19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERL1 HAZİRAN 1985 Ozetle tstanbuVda altı muhtar seçilecek tstanbuVda bugün muhtarlıklan boşalan beş mahallede seçim yapüacak Adalar Maden, Eyüp Yenidoğan, Bakırköy Tozkoparan, Üsküdar Ihsaniye ve Emniyet mahaUelerinde boşalan muhtarhklar için seçime gidilecek. Beykoz 'un yeni kurulan Çamlıbahçe Mahallesi de ilk muhtanm gene bugün seçecek. Tek mumu bîrlikte üflecüler Semra özal, "Gümüş yılı geçtik, altına gidiyoruz. 31 yıl mutlu geçti" derken Turgut Özal gazetecilerin "Evliliğinizde en mutlu olay?" sorusunu, "Biz devamlı mutluyuz" diye yamtladı. FARUK BİLDtRİCİ ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Başbakan Turgut Özal ile eşi Semra Özal, 31. evlüik yıldönümlerini önceki gece "lcraatın tçinden" progıamını izleyerek kutladılar. Özallar evlüik yüdönümlerini Başbakanlık muhabirleri ile sohbet ederek eecirdiler. Başbakan özal, gazetecileri TV'deki "Cengiz Han" adlı diziyi izlerken kabul etti. özal, dizinin çekimlerini başarıh bulduğunu söyleyerek "Tarihi filmleri seviyorum" dedi .Bu arada Semra Özal kimonoya benzer elbiseyle özal Kalem Müdiresi Sevinç Togman'ın kolunda salona girdi ve girer girmez eşine, "Sen gelip beni getirseydin ya..." diye sitem etti. özal da, "Ben Camoka'yı seyrediyorum" şeklinde yamtladı. Semra Özal, bir sure önce geçirdiği kaza nedeniyle ağır adımlarla yürüyerek Toğmanın yardımıyla yavaşça "masaj koltuğuna" oturdu. Turgut özal, eşine, 'çahştırayun mı koltuğn" diye şaka yaptı ama Semra Özal'dan "beni öldüriirsün" yanıtını alınca vazgeçti. Turgut özal, bir süre, "Cengiz Han"ı izledikten sonra Semra Özal'ın en sevdiği oda olan "Beyaz Oda"ya geçildi. Beyaz odada özallar, tek mumu birlikte üfledikten sonra üzerinde "nice mutlu yülar" yazılı pastayı kestiler. Turgut özal, fotoğraflar çekilirken eşini "bir gul Özallar 31. evlüik yıldönümlerini TV izleyerek kutladı MEHMED KEMAL POLTTIKA VE OTESI Sokak Adları Festival kuyruğu 13. htanbul Festivali'nin biletlerinin satışına başlandı. Gece 03.30'dan itibaren Ataturk Kultür Merkezi önünde oluşmaya başlayan bilet kuyruğu daha sonra iki dönuş yaparak rekor uzunluğa ulaştu Festival biletleri AK\fian yanı sıra Istanbul Belediye Konservatuvarı ve tstanbul Kültür Sanat Vakfı gişelerinde de satılıyor. 20 haziranda baslayıp 16 temmuza değin sürecek olan festivalde çeşitli sanat dallarından 149 konser ve gösteri ytr alıyor. Atatürk Gençlik Kültürevi açıldı Atatürk'un 100. doğum yılı nedeniyle Kartal Belediyesi ve yurttaslann katkılanyia Pendik'te inşa edilen Atatürk Gençlik Kultürevi dün açıldı. Pendik Gençük KültürevVnde 300 kişilik bir tiyatro, konferans, teşhir ve sergi salonu bulunuyor. BİR GÜL CANIM Turgut ve Semra Ozal çifti 31. evlilik yıldönümlerinde üzerinde "Nice mutlu yıüar " yazılı pastamn tek mumunu önce birlikte uflediler daha sonra pastayı birlikte kestiler. Gazeteciler fotoğraf çekerken Turgut Özal, eşini "Bir gül canım, gulemiyor musuri" diye uyardu (Fotograf: RIZA EZERJ canım, gülemiyor musun" diye uyardı. Semra özal, taktığı boyunluğu daha uzun sure taşıyacağıru dile getirdi. ÖZAL'IN ŞİİRLERİ Semra özal, gazetecilere, "Gümüş yılı geçtik. Altına gidiyoruz. 31 yıl mutlu geçti." dedi. Turgut özal, "Evliliğinizde en mutlu olay?' sorusuna, "Biz devamlı mutluyuz" yanıtını verdi. Gönderilen çiçeklerle, çiçek bahçesine dönen odada eşinin gönderdiği çiçeği göremeyen Semra Özal, "Beyefendinin çiçegi odamda oiacak onu getirin" dedi. Az sonra odaya getirilen çiçeklerin pembe oluşunun nedenini Sevinç Toğman, "Hanımefendi son günlerde pembeyi çok seviyor" diye açıkladı. Başbakanlık koruma görev lileri, Özalların ellerini öperek yıldönümlerini kutladılar. "FUTBOL FACİASI" VE TRT Brüksel'de yapılan maçta 38 kişinin ölümu konusunda Turgut özal ile gazeteciler arasında şu konuşma geçti: "Maçta bir kişinin tabanca kullandığı da açıklandı. ÖZAL O bir felaket canım. Feci. Tam bir vabset. TRT yayın arasında Julio Iglesias'ın konserini yayımladı. ÖZAL Halbuki o svada hadise oluyor, degil mi? Herkes TRT'yi eleştiriyor. ÖZAL Neyse barbar kimmiş daha iyi anlaşüdı. Şimdi her seferinde böyle hadiseler oluyor. Içip içip maca geliyoriar. İngilizler galip gelecegiz, eglenecegiz diye gelmişler. Ama fazla içince zavallı Italyanlara saldırdüar." Daha sonra videoya alınmış olan "lcraatın tçinden" programının izlenmesine başlandı. Özal, jenerikte yer alan 19 Mayıs gösterilerini beğendi, "Harp Okulundan iyi yaptılar" dedi. Cibali'de dün akşam 4 katlı ahşap bir binada yangın çıktı. Salihpaşa Sokak 'ta bulunan 57 sayılı evdeki yangında üçüncü ve dörduncu katlar tamamen yanarken, diğer iki kat ise kurtarma çahşmalan sırasında hasar gördü. tlgililer saat 18.30 sularında çıkan yangında olen ya da yaralanan obnadığını, ancak 4 ailenin açıkta kaldığını bildirdiler. CibalVde ynngın: 4 aile açıkta TRT'de haber programlanmn suresinin azaltılması gerektiğini söyleyen Özal, TRT'ye ilişkin eleştirilerin anımsatılması üzerine, "TRT kendi kanununa göre hareket ediyor" dedi. BAKANIN İSMİ Pastalar yenilip meşrubatlar içilirken yapılan sohbet sırasında Bayındırhk ve tskân Bakanı Safa Giray'ın konuşması başlayınca bir süre Giray'ın önadımn "Sefa"mı yoksa "Safa"mı olduğu tartışıldı. Tartışmayı Semra Özal, " S a f a " diyerek sonuçlandırdı. Bır gazeteci Giray'ın başarılı bir bakan olup olmadığını sorunca Semra Özal, "Çok başanlı," dedi. Semra özal bir saat kadar sonra ağnları olduğunu, yatması gerektiğini ifade ederek, 23.15'te odadan ayrıldı. Bir yandan program izlenirken, özal bir yandan da gazetecilerin sorulannı şoyle yanıtladı: "Muhalefet partilerinin TBMM Başkan Vekili Ledin Barlas'ın istifasını istemelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? ÖZAL Merak etmeyin birşey olmaz. HP, pahalılık mitingi düzenledi. ÖZAL Yapsınlar, herkes oraya kendi adamını çağınr. Farkeder mi? O gun Dolmabahçe'de 80 bin kişi toplandı. Cumhurbaşkanının belirttiği Çanakkale Boğazı'na köprü ne zaman yapılacak? Sırası gelince. Zaten kendisi de öyle söyledi. MDP'den tahvil ihalesinin partizanca sonuçlandığını öne surdu. ÖZAL Yani fazla faiz verip de devleti zarara mı soksaydık, daha düşuk faiz veren varken fazla veremeyiz. Akıllı olsunlar. Daha düşük faiz teklif etsinler. Hem mevduat faizi ile bu işin fazla bir ilgisi yok." Cumhuriyet'in '£/// Y>/Önce'sindeokudum: 23 Mayis 1935'te Ankara'da bütün sokak adlarının değiştığini yazıyor. Gerçekten anımsarım, bir gün baktık ki kentin hemen hemen bütün sokaklarmın adı değiştirılmış. Elbette kentin bütün sokaklarının adının birden değiştirılmiş olduğunu bilemezdik. İlkin bizim şpkağın adını değıştirdiklerini gördük.Sokağımızın adı Küçük Öksuzce idi. Bir de Büyük Öksüzce vardı kı, ona sadece Oksüzce derlerdi. Yalnız bu öksüzce, sokak adı değil mahalle adıydı. Öksüzce Mahallesi, Hamamönü yöresinde mahpushaneye yakın düşerdı. Öksüzce'nin bir özelliği iyi su akan çeşmesi idi. Sakalar giderter, ordan su doldururlar satarlardı. "öksüzce suyu, Öksüzce suyu..." diye bağırdıklannı bılirim. Küçük Öksüzce olan bizim sokağın adını Özgen olarak değiştirdiler. Özgen ne anlama gelıyordu? O yıllarda bunu bilenler azdı. Herhalde özgeden Özgen yapılmtştı. Sokağımızın adı Özgen olmuştu.amabızim oraları bırıne sorduğunuzda eski adını söylemek zorunda idiniz, çünkü yeni adı kolay kolay bellenememişti. "Küçük Öksüzce mi, ha, Denizciler Caddesi'nı geçin, köşede küçük bir mescit var, ordan sola sapın, fırıncının bulunduğu sokak Küçük Öksüzce'dir." Bugün nüfus cüzdanlarımızda nereye kayıtlı olduğumuz yazılırken 'Öksüzce' olarak bırakmışlar. Hane, cilt, mahalle, sokak diye yazıyorlar ya, işte orada Küçük Öksüzce vardır. Tuhaf bir şey, mahallenin adı nedense Özgen diye yazılı. Birkaç kez nüfus kâğıdı yitirdığım oldu, demek o yıllarda mahallenin adı Özgen'e dönüşmüş. Aradan yıllar geçti, mahalle, sokak adları yenıden değiştirildi. Bizim sokağın adı yeniden Küçük Öksüzce oldu. Şimdi Küçük Öksüzce ne oldu diye soracak olursanız. Küçük Öksüzce yoktur artık. O yöredekı bütün mahalleler, sokaklar gibı kamulaştınldı Bır bölüğü Hacettepe Hastanesi'ne gittı, bır bölüğu yola. Sokağın yerınde yeller esıyor. Eski belediye başkanlanndan Ali Dinçer'le bir gün kenti dolaşıyorduk, "Şuralarda, bir yerterde, bizim mahalle ve sokak oiacak" dedim. Denizciler Caddesi'nden bir daldık, bır çıktık, bizim mahalle de, sokak da yok. Eski Yahudı Mahallesi, Leblebici Mahallesi'nin bir bölüğü var da, bizımki yok. El yordamı, göz kararıyla bır yerleri gösterecek oldum, hayır çıkmıyor. İstiklal İlkokulu'nu yıkmışlar, kocaman, yepyeni bır okul yapmışlar, orastnı bildim. Danıştay Genel Başkanı Orhan Özdeş'in annesı Zehra Hanım okulda müdurümüzdü. llkokulda iki öğretmenimiz olmuştu. Bin Ramazan Bey, öteki Danende Hanım. Zaten ılkokulda bir öğrencinin kaç öğretmeni olur kı, bir tane! Demek bizimki değişmiş. Sokak ınsan ömrunde önemlidir Her insanın belleğınde türiü sokak adları vardır. Bizim çocukluğumuz sokaktan gelir. Ne bugünkü parklar, pastaneler, oturup eğlenecek yerler vardı, ne de tur atılan caddeler. Okuldan gelir, bıraz çalışır, kendimizi sokağa dar atardık. En çok misket diye bir oyun vardı, onu oynardık. Top çok sonra geldı mahalleye. Lastik toplar yoktu. Varsa da biz bilmezdık. Parça parça elle dikilen saya (derı) toplar vardı. Onu da her baba oğluna alamazdı. Mahalle arkadaşımız süvari yüzbaşısının oğlunun topu vardı. O da canı istediğinde bızi oynatır, istemediğinde oynatmazdı. Bütün iddıası da kısacık boyu ile santrfor oynamak ıstemesiydi. Eğer santrforyapmazsanız, topunu alır, bir köşeye çekilır, kimse de oynayamazdı. Bu arkadaşımızı hoş tutmak zorunda ıdık. İlki bitırip ortaya geçtiğimizde Türkçe ögretmenimız, aynı zamanda Gençler Birliği'nin Genel Kaptanı Mümtaz Tarhan (İstanbul Valisı de oldu), önümüze bır top atar, peşinde koştururdu Bunu, Gençler Bırlığı'ne yeteneklı çocuklar seçmek için yaptığını çok sonra öğrendik Gerçekten yetenekli futbolcular da çıkmadı değıl, kalecı Cihat (Arman). Bombacı Nıyazi, Küçük Mustafa anımsadıklarımdır. Mahalle adları, sokak adları derken nereden nereye geldik. Şimdiki belediyeler de bazı sokak adlarını değiştiriyorlar ama, onlarınki politik. Sevmedıkleri adları aforoz etmek için yapıyorlar. Neler geçmemiş ki, bu da geçer. şofben üretti. Bugün ülkemızde, 600.000 aile Demirdöküm şofben kullanarak dıledıöj anda, dılediğı sıcaklıkta, dılediflı kadar suyu guvenle elde etmenın keyfini yaşıyor. I 600.000 demirdöküm ÇALIŞANLAREN SORULARI/SORUNL4RI YILMAZ ŞİPAL "55 yaşını mı bekleyeceğim?" 1939 doğumluyum. Çalışmaya 1954'te berbeıiik mesleğinde başladım. 19591961 yülannda askerdim. Askerlik süremi benüz borçlanmadun. 1%2'de ağabeyimle ortak çalışıp vergi odedim. 19631971 arası kendi tezgâhımı kurdum. Dernekte kaydım oldugu gibi 9 yülık da vergi karnem var. 1972de BagKur kuruldu, hemen kaydoldum. Önceleri prira öduyordum, sonralan bıraktım. Sagolsunlar onlar bırakmadı. Ben de ceza ve faizleriyle primlerimi odedim. 1975 yılında bir fabrikada SSK'ya prim ödeme gunüm başladı. 1981'de çalıştıgım ünile kapanınca, tazminatımı alarak aynldırn. Başka bir isyerinde 1981'de yeniden işe aynı sigorta numarası>la başladım. Bu kez de tensikat nedeniyle 1984'te tazminatla aynldım. Şimdi ne BagKur'lu, ne de SSK'lıyım ve 6 aydır da işsizim. tş bulmak miimkün tnü? Uzak bir ihtimal iş buldurn. Aralı da olsa 55 yaşına kadar çalışmaya, prim ödemeye emeklilik için zorunlu muyum? İki \ü askerlik borçlanmamı yaparsam, 15 yıllık sigortalı olunım. Bu durnmda 55 yaşını mı bekleyeceğim? 1971'den geriye dognı geçmiş hizmetlerimi borçlanamaz mıyun? Ya da SSK'ya borçlanma olanagım var mıdır? 30 yülık çalışma hayabmın 13 yılı prim ödeyerek geçti. 10 yülık fıili çalışmamı da belgeleyerek sosyal güvenlik kurumlanna borçlanabilir miyim? N. A. DÜZCE YANIT: BağKur affı olarak nitelendirilen 3165 sayılı yasa ile 20 Nisan 1982 "tarihinden önce her ne suretle olursa olsun, Kunıma kayıt ve tescili yapılan ve talep tarihınde sigortahlık niteliği taşıyanlar", 10 Ekim 1972 ile 20 Nisan 1984 "tarihleri arasmda, Kuruma veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlanna kayıtlı bulunduklan süreler dışında, vergi dairelerine kayıth olarak kendi nam ve hesaplanna bağımsız çalıştıklan sürelerin tamamını belgelemek şartıyla borçlanabilirler". Yasa, sigortasız geçen sürelerin borçianılmasını iki koşula bağlamıştır. Birincisi, borçlanma "isteginde bulunan kişinin sigortalık niteliğini" taşıması, ikincisi ise 1 Ekim 1972 20 Nisan 1984 arasında sigortasız geçen sürelerin tamamının belgelenerek borçlanılmasıdır. Sizin durumunuzda olan BağKur sigortalısı niteliği taşımayanlar, bu borçlanmadan yararlanamayacaktır. Sigortasız geçen çalışma sürelerinizin BağKur dışında İcalan sosyal güvenlik kurumlarında da borçlanılabilmesi söz konusu değildir. Sosyal Sigortalar Kurumu'na askerlik borçlanması, sigortalı olarak çalışanlarla "isteğe bağlı sigortaya, yahut topluluk sigortasına prim ödemekte olan"lara tamnmış bir haktır. Bu haktan işsiz kalanlarsa yararlanamamaktadır. Bugünkü uygulama içinde 13 yıl prim ödemiş bir sigortalı olarak 55 yaşının doldurduğunuzda emekli olabilirsiniz. Sosyal Sigortalar Yasası, emekli aylığı bağlanabilmesi için, sigortalınm, "b) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldunnuş olması, 15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3600 gun" Maluliyet, Yaşldık ve Olüm Sigortaları primi ödenmiş olmasım yeterli görmüştür. / Soru: Bugün ülkemızde, 600.000 aile yurt sathına yayılmış 130'u aşkın uzman servıs teşkılâtının güvencesınde her zaman bol yedek parça bulabılmenın huzuruyla Demirdöküm şofben kullanıyor. Bugün ülkemızde. 600.000 aile 30 yılı aşkın tecrübesiyle, ünlu Alman şofbenlerıne aksam ihraç eden üstun Demirdöküm teknolojisının guvenını duyuyor. Demirdöküm Şofben kalıte belgelıdır DİWT MÜZAYEDE SALONLARI Antikalannız, tablo, halı, hat\e ve kıtaplarınız, her rurlu değerlı eşyalarınız sizler için değerlendırılir, sergilenir ve muzayede edilir. Sürekli muzayede: Her perşembe saat 14.00'te İlk muzayede: 13 Haziran 1985 perşembe saat 14.00'te. Yerebatan Cad. No: 37 Cağaloğlu/tstanbul Tel: 526 43 89
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle