23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rilmesi zorunludur. KADROLARIN BOŞALMASI VE NEDENLERİ Ülkemizde son yıllarda yargı mesleğine ilgi giderek azalmış ve kadrolarda hızlı bir boşalma süreci başlamıştır. Çoğunlukla yasal emeklilik süresini dolduran, ancak devletin kendilerinden uzun yıllar yararlanması olanağı bulunan yetkin meslek mensuplanmn hemen emekliye ayrıhp serbest çalışmayı yeğledikleri gözlenmektedir. Yine mesleğe birkaç yü önce girmiş bulunan ve gelecek için umut veren genç meslektaşlardan da ayru gerekçeyle aynlanlann sayısı az değildir. Bugün yargıç ve sava açığı 2000 sayısının üstüne çıkmış bulunmaktadır. Toplam kadronun 6800 dolayında olduğu göz önüne aünırsa, bu boşluğun ne denli sakıncalar doğuracağını kolayhkla görebiuriz. Üstelik 1161 aday kadrosuna ancak yarısı kadar başvunıda bulunulduğunu göz önüne alırsak bu açığın gittikçe büyüyeceği anlaşümaktadır. Bu görüntunün tek nedeni de yargı mesleğinin çekiciliğini yitirmesidir. Çünkü mesleğe çekicilik sağlayan iki öğe, büyük çapta yok olmuştur. Bunlar, mesleksel güvence ve sosyal ve ekonomik haklardaki ayncahktır. Güvence konusunu ele aldığımızda görünen şudur: Bugün yürürlükte bulunan anayasa ve yasa kuralına göre, yargıç ve savcüar tüm özlük haklan yönunden Adalet Bakanı'nın başkanlığında ve ayru bakanlığın müsteşannın ve Yargıtay'dan 3, Danıştay'dan 2 Uyenin katılmasıyla oluşturulan bir kurul tarafından yürütülmektedir. Bu kurul, yargıç ve savcılann özlük haklan konusunda meslekten çıkarma da dahil olmak üzere son söz hakkına sahiptir. Kurulun kararlanna karşı idari yargıya gitme yolu kapatdmıştır. Itirazlar karan veren kurul üyelerinin çoğunlukta bulunduğu ve yedek üyelerinin katılmasıyla oluşturulan bir kurul tarafından incelenmekte ve kesin olarak sonuca bağlanmaktadu. Bu yönüyle yargıç ve savcılann özlük haklan yönunden herhangi bir kamu görevlisinden farkı kalmamıştır. Hatta başka kamu görevlilerinin kendileri hakkındaki tasarruflar aleyhine her zaman idari yargı yoluna gitme olanağı varken, yargıç ve savcılann böylesine bir haklan olmadığını göz önüne alırsak mevcut statünün ne denli güvenceli olduğunu daha kolay görebüiriz. Meslek mensuplanna sağlanan sosyal ve ekonomik haklan gözden geçirdiğimizde de pek iyimser bir tablo çizmemiz olanaksızdır. Yargı görevlilerine bu konuda da başka meslek dallannda çahşan birçok kamu görevlisinden fazlaca farkh bir olanak tanınmamıştır. Üstelik bugün yargı mesleğine oranla birçok meslek dallannda çalışan görevlilere daha çok sosyal ve ekonomik olanak sağlanmış bulunmaktadır. Daha açıkçası kişinin yaşamı, özgürlüğü ve mal varhğı üzerinde son söz hakkına sahip olan kişiler, görevlerinin bu denli önemi doğrultusunda bir yaşam düzeyine kavuşturulmamışlardır. tşte saydığımız tüm bu olumsuz etkenler, yargı mesleğinin giderek çekiciiiğinin yitirihnesine neden olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak da hukuk fakültelerini bitiren, nitelikli ve yetenekli gençlerin mesleğe karşı ilgileri azalmıştır. Aynca aynı nedenler, kadrolann hızla boşalmalannda başlıca etken olmuştur. Tüm kadrolann dolu olması halinde bile milyonlarca davanm üstesinden gehnenin güçlüğü ortada iken, bu boşalmanın doğuracağı sakıncaların iyice gözden geçirilmesi gerekmektedir. KHK'LERLE YARGI BlÇtMLENDÎRİLEMEZ Bu arada, son zamanlarda çıkanlarak yürürlüğe konan ve yargıda huzursuzluklara neden olan kanun hükmündeki iki kararnameye (KHK) ilişkin düşüncelerimizi açıklamayı gerekli görmekteyiz. Bilindiği gibi anayasamızın 146158. maddeleri, yüksek yargı organlannın yerini ve yüksek yargıçlann statülerini belirlemektedir. Bu düzenlemeyle 1982 Anayasası, yüksek yargı organlanna ilişkin olarak 1961 Anayasası'na oranla özde farkh bir kural getirmemistir. Bu arada, yüksek yargı organlan arasındaki eşitliğin korunmasına özen gösterilmiştir. Bunun dışında yürürlükteki Anayasamızda yüksek yargı organlanmn üyeleri, yüksek yargıçlara tanınan güvence de korunmuş bulunmaktadır. Anayasanın bu hükmüne ve özel yasalanndaki hükümlere karşın, daha önce çıkanlan 241 sayılı KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile bir yüksek mahkemenin üyelerine daha üstün bir yer veriimeye çahşılmıştır. Daha sonra çıkanlan 243 sayılı KHK ile de bu fark daha da büyütülmüş, aynca kimi yüksek mahkemelerin üyeleri, aralannda sanki hiyerarşi varmış gibi maaş ve ödenekler yönunden derecelendirilmiştir. Anayasamn beürlediği güvence ve eşitliğe dayanan yüksek yargıç statüsünün, ancak anayasal düzenlemeyle biçimlendirilebüeceği açıkken, KHK'lerle gerçekleştirilen bu değişiklikler yargının doruğunda kimi rahatsızlıklann ve kaygılann gündeme gelmesine neden olmuştur. SONUÇ Adli yargının en yüksek düzeyde temsil edildiği Yargıtay'ın Onur Günü nedeniyle vurgulamaya çalıştığınuz yargı sorunlarına ilişkin düşüncelerimizi şu tümcelerle noktalamak i;tiyoruz: Yargı erkinin etkinliğini yitirmemesi için onun karşı karşıya bulunduğu sorunlara büyük bir duyarhlıkla yaklaşıp, ivedi çözümler bulunmalıdır. Aynca yargının dışlandığı imajını verebilecek her tür yaklaşımın ülkeye ve ulusa hiçbir yaran olmayacağı, hiçbir zaman gözden uzak tutulmamahdır. Unutulmamalıdır ki, hukuk kurallan içinde güçlü devlet ilkesinin kökleşip süreklilik kazanabilmesi, ancak güçlü bir yargının varhğı ile olasıdır. 1 TEMMUZ 1985 Bir Onıir Günü ve Düşündürdükleri Yargılama işlevinin sağlıkh ve etkin bir biçimde yerine getirilmesi ve toplumda adalete güven ve saygının gerçekleşmesi için, modern anayasalarda yargı bağımsızhğı ilkesine yer vehlmiştir. Yargı bağımsızhğınm önemîi ve temel koşulu da hiç kuşkusuz yargıç güvencesidir. CUMmJRİYET'tera OKURLARA... OKAY GÖNENSİN Bağımsızlık ve Nitelik f f ükümetin "intikamcı" kâğıt zammının ardından bugün yürürlüğe giren zam kararının birçok okurumuza ağır geleceği ve tepkilerle karşılaşacağı belliydi. izmir Kuşadası'ndan yazan 30 yıllık bir okurumuz şöyle diyor: "Kâğıt zammıyla birlikte yeni gündeme geldi, biliyorum. Gene sizin sunuş yazınız, ardından saygıdeğer köşe yazarlarımız: 'Estek köstek3. ' Cumhuhyefe zam! Bu kez hayır, hayır.HAAYIR!.. Artık bizden paso. Ben kesin kararlıyım ve çevremi de etkilemek için ne gerekirse yapacağım." Sayın okurumuzun bu duygusal tepkisine hoşgörüyle bakmamak elde değil. Ancak sayın okurumuz bir gazetenin yayımının, hele nitelikli bir gazetenin yayımının ne kadar masraflı olduğunu düşünmemiş. Bu okurumuz 8 sayfalık bir Cumhuriyet'i mi ya da kendi yağıyla kavrulmak yerine, dış mali kombinezonlara giren bir Cumhuriyet'i mi okumak ister? Yöksa her ikisini birden mi? Bağımsızlığın bir ve temel kuralı, kendi satış gelirlehyle yaşayabilmek, niteliğin temel kuralı da daha çok haber, daha çok bilgi, daha çok yorum için harcama yapabilmektir. İşte bağımsızlığından kaygı duyulmayan ve nitelikli bir Cumhuriyet'in her gün doğmasını sağlamak için okurumuzun deyişiyle "Cumhuriyet yeni bir atağa daha öncelikle geçti: 100 lira." •k Geçen mayıs ayının günlük net gazete satışları şöyle oldu: 70 liralık gazete Cumhuriyet 91.220 5.434 50 liralık gazeteler Milliyet 305.295 1.260 + 178 Tercüman 226.223 119.991 Hürriyet 651.236 + 198.245 500.488 Güneş 40 liralık gazete Sabah 476.308 560 30 liralık gazeteler 37.059 Bulvar 221.287 30.530 Posta 64.399 20 liralık gazeteler Tan 660.009 30.214 3.809 24 Saat 20.250 Bu arada yaz boyunca kısa da olsa tatilleri çoğu zamar işle birleştirmeye çalışıyoruz. İlhan Selçuk tatile giderken Bodrum Kitap Şenliği'nde kitap imzalanna katıldı; Uğur Mumcu çok yorucu bir dönem geçirmiş olmasına rağmen Hasan Cemal'in dönüşüne kadar yazılarını aksatmayacak. Hasan Cemal'in ardından tatil sırası Uğur Mumcu'da... ESRA BAŞARAN ile HAKAN KINACI nişanlandılar. 29.6.1985 Levent M. NACİ ÜNVER Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Bugün adli yargmın en yüksek düzeyde temsil edildiği yüce Yargıtay'da bir onur günü düzenlenecek. Aslında tarihinde binlerce onurlu gün bulunduğu kuşkusuz bulunan yüce mahkemede, özel yasası gereği her >ıl 1 temmuzda düzenlenen bu " g ü n " d e emekliye aynlan >tiksek yargıçlar uğurlanacak ve geriye kalanlar da gidenlere yaraşır bir çalışma sürdünnenin gereğini bir kez daha düşünme fırsatı bulabilecektir. Böylesine günlerin, aynca karşılaşılan sorunlann vurgulanması fırsatı vermesi açısından da yararb olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle burada yargının karşı karşıya bulunduğu sorunları açıklamayı görev sayıyoruz. YARGI BAĞIMS1ZLIĞI YARGI GÜVENCESİ Bilindiği gibi yargılama görevi de yasama ve yürütme görevi gibi önemli bir devlet faaliyetidir. Devletin egemenlik hakkının gereği olarak ortaya çıkan bu faaliyetin, egemenliğjn gerçek sahibi bulunan ulus adına kullanılması mantıksal bir zorunluluktur. Aynca böylesine önemli ve onurlu bir göreyin bağımsız mahkemelerce yerine getirilmesi de hukuk devleti anlayışının doğal bir sonucudur. Anayasamıza göre devletin yargısal işlevi genel olarak dörde bölünmüştür. Bunlar sırasıyla anayasa yargısı, adli yargı, idari ve askeri yargıdır. Bu yargı dallan aynca Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Askeri Yargıtay gibi dört yüksek mahkemeyle temsil edilmektedir. Hukuk sistemimize göre görev alanı en kapsamlı yargı dalı, adli yargıdır. Çünkü öteki yargı dallannın görevleri anayasa ve özel yasalarıyla sınırlandınlmasına karşın, adli yargı için böylesine kesin bir sınırlama söz konusu değildir. Bu nedenle anayasa yargısı ile idari ve askeri yargının görev kapsamına girmeyen, aynca özel yasalann, çözümünü başka kuruluşlara bırakmadığı tüm hukuksal anlaşmazlıkların çözüm yeri adli yargıdır. Böylece gerek bireyler arasındaki, gerekse bireylerle devlet arasındaki hukuksal anlaşmazlıkların çözümü, görevi ve yetkisi adli yargıya verilmiştir. Bunun dışında kişinin yaşamına, sağlığına ve onuruna, hak ve özgürlüklerine, aynca devletin butünlüğüne ve karnu düzenine yönelen tüm salduılarda devletin yaptınm gücünü temsil görevi adli yargırundır. Bu nedenle adli yargının toplum ve devlet hayatındaki yeri büyüktür. Yargılama işlevinin sağlıklı ve etkin bir biçimde yerine getirilmesi ve toplumda adalete güven ve saygının gerçekleşmesi için modern anayasalarda yargı bağımsızlığı ilkesine yer verilmiştir. Yargı bağımsızhğının önemli ve temel koşulu da hiç kuşkusuz yargıç güvencesidir. Şayet yargıç güvencesinden söz edilemiyorsa, yargı bağımsızhğı kavramımn, salt sözlük anlamı taşımaktan öteye bir işe yaramayacağı da açıktır. Yargı bağımsızhğı ve onun temel koşulu sayılan yargıç güvencesi, yargıyı, yürütmenin müdahalesinden korumak için konulmuş anayasal kurallardır. Daha açıkçası yürütmenin yargıyı siyasal amaçlanna araç edememesi için ahnmış yazıh önlemlerdir. Bu önlemler yargıçlara tarıınmış bir ayrıcalık olmayıp, adalet gibi yüce bir kavrama tanınıruş bir üstünlüktür. tşte adalete tanınan bu üstünlükle, "döneme göre adalet" yerine, "hukuka göre adalet" olgusunun süreklilik kazanması amaçlanmıştır. Aynca hukuk kurallan içinde güçlü devlet ilkesinin toplumda yerleşip kök salması ancak bu yaklasım sayesinde olasıdır. Yargılama faaliyetinin devlet hayatındaki vurgulamaya çalıştığımız bu önemi, yargı görevini üstlenen yargıç ve savcıların üstün nitelikli ve yetkin kişiler arasından seçihnelerini zorunlu kılmaktadır. Böylesine nitelikli kişilerin mesleğe alınabilmeleri için de devletin birçok aday arasından en iyisini secme olanağına sahip olması gerekmektedir. Şayet devlet böyle bir seçme olanağından yoksunsa, ancak başvunıda bulunanlann mesleğe kabulü gibi son derece sakıncah bir durumla karşılaşılması kaçınılmaz olmaktadır. Bu sakmcayı ortadan kaldırmanın tek koşulu da çok sayıdaki istekli kitlesinin başvunıda bulunmasını sağlayacak ortamın oluşturulmasıdır. Böylesine bir ortamın oluşması için de yargı mesleğinin oldukça çekici bir meslek haline geti EVET/HAYIR OKTM AKBAL "Günümüz Türkiye'sinde beni en çok üzen kalabalıkların toplum demeye dilim varmıyor bu derece umarsız kalabilmesi. İnsanımız ekonomik kaoslarla öylesıne iç içe ki, yaşamı, sevecenliği, yaklaşımlan, bu ekonomik ölçülere göre değerlendirir oldu." * "Bir ülkede 'polis' sözcüğünün yurttaşların zihninde uyandıracağı anlam 'benim haklarımın koruyucusu' biçiminde olmalıdır. Hangimiz Türkiye'mizde sıradan yurttaşlar arasında polisin bu çağrışımı yaptığını söyleyebiliriz. Hükümetin polisin eğitim düzeyi ile yetki ve sorumlulukları arasındaki açığı kapatıp dengeyi sağlayacağına, terazinin yetkililer kefesine yeni ağırtıklar ekleme çabası içinde olduğu görülüyor. Yeni yetkiler verildiğinde polis, halkımızdan daha çok soyutlanacaktır. Devleti içten zedeleyen önemli etmenlerden olan güvensizliğe, jurnalciliğe. sonunda gerçek anarşiye giden yolların kapıları açılacaktır." • "Türklerin yaşadığı Kavala'da bir cami yapılıyormuş. Çevredeki Rumlar bunu engellemeye çalışmışlar. Türkler de Yunan hükümetine dtırumu yansıtıp, Rumların bu tutumundan yakınmışlar. Hükümet yetkilisi, caminin yapılmasını engellemeye çalışan Rumlan çağırmış, şunları söylemiş: 'Beyinsiz adamlar! Ne zaman duyarsanız, Türkler okul yaptırıyor, o zaman engelleme yapın. Cami yaptıkları sürece onlara yardım edin.' Olayın yorumunu size bırakıyorum." • "27 Mayıs günü M. Eğ. Bakanlığına gittim. Girişte Atatürk büstünün yanına doğru vardığımda yüksek sesle açılmış mikrofondan ezan sesi duydum. Bu ses sekiz katlı binanın her yanından duyuluyordu. Yıllardır Bakanlığa girer çıkarım, boyle bir uygulama görmemiştim. Bu arada kollan, paçaları krvnlmış memurlaria karşılaştım, tuvaletten çıkıp geliyorlardı. Ellerinde mendille kurulanıyortar. Camiye gittiklerini, aptest aldıklarını sergiliyorlar. İşimin olduğu daireye gittiğimde görevlilerin camiye gittiklerini söylediler. Cumhuriyetin 62. yılında M. Eğitim Bakanlığının durumu işte böyle." • "Şu günlerde M. Eğ. Bakanlığı ders kitapları üzerinde çalışmakta. Öğretmenlerin görüşleri soruluyor, hangi konular kalsın, hangileri çtkartılsın diye... Sayın Hasan Sağlam zamanında Türkçe kitapları, gerek yöntem, gerek konular açısından eskilerine oranla çok daha iyiydi. Bakanlığın bugünkü yöneticileri günümüz yazarlannın Türkçe kitaplarına girmesini bir tüıiü benimseyemiyor. Bu nedenle tasalanıyorum." • "Dilsiz sevdalarta anımsamak seni şiirden örülü bir evin bahçesinde koşarken düşlemek amansız baş ağrılanyia birlikte yapışrp pencere demirlerine solumak bir ağız dolusu özgürlüğü hapiste • dilsiz sevdalarca aramak seni kahırla özlem solurken içimde öylesine karanlık öylesine kahpe" (Giresun Cezaevinden M. Yılmaz) • "Kulaklarınızı açın ve IMF, AET yerine biraz da bizi dinleyin. Gençlik sizden ne istiyor? Altı üstü bir iş, umut dolu bir yarın, eğitim ve öğretim güvencesi. Çok mu?" "Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Ne diye böyle yazılar yazarsmız? '1605 sayılı İmar Yasası: deniz kamuya açıktır. Hiç kimse tel örgüyle, çitle duvarla çeviremez. 3086 sayılı yasa: Kıyılar devletinnükmü ve tasarrufu altındadır, herkese açıktır' ... Bu yazdıklannız TC Devletinin yasalan mıdır? Gerçekten öyleyse nerdedirbu devlet? Ben dogduğum. büyüdüğüm yerde denizi uzaktan seyretmeye mahkumum. O dediğiniz tel örgüler yüzünden denize gıremiyorum, siz de kalkmış devletin yasasında kıyıların lerkese açık olduğunu yazıyorsunuz. Biliyorsunuz ki kıyılarınıel örgülerie parsellendiği devletce bilinmektedir. Buna rağmen niçin yazarsınız? Beni ve benim gibileri delirtmek için mi?' Sizeson günlerin mektuplarından bir kaç alıntı. Ben ne ekleyebilîrim bunlara? Okurlar Sesleniyor... TOPKAPI ŞİŞE SANAYİİ ANONİM ŞIRKETİ'NDEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR. Şirketimizin >ıllık faiz ödemeli brüt % 5 8 sabit faizli II. tertip I. seri tahvilleri 8.7.1985 tarihinden, II. seri tahvilleri ise 2.10.1985 tarihinden itibaren T. Şişe ve Cam Fab. A.ŞInin Barbaros Bulvan No: 125 Camhan, BahnumcuBeşiktaş/tSTANBUL adresinde satışa sunulacaktır. Işbu tahvillerin halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 7.6.1985 tarih ve 14/T5 sayılı iznine dayanmaktadır. Ancak, bu izin tahvillerimizin ve ortaklığımızın kurul ve kamu'ca tekeffülü anlamına gelmez. 1. Ortakhğın, a) Ünvanı Topkapı Şişe Sanayii A.Ş. b) Merkezi D » u t p a ş a , Kışla Cad. Askeri Fırın Yolu N o : 56 Topkapı/lSTANBUL c) Esas sennayesi 4.2O0.0O0.0O0r T L . Ödenmiş sermayesi 3.â0O.OOO.OO0r T L . d) Faaliyet konusu Şişe ve Sınai Kap Üretimi e) Süresi Süresizdir. 2. Tahvillerin satışından sağlanacak fon, işletme sermayesinin fınansmanı için kullanılacaktır. 3. İzahname 24.6.1985 tarih ve 1290 nolu T. Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanmış olup, şirketin y u k a n d a belirtilen Merkezi ile Türkiye Şişe ve C a m Fabrikalan A.ŞÎnin merkezinde incelemeye açık tutulacaktır. 4. Çıkanlacak tahvillerin; a) Itibari kıymetleri, t u t a n ve tertibi; İ.OOO.OOO.OOOr T L . ve II. tertip I. ve II. seri. b) Kupürlerin itibari kı>Tnetleri; KUPÜR 25.000 50.000 250.000 1.000.000 TOPLAM: ADET 200 3.900 1.200 500 5.800 TUTAR (TL.) 5.000.000r 195.OO0.OOOr 300.000.000r 500.000.000r İ.OOO.OOO.OOOr DUŞUN• İSPANYA 1936: NO PASARAN! • Sinemada İspanya İç Savaşı: İspanya halkının destanı sinemaya nasıl yansıdı? Refik Zerengil • Picasso vesanatınyanlılığının antlaşmascGuernica Aşama aşama Guernica'nın yaratılışı Serol Teber • Ara Güler'in objektifinden Pablo Picasso • Yazarlar Tanıklık Ediyor: Yace Aqui Libertad... (Burada özgürlük yatar) Oben Güney • Şiirlerde İspanya: • Umutsuziuğa Düşmek İstemeyen Ozanın Türküsü / Ratael Alberti (Cevat Çapan) • Halkın Rüzgârlan / Miguel Hernandez (Ülku Tamer) • ispanya Mektubu / John Cornford (Cevat Çapan) • İspanya, İspanya / Miklos Radnoti (Ergin Koparan) • Korkak / Stephen Spender (Cevat Capan) Merhum Konya milletvekili Hulki Karagülle'nin eşi, merhume Nilüfer özlen, merhume Nihal Karagülle, Sevim Külünk, Hilal Yalçm, Özgen Karagülle'nin sevgiü anneleri, Fakih Özlen, Mümtaz Külünk, Ahmet Yalçm, Meral Karagülle'nin kıymetli kayınvalideleri, Serter, Aydıner, Karagülle, özlen, özbay, Yılmazer, Akın ailelerinin hala ve yeğenleri VEFAT Aile büyüğümüz ŞEFİKA KARAGÜLLE Hanımefendi, Allah'ın rahmeüne kavuşmuştur. 1 temmuz pazartesi günü öğle namazım müteakip Hacı Bayram Camii'nden kaldırılarak, Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ Aylık Dergi / Temmuz '85 / 300 Lira KONGRE Kulübümüz Yönetim Kurulu'nca olağanüstü Genel Kurul toplantısına gidilmesine karar verilmiştir. Olağanüstü Genel Kurul toplantımız aşağıdaki gündem esaslanna göre 17 Temmuz 1985 günü saat 18.00'de Küçükpazar Hacıkadın Cad. No. 79 Kat 2'deki kulüp lokalimizde yapılacaktır. SAKARYA GENÇLİK SPOR KULÜBÜ BAŞKAN EROL CARİN GÜNDEM: 1) Yoklama ve açıhş. 2) Kongre Divan Heyeti Seçimi. 3) Yönetim Kurulu Faaliyet ve Mali Raporlarının okunması müzakeresi ve Y'önetim Kurulu'nun ibrası. 4) Tahmini bütçenin müzakeresi. 5) Yeni Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu seçimi. 6) Dilekler ve kapanış. Belirtilen kupürler 2 seri arasında eşit olarak dağıtılrruştır. c) Satış süresi; I. Seri I I . Seri Başlangıç tarihi 8.7.1985 2.10.1985 Bitiş tarihi 14.7.1985 8.10.1985 d) Erken ödemeye ilişkin esas ve şartlar: Erken paraya çevirme taahhüdü yoktur. e) Tahvillerin yıllık faiz oranı ve faiz ödeme tarihi: Tamamı hamiline yazıh olan tahviller brüt °7o 58 sabit faizli olup, faizler I. seri tahviller için her yıl 14 Temmuz, II. seri tahviller için 8 ekim tarihinde ödenecektir. 0 Tahviller 500 milyon TL. tutannda iki seri halinde olup, her serinin tamamı hamiline yazıhdır. g) Satış Fiyatı: Tahviller nominal bedelinin °Io 5 noksanı ile satılacaktır. h) Tahviller 2 yıl vadelidir. tkinci yılın sonunda bir defada itfa edilecektir. 5. Tahvillerin ödeme planı; a) I. seri; Vade 14.7.1986 14.7.1987 Anapara (TL.) 500.000.000r 500.000.000r b) II. Seri; Vade Anapara (TL.) Faiz (TL.) Toplam (TL.) Faiz (TL.) 290.000.000r 290.000.000r 580.OO0.OO0r Toplam (TL.) 290.000.000r 790.000.000r 1.080.000.000r ANKARA BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN 15 Şubat 1985 tarihinde Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığınca, sınırsız, ulusal ve tek dereceli olarak projesi yanşmaya çıkarılmış olan ANKARA ŞEHİRLERARASI OTOBÜS TERMÎNALİ İNŞAATI PROJESİ, 20 Haziran 1985 günü sonuçlanmış ve aşağıda isim ve unvanları yazılı kişiler, derece ve mansiyona girmişlerdir. 1. ÖDÜL 4.000.000 TL. M. Davran EŞKÎNAT İ.U.A.V (Venedik.) 2. ÖDÜL 3.500.000 TL. Erdal SORGLCU İ.T.Ü. Mirnarlık Fakültesi, Ertuğnıl MORŞÖL İ.T.Ü. Mirnarlık Fakültesi, YARD1MCI DAN1ŞMAN İhsan SEÇKİN İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi. 3. ÖDÜL 3.000.000 TL. Merih KARAASLAN İ.T.Ü., Edip Önder US İ.T.Ü., İlker AKSU O.D.T.Ü. DAN1ŞMAN Nuran KARAASLAN, YARDIMCILAR Gül ÖZBİR O.D.T.Ü, İsmail ERDOĞMUŞ A.D.M.M.A., Okan ERDAL Trakya Üniversitesi, Aysu AKALIN Gazi Üniversitesi, Kutgiin EYÜPGlLLER Gazi Üniversitesi. 1. MANSİYON 1.200.000 TL. M. Yavuz TAŞÇ1 İ.T.Ü. Mimarlık Faküllesi. 2. MANSİYON 1.200.000 T L . Affan YATMAN A.Z.M.M.Ö.Y.O., Nesrin YATMAN A.Z.M.M.Ö.Y.O., Ertan YOLLU A.D.M.M.A.. Levent ERTUNÇ O.D.T.Ü, YARDIMCILAR Nalan SAR, Berrin KEFU, Altal EKTİ, Nihat CZER. Cevriye TOPÇUOÖLU. 3. MANSİYON 1 200.000TL. Enur YENER İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, Erdoğan ELMAS İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, Zafer GÜLÇUR İ.T.Ü. Mimarhk Fakükesi, YARDIMCILAR Levent ÖZIŞ1K, Cahit ERTÜRK. Ufuk M1SIRL1, Gökalp ERK1L1Ç, Erel MURATHAN, PEYZAJ Ekrem GÜRENLİ Yüksek Ziraat Mühendisi. 4. MANSİYON 1.200.000 TL. Mehmet ALTAN İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi. 5. MANSİYON A. Tamer BAŞBIİĞ A.D.M.M.A. Mimarlık Fakültesi. Hasan ÖZBAY A.D.M.M.A. Mimarlık Fakültesi, DAN1ŞMANLAR Berna ÖZCAN Şehir Plancısı, Kâzım PEHLİVANOĞLU Mimar A.D.M.M.A.. İşmai! ERDOĞAN Mimar A.D.M.M.A., YARDIMCILAR Figen ÖZBAY. ArifeÖZÇELlK, Selçuk ÖZHAN, Gümer KÜÇÜKALP, Ayşe 1Ş1K, Ayşe ALAGÖZ. Basın: 19955 8.10.1986 8.10.1987 500.000.000r 500.000.000r 290.000.000r 290.000.000r 580.00O.0O0r 290.000.000r 790.000.000r 1.080.000.000r MUHSİN BATUR yeni çıkan 6. Anapara ve faiz ödemeleri vadelerinde Camiş Menkul Değerler A.Ş. Merkezinde yapılacaktır. 7. Tahviller Şirketimiz tarafından T.Şişe ve Cam Fabrikalan A.ŞÎnin Barbaros Bulvan No: 125 Camhan, BalmumcuBeşiktaş/İSTANBUL adresindeki merkezinde satılacaktır. ANELAR VE GÖRÜŞLER 3 DÖNEMİN PERDE ARKASI kitabını imzalıyor. Akademi Kitabevi Nişantaşı Bgün saat 1519 arası. ATILLA ŞOFOR OKULU Türkiye'de tek. Eğitim ve öğretimde tek. Uzman bayan kadrosuyla tek. Disiplin ve ciddiyetiyle tek. Ücrette çok ucuzluğuyla tek. Fındıkzade/İst. 523 79 11 • SOL'DA YENİ DÖNEM * Muammer ERTEN: Sol'da birleşmeyi sağlayabileceğimi gördüğüm an göreve hazmm. • DYP CEPHESj: Halkla bütünleşmeye öncelik • MDPCEPHESİ: Paşa ektiğini biçiyor. • Metin TİRYAKİOĞLU: Asgarî ücret sefalet ücretidir. • SPOROrhan AYHAN: Boksumuz nereye gidiyor? • TRAFİK: Yeni kanun "Tekerlekli anarşiye çözüm mü? Prof. Dr. Rıdvan EGE: Kaza ve ölüm rekotmeniyiz • MesutCAN: Kanundaendişeduyduğumuz taraf çok. T.C. Porfamenferfer AftsfJtfopedfSf'nfn 3. fasikülü bu sayıda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle