Katalog

Cumhuriyet YÖK, gizli kitabı serbest bıraktı TAKVİM 24 Mayıs 1985 ^jhıhı ( umhumel Maihaaulık \e lıa/cuulık Iurk \minim *>ırlııı adıiu Nadır \adı. • Cıcncl İ j n n Mııjııru llasant emal. MIH.SM.M' Mııdurıı lmıne l saktıgıl. >a/ı Islerı Mjdıırıı <>ka> donenMn. # H.ıbu Mukı./. \l:ı durıı >alı,ın Ba\er. Sjsta Du/enı \onıMmcnı \lı \rur. # tfmstktkr \\ k \ R \ \ak;ınl><>t>an.l/\1IR llıkmd(,rlınkJ>a. \ l > \ \ \ Mchıml Mrnan. V r ı n y t t r ı Isijııhııl H . ı K ı l ı r ı Krtısı ( ) / . l)ı<> HjKrlır hrgun Bakı. 1 koııomı <Hman l lanav kulıur \\dın l mtt,. M.ı^j/111 ^alvın Peksen. Sptır DaııiMiıaııı \bdulkadır \uielman. Dıı/clııiK Kelik l)urhsı>. Vrasıınıu Şahın \lpa». |s Vııdıka Sukran krlrnii.0koordiii.iioi \hnut korulsan. 0 Mah Iskr l.nıl Krkul. İl.m /ıvahrjfnv. H.tlkLı llıskıİLi (ıiıldi'rt'n k<»sjr. Idaro lluse\ın (,urtr. NICÎMR Sadun Nunmt'/. Hıi^Jn \ iaıan C umhurı\el Mjtb.iai.ihk LeCu/eıeulık T \ Ş Turk Ocağı Cad ' 9 41 C JKKIU Istdnhu! PK 246lsianbul Tel 526 10 00(9 haı), Tele\ 22246 • Hıiroluır \nkara: /ı\a C.okalp BuKarı InkılapSokak No 19 4 Te! 33 II 4IT, lclcx 42'44 • l/mır: Halıı /\\i BuUarı No 64 3. Tel 25 47 0913 12 30 Tele\ * 2 ^ ^ • *djna. (,akmak C ad No 134 kat 3. Tel: 1455019^31 Telev 62155 tmsak: 3.41 Güneş: 5.32 öğle: 13.05 Ikindı: 17.03 Akşam: 20.29 Yatsı: 22.12 Emeklilere de borç verilecek il ANKARA, (ANKA) TBMM KJT Komisyonu 'nda Emekli Sandığı, BağKur ve SSK'nın 1983 yılı hesaplan ibra edildi. Emekli Sandığı Genel Müdurü Ateş Amiklioğlu, bir soruyu yamtlarken Emekli Sandığı'na bağlı memurlar gibi emekli olanlara da borç para verilmesi için çalışmalarm yürütülduğunü ancak konunun önümüzdeki yıl açıklığa kavuşacağım söyledi. GtZLİ KtTAPTAN irticai unsurlar, seçtikleri öğrencileri üniversite imtihanlarına özel olarak hazırlamaktadır. Söz konusu öğrencileri, yönetici kadroda görev alabilmelerini sağlamak için siyasal bilgiler, hukuk fakülîesi gibi okullara sokmaya çalışmaktadırlar. 12 Eylül'den sonra güç kaybına uğrayan ırkçı unsurlar, örgütsel bir yapıya dayanmaksızın yöresel ve kişisel gayretlerle dağınıkhk arzeden gençlik kesimindeki kadrolarım tekrar toparlayabilme çabalarına yöneldiler. ASUMAN AVAR İZMİR Yükseköğretım Kunılu Merkez binasında 12 Nisan 1985 günü verilen "Türkiye'de anarsi ve terörün sebepleri ve hedefleri" konulu konferanslar, bir kitap haline dönüştürülerek tüm universitelere "giztt" kaydıyla gönderildikten sonra "gizlilik derecesi" kaldırılarak, "serbest" bırakıldı ve tüm fakültelerin kütüphanelerine dağıtıldı. YÖK tarafından tüm fakülte kütuphanelerine gönderilen kitapta, "Türkiye'nin jeopolitik öneminden kaynaklanan tehdit", "iç tebdit unsurlan hakkında temel bilgiler", "yüaa unsurlar ve üniversite gençliğine yönelik psikolojik hareket tehdidi" konuları yer alıyor. Kitapta aynı zamanda 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası aşırı sol unsurlar, aşın sağ ırkçı unsurlar, aşırı sağ irticai unsurlar, bölücıi unsurlar ve ASALA benzeri terör örgütlerinin durumlan inceleniyor. Yıkıa unsurlann 12 Eylül 1980 sonrası özellikle üniversite gençliği uzerinde çalışmalar yaptığı belirtilen kitapta irticai unsurlann günümüzde gençlik kesimindeki çalışmalan şöyle anlatıldı: "trticai unsurlann yüksekögretirn kurumlarındaki taraftar sayılannı artırmaya yonelik çalışmalan bilinmektedir. Son yü içindeki ticari işletmeleri vasıtası ile maddi imkânlannı giderek arttırdıgı, yurt satbına yaydıklan yurt ve pansiyonlan sayesinde özellikle gençlik kesimindeki taraftar sayısını arttırdıklan düşunülduğünde, imk&n ve kabiliyetleri açısından halen uzerinde durnlmaya değer bir göriinüm taşımaktadır" uyarısı yapıldı. Irkçı unsurlann 12 Eylül Harekâtı'ndan sonra büyük guç kaybına uğradıklan, ancak özellikle 1984 yılı başlarından itibaren, "örgütsel bir yapıya dayanmaksızın, yöresel ve kişisel gaylarda ortaögretim kesiminden retlerle dağınıkhk arzeden gençlik kesimindeki kadrolarım tekseçtikleri zeki ve çalışkan ögrenrar toparlayabilme çabasına cileri özel olarak, kendi goriişleyöneldikleri" belirtilen kitapta, rine mensup oğretmenler vasıtası bu unsurlann gençlik kesiminde ile üniversite seçme ve jerleştir sempatizan kazanma çalışmalame imtihanlanna hazıriamakta nna ağırlık vermelerinin olası oldırlar. Buyuk çogunlukla devlet duğu açıklandı. yönetiminde yönetici kadroda Kendi görıiş, ideolojilerine tagörev alabilmelerini sağlamak açısından söz konusu öğrencile raftar toplama çabası içinde olri, siyasal bilgiler fakiihesi, hu duğu anımsatılan unsurlann kuk f akaltesi gibi kamu yöneti propaganda çalışmalanna karşı mi ile ilgili konularda ögretim koyma yöntemleri ise şöyle sıyaprtran okullara sokmaya çalış ralandı: "Yıkıa unsurlann haber ve maktadırlar. Üniversite ve yuksekokullara sokmayı başardıkla mesajlanndan sonra kitleleri n mensuplan vasıtası ile taraftar tam ve doğnı bilgüendirmek.bu kazanma ve kadrolaşma yönun unsurlann mesajlannı çurutmek, yanlış taraflannı gösterde faaliyet gösteren irticai unsurmek. propagandalara karşı koylar, temin ettikleri öğrencileri mak, kitlelerin ilgi ve beklentikendilerine ait yurtlarda ve evlerini başka alanlara çekmek, lerde cuzi saydabilecek ucretlerle Türkiye'ye yonetik tehditler hakbanndınnakta, bu arada fikirie kında kiüeleri bUgüi kılarak egitrini aşılamak yonunde propa mek ve bu propagandalan önlegandalannı sıirdurmektedirler. mek için yasal duzenlemeleri uyBazı oğrencilere karşılıksız bıırs gulamak." da veren irticai unsurlann gunumuzde gençlik kesimiode tarafYÖK'un yayımladığı kitapta, tar temin etme çauşmalannı gi "Yıkıcı unsurlann amaç ve derek yoğunlaştırdığı belirlen hedefleri" bölümünde özetle şu mektedir." görüşlere yer verildi: Iran devrimini öraek aldığı • Üikemizde mevcut olan ve vurgulanan irticai unsurlann söz genellikle aşın solcu ve komiikonusu ülkeye olan ilgilerinin ve nist, aşın sağ ırkçı ve irticai, böilişkilerinin arttığı oranda Türk liıcü unsurlann yalun amacı, iye'deki rejim açısından, "tah anarşi ve terör ortamı doguraripkâr faaüyetterinin de" artaca rak, devlet otoritesini zedelemek ğı göruşu savunulan kitapta, "si ve kitlelerin devlete olan guveniyasi amaçlı irticai kesimin kuru ni sarsarak, toplumun yonetilelan ithalatihracat şirketleri, yurt mez hale getirilmesidir. Halk Eğitimi için program ANKARA, (ANKA) Sosyal ve kültiırelfaaliyetlerı gelıştirmek, ve kişileri ekonomik yönden guçlendirecek bir meslek sahibi yapmak amacıyla açılan halk eğitimi kursları "programa" bağlanıyor. Öte yandan, hazırlanmakta olan kurs programları ve kitaplarm saptanmasında yardımcı olmak için gelıstırılen formların valiliklere gönderıleceği bildirildi. DAHA FAZLA SU Genel Müdür Atom Damalı gecekondu bölgelerine bu yıl dahafazla su vermek için birkaç tane ek tanker alınacağını müjdeledi. Damalı, Sanyer tepelerindeki Arap konuklara da su takviyesi yapılacağını müjdeledi. (Fotoğraf: KADÎR CANJ Şeker hastası sayısı artıyor Bu yaz da su yok Vmudunu bu ay sonuna kadar yağacak yağmurlara bağlayan İSKİ Genel Müdürü Atom Damalı su sıkıntısınm 1986 ağustosunda biraz hafîfleyeceğini, 1989'da ise kentte su ve kanalizasyon sorununun tamamen ortadan kalkacağını belirtti. KEMAL KÜÇÜK Istanbul "yaz"a hazırlanırken, " s u " cephesinde yeni bir şey yok. Meteoroloji yetkililerine göre bu yıl oldukça sıcak geçmesi beklenen yaz aylarında Istanbul, geçmiş yıllardaki su sıkıntısını aynen çekecek. ISKt Genel Müdurü Atom Damalı 'nın verdiği bilgılere gore ise yapılan çalışmalar aynı hızda sürerse"umut" 1986 ağustosunda. Peki ya aynı hızda surmezse?. Buyukçekmece Barajı'nın beHrlenen sureden önce tamamlanacağını ve 1986 ağustosunda hizmete sokulacağını belirten İSKl Genel Muduru Atom Damalı ile Istanbul'un "su" sorununu konuşuyoruz. Bir yılda 375 milyon metreküp su tuketilen Istanbul'da, şu anda 290 milyon metreküp su rezervi bulunduğunu belirten Damalı, şubat ayındaki surekli kar yağışırun 60 milyon metreküp su kazandırdığını, ama yağışlar birdenbıre kesilince bunun fazla bir önemi kalmadığını belirtiyor ve "umut bu ayki yağışlarda" diyor. Bir ay once Terkos gölunde su seviyesi 2.70 metre iken nisan sonunda 2.54 metreye indığini, Ömerli bendindekı seviyenin de 58.71 cm.den 58.43 cm.ye duştüğunu belirten Damalı'ya gore bu nedenle bu yaz da geçen yazlardan pek farklı olmayacak. "Susuz mahallelerin şikâyetlerini nasıl gidereceksiniz?" diye sorduğumuzda oldukça açık sözlu konuşuyor: "Valla kendimizi aldatmayalım. Bir yer feryad edince, oranın vanasını açıp bir başka yeri susuz bırakıjoruz. Eldeki su miktan degişmedikçe hiçbir şey olmaz. Yüz senedir yapılmayan baraj ve şebekeleri 4 y ılda y apmaya kalkıştık. Sonuca ulaştığımızda, yani 1989'da tstanbul'un su ve kanalizasyon sorunu kalmayacak." Goreve geldikten sonra hummah bir çahşmaya girişen ve evindeki yaşamını neredeyse unutmaya başladığını belirten Damalı, kendisinin ve Istanbul'un en buyuk "umut"larından bin olan ve 1986 ağustosuna yetiştirilmeye çalışılan Buyukçekmece çalısmalannı şoyle anlatıyor: "Yurtdışından 650 km. boru getiriyoruz. tlk partisi bir buçuk ay sonra geliyor. Çapı 6 ve 10 cm. olan boruların maliyeti 3.5 milyar lira tuiuyor. tstanbul'un 10 bin kilometrelik yeni boruya ihciyacı var. Yer altında olan hangi borunun çok kotu durumda olduğunu bilemiyoruz. Ama oncelikle şebeke boruları içinde dev amlı arızalananlan değiştirecegiz. 1988 yılında hizmete girmesi planlanan Buyukçekmece barajının çalışmaları DSİ'nin ek tahsisat alması ile hızlandınldı ve büyük bir ihtimalle 1986 ağustosunda devreye girecek. Baraj suyunu kente getirecek isale hattı da aynı tarihte bitirilmiş olacak. Yılda 100 milyon metreküp su kazandıracak olan barajın yapımı hızla ilerliyor. Golun denizle ilişkisi kesildi, suyu tatlüaşmaya başladı. Küçükçekmece ve Darlık barajlannın ihalesi sonbaharda yapılacak ve onlar da aynı hızla çalışılırsa, 1988 yılında bitirilmiş olacak. SU KUYULARINDAN ÜCRET ALINACAK "Tüm bu işler için yeterli parayı nasıl bulacaksınız?" diye sorduğumuzda ise, İSKİ olarak yeni gelır kaynaklan yaratmak için çalıştıklanru behrten Damalı, ilk orneği "su kuyulan"yla veriyor. "fstanbul'da kullanımından para ahnmayan su kuyularından ilk kez ucret alacağız" diyor ve şöyle anlatıyor: "Kentimizde 700 kadar su kuyusu var ve bunların çoğunluğu sanayide kullanılıyor. Birbuçuk ay once tebligat yaptık. Yeraltındaki sular tSKİ'nin. Buna göre her kuyuya sayaç takıyonız ve metreküpunden ucret alacağız. Birçok fabrika bunu olumlu karşıladı." İSKİ Genel Mudüru Damalı, su kuyularından yılda 9 milyar lira ek gelır beklıyor. Geçen yıl yapılan zamla metrekupu ıki kat arttınlan su fiyatını da "ucuz" buluyor. "Dünya standartlanna gore metreküpü 100 lira olan su normaldir" diyor. Sonuçta, yılda 30 milyar lira su tahsilatından, 9 milyar lira su kuyularından, 8 milvar lira da devlet butçesinden alan İSKİ, geri kalan parayı da Anakent Beledıyesi'nden sağlayarak, hızla suren çalışmalara kaynak oluşturmaya çalışıyor. Bu yaz gecekondu bolgelerinın ivedi su gereksinimlerini karşılamak ıçın neler yapabileceklerini sorduğumuzda ise şöyle diyor Damalı: "Tankerle su taşıma işlemi pahalı bir iş ama özellikle Anadolu yakasındaki bölgelere tankerle haftanın belli gunleri götürulen suyu çoğaltmak için birkaç tanker daha alacağız." ÇEŞME, (Cumhuriyet Ege Bürosu) ölüm nedenleri arasında şeker hastalığınm üçuncu sırayı aldığı bildırilen "1985 diabet gunleri ve eğitim sonrası diabet kursu"nda dunyada 70 milyon, Türkiye'de ise bir milyon şeker hastasının bulunduğu, bunların yuzde 20'sinin genç ve çocukyaşta olduğu belırtıldi. 7'sı yabancı 10 konuşmacının katıldığı kursun açılışını yapan Turk Diabet Cemıyeti Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağnaçık, son 10 yılda Türkiye'de şeker hastası sayısında bir kat artış olduğunu belirtti. Nükleer gemi bugün ayrılıyor MADEN YASASI ÎÇİN TBMM^DE SERT TABTIŞMALAR AMAP içinde "Milliyetçiler" olarak adlandınlan bir grup görüşmelere katılmadt. MDPHi Bozer, "Tasarı, sadece bor madeninin özel sektöre naklini amaçlamaktadır" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Madenlenn tumunun ve bundan sonra bulunacak borların yerli ve yabancı sermayeye açılmasını öngören Maden Yasa Tasansı ANAP'ta bölünmeye yol açtı. tktidar partisinin "milliyetçi" olarak adlandınlan üyeleri grup baskan vekilinin uyansına karşın görüşmelere katılmadılar. Meclisin dün tartışmah geçen birleşiminde tasannın maddeleri görüşülurken, ANAP'tan Mehmet Budak, Alpaslan Pehlivanlı, Mustafa Kılıçaslan ve diğer bazı üyeler, genel kurula girme>'erek ANAP kulisinde oturdular. Bu üyelerin "Bu nasıl is? Madenlenn hepsi özel sektöre 'Bor' ANAFı böldü devrediliyor" dedikleri duyulurken, genel kuruldaki oylamaya katılmadıklan gözlendi. ANAP Grup Başkan Vekıli Pertev Aşçıoglu'nun bir önergesinin oylaması sırasında uyeleri genel kurula çağırmasına karşın yerlerinden kalkmadıkları görüldu. Bu arada HP'nin lstanbul II Kongresi grup çalışmalanna katılmak üzere Istanbul'a giden Aydın Guven Gurkan ve arkadaşlannın göruşmelerde bulunmalan durumunda, tasannın Meclisten bu şekliyle geçmesinin oldukça güç olacağı gözlendi. Maddelerin göruşulmesi sırasında söz alan MDP'li Ali Bozer, geçen yıl bor ihracınaan devletin 144 milyon dolar sağladığına dikkat çekerek, "Tasarı sadece bor madeninin özel sektöre naklini amaçlamaktadır" dedi. Bozer, tasannın yasalaşması halinde 1058 adet alanın özel sektorün aramalanna açılması ihtimali bulunduğunu kaydederek, "Bu, dış pazarlara da olumsuz etki yapacak. Özel sektör, kamu seklöru rekabeti iüke çıkarları aleyhine dönecektir" biçiminde konuştu. Maden Müstahsilleri Birliği Başkanı Üner Günel ile eski madenci parlamenterlerden lrfan Haznedar'ın da ikı gundur ilgiyle izledıklerı göruşmelerde söz alan HP'li Halil İbrahim Şahin, "Seçim zamanı bazı çevrelere olan borçlannızı cebinizden odeyin" dedi. Şahın, yasanın ulusal menfaatlere aykırı olduğunu ve ulusal guvenlik bakımından tehlikeler yarattığını söyledi. Bu sözler uzerine kürsuye gelen ANAP'h Berati Erdoğan, parti olarak millete verdikleri sözu yerine getirdiklerini soyledi. Erdoğan, geçmişteki hatalar yuzünden petrol aramalarında yabancı sermayenin elden kaçırıldığını savunarak "Biz bunları Türkiye'ye getirmeye çalışıyoruz. Toprak altında bulunmayan bir şeyin kavgasıtu yapmayalım" diye konuşunca, HP'liler bu sozlere ters tepkı gosterdiler. Dün sabah tasarı ile ilgili olarak toplanan Meclis Danışma Kurulu'nda ANAP temsılcısı, "butun gece çalışarak bu yasanın çıkanlmasını" onerdi. Kurula katılan HP'li Şeref Bozkurt, yasanın çıkanlmasında acıl bir durum olmadığını belirterek, buna şıddetle karşı çıkacaklarını soyledi. Bozkurt, "Bunun vebalini omuztannıza bırakıyorum" dıyerek toplantıyı terk etti. Tasannın benimsenen maddelerine gore, enerjı, metal, sanayi madenleri ile kıymetli taşlar bu yasa hükumlerine tabi olacak. ANTAL YA, (THA) Amerika'nın Akdeniz'dekigucu 6. Filo 'ya ait nukleer yakıtla çaiışan "South Carolina" ve "Undenvood" savaş gemileri, bugun Antalya Lımam'ndan ayrılacak. Ziyaretlerı sırasında gordüklerı ılgıden memnun kaldıklannı belirten South Carolina'nın komutam Dz. Albay Kenneth Sydow, denize yakıt artığının asgari ölçude bırakıldığını, bolgede deniz kırlenmesınin söz konusu olmadığını soyledi. Albay Sydow, 90 gün önce yaptıklan başvurunun Dışişlerı Bakanlığı tarafından kabul edilmesi ile 40 aydır karaya ayak basma özlemlerini giderebildiklerini bildirdi. Dalan'a fahri hemşerilik lstanbul Haber Servisi Japonya'mn başkenti Tokyo'da bulunan lstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve eşi, Japon Imparatoru Hirohito tarafından kabul edıldiler. Bu arada Tokyo Belediyesi'ni de ziyaret eden Dalan'a Tokyo Vali ve Belediye Başkanı Shunichi Susiki tarafından törenle Tokyo'nun fahri hemşerilik berati ve madalyası verildi. Başkan Dalan, burada yaptığı konuşmada Turk Japon ilişkilerine değinerek, bu ilişkılerin lstanbul ve Tokyo kentleh arasında külturel ve teknik işbirliğme buyuk olanak yaratacağını belirtti. REDFORD Kıztar kocalanmn Robert Redford kadar yakışıklı olmasuu istiyor. KİNSKİ Bekâr erkeklerin ise gönüllerinde Nastasia Kinski kadar güzel kadmlar yatıyor. Çöpçatan bilgisayar ne yapacağını şaşırdı Karşıyaka Belediyesi tarafından kurulan bilgisayarlı evlilik bürosuna başvuran erkekler Nastasia Kinski kadar güzel, kadınlar ise Robert Redford kadar yakışıklı eş istiyor. İZMİR, (Cumhuriyet Ege Burosu) Karşıyaka Belediyesi tarafından kurulan Bilgisayarlı Evlilik Danışma Burosu'na başvuran genç kvzlar, 'Robert Redford', erkekler ise 'Nastasia Kinski' istedi. Bilgisayarın "mucizevi" gücüne inananlar çağdaş "masal prensi" ve "prenses"lerinin kat, yat, araba sahibi olmaları koşulunu da aradılar. Turk toplumunda "çöpçatanlık müessesesinin" yok olması nedeniyle gençlerin sokakta, başansız evlilik yaptığı göruşunden yola çıkan Karşıyaka Beledıye Başkanı Nevzat Çobanoflu, Ege Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi ile birlikte Evlilik Danışma Burosu kurdu. Kısa sürede bu büroya 700 dolayında başvuru yapıldı. Özellikle gençler, bilgisayardan kendilerine "Nastasia Kinski kadar güzel, ya da Robert Redford kadar yakışıklı", ustelik katı, yatı, arabası olan kişileri seçmesini istediler. Buronun sosyoloğu Aysel Çalışkan, başvumların kendisini bile şaşkınhğa duşürduğunu belirterek şunları soyledi: "Gençlerimiz oylesine idealler yaratmışlar ki, insanları tanıdığını sanan ben bilc şaşınyorum. Bir goz rengi kişi için belirieyici olabiliyor. Bir ten rengi, bir saç rengi belirieyici oluyor. Olmuşken öyie olsun diyortar. Ayrıca özellikle gençler ev, araba, yazlık istiyoriar. Olmuşken hepsi olsun diyorlar. Sanki biz burada iıretime geçmişiz, hem insaiı, hem de insanlar için mal mülk üretiyoruz. Gençler gerçekçi olsunlar. Kafalannda hep ideal tipler var. Erkekler Nastasia Kinskiler, kadınlar Robert Redfordlar peşinde." Aysel Çahşkan, orta yaş kesiminin ise çok daha gerçekçi olduğuna değinerek, "Onlara hayran oldum. Genelde yalnızlıktan bıkmışlar. Örnegin evleri varsa karşı tarafta ev istemiyorlar. Paylaşacak bu şeyler anyor" dedi. Karşıyaka Belediye Başkanı Nevzat Çobanloğlu da, Türkiye genelinden kendilerine mektuplar yağdığmı belirterek şöyle konuştu: "Bizzat buromuza gelmeleri lazun. Gorevliler kendileriyle göruşmeli. Bugün insanlarımızı yalnızlığa iten çarpık kentieşme, apartman yaşamı, TV, video olayı, ekonomik sorunlar Türkiye'de geçirdiğimiz politik kriz, teknoloji nedeniyle insanlanmız yalnızlığa itiliyor. Dunyada her şey değişiyor. Artık bizim gelenek >e göreneklerimiz de eskidi, değişim içine girdi. İnsanlar çevreleri daralınca aradıkları özelliklere sahip kişileri bulmakta zoriuk çekiyorlar. Kaşa, goze âşık olup yapılan evlilikler başanlı olmuyor. Bu çocukları da etkiliyor." Fatih Köprüsü için vapur seferi Kesin dönenler kürk getirecek lstanbul Haber Servisi Şehir Hatları Işletmesı, 2. Boğaz Köprüsü'nun temel atma torenleri nedeniyle 29 mayıs gunu ek vapur seferleri duzenledi. Kara trafiğindeki yoğunluğu onlemek amacıyla yapılacak olan ek seferler şöyle düzenlendı: Kadtköy'den 09.35, Üskudar'dan 10.05, Eminonü (3) nolu iskeleden 09.35 ve Beşıktaş'tan 09.50'de hareket edecek vapurlar temel atma töreninin yapılacağı Kanhca'ya gidecekler. Aynı vapurlar toretı bitımınde yeniden geldikleri ıskelelere geri donecekler. TBMM Genel Kunılu, Maden Yasa Tasarısının 12 maddesini görüştükten sonra birleşimi salı gunüne erteledi. Sah günkü birleşimde geri kalan 32 maddenin tartışmalan yapılacak. ANKARA, (a.a.) Gumruk yonelmeliği zatı eşya lıstesinde değışiklik yapan yonetmelık, Resmı Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğe gore, yurt dışında ıki yıldan fazla kaldıkıan sonra kesin donüş yapanlar, kürk veya kurkten mamul bir gıyim eşyasını gumrükten muaf olarak getirebilecekler. Mamaların demiri eksik ANKARA, (ANKA) Türkiye'nin bebek ölümleri bakımından Avrupa'da birinci sırada, dünya genelinde ise Uganda, Fas, Tunus gibi geri kalmış ülkelerin önünde yer almasında uluslararası standartlara uymayan mamalarla beslenmenin de payı olduğu bildirildi. Gazi Üniversitesi Eczacıhk Fakültesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de üretilen her 10 mamadan yalnızca birinde uluslararası ölçülere uygun miktarda demir bulunuyor. Araştırmada, Turkiye'deki bebeklerin yüzde 12.5'inin ticari bebek mamalan ile beslendiğine dikkat çekiliyor. ANKA muhabirinin konuya Uiskin sorulannı Yunus Nadi Armağanr85 finalistleri HP'nin yasa önerileri ANKARA, (ANKA) HP milletvekillerince hazırlanan sosyal ıçeriklı beş yasa önerisı TBMM Başkanlığına sonuldu. öneriler yasalaşırsa, BağKur'lular SSK çerçevesınde hastalık sigortasından yararlanacak. Sakatlardan alınan gelir vergisi miktan azaltılacak, en az 35 ışçi çalıştıran işyerlerine yuzde 3 oranında sakat ışçi alınacak. Harp okullanndan 12 Eylül'den sonra ilişkileri kesilen öğrencilerin bu okullarda geçen sureleri, muvazzaf askerlık surelerinden sayılacak. yanıtlayan Hacettepe Üniversitesi Safilık Teknolojisi Yüksekokulu Mudurü Prof. Ayşe Baysal, "Demir eksikliği ileri aşamalarda bebek olumlerine yol açıyor" dedi. Prof. Baysal, "Demir eksikliğinin az gelişmiş ülkelerde önemli bir sorun olduğuou" behrterek, Türkiye'de de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde "demir eksikliği anemisioe" rastlandığını söyledi. Soz konusu araştırmaya ilişkin goruşlerine başvurulan Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Başdurak, ANKA muhabirine, "Bu araşlırmaya Bakanlıgımızdan yetkili bir kjşi katıidı nu, eğer katılsaydı, inanabiu~rdim" dedi. Katılma no: 63