Katalog

14 HAZİRAN 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Irak, 6 tran kentine saldırdı Irak savaş uçaklan dün tranhn smırdaki altı kasaba ve kentbü bombaladL Irak askeri sözcüsünün açıklamasma göre, bombardtmanda kentlerde ağır hasar meydana getiren jetler daha sonra kayıp vermeden üslerine döndü. Otii sayısı açüüanmadu (AP) "Aile casusluğu" Amerika'da cadı kazanını kaynatıyor Weînberger: Casuslara ölüm POLinKADA SORÜ1VLAR ERGUN BALQ Polonya*da Dayanışma liderleri davası ABD Savunma Bakam, "Her ne kadar ipe çekmek tercih ediliyorsa da, casusların kurşuna dizilmelerinden yanayım" dedi. Casus takasının ardından ABD Dışişleri Bakam Yardımcısı Burt, Doğu Alman casus takası uzmanı Wolfgang Vogel ile görüştü. Weinberger, banş döneminde de casusluktan suçlu bulunanlar için ölüm cezasımn uygulanmasım öngören yasa değişikliği önerilerinin incelendiğini açıkladı. Dış Haberler Servisi ABDde nükleer denizaltılarla ilgili "aile casıısluğıT'na tepkıler surerken, Savunma Bakanı Caspar tVeinberger, mahkum olmuş caiuslann idam edilmesini tamanen desteklediğini açıkladı. Walker ailesinin üç casus uyesiıin yargılanması konusunda bir soruyu cevaplandıran Weinberger, mahkum olmaları halinde bu kişilerin kurşuna dizümelerinı istediğini söyledi. Weinberger aynca, ABD Savunma BakanlığYnın askeri yargı ve federal ceza yasalanna, banş döneminde casusluk yapan Ortadoğu'da Banş Girişimi Lübnan'daki kanlı olaytar, Ortadoğu'da son haflalarda barış konusundaki diplomatik girişimleri geri planda bıraktı. Diplomatik alandaki gelişmelerin en ilginç özelliği ise ABD'nin uzunca bir süreden sonra, bölgede banş faaliyetlerine temkinli biçimde yeniden katılması idi. Bu olgunun ilk belırtisı Kral Hüsevın'in, VVashıngton zıyaretinden sonra ABD Dışişleri Bakanı GeorgeShultz'un Israil hükümetine gönderdiği mesajla ortaya çıktı. Shultz mesajında, Kral Hüseyin'ın barış konusunda cıddı olduğuna ve İsraıl'le görüşmeyi içtenlikle istediğıne inandığını belirtıyordu. Kral Hüseyin, VVashington'daki temaslan sırasında FKÖ'nün İsrail'i tanımaya ve BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 No'lu kararlarını kabul etmeye hazır olduğunu söytemişti. 1967 tarihli 242 No'lu karar, İsrail'in işgal ettiğı Arap topraklannı boşaltmasını, buna karşılık Arapların, İsrail'in barış içinde yaşama hakkını kabul etmesini öngörur. 1973 tarihli 338 No'lu karar ise Yom Kipur savaşından sonra eski duruma dönülmesini ve 242 Udlu kararın uygulanmasım talep eder. George Shultz'un israil hükümetine mesaj göndererek, Ürdün Kralını övmesinin anlamı açıktı. ABD, Hüseyin'in barış girişimini destekliyordu. Ancak Washington'un Kral Hüseyin'le uyuşmadığı noktalar da vardı. Bu gorüş ayrılıklarına eğilmeden önce Hüseyin'in barış p)anını anımsayalım. Kral Hüseyin'in Mısır Deviet Başkanı Hüsnü Mübarek tarafmdan da desteklenen barış planı şu aşamalan öngörüyor: • FKÖ'nün İsrail'i tanımasına karşılık, ABD'nin, Ürdün Filistin federasyonu cerçevesinde Fillstinlilerin selfdeterminasyon hakkını tanıması. • ABD ile Ürdün Fılistin karma heyetı arasında görüşmelerin yapılması. • Ortadoğu sorununun uluslararası bir konferansta ele alınması. • Ve nihayet Ürdün'le İsrail arasında doğrudan goruşmelerin yapılması. Planın birinci maddesı konusunda ABD ile Ürdün arasında görüş ayrılığı hemen hemen yok. Sadece ABD selfdeterminasyon hakkını bağımsız bir Filistin devletinın kurulması şeklınde kabul edemeyeceğini açıklamış durumda. Gelen haberlerden, Kral Hüseyin'in de bu konuda Washington'a güvence verdiği anlaşılıyor. ABD'nin bir Ürdün Filistin ortak heyeti ile görüşmesi konusu ise bıraz karışık. Zira eski Dışişleri Bakanlanndan Dr. Henry Kissinger'ın 1975 tarihınde İsrail hukümetı ile yaptığı anlaşmaya göre, FKÖ, İsrail'i resmen tanımadığı sürece, ABD, FKÛ ile görüşme masasına oturmayacak. Ancak Hüseyin'in VVashıngton gezisi sırasında bu engeli aşmak için de bir formül bulundu. Kral Hüseyin, Ürdün Filistin heyetine, FKÖ yöneticilerinin değil, Filistin Ulusal Konseyi (sürgündekı Filistin Pariamentosu) üyelerinin katılmasını önerdi. ABD'nin bu öneri karşısındakı tepkısi de ılımlı oldu. Ancak VVashington, İsrail'i kızdırmamak için, yine de FKÖ'nün Tel Aviv'i resmen tanıdığım açıklamasında ısrar ediyor. ABD, Ortadoğu için uluslararası bir konferansın toplanması önerisini ise kesinlikle reddedıyor. Zira, Moskova'nın işe karışmasını istemiyor. İsrail'de koalisyonun Likud kanadı, Hüseyin planına tümüyle karşı. Başbakan Şımon Peres'in işçı Partisi ise daha esnek bir tutum içinde. Ancak, uluslararası konferans ve FKÖ ile temas kurma önerilerine Peres de yanaşmıyor. Bu aşamada, Başbakan Şimon Peres ile, koalisyon ortağı Likud lideri İzak Şamir arasında şu fark gözlenıyor: Peres, barış için İsrail'in bir şeyler vermesi gerektiğının bilıncinde ve bazı jestler yapmaya hazır. Bu yuzden dıyalog kapısını açık tutmaya çalışıp, Hüseyin'in barış girişimlerıne karşı çıkmıyor. Batı Şeria ve Gazze'yi ılhaka niyetli olan Likud ise, Hüseyin'in girişimlerıne ve Filistınlilerle diyaloğa kesinlikle karşı. Likud : un nesaplarına göre, bu çıkmazın daha bir süre devam etmesi, Batı Şeria ile Gazze'nin ilhakını da beraberinde getirecek. Öte yandan, Suriye de değişik nedenlerle, Hüseyin'in girişimlerini baltalamak konusunda Likud'la tam bir uyum içinde. Hafız Esad'ın en büyük korkusu, Kral Hüseyin'le, Arafat'ın kendisinin dışarıda kalacağı bir barış anlaşması yapmaları Hafız Esad bu konuda, FKÖ'nün Arafat'a ısyan eden kanadının desteğine sahip. Suriye ve ükud'un sert muhalefetı ile karşı karşıya olan Kral Hüseyin'in destekleri de bu aşamada yetersiz görünüyor. Ürdün Kralı sadece Mısır'ın kesin desteğine sahip. Dığer Arap ülkelerinden ise henüz açık bir destek gelmış değil. Sonuç olarak, ABD yönetiminin "temkjnlı desteğine" karşın, Kral Hüseyin'in barış girişimlerınin daha bir süre sonuç vermesi zor görünüyor. Pokmya 'da yargüanan üç Dayanışma Udertnin avukatlan, müvekkiüerinin beraatM isteyerek mahkemeyi "Stalin dönemindeki mahkemelerin en beterierine" benzetti. Avukatlar, Dayanışma liderleri aleyhine sadece polislerin tamkbk ettiğini söyledi. (AP) ABD, Angola için üzüntü duyuyor ABD, Güney Afrika Cumhuriytti'nin Angola 'ya yönetik askerifaaüyttlerini üzüntü ile karşıladığmı beürtti. BM GüvenUk Konseyi'nin, Güney A/rika'nın Namibya işgaline ilişkin görüşmesinde söz alan ABD temsücisi, Namibya'da Güney Afrika tarafmdan kurulacak bir hükümeti tanmtayacaklannı söyledi. (AP) "KURŞUNA DlZERlM"Çin Halk Cumhuriyeti'nde "Kültür Devrimi" yıüannda bir kaçakçınm idamı (yukanda). "Aile casusluğu 'nda en ciddi bilgüeri veren denizaltı savaşı uzmanı Arthur Walker (sağdaki fotoğrafta sağda) mahkemeye getirilirken. lar için de idam cezasımn uygulanmasım isteyen bir değişiklik önerisini incelediğuü açıkladı. Donanma Bakanı John Lefenun'ın bu tür suçlarda idam cezası uygulaması istediği konusundaki bir soruyu cevaplandıran Weinberger, şöyle konuştu: "Belki aynı diışüııcedeyinı. Bn dttşönceyi onayladım, çankii bu insanlar snçln bulmıursa ne yaptlması gerektigi konnsundaki bir sonıya kurşuna dizilmeleri gerektigi cevabını verdim. Gerçi ipe çekmenin daha fazla tercih edildigini samyonım." Emekli denizci John VValker'ın yönettiği casusluk şebekesinde yeı alan denizalti savaş» uzmanı ağabeyisi Arthar Walker, Nimitz uçak gemisinde görev yapan oğlu Michad Wtlker ve emekli donanma haberleşme uzmanlanndan Jeny Alfred Whitworth, Sovyetler'e bilgi satmaktan dolayı şu anda geçerli yasalara göre en çok ömür boyu hapis cezasına çarptınlabiUr. Weinberger, bununla birlikte, banş döneminde yapılan casusluğa da idam cezası uygulanması konusundaki yasa değişikliklerinin Walker'leri etkilemeyeceğini, yasanın geriye doğru isletilemeyecegiru vurguladı. ABD Sa\tunma Bakanı, gızli belgelere ulaşma iznine sahıp gorevlilerin sayısını yüzde 10 azaltma kararının "sadece bir ilk adım" olduğunu belırterek, bu sayıyı yarıya indirebileceklerini söyledi. Bu arada Ikinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Doğu ile Batı arasında yapılan en büyük casus takasının ardından ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Burt, Demokratik Almanya Devlet Başkanı Erich Honecker'ın bir yardıması ile gönlştü. Polonya Resmi Haber Ajansı PAP'ın bildirdiğine göre, buyuk casus takasında ABD'ye iadesi öngörulmüş olan 30. casus ABD'ye gitmeyi reddederek Polonya'da kaldı. 1976'da ABD hesabına casusluk yapmaktan 25 yıl hapse mahkum olan Jerzy Pawlowski, Polonya Devlet Konseyi'nin kendisini affetmesi uzerine Polonya'ya dönme kararını verdi. Pawlowski'nin, "ABD'den yapılan baskılara rağmen bu karan verdigini" vurgulayan ajans, Pawlowski'nin kararına neden göstermedi. tngiltere'de ırkçıhk lngütere'de ırk aynmının, ırkçıbkla mücadele yasalan çıkah 20 yıl olmasına karşın surdüğü açıklandu Bu konudaki raporda, bazı bolgelerde beyazlarla diğer ırktan kişiler arasmda ilişkilerin daha da gerginleşriği belirtüdt (AP) ŞilVden ABD'ye askeri iis Şili'de askeri cunta yönetiminin, ABD'ye Basko adasında bir askeri üs vermeye hazırlandığı one suruldü. Libya Haber Ajansı Jana'nın tspanya'daki diplomatik kaynaklara dayanarak verdiği haberde, Basko'da bir ABD askeri ussü kurulması amacıyla iki iilke yetkilileri arasmda görüşmelerin surdüğü ve yakında sonuçlanmasuıın beklendiği kaydedildi. Goruşmelerin olumlu sonuçlanması durumunda, Şili'ye bağlı Basko adasında kira karşılığı bir nükleer fuze ussü kurulacağı belirtildi. (ANKA) 62 bin hişi Reaganh 6 2 bin Amerikalı, Temsilciler Meclisi'nin Nikaragualı karşıdevrimcilere "insani" yardım kararını protesto amacıyla yapacakları sivil itaatsizlik kampanyalarında tutuklanmayı göze alacaklanna ilişkin "direniş andı" imzaladı. Dış Haberler Servisi ABD Temsilciler Meclisi, Başkan Ronald Reagan'ın, Nikaragua'daki karşıdevrimci gerillalara 27 milyon dolarbk silah dışı yardım yapılması tasarısını önceki gün 184'e karşı 248 oylakabul etti. Senato, geçen hafta karşıdevrimcilere 38 milyon dolarlık "insani yardım"onaylamıştı. Demokrat Parti'li üyelerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi'nde büyük bir zafer elde eden Başkan Reagan, karşıdevrimcilere askeri yardım yasağının kalkmasını, "Orta Amerika'da demokrasi ve özgurlüğü sağlayacak tarihi bir olay" olarak niteledi. ABD'nin çeşitli kentlerinde, Nikaragua'daki Sandınist yönetimi devirmeyi amaçlayan karşıdevrimcilere yardım karannı protesto eden 350 Amerikan vatandaşı tutuklanırken, 62 bin Amerikalı, yapılacak bu yardımı protesto için düzenleyecekleri sıvil itaatsizlik kampanyalannda veya yapacakları yasal protesto gösterilerinde tutuklanmayı göze alacaklanna dair "direniş a n d ı " imzalandı. Nıkaragua'nın Washington Büyukelçiliği, oylamadan sonra bir açıklamada bulunarak, "Adı 'insani yardım' bile olsa, karşıdevrimcilere her tıirlü vardımın devletler hukukunun çignenmemesi arüamına gelecegini" belınti. Nikaragua Dışişleri Bakanı Miguel d'Escoto, "Ojlamanın, Orta Amerika bartşı için biitıin yollan tıkadığım" söyledi. direnecek Brezilya'da bulunan günlük, Mengele'ye ait Dış Haberler Servisi Brezilya'da, Avusturyalı bir çiftin evinde bulunan ve Nazı savaş suçlusu Josef Mengele'ye ait olduğu sanılan gunlukle "Ölum MeleğT'nin Ikinci Dunya Savaşı'ndan kalma gunluklerindekı el yazısının aynı olduğu saptandı. EI yazılarının ve parmak izlerinın karşılaştınlmasına ilişkin çalışmaları yurüten kurulun başkanı Decio Mota, "Gunlıiklerdeki el yazılannda 15 noktada büyük benzerlik göruldüğünu, aynı kişi tarafmdan a\rı zamanlarda yazılmış olduklanm" söyledi. Avusturyalı Bossert çiftinın evindeki gunlukler, "Organizmanın Evrimi" adlı bir kitabın arasında bulunmuştu. Kitabın dinle evrım teorisi arasındaki benzerliklen açıkladığı bildiriliyor. El yaası uzmanlarırun acıklamasına göre, Brezilya'da bulunan gunluklerdeki yazı tıtrek bir elle yazılmış ve "bunaklık ve kararsızlık" belirtileri taşıvor. Sudan'da seçimler Sudan'da Ca/er Numeyri yönetiminin devrümesiyle sonuçlanan darbeden sonra oluşturulan Askeri Konseytn Başkanı General Abdulrahman Snaraddahab, parlamento seçimlerinin önümüzdeki nisan ayında yapılacağını açıkladı. Suudi Arabistanda Ingüizce yayımlanan "Saudi Gazette"nin sorulanm yanıtlayan General Stvaraddahab, seçimlerin zamamnda yapılabilmesi için bütun önlemlerin alındığını söyledi. Sudan lideri, seçimlerden sonra oluşturulacak parlamentonun yeni bir anayasa haztrlayacağım bildirdi. (THAj İtalya/'da demiryolu grevi ttalya'da demiryolu isçüeri, 21 hazirandan baslayarak üç giin süreli greve gidecek. Demiryolu isçüeri sendikası ile işveren sendikası arasmda yaklaşık üç yıldan beri süren tophtsozleşme goruşmelerinin sonuçlanmaması üzerine alman grev karan, daha kapsamh bir genel grev için "uyan" nitetiğini de taşıyacak. (ANKA) ReaganGandi kulisi WASHINGTON, (AP) Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi'nin don gunluk ABD gezisı, dün Beyaz Saray'da japılan karşılama töreniyle başladı. Bu tören ve daha sonraki temaslar sırasında ABD Başkanı Ronald Reagan'ın Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi'yi, Hindıstan'ın Guney Asya politikasında sahip olduğu ağırlığını Sovyetler Birliği ve Batı arasında dengeli kullanması için iknaya çalıştığı gözlendi. Rajiv Gandi'nin üzerınde durduğu nokta ise, Pakistan'ın nükleer silahlanma planı hakkında Hindistan'ın duyduğu endışeydi. De CueUar Kıbrıs zirvesinden vazgeçti Jeolog, kızgın lavlara düştü Havam birjeolog, bölgedeki Kilausea yanardağmı incelerken 110 derece acakhktaki kızgın lavlarm içine düştü. 5 saniye içinde arkadaşlan tarafmdan lavlardan çıkarüan jeolog, hastaneye kaldvnldı. (AP) 6 YIL SONRA Devrimden 6 yıl sonra ABD baskısı altında Nikaragua derin bir bunahm içinde. Sandınist sloganlaria günlük hayat yan yana (yukanda) ve bir yandan karşıdevrimcilere karşı genç kızlann da silahlandınbnası (sağda). B3t Genel Sekreteri, anlaşma taslağım Lefkoşe'de ayrı ayrı imzalatmaya çalışacak. De Cuellar Rumlann reddetmiş olduğu belgenin bölümlerini ufak değişikliklerle îaslak halinde birleştirdiğini, Rum liderinin taslağı kabul ettiğini açıkladı. TANJU AKERSON NEW YORK BM diplomatik kaynaklan Genel Sekreter Perez de Cuellar'ın DenktaşKipriyanu arasında yeni bir zirvenin artık olanaksız hale geldiği görüşunde olduğunu beüniyorlar. Perez de Cuellar'a göre kişisel olarak birbirine güvenmeyen iki liderin yüz yüze gelmeleri Kıbns konusunda bir ilerleme sağlamaktan çok gerileme yaratıyor. BM kaynaklan Perez de Cuellar'ın taraflan yüz yüze getiren ikinci bir zirve düzenlemeden anlaşma taslağım Lefkoşe'de ayn ayrı imzalatmayı planladığını ifade ediyorlar. Anlaşma taslağmın ayn ayn imzalanmasından sonra taslakta öngörülen çeşitli komitelerin hemen kurulabileceği belirtiliyor. Özellikle anayasa ve toprak sonınlanm ele alan komitelerin kurulup çalışmaya başlamasıyla Kıbrıs konusunda küitlenmenin bir ölçude çözülebileceği, bunun da Genel Sekreter Perez de Cuellar açısından şu aşamada bir başarı sayılacağı ifade ediliyor. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporda Rum tarafımn taslak anlaşmayı kabul ettiğini bildirmiş bulunuyor. Genel Sekreter raporunda geçen ocak ayında Rum tarafımn imzalamaktan kaçındığı taslak anlaşma uzerinde bazı değişiklikler yapıldığını belirtmekte. Rum tarafımn isteği üzerine yapılan bu değişikliklerin anlaşmanm özünü değiştirmediği Genel Sekreter Perez de Cuellar tarafmdan özellikle bildirilmekte. Rum tarafının bu değişiklikler üzerine taslak anlaşmayı kabule yanaştığı yine Genel Sekreterin raporunda açıklanmakta. Raporda aynca Turk tarafına da son gelişmelerin duyurulduğu ancak Türk tarafmdan henüz bir yanıt alınamadığı ifade edilmekte. Türk tarafı anlaşma taslağı uzerinde hiçbir değişikliğe raa olmayacağını, göruşme masasına ancak Rum tarafımn anlaşma taslağını imzalamasından sonra döneceğıni daha önce bildirmişti. BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar, dün açıklanan raporunda, Kuzey Kıbns'taki seçimler nedeniyle KKTC ile ilgili girişimlerinin 25 haziran seçimlerinden sonra yoğunlaşacağım açıkladı. De Cuellar, ocak ayında zirve sırasında reddedilen uzlaşma belgesinin bölümlerini birleştirerek "birteşürilmiş yalın bir anlaşma taslagına dönuştürdüğünu" ve taslağın Rumlar tarafmdan kabul edilmesinin "önündeki engellerin aşıldığını" açıkladı. Kıbrıs muhabirimiz Izzet Rıza Yahn'ın bildirdiğine göre KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Kıbns sorununun çözümünü Kıbrıs'taki demokratik gelişmelerin değil, Güney Kıbns'taki yetki bunahmımn engellediği görüşunü savunarak, Kipriyanu'nun Atina'daki sözleriyle BM Genel Sekreterinin hazırladığı anlaşma tasarısını reddetmeyi sürdürdüğünü itiraf etmis olduğunu belirtti. Gorbaçov'ıın Kreınlin de 100 günü doldu Gorbaçov'un ekonomide hedeflediği değişiklikler için Politbüro'ya yeni atamalar yapması bekleniyor. Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'nin yeni lideri Mihail Gorbaçov, seleflerinden büyuk olçüde "farklı olduğunu" iktidara geçtiği 100 gun içinde somut olarak kanıtladı. Gorbaçov'un, Kremlin'in eski liderlerinden çok farklı olan "dışa dönuk" faaliyetleri ozellikle Batı kamuoyunun üzerınde en fazla durduğu noktalardan birıni oluşturuyor. Batı kamuoyunun dikkatini buyuk ölçude yoğunlaştırdığı bir başka nokta ise Gorbaçov'un guzel ve zarif eşi Raisa Gorbaçov. Eski liderlerin olunceye kadar varlığı bıle bilinmeyen eşlerinden farklı olarak, Raisa Gorbaçov, eşiyle birlikte protokole ve tum sosyal faaliyetlere katılıyor. Mihail Gorbaçov da, kendine ozgu rahat ve güvenli tavrı ile iç ve dış politika sahnesınde sık sık gozukuyor. Oysa, Kremlin'in kendisinden onceki iki yaşlı lideri Andropov ve Çernenko'nun normal olarak yapılması gereken bir hareketı bıle yerıne geurmeleri, Batı kamuoyunda "buyuk haber" niteliğı taşıyordu. Gorbaçov ise, rutin devlet faaliyetlerinin yanı sıra, iilke içindeki sosyal faaliyetlerinı de hiç ihmal etmeden yurutuyor. Sanat galerilenni, hastaneleri, hatta bazı işçi ailelerinin evlerini bile ziyaret ediyor. Orneğin geçen haftalarda Leningrad'ı ziyareti sırasında sokak ortasında durup vatandaşlanyla sohbet etmesi ve bebekleri sevmesı, bu tür davranışlara alışık olmayan Soyyet halkı üzerınde buyuk etki yarattı. Bir siyasal gozlemcinin dediğı gibi, "Gorbaçov, Batılı liderlerle onlann silahı olan iletişim araçlannı kullanarak mücadele etmeye kararlı eözükuyor." Siyasal gözlemciler, Gorbaçov 'un ısteği doğrultusunda temmuz ayında Politbüro'da bazı değişiklikler yapılmasının beklendiğinı haber veriyorlar. Ekonomide ise Gorbaçov üretimi arttumaya yönelirken, yatınmlara ağırlık veriyor. Gorbaçov aynca fabrika sorumlularının yetkilerinin arttınlmasım öngörüyor. Ancak Kremlin'in yeni liderinin bunlan gerçekleştirebilmesi için, sistem içindeki bürokratik engelleri aşması ve Politbüro'da kendisine destek çıkacak " g e n ç " partililere gereksmimi var. 9 Homoseksüel zürafalar Tayvan'm başkenti Taype'deki hayvanat bahçesinde bulunan üç erkek zürafanm homoseksüel olduğu büdirildi. Hayvanat bahçesindeki tek dişi zürafanm 4 yıl önce öldüğü, o tarihten beriyalnız yaşayan erkek zürafalarm sonunda homoseksüel davranışlar gösterdiği açıklandu Zürafalarm homoseksüellikten kurtulmalan için, gelecek yıl hayvanat bahçesine on tane dişi zürafa alınacağı müjdeumdi. (AP) Hindistari'da kurbağalar korumayu alındı Hindistan'da hukümet, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan kurbağalann korunmasını öngören bir proje uygulamaya koydu. Uzmanlar, kurbağa ihracatmın sürmesi halinde Hindistan'da kurbağa kalmayacağmı, bunun ise, tanm sektoru için büyük bir sorun yaratacağını belirtiyorlar. Bilindiği gibi kurbağalar çok büyük miktarda bocek tüketerek tanma yarar sağlıyorlar. (ANKA) "DİNAMİK ÜDEH" Mikail Gorbaçov'un Sovyet politikasına getirdiği en büyük değişiklik, kansının da protokol sahnesinde görunmesi oldu (sağ üstte). Yeni Sovyet lideri, Sovyet televizyonunda özellikle işçüerle sohbet halinde görunmeye onem verdi (üstte). Kanada'da yaptığı bir ziyaret sırasında da bir çiftlik ziyaretinde kovboy şapkasıyla kendini gösterdi. Ardından da çiftlik işçilerinin karavanastndan yiyerek, jestte bulundu (sağda).