Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 HAZİRAN 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Inönü Brandt'la örü görüşme öncesinde umutlu ŞEVKİ ŞENSOY BERLİN SODEP Genel Başkanı Erdal Inönü, Batı Berlin'de SPD yetkilileriyle yaptığı görüşmeden hoşnut kaldı. Eski meclis binası Reichtagda yapılan toplantıya SPD'den parti eyalet başkaru Peter Ullrich, Federal Meclis üyesı Gord VVerlenberg, ikinci başkanı Dr. Hans Kremendahl ve yabancılar temsilcisi Serap Yavuz katıldılar. Yaklaşık iki saat süren toplantıdan sonra tnönü, "Toplantı SODEP'i tanıtma açısından çok olamlu geçti" dedi. tnönü aynca SPD ile yapılan temaslar konusundaki genel görüşünü, önümüzdeki çarşamba günü SPD Genel Başkanı VVilly Brandt'la yaptıktan sonra açıkiayacağını ifade etti. Eyalet ikinci başkanı Dr Hans Kremendahl Cumhuriyet muhabirine şu açıklamayı yaptı: "SODEP'in programı hakkında konuştak. Türkiye'de demokrasinin saglam temellere oturmasında SODEP'e büyük bir görev düştüğünü ve bu göreri de SODEP'in, iktidara gelerek yerine getireceğini umut ediyoruz Partimiz ile SODEP arasındaki yaklaşırndan memnunuz. Tahmin ediyorum ki, bu konuyu Genel Başkanımız VVilly Brandt daha detaylı açıklavacakür. Berlin'deki Turklerin sorunlan ve bu konudaki SODEP'in önerilerini aldık. Aynca, SODEP'in Sosyalist Enternasyonal'e katılmasını da arzuluyoruz. Tabii bu konunun tedaylan tahmin ediyorum ki, Sayın İnonü ile VVill) Brandt arasındaki konuşmadan sonra açıklanacaktır" şeklinde konuştu.SODEPGenel Başkanı Erdal Inönü, dün de Köln'de 1000 kişiye yakın bir yurttaş topluluğu ile konuştu ve onların sorularını yanıtladı HP, MDP ve bağımsızlar engeUeme kararı aldı Polîse geniş yetki tasarısına 30 ANAPTı oy vermeyecek Sunalp: Tasarı polis devletini amaçlıyor. Polisin yetki leri Anayasa çerçevesinde arttırılabilir, ancak tasarı büyük sakıncalar taşıyor. Hastürk: Tasarıya hükümet dışında bütün partiler karşıdır. Tasarı genel kurula gelirse bütün gücümüzle engelleme yapacağız. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ANAP dışındaki bütün partilerin karşı çıktığı polisin yetkilerini olağanüstü arttıran, Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasa Tasansı, bu hafta TBMM tçişleri Komisyonu'nda görüşülecek. Tasanya, TBMM içindeki ve dışındaki tum muhalefet partileri ile bağımsız milletvekillerinin karşı çıktığı bildirildi. TBMM'deki muhalefet partileri, tasannın Içişleri Komisyonu'nda engellenmesini, buna rağmen komisyondan geçmesi halinde genel kurulda engelleme yapılmasını kararlaştırdılar. HP ve MDP grubu ile bağımsızların yanı sıra, baa ANAP'lı milleıvekillerinin de tasanya karşı çıktığı ve tasannın genel kurulda görüşülmesi sırasında toplantıya katılmama yoluna gidecekleri öğrenildi. MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, tasannın, polis devleti amaçladığmı söyledi. Sunalp, polisin bazı yetkilerinin anayasa çerçevesinde arttınlabileceğini, ancak tasannın polise çok fazla yetkiler verdiğini bildirdi. Tasannın genel kurulda göruşülmesi sırasında karşı çıkacaklarını kaydeden Sunalp, tasannın "büyük sakıncalar" taşıdığını da bildirdi. GEÇÎRTMEYECEGİZ HP Genel Sekreteri Yümaz Hastürk de, tasannın polise olağanüstü yetkiler tanıdığmı savunarak, bunun anayasaya, demokrasiye, hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu söyledi. Hastürk, HP'nin komisyonlarda ve genel kurulda tasanyı bütün gücünü kullanarak engelleme karan aldığını belirterek, "Tasanya, hükümet dışında bütün partiler karşıdır. Buna rağmen hükümet tasanyı parmak sayısı çokluğu ile genel kurula getirmeyi sağlarsa, bütün gücümüzle engeUeme yapacağız. Bu tasanyı geçirtmeyeceğiz' dedi. Hastürk, tasannın, ANAP'ın çoğunluğu ile genel kuruldan geçmesi halinde, Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini de kaydetti. HP grubu, tasannın genel kurul gündemine alınması halinde, tam kadro ile TBMM'ye gelmeyi kararlaştırdı. HP'liler, iç tüzük hükümlerini sonuna kadar kullanarak engelleme yapmayı da karara bağladılar. Hükümetin bu yasama yılı içerisinde çıkanlmasını öngörduğü tasanya, bazı ANAP'h milletvekijlerinin de karşı çıktığı öğrenildi. Sayılan 30'u bulan ANAP'lı milletvekilleri, Başbakan özal'ın, "Sıkıyönetimi kaldırmak istiyorsak, polise bu yetkileri vermek durumundayız" biçimindeki sözlerinden sonra, genel kurul görüşmelerine katılmama ve oy kullanmamayı düşündükleri bildirildi. ANKARA'dan DOGAN Sıkıyönetimsiz Bir Sıkıyönetim "Böyle bir tesarıyı nasıl hazırlarsınız da, Mec olağanüstü hallerde, mülki idare amirinin onalise getirebilirsiniz" diye bir bakana sorduğu yı ile bir misli artırılıyor. (Tasarı ek madde 2/2). muzda, aldığımız yanıt şu oldu: Oysa, 2935 sayılı olağanüstü hal kanunu bi"Aslında ilk hazırlandığı biçimiyle daha da kö le bu sürenin artırılmasını C. Savcısı'nın ya da tüydü, bu iyi hali." yargtcın ıznine bağlı tutuyor. (2935 madde: 26). Polis görev ve yetkilerini yeniden düzenleyen, Bu suretle özel yasanın bile öngörmediği bir işin Türkçesi "temel hak ve özgüriükleri" iyiden yetki, polis yasası ile C. Savcısı ve yargıçtan alıiyiye kısıtlayan ve bu yönde polise hukuk dev narak mülki idare amirine veriliyor: Vatandaş leti kavramıyla bağdaşmayan yetkiler veren ta bağımsız yargı güvencesinden yoksun bırakılısarı için, bir bakanın görüşü bu. Aynı konuda yor. Başbakan Turgut Özal'm geçen hafta içinde Buna benzer kurallarla bir hukuk devietinde ANAP Grubu'nda yaptığı bir konuşma var. Bu ancak yargının kullanabileceği yetkiler, idari higüne dek basına yansımayan konuşmasında yerarşi içinde çalışan mülki idare amirlerine bıOzal, söz konusu tasanya ilişkin görüşlerini şöy rakılıyor. le dile getiriyor: • Vatandaşın her türiü özel iletişim araçları"Biz doğru ne ıse, onu yapacağız. Bu mem nın dinlenebilmesi, ayrıca üstünün, eşyasının leket sıkıyönetimle götürülemez. Sıkıyönetimi aranabilmesi öngörülüyor. Bunun için valinin mümkün olan en kısa sürede kaldırmak mecbu yazılı izni yeterli sayılıyor. (Ek madde7). riyetindeyiz. Askerler sıkıyönetimle değil, mem• Polis silah kullanmaktan adeta sorumlu tuleket müdafaası ile ilgilenmelidiher. Bunu sağ tulamayacak: Bu nedenle mahkemece tutuklamak için biz Polis Vazife ve Selahiyetleri Ka lanamayacak, mahkum edilemeyecek, kendinunu'nu çıkarmak zorundayız. Polise bu yetki sinden tazminat istenemeyecek (Ek madde11). leri vermezsek, sıkıyönetimi en kısa zamanda ye Böylece yargıçların yasal uygulamalarına açıkniden buyur etmek zorunda kalırız. 0nun İçin bu ca kanşılmış oluyor. kanunu çıkartacağız." • Tutuklanan veya hüküm giyen polis, ceza Sıkıyönetimi kaldırmak amacıyla getirilmek istenen tasarı ya da varolan yasada gerçekleş ve tutuk evlerinde ayrıcalıklı işleme tabi tutulatirilmek istenen değışiklikler, aslında sıkıyöne cak. Polis veya bekçi "Ceza ve tutukevlerinde timden çok da farklı bir uygulamayı öngörmü diğer tutuklu ve hükumlülerden ayrı bir yer veya yor. Sıkıyönetimin olmadığı bir durum, gerçek bölümde" bulundurulacak. Hüküm giyen polislerin "cezalannı çekmeleri için özel cezaevT yapte "normal düzen" tırılabüecek (Tasarı ek madde10). olmalı ve öyledir de. Bu haliyle anayasanın 10'ncu maddesinde Ama polise getirilen Sıkıyönetimi yazılı "kanun önunde eşitlik" kuralı zedelenmekkaldırmak amacıyla yetkiıer "normalzate: Aynı zamanda bazı kimselere "imtiyaz" tamanı da sıkıyöne polise olağanüstü nınmış oluyor. timsiz bir sıkıyöne yetkiler getlren • Hükümlü veya tutuklular onbeş gün süre timli düzen" haline tasarı aslında ile ceza veya tutukevlerinden almabilecekler dönüştürme eğilimı sıkıyönetlmden çok (Tasarı madde5, Yasa madde15). Bunun uytaşıyor. Yeni düzen da farklı bir gulamada getirebileceği sakıncaları kestirmek lemeyi ne "normal uygulamayı pek güç değil. dönemle, ne hukuk öngörmüyor. Yeni • Bazı suç soruşturmaları üzerine tanık oldevletiyle, ne de indüzenlemeyi ne sun, sanık olsun, tasarıdaki anlatımla "ifadesan haklan sine başvurulacak olanlar" yargıç kararı olmailkeleriyle" bağdaş normal dönemle, tırmak mümkün. Ta ne hukuk devletiyle, dan doğrudan zabıtaca ve günlerce evlerinden veya işyerierinden ayrılmama zorunda bırakılasanya bir daha yak ne de Insan haklan bilecek; böylece temel hak ve özgürlükler bir laşıp, ayrıntılarına ilkeleriyle polis devleti anlayışı içinde kısıtlanabılecek (Ek g i r d i ğ i m i z d e , şu bağdaştırmak madde3). noktaların dikkat mümkün değil. çektiği görülı'Vor: Ciddi hukukçuların yeni getirilmek istenen Yapılmak istenen değişiklikle "savaş, sı polis görev ve yetkileriyle ilgili tasarının incekıyönetim, olağanüstü halgibi" olağanüstü dö lenmesinden ortaya çıkardıkları birkaç nokta nemlere ilişkin kurallara süreklilik kazandırıl böyle özetlenebilir. Ekonomik alanda makta: Bu kurallara normal dönemde uygulan "liberalizmi" getirmeye ant içmiş ANAP iktidama olanağı sağlanmak isteniyor. rı, siyasal liberalizme işte böyle yaklaşıyor. EkoOrneğin: Kimliğini belirleyemeyenler 48 sa nomik alanda "liberalizm" diyerek, alabildiğine at polisçe gözaltına alınabilecektir (Tasarı m6, devlet müdahalesiyle işi perde arkasında yüyasa: madde17). rütürken, temel hak ve özgürlükler konusunda, Hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmayan, polis perde arkasına saklanmaya gerek duymuyor. Liberal ekonomiyi devlet müdahalesiyle işdevleti özentisi taşıyan birçok ilkelere tasarıda letmek için temel hak ve özgüriükleri mutlaka yer veriliyor. Örneğin: Şahsi dava veya şikâyet üzerine ko böylesine kısıtlamak mı gerekiyor? Temel hak vuşturmaya konu olabilecek haller dahi katıl ve özgürlükleri böylesine kısıtlayan bir siyasal mak suretiyle, tasarıdaki nitelemeye göre "suç iktidar, pazar ekonomisi kurallarını acaba serişlemeye yönelik" en önemsiz bir olay, mahke bestçe işletebilir mi? me kararına gerek olmaksızın, polisce yakalanPolise verilecek yetkilerle Türkiye'nin her yemaya, gözaltına alınmaya, vatandaşı bu suret rinde, her an "sıkıyönetimsiz bir sıkıyönetim le özgürlüğünden yoksun bırakmaya yeterli olu dönemi" başlayacak. Meclısteki partilerin ve yor. (Tasarı madde4, yasa madde13/g). ANAP milletvekillerinin böylesine bir tasarı karBir diğer örnek: Sanık oiarak yakalananların şısındaki tutumlarını tüm vatandaşlar ilgiyle iztekli suç için 48 saat, toplu suç işleme halinde leyecek. Özellikle de ANAP milletvekillerinin 15 gün olan adli mercilere gönderilme süresi, tutumunu... Cindoruk:Demirerinpoütika üretmesi anayasal hakkıdır BYP Genel Başkanı, "Tabanda MDP olayı bitmiştir. Sağda yuva Doğru Yol'dur" dedi. ANKARA, (THA) DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık, MDP ile birleşmenin söz konusu olamayacağını belirterek, "Sağda yuva Doğru Yol'dur. Son kongrede, bunun en açık örnefini vennişür" dedi. Hüsamettin Cindoruk, Yankı Dergisi'ne yaptığı açıklamada, "Tabanda MDP olayı bitmiş dummdadır. Eski arkadaşlanmız nereye gidecekler, tabii ki bize gelecekler. Biz çabuk banşınz, muhafazakânz, railliyetçiyiz" şeklinde konuştu. Bir bilen olayının kapatılmasını isteyen DYP Genel Başkanı şunlan söyledi: "DYP'yi biz yönetiyoruz. Bir bikn demeye de gerek yok. Adını koyalım. Sayın Demirel'in günlük politikayla ilişkisi yoktur. Benim daha önce il başkanı bulunduğum partinin lideridir. Fikirlerine, devlet adamlığına. karakterine sonsuz saygım vardır. Doğru Yol'un politikalannı yetkili organlanmız oluşturmaktadır. Sayın Demirel'in Türkiye'nin yüksek siyasi, ekonomik hedefler istikametinden politikalar uretmesine de yasal bir engel bulunmuyor. Bu Sayın Demirel için anayasal bir haktır. Bağımsızlar konusuna gelince, çoğu degerli arkadaşlanmızdır. Ancak Anayasa'da engeller bulunuyor. Bir partiye katümalan miimkün değil, bu konuda bizim kurullanmızda bir karar alınmadı. Bağımsız arkadaşlann çoğuy la görüşüyorum." DYP lideri Cindoruk VEFAT ve TEŞEKKÜR Hacı Karaca İbrahim GEDİK'in Hakkın rahmetlne kavujan deflerll Insan, babamız kurtulmaaı içln yerlndeteşhisleri ile yardımlarını eslrgemeyen, Osmaniyell doktorlardan İle AdanaNumune Hastanesi asistanlarından ANKARA'nın tasına bak İnşallah deyin KİT Komisyonunda, MDP'li Doğan Kasaroğlu, hem hesapları denetlenen kuruluşlar, hem de ANAP'lılar için "korkulu rüya"dır. Kasaroğlu, hemen her kuruluşun hesaplarını çok önceden alır, inceler ve sorduğu sorularia kuruluş temsilcilerini bunaltır. Komisyon Başkanı Şükrü Yürür de Kasaroğlu'nun bu özelliğini çok iyi bildiği için, kendisine söz vermeye özen gösterir. Kasaroğlu, yine bir komisyon toplantısında söz istedi, heyecandan dili sürçmüş olacak ki, söz isterken başkan Yürür'e "sayın bakan" diye hitap etti. Kasaroğlu, özür dileyip. Nör.Dr.İsmoil BENLİ Dr.Fikri BAŞLAMIŞU'ya ameliyatı gerçekleştiren Prof.Dr.Aşkın KARADAYI ile Doç.Dr.YılmazTANYAŞ'a • HP'DE ÇATLAMA KAÇINILMAZ • HASTÜRK: Birleşme. özveri herkesin tarihsel göreyi • BÜLENT ECEVİT: SİYASİ BİR ROL PEŞİNDE DEĞİLİM • Bağımsızların ve MDP'nin gözü DYP'de • CİNDORUK: Biz sesimizi duyuracak kürsü buluruz • TUĞ: DYP Meclis'idarmadağın eder • SÖKMENOĞLU: Milletimiz bütünleşmeden yanadır • CAN PULAK: Devlet basına yardım etmiyor. • SPOR/ORHANAYHAN: Dınçerler veTürk Spor Vakfı boksumuza sahip çıkın • ABU FİRAS: (FKÖ Türkiye Temsilcisi): israil ile Suriye arasında anlaşma var asistanları Dr.Zof er ŞENTÜRK, Dr.Mehmet DİNÇ ve Dr.AIİ KURT'a ameliyat öncesi yardımlarını esirgemeyen Adana Numune Hastanesi Doktorlarından Dr.İlkay KURT ile Dr.Baha KAYA'ya Hemşirelerden Fatma Kara, Nursel Metin ve Hatice Uzunoğlu' na ve Adana Numune Hastanesi'nin tüm diğer personeline teşekkürü birborçbilirim. Aynca babamızın cenaze merasimine bizzat gelen telefon ve telgrafları ile bizleri yalnız bırakmayan eş, dost, akraba ve arkadaşlarımıza teşekkür eder, merhuma tanrıdan rahmet dileriz. Vah zavallı TRT TRTnin Haber Dairesi Başkanı Ülkü Kuranel bir magazin dergisinin sorularını yanıtlarken TRT haber ünitesinin ne gibi yenilikler yaptığını anlatmış. 1 "sayın bakan"ı, "sayın başkan oıaraK auzeıtmeye çalışırken, ANAP'lı Metin Gürdere atıldı: "Özür dilemeyin Sayın Kasaroğlu, inşallah deyin, inşallah deyin. Herhalde içine doğdu." I 'Arkadaşlarımızın hepsinin müstakil odalarda ellerinin altında telefonlan olmalı, rahat çalışabilsinler diye. Buradaçalışanlar lüks istemiyorlar. ihtiyaçlannın karşılanması yeter." Haber Dairesi Başkanı ile görüşen gazeteci arkadaşımız bir açıklayıcı not koymuş konuşmasının arasına: GEDİK Ailesi odıno Süleyman GEDİK Osmaniye Ziraat Odası Başkanı ANAP'ta tanışmayanlar BAŞBAKAN Turgut Özal' ın Japonya gezisi dönüşünde, toplanan ANAP Grubu'nda milletvekillerinin, "Ayıptır, yalan söylemeyin bari" biçimindeki protestoları, ta kulise kadar taşıyordu. Kuliste bekleyen gazeteciler, Kastamonu Milletvekilı Şaban Küçükoğlu'nun tartışmaların en hararetli yerinde gruptan ayrıldığını görünce hemen koşup sordular? Ne oluyor? Küçükoğlu, gayet sakin yanıtladı: "Konuşuyorlar işte." Ktm konuşuyor peki? Valla bir milletvekili konuşuyor. Adı ne efendim, kendisi bayağı tepki topluyor da... Bilmem, ben tanımıyorum. Hem ben onları niye tanıyayım, onlar beni tanısınlar. Sonradan Küçükoğlu'nun tanımadığı ve "Bir milletvekili" dediği kişinin, Devlet Bakanı Mesut Yılmaz olduğu anlaşıldı. Yılmaz, Küçükoğlu'nu kuşkusuz tanıyordu, ama bakanın iki yılda "renkli kişiliğine" rağmen, bazı ANAP'lılara hâlâ kendini tanıtamamış olduğu da böylece ortaya çıkıyordu. Bu illerde kaydını veya yenilemesini yaptıran ÜYELERİMİZ 3 Haziran tarihinden itibaren YENİ GENEL KATALOG'larım Temsilciliklerimizden alabilirler. İLAN İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜGÜNDE ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE ELEKTRİK, MAKINE, MADEN, İŞLETME, KİMYA VE ELEKTRONİK MÜHENDİSİ VEYA YÜKSEK MÜHENDİSİ ALINACAKTIR 1 Idaremizin çeşitli işyerlerinde çalıştınlmak üzere 3'ncü maddede belirtilen Teknik Hizmetler sınıfındaki kadrolara 657 sayılı yasaya tabi mühendis alınacaktır. 2 Adaylarda 657 sayılı yasanın değişik 48'nci maddesinde kayıtlı genel şartlar ile erkek adaylarda askerliğini yapmış olma şartı aranacaktır. UNVAN1 KADRO DER. ADEDİ İŞYERİ BRANŞI Beyoğlu Bolgesi Maden mühendisi veya yüksek mühendiTeknik Şef si (Su kaçağı konusunda tez yapmış) ve işletme, makine mühendisi veya yüksek mühendisi (tercihan yabancı dil bilen) 1 Beyoğlu Bölgesi Kinıya mühendisi (işletme sertifikası almış Uzman ve iyi derecede İngilizce bilen) 56 54 Kimya, makine, elektronik ve elektrik Mühendis Beyoğlulstanbul Bölgesi ve ömerli mühendisi veya yüksek mühendisi işyeri 4 Müracaat edenlerin sayısı boş kadro sayısından fazla olduğu takdirde 18.6.1985 günü saat 14.00'de ıdaremiz merkez işyerinde yanşma sınavı yapılacaktır. 5 Isteklilerin en geç 17.6.1985 günü mesai bitimine kadar Genel Müdurlüğümüz Personel Daire Başkanlığı, Memur Personel Müdurlüğu'ne iş isteme dilekçesi, 2 adet fotoğraf, nüfus cüzdanı aslı ve diploma örneği ile birlikte şahsen müracaatları rica olunur. Basm: 16915 Karol'un erken kutlaması ANKARA Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Sevinç Karol yeniden dekan olabilmek için yoğun temaslarda bulunuyor. Geçenlerde üst düzeyde yaptığı bir görüşmeden sonra doğruca Kadın Dernekleri Federasyonu'na giden Prof. Karol, arkadaşlarma çikolatalar ikram etti. Karol, bayanların "neyi kutluyoruz" sorularına da "yeniden dekan oluyorum" yanıtını verdi. Anlaşılan Karol, umudunu yaptığı temaslara bağlıyor... Istanbul/Merkez Türkocağı Cad. 3941, Cağaloğlu Çakmak Cad. No: 134 Kat: 3 Otomatik kapı BAŞBAKANLIK konutunun giriş ve çıkış kapıları otomatik oiarak açılıp kapanıyor. Ancak küçük bir motor takılmış olduğu için kapının açılıp kapanışında çok gürültü çıkıyor. Başbakan Özal, kapının çıkardıgı gurultüden rahatsız olduğu için kapıdaki motorlann değiştirilmesi talimatını verdi. Özel bir firma ile anlaşma yapılıp kapının "gürültüsüzleştirilmesi" çalışmalarına hemen baslandı. Ankara: Izmir: Ziya Gökalp Bulvan, tnkılap Sok. No: 19/4 Halii Ziya Bulvan, No: 64/3 Ordu Şukniefendi Sokak, Köksel Işhanı No: 2/C, D:l «TT Cumhuriyet Kitap Kulübü "Ülkü Kuranel'i beklerken onun göreve başlar başlamaz ilk el attığı konunun telefonlar olduğunu söylemişlerdi. Eskiden otomatik telefonlar yokmuş ve çok güçlük çekiliyormuş. Şimdi anında konuşulabiliyormuş." Bir başka notta da, haber ünitesinde bütün daktiloların değiştiği, fotokopi makinesinin de yenilendiği belirtiliyor. Yani sonuç oiarak Ülkü Hanımın Haber Dairesi Başkanlığı sırasında telefonlar otomatikleşmiş, daktiloiar yenilenmiş ve en önemlisi fotokopi makinesi tazelenmiş. Ya haberler? Haberleri kim yenileyecek? TRT'nin Devlet Istatistik Enstitüsü ile ortaklaşa hazırladığı ankette bir soru şöyle: "Günlük haberleri gazetelerden mi, TRT'den mi öğreniyorsunuz?<poğru haberi gazeteler mi veriyor, TRT mi?" Bu soruyu asıl Ülkü Kuranel'e sormak gerekiyor... Haber telefonla alınır, daktilo ile yazılır, fotokopi ile çoğaltılır. Ama haber haberse.. j