28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN 1985 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 TRT, Festiyal ABD ile "savunma" (Baştarafi 1. Sayfada) KonserTni manın bu yönleri üzerinde değiheyetle birlikte Erzurum'a gitti şiklik yapılması isteğini Ameriyarıda kesti ğini bildirdiler. başlayacak Or kan tarafına hissettirecek. Türk Perle, bugün hükümet temsilcilerinin son zatstanbul Haber Servisi 13. Uluslararası Istanbul Festivali'nin geçen Perşembe günü Atatürk Kültür Merkezi'nde verilen açılış konserinin dün akşam televizyonda yalnızca 18 dakikalık bölümünün yayınlanması, müzikseverlerin tepkisine yol açtı. lstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nca düzenlenen festivalde Polonyah şef Tadeusz Strugala'nın yönettiği ve Devlet sanaıçısı tdil Biret'in solist olarak eşlik ettiği konserin TVMeki yayını yarıda kesildi. Konserin yarıda kesilerek Hacı Arif Bey'in programınm başlaması konusunda TRT Ankara Yayın Şefliği ilgilileri, "Program Planlama Dairesi'nden bize bu konserin 18 dakikalık bölümunü kapsayan bir bant gönderildi. Ve bunu yayınlamamız istendi. Biz de bu bantı yayına koyduk. Normal olarak 18 dakikalık siire bitince ardındaki program yayına girdi. BUemiyoruz ama belki konserin geri kalan kısroı sonradan yayınlanabilir." yanıtını verdiler. tak Savunma Grubu toplantısı öncesinde, Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ'u ziyaret edecek. Yüksek düzeyli savunma grubu toplantısında, Türk heyetine Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Necdet Öztorun başkanlık edecek. SAVUNMA İŞBtRLİĞl ANLAŞMASINES DURUMU Toplantıda, Türk tarafının 1980 yılında imzalanan ve süresi önümüzdeki aralık ayında dolacak olan Savunma ve Ekonomik Işbirliği Anlaşması'nda değişiklik yapılması yolunda isteğini sözlü olarak Amerikan tarafına iletmesi bekleniyor. Bir Türk yetkili, "Anlaşmada gördügümüz aksaklıklan Amerikan tarafına iktecefimiz tabUdir" şeklinde konuştu. Türk tarafı, anlaşmanın "savunma destegi" ve savunma sanayii alanlannda yetersiz kaldığı görüşünden hareketle, anlaş Ankara için en uygun (Baştarafi 1. Sayfada) madığını, hükümetin tutumuBu durumda, seçimlerin en nun da hesaba katılması gerekmantıki sonucu UBP artı YDP tiğini bildirerek, ödün talepleri koalisyonu olacak. YDP'nin Ge karşısında direnme marjını geniş nel Başkanı emekli Albay Aytaç tutabilir. KKTC'nin muhtemel iktidar Beşeşler zaten son hükümette bakandı. KKTC genel seçimleri formülüolan UBP artı YDPornin ortaya koyduğu manzara, taklığı, Kıbns sorununda esnekmerkezin silindiği, sağın ve so liğipek az sayılan güçlerce oluşlun net iki blok olarak ilk Cum turulacağından, Kıbns sorununa huriyet Meclisi'nde yer alacağı çözüm şansının kısa surede bulunacağı konusunda yersiz iyimbir manzara. Merkez sağ Toplumsal Atılım serliklere kapılmamak gerekir. Partisi, merkez sol Demokratik Kaldı ki, Rum kesiminde de bir Halk Partisi ve Sosyal Demok siyasi bunalım ve yetki sorunu rat Parti'nin barajı aşamayıp sürmektedir. Seçimlerin ortaya koyduğu bir meclise girememeleriyle ilk Cumhuriyet Meclisi bıçakla bir başka olgu, KKTC muhalefetipastanın ortadan bölünmesi gi nin kesin olarak bir sol blok tabi sağ ve sol iki kutuplu bir par rafından meydana getirileceği. Ana muhaiefet partisi durumulamento olacak. Seçimlerin ilginç bir özelliği na yükselmiş olan CTP, hasım1974 Barış Harekâtı sonrası lan tarafından "AKEL 'in bölge Ada'ya yerleşen Türkiyelilere örgütü" ve "aşın sol" olarak dayanan Yeni Doğuş Partisi'nin suçlandı. ÇTP bu suçlamaları barajı aşan 4 partiden biri olma kabullenmese dahi KKTC'nin en sı. Bu partinin yönetim kademe soldaki partisi olduğu bir gerçek. TKP'ye gelince, bu parti geniş lerinde çok sayıda emekli subay yer alıyor. Partinin çıkarttığı 4 biryelpazeye oturan solcu grupmilletvekilinin 3 'ünun Türkiye ların siyasi örgütü ise de, yönelilerin en yoğun biçimde yerleş tim kademelerine Sovyet çizgish tikleri Magosa bölgesine ait ol ne muhalif radikal sol unsurlaması, YDP'nin gerçekten Türk nn egemen olduğu öne sürülu' iyelilere dayandığım ortaya koy yor. Her halukârda CTP de Toplumcu Kurtuluş purtisi de masının yanı sıra, Türkiyelilerin Kıbns Türk halkına tümüyle en orta sol sayılamayacak siyasi kipruluşlar. önümüzdeki 5 yıllık tegre olmadığma işaret ediyor. Dr. Derviş Eroğlu başkanlı dönemde dramatik değişikliklet ğındaki UBP'nin her zaman olmazsa, KKTC siyasi yaşarhı Türkiye ile çok sıkı ilişkilerden büyük ölçüde bir sağ iktidarsöl yana olduğu da göz önüne alınır muhaiefet kutuplaşmasına saf\sa, bir UBPYDP iktidartnın ne olacak. Bir uzak olasılık, UBPTKP Ankara'nın en kolay çalışacağı KKTC hükümetini oluşturacağı koalisyonu. Bu durum olanakj anlaşıhr. Bu hükümet modelinin sız sayılmamakla birlikte Ankeç Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş' ra 'nın tercihine çok daha uyguk ın uluslararası diplomatik arena görülen, 50 sandalyeden 28 sary da kendisine yönelebilecek çeşitli dalyeye dayanacak yeterince is} baskılar karşısında rahatlatıcı tikrarlı bir iktidar formülü olo olacağı da söylenebilir. Hatırla rak UBPYDP koalisyonu olânacağı gibi UBP 17 Ocak New sılığını bir yana itecek kadar güjj York zirvesinden önce uzlaşma lü değil. Dolayısıyla KKTC'nin ilk geya kapalı bir tutum takınmıştı. Denktaş, uluslararası diplomasi nel seçim sonuçlannın Ankara'yı deki muhataplanna KKTC'nin en fazla memnun edecek biçintbir başkanlık sistemine sahip ol de çıktığını söyleyebiliriz UGUR MLMCU GOZLEM manlarda sıkça vurguladıklan bir husus, savunma işbirliği anlaşmasının ABD'nin, Türk ordusunun modernizasyonuna katkıda bulunması ile ABD'nin, Türkiye'deki savunma tesislerinden yararlanması unsurlan arasında bir denge üzerine kurulduğu, ancak son beş yıllık uygulamada bu dengenin gözetilmediği olmuştu. Türk hükümeti, bu görüşünü ABD tarafına iletirken, açıklık kazanmayan bir nokta, öngörülen değişikliklerin yapılması için anlaşmanın tümünün yeni baştan müzakereye açılmasının gerekip gerekmeyeceği yolunda. Bu çerçevede anlaşmanın süresinin uzatılması ile anlaşmada değişiklik yapılması konularının birbirinden ayn tutulabileceği ve değişiklik için bir formül geliştirilebileceği belirtiliyor. Amerikan tarafı, bugüne kadar anlaşmada değişiklik yapılması konusunda açık bir tavır takınmadı. Buna karşıbk, ABD Savunma BakanlığYnda da, anlaşmada yapılabilecek değişiklikler konusunda bazı hazırlıklann yürütüldüğü öğrenildi. F16 lar için (Baştarafi 1. Sayfada) Tüm sağlık kuruluşlarında ve çocuk yuvalarında şimdiye kadar görülmemiş bir temizlik gözlendi. Bu arada motor fabrikasında görev alacak Amerikalılann Eskişehir'de döşeli ev aramaları, kentin merkez semtlerindeki kiraları büyük ölçüde etkiledi. Ey sahipleri de, Amerikalılardan kira bedelini dolar olarak istemeye başladı. Yaklaşık 9 ay önce Konya, Kayseri, Ankara ve Eskişehir illerinden birinde yapılması kesinleşen jet motorları fabrikası için 4 ilin parlamenterleri, özellikle Başbakan Turgut özal'ı etkilemek için büytlk bir politik savaşın içine girmişler ve fabrikamn kendi illerinde yapılması için yoğun kulise başlamışlardı. Bu illerden Konya ve Kayseri, üst düzeydeki askeri çevrelerin Ankara ve Eskişehir üzerinde durmalan üzerine geri planda kalmışlar ve mücadele bu iki iün parlamenterleri arasında devam etmişti. Bu arada Eskişehir'e gelen ve incelemelerde bulunan TUSAŞ Genel Müdürlüğü yetkilileri, yaptıkları puanlamada Eskişehir'i daha uygun bulmuşlardı. Ancak son kararın yine Başbakan özal tarafından verileceğini bilen Ankaralı parlamenterler imza toplama yanşına bile girmişlerdi. Bu politik baskıyı üst düzeydeki askeri çevreler, TUSAŞ yetkilileri ve ABD temsilcileri, yaptıklan Eskişehir tercihi ile yendiler ve fabrikamn, Birincî Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı'mn da bulunduğu Eskişehir'de yapılmasına karar verildi. 9 (Baştarafi 1. Sayfada) kuruluş çalışmalarına öncülük ettikten sonra, bu partiden "bağımsız" aday olmuş; yardımcısı Özal, ANAP'ı kurmuş, Müsteşarı Sayın Calp de "soldaki boşluğu" doldurmak üzere HP'yi oluşturmuştur. Özetle, Başbakanlık binasından üç ayrı parti çıkmıştır. HP, 6 Kasım seçimlerinde oylann yüzde 30'unu toplayarak sol oylann ağırlığını duyurmuş; son günlerde de ger* çekten etkili bir muhaiefet örneği vermiştir. Ancak bütün bunlar HP'nin bu konumunu korumasına yetmemektedir. Bu aşamada yalnızca HP'ye değil, SODEP ile kurulma çalışmalarını sürdüren DSP'ye de "solu bir çatı altında birieştirme" görevi düşüyor. HP, hafta sonu toplanacak. kurultayında "solu bir çatı altında birieştirme" kararı alır, bunun içindeinandıncı adımlaratarsa'Tmyvazaa partisi"suçlamalanndan büsbütün kurtulur, demokrasi tarihimizde saygın bir yer alır. Yok bunu yapamaz "birleştik; birleşiyoruz" gibi gevezeliklerle zaman öldürürse "muvazaa partisi" suçlamaları güç kazanır ve parti bu kuşku bulutlan altında silinip gider. HP, şu anda "iki başlı" gibidir. Partinin muhaiefet kanadını oluşturan Aydın Gürkan ve arkadaşları, kuruluş çalışmaları sürdürülen DSP ile ileri bir aşamada birleşme özlemi içindedir. Gürkan ve arkadaşları "HP bir başka kuruluş ile birleşecekse bu kuruluş DSP olmalıdır" görüşünü savunmaktadır. Buna karşılık Genel Başkan Calp ve arkadaşları da parti ve kuruluş adı vermeden "Bütün sosyal demokratların bir araya gelmesi" görüşünü dile getirmektedir. Calp ile yaptığımız çeşitli söyleşilerde "SODEP ile birleşme" eğiliminin daha ağır bastığı sezilmektedir. Genel olarak durum böyledir, ama özel olarak HP bazı sorunlarla baş başadır.Kurultay'da gerilim yaratması beklenen sorun, Prof. Aydın Gürkan'ın genel başkanlığa adaylığını koyup koyamayacağı konusundan kaynaklanmaktadır. Genel Merkez Gürkan'ın "kınama cezası" aldığı; bu yüzden adaylığını koyamayacağı kanısındadır. Genel Merkez sözcülerine göre Merkez Disiplin Kurulu'nca verilen kınama cezasının kaldınlması için Gürkan'ın bu kurula başvurması gerekmektedir. Prof. Gürkan, kınama cezasına konu olan olay için Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdiğini; olayın parti muhalefetini karalama amacıyla ortaya atıldığını ileri sürüyor ve kınama cezasının genel başkan adaylığına engel olmadığını belirtiyor. Bu konunun cumartesi günü başlayacak büyük kongrede gergin ve sinirli bir tüzük tartışmasına yolaçması kaçınılmaz gibi görünüyor. HP, Calp ve Gürkan kanatları ile birlikte Polis Yasası'na karşı örnek bir savaş verdi. Bu savaş, parti kanatlarının demokratik hak ve özgürlükler konusunda nasıl birbirleriyle bütünleşeceğini gösterdi. Bu adımı burada kesmemek gerekir. Aydın Gürkan genel başkanlığa adaylığını koyamazsa, bu durum, Calp'in genel başkanlığını zedeler ve Calp kendisini bundan sonra bu yıpratıcı tartışmalar dışında tutamaz. Bu nedenle, soruna ivedi bir çözüm yolu bulunmalı ve kongrede bir "demokratik yanş" sağlanmalıdır. Yeni seçim sistemi, benzer eğilimlerin bir çatı altında toplanmasını gerektiriyor. Sol, ilk genel seçimlere üç parti ile girerse, bu seçim sistemi ile parlamentoya soksa soksa ancak 1520 milletvekili sokar. Böyle bir sonuç, parlamentoyu sağ partilerin "dikensiz gül bahçesi" yapmaya yeter. Bu sorumluluğu duymak, parti kurmaktan daha mı güç dersiniz? 1 Hindistan Havayollan'na bağlı Boeing 747uçağının öncekigün AtlantikOkyanusu'na düşmesinden sonra trlanda'dan kurtarma ekiplerinin arama çalışmalannda cesetler çıkanlmaya başlandu 2 Hiç kimsenin kurtulamadığı olayda yakınlannı kaybettiklerini öğrenenler, iştc böyle kendilerinden geçmişler, gidenlerin arkasından ağhyorlardı. 3 Tbkyo'nunNarita Havaalanı'nda birbavuldapatlayan bombadan iki kişinin ölümü, 4 kişinin de yaralanmasından sonra alanda çok sıkı bir arama faaliyeti başlatüdu 4 Düşen Hindistan uçağının ikinci pilotu S.S. Binder'in annesi ise oğlunun olumunü öğrenince önce göz yaşlaruu tutamadı, sonra da fenahk geçirdi. (Fotoğraflar: AP) Havada korku var (Baştarafi 1. Sayfada) Diğer yolculann da cesetlerinin bulunabilmesi için çalışmalar yoğun biçimde sürdürülüyor. Uçaktaki kara kutu da dün bulundu. Uzmanlar, kara kutunun üıcelenmesinin düşme olayı üzerindeki esrar perdesinin aralanmasına yardımcı olabileceğini belirtiyorlar. Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, feci olaydan "şoke oldugunu" bıldirerek, uçağın düşme nedenlerinin araştırılması konusunda yardıma olmak üzere İrlanda'ya bir Hintli uzmanlar ekibinin gönderildiğini açıkladı. Jumbo jetin ancak havada bir patlama sonucu düşebileceği yolundaki açıklamalar, uçağa bir sabotaj olasıhğına ilişkin görüşlerin ağırlık kazanmasına yol açtı. Soruna bu açıdan yaklaşıhnca da Sihler gündeme geliyor ve Kanada'daki Sih toplumunun uçağı bomba yerleştirmesi olasılığı üzerinde duruluyor. New York Times gazetesine edilen telefon da, bu yoldaki kuşkulann güçlenmesine yol açtı. İçinde 70 tane de çocuk bulunan uçaktaki yolculann büyük çoğunluğunun Hintli ve Hint asıllı Kanadalı olması da, Sihler tarafından bir sabotaj yapılmış olabileceğini öne süren çevrelerin savlarını güçlendirdi. TOKYO HAVAALANI'NDA PATLAMA Üzerinde önemle durulan diğer bir konu da önceki gün Tokyo'nun Narita Havaalanı'nda meydana gelen patlama. Bagaj dairesinde meydana gelen patlamada 2 kişi ölmüş, 5 kişi de yaralanmıştı. Patlamaya, yine Montreal'den gelen bir uçaktan çıkan valizlerden birine yerleştirilen bombanın yol açtığuun açıklanması, iki uçak olayı arasında bağlantı kurulmasına neden oldu. BBC, önceki gün Montreal'den gelen uçağın Tokyo'ya 20 dakika erken indiğini bildirdi. Başka bir deyişle uçak, Tokyo'ya tam zamanında gelseydi, bomba havada patlayacaktı. Kimi çevreler, Hint uçağı ile Tokyo Havaalanı'ndaki patlama arasında bir bağlantı oldugunu savunuyorlar. Hint uçağının düşmesi olayı ile ilgili olarak, esrarh görünen diğer bir konu da, uçak, Montreal'den kalkmadan önce havaalanında el konan üç valiz. Kanadalı yetkililer, valizlere şüpheli göriındükleri gerekçesiyle el konduğunu açıkladılar. Ama valizler ancak Hint uçağının düşmesinden sonra açılarak muayene edildi ve içlerinde patlayıcı madde bulunmadığı açıklandı. UÇAK, BURLN KISMINDAN PATLADI Panama bandıralı bir geminin Esteban Fraile adlı kaptanı, "Irlanda açıklannda denize düşen Hindistan Havayollan'na bağb uçağın havada infilak etügini gördüm" dedi. Radyo aracılığıyla konuşan Fraile, gemisinin, uçağın düştüğü noktadan yaklaşık 10 kilometre uzakta bulunduğunu beürterek, uçağın burun kısmından patladığını söyledi. Kaptan, uçağın döne döne denize düştüğünü ifade etti. F. ALMANYA'DA ÖNLEMLER ö t e yandan, Frankfurt Havaalanı'nda 3 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan geçen haftaki patlamadan sonra, F. Almanya'daki bütün havaalanlarında güvenlik önlemleri arttırıldı. Frankfurt Havaalanı'ndaki güvenlik görevlilerinin • yısı da 200'den 300'e çıkarıldı. Çevre yollarından otobanlara çıkış noktalanna da kompüterler yerleştirilerek havaalanına gidip gelen araçlann plaka numaralan saptanmaya başlandı. Aynca bütün havaalanlarının çeşitli yerlerine video kameralar yerleştirilmesine karar verildi. Münih"Riem" Havaalanı'ndan ek güvenlik önlemleri alınması kararlaştınldı. Yolcular, yanlarında bulundurdukları el çantalan aranmadan havaalanına giremeyecekler JAPON L ' Ç A G I N D A BOMBA ÎHBAR1 Japon Hava Yolları şirketine telefon eden bir kişi, uçağa bomba yerleştirildiğini ve bombanm patlayacağını söyledi. Ihbar üzerine 199 yolcusu bulunan uçak, Akita Havaalanı'na iniş yaptı. BREZİLYA UÇAĞI HAVADA PATLADI Brezilya'da Taba Havayollan'na bağlı çift motorlu "Bandeinıntes" turbo yolcu uçağıv Amazon bölgesindeki Diamintino kasabası yakınlarındaki havaalanına acil iniş yaparken havada patladı. Uçakta bulunan 13 kişi Öldü. Havaalanı yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre, Mato Grosso eyaletinin Cuiaba kasabasından kuzeye gitmekte olan uçakta bulunan 11 yolcu ve 2 kişilik mürettebatın tümü Brezilyalı idi. Patlamarun nedeni henuz belirlenemedi. AVUSTURYA HAVA YOLLARI UÇAĞINA BOMBA İHBARI Dün akşam RomaViyana seferini yapan, Avusturya Hava Yollan'na ait bir DC9 yolcu uçağı da bomba ihban üzerine Roma'daki Leonardo Da Vinci Havaalanı'na geri döndü. 60 yolcu ve 5 mürettebatı olan uçak havalandıktan sonra Avusturya Hava Yolları 'nın Viyana biirosuna uçakta bomba olduğu bildirildi. Bunun üzerine geri dönen uçakta güvenlik kuvvetleri arama çalışmalarına başladılar. Ancak bomba bulunamadı. KKTC'de stirpriz yok (Baştarafi 1. Sayfada) riyet Meclisi'ne milletvekili gönderme olanağmı elde ettiler. DHP, TAP, SDP yüzde 8 oy barajını aşamadı. Kesinleşen son rakamlara göre, Derviş Eroglu başkanlığındaki UBP yüzde 36.75, Özker Özgür başkanlığındaki CTP yüzde 21.33, Aytaç Beşeşler başkanlığındaki YDP yüzde 8.74 oy aldı. tsmet Kotak başkanlığındaki DHP yüzde 7.39 trsen Küçük'ün başkanlığmı yaptığı TAP yüzde 6.08, Genel Sekreterliğini Raif Denktaş'ın yaptığı SDP ise yüzde 3.76 ile meclise girmek için gerekli barajı aşamadı. 8 milletvekili bulunan ve ilk sonuçlan alınan Girne bölgesinde milletvekillerinin partilere göre dağılımı şöyle oldu: UBP 4, CTP 2, TKP 2. Lefkoşe ile Gazi Magosa milletvekilliklerini kazanan partiler ise şunlar: Lefkoşe: UBP 11, CTP 6, TKP 4, YDP 1. Magosa: UBP 9, CTP 4, TKP 4, YDP 3. Ülke düzeyindeki son durumuyla geçerli oylann partilere göre dağılımı ve yüzdesine göre UBP birinci, CTP ikinci, TKP üçüncü parti oldu. Cumhuriyet Meclisi'ndeki 50 sandalyenin 24'Unü kazanan Ulusal Birlik Partisi, 4 sandalye kazanan Yeni Doğuş Partisi ile aralanndaki eski protokol gereği bir sağ koalisyona gidebilecek. Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin UBP ile bir koalisyona gitmesi, eski görüş aynlıkları nedeniyle uzak bir olasılık olarak görülüyor. Bununla beraber güçlü bir koalisyon için böyle bir girişimde buİunulup bulunulmayacağı, henüz açıklık kazanmış değil. Kıbns Rum Yönetimi, KKTC'nin ilk parlamento seçimlerini "yasadışı ve adadaki askerlere dayalı" olarak niteleyip protesto etti. Rum Yönetimi Sözcüsu Elias Yorgiades, seçimlerin Kıbns sorununun çözümüyle BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın sürdürdüğü çabalara darbe indirdiğini öne sürdü. Rum ve Yunan sözcülerinin, seçimin Kıbns konusundaki olumlu gelişmeleri baltalayacağı iddialannı yanıtlayan KKTC Sozcüsü, "Seçiınlerin her yöniiyle Kıbns Turkünün dogal hak ve statüsünden kaynaklanan ve kendi yazgısını tayin hakkını vargulayan, yasal, meşru diplomatik bir geüşimin uriinıi oldugunu" belirttı. Eskişehir (Baştarafi 1. Sayfada) Ankara Mürted'de üretilecek. Üç yü süren bir araştırma inceleme ve görüşmelerin ardından 2 Mayıs 1984'te Ankara'da imzalanan anlaşmayla TUSAŞ Havaalık ve Uzay Sanayii A.Ş. ve uçak fabrikasının temeli 30 Ekim 1984'te Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından atılmıştı. Bugün temeli atılacak tesislerde ise F16'lann F101 CE 100 motoru ve diğer motorları üretilecek. Bu nedenle kurulan TUSAŞ Motor Sanayii A.ŞInin sermayesinin yüzde 49'u TUSAŞ'a, yüzde 1.9'u Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na, yüzde 0.1'i THK'ya ve yüzde 49'u General Dynamics'e ait. Tesislerde 22.3 milyon dolarUk tezgâh ve teçhizat kullanılacak. 22.4 milyar üra ile 19.3 milyar lira dış fınansman olmak üzere toplam 41.7 milyar liralık yatınmla gerçekleşecek. 500 bin metrekarelik bir alan üzerindeki tesislerde 381 personel çalışacak. Eskişehir'de 1987 martında ilk motor parça imalatma, bir ay sonra da motor montajına başlanacak. İlk yerli yapım jet motoru da 1987 martında Mürted'e teslim edüecek. Ve ilk F16, 1938 ocak ayında Hava Kuvvetlerimizin fılosuna katılacak. TürkABD ortaklığıyla gerçekleştirilecek tesislerde 10 yıl içinde 160 F16 avcı bombardıman uçağı yapılacak. Incirlik'te tatbikat (Baştarafi 1. Sayfada) nan yeni tatbikatı denetlemek üzere bu kez Batı Almanya'dan Amerikalı üst rütbede bir askeri heyetin geldiği bildirildi. Uzun süreli ve aşamalı olarak yapılan tatbikat sırasında büyük tonajlı C130 ve C5 tipi nakliye ucaklan ile askeri malzeme getirildiği, bunlann daha sonra F16'lara yüklendiği öğrenildi. Uçaklann yükleme ve boşaltmaları sırasında belli personelin dışında hiç kimsenin uçaklann yaıuna yaklaştınlmadığı, boşaltma ve yüklemede belirli sayıda Amerikalı askerlere görev verildiği bildiriliyor. İncirlik'te önceki gün aniden başlatılan yeni tatbikat sırasında karartmadan önce çeşitli yangın söndürme çalışmalan yapıldı ve bazı birimlerde alarm uygulandı. Üç günden beri normal mesaileri bittiği halde evlerine bırakılmayan Türk işçileri ve personelinin ancak saat 01.00'den sonra evlerine gitmelerine izin veriliyor. Aşısızlık kıyunı (Baştarafi 1. Sayfada) maliyetlidir ve bakanlık olarak bu uygulamayi parasız yapanz. Ama söz konusu olan şey saglıksa bunu yapmak zonındasuuz. O nedenle aşı sorununu mutlaka çözümleyecegiz ve tüm aşdan kendi ülkemizde ürefxgiz." Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tüm bu nedenleri göz önünde tutarak, UNICEF'le birlikte bir aşı kampanyası düzenledi. Bu kampanya 11 eylül günü, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, bir çocuğun ağzına vereceği şekerle başlayacak. Ne var ki bu uygulamayı başlatıp bırakmak sonuca ulaşmaya yeterli değil. Mutlaka yatay uygulamanın sürdürülmesi ve yeni gelen çocukların da aşılanması gerekiyor. Bugun bakaıüıkta, ilgili bakanlık ve kuruluşlann temsücilerinden oluşan •'Bakanlıklararası tcra Kurulu" ilk toplantısını yapacak ve aşı kampanyasının esaslanru görüşecek. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarı Yunus Müftü, bu kampanyanın başarıya ulaşması için, mutlaka basının ve TRT'nin yardırruna gereksinim oldugunu bildirdi ve şöyle dedi: "Bu çok önemli bir konudnr. Unutulmasın ki Kolombiya'da bu kampanyayı muhalif Q Tempo gazetesi >ürüttü ve başanyla sonuçlandırdı. El Salvador'da gerfllalar >e hükümet sırf bu kam^ panya için bir giinluk mütareke imzaladılar. Ailelere, zamanında yaptıracaklan aşılaria, çocuklannı birçok öldürücü hastaulctan kurtarabikcekkrini anlatmak zonındayiz." GORUŞ HINCAL ULUÇ (Baştarafi 10. Sayfada) Avrupa Kupası elemeleri.. Nerde hazırlanacak, nerde yarışacak Türk atletlerı, söyler misiniz? Allan razı olsun Şişe Cam Fabrikaları'ndan ve Talat Orhon'dan.. Atletlere firma olarak sahip çıktılar da üst düzey atletlerimiz onların sayesinde şimdi Avrupa pistlerınde yarışıyor. Federasyon da bir gıdım parası ile yeteneklı gençlen yurt dışına gönderip, atletizmden uzak kalmamalarını sağlıyor. Sezon başında Türk atletizmı ile ilgıli tüm haberlerin Avrupa'dan gelmesinin sebebi bu.. • * * Ya BabÂli.. Gdzlerini her zaman olduğu gibi gerçeklere kapamış, Kapıkule'nin ötesirvden, Frankfurt maratonunda olduğu gibi haber bekliyor. Bu haber gelsin ki "Atletizmde fiyasko.. Atletlerimiz döküldu" diye başlıklar atsınlar. Hezimet edebıyatı yapsınlar.. "Bürokrasıyi ezeceğiz" diye iktidara gelenlerin döneminde, sırf bürokrasi uğruna, atletler koşacak pist bulamaz, tatil günlerinde, stad kapılarından dönerterken, olup bitenlerın farkında olmayan, olmaya gerek bile görmeyen bir spor basınının yarın hangi hakla atletlerimizi eleştireceğinı de doğrusu çok merak ediyoruz. AET'den Türkiye'ye nıesaj var (Baştarafi 1. Sayfada) yaptığı gorüşmede Ankara'ya ilettiğı mesaj özetle bu oldu. Yine aynı gün, Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyonu'nda da Turkiye konusu beş saat boyunca tartışıldı ve toplantı bitiminde yayımlanan bildiride, yukandaki yaklaşım ana noktayı oluşturdu. 20 haziran günü Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyonu'nun Brüksel'de yapılan oturumunda Türkiye konusu ana gundem maddesini oluşturdu. Toplantıya bir rapor ve karar taslağı sunan İngiliz Işçi Partısi Milletvekili Richard Balfe. Türkiye'de bazı "göreceli yumuşamalar" olmasına rağmen, Batılı standartlarda bir demokrasinin hâlâ var olmadığını ifade etti. Balfe ve komisyondaki sol kanat milletvekilleri, özellikle Yeni Polis Yetki ve Selahiyetleri Yasası üzerinde durarak, bu yasanın TBMM'de benimsenmesiyle Turkiye AET ilişkilerinin "orta vadede iyileşme şansının yitirildiğini" belintiler. Ortak Pazar danışma organındaki Turkiye tartışmalarının odak noktasını ise, Turkiye ile AET arasında 12 Eylül 1980 oncesine kadar \ar olan karma parlamento komisyonunun yeniden kurulup kurulmayacağı oluşturdu. Genel olarak sol kanat ve liberal üyeler karma parlamento komisyonunun kurulması için "benüz zamanın gelmediği" görüşunde birleştiler. Bunun üzerine, SPD uyesi ve komisyonun eski başkanı Ludwig Fellermaier, bir "uzlaşma önerisi" yaptı. Fellermaier, bu onerisinde konunun eylul ayında yeniden ele alınmasını, Türkiye'ye "gayri resmi" nıtelikte bir Avrupa Parlamentosu heyeti göndermesini ve bu heyetin temaslarından sonra, danışma organının BaşkanIık Divanı'na karma komisyonun yeniden kurulup kurulmaması için "göriiş bildirilmesini" istedi. Sosyalist Alman milletvekilinin bu talebi diğer parlamenterler tarafından da benimsendi. Siyasi Komisyon oturumundan sonra yayımlanan bildiride de, sorunun eylül ayından itibaren yeniden gundeme geleceği ifade edildi ve özellikle Yeni Polis Yetki ve Selahiyetleri Yasasfnın "antidemokratik niteliği" vurgulandı. Yine avnı bildiride, Türkıyenın 'polansivel bir AET üyesi olduğuna" işarct edilerek, Türkiye için geçerli olan olçülerin diğer üye olmayan ulkeler için geçerli olmamasının normal olduğu bildirildi. Brüksel'de perşembe günü Türkiye'yi yakından ilgilendiren ikinci gelişme ise, eski Fransa Dışişleri Bakanı ve AET Komisyonu'nun şimdiki Başkan Yardımcısı Ctaude Cheysson'un, Turkiye'nin Ortak Pazar nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Pulat Tacer ile yaptığı göruşme oldu. Yeni görevini üstlendiği ocak ayından beri Ankara temsilcisinin randevu isteklerini geri çeviren Claude Cheysson'un nihayet Türk diplomatıyla görüşmesi ve bu gorüşmede neler söylevecekleri özel bir önem taşımaktaydı. Değişik diplomatik kaynakıardan edinilen bilgilere göre, CbeyssonTacer görüşmesi, beklenenin tersine "ılımlı" bir hava içinde geçti. Eski Fransa Dışişleri Bakanı, Türkiye AET ilişkilerinin gelişmesine kendisinin de buyuk önem verdiğini kaydederek, yeni Polis Yasası"nın "maalesef" bu ilişkilerin gelişmesinde bir engel oluşturacağını bildirdi. Türk buyükelçisinin "Biz kendi işimizi kendimiz hallediyoruz ve demokrasiye geçmekte kararlı>ız" şeklindeki yaklaşımına ise, AET yetkilisi, "Eğer biz Tiirkiye'yi bu kadar ince eleyip sık dokuyorsak, bu Tıirkiye'nin verinin ayn olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü Ankara, seçimini Batı için >apmıştır ve polansiyel bir AET ü>esidir. Durum bu olunca da, Batılı slandartlarda bir demokrasi anlayısının yerlesmesi ister isteme/ >anıt \eıdi. Libya'dan beklenenler (Baştarafi 1. Sayfada) Türkiye'ye en zor dönemlerinde petrol vermesinin unutulmayacagı, şimdi de aynı yardımın bu ülkede çalışan Türk müteahhitleri konusunda beklendiği" kaydedildi. Turkiye'nin Libya ile ticari ve müteahhitlik alanlannda yürütülen ilişkilere özel önem verdiği belirtilen özal'ın mesajında, müteahhit alacakları sorununa çözüm istendi. Lider Kaddafi'ye iletilecek mesaj da iki çözüm yolu üzerindeduruldu: 1 Müteahhit alacaklannın bundan boyle zamanında ödenmesi. 2 Bekleyen transferlerin açüması, yeni transfer izinlerinin çabuklaştınlması. Libya'da 8 milyar dolar dolayında ihale kazanan Türk muteahhitleri ellerindeki işlerin 3,5 milyar dolarlık kısmını tamamlamış durumdalar. Kalan bolümün tamamlanmasının 4 yıl sureceğini esas alan hesaplara göre, Libya'dan her yıl ortalama 800 milyon dolarlık transferin gerçeklesmesi gerekivor. Turkiye'nin her yıl Libya'dan 330 milyon dolar değerinde 1,5 milyon ton petrol aldığı göz önune ahndığında, esas sorunun alacakların nakit olarak ödenmesi gereken 450 milyon dolarlık bölümüne ilişkin olduğu ortaya çıkıyor.! Havuzda görünen (Baştarafi 10. Sayfada) maç oynadıktan sonra çekilen takım. Ülkemizin sporunu yöneten Beden Terbiyesi Teşkilatının başı ve bu tür olaylan yakmdan izleyerek gerekli talimatları verecek en yetkili makam. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor BakanuğTnın bu konularda ne gibi tedbir alacağı merak konusu. Maçlann yapıldığı TSYD Havuzu, tesis ve oyun sahasırun hazırlanışı bakımından Avrupa ayarındaki görünümü ile şampiyonanın en olumlu tek yönüydu. Bu şampiyonayı organize eden Türkiye Yüzrne, Atlama ve Sutopu Federasyonu bu tek olumlu yönü kullanamamakla, gereği olan "Turk sporuna hizmeti" yapamadı. Bugünkü ortam içinde de zaten beklenemezdi. Çünkü şampiyonada olaylan görebilecek Federasyon Başkanı ve Yönetim Kurulu yoktu. Gol Kralı: Sühan Seldüz (İYİK) 49 gol, En Başanlı Kaleci: Murat Çakır (İYİK) En Başanlı Çalıştıncı: Arif Talay (İYİK). En Başanlı Takım: İYİK En Başanlı Hakem: Mithat Hantal. İlk Devrenin Karması: Murat (İYİK), Hüseyin (İYİK), Hakan (İYİK), Galip (İYİK), Sühan (İYİK), Vahap (ASSK), Taylan (G.Saray). ABD'de F161ara iııdirinı Ekonomi Servisi General Dynamics fırması ABD Hava Kuvvetlerine indirimli fryatla F16 C tipi savaş uçağı satmayı önerdi. General Dynamics'in önerdiği indirimli fıyat uçak başına 9.7 milyon dolar. Herald Tribune gazetesinin haberine göre, ABD Hava Kuvvetleri, su sırada her biri F16 C savaş uçağı için 1820 milyon dolar ödüyordu. General Dynamics yetkilileri yeni önerdikleri fiyat sayesinde hükümetin U milyar dolar Usarruf edecegini söylediler. Horzum, dontişunu erteledi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) tsadamı Kemal Horzum yurda dönuşünu bir hafta erteledi. Horzum, "hakkındaki >ayınları" gerekçe gösterdiği bu kararı nı Emlak Kredi Bankası yetkililerine duyurdu. Bu arada, dün Emlak Kredi Bankası'na avukatlan aracıhğıy' la başvuran Kemal Horzum'un bankanın elindeki teminatları, borcu oranında arttırmayı önerdiği öğrenildi. Horzum, aynca yurt dışından bir miktar "nakit gondererek" borcunun bir bolümunü kapatmayı taahhut etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle