28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 BRLKSELden (Baştarafı 1. Sayfada) şündüm. Maç öncesi hengamede, postanenin yolu bulunamadığı için gönderilememiş kartpostallar. "Güneşli bir Briiksel giinünde Torino'nun zaferi için lsa'dan duacıyız" diyen kartpostallar. Üzerlerinde de, Hollanda üslubu inşa edilmiş gotik yapıların fotoğrafı olabilir. Bir de gömlekler, ceketler, tişortlar vardı. Yerde, öyle, betonun üzerine gelişigüzel atılmış. Birinde "Yaşasın Juventus" yazıyordu. Latince lugata göre "Yaşasın gençlik". Şimdi Arrabal gibi "Yaşasın öliim" diye mi bağınnak gerekli? Şehre indim. Brüksel, ölümü hazmediyordu. Brüksel gözaltındaydı. Yüzlerce polis, onlarca jandarma arabası devriye geziyordu. Gazeteciydim ve de sözüm ona tarafsız seyirciydim. İstasyonlara gittim. Güney istasyonuna, kuzey istasyonuna, merkez istasyonuna, Manş ötesine kalkan trenlere gittim. Alp ötesine kalkan trenlere gittim. Ucuz biraların ucuz sözlerle içildiği meyhanelere gittim. Maç gecesinin havasını koklamak için. Gönlüm hep ttalyanlara gider. Juventus'un delisi olduğumdan değil, "Venedik solistlerini" sevdiğimden, ama "tarafsız seyirci"yim ya, önce İngilizlere gittim. Treni beklerken, kötü domuz yağında pişmiş patates kızartması yiyen "Hooligans'Mara gittim. "Yenildiniz yahu" dedim. "Boş ver" dediler. "Spagettilerin anasını belledik ya, sen ona bak. Baksana kaçını gebertmişiz" dediler. Bir adam geldi. Adam da değil ya, tüysüz bir oğlan. Kim olduğumu sordu. "Türk gazetedsiyim" dedim. Bira ısmarladı. "Ha Türkler iyidir" dedi. "Pakislanlılarla Yahudikr gibi degildir" falan dedi. "Birinci Dünya Savaşı'nda müttefıktik" dedi. "Yahu ne müttefiki, o lacivert denizi kırmızıya çaldık" diye cevapladım. Aldırmadı. "Boş ver" dedi. Sağ elini kaldırarak selam verdi. Ismarladığı birayı yarıda bıraktım. Michael "Milli Cephe"de militanmış. îşsizmiş de. Babası da dok işçisiymiş. Michael, Liverpool'un hiçbir maçmı kaçırmazmış. Michael hem ltalyanlara küfrediyor hem de Thatcher'e. Aşırı sağcı "Milli Cephe"nin dergisinde bir de "futbol cephesinden" sayfası var. Şarkısı da var. Şöyle: "tpe sapa gelmez bir hooligandı o/ Gece giindiiz, cadde sokak dolaşırdı o/ Her şey için dövüşiirdü o/ Şimdi geldi işte 'Milli Cephe' safına/ Dövüşecek bir şey uğruna dövüşüyor o". ttalyanlara gittim. "Kaç öliimüz var" diye sordular. Söyledim. Kırmızı Chianti şarabı içiyorlardı şişeden. "galip sayılır bu yolda mağlup" gibilerden laflar ettiler. "İntikamımızı alacağız" dediler. Sonra, yavaştan bir türkü tutturdular. Gün ışıdı. Radyo son bilançoyu verdi: "Avnıpa Şampiyon Kulüpler finali karşılaşmasında çıkan olaylarda 39 kişi :>ldu, iiç yiize yakın seîirci de yaralandı." Gun ışıdı. Maç bitti. Alp otesi trenler, Manş ötesi trenler, vapurlar gittiler. Gün ışıdı, hayatın izdüşümü orta yuvarlığın üstüne vurdu. Platini penaltıdan şutu çekti. Juventus Liverpool'u 10 yendi. Ölüm hayata otuz dokuz gol çekti. Hayatın kalecisinin ölüm tarafından şikeyle satın alınd;ğı rivayet edildi. Maç gecesi bitti. HABERLERİN DEVAMI ROMA'rlan ren kurbanların tabutlan teker teker Italya'ya ve şehirlerine dönerken, ltalyan askeri uçakları da yaralıları ülkelerine taşıyor. tngiliz ve Belçika hükümetlerinin diplomatik temsilciliklerinin önünde, çok büyük kalabalıkların toplanması beklenen cenaze törenlerinde, olay çıkmaması için sıkı önlemler alınıyor. Torino ve Milano gibi kentlerde ise, stadyumlarda şiddet olaylarına karşı gösteri yürüyuşleri düzenleniyor. Bu konuda "çünkii" diyor "Repubblica" başyazarı Gianni Rocca, "Brüksel'den dönen tabutlar karşısında sonımluluğumuzu idrak etmezsek futbol uzun siire yaşayamaz. Diğer şiddet olaylan ve diğer matemler gitgide bu sporu daha gayri medeni hale getirecektir. Bu durumda bize de, boş stadyumlarda oynanan maçlan, televizyon kameralannın soğuk gözleriyle seyretmekten başka bir iş kalmayacaktır..." 2 HAZİRAN 1985 NKW YORK^tan (Baştarafı 1. Sayfada) sanlann normal aralıklarla kumsalından denize girip guneşlenebildiği, seyyar satıcılardan fazla çabukluk istemeden yiyecek içecek ahnabildiği anlaşılıyor... Bugun Coney Island, kilometrelerce uzanan insanlann üst üste yığıldığı plajı, birbirinden hızh araçlann devindiği lunaparkı ve salaş birahaneleri ile olağanüstü gurültü üreten tam bir mesire yeri. Deniz suyu henüz ısınmadığından insanlar pek suya gimneden ayaklarıyla kumları savurmakla yetiniyorlar... Bavul büyüklüğunde radyoiardan oynak ve ritmik müzik sesleri adeta insan beynini aşıp, göğü tekmeliyor... Yeni dünyanın insanlan okyanusa bakarken, ihtiyar Avrupa'dan ne kadar uzakta olduklarını düşünmüyorlar, ama orada olup bitenlere karşı tümü ile ilgisiz değiller... örneğin ltalya'daki olaylar... Geçenlerde bir sürü genç, Park Avenü'deki ltalyan konsolusluğunun önünde protesto gösterisi yaptı. Nedeni, Vatikan'da ünlü Sistine Chapelin halen yapılmakta olan restorasyonu idi... Restorasyonda kullanılan temizleyici madde, Mikelanj'ın fresklerini parlak hale getirmekteydi... Oysa büyük usta, duvann alt bölümlerinde günahkârların karanhk dünyasını yansıtmak için özellikle renklerin parlaklığını öldürmüştü... Birtakım üniversite çevreleri protestoculan haksız buldu. Onlara göre de yapılan restorasyon tümuyle asırların tozunu, kirini almakla ilgiliydi. Toz ve kirin günahkârların karanhk dunyasıyla ilgisi yoktu... Italya'dan yansıyan olaylardan biri de Papa davası oldu... Basın, radyo ve TV aynntıh biçimde Ağca'mn suikast girişimi üzerine kurulu davayı naklen verdi. Hem de Ağca'nın adının Türkçe doğru okunuşu gibi az rastlanan bir titizlikle... Coney Island'ın en uç köşesindeki barda dans sürüyor... Ortada yalnız kısa kesilmiş kızıl saçh, şişman bacakü bir kadın ve iki büklüm, şapkah bir yaşh zenci var... Kesik olmasına rağmen kızıl saçları, şişman olmasına rağmen yırtmaçlı etekten çıkan bacakları ile kadın Rita Hayworth'uyaşıyor... 1940'lann ünlü seks yıldızının unutulmaz danslanndan birini yapıyor... O anda kadının Rita Hayworth'u taklit ettiğini herkes bilmiyor, ama herkes Papa'yı öldurmek isteyen bir Türk'ün Hazreti Isa olduğunu iddia ettiğini biliyor... ZÜRİtTten (Baştarafı 1. Sayfada) cak boyutlarda. Isviçreliler asunda köylu kökenli bir toplum. Appenzeller'de kadınlara seçme seçilme özgürlüğü vermedikleri gibi, ayru yörede belediye, alacağı kararlan sırf erkekleri meydana toplayarak ve el kaldırarak ahyor. Yüksek teknoloji yanında ineklerden yararlanmasıru çok iyi biliyorlar. Kadmlann seçme seçilme özgürlüğünün olmadığı yörelerdeki ineklerin sütlerinden yaptıkları dünyaca meşhur peynirleri ihraç ederek döviz kazanıyorlar. Buralardaki kahvehane bar kültürünü görüp de şaşmamak elinizde değil. Akşamları oturacak yer bulmakta güçlük çekersiniz. Yoğun iş temposundan bunalan Isviçrelüerin moral kaynağı kahvehaneler oluyor. Eğer yaz ve de guneşli bir havaysa, bulvar kahvelerinden birisine oturarak, buz gibi birayı tıknefes olmadan bir yudumda içip içlerini serinletmesini çok seviyorlar. Burada hemen hemen her restoranm içinde bir de bar var. Barda servis yapan kızlar, hem çok alımlı, hem de çok güzel, hem de laflamayı seviyorlar. Barmen kıza bir şey ısmarlayınca, gülerek geliyor ve müsait bir yerinize bir busecik kondunıveriyor. Buralan aynı zamanda beylerinden sıkılan bayanlann da uğrak yeri konumunda. Viskiler yudumlanırken, kafalar da o ölçüde tütsülenmeye başlayınca, bayanın birisi yerinden kalkarak yanınıza gelip belinize de sarılarak öpebiliyor. Barlarda konuşulanlar genellikle iş ve politika dışında. Benim altı yıldan beri haftada bir gün gittiğim böyle bir yerde tanıdığım bir arkadasımın bankada çalıştığını daha geçen ay öğrendim. (Baştarafı 1. Sayfada) Belçika polisinin çaresizliğini yeren Craxi, öte yandan Ingiliz hükümetinin içtenlikle yapılmış açıklamalarına teşekkür etti. Her halukârda Craxi, gerek Belçika hukümetinden, gerekse de İngiliz hukümetinden, güvenliği sağlamak açısından kendi paylarına düşen sorumluluk üzerinde açıklama yapmalannı isteyeceğini soyledi. Bu arada Roma'da adli makamlar, UEFA'dan, İngiliz ve Belçika polisine ve İngilizlerle ltalyan futbol taraftarlanna dek, trajedinin sorumluları hakkında soruşturma açtı. Bu amaçla toplanan tüm şahitler, dokümanlar ve video fılmleri arasınc ı ilgi çeken bir sahne var. 39kişinin ölümüne yol açan İngilizlerin saldırılarından sonra, olayı naklen veren TV filminde, büyük bir olasıhkla Juventuslu olan bir grup futbol taraftarının Belçika polisini tahrik eden hareketleri izleniyor. Bu taraftarlar arasında uzun boylu, yeşil gömlekli bir gencin elinde bir tabancayla iki kez polise ateş ettiği görülüyor. Ancak şimdilik bunun gerçek bir tabanca mı, yoksa polisi ürkütmek için kullanılan bir oyuncak tabanca mı olduğu pek anlaşılmış değil. Her halukârda ltalyan Futbol Federasyonu Başkanı, Juventus'un patronu, Fiat'ın sahibi Agnelli ile birlikte, İngiliz futbol "KANLI KUPA JUVENTUS'A YAKIŞMAZ" ltalyan basını kupanın geri verilmesini istiyor. La kulüplerinin en az iki yıl boyunRepubblica gazetesi başyazısmda "Bu kupa Juventus gibi bir takımın kazandığı diğer kupalann yanın ca Avnıpa Kupasına katılmamasını istiyor. da sergilenemez. Juventus oyuncularının getirdiği kupa kanla lekelenmiştir". ltalyan parlamentosu ise, maLONDRA'dan çın oynanması karannı ve kupaminde çok iyi askerdir çünkii Yalnızlıklarını şiddete başvura yı alan Juventus oyuncularının (Baştarafı 1. Sayfada) Avrupa'nın paryaları haline ölümü göze alıp öldürmekten rak gidermeye çalışıyorlar" di sevinç gösterilerini kınıyor. Bigeldik" diye başlıklar var gaze başka bir şey düşünmez. A>nca yor. Dr. Harre'nin çözümü de rinci sayfasında bir iskeletin ebntelerde. Olaylarla ilgili çeşitli var orduda, kendisini tüm ulusun fe şöyle: "Polisiye yöntemlerle ön de tuttuğu kupayı resimleyen bir lenemez. An cak toplum, tüm karikatüre yer veren " L a sayımlar önü sürülüyor. Silah dakâr bir temsilcisi olarak yurttaşlara daha eşitlikçi, daha Repubblica" gazetesi, başyazıgörür." kullanıldı, taraftarlar alkollü idi, sında "Sahaya, daha başka Leicester Universitesi'nden bir haksever bir şekilde yaklaşıp, bu Naziler başlattı, Italyanlar kışkırttı, polis yeteri kadar önlem grup toplumbilimcinin 7 yıllık en e7İlen. en yoksııl kesimlere de dramlara yol açmamak için gönalmamıştı vs... vs... Tabii bu ara araşurmadan sonra yayımladık fırsat tanırsa, bu gençler toplum derilen futbolcular, sahte bir da yine seyirci taşkınlığı ya da ları raporda da ilginç veriler var: içinde uyumlu kişiler haline ge maç oynamışlardır. Dün Torino'ya dönerken Juventus oyun"Saldırganlann yüzde 86'sı 1426 tirilebilir." stadyum serseriliğinin kökenleri Özet olarak toplumsal bir has cularının geri getirdiği kupa kanyaş gnıbundan, yüzde 93'ti ise işaraştırılıyor. "Yasa, düzen karşıtı la lekelenmiştir. Bu kupa Juvensiz ya da asgari ücretle çalışıyor. talık bu... insan" anlamına gelen Yüzde 78'i bekâr ve aralarından Oysa ki, Brüksel'de, kocaman tus gibi bir takımın kazandığı di"Huligan" bir İrlanda ismi olan sadece yüzde 1 l'inin ruh saglık bir tencere içindeki midyeleri Ca ğer kupalann yanında sergilene"Houlihan"dan türemiş. Londra hor Şarabı ile mideye indirmek mez.. Bu kupa geri verilmeliları bozuk." Psikiyatri Enstütüsunden doktor Oxford Üniversitesi'nden fel de vardı... Sonra gidip Heysel dir..." diyor. Juventus'un tutuGlenn VVilson bu kişiyi şöyle tanımhyor: "Zekâ yaşı geridir. sefeci doktor Rom Harre ise Hu stadında sigara dumanlarını de munu yeren senatör D'Onofrio liganizmi şöyle tanımhyor: "Top len projektörlerin altında, yem ise, gene Juventus'un bu kupaToplumsal yaşamı fakirdir. Ya lum karşıtı davranışlar aracılığı yeşil sahada, rengârenk formalı yı geri vermesini salık verirken, giiç ve pğır bir işte çalışmakladır >a da işsizdir. Zamanının buyiik ile kişisel onur kazanma yönte futbolculann uzun paslarını, vü "Takım en azından maçın sobir bolumünü TV ve video izle mi." Dr. Harre, Huliganların cut çahmlarını, verkaçlarını ve nunda sahanın ortasında toplakimliğin istatistiki olarak incele nihayet topu filelerle nikâhlayan nıp, saygı dunışunda bulunmayerek geçirir. İçki diişkünüdiir. dikten sonra, bu kişilerin top şutları heyecan ve ze\'k içinde iz lı ve sahadan başlan öne eğik Kız arkadaşı vardır ama cinsel lumda başarısız insanlar olduğu lemek vardı. Ama futbol seyri gi olarak çıkmalıydı" diyerek takıaçıdan genellikle tatminsizdir. Çünkii çoğunlukla aşın hormon nu, düzenin de bu kişilere, saldır bi görsel estetiği zenginleştirebi mın tutumunu eleştiriyor. Bu lara sahiptir. Enerjisini işte kit ganlıktan başka çıkış yolu sun lecek bir gösteride bile artık kan arada kupa için sokaklarda tezahürat yapan Juventus taraftarmadığını belirtiyor. "Zengin ol var. leselleşme egiliminin giiçlendigi stadyumlarda boşaltır. Aile ter mak istiyorlar, paraları yok. Galiba sadece imparatorluğun lan da, ltalya'da şimşekleri üzerÜnlü olmak istiyorlar, meslekleri değil, başka şeylerin de sonu gel lerine çekiyorlar. biyesi azdır. Başkasına ve kendiHeysel Stadyumu'nda can vesine savgısı \oktur. Savaş döne ya da herhangi bir becerileri yok. di... AMSTERnAM^dan (Baştarafı 1. Sayfada) rip film seyrettiler. TV, Beyrut'tan da görüntüler verdi. YahudiMüslüman, Hıristiyan Muslüman çatışmalanna yıllardır alışanlar, Şiilerle Filistinlilerin birbirlerinı kırmalarını da kanıksayan bakışlarla izlediler. Ellerinde makinelerini ateşleyerek dolaşan gençlerin de sanki "dekman" oynayan bir havaları vardı. "En çarpKi" görüntüler komşu Belçika'dan geldi. Avrupa kupası finalini izlemek için keyifle TV'lerini açanlar, inanılmaz ölüm sahneleri gördüler. Sarhoş İngilizlerin saldırısından paniğe kapılan kalyanlar kaçmaya çalışıyorlardı. Kalabalıkla du\ar arasında sıkışarak ezilen insanların çığlıkları duyuluyordu. Maçtan sonra TV'ye gelen Hollanda Devlet Bakanı, "bizde olsaydı. olaylar böyle gelişmezdi" şeklinde yorumlar yaptı. Geçen haftanın en matrak haberi, Ağca'nın kendini "mesih" ilan edip dünyanın sonunu duyurmasıydı. Malatyalı Isa'yı Amerika'da ciddiye alıp yeni bir sekt kuranlar olursa yine de şaşırmamak lazım. En "değişken" haberler ise iki haftadır Hollanda'da tutuklu bulunan Samet Aslan'ın "esran" üstüne olanlardı. Hollandalı, savcı Van der Laan'dan aldığımız bilgilerde hafta boyunca bir değişiklik olmadı. Değişen Oral Çelik olabileceği iddia edilen kişinin, gününe ve gazetesine göre, adının ne olduğuydu. İşte örnekler: Haşmet Aslan, Eşmet Aslan, tsmet Aslan, Esmet Aslan, Hanefı Aslan, Samet Aslan. BÜYÜK BİR ÜÜ İHRACAT ŞİRKETİ PAZARLAMA ELEMANLARI ARIYOR Reklam çalışmalannı yürüttüğümüz Dış Ticaret Sermaye Şirketi güçlü kadrosunu pekiştirecek dinamik Pazarlama Elemanları anyor. Aranan Nitelikler: 1) İhracat uygulamasıyla birlikte pazarlamada en az 1 yıl deneyim, 2) Ingilîzceye, rahat konuşup yazacak ölçüde egemenlik, 3) BÜ, ODTU veya benzeri bir yüksek okul bitirmiş olmak, 4) Bir ya da bir kaç mal bazında (özellikle tekstil ve konfeksiyon olmak üzere, gıda, demirçelik, v.b.) uzmanlık. Bu niteliklere sahip kişüerin, fotoğraflı özgeçmişlerini el yazılanyla lOHaziran 1985 tarihine kadar Hüsrev Gerede Caddesi 21/4 Teşvüriye adresine "İhracat Şirketi" rumuzuyla göndermeleri rica olunur. Başvurular gizli tutulacaktır. Trabzon Beşikdüzü'lü Hasan Oğlan Yüksek Köy Enstitüsü mezunlarından, değerli aile büyügümüz, eşsiz insan, Yedeksubay Okulu Piyade birincisi, eski ilköğretim müfettişlerinden KAYBEVOZ # % KOSEOGLU TURİSTİK • Mötcl«Reslauranî»Caje Bar kaybettiğimizi tanıyan dost ve arkadaşlarma derin üzüntü ile bildirir, Allah'tan merhuma rahmet dileriz. AÎLESÎ Not: Cenazesi 2 Haziran (bugün) 1985 pazaı Künü öğle namazını müteakip Fatih Camii'nden kaldınlarak, Yeni Kozlu'daki aile kabristanına defnedilecektir. Çelenk gönderilmemesi, isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmalan rica olunur. T.E.K. S.S. BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAGITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 5.000.000 ADET FATURA FORMU SATBV ALESACAKTIR 1 5.000.000 Adet fatura formu şartnamelerine göre kapalı zarfla teklif almak suretiyle satın alınacaktır. 1 Şartnameler Meşrutiyet Cad. Asmalımescit Sok. No: 63 Tepebaşı İSTANBUL adresindeki Müessesemiz Makine İkmal ve Satınalma Grup Müdürlügü'nden 7.500. TL. bedelle temin edilebilir. 3 Bu ihaleye ilişkin geçici teminat tutan 825.000. TL.'dır. 4 Teklif mektuplan en geç 12.6.1985 günü saat 10.00'a kadar Müessesemiz Muhaberat servisine elden verilecek ve aynı gun saat 10.30'da alenen açılacaktır. 5 Kurumumuz 2886 sayılı yasaya tabi değildir. Basın: 17788 CESARETTEN ATEŞ'i ELEMANLAR ARIYOR • Resepsiyon görevlisi (En az bir Lisan bilen) # Muhasebe yardımcısı (Bayan eleman) Müracaat: Köseoğlu Turisîik Tesisleri Tel: 298 KUMBURGAZ BAKIRKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN Dosya No: 1984/286 Es. Davacı Zehra Fıçıcıoğlu Vekili Av. Şukru Doğancan tarafından davalı Baykal Fıçıcıoğlu aleyhine açılan boşanma da\ası sebebiyie da\ah adına çıkartılan davetıye \e gıy'ap karan tebliğ edilmevip bila tebliğ iade olunduğundan dava müracaata kalmış olup davacı tarafından verilen yenileme dılekçesinın ilanen teblığine karar verildiğinden dunışma gunu olan 18.9.1985 gunu saat 11.30 tarihinde mahkemede hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmemiz, gelmediğinız takdirde usulun 509510 mad. gereğince duruşmanın gıyabınızda devam edeceği davetıve ve yenileme dılekçesı yerine kaım olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 7093 İLAN KADIKÖY 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1984/688 Es. Davacı Aysel Saraç vekili Av. Yusuf Arslanoğullan davalı Gaziantep merkez kazası İbni Şeker mahallesi hane 49, cilt 143, sayfa 5'te kayıtlı olup, Kadıköy Caferağa mahallesi Hacı Şukru sokak Yazıcıoğlu Apartmanı 25/27 D: 9 adresinde ikâmet olarak gösterilen davalı Ismet Saraç aleyhine Asliye 1. Hukuk Hâkimliği'ne açılan boşanma davasmın yapılan duruşmalan sonunda: Tarafların boşanmalarına ve çocukların yaşları ve davalının yaşantısı nazara alınarak, 1974 doğumlu müşterek çocukları Mustafa Tuncay Saraç ile 1983 doğumlu Remzı Gencay Saraç'm velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, davalı arzu ettiği takdirde her aym 1. ve 3. cumartesi gunleri yine her yılın Ramazan ve Kurban Bayramlarının ikinci gunleri saat 10.00 ilâ 16.00 arasında ve 6 saat süre ile çocuklan Mustafa Tuncay ile Remzi Gencav Saraç'ı yanına alıp goruşmek suretiyle şahsi ilişki tesis edebilmesine 10.5.1985 tarihinde temyizi kabil olmak uzere karar verilmiştir. Davalının adresi meçhul olup bütun tebligatların ilânen yapıldığmdan 10.5.1985 tarih ve 1984'688 esas 1985/369 sayılı bosanma kararının tebliği yerine kaim olmak uzere ilan olunur. Basın: 6966 T.C. PERTEK TAPULAMA MAHKEMESİ Esas No: 1969 212 Karar No: 1981/148 Davacı Tunceli ili Burmagecıi köyunden Mahmut Tan'm davalı Ahmet Öz aleyhine mahkememizde açmış bulunduğu itiraz davasının sonucunda ""66 sayılı tapulama kanununun 60, 3'ncu maddesi gereğince AÇ1LMAM1Ş SAY1LMAS1NA dair verilen karar tüm aramalara rağmen da\acı mirascılarının adresi tespit edilemediğinden, iş bu ilan tarihınden itibaren bir ay ıçerisinde temyiz edilmedıği takdirde hukmün kesınleşeceğı tebliğ yerine kaim olmak üzere, ilanen tebliğ olunur. 20.5 1985 Basın: 18062 İLANEN TEBLİGAT Seyoğlu 1. Sulh Hukuk Hâkimliği'nden T.C. BEYOĞLU 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ 984/631 Davacı İstanbul Buyiik Şehir Belediye Başkanlığı vekili A\. Ali IVi Türe tarafından davalı Ahmet Bodur aleyhine açılan alacak davanda verilen karar gereğince, Adına çıkartılan tebhgata ve yaptıran emniyet tahkikatına nazaran Aksaray, Horhor, Kınk Tulumba Sx. No: 113 adresinde bulunamayan ve başkaca adresi de tespit edileıeyen, davalı Ahmet Bodur'un ilan tarihinden itibaren 1 ay için(kdava ile ilgili belgelerini vesikalarını ibraz ile duruşmamn muallak onığu 7.8.1985 gunü saat 10.30'da tnahkemeraîzde bizzat hazır buluması veya kendi".ini bir vekil marifetiyle temsil ettirmesi, aksi halde HJ.M.K.nun 509. ve 510. maddeleri uyarınca gıyabınızda karar vericeği hususları dava dilekçesi yerine geçmek üzere ilan olunur 25.1985 Basın: 7094 lşletmemizde bulunan hurda metalik, ahşap v.b. malzemeler kapalı zarf usulüyle satılacaktır. İhaleye girmek isteyenlerin 12.6.1985 tarihinde saat 15.00"e Ittıdar TL. 1.000.000. nakit teminatın ihale oncesi İşletmemiz Müdürlüğü ana veznesine veya işletmemizin bankalar hesabına yatınlması şartttır. Satışı yapılacak hurda malzemeler işletmemizde hergün saat 14.3016.30 arası görüleceği gibi bu işe ait şartname Işletmemiz Müdürlügü'nden temin edilebilir. İhale sonrası satış komisyonunca hurda malzemelerin değeri az bulunduğu takdirde hurda malzeme, satışı, malzeme cinsine göre kısmen yapi'ır \ry\ ihale tamamen iptal edilir. İşletmemiz Müdürlüğü 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp satışı kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta veya ihaieyi iptal etmekte serbesttir. Basın: 17926 T.C. TURİZM BANKASI A.Ş. TURBAN YALOVA TERMAL İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜNDEN KONU: HURDA SATIŞI YAPILACAKTIR İSTANBUL İKİNCİ İFLAS MEMURLUĞU'NDAN İFLASIN AÇILDIĞINA DAİR İLAN Dosya no: 1985/35 İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 102098/48709 sicil sayısında kayıtlı ve Fatih Vatan Cad. Büyuk Avrupa Garajı adresinde mukim ÖZER ÇEHRELİ'nin iflasına ve iflasın 22.5.1985 gün ve 1983/1230 esas sayı ile istanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesi'nce karar verilmiş ve iflasaçılmış bulunduğundan, I.I.K.'nun 166. maddesi gereğince ilan ve tebliğ olunur. 28.5.1985 7141 B İLAN İSTANBUL 7. TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİNDEN 1985/525 İstanbul, Kazlıçeşme, Kirecli Sokak No.2 adresinde bulunan Guvendik Deri Sanayi Koll. Şirkeıi Rıza Peduk ve ortağına konkordato mehli verilmiş olup, işbu mehilin 20.5.1985 gununden gecerli olmak uzere, iki ay daha uzaıılması hükünı altına alınmıştır. ilan olunur. 28.5.1985 Basın: 7069 İSTANBUL İKİNCİ İFLAS MEMURLUĞU'NDAN İFLAS AÇILDIĞINA DAİR İLAN DOSYA NO: 1985/38 İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 57797/118658 sicil sayısında kayıtlı ve Çubuklu Paşabahçe Yolu 4 no kat: 6 adresinde mukim HUSEYİN PULANT'ın iflasına ve iflasm 22.5.1985 gün ve 1985/493 esas sayıyla istanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesi'nce karar verilmiş ve ifîas açılmış bulunduğundan t.İ.K.'nun 166. maddesi gereğince ilan ve tebliğ olunur. 29.5.1985 Basın: 7142
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle