23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 23 MA YIS 1985 TELEVIZYON 17.55 18.15 Smava Hazırlık Açık Ögretim Yrd. Doç. Dr. Necmi Gürsakal "Istatistik" Prof. Dr. Merih Kemal Omay "77caret Hukuku", veDoç. Dr. Osman Zıllıoğlu "Kantu Maliyesi" derslerim veriyorlar. TV dizisi Tiyatro topluluğu kurmaya hazırlanan Refik Erduran: 19.15 Yeni Dünya'da Yolculuk Günümüzde komediyle cıddi şeyler söylenebUir ŞENAY KALKAN "Buz patenine tutkun olsanız, buz pateni salonn olmayan bir ulkede yaşasanu ne yaparsınız? Buz pateni salonu açarsıruz." 8u sözler, bir gazetedeki koşe yazılarının yanı sıra, sahnelenen oyunlanyla da tanıdıgımız Refik Erduran'a ait. Bugüne kadar tstanbul Şehir Tiyatrolan'nda "Ayı Masalı", "Aman Ava", "Deü", "Bir Kilo Namus", Dormen Topluluğu'nda, "Cengizhan'ın Bisikleti", "tkind Baskı", Ulvi Uraz Topluluğu'nda "Kartal Tekmesi", Güüiz Sururi Engiz Cezzar Tiyatrosu'nda "Direkler Arasında', "Kelepce", Devlet Tiyatrosu'nda "Karayar Köprüsü", "Büyük Jüstinyen", "Uçurtmamn Zinciri" gibi oyunlan sahnelenen Refik Erduran'ın da tiyatro tutkunu olduğu sonucuna varmak mümkün. Bu gözle bakıldığında, Türkiye'de ya da Istanbul'da tiyatro salonu da var denebilir. Refik Erduran, bugün var olan tiyatro ortamuıdan hoşnut değil. "Türkiye'de ödenekli tiyatroların ele almaktan kaçındıkları pek çok konu var. Şu ya da bu yönde propaganda yapmak degil, değinmekten kaçındıklan, günlük politikadan, felsefi sorunlardan, metafizik terael yaklaşımJara kadar birçok konu, fikir ele almmıyor. Tiyatro alanında gündeme guncel bir canlılık getinne ödevi buna fırsat da diyebOiriz, özel tiyatro toplulnklanna diişüyor. Oysa nedense günümüzde özel tiyatro topluluklan arasında da bu işi benim istedigün gibi yapabilecek ve yapmak isteyecek bir topluluk yok." Refik Erduran, istediğini tek cumleyle "Komediyle ciddi şeyler söylemek" olarak özetledikten sonra şöyle diyor: "Çağımızda Bernard Shav*'dan bu vana dun>a tiyatrosunda egemen eğilim en ciddi tezlerin bile ironivle, hiç değilse gulümseyerek düe getirilmesi. Turk tiyatrosunun da doguşundan bu YA YGIN TABANLI Refik Erduran'm asıl tasansı, yaygın tabanlı bir şirket. Paydaşlan arasında aydınlann, sanatçılann, basın çalısanlannm, eğitim görevlilerinin de bulunmasını amaçhyor. (Fotoğraf: MEHMET AKİF) Ozetle Cihangir Sanat Atölyesi'nde sergi Fatoş Beykal'tn yönettiği çocuk grubu resim kursu ürünleri 25 mayutan başlayarak Cihangir Sanat Atölyesi 'nde sergilenecek. Çocuklann toplu olarak yaptıklan pastel çalışmaİann yer alacağı sergi üc hafta sürecek. Cardston ve Jenny yollan uzennde uğradıklan bir evde hamıle bır kadına malarlar. Asker topiayan bir birliğin başındaki yüzbaşı kadtnrn kocaanı asker kaçağı olarak aramaktadır. 19.35 19.40 Çocuklarla Baş Başa İftara Doğru Diyanet Işleri Başkanlığı Eğitim Mtidurü Abdullah Korkmaz "Çocuk Sevgisi ve Eğilımi" üzerine bir konusma yapıyor. Kuranı Kerim Rum Suresi 2027. Ayetleri Haftz Mehmed Sevinç okuyor. Turkçe açıklamasından sonra Diyanet tşleri Başkanlığt Dini Hizmetler DairesiBaşkam Abdurrahman Kahyaoğlu'nun "tslam Dinınde Temizlik ve Vücut Sağlığmın önemi" konulu bır konusması yer alıyor. Türk Tasavvuj Musikisi'nden bir esen takıben seçme şiirİer ve kıssadan hısseler yer alıyor. Program, ezan ve iftar duast üe sona eriyor. "Kara Trafiği" yarışması Türkiye Trafîk Kazalanm önleme Derneği'nce 1985 Gençlik Yilı nedeniyle düzenlenen "Kara Trafiği" konulu kompozisyon yansmast sonuçlandu 39 ilden 8 bin 555 lise son sınıf öğrencisinin katüdığı yanşma sonunda, Elazığ Karakoçan Lisesi'nden Adnan Gelmez birinci, Kars Alpaslan Lisesi'nden Zeynep Kaya ikinci, Kahramanmaraş Lisesi'nden Irfan Mezuroğlu üçüncü seçildL 20.10 21.00 21.15 Saz Eserleri Hava Durumu Hasan Ue Şirin PAŞA KONAĞINDANSAHNEYE bu okşom ilk bölümü ekrana gelecek olan "Hasan üe Şirin "de, Şirin (Sibel Egemen) besleme olarak çaltstığı konağın küçük beyiDanis'e (Yusuf Sezgin) âşıktır. Ancak aralanndaki sınıfsal farklılık birleşmelerini engeüer. Şirin, yafama gucunü Direklerarası'nda bulacaktır. 20.30 Haberler Esin Afşar resitali Fransa'nın ThionviUe kentinde ve Hoüanda Utrecht Festivali'nde konserler vererek yurda dönen Esin Afşar, bugün saat 18.30'da Tünel'deki Fransız Sarayı'nda bir resital verecek. Sanatçı resitalde Yunus Emre'den "Bana Seni Cerek Seni", Selmi Andak'm bestelediği Cahit Külebi'nin "Paris" adh şiirini ve Jacques Prevert'ten Reyman Eray'm bestelediği iki yapıtı da seslendirecek. Afşar, parçalann bazılannı Fransızca olarak söyleyecek. (Aynntılı bilgî yandaki sütunlarda.) 22.00 Afrika Bu bölümde, Afrika sömurgelennde başlayan milliyetçilik hareketleri ve bağımsızlık mücadeleleri anlatıhyor. 23.00 Dün Bugün 23.55 Haberler 24.00 Kapanış RADYO lanndan ezgiler.11.45 Hafıf müzik. 12.00 Beraber ve solo türküler. 12J0 •5.00 Açılış, program ve kısa haberBeraber ve solo şarkılar. 13.00 Haler. 05.05 Ezgi kervanı. 05J0 Şarkıberler. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 lar ve oyun havalan. 06.00 Köye haTürküler geçidi. 14.00 Amatör topberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06J0 luluklar. 14J0 Yabancı dil dersi. Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gü15.15 Türküler. 15.30 Hafıf müzık. nün içınden. 09.40 Arkası yann. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yann. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Türkuler. 16.40 Yurttan sesler. 17.10 Türkçe 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa habersözlü hafıf müzik. 17.30 Küçük konler. 11.05 Okul radyosu. 11.55 Hafıf ser. 18.00 Şarkılar. 18.15 Türküler. müzık. 12.00 Kısa haberler. 12.05 1830 Sanat ve insan. 1850 Hafıf Reklamlar. 12.10 Solistler geçidi. müzik. 19.00 Şarkılar. 19.15 Türkçe 12.30 Türk halk mUziği özel prograsözlü hafıf müzik. 19M Türfcüler ve mı. 12.55 Reklamlar ve radyo progoyun havalan. 20.00 Solistlerden biramlan. 13.00 Haberler. 13.15 Oyun rer şarkı. 20.30 Hafıf muzik. 20.45 havalan. 1330 Bölgesel yayın ve rekBir roman / bir yazardan hikayeler. lamlar. 14.45Türkükr. 15i» Kısa ha21.00 Haberler. 21J0 Perşembe konberler. 15.05 öğleden sonra. 16.00 seri. 22.00 Yabancı dil dersi. 22.45 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 So16.55 Hafif müzik. 17.00 Kısa haberlistler geçidi. 23.40 Hafıf muzik. ler. 17.05 Köyümüz köylümüz. 17.25 2355 Çoksesliliğin gelişimi. 0055 Solistler geçidi. 17.45 Hafıf müzik. Program ve kapanış 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Bölgesel yayın, TRT III iftar programı ve reklamlar. 21.00 Kısa haberler. 21J0 Açık öğreüm. 2150 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne Hafıf müzik 22.00 Beraber ve solo başlarken. 08.00 Sabah konseri. sarkılar 22.30 Kuçuk konser. 23.00 09.00 Haberler. 09.12 Müzikli dakiHaberler. 23.15 Gecenin içinden. kalar. 10.00 Günun konseri. 0055 Günün haberlerinden özetler. ll.OOÖğleye dogru. 12.00 Haberler. 01.00 Program ve kapanış. 12.12 Sizler için. 13.00 Küçük koro. 014)505.00 Gece yayım. 02.0003J0 13.30 Konser saati. 15.00 Halk çalSahur programı. gılanmızdan ezgiler. 15.15 Çağdaş Türk sanat muziği. 1555 Haftanın çocuk şarkısı. 16.00 Türküler ve oyun TRT II havalan 16JO Solistlerden seçmeler. 17.00 Haberler. 17.12 Hafıf müzik. 07.90 Açılış ve program. 07.02 Solist17.30 Barok muzik. 18.00 Plak allerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 bumlerinden. 19.00 Haberler. 19.12 TUrküler ve oyun havaları. 08.00 Sabah için muzik. 09.00 Sarkılar. 09.15 Hafıf muzik. 19.30 Bir konser. 21.00 Perşembe konseri. 22.00 Haberler. Türküler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 GeŞarkılar. 10.20 Turküler geçidi. 10.40 ce konseri. 244)0 Gece ve müzik. Dünya romanları. 11.00 Şarkılar. 11.15 Saz eserleri. 11.30 Halk çalgı 01.00 Program ve kapanış. Direklerarası'nın perd< arkası Hasan ile Şirin (Geçmiş Zaman Olur M) / Yönetmen: Tolgay Ziyal / Senaryo: Burhan Bolan / Yapımcı: llksen Bektaş / Görüntü Yönetmeni: Mustafa Yıİmaz / Müzik: Yalçın Tura / Oynayanlar: Erol Günaydın (Hasan), Sibel Egemen (Şirin), Yusuf Sezgin (Daniş), Suna Pekuysal (Kamelya), Zihni Göktay (tsmail), Sümer Tilmaç (Eşref), Hayri Caner (Reşat), Sezai Alptekin (Nevzat), Reha Yurdakul (Abdi), Turgut Savaş, Neriman Köksal, Ferdi Atuner, Zeki Alpan, Hulusi Kentmen, Ihsan Dizdar, Ünal Gürel, Nesrin Çetinel, Süleyman Turan, Sabu / 1985 yapımı / 45 dakika (4 bölüm). Kültiir Servisi Ramazan boyunca TV'de yerli oyun ve diziler izleyeceğiz. Bunların ilki, Türk seyirlik sanau örneklerinden ortaoyununu konu alan dört bölumlük "Hasan ile Şirin." Eski Ramazan eğlencelerinın yaşandığı "DireUerarası"nın perde arkasını yansıtan dizi, yerli sinemanm emekçilerinin katkılanyla gerçekleştirildi. Dizinin senaryosunu, birçok yerli filme yönetmen ve senaryocu olarak imzasını atmış Burhan Bolan yazdı. Yönetmenliğini, 1968'den bu yana sinemada asistanlık yapan, fılm yöneten Tolgay Ziyal yaptı. Dizinin kahrarnanı ortaoyuncusu Hasan'ı (dönemin unlü tuluat sanatçısı Kel Hasan'dan esinlenme) Ramazan programlarının değişmez oyuncusu Erol Günaydın canlandmyor. Tuluatçımn genç sevgilisi rolunde ise, ilk kez oyunculuk denemesi yapan, son gunlerde ciklet reklamıyla sık sık ekrana gelen hafif muzik şarkıcısı Sibel Egemen var. Dizide kalabalık bir tiyatro ve sinema oyuncuları topluluğu yer abyor. Yapımcısı Üksen Bektaş, müzik yönetmeni Yalçın Tura, görüntü yönetmeni Mustafa Yılmaz. "Hasan ile Şirin" sinema tarihinin büyük ustası Charlie Chaplin'in (Şarlo) ünlu yapıtı "Sahne IsıklanLimelighf'tan esinlenerek hazırlanmış. 1952 yapımı bu filmde Chaplin, konusu 1913 yüında Londra'da geçen, gözden düşmüş yaşh palyaço Calvero'nun (Clarlie Chaplin), intihar etmek üzereyken kurtarıp yeniden yaşama dönmesini sağladığı genç bir balerine (Claire Bloom) duyduğu umutsuz aşkı anlatıyordu. "Sahne IşıklarT'nın yerli uygulamasını, geçen aylarda TV'de "Giilerken Ağlayanlar" fılminde Yıldınrn Önal'dan izledik. Yıldınm Önal'ın rolünü bu kez Erol Günaydın üstlenmiş oluyor. 1900'lü >ıllann Istanbul'unun eğlence semti Direklerarası'nı anlatan "Geçmiş Zaman Olur ki" ya da "Hasan Ue Şirin"de kukla, karagöz, meddah, ortaoyunu, kanto, düet gibi tuluat sahnesinin tüm motiflerine yer verildi. Sahne gerisi, bu sanata gönül vermiş oyuncuların yaşamları, acüan, kederleri, aşklanyla, o dönemin gelenekleri içinde sergileniyor. Pişekârlar, kavuklular, meddahlar geçit yapıyorlar. Direklerarası'nın en görkemli gunlerinde ünlu tuluat sanatçısı Hasan (Erol Günaydın) sahne dönüşü yolda çelimsiz, hasta görünüşlü, perişan bir genç kız bulur. Duygusal ama yaşlanmış bir kişi olan Hasan, Şirin (Sibel Egemen) adlı bu lazı ahp eve götürür. Şirin, Hasan'ın yardımıyla yeniden yaşama sevincine kavuşur. Yaşlı tuluatçı ise Şirin'e gönlünu kaptınr. Şirin, besleme olarak çalıştığı varlıkh bir paşa konağından kaçmıştır. Konağın kuçuk beyi Daniş'e (Yusuf Sezgin) âşıkür. Axalarındaki sınıfsal farklılık evlatlık kızla paşazade gencin birleşmesine en büyük engeldir. Hasan, Şirin'i kendi çevresine göturerek kanto, ortaoyunu gibi sanatları öğretir. Birlikte düet yaparlar. Iki gencin arasındaki buyük aşka saygı duyan Hasan, sonunda özveride bulunup aradan çekimıeye karar verir. TRTI Yazarlar ve surgiin NEDİM GÜRSEL PARİS Paris'te Beaubourg Kültür Merkezi'nce düzenlenen bir açıkoturuma katıldım. Çeşitli nedenlerle ülkelerinden aynlmış ya da ayrılmak zonında bırakılmış, bir bakıma "sürgün"de yaşayan yazarlann çağrılı olduğu bir açıkoturumdu bu. Siyasal anlamda sürgünden çok, göç olgusunun, özellikle de ekonomik nedenlerın yol açtığı köksüzlüğün, gurbetçiliğin üzerinde duruldu. Güney Amerika'dan Doğu Bloku'na, Üçüncü Dünya'dan Uzakdoğu'ya değin çok çeşitli ülkelerden Paris'e göcmuş yazarları bir araya getiren oturumda genellikle iki kavramın altı çizildi: Kopma ve sureklilik. kahrken, bir yanıyla da göç ettiği ülkenin kültürüyle yoğruluyor, giderek çıkış noktasından, kendi kültüründen kopuyordu. Kopma, zenginleşmeye yol açtığı, yazarı belli bir sıla özJemine, dolayısıyla kendi içine kapanmaya zorlamadığı sürece olumlu sayılabilirdi. Çünkü kopmanın mutlak olmadıgı, bir birikim sonucunda ister istemez başka kültürlere açılım sağlayacağı düşünulebilirdi. Kopma, kendini yenilemenin, zenginleştirmerun önkoşuluydu bir bakıma. Sureklilik de öyle. Yazar, içinden geldiği kültürü ve anadilini göç ettiği ülkeye taşıdığı, orada kişiliğini ve ulusal benliğini yitirmediği sürece çift yönlü bir elçilik görevini üstlenebilirdi. Buysa ulkeler ve kültürler arasındaki uzaklıklarm azaldığı, belki de bir gün tümden ortadan kalkacağı çağımızda yazarı önemli bir konuma yerleştiriyordu. izlemek, onların deneyimlerini paylaşmak fırsatıru buldum. örneğin ulkesinde toplam on beş yıl yaşadıktan sonra Paris'e yerleşmiş Polonyalı bir yazar (Jelenski), kırk yıl sonra hâlâ neden kendi anadilinde yazdığını anlatmaya çabaladı. Bir başkası, Bulgaristan göçmeni ünlu kuramcı ve araştırmacı Julia Kristeva, geçmişinden kurtulmak, ulkesinde başına gelenleri unutabilmek için nasıl Fransızcaya sarıldığım, bu dilde yapıtlar verip ünlendikçe nasıl kendi benliğine kavuşabildığini ortaya koydu. Şili'de Pinochet iktidanndan kaçan genç bir yazar Paris'te mutluluğu bulduğunu, çünkü kendi ülkesinden uzak kaldığı vakit yazarhğı seçtiğini anlattı. Marek Halteı Yahudi kimliğini, Tahar Bcn Jelloun Araplığım ortaya koydu. Her ikisi de Fransız dilinde yazıyorlardı oysa. yana iz bırakmış oyunculan, yakın geçmişimizdeki Muammer Karaca'ya, Naşit'e, günümüzde halkla en kaynasabilmiş oyunculara değin çogunlukla güldüriı sanatçılarıdır. Oysa hâlâ aydınlarunız arasında güldüriiyü sanat deferi açısından hafif bulma egilimi var." Refik Erduran'ın konuşmamızın başında şakayla karışık söylediğinden yola çıİcarsak; buz pateni salonu olsa bile, içinde buz patenine meraklı birinin dilediğince paten yapamaması, yapanlardan da hoşnut olmaması sonucu yeni bir buz pateni salonuna ve yeni buz patencilerine gereksinim duyulur. Refik Erduran da, "Hem nitelikli hem guleryüzlü bir tiyatro topluluğu kurmak istiyor." Yainız tiyatroyla sınırlı kalmayacak, Batı'da örnekleri bulunan, ancak ülkemiz için yeni olan bu girişimini Erduran'dan öğreniyoruz: "Bu bir şirket. Günün modasına uygun olarak da yaygın tabanlı bir şirket. Paydaşlan arasında aydınlann, sanatçılann, basın çalısanlannm. eğitim görevlilerinin de bulunmasını istiyorum. İlk etkinlik tiyatro ala nında olacak. Bir çekirdek kadro oluşturulacak, ama oyuncular her oyun için yeniden belirlenecek. Oyıınlar hep aym salonda degil, her oyun başka bir salonda sahnelenecek. Böylece şirketimizin birden fazia oyunu, aym anda değişik kadrolar tarafından degişik sahnelerde sunulabilecek. Doğal olarak yönetmenler de her oyun için farkh kişiler olacak. tlk yönetmenimiz Ankara Sanat Tiyatrosu'nu yıllardır başanyla \oneten Rutkay Aziz. Tiyatro dışında konserler, resim, fotoğraf, karikatur sergileri, konferanslar, paneller düzenlenecek. Temsil olmadıgı gunlerde sahneler başka tiyatro topluluklanna açılacak. Aynca çeşitli yayımlanmız olacak. tlerde TV ve fılmcilik alanlanna yönelik çalışmalar yapılacak." Refik Erduran, "İstanbul Tiyatro Topluluğu" olarak belirlenen tiyatro topluluğunun adı ve ilk yönetmen Rutkay Aziz dışında şirketle ilgili hiçbir şeyin kesinleşmediğini, çalışmaİann sürdürüldüğünü söylüyor. önümuzdeki sezon ilk çalışmaİann sergileneceğini de sözlerine ekliyor. TVde ABD işgali Avnıpa tletişim Enstitüsü, bir raporunda, Avrupa ülkeleri TV'lerinde yayımlanan dizüerin yüzde 40Han fazlasınm ABD yapımı olduğunu ortaya koydu. Örneğin Fransa 'da, birinci kanal 1982 'de 51 saat Fransız dizisi, 37 saat ABD dizisi yayımlamış durumda. Hollanda, Norveç, Portekiz, hatta Ingiltere gibi ülkelerde ABD dizilerinin payı daha büyük. Hollanda TV'si S'OS, 12 saat ulusal diziye karşılık, 51 saat ABD dizisi yayımlarken, Portekiz 11 saat ulusal diziye karşılık, 45 saat ABD dizisi yayımlamış bıdunuyor. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Sakarya lrmagı üzerinde bir baraj. 2/ Üye... Arabistan'da buyük bir kumçölü. 3/ Süs... "lrlanda Cumhuriyet Ordusu". 4/Büyükler, ileri gelenler... Bir renk. 5/ Kuzu sesi... Bir masal kuşu. 6/ Göçebe ailesi... Sahip. II Hamamda hizmet eden kadın... lnce dantel. 8/ Hayvanlara vurulan damga... Kalın su buğusu... Notada durak işareti. 9/ Mahzurlu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir Afrika ulkesi olan Botsvana'mn başkenti. 2/ Merkez... Kaplıca. 3/ Mermilere karşı korunmalı top yuvası. 4/ Oyunda cezalı çocuk... Hararet. 5/ Sümerler'de su tanrısı... Cerahat. 6/ Kurçatovyum elementınin simgesi... Demiryolu... Skandiyum elemenıinin simgesi. 7/ Caka... Yapısına girdiği sözcüğe "yeni" anlamı katan yabancı bir önek. 8/ Tekerlek parmağı... Romatizma ağrısı. 9/ Avşa Adası'nda yetişen üzümden elde edılen şarap. Orhan Kemal Roman Armağanı Orhan Kemal Roman Armağanı Seçiciler Kurulu, 25 mayıs cumartesi günü toplanıyor. Rauf Mutluay başkanuğmda, Mehmet H. Doğan, Erdal Öz, Konur Ertop, Hilmi Yavuz, Nurer Uğurlu ve Kemali öğütçu 'den oluşan Seçici Kunıl, bu yü roman armağanına katılan üç yazann dört yapıtmı değeriendirecek. Roman armağanuıa Necmı Onur "Devlet Baba", Mustafa Balel "Asmalı Pencere' ve Mehmet Eroğlu "GeçKalmış ölü" Ue "Issızlığın Ortasında" adh yapıtlanyla katıldılar. 1985 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazanan yazara ödühi, 1 haziranda Orhan Kemal'in ailesinin evinde düzenlenen bir törenle verüecek. Çift yönlti elçilik Ülkesinden uzakta yaşayan bir yazaruı evrimini bu iki kavramın, birbirini hem tamamlayıp hem de dıştalayan bu iki durumun belirlediği öne sürüldü. Yazar bir yanıyla kendi ulusal kültürüne, içinde doğup yetiştiği ortama, özellikle de anadiline bağh Göçmen işçi sorunu Bu arada, biraz da John Berger'm ustelemesiyle, göçmen işçilerden, ekonomik nedenlerle yabancı ülkelere gelmek zorunda kalan milyonlarca insanın külturel sorunlarından söz edildi. Kitapları yurdumuzda da yayunlanan Berger'in konuyu göçmen işçi sorununa kaydırması, tarih boyunca sürgünde yaşamış Yahudilerin, haksız yere topraklarından sürulen Filistin ha'kının, ülkelerindeki baskı yönetiminden kaçabilmek uğruna her şeyi, denizde boğulmayı bile göze alan "boatpeople"ların trajedilerinin de gündeme getirilmesine yol açtı. Eski çağlardan bu yana, özellikle de siyasal çatışma ve savaşların giderek çoğaldığı çağımızda, insanoğlunun şu ya da bu biçimde sürgüne mahkum olduğu söylendi. Anadili ve Fransızca Bu açıkoturum sayesinde, adlannı duyduğum fakat kendilerini tanımadığım birçok yazarı D e M IV E 6 M P E K E |R E wv ji L R l K L B A r U V V E [K M E A R » U E K H e 5 Ai c • h• H •1•• 1 • • i p SAMSUN'da ONEMLI pİR ŞENLÎK VAR c Z I" A N E R 8 g A R s u A N 18° 23° 31° 25° 24° 20° 21° 20° 43° 18° 27° 36° 16° 17° 21° 14° 17° 19° 19° 17° 41° 23° HAVA DURUMU MNUM tSUUMH. İZMİR MMUU AJTDU.YA ERZUmiM TMBZ0N MilfiU Açık Açık Açık Açık Açık Bulutlii Bulutlu Açık Bulutlu Bulutlu Bulutlu Yağmurlu Bulutlu 26* 11° 15° 1«° ur tr 31* 33° ir 17° ir 24° 5° 13» 2T 29» 25* 21° 26* 22° ir 14° 16* OtaMMIR Açık BriMK MMMN KMSA •0UI • m ir ir ÂMSTBRDAM MTİMA a*ĞO4T BBJBMD BERÜN BONN BROKSEL CENEVRE C/bOE FRÂNKFURT GtHNE KAHİRB KÖLN IDHDM MADRlD MOSKOtM MÛNİH NEW YORK OSLO PAHİS RhtÂD ROttA w 15° 2T ŞAM .Açık TELMİV : Açık TDKYO : Açık TRABOISGAKP: Açık ZÜfÜH : Y^murlu sona : Y^murlu : YS»flmur1u : Açık : YJjmurlu : YaCmurlu : Yajmurtu : Yaflmurlu : YaOmurtu .Açık : Ytjğmuriu : Açık : Açık : YaOmurtu : BukjtJu : Açık : Açık : Ytymurkl : Açık : Açık : Yaflırajrtu : Açık : Açık CUMHURİYET Kİ1AP KULÜBÜ KTTAP ŞENLİĞİ İĞİ Cumhuriyet Kitap Kulübii 2149yazann, 170 yayınevinde yayınlanmış 6000 kitabıyla ilk kez Samsun'da. Aynca imza günleri var. Kitapseverler, kitapsevecekler. Gelin, kitaplarla, yazarlarla tanışın. Türkiye'de yayımlanan tüm kitaplarCumhuriyet Kitap Kulübii indirimleri ile sahip olun. SAMSUN FUARI 15 Mayıs 31 Mayıs BM • EHriede «r Wkııer (Geteneksel bebek) • Rvtk Bftnner Suluboya Yağlıtoya S kıi P a r b Okulu Diyeceğim, değişik siyasal görüşlere sahip, aym duyarhk, aym ideoloji ve aynı geçmişi paylaşmayan yazarlann "sürgün" deneyiminde birleşmeleri oldukça ilginçti. Paris, bu yönüyle, yalnızca Fransa adh bir Avnıpa ülkesinin değil, tüm dünyanın başkenti bir bakıma. Hemingway ile Joyce'un, Neruda ile Milan Kundera'mn, Beckett Ue İonesco'nun, Asturias ile Sadık Hidayet'in, Cortazar ile Juan Goytisolo'nun ve çağımıza damgasını vurmuş daha nice yazarlann şu ya da bu biçimde "Paris Okulu"ndan geçmeleri başka nasıl açıklanabilir? Bu "okul" evrenselle ulusaün kesiştiği, büyük ölçüde bağımsız bır alanda, ama Batı kültürü içinde yer alıyor. Yazann görevi bu "okuT'daabaşanyla mezun olmak değil elbette. Fiyakalı bir diploma almak hiç değil. "Paris Okulu" derken belli bir coğrafyadan değil, nicedir kurtulamadığımız ulusallık saplantısının dengelenebileceği bir anlayıştan söz etmek, bu anlayışın olumlu yönlerini gündeme getirmek istiyorum. Itır Okaygün'ün Çekirdek Sanatevi'nde açtığı el dokumaUan sergisi, 31 mayısa kadar sürecek. 1956'da Istanbul'da doğan Okaygün, tngiltere 'de temel sanat ve çevre tasanmı eğitünigördü. Barbara Civen Mullins dokuma atölyesinde çahştıktan sonra yurda dönüp 1983 'te ilk sergisini açan Okaygün, işlerine egemen olan görüş açısını şöyle dile getiriyor: "Asıl olan doğadır. Doğanın parçası olduğu için yünu, pamuğu, boya bitkilerini, yaşam gibi sabırla, dürüstlukle dokunan atkı çözgu dünyasını seviyorum. Gökyüzü, çorak topraklar, özlemlerim, sevgilerim, umutlarım, yeşilin binbir çeşidi var dokumalanmda." Itır Okaygün sergisi ABD'de yazıh basın TVistasyonlannm artışı, ABD'de yazıh basıru etküemiyor. 1984 yıunda gazeıeler tophtm 63 milyon tirajla, bir yü öncesine oranla ortalama 400 bin artış gösterdiler. tlan getirleri de artan gazeteler, reklam piyasalanndakipaylannı TV'nin üzerine çıkardılar. Ancak günlük gazete sayısımn gitgide azaldığı gözleniyor. 198384 arasında 1284'ten 1257'ye düşen günlük gazete sayısımn yanı sıra, heryetişkin Amerikalınm her gün en t az bir gazete okuduğu ortaya çı' kıyor. ABD 'de gazeteler ortalama 72 sayfa, pazar nüshalan ise 256 sayfa. 1534 kentte bir gazete çıkıyor, 142 kentte iki ya da daha fazla gazete yayımlanıyor. : Yajmuriu 20° 33° 32° 20° 30° 16° Metooroto/I G*ntf Mudurtuğii'fldmı ahnan bHgly* gön, yurdun batı feMJmferf bulutlu, Uarman, çi Eg* G6Uw böigttl gök gürültülü aagana* ytğışlı gaçacak. Hm *ıc*Mı$ı yağti »l*n yriint* n (Hğlşmfcak, dlğv yrtvdı• Mnz «ttcak. Rutgtr gürmf M doğu y0nJ*nfan htfH, an un ort» kuvvtto, ya$f atoı yuüani» kuvvtll mmcuk. Daniztortton, Ma/n» m Eg» tMğanmk yadifiı, tUğv ctonMar açık, ruzgâr kıbto w kaşlflamaöf ı 35, Maıman, E^c'de zaman zaman 6 tamMMi saatta 1021 denf mlll hızla *MC*k. Oante mufrdll dalgalı z ohıp, g6ruş tnakhğı 10 km.; mğtf ınında 35 Km. buhmacmk. Oonlzuıyu ucmkhklan, ktondtrun 25, 6un/r, Ayvatık 24, Uanln 23, Marmarl*, AMaly, Rnlkm, Alany 22, K jşadatı, Anamur 21, Ofdu 18, Florvt 15 darac*. >tçjir g*ç«c«k M M Qt itünö» ruzgâr gunuydoğu yunltnlvt ort* )çuk dafcaft otocak. Caz »e guncel muıik kasetleri • Altuğ • TiGLAT SAMTSUi«U GMçHk yılı tamtMi RUZİN f 9 Mayn • 9 Nazkıa Kucuk BeMt Cad Cmaıai! Ao' D j ' e 2 BM»« Teı 163 "0 3 ' 17 Mayıs 30 Mayıs Galen BM ValıkonaOı Cad 98/1 Tel 146 93 21 Altui Suadtye Tel 358 46 62 Nışantaşı Tel 140 21 39 ITIR OKAYGÜN tagia d Moaulan 1731 Mayıs 1MS Ba^da'. Cad 429 Çaulçeşme Sıaunıt . T e l 358 88 82 KUR'ANI KERİM / FERMAM HİUE ( T0MBAK TOPMAME / MAKTA KAKMAMAKAS moEirrııuş TUĞHAU fiÜMÜŞUR YUKSEK FIYATLARLA ALINIR 146 71 94146 54 48
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle