ile ilişkileri oldu. Bu bölümde, Halefoğlu, Avrupa'daki baa çeyrelerin Türkiye'deki gelismeleri ya "anlamadıklannı", ya da "anlamazlıktan geidiklerini" belirterek, Avrupa ülkeleri ile ikili düzeyde sağlanan gelismenin AET ve Avrupa Konseyi gibi kuruluslara yansımamasmı "üzüntüyle" karşıladıkJannı belirtti. Halefoğlu, demokrasiye dönüşü pekistirme dogrultusunda sarfedilen çabaları da anlattıktan sonra iç politikadaki "canulga" dikkat çekti. Tindemans ise, Türkiye'deki gelişmeleri başmdan beri yakından izlediğini belirterek, "Ben, 1982 yıluıda AET Bakanlar Konseyi Dönem Baskanı stfabyte Ankara ya gelmistim. O nman demokrasiye dönnş konusanda bana soylenen hususlann hepsi teker teker gerçekleştirilmistir. Bunn memnunlukla karşıljyornz" şeklinde konuştu. TÜRKYUNAN tLjŞKİLERl Görüsmeler suasında Halefoğlu, Papandreu'nun yeniden basbakanlığa gelişinin ertesinde, Ankara'run, TürkYunan ilişkilerine ve Papandreu'ya bakış açısım da anlattı. Tindemans, Halefoğlu'nun bu konudaki açıklamalannı dinlemekle yetindi. 4 MİLYON DOLARLK ANLAŞMA Halefoğlu ve Tindemans, dün sabah resmi görüşmelerden önce Belçika'nın, Türkiye'ye 4 milyon dolarlık program kredisi sağlamasmı öngören bir anlaşmayı imzaladılar. Turgut Özal da, Belçika Dışişleri Bakanı Tindemans'ı, dün öğle üzer Basbakanlık Konutu'nda kabul etti. özal, "AET ile iliskilerimiz iyi iken, Briiksel'e sık sık gidip geliyordum" dedi. Tindemans da, " O zaman bu ilişkileri bir an evvel düzeJteoın" karşıiığıru verdi. Bir saat kadar süren görüşmede, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile Basbakanlık Danışmanı Nabi Şensoy da hazır bulundular. özal ile Tindemans, görüşmeden sonra Basbakanlık Konutu'nda öğle yemeği yediler. Dışişleri Bakanı Halefoğlu, dün akşam konuk bakan onuruna Devlet Konukevı'nde bir yemek verdi. Yemekte konuşan Tindemans, "Avrupa Ekonomik Topluluğu ile iJişkiierinizin istediğiniz düzeyde olmadığını biliyonım. Ama yine de ekonomik, ticari ve polib'k ilişkiler gelişmektedir. Bölgedeki denge için demokratik ve kararlı bir Türkiye'nin gerekti olduğu göriişündeyiz. Aynca, bir kredi aniaşması imzaladık. Bir Belçika beyeti, ekim ayında ekonomik konularda görüsmeler yapmak üzere Türkiye'ye geiecektir" dedi. ren Haber Merkeri Bekir Çelenk'in Roma'daki avukatı Domenico Martelli, dün Istanbul'a geldi. Çelenk'in Türkiye'deki davalarında vekâletini yürüten avukat Hamit Türel de Roma'daki avukat Martelli'yi vekâlet yetkilerine dayanarak azledeceğini açıkladı. Istanbul'a dün gelen Çelenk'in Roma'daki avukatı Domenico Martelli, Yeşilköy Hav aaJaninda yaptığı açıklamada Italyan Sava Antonio Marini'nin Bekir Çelenk'i sorguya çekemeyeceğirii öne sürdü. Martelli, bir an önce müvekkili Bekir Çelenk'le görüşmek istediğini sözlerine ekledi. Bekir Çelenk'in Türkiye'deki davalarında vekâletini yürüten Avukat Hamit Türel, avukat MDP MKYK'si bugün topla Martelli'nin Türkiye'ye gelmesinarak görev bölümü yapacak. ni eleştirdi. Avukat Türei, Genel Sekreterlik için İçel Mütet a.a.'ya yaptığı açıklamada şunvekili Mehmet Kocabaş'ın düsü ları söyledi: nüldüğü öğreniidi. "Roma'da süreo davanın yargıa, sava ve avukat Martefli olayı tıiuslararası boyndarda kjsisel propaganda aracı olarak knlla(Baftarafı 1. Sayfada) nıyor. ftalya'daki dava, asılsu Türkiye'yi ziyaretleri özel gezi iddialara dayandığı için Bekir ler çerçevesınde gerçekJestirile Çdenk açısından önem tasımıcek. Eski bakanlar, müttefik ül yor. Avukat Martelli'nin tstankeleri gezerek, ilerde yazacaklan bul'a gelmesi olaya sansasyonel kitaplar, makaJeler hakkında boyutiar kazandıracak zararlı bilgi topluyoriar." bir girisimdir. Korfu'da bulunduğu süre içinMnvekküim Bekir Çelenk'in de Papandreu ile iki saat süren bana verdiği vekâletname çok bir öğle yemeği yiyen Carter, geniş kapsamlıdır. Vekâletnameperşembe günü de Basbakan nin bana verdigi yetkilere dayaTurgut özal ile öğle yemeği yi narak, Çelenk'in öteki yecek. Yemekten sonra Cum avukatlannı azletme yetkim var. hurbaskanı Kenan Evren lara Fakat, bu yetkimi gözaltı süresi fından kabul edilmesi beldenen dokuz gün sonra bitecek olan Carter, gündeminin Türk Yu Bekir Çetenk'le görustökten sonnan ilişkileri, Kıbns ve Ortado ra kullanmak istiyonjm." ğu sorunundan oluşan resmi bölümünü tamamladıktan sonra ertesi gün Izmir'e geçecek. Carter, esi ve kıayla Izmir'de tarihi rafı 1. Sayfada) yerleri ziyaret ettikten sonra rumhurbaşkanı Evren, bu Türkiye'den aynlacak. ANKARA, (Cumhuriyet BüKorfu'da düzenJedigi basm basınm kendi kendini rosu) Kapatılan CHP'nin es)1 edebilme mekanizması toplantısında TWA uçağının Şii nasının yaran üzerinde de teröristler tarafından kaçınlma ki Genel Baskanı Bülent Ecevit, sından sonra Atina Havaalanı' Abdi İpekçi'nin öldürülmesi ile ilgili davada ifade verdi. ulde Cumhurba$kanlığı nı "güvenli oimayan bölge" ilan Istanbul Sıkıyönetim Komu/e Halkla llişkiler Müşa eden Reagan'ı eieştiren, ancak tanbğı Askeri Mahkemesi'nin tai Baransel, Cemiyet Baş ABD Yunan iiislrilerinin düzeleâb Demirkent, Baskan tilmesi için arabuluculuk yapma limaü üzerine Ankara Sıkayönetim Komutanlığı 1 Numaralı AsMecmi Tanyolaç, Genel yacağını da ilan eden Carter'm keri Mahkemesi'nde alınan ifar Orhan Erinç, Muhasip bu açıklamasının Türk Yunan ebioglu, üyeler Vasfiye ilişkileri çerçevesinde de geçerü dede, Ecevit olayla ilgili fazla bir k, Rahmi Turan, Yekta üginj koruyacağı büdiriliyor. Bu bilgisi olmadığmı söyledi. Ecevit, 1 Şubat 1979 tarihinMete Buharalı bulundu. na göre Carter'm Amerikan poşmeden önce de gazete litik yasanunın gelenekleri uya de Miliiyet Gazetesi Genel Ykyın ir süre sohbet eden Cum nnca görevden aynlmıs olsa dahi Madürü Abdi tpekçi ile görüşanı Evren, Gazeteciler dünya meseleleri ile temasını ko tüklerini söyledi. Görüsmenin Un kutlanacağı 24 tem rumakla birlikte direkt telkin ve ağutk noktaanm Türk ve Yunan önemü bir anlam taşıdı tavsiyelerden kaçınması bekleni gazetecileri arasmdaki ilişkiler ledi. Evren, "24 Tera yor. Ancak Carter'm yine söz olduğunu belirten Ecevit, ilişkikonusu geienekler uyarınca lerin gözden geçirildiğuü sözlejirçok muthı rddönümii Lozan Banş Anustşma Türkiye ve Yunanistan izienim rine ekledi. Ipekçi ile görüşülen konular lerini de ABD yönetimine aktarnzalanması, sansarun arasında LibyaTürkiye dostluğulası gibi. Aynca kızla ması mümktin olarak görülüyor. lirinin doğom gönü de Cumhuriyet muhabirinin edindi nun da olduğunu vurgulayan ği bilgiye göre, Türk yetkililer Ecevit, güncel ekonomik sorunIUZ" dedi. cent de bu yıl 24 Tem Carter'm ziyaretine bu ytizden lar ve çözümleri konusunda da karSLİıkü fikir alışverişinde buönem veriyorlar. ansürün kaldınlışmnı Carter, dün Atina'da Yuna lunduğunu kaydetti. ıümünün kutlanacağıAbdi İpekçi'nin öldürülmesi ek, "Amacımız sade nistan Dışişleri Bakanı Yannis olayıyla ilgüi bir bilgisinin olmaak degil, sansüriın bu Haralambopulos ile bir saat süyutlanm ve dünyada ren bir görüşme yaptı. Haralam dığını belirten Büient Ecevit, dabopulos görüşmede TürkYunan ha önce konuyla ilgili olarak vermalannı kamuoyuna diği ifadeleri yinelediğini sözleolacaktr" biçiminde ilişkilerinin de ele alındığını söyledi. rine ekledi. OLAYLARIN ARDINDAKI BtTTt GERÇEK (Baftarafı I. Sayfada) ulusuna karşı büyük suç işlemişterdir. Demokrasinin temeli olan fıkir uzgürlüğünün ilk aşaması, Batıda vicdan özgürlüğü olarak gerçekleşmiştir. tnsanoğlu vicdan özgürlüğüne kavuşmak için binterce yıl savaşım verdi. Fikir özgurlüğüne dayalı çok partili demokrasi ancak vicdan özgürlüğü pekiştikten sonra gerçekleşebildi. Rönesans ve Aydınlanma Çağı bu tarihsel sürecin iki büBulgaristan 'ın tstanbul yük ve çarpıcı aşamastdır. Ülkemizjde demokrasiye kavuşabilmek için ne yapmalıyız? Acıyla söylemek gerekir ki, bu yolda çok zaman yiürdik ve çok geriye düştük; ama yürünecek yoltektir. Türkiye'de deviet, hem hükümet yaşammda hem ulusal eğiriminde köktenci biçiminde laik kalmalıdır. Bunun dışmdaki hayat kesiminde yurttaşlara özgürlükleh tamnmalıdır. Devlet öğretiminde yetişecek gençler, gelecek kuşaklar boyunca laikliğin sağlam demokratik güçleri olacaklardır. Bilim ve uygarhk bir toplumda yoğunlastıkça çağın gerisine düşülmez bağnazlıktan uzaklaşıhr. Uygarlığa doğru po/is, jandarma, sava zoruyla ve korkusuyla yürünemez. Devlet hayatmda halkın dinsel mançlanm iktidarlanna meze yapmak için kullanan siyasetçiler koltuklannda otururlarken, kırsal kesimdeki köylüleri laikliğe aykın davranmakla suçlayarak kovusturmak "tavfaaa kaç, tazıya tut" siyasetinden baska bir değer taşıyamaz. * * • Bulgaıiâtan Konsolosluğu^nda hıçaklı ABDTi kız yakalandı Carter Başkonsolosu: Yusufov sorunu bir hafta içinde çözümlenecek (Baftarafı I. Sayfada) nindeki konuşmasında, "Memleketin bangi İstikamette gidecegine milletimiz karar vermistir" dedi. özal, törende sözlerini şöyle sürdürdü: "Her seyin dogrusu neyse o yapılacaktır. Hiçbir tarafa da hiçbir şekilde taviz vermeyecegiz" özal, konuşmasında, Istanbul'dan sonra Ankara'run su sorununun da çözümleneceğini, bu amaçla Kızılcahamam'dan Ankara'ya su getirecek şebekenin yapımını hızlandıracaklarını söyledi. özal, konuşmasında, yine basmda çıkan rıaberlere de değindi ve şu ifadeyi kullandı: "Isin dogrusunu yazmak lazım. Doğrusu yazılmadığı takdirde, bu memleketi zayıf görenler, bu milletJ anlamaz görenler, bu milletin meseleleri nasıl anladıgını, nasıl takip ettigini göriip şasıracaklardır. Kimse yanhs bir dösünceye, yanhş bir zehaba kapılmasın. Şunu yazanz, bunu yazanz, memleketi şu tarafa götürürüı gibi endişeiere kimseyi düşüremezler, Şunu açıkça ifade ediyorum. Mifletimiz hangi istikamete gidecegine kendisi karar vermistir. Ve bizun göslerdigimiz, memlekeün geleceğini sagiama baglayan bu önemli yolda, bu iyi yolda yüriimeye devam edecegiz." Konuşmasından sonra bu sözlerle kimi kastettiği yolundaki bir soruya özal, şu yanıtı verdi: "Dikkatli okursanız anlarsuuz." "Basını mı kastettiniz?" sorusuna da, "1yi okumuşsunuz" karşılığım verdi. Tanmda bu yıl fazla ürün blmasının sevüıdirici bir olay olduğunu belirten özal, "İki, üç misli ürün alınan yeıier var. Fiyatlar dusecektir. Enflasyon böyle iner aşagıya. Enflasyon asağıya gitti diye üzülmemek lazım" biçiminde konuştu. özal, çiftçinin malmın değerini aldığmı, TMO'nun aldığı buğday ve arpa miktarının 1 milyoö tona ulaştığını ve ürün bedellerinin üreticilere bir hafta içinde ödendiğini kaydetti. Ankara Büyükşehir Belediye Baskanı Mehmet Altınsoy da, törende yaptığı konuşmada, fabrikada uretilecek beton borularla 10 yıl içinde 5750 km. pis su ve 3 bin km. yağmur suyu borusu döşeneceğini bildirdi. Ankara Kanalizasyonu Master Projesi'nin 350 milyar lira harcamayla 2025 yılında bitirilebileceğini kaydeden Altınsoy, bunu hızlandırmak için bu fabrikayı kurmayı kararlaştırdıklarını belirtti. Aralık ayında bitirihnesi planlanan fabrika için Federal Al Ozal Ecevit, tpekçi davasında ifade verdi tstanbul Haber Servisi Bulgaristan'ın Istanbul BaskonsoIosluğuna vize işlemleri için gelen ABD uyruklu bir kız, üzerinde 20 cm.lik hançerle yakalandı. ABD uyruklu Joni Sui Johnson dün sabah 11.00 sulannda Bulgaristan Konsolosluğu'na vize işlemi için geldiğinde üzerinde yapılan aramada kılıfı islemeü, Afrika'dan satın alındığı sanılan 20 cm. uzunluğunda bir hançer ele gecirildi. Johnson, hançeri hatıra olarak aldığını belirtmesine karşm, YabanolarŞubesi'negötürülerek gözaltına alındı. YUSUFOV SORUNU Bir süredir Ankara'da bulunarak Türk yetkililerle temaslannı sürdüren Bulgaristan'ın tstanbul Başkonsolosu Georgi Lubenov, dün uçakla Istanbul'a geldi. Başkonsolos Lubenov, Bulgaristan Başkonosolosluğu'nda bulunan Yusufov sorununun Türk makamlanyla görüşüldüğünü ve en geç bir hafta içinde çözüme ulaşacağıni söyledi. T.C. ZEYTİNBÛRNU İCRA MEMURLUĞU MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA ÎLANI Dosya No: 1985/512 T. Bir borçtan doJayı hacizli ve aşağıda cins, miittar ve kıyraetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 18/7/1985 gunu saat 11.00! 1.15'te Zeytinburnu 75/2 sokak No: 53'te yapılacak ve o gunu kıymetlerinin % 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 19/7/1985 günu aynı yer ve saatte 2. arıtırma yapılarak en çok fiyat verene satılacağı ve saiış jartnamenin icra dosyasından görülebileceğj, masrafı verildifi takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gânderilebilecegi, fazla bilgi almak istejenlerin yukanda yazılı dosya mımarasıyla icra memurluğuaa başvurmalan iian olunur. Muhammen Lira 250.000 250.000 250.000 200.000 kıymeti Krs. 00 00 00 00 Adedi 1 1 1 1 350.000 (İc.lf.K. 114/1. 114/3) Cİ0Sİ (Mahijeri ve emlianın nitelikleri) kanafa Rensij makinesi Hoverlok makinesi Singer Van dikis makinesi Motorlu Oemirsan marka üıu kompl. Dernekler operasyonu Uzun bir süredir Bahkesir'deki camilerde resmi görevli olarak imamlık yapan ve konu ile yakından ilgilenen t. Y. (Adı bizde saklı) bu tur yasadışı Kuran kursları ile ilgüi oiarak Cumhurbaskanı Kenan Evren e değin başvurmuş. t. Y. Hoca, cebinden çıkardığj PTT gönderdilerini BÖsterivnr hİ7o "O~!••• • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle