Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 HABERLERİN DEVAMI 30 HAZİRAN 1981 UĞUR MUMCli (Baştarafi 1. Sayfada) başkan seçilmesiyte birlikte eski CHP Genel Başkanı Ecevit'in önceki gün Gürkan grubunun önde gelen temsılcilerinden Adana Milletvekili Nuri Korkmaz ile Istanbul Milletvekili Avni Güler'i Oran'daki evine çağırarak konuşmasıydı. Sayın Ecevit, acaba niçin kongreden bir gün önce Gürkan grubundan ıki milletvekili ile görüşme gereğı duymuştu. Yorumlar şöyle: DSP'nin kuruluş çalışmaları, 6 Kasım seçimlerinden önce başlamıştır. O günlerde Oran'da esen hava, "izinle kurulan partiler"m güdümlü olacakları, bu nedenle kurulacak partilerden uzak durulması yönündeydi. Oran'da HP'ye de SODEP'e de böyle bakılıyor, 6 Kasım seçimlerinden sonra örgütlenmek üzere parti kurma çalışmalarına işte o hava içinde başlanıyordu. O günlerde HP, hep "muvazaa partisi" olarak görülmekteydi. 12 Eytül hükümetlerinin Başbakanlık Müsteşarı Calp, bircumartesi günü resmi plakalı arabası ile Sayın Ecevit'in evine gelmiş ve "parti kuracağını, ancak sosyal demokrat hareketin doğal liderinin Ecevit olduğunu" söyleyerek, eski CHP Genel Başkanından parti kurmak için bir çeşit "izin" istemişti. Ecevit'e yakın çevreler, eski CHP Genel Başkanının Calp'e o gün oldukça soğuk davrandığını öğrenmişlerdi. Aydın Gürkan, başından beri Ecevit'in düşüncelerine yakındı. Gürkan, parti kurma çalışmaları sırasında Ecevit ile bir kez de görüşmüştü. Ecevit, o günlerde kaydedildiği gibi yakın çevresine "parti çalışmalanndan uzak durulmasını" söylüyordu. Gürkan ise yazgısını HP'de denemeye kararlı görünüyordu. 6 Kasım seçimlerinden sonra Gürkan'ın Ecevit'e olan sevgi ve saygısı daha da arttı. Gürkan, siyaset yasaklarının kaldınlmasını, bu arada kuruluş çalışmalarını sürdüren DSP ile bütünleşmeyi amaçlamaktaydı. Ecevit'in yakın çevresi, HP içindeki herhangi bir grupla bütünleşmeyi düşünmediklerini söylüyorlar, gelişmeleri "zamana" bırakıyorlardı. Bu arada Ecevit bir de koşul öngörüyordu. HP içindeki Gürkan grubu, yapacağı demokrasi savaşı ile sınav vermeliydi. Bu sınav bir özveriyi gerektirirdi. Gürkan grubu bu sınavdan yüzünün akı ile çıkarsa, o zaman yeni durumlar ve konumlar ortaya çıkardı. HP ve SODEP tabanındaki insanlar gibi DSP tabanındaki yurttaşların da "solda birlik" istedikîeri rahatça söylenebilir. Ancak DSP, "soldaki birlik" için yeni bir anlayış ve yeni bir örgüt yapısı öngörmektedir. DSP, "Ne pahasına olursa olsun birleşelim" düşüncesinde değildir. Tersine, DSP, SODEP ve HP de "eskihastalıklann" söz konusu olduğunu; bu yüzden "yeni sosyal demokrat modelde toplanma" düşüncesinin sağlıklı çözüm yolu olduğu kanısındadır. Gürkan grubunun demokratik sınavlarda başarılı olduğu kanısı, sanırız Oran'da destek görmüştür. Ecevit'e göre bu yetmez. aynı sınavın önümüzdeki günlerde de verilmesi gerekir. DSP ile Gürkan grubunun bütünleşmesı olasılığı işte o zaman söz konusu olabilir. Bu sınavın konusu anayasa değişiklikleridir. Son aylardakî gelişmeler, anayasadaki siyaset yasaklarının siyasal gelişmeleri önlemeye yetmediğini gösteriyor. Demokraside yasaklarla siyaset yapılmaz. Yapılır sanılırsa ona da "demokrasi" denmez. Demokrasi, yasaklarm kalktığı noktada başlar. Soldaki arayışlar, bir an önce gerçek liderini bulmalı ve demokratik hak ve özgürlükleri ön plana alan bir ilerici parti SODEP, DSP ve HP'yi de içine alarak soldaki boşluğu doldurmalıdır. Gürkan'ın Genel Başkan seçilmesinden sonra HP ile DSP'nin hemen bu aşamada birleşeceği sanılmasın. Bu kongre olsa olsa, belki düne kadar "muvazaa partisi" olarak suçlanan HP ile HP'nin kuruluş ve variık nedenine karşı olan DSP kurucuları arasında, "daha sıcak bir atmosfer" yaratacaktır şimdilik, o kadar. Bu aşamada ne HP demokratik oluşumun emrine girecektir, ne de demokratik sol oluşum, parti kurmaktan vazgeçecektir. Geleceğin hangi sürprizlerle dolu olduğunu bugünden bilmeye ise hiç olanak yoktur. GÖZLEM Halkçı Parti yeni yolıında (Baştarafi 1. Sayfada) Genel Başkanı Erdal İnönii kendisini el sallayarak selamladı. Gürkan'ı, Inönü'rün yanında oturan SODEP Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Kartay, Atila Sav ve Genel Sekreter Hicri Fışck de selamladılar. Gürkan'ın salondaki turu sırasında "Halkcı Gürkan", "Tek yol demokratik sol" biçiminde sloganlar atıldı. Gürkan daha sonra delegeler sırasına oturdu. Gürkan, yerine oturduktan sonra bir kırmızı gülü gazetecilere vererek, bunun SODEP Genel Başkanı Erdal Inönü'ye verilmesini istedi. Gazeteciler Gürkan'ın gülünü Erdal Inönü'ye götürdüler. Erdal Inönü de güle karşılık olarak bir buket çiçeği Aydın Gürkan'a gönderdi. Bu sırada Halkçı Parti Zonguldak Milletvekili Muhteşem Vasıf Yücel ve çevresindeki bir grup Zonguldak delegesi başlannda işçi kaskları ile birlikte Gürkan'ın yanına geldiler. Delegeler Gürkan'a da işçi kaskı giydirerek birlikte fotoğraf çektirdiler. Gürkan bu sırada işçi kaskını kaldınp delegeleri selamladı. HP Genel Başkanı Necdet Caip, salona girmeden önce bir süre Selim Sırn Tercan Spor Salonu'nun müdüriyet odasında yanında HP grup başkanvekilleri Seyfi Oktay, Şeref Bozknrt ve Genel Başkan Yardıması Günseli Özksya ile birlikte dinlendi. Calp, burada salona girerken omuza almmamasım istedi. Bunun üzerüıe bir delege "Gürkancılar öyle yapü. Biz dc misilleme yapacağız" dedi. Calp, salona girmeden önce "heyecanlı mtsraız" sorusuna "degilim ama iki saat uyudum, duş aidık, geldik' karşıhğını verdi. Calp, saat 10.30'da salona omuzlar üstunde girdi. Calp'in salona girişiyle birlikte Gürkancı delegelerin bir kısmının yuh çekerken, diğer büyük bir kısmının ise "Başkan Gürkan" diye bağırdıkları duyuldu. Necdet Calp'in salona girişi sırasında alkışlayanlann sayısının az olduğu dikkati çekti. Konuklar bölümüne geldiğinde Necdet Calp, Erdal tnönü ile el sıkıştı. Gürkancı delegelerin bulunduğu kısma gelince Calp, "Başkan Gürkan" sloganlanyla karşılandL Daha sonra Necdet Calp, Genel Sekreter Yılmaz Hastnrk ile MKYK üyelerine aynlan sıraya oturdu. Genel Başkan Yardıması Özer Gürbüz, kürsüye gelerek Halkçı Parti kongresini açtığmı bildirdi. Kongre açıldıktan sonra Genel Merkez grubu ve Gürkancılar grubu ayrı ayrı divan başkanlığı önergelerini Gürbüz'e verdiler. Adıyaman Milletvekili Sırn Özbek'in verdiği Gürkancıların Önergesinin yaklaşık 500 imzadan oluştuğu için çok uzun olduğu gözlendi. Gürkancıların divan başkan MEHMED KEMAL POLİTİKA VE OTESI Eski Ustalar Gibi... Bizden önceki köşe yazariarı sıkıştılar, üstlerine gelen oldu mu işi ya bir Nasrettin Hoca, ya bir Bektaşi, ya bir İncili, ya bir Bekrı Mustafa fıkrası ile geçiştirmeye çalışırlardı. O zamanlar bir Bektaşi fıkrasından ötürü yazarın üstüne yürüyen öfkeliler yoktu. Ne olsa hoşgörü, gönüllerinde yer etmişti. Fıkra anlatmak da yetmezse dil konusuna vururlar, birbirlerinin dildeki yanlışlarını çıkanrlardı. Refik Halit'in, Ulunay'ın, M. Turhan Tan'ın, VaNu'nun köşe yazılarında nasıl perendeler attıklarını bilirim. Hem bir şey söyleyecekler, hem de söylememiş gibi olacaklar. Az mı becerı ister? Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon, Peyami Safa, Kadircan Kaflı, İsmet Hulusi İmset, Sabıha Zekeriya, Nazım Hikmet, Falih Rıfkı Atay unutulur mu? Her gün bir köşede bir şeyler yazmak kolay mıdır? "Bakın Hoca'nın bir fıkrasını anlatayım" diye başlarlar, ardından taşı gediğine koyarlardı. Hoca bir kış günü köylerden birine gitmiş. Her yer karanlık, bir de don tutmuş. Derken köpekler üstüne üşüşmeye başlamışlar, "Hoşt," der bağırır, çağırırmış, ama ne fayda!. Elini o taşa atıyor donmuş, bu taşa atıyor buz kesmiş, kızıyor. "Bu ne biçim köy birader," diyor. "Taşları bağlamışlar, itleri salmışlar." Özellikle Burhan Felek fıkra antatmada çok ustaydı. Suya sabuna bulaşmamak için fıkralara dayanırdı. Hocaya bir gün: "Hoca efendi hiç âşık oldun mu?" diye sormuşlar. Hoca,ıkınmış sıkınrnış, ne desin? Bir yol bulmuş: "Vallahi, tam oluyordum, üstümüze geldiler." Çoğu kişi cenazelik olur da, cenazelik olduğunun ayrımında değildir, kendini hâlâ baş tacı sanır, kostaklanır. Her gün zam olur mu? Sizde kimse sesini çıkarmadığı için her gün oluyor. Biz zamdan bıktık, zamcı başı hâlâ usanmadı. 'Bir fıkra anlat' desek eski ustalar şöyle başlarlardı: Hocaya bir gün sorası olmuşlar: "Hoca efendi, cenazede tabutun neresinde gitmesi sevaptır. Önünde mi, ardında mı, sağında mı solunda mı?" Hocanın verdiği yanıt şöyledir: "Vallahi tabutun içinde gitme de neresinde gidersen git." Bir de dii yaresine değinelim. Dili nasıl kullanıyoruz, iyi örnekler verebiliyor muyuz? Demir Leydi diye andığımız Bayan Margret Thatcher, İngilizceyi nasıl konuşur? Mitterrand Fransızcayı kekeliyerek konuşmaz. Hem güzei konuştuğu, hem de yazdığı, radyodan konuşurken, kitaplarında yazarken bellidir. Herhalde Alman Başbakanı Kohl da Almancay: güzel konuşanlardandır. Bizde politikacılara ve devlet adamlarına bakıyorum. Türkçeyi konuşurken de, yazarken de gereken özeni göstermiyorlar. Gerçi bizim Türkçe, yenıleşme ve sadeleşme bakımından evre gösteriyor. Bunu onaylayanlar da, onaylamayanlar da var. Ama hepimiz Türkçe konuşuyor ve yazıyoruz. Konuşur ve yazarken gerekli özeni göstermek zorundayız. Eğer dile saygı ve sevgimiz varsa, özen göstermeğı yüreğimizin içinde duyarız. Her dil sadeleşir ve yenileşir. Ama bizim dilin sadeleşme ve yenileşmesi nedense politik bir davranışa girmiştir. Kimileri dilde sadeleşme ve yenileşme yanlılannın solcu olduğunu ileri sürerek karşı çıkarlar. Oysa dıldeki sadeleşme ne sağcı işıdir, ne solcu işidir, tarihsel gelişmenın bir sonucudur. Siyasete karıştıranlara bunu bildikleri halde bir türlü anlatamazsınız. Dahası var dilde uzmanlaşmış, bilimsel yöntemden yana olanlar bile bu akımı siyasalmış göstermeden çıkar umarlar. Geçende başbakanın bir basın toplantısında kullandığı tümcelerden bir ikisini not ettim. Şöyle diyor: "Bütün bunların çözümü zamana vabestedir." Ya, 'Bunlann çözümü zamana bağhdır' demesi, ya da 'Bunların halli zamana vabestedir.' demesi gerekirdi. Bir tümce daha, 'Biz bunlann hepsini yakından biliyoruz.' diyor. Aslında 'yakından' değil, yakiynen demeliydi, ya da öyle söylemek istiyordu. Çünkü Arapça 'yakiyn' sözcüğü kesin anlamına gelir. 'Biz bunlann çözümünü kesinlikle biliyoruz ' deseydi, özen gösterdiğı anlaşılırdı. Türkçede sade sözcükleri kullanırken, bir ordan bir burdan almak hoş olmuyor. Atatürk'ün, İsmet Paşa'nın koyu Osmanlıca da olsa, dile nasıl özen gösterdikleri, nasıl üslup bulmaya çalıştıkları yazılarından anlaşılır. Dil sadeleşmeye yüz tuttuğunda da sözcük seçer, tümce kurarken özen göstermişlerdir. tNÖNC DE VARDI HP Büyük Kongresi'nde haztr bulunan siyasiler arasında SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü de bulunuyordu. tnönü, kongrede Calp 'in elini sıkarak başarılar diledi. hğı seçimi için açık oylamanın ad okunarak yapılmasını isteyen önerge bir süre tartışmalara yol açtı. özer Gürbüz, Meclis Başkanhk Divanı üyelerinin kürsüye gelerek parmak kaldıran delegeleri teker teker saymalannın daha kolay olacağını belirterek, "En demokratik seçimi yapacağım. arkadaşlar" dedi. Bunun üzerine Gürkancılarm teker teker ad okunarak divan başkanlığı seçimi yapılması yolundaki önergeleri özer Gürbüz tarafından işleme konulmadı. Ve kürsüye HP'nin TBMM'deki kâtip üyeleri Ciineyt Canver, Fikri Saglar ve Muzaffer Yridımn geldiler. özer Gürbüz, bu sırada iki ayn önergenin bulunduğunu belirterek divan başkanlığı için önerilen isimleri açıkladı. Genel Merkez Grubu Istanbul ll Başkanı Niyazi Yurtseven'i Gürkancı Grup ise Şanhurfa Milletvekili Vecihi Ataklı'yı divan başkanhğına önerdiler. Vecihi Ataklı'nın ismi açıklanınca salondaki büyük bir kısım delege ayağa kalkarak "Halkçı Ataklı" diye slogan attılar. Bunun üzerine Aydın Gürkan'ın yanında oturan Ataklı ayağa kalkarak delegeleri selamladı. Bu sırada Sıvas Milletvekili Şevki Taştan, özer Gürbüz'e bir önerge vererek, divan başkanlığı seçiminin gizli oyla yapılmasını önerdi. önergenin okunması Üzerine Gürkancı delegeler, "yııh" diye bağınnca Gürbüı, "Bu bize hiç yaluşmayan bir ses" diyerek yuh seslerinin kesilmesini sağladı. Şevki Taştan kürsüye gelerek önergesini savundu ve "Delege olan arkadaşlar arasına delege olmayan kişiler kaülnuş olabilir, onun için seçitn gizfa' oyla yapılmalıdır" dedi. Taştan'ın önergesine karşı çıkan Sırn özbek ise gizli oy yerine ad okunarak yapılacak açık oylamanın aynı amaca ulaşacağını kaydetti. Genel merkez yanlılarmdan HP MKYK üyesi Yüksel Içbilen de kürsüye gelerek ad okunarak oylama yapümasına karşı olmadıklannı belirtip kongrenin demokratik olması için her çabayı sarfedeceklerini söyledi. Bunun üzerine divan başkanhğı seçiminin ad okunarak yapılması kararlaştınldı. Ancak özer Gürbüz'ün genel merkez adayı Niyazi Yurtseven'in ilk olarak oylanmaya başlaması çeşitli tartışmalara yol açtı. Gürkancılar kürsünün önüne gelerek Vecihi Atakh'nın da birlikte oylanması gerektiğini savundular. Buna karşılık genel merkezci Genel Başkan Yardımcısı Günseli özkaya ile Genel Sekreter Yılmaz Hastürk'ün kürsü önüne gelerek "Devam edin başkan, devam edin" diyerek oylamanın bu şekilde yapılmasını istedikîeri dikkat çekti. Niyazi Yurtseven'in divan başkanhğının oylamasında başta Genel Başkan Necdet Calp oimak üzere birçok genel merkez yöneticisinin kabul oyu kullandığı dikkat çekti. HP, MKYK üyelerinden Ayhan Fırat ret, Vecihi Atakh ret, Aydın Güven Gürkan ret oylan kullandılar. HP milletvekillerinden Fahıi Özdilek, Selçuk Akıocı, Cahit Karakaş'ın oylamada yer alamadığı görüldü. Milletvekili Mustafa Kemal Paloğlu oy kullanmayacağını açıklarken, üç milletvekili de çekimser oy kullandılar. Oylama devam ederken, tutuklu ve hükümlu ailelerinin üzerinde "Kısmi degil, genel af" yazılı bir çelengi divan başkanlığı kürsüsü üzerine koyduklan görüldü. HP Genel Başkanı Necdet Calp, kongrede yaptığı konuşmada hükümeti sert biçimde eleştirirken, sosyal demokratlann bütünleşmesı gerektiğini soyledi. Calp, partisinin sahip olduğu gücü vatandaşlann sosyal demokratların bütünleşmesi ve iktidara yönelmesi özlemi yolunda kullanmaya ve üzerine düşen tüm görevleri yapmaya hazır oiduğunu belirtti. Calp, "Bu konuda berkesten aynı anlayışı beklemek de bakkımızdır" dedi. Kurultaym sosyal demokratlann bütünleşmesini kolaylaştıran büyük bir adım olacağına inandığını kaydeden Calp, bu konuda şunlan söyledi: "Ülkenin her zamandan daha çok bir sosyal demokrat iktidara ihtiyacı vardır. Bu nedenle tüm sosyal demokratlann bütünleşmesi kaçınılmaz bir araaçür. Bu konudaki ilkeleri yüce kurultayımız saptayacaktır. Ben ve arkadaşlanm bu konuda üzerimize düşen her türlü özveriye hazır bulunduğumuzu bir defa daha huzurunuzda açıklıyornm". HP'nin kesin engellere rağmen tüzel kişilik kazanıp genel seçimlere girebilmesinin kolay olmadıgını anlatan HP Genel Başkanı, kurultayın partisinin iktidar yolundaki yürüyüşüne büyük hü ve güç katacağını söyledi. Parti kuruculannı minnet ve şükranla anan Calp, partisinin yeni yasama döneminde kapsamlı bir affuı gerçekleşmesi için ciddi biçimde çaba göstereceğini söyledi. Calp, "İktidar inandıncı bir gerekçeye dayanmaksınn affı savsaklamaktadır. Affın siyasi bir istismar konusu yapılnudan çözüme baglanması için yaptıgımız girişimler sonuçsuz kalmıştır" biçiminde konuştu. tşkence iddialan üzerinde de ciddi olarak durulmasını isteyen Calp, "tşkence bir insanlık suçudur. Hukuk devletini zedeleyen böyle iddialara artık meydan verilmemelidir" dedi. HP Genel Başkanı Calp, partisinin 12 Eylül'den bu yana nekâhat dönemini geçirmekte olan demokrasiyi her türlü tehlike ihtimalinden sakınma konusunda azami dikkat gösterdiğini belirttiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim demokrasimizin üzerine böylesine titrememiri iktidar partisi yanlış değeriendirmiştir. HP, iilke çıkannı daima parti çıkanndan önde tutmuştur. Partimiz halkımızın demokratik hak ve özgürlükkrine verdiği degerin bir gereği olarak Polis Varife ve Selahiyetleri Yasası'nın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açacaktır ve bu mücadelenin peşini bırakmayacaktır. HP, Meclis açıldığı günden bu yana Parlamentonun en çalışkan partisi niteligini kazannuştır." Hükumetin uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalan da eleştiren Calp, insanlann çağdışı bir ekonomik politikaya kurban edildiklerini söyledi. HP Genel Başkanı, "Bu politikanın alternatifi sosyal demokrat politikalardır" diye konuştu. Hükümetin parlamentoyu güçsüz ve işlevsiz kılmayı amaçlayan davranışlar içinde bulunduğunu, partizanlık yaptığını vurgulayan Calp, bu tutumun geçmişte uygulayanlara hiçbir yarar sağlamadığını ifade ile, "Bu deneyimlerden ders almayanlann sonu hüsran olacaktır" dedi. Calp de demokratik seçimlerde kaybetmenin de kazanmak kadar doğal olduğunu söyledi Calp, sonucu olagan karşıladığını belirtti, "istifa edecek misiniz" sorusuna, "Hayır, bundan sonra partide bir nefer gibi çalısacagım" yanıtını verdi. Demokratik sol grup, genel başkanlığı kazandıktan sonra, aynı başanyı MKYK ve Disiplin Kurulu seçiminde de gösterdi. Gürkancılann, 33 kişilik MKYK listesini dışardan bir kişi delebildi ve Sermet Sıvacı girdi, MKYK'ye seçilenler şöyle: "Vecihi Ataklı, Halil tbrahim Şahin, Ciineyt Canver, Banş Can, Sırn Özbek, Sururi Baykal, Enver Özcan, Kadir Narin, Nuri Korkmaz, Aşkın Toktaş, Kenan Nehrozoglu, tbrahim Taşdemir, Yılmaz Demir. Muhteşem Vasıf Yücel, Tüla> Öney, Turan Beyazıt, AK Ihsan Elgin, Durcan Emirbayar, tsmet Turhangil, Ayhan Fırat, Süleyman Koyuncugü, Tevfik Bilal, Münir Sevinç, Sahir Koçak, Yılmaz Çarkgil, Turhan Özgül, Dogan Sönmez, Sermet Sıvacı, Ufuk Büyükkınk, tbrahim Yılmaz, Sabri Koç, Hüseyin Durakcan, Veli Baz." Merkez Disiplin Kurulu ise şu üyelerden oluştu: "Metin Üstünel, Salih Akan, Turgut Sözer, Muhittin Yıldınm, Nihat Eruysal, Mehmet Kara, Hüseyin Avni Güler, Zeki Dunnaz, Ali Bacak, Disiplin Kuruluna dışardan Nihat Eruysal ile Salih Alcan girebildi. Kim kimdir? HP'nin yeni Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, 1941 yılında Elazığ'da doğdu. Siyasal Bilgiler Fakühesi'ni bitirdikten sonra iktisat alanında üniversite öğretim üyesi olarak göreve başladı. bu arada Federal Almanya'da doktora yaptı, Gazi Üniversitesi Basm ve Yayın Yüksek Okulu'nda öğretim üyesi iken profesörlüğe yükseldi. Gürkan, YÖK Yasası'nın çıkmasından sonra öğretim üyeliğinden ayrıldı. CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafi 1. Sayfada) "büyük " nitelenmesine yaraşır bir hava içinde açılmadı. Delegelerin önemli çoğunluğuyla, izkykilerin Gürkan lehindeki davranışları daha hazırhklı, daha coşkuluydu. Calp ise zoraki gösteriler içinde kongre salonunda gezerken, Aydın Gürkan, delegeler arasında dolaşıyor, lehinde yeni bir gösteri temposunu coşturarak Calp'i gölgelemeye çalışıyordu. Eğer lider adaylannın salona girişlerindeki hava kongrenin ibresini saptıyorsa, Gürkan ve taraftarlan başarılı, Calp ile yandaşları ise klasik "bürokrat suskunluğunda" idi. Calp'i delege kesıminin ortalannda bir topluluk alkışlıyor, Gürkan 'ı ise delegelerin göz dolduran çokluğu karşıhyordu. Salonun bir duvarına Atatürk 'ün büyük boyda resmi asılmıştı, ama bu resimde Atatürk'ün sanki dişi ağnyormuş gibi yüzünün sol yanı şişmişti. Sağ tarafında Calp'in biryazı masasında herhalde Başbakanlık Müsteşarı iken çekilen fotoğrafının büyütülmüşü asılıydı. İki büyük resmin ortasında da Ismet tnönü 'nün görülür görülmez arası büyüklükte birfotoğrafı yer almıştı. tsmet Paşa'nın küçük oğlu SODEP Başkanı Erdal tnönü ne bilsin ki bizde kongre dediğin belirli zamanmda hiç açılmaztam saat 10.00'da salona girdi, alkışlandı. Fakat birdenbire sonradan Gürkancı olduğunu anlayacağımız kesimden Erdal tnönü'ye doğru "Halkçı Gürkan" nidaları yükselmeye başladı. tki partinin, "birleşme" için aylardır umut bağladıklan bu kongrede birdenbire Erdal tnönü 'ye karşı vaziyet alan bu haykırışlar, acaba neyi anlatmak istiyordu? Parti tabam HP ile SODEP'in birleşmesinin olanaksızlığını mı sergüemeye çalışıyordu? yöneticiliğe geleceklerinin güvencesi içindeydiler. Gürkan'ın terleri kâğıt mendillere akarken, hele Başkanhk Divanı seçiminde merkez adayı Niyazi Yurtseven 'e karşı ret oylan çoğalırken, Calp'in sigaraları sönmüyor, sol ayağının üzerine attığı sağ ayağı sinirliliğinin göstergesi olarak bir aşağı bir yukan inip kalkıyordu. Merkez yöneticisi Sinop Milletvekili Özer Gürbüz 'ün kongreyi açması, Başkanhk Divanı seçimini usulsüz biçimde yaptırması tümüyle talihsizlikti. Gürbüz, mikrofonu eline alıp destansı bir giriş yaptıktan, Edirne'den Kars'a değin bütün illeri, delegeleri selamladıktan sonra "HP'nin bu kongreden biryumruk gibi, bir ve beraber çıkacağım" söylüyordu. Oysa, kongre daha aylarca önce bölünmüştü. Oysa parti içinde çeşitli rüzgârlar esiyordu. Bunlar biryana, özer Gürbüz kongre başkanı seçimini açık oya koyarken bir ikinci hata daha yaptı. tki aday vardr. Vecihi Ataklı (Gürkancıların adayı), Yurtseven (Calp merkezinin adayı...) koşullarda önemli bir değişim başlayacaktı. Bir partiyi, hele canlamp güçlenmesi olasıhğına inandıklannı sürekli söyledikleri bir partiyi bırakıp, kurulacak bir partide nefer olmaya rıza gösterecekler miydi? BülentRahşan Ecevit'in dışlarında oluşan olaylara daha başında teşhis koyup, Gürkancılarla bir pazarlığa, hadi diyelim ki görüşmeye oturması akla pek uygun değıldi. Nitekim BülentRahşan Ecevit'in günlerdir, hatta kongreden bir gün önce Gürkan ekibine "kendilerini karutlamalannı" ister göründükleri yaygınlaşmıştı. Gürkan ekibi kongrede kendini kanıtlayıp partiyi ele geçirdikten sonra DSP'nin ana gövdesinde ön sırada bu ekibe yer verileceğini varsaymak oldukça zordu. BülentRahşan Ecevit'in "başka partüere gidenlere yeni DSP'de yer vermeyi istemeyen tutumlan"birden biredeğişecek miydi, yoksa sadece bugün gözetilen "sıcak bakışlan" sürüp gidecek miydi? Ya da yüzde 6 da olsa HP'nin tabamna mı gözleri çevrilmişti? Yasal koşullar karşısında bir ödün aranacaktı, bir ödün. Gürkan ve arkadaşlarımn milletvekilliğini bırakarak DSP'ye gıtmeleri gibi. Parti düzeyinde iktidara gelenler için, hele HP'yi yeniden güçlendirebileceklerini söyleyenler için bu tür ödünler eşyanın tabıatına ne derece uygun düşecekti? Ve Calp neyapacaktı? HP'yi kurduğundan beri faturasını ödediği "muvazaa partisi" damgasından kurtulamamıştı, önemli ölçüde parti tabam bu sava inandığı için Calp'e karşı vaziyet almıştı. tsmet Paşa'nın Özel Kalem Müdüru Calp'ten tsmet Paşa'ya benzer davranışlar beklenebilirdi. tsmet Paşa, bir kurultayı yitirdikten sonra kırk yıllık CHP'sinden istifa edip kenara çekilmişti. Acaba?.. Evet, acaba Calp de tsmet Paşa gibi ülkenin yüksek yararlarına ters düşen bir parti yönetimi karşısında benzeri bir davranış gosterebilir miydi? Belki de parti içinde kalarak savaşımını surdürürdu, belki de... Kavgasız, dertsiz bir başına rahat milletvekilliğini sürdürurdü. Kongrede yönetimi kim kazanırsa kazansm, HP'de sorunlar sona ermeyecekti. Gürkan: Sosyal demokradar Gürkan kürsüde Calp'i konuşmasından sonra kürsüye gelen Genel Sekreter Hastürk, 52 sayfadan oluşan çalışma raporunu okumaya başladı, ancak verilen bir önerge ile raporun daha önce dağıtıldığı belirtildi, bu nedenle okunmaması istendi. Önergenin kabul edilmesi üzerine rapor üzerinde ilk sözü alan genel başkan adayı Gürkan, delegelerin omuzlarında ve alkışlar arasında kongre salonunda bir tur attınldı, kürsüden indirilirken, alkışlar arasında yuh sesleri de duyuluyordu. "HP'nin yeniden dofuş kongresine hoş geldiniz" diye kcnuşmasına başlayan Gürkan, "Halkın kabul ettiği ölçüde sol vardır" dedi. Halkla olan kopukluklann biteceğini ifâde etti, "Pazartesiden itibaren artık halkla birlikte olacagız" diye konuştu. Gürkan özetle şöyle dedi: "HP'nin aşması gereken büyük engeller vardır. Siz bana nasıl seçilme hakkını bağışladınızsa, bu engelleri kaldırmak da sizin göreviniz. HP'nin önünde 5 büyük görev vardır. Demokrasiye sahiplenme görevini yerine getirmek birinci görevdir. Demokrasiye sahiplenme görevini yerine getirirken, sayın partililerin ak alınlanyla toplum içinde dolaşmasını sağlayacağız." Daha sonra seçimlere geçildi. Gürbüz bu iki adayı ayrı ayrı oya koydu. Ne var ki, iki adayı aynı anda delegelere oylatıp sonucu çıkarması gerekiyordu. Bir eski CHP'linin kuliste söylediği gibi, bu tür işlemler "HP'nin ağababalan zamanındaki kurultaylarda çözüme ulaşmıştı." Bir yandan sıcak hava bastırıyor, yoğun sigara dumanı göz gözü görmez hale getiriyor, öte yandan oy veren delegenin sesini duymak için Gürbüz ve beraberindekilerin gürültülü çabaları arasında yolunu bulan kendini dışarı atıyordu. Aslında CalpGürkan çekişmesinin içeriğinde yatan olgu, başka pencerelerden gözlenmeliydi. Günlerdir Gürkan'ın kazanması ya da seçimi yhirmesi halinde nasıl davranacağı tartıGürkan ekibi dersine iyi çalışmış görünümündeydi. tki gece şılıyordu kulislerde. Gürkan, genel başkanlığı yitidir Kongre Başkanhk Divanı, tüzük değişikliği hatta son daki rirse bir sıiredir ilişki içinde olduğu Ecevit kampı ile doğrukada Calp'in "şefaatiyle" affa dan birleşeceğine kesin gözle bauğramasaydt Gürkancıların kanlar vardı. Gürkan ve arkaaday olabitmeterinı sağtayacak daşlarının istifa edip kurulacak önergeler hazırlanmıştı. Buna demokratik Sol Parti'nin özünkarşın, eğer yeniden liderliğe sede yer alacakları bildiriliyordu. çilemezse Türkiye'de hep akla gelen "bir feylerin" olacağına Ama sorunun başka yönü dadeğin uzanan söylentilerin yayha önemliydi. Gürkan ve arkagınlaşmasına ses çıkarmayan daşları kongreyi kazanır, parti Calp ve ekibi ise, yaptıkları paryönetimini ele geçirirlerse neyamak hesabından sonra yeniden pacaklardı? Gürkan için artık Seçim »onuçları 723 delegenin katıldığı oylamada Gürkan 427 oy ahrken, Calp'e ise 228 oy verildi, oylamada 65 oy da boş çıktı. Demokratik sol grubun adayı Aydın Güven Gürkan, genel başkan seçildikten sonra, kongrede "kendisine halka hizmet edebilmek için büyuk bir fırsal verildigini" söyledi. "Bu fırsatı iyi değerlendirmek için elinden gelen çabayı harcayacağım" anlatan Gürkan, "Bana goslerüen güvene layık olmak için çalışacagım, Halkçı Parti'nin sade delegelerin gösterdikleri bu güvene sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum" dedi. (Baştarafi 1. Sayfada) Herkese açığız. Açık olmaktan öte altını çizerek söylüyorum, muzu şöyle yanıtladı. Daha sonra siyasi hayata atı"Sanıyorum, şu özelligimiz bütün sosyal demokratlan uzlaşlan Aydın Güven Gürkan, Halkkamuoyunun dikkatinden kaçtı. maya zorlayacağım. Daha önce çı Parti'nin kurucuları arasında O da şu: SODEP zamanmda HP sosyal demokratın sosyal de , yer aldı. Partinin genel sekreter için agır suçlamalarda bulundu. mokratla göriişmesi törenseldi, liğini yaptı. Gürkan, 6 Kasım HP, SODEP için ağır suçlama bir çeşit formalitenin yerine ge1983 seçimlerinde Antalya'dan laryapü. SODEP demokratik sol tirilmesi gibiydi. Artık pazartemilletvekili seçildi. oluşumu suçladı. Bunlann için siden başlayarak sosyal demokde bu tür suçlamalarda bulun ratlar arasında arkadaşça. karGörüş ayrılığı yüzünden HP mayan biziz. Karşılıklı suçlama deşçe görıişmeler olacak. GöriiGenel Sekreterliği'nden aynlan lar ve sorumsuz beyanlar, sosyal şe goriışe birbirimizi anlayacaAydın Güven Gürkan, Almandemokratlann birieşmesine en ğız, öyle birleşecegiz. Sık sık ca ve tngiüzce bihyor. Gürkan'ın gel oldu. SODEP ile demokra görüşeceğiz. Artık birleşme kobir çocuğu var. Gürkan hakkmtik sol oluşum öncüleri ile önyar nusunda boş sözlerden, nutukda kongreden önce disiplin cezagısız görüşeceğiz. Sık sık görü tan bıkıldı. Somut adımlar atası bulunuyordu. Kongreye bir şeceğiz. Onları daha doğrusu cağız. Siyasete soyunduğum gün kala Gürkan ve 8 arkadaşıaçıkça uzlaşmaya zoriayacagız. günden beri amacım. solun birnın cezaları kaldırılmıştı. leşmesi. Bunun için herkesin ön yargılarını bir yana atması gereNotlar kir. Benim önyargım yok. Bizim (Baştarafi 1. Sayfada) dedi. Ayvazoğlu, bir ara Calp ' önyargımız yok. Sosyal demokin oturduğu tarafa dönerek, ratlann birleşme ve butunleşme Duman, özgenç tarafmdan to"Halkm sorunlannı bilmeyen için önyargılannı bir yana atmakatlandı. bir lider hiçbir zaman partimizi lan gerekir. SODEP'e karşı nes• •• iktidara getiremez" biçiminde nel eleştirüerim vardır. DemokAd okunarak yapılan divan konuştu. başkanı seçiminde çeteleyi tuıratik oluşum da partiye dönüşmak için Gürkancı olarak bilinen tüğü zaman elbette nesnel eleş*•* üç milletvekili seçildL Havasız HP kongresini izlemeye gelen tirilerim olabilir. Bunu bir tür iç salonda Adana Milletvekili Cübir grup tutuklu ve hükümlü ya dinamik olarak atgılamak gereneyt Canver, tçel Milletvekili kınlan divana okunması için bil kir. Sanki bir partinin kanatlan Fikri Sağlar, Kayseri Milletvekili diri gönderdiler. Divan başkan gibi. En sağlıklı yol da budur. Muzaffer Yıldınm en çok terlehğının okuduğu bildiride Halk Sosyal demokrat, sosyal demokyen kişiler oldular. çı Parti 'nin Genel af lalebinde ratı nesnel olarak eleştirir. En *•• sağlıklı yol budur. Birieşmek için eğileceği vurgulamyordu. Divan başkanlığı oylamasımn bu göriişe en yakın olanların, bu • •• gizli oyla yapılmasını isteyen konnda en az problemli olanlaCalp yanlısı Sıvas Milletvekili rın, bu konuda yabancılaşmaya Şevki Taştan'ın önerisi büyük kendilerini kaptırmamış olanlatepki görünce, yine Calp yanlısı nn ortak bir anlayışta bulunmaYüksel lçbilen söz alarak önerları gerekir. Bu anlayış, zamangeyi geri aldıklannı bildirdi. la yayılır diye umut ediyorun. * w * Başka bir yol görmüyorum. I u •kkk Öğlen verilen yemek arasında ANKARA, (Cumburiyet Bü uzlaşma, bu anlaşma, bu bütüdHP Genel Başkanı ile birlikte rosu) SODEP, dün yapılan ola leşme ilk genel seçimlere kad&sr sanınm gerçekleşir ve büfun sossandviç yiyerek açlıklartnı bas ğanüstü MKYK Toplantısında yal demokratlar bir çatı altında tıran yöneticilerden Genel Başbir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Günseli Özkaya, kan tnönü, "HP'nin genel baş toplanır. Bu anlayışı sa\unmak gerekir. Artık yeni bir kavgacı odaya giren gazetecilere, "Mukanlığma kimin seçildiği bizim olmayan banşçı, hoşgorulu, topradınıza erdiniz mi?" biçiminde için önemli değildir. Önemli olan lumda kutuplaşma istemeyen, haykırdı. Gazeteciler, biranşaşHP kurultayımn SODEP'le SOkendini sloganlara kaptırmayan, kınlığa düşerken, Özkaya, "GiDEP'in aldığı karar gereğince yurttaşın günlük sorunlanna çödin Ecevit'e selam söyleyin. Bi birleşmeyi kararlaştırmış olup züm yolu arayan ayağı yerde bir zim partiye çengel attı. Mirasıolmmasıdır. Önemli olan Türksosyal demokrat akımı güçlenmıza konmak istiyor, hesabım iye'de sosyal demokratlann birdirmeye ve iktidara getirmeye soracağız" diyerek, yenüginin liğidir. Halkçı Parti'nin kurultaçahşacağız. Atatürk, ilke ve devhırsını şimdiden çıkarmak ister yından buna uygun bir karar rimlerini sonuna dek savunacagibiydi. •• • bekliyoruz" dedi. gız. Bizim da> andığımız ilkeler Kürsüye gelen konuşmacılarm SODEP MKYK toplantısında özünde Atatürk ilkeleridir, altı birçoğu genel merkezi sert şekil Genel Sekreter Yardımcısı Nail oktur. 1976 yılında sosyal dede eleştiren konuşmalar yaptılar. Gürman'ın gözaltına alınması mokrat birikimin savundugu ilDenizli milletvekili Halil tbrakonusu ele alınıp tartışılırken kelerdir. Sosyal demokrat harehim Şahin, "Demokratik soi, Halkçı Parti Kurultayına da deketin, geçmişine saygı duyuyokomünizme kadar gider, diyenğinildi. Erdal Inönü, konuşmarum. Bu birikime dayanıyorum. leri siz delegeler bugunkü oylasında. "Benim için birinin gidip Bu geleneği sürdurmeye çalışıyonnızla mahküm ettiniz " diye kobirinin gelmesi önemli değildir. rum. Bu anlayışı savunmak, bu nuşurken, Kars delegesı Halil Bu delegenin takdir hakkıdır. anlayış ile butun sosyal demokAyvazoğlu, "Partimizin başınaa Ona saygı duyulur. Kurultaydan ratlaıia bütünleşmeyi özlüyoöyle bir lider olmahdır ki, hal karar çıksın ona göre tavrımızı rum. l mut ediyorum." kın sorunlannı dile getirmelidir'' alırız" biçiminde konuştu. Iııöııü: Önemli olan sosyal demokratlann birligı