27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ama venı çıkmağa başlayan Muzik Ansıklopedısı adlı yapıtuı ılk fasıkullerı elımın altında olmasaydı, Ruhı'nın anlattığı ola>la rı, tarıhlerı ıle belleğımden çıka ramazdım belkı Evıme donunce o ansıklopedıyı açıp "Ankara Devlet Konservatuvan" maddesını merakla okudum (Muzıkle ılgıh okurlanma oğutlenm, bu ansıklopedının dörduncu fa sıkulu şımdı satışta, tumunu ız lesınler) Neolmuş, bakın1 "Ankara Devlet Konservatuvan" maddesı ansıklopedıde şoyle başlıyor "Cumhunvet donemının onemlı eserlerınden bırıdır Konserv a tuvann >arım yuzvıla yaklasan çalışmalan, Turkıye'de ılen anlamda muzığın ve sahne sanatlarının gelışmesınde etkilı olmuştur." Bunun arkasın dan, yurdumuzda batı muzığı öğretımının ılk kez 1827'de Saray bandosunun kurulması ıle başladığı ve Cumhurıvet'ın ku rulmasından sonra ılk tıyatro okulunun 1930'da, Muhsın Ertuğrul'un gırışımı ıle Istanbul' da, Tepebaşı trvatrosunda açıl dığı ve bu okulun tstanbul Be ledıve Konservatuvarı'na bıra kıldığı anlatıhyor Soz "Ankara Konservatuvarı"na geldığınde, batıdan bır muzık otorıtesı getırılmesı gereğının ortava çıktığına ve o zaman BerUn oğrena mufettışımız rahmeth Cevat Dursunoğlu aracılığı ıle, unlu Alman bestecısı Paul Hın demıth'ın bu ışle görev lendınldığıne değınıhyor Paul Hınde mıth verdığı raporda, Turkıye' nın yenı muzık yaşamı ıçın, operaya kadar uzanan bır çok gelıştıncı onenlerde bulunuyor Ama bızdekı ılk amaç, muzık öğretmenı >etıştırmektır ve bu ış de o zamankı Musıkı Muallım Mektebı ıçınde yapılacaktır Once, okulun oğrencılerı bır sınavdan geçırıhr Işte bu sınava gıren oğrencılerden bırı Ruhı Su'dur O gun evınde kahkahalarını tutamayarak dıyordu kı "Biz sınavı kazandık, ama muzık oğretmenı olmak ıçın dıretıyoruz; O)sa başta Hındemıth, sınav kurulu uvelerı bıze opera artıstı olmamızı onenvorlar, evınız olacak, arabanız olacak dıverek bua ımrendınneve çalışıyorlar." Ilk opera Mozart'ın "Bastıen ve Bastıenne"ıdır Tuhaf bır olay, şımdı adım bulamayacağım, Turk hocalardan bın eşuıın uyansı sonucu Ruhı'nın sesıyle ılgılenır ve "Evet, iyi bir tenor olabilir" der Oysa Ruhı Su, artık unlenmış bır bas banton olarak, Beethoven'm "Fideuo" adlı ıkı perdelık operasında zındancı rolunu oynar O temsıl gecesını bugunkı gıbı gozumun önune getırebılıyorum Muzık Ansıklopedısınde o zamankı devlet konservatuvannda oğretmenlık yapmış olanlann lıstesı var Orada Ebert, mımıkrol etudu oğretmenı olarak gösterılıyor, oysa bana Ruhı'nın söyle dığıne göre, Muhsın Ertuğrul gelırmış bu derse Bır de ılgınç anısı var Ruhı'nın, Muhsın Ertuğrul ıle ılgılı O zaman Ebert'ten, Turkıye'nın, tıvatro ve sanatçı durumu ustune bır rapor ıstemışler, o da verdığı raporda, uç buyuk tıyatro sanatçısı tanıdığını, bunların da Naşıt, Hazım ve Buv.uk Behzat olduğunu söylemış Muhsın Ertuğrul'un bu raporda olmadığını oğrenen oğrencıler, elbet domuzluklanndan, bır derste Muhsın Ertuğrul'a, Ebert'ın çok unlü bır sanatçı olduğunu duyduklannı söylemışler Muhsın'ın kızacağını bılıyorlar ya, ondan Muh sın, kendıne özgu sesıyle "Burhanettın Tepsi de unlu ıdi" demış Muzık Ansıklopedısı şu bılgıyı verıyor "Muhsın Ertuğrul 1937 ders yılının sonlarına doğru, Cari Ebert ıle arasında çıkan goruş aynlıgı >uzunden gorevmden ıstıfa ederek konservaluvardan avrılmıştır." Ruhı Su, o gun, Hındemıth'ın şu sözlennı hıç unutamadığını söyledı Ünlu bestecı keman çahşanlara, "Bir gun çalış g i nız kemanı unutursunuz, ikı gun çalışmazsanız keman sızı unutur, uç gun çalışmazsanız dınleyen sizı unutur" dermış Ataturk kultur devnmının gözupek atılımı ıle nasıl guç ve yoksul koşullar ıçınde başlamışız bu ışe' Butun bu anılar, gördum kı, Ruhı Su'yu amelıyat yorgunluğundan kurtarmıştı sankı Yalnız gelecek değıl, boylesı bır geçmiş de ınsanı guçlendırır Nerden gelıp nereye gıttığını bılene ne mutlu1 Geçmiş olsun' 24 MAYIS 1985 Geçmiş Olsım! MELİH CEVDET ANDAY Buyuk ses sanatçımız Ruhı Su, bılıyorsunuz, önembce bır amelıyat geçırdı, uzun zamandır sağlığından yakınıyordu Bır kaç gun once onu evınde yoklamağagıttım Dınlenmekte>dı "Telefonu"demek ıstemıyorum, telefon dınlemeğı vasal kılacak yasa daha çıkmadı, Ruhı Su, geçırdığı amelıyatın gereklı kıldığı dınlenme gunlenndeydı demek ıstıyorum Evet, yorgun görunuyordu, ama ıştahı verıne gelmış, kılo almağa baslamış Konuştukça açıldı, hele geçmiş gunler anıldıkça daha da canlandı, gul dü, arüattı, şakalannı yaptı Eşı, oğlu, hep bırarada ıdık Ne guzel bır gun oldu o gun' Ben, bu yuk sanatçınuzı, dınlenmesınden alıkoyduğum kaygısına kapıldt ğunda saat epey ılerlemıştı, ama eskıye uzanan arkadaşhğımızın ortak amlan bırbın ardından sökun ettığı ıçın, soyleşının kendı lığınden sona ermesı beklenemezdı elbet, çaresız a>Tildık, onu daha ıyı gunlerınde görmek uze re dınlenmeğe bıraktık Ruhı Su, 1912 doğumludur, ılk okulu Adana'da bıtırmıştır, sonra Ankara'ya ve sanatçıhk yaşamına gırer Kaç yıl önce yazdığım bır yazıda, onun yaşam öykusu ustunde epe> durmuş tum, çunku Ruhı Su olayı tam bır Cumhunvet dönemı olayıdır Sanatçımız, Cumhurıyet'ın getırdığı yenı duşunlen, yenı ulkulen, çağdaş olmanın ozlemını tam bır ıçtenhkle benımsemış bır devrım çocuğu olarak, çalışmasını, uğraşını buyuk bır ozven ve gonullulukle seçmış ve yurutmuştur Sankı Ataturk kultur devnmlerı onun adım adım yetışmesıne yol açarcasına sıralanmıştır Bunu anlatmıştım o ya zımda Ataturk'un çağdaş u> garlık ulkusunu cıddıye almış uç beş kışıden bırıdır Ruhı Su Sankı onu bekleyerek açılmış gıbı olan Ankara Devlet Konservatuvarında okur ve Opera bölumunu 1942'de bıtınr Tanıştığımız yıllar Ben onu, Ankara'da ılk operalar oynandığında sahnede gördum, dınledım Şımdıkı hay ranları onun bas barıton opera ıcralarını bıhnezler, çunku Devlet Operası'ndakı görevıne 1952 yılında son venlmıştı Ruhı Su, bu olay uzerıne turkulenmızeyoneldı, Köroğlu, Pır Sultan, Muhıy, Karacaoğlan, Dadaloğlu Sonra Rumelı türkulen Bu olayı, gâvur operadan ulusal turkuye dönuş saymak yanhştır Batı muzık yazısı, hıç bır folklor urunuyle çatışmaz çunku, butun ış, bılımsel muzık yazısı ıçınde folklorık urunun yerlı yenne oturmasını sağlamaktır Hıç unutmam, Istanbul Beledıye Konserv atu\ an Tıyatro bölumundekı oğretmenlığım sırasında, bır gun onunla okulda buluşmuştuk, sozumuz vardı Ders arası ıdı, sınıfta konuşuyorduk, dersın başladığını gösteren zıl çahp da oğrencılenm ıçen gırdıklennde, "Çocuklar" dedım, "İşte Ruhi Su! Şımdi bana turkulennı nıçın o>le sovledığinı anlatıyor, sız de dınleyın!" Ruhı Su, bır notadan başka bır notaya, doğu muzığınde nasıl, batı muzığınde nasıl geçıldığını hafıf bır sesle gosterıyordu o sırada Bu ıkı yontem arasındakı ayrım, doğudakı >oklayarak geçışle, batıdakı duz geçış arasında gorulen aynmdı Bır başka deyışle, notasız meşk ıle, notalı öğretım aynmı Demek turkulerımıze bılımsel muzık yontemı nı uygulu>ordu Ruhı Su Bunun tam olarak anlaşıldığını sanmı yorum Ama onun ışı elbet bununla kalmadı, kendısı de beste ledı turkuler Dehası ve ölum süzluğu buradadır Bızım, bıze özgu değıl, uygar dunyadan olduğumuzu gösterdı Uluslararası ununun kaynağı budur Dönelım onun evındekı guzel söyleşımıze O gun, Ruhı Su ıle, daha çok, Ankara Devlet Konserv atuvan'nm kuruluş vılları ve ılk çalışma dönemı uze nnde durduk Bıldığım yıllardır, PENCERE La Bruyere'den "Ne dedınız? NasıP Anlamadım^ Lutfen yıneler mısınız? Yıne anlamıyonım Neyse, sözlennızden şunu çıkardım sonunda Sız bana 'hava soğuk' demek ıstıyorsunuz, ama, neden doğrudan doğruya 'hava soğuk' demıyorsunuz? Amacınız yağmur ya da kar yağdığını anlatmaksa 'yağmur yağıyor, kar yağıyor' deyın Benı güleryüzlüluğumden ötürü beğenıyorsanız, 'guleryüzlusünüz' deyın, yeter Bılıyorum, sız bu sözlerı fazla yavan ve açık buluyorsunuz, bu kadarını herkes söyler dıyorsunuz Bundan ne çıkar"> Söylenen sözlerı anlamak ya da herkes gıbı konuşmak kötu mü?" • La Bruyere gereğınden çok unlenmış ve şışirılmış bır Fransız yazarıdır, yukarıya aldığımız oğüdunu kısaca şöyle özetleyebılınz Açık sözlü olunuz' Ne var kı "açık sözlü olunuz" demek kolay, olmak zordur Bır erdemsayılır açık sozlüluk ama kabalık hoyratlık ve acımasızlıkla açık sozlüluk arasındakı karmaşık bağıntıyı kım unutabılır' Bırısıne "guzelsınız" demek kolaydır sevındırıcıdır de, "çırkın" olduğunu söylemek zorunlu mudur? Çevremızde çoğu kışının üç kâğıtçı, yuzsuz, yalancı olduğunu bılırız de, ış bu gerçeğı dıle getırmeye gelınce susarız Neden? Nedenlerı çoktur, ya karşımızdakının tepkısınden çekınınz, ya soyledığımız sozu doğrulayacak kanıt elımızde yoktur, ya da durup dururken çatışmayı goze alamayız Çoğu ınsan bırbırının ardından soyledığını yuzune vuramaz • Sıyasal yaşamda açık sözlü olmak ıse çok daha güçtur ve cevre koşullanna bağlıdır Açık sözlu olmak ve dıyeceğını en yalın bıçımde açığa vurmak, fikır ozgurluğu yasalarla guvenceye alınmış toplumda kolay bır ış sayılabılır Bu gıbı durumlarda bıle toplum duzenındekı baskı gruplarından gelecek tepkılerı hesaba katmak gerekıyor Bır de fikır özgürlüğünden yoksun toplumları düşunün' Kışı böyle bır durumda nasıl açık sözlu olabılır'' Duşunduğunu dobra dobra söyleyıp başına bela mı açacaktır'' Ikı uç tumce ıçın yıllarca cezaevınde yatmayı göze alabılecek mıdır? Fikır özgürlüğünden uzak koşullarda yaşayan bır toplumda, devlet yurttaşlannı şartlandırır, herkes söyleyeceğını örtülu bıçımde dıle getırmek ıçın çareler arar • Toplumlar kımı zaman buyük sorunlar karşısında kalabılırler Sorunlar oylesıne korduğümleşır kı çözmek olanaksızlaşır, var olup olmamak sorusu gundeme gırer, karabasana dönüşür Ama cozum yolları açıkça soylenemez, ortaya atılamaz, tartışılamaz Osmanlı devletının son dönemınde bu yaşandı Imparatorluğun çoktuğu goruluyordu da hıç kımse "ulusal sınırlarımız ıçınde bır cumhunyet kuralım" dıyemıyordu Ya açık sozlü kımse yoktu, ya da koşullar çözumu açıklamaya elverışlı değıldı Ulusal sınırlar duşman Anadolu'ya asker çıkardıktan, cumhunyet, bağımsızlık savaşı başarıya ulaştıktan sonra benımsenebıldı Daha önce bu çözum yollarını gösteren kışı "devlet düşmanı" sayılmıyor muydu? • Bır ulkede açık sozlulerı cezaevlerıne kapatmak yurttaşlan ıkı yuzluluğe zorlar kı, bu devlet gucuyle bır erdemın yok edılmesı demektır Açık Sözlü Olmak... ARADA BIR Prof. FEHMI YAVUZ Evrimci Darwin, Adem Havva Insanoğlunun evrım sonucu bugunku düzeye ulaştığı, tüm ılerı toplumların benımsedığı bır gerçektır Necıp Bılge, kımı Islam bılgınlerının de bu gerçeğı vurguladıklarını yazıyor (Cumhurıyet 16 Nısan 1985) Yıne N Bılge o yazısında ' Doğrudan doğruya Ataturk'e dıl uzatamayanlar hemen her zaman O'nun ılkelenm temelınden sarsma çabasına yönelmektedırler" dıyor Burada sarsmak ıstedıklerı ılke laıklıktır ' Dın elden gıttı, gıdıyor " dıyenler başta Kuran kursları olmak uzere dın eğıtımı yapan kurumların sayısını, durmadan arttırmayı surdurmuşlerdır Ayasofyayı ıbadete açmak,Hırkaı Saadet'teKuranokuma geleneğını canlandırmak, onların gundemınden cıkmaz Gerı kalmamızda çıkarı olan ılerı ulkelerın de, turlu yontemlerle, bu yolun yolcularını destekledığı ayrı bır gerçek Bız bunları bır yana bırakarak, Ademmaymun ve AMENTU uzerınde durmak ıstıyoruz Başta Kuran olmak uzere, dın kıtapları ınsanoğlunun atasının Adem olduğunu yazar Adem balçıktan (topraktan) yaratılmıştır Havva da Adem'ın sol eye kemığınden yaratılmış Havva, bın doğum yapmış, her seferınde bırı kız, bırı oğlan Oğlanlar, kendısınden bır once, ya da bır sonra doğan kızla evlenecek Habıl Kabıl oykusu de bunlardan bırının, dokuz ay on gun, ana kamında bır arada kalan kızkardeşı ıle evlenmek ıstemesınden kaynaklanıyor ve ılk kardeş cınayetı başlatılmış oluyor Bın doğumda ıkı bın çocuk yapmanın akılla, sağlıkla, bıyolojı ıle bağdaşmayacağını soylersenız, tutucu hemen sıze şu yanıtı verır Allahu Azımuşşan her şeye kâdırdır, O'na dıl uzatan da kâfırdır" Gelelım AMENTÜ'ye Islam ınancı, AMENTU'de ozetlenmıştır Bugun bıle Kuran kurslarında, dın eğıtımı yapan okullarda Arapçasını oğretırler Çocukluğumda oğrendığım Arapça AMENTU kafamdan sılınmış değıl Turkçesı şoyle Allah'a, meleklenne, kıtaplarına, peygamberlerıne, ahıret günune, kadere, hayır ve şerrın Allah'tan geldığıne olumden sonra dırıleceğımıze, gunahların sevaplann tartılacağına, Sırat Koprusu'ne, cennete, cehenneme, butun bunların gerçek olduğuna ınanıyorum Bılırım bıldırırım Tanrı'dan başka Tanrı yoktur Muhammet Tanrı'nın kulu ve peygamberıdır Işın ıçıne EVRIM gırınce, balçıktan yaratılmış olmak, cennet, cehennem, şeytan, melek, Amentu devreden çıkmaz mı 7 Bunu bıraz açıklayalım Tanrı, Adem'ı yarattıktan sonra,tum meleklerın, O'na secde etmesını emreder Meleklerın buyuklerınden bırı (şeytan) bu buyruğu yerıne getırmedığı ıçın cennetten kovulur Şeytanın gerekçesı şudur "Tanrım sen benı ateşten, Adem'ı ıse topraktan yarattın, ben O'ndan üstunum Bu nedenle secde etmedım ve de etmeyeceğım ' AMENTU'yu oluşturan ötekı noktalara gelelım Ahıret, gunah ve sevaplann tartılması, Sırat Koprusu Hep cennete, ya da cehenneme gıtmenın turlu aşamalarıdır Cennet cehennem oykusu, Adem'le bırlıkte, geçerlığını yıtırınce, onlara da yer ve gerek kalmayacaktır "Yalan Dunya' sozu de, boylece değerını yıtırmıyor m u ' Darvvın kampanyasını başlatanlann, AMENTU ıle olan bağlantıyı, bılınçaltında ya da bılerek gelıştırdıklerını oğrenmekte sayısız yarar vardır Onlar laıklıkle Ataturk un "Hayatta en hakıkı murşıt ılımdır" sözunu ıçlerıne sındırmek zorunda olduklannı, daha çok gecıkmeden oğrenırlerse, hem kendılerı yıpranmaktan kurtulur, hem de gereksız fıre vermeden, yalpa yapmadan çağdaş uygarlık duzeyıne ulaşırız Hele Gençlık Yılı'nda, bu turlu, anlamını çoktan yıtırmıs konulara, Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanı'nın ve bakanlığının zaman ayırması, kamuoyunu şaşırtmıştır, demek abartma olmaz Ote yandan gunumuzde sokaktakı vatandas bıle radyodan, televızyondan ulaştırma kolaylıklarından yararlanarak, dunyada olup bıtenlerı ızlemekte ve yonetımın, polıtıkanın hangı duzeyınde olursa olsun, devlet adamlannın soyledıklerını, ezbere kabul etmeyıp, tartışabılmektedır Azız Nesın'ın, koşe yazarı ıken, uzun sure başlık olarak kullandığı "Eller aya, bız yaya" sözu, koy kahvelerınde bıle, sık sık duyabıleceğınız tekerlemeler arasındadır J Sıebald, lllustrator, Schenefeld b Hamburg "özel başlıklı kartuşları ile bakım gerektirmeyen sızıntı yapmayan hemen yazan ve her kartuşla baştan aşağı yenilenen .yeni dost! yine f®trıng den...» turızm sunar HER CUMA KESIN HAREKET Ozel otobus . Tam pansıyon tOGün,9Gece c MARMARIS MARTI HOTELJ 700OO 39000 FETHIYE SEKETUR 39000 KUŞADASI 490O0 TATİL KOYU tartışılmaz kalite ALANYA. ALAADDIN OTEL 42000 EDREMfTMOTEL seçkin kırtasiyecilerden isteyiniz! ÇAVUŞOĞLU İS 46 0 0 0 (Y.R) t\nqrapidograph KISA BİR MÜDDET İÇİN DİĞER RAPİDOLARLA AYNI FİATA! PROJE YARIŞMASI: Erzıncan Hükumet Konağı mımarı projelerınuı elde edılmesı ışı Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı Yapı Işlen Genel Mudurluğü tarafından "Muhendıshk ve Mımarhk Proje Yanşma Yönetmelığı" kurallan ıçınde serbest, ulusal ve tek kademelı olarak yanşmaya çıkanlmıştır Bu yanşmaya Turk Muhendıs ve Mımar Odalan Bırlığı uyelerı katılabılır DAN1ŞMAN JURİ UYELERİ: Ibrahım ŞAHİN Erzıncan Vahsı Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı Teknık Araştırma ve Uygulama Erol KÖSEBALABAN Genel Müdur Yardımcısı Taner KOÇYILDIRIM tçışlerı Bakanhğı lller Idaresı Genel Mudur Yardımcısı Malıye ve Gumruk Bakanlığı Mıllı Emlak Genel Müdurlüğu In H Selamı BOYLU şaat ve Satınalma Daıre Başkanı Adalet Bakanhğı 1dan ve Mah Işler Daıre Başkanhğı Tetkık Hâ Orhan ERSEN kımı Bayındırhk ve îskân Bakanhğı Yapı Işlen Genel Mudurluğu Te Rahmı KASAPOĞLU sısat Daıresı Başkanı Bayındırhk ve tskân Bakanhğı Yapı Işlen Genel Mudurluğü Mı Semra KOYAŞ marı Proje Daıresı Başkanhğı Fen Heyetı Muduru ASLİ JURİ UYELERİ: Prof Doğan KUBAN Y. Mımar (1 T Ü ) Y Mımar (İ T U ) Tanju KAPTANOĞLU Y. Mımar (O D T U ) Ragıp BULUÇ Y. Inş Müh (K T.Ü ) Sadık SUMER Muh Mımar (1 T U ) thsan ONRAT YEDEK JURİ UYELERİ: Mehh BATURALP • Mımar (A D M M A YO) Erhan BAKIR : Y Inş Muh ( I T U ) Jale UÇKU : Mımar (O DTU) RAPORTORLER: : Mımar (A D M M A ) Nacı GUNEL Gunay HELVACIOĞLU Mımar (A D M M A YO) Mete ACAR Mımar (A D .M M A ) ODULLER: 1 ODÜLE NET . 1 000000 TL. 2 ÖDÜLE NET 650 000 TL 3 ÖDÜLE NET 500 000 TL 5 adet mansıyonun beherıne net 400 000 TL odenecektır Proje teslım tarıhı 2 9 1985 gunudur Yanşma şartnamesı ve eklerını almak ıçın şahsen veya posta ıle Bayındırhk ve Iskân Bakanhğı Merkez Saymanlık Mudurluğu'ne 2 000 TL yatınldığını gösteren ve yarışmacının adım, so yadını ıhtıva eden makbuz ıle Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı Yapı Işlerı Genel Mudurluğu Yanşma Raportörluğu'ne muracaat edılecektır Basın 17548 r EFEM opEN TATILKOÂJ 42 000 »DATÇABODRUM AKTUR VİLLALARI BESIKTAŞ BaröaıosBuı\.<ın35 161 1074 161 H22ft161 2? 81 Allıyol Senmlı Işhanı KADIKOY İSI Tel 336 166C BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN VEFATLAR İÇİN \urt ıçı ve >urt dışı cenaze nakledılır Cenaze ılaçlama, malzeme tabut, butun ışlemler hassasıyet ve suratle yapılır Tel: 147 20 06 140 68 86 lşleımede avrıca 18 ambulans mevcuttur Cenaze ılanlarından hızmet bedelı alınmaz, acı gunlerınızı paylaşır gunun her saatınde emnnızdeyız ISLAM CENAZE IŞLERI "LİBERAL ÇİFTLİK" UĞUR MUMCU ŞİYASAL GULMECE İLAN TİCARET MAHKEMESİ TURİNSAN TURİZM İNŞAAT VE PREFABRİK YAPI ELEMANLARI SANAYİİ YATIRIM TİCARET ANONİM ŞİRKETİ VE MEHMET KÖSEOĞLU ÇAĞDAN TİÇARET KONKORDATO KOMİSERLİĞİNDEN Buvukdere Caddesı Yenı Yol Sokak Yıldınm Han No 1 5 de mu kım TUR1SAN İNŞAAT VE PREFABRİK YAPI ELEMANLARI SANAYİİ YATIRIM TICV.RET A Ş üe keza aynı adreste mu lum MEHMET KOSEOĞMU ÇAÛDAN TICARET'm konkordato tekhfı Istanbul 3 Icra Tetkık Mercu Hakımlığının 1985/792 Esas 1985/600 Karar sayılı ve 16 4/1985 tarıhlı kararı ıle kabul edılerek borçluya ıkı avlık mehıl verılmış ve konkordato kcmıserı olarak da Hâkımlıkçe tavın edılmış bulunmakta>ız Borçlu şırketten ala^aklı bulunanlann, bu ılanın yayım tarıhınden başlamak kaydıyle YIRMI GUNLUK SURE IÇINDE alacaklarını tevsık eder belgelerle bırlıkte \\ Metın Erutku'nun (Lalelı, Ordu caddesı No 293 kat 1) dekı adresıne her gun saat 17/18 arasında muracaatla kaydettırmelerıru, bu sure ıçınde gereklı kavıt ışlemlennı vaptırmayanların konkordato muzakeresıne kabul edılmeyecek lerını, konkordato muzakeresının 14/6/1985 Cuma gunu Istanbul 3 Icra Tetkık Mercıı Duruşma salonunda saat 15 de yapılacağından alacaklılann hazjr bulunmaları ve alacaklılar loplamiaindan yedı gun öncesıne kadar alacakhların dosvadakı belgelen ıncele>ebıleceklen Icra tflas Kanununun 292'ncı maddesı uyarınca ılan olunur Basın 6656 SIFATIYLA KONYA 3. ASLIYE HUKUK MÂHKEMESINDEN "DEVRİMCİ ve DEMOKRAT" bır doneme ışık tutan >azılar Tekin YAYINEVtlSTANBUL Ekonomıde serbest, sıyasette grekoromen duzenden kesıtler Borçlular Remzı Ercan, Mus tafa Ercan, Şukru Bakış ve Os man Ceyhan tarafından teklıf olunan konkordato, mahkememızın 5 3 1985 gun ve 1985/7 Esas, 1985/98 Karar sayüı karan ıle tasdık edılmış ve temyız mud detı ıçınde de temyız edılmemek le hukum 5 5 1985 tarıhınde kesınleşmıştır 1 t K nun 300 maddesı gereğınce ılan olunur Basın 17533 Çamı bir de bizde gprun ÇAMDAN MOBİLYA Oturma, yetnek ve yatak odası gruplan Çocuk odası Çalışma masası, vatak, dolap, ranza Çam avıze ve abajurlar Ozel sıparışler ZİVEREY, KAYIŞDAĞI CADDESI H\MDt BEY DUR.\ĞI 121/3 K\DIKOY KONSER Âşık Garib'ın Sanat Gecesı Halkın dılınden, ozanlann telınden halk konserı İLAN Mıllı Eğıtım Gençlık \e Spor Bakanlığı'nın 13/5 1985 tarıh ve 420 5 1293/6356 savılı yazı sı ıle Evup Islambey caddesı Zemzem sokak no 2^'de Ozel Ovman Dersanesıne oğ retıme başlama ıznı verıl mıştır Basın 6608 İLAN KADIKOY İKİNCİ ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1984/786 vesayet Kadıkoy Kuçukbakkalköy Şe nfalı Yolu No 95 sayılı adreste ıkâmet eden küçukler Sanıye Balcı Gulay Balcı, Salıh Balcı yaşları nedenı ıle vesayet altına alınmış olup uvey annelerı Ha sene Balcı vası lavın edılmıştır Ke>fi>et ılan olunur Basın 6531 SELDA ve dığer etkın halk ozanları 25 Mayıs 1985 Cumartesı akşamı TEPEBAŞI GAZİNOSU'NDA İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 2664 sayılı dıploması kavbolan Uruversıtemız Teknık Okulu Kımya Şubesı 1969 Dönemı mezunlanndan Nıyazı Şukrü Tek'e duplıcat dıploma verılecegı bu hususıakı yönetmelığın 6 maddesı uyarınca ılan olunur Basın 6487
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle