23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef En büyük sınava 481 bin kişi katılacak Başvuruda bulunan 480binin üzerindeki adayın 270 binini eski mezunlar oluşturuyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Üniversite Secme ve Yerleştirme sınavlanmn birinci basamağı olan seçme sınavı 48 il merkezi ile Lefkoşe'de, 15 nisan pazertesi günü yapılıyor. Saat 9.30'da başlayacak ve tek oturumda yapılacak olan sınava yakiaşık 481 bin aday katılacak. Üniversite seçme sınavına katılan adaylardan yakiaşık 220 bini ikinci basamak sınavına katılacak ve 130 binin üzerindeki bir bölümü çeşitli fakülte ve yüksekokullara yerleştirilecekler. Bu durumda sınava katılan adayların yakiaşık 260 bini ilk basamak sınavında, 90 bini de 17 haziran günü yapılacak ikinci basamak sınavında elenmiş olacak. Daha önceki yıl olduğu gibi ön kayıt sisteminin kullanıimayacağı bu yılki sınavların ilk basamağında öğrencilere iki bölümden oluşan bir test uygulanacak. Prof. Altan Günalp, birinci basamak sınavına girecek adaylann yanlannda bulundurması gerekli belgelerin ÖSYM Kimlik Kartı, ÖSS Giriş Belgesi ile fotoğrafh ve onayh özel kimlik belgesi olduğunu anımsatarak, belgelerini kaybeden öğrencilerin vakit kaybetmeden yeni belge çıkarmak için şahsen başvurmalan gerektiğini söyledi. Üniversite Seçme ve Yerleştirme Sınavı'mn ilk basamağında tüm adayların tek yanıt kâğidında yanıtiayacakları sorular, sözel standart puan ve sayısal standart puan ve bunlardan elde edilecek olan ÖSS puanı ile üç ayn biçimde değerlendirilecek. ÖSS puanı, sözel ve sayısal standart puanlar toplamına ortaöğretim başan puanının belli bir kat sayı ile çarpılarak eklenmesiyle elde edilecek. Seçme sınavı sonuçlannın mayıs ayı sonlarında adaylara bildirilmesi beklenirken, adaylara gönderilecek belgede şu bilgiler yer alacak: Adayın sınavın sözel ve sayısal bölümlerindeki sorulara verdiği doğru ve yalnış sayılan, öğretim basan puanı, ÖSS puanı, sözel ve sayısal ham puanlan ile ÖSS puanı bakımından yüzdelik sırası, ÖYS'ye çağrüıp çagnlmadığı sayısal ve sözel ham puanlarının ikisi de 0,5'ten küçük olan adaylar için ÖSS puanı hesaplanmazken, ÖYS'ye çağnlan adayların sonuç belgelerinde ayrıca adayın sözel ve sayısal ham puanlan ile ÖSS puanı bakımından ÖYS'ye çağrilan adaylar arasındaki yüzdelik sırası da belirtilecek. Bu yıl rekor sayıda başvurunun olduğu Üniversite Seçme Sınavı'na girecek 480 binin üzerindeki öğrenci kitlesinin 280 binini lise son sınıf öğrencileri, 270 binini ise önceki yıllarda mezun olan öğrencileT oluşturuyor. Bu öğrencilerden 5 bininin yükseköğretim mezunları olduklan ÖSYM Başkanı Prof. AlUn Günalp tarafmdan açıklandı. Sahıbı: Cumhuri>*l Maıbaacılık ve Ga/cıcalık Turk Anonım Şirkcii adına Nadir Nadi. A Gencl Yayın Muduru: Hasaa Cemal. Muev>ese Muduru Ijnint U^aklıgil, Ya/ı Işlerı Muduru: Oka> (•oneusin, • Haber Merke/ı Muduru: Yalçın Ba>CT. Savfa Du/enı Yonetmenı: Ali Acar, • Tenısıktler: ANKARA: Vriçın Dogan.İZMIR: Hikmeı Çrlinka». ADANA Mehmrl Moratı. Serus Şeflert: İManbul Haberleri KHu <>/. Drç Haberler: Krjjıı» Bakı. Ekonomi: OvmaB l l a g a t . Kulıur: Aydın Kmrv. Maga/ın: Yalfin PtW>en, Spor L>anı>manr. Abdutkadir Yurrlman, l>u/elıme. Krfik Durfaaş. Araşıırma: Şahin Alpa». lySendika: Şukran fccıenci, # Koordınaıor \hmel konılsan. # Malı l>icr Krol Krkul, llan. Ziya K nc. Halkla llıjkılcr: (iulderrn ku>ar, ldare Huxr>in(iurrr, l>lcımc Sadun Sdnn Busun ve Yuvun: ( umhuri>et Matbaacılık ve Ga2etecıiik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41 Cağalojlu istanbui. PK: 246Kıanbul, Tel: 526 10 00 (9 hal). Telex: 22246 • Burolar: Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147. Telex: 42344 • İzmin Halıı Zıya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 09!3 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3. Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVİM 9 NİSAN 1985 İrasak: 3.58 Güneş: 5.28 Öğle: 12.10 Ikindi: 15.50 Akşam: 18.43 Yatsı: 20.07 y ç I Drfrften Gmtt Stknten > Dçifler: Baktmı' CESTO Cmet SetırUri / Cum/ıurtmskanb/j, Centt Sekretm / MSIB Savuıma Bakanı ! Ü. Haluk Bayülken Anlatıyor Cüneyt Arcayürek'in Röportajı 12 Mart döneminde bakan olarak Avrupa Konseyi'ne başkanhk ettim. O zaman Türkiye'ye karşı bir tepki yoktu. Bugün Türkiye'de seçimler yapıldı. Vaay efendim Türkiye şunu yapıyor, bunu yapıyor diye kıyameti kopartıyorlar. 12 Mart'ta da asker müdahale etmişti> ama bu kadar tepki olmamıştı. \emekten sonra Nvcon'lar bize evlerini gezdirdiler. Başkan Nixon, Erim'e övgüler yağdırıyordu. Aynı yaşta olduklarını, Erim Başbakan Yardımcısıyken kendisinin de aynı tarihlerde Başkan Yardımcılığı yaptığını, benzer nedenler yüzünden muhalefete düştüklerini söylüyordu. Erim'le Nixon kaynaşmışlardı. Erim de Nhcon'a benzer cevaplar veriyordu. Avrupa Konseyi Heyeti geliyor tSTANBUL, (a.a.) A vrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'ne bağlı Bütçe ve Hükümet lerarası Program Komitesi, 11 nisan perşembe günü 1 tanbul'da toplanacak. Başbakanlık Basın Yayın ve En/ormasyon İstanbui îl Müdürii Orhan Taşan 'ın yaptığı açıklamaya göre, Sheraton Oteli'ndeki toplantı iki gün sürecek. Toplantımn ilk gününde A vrupa Konseyi Mekân Fonu 'nun Türkiye'deki çalışmaları hakkında komitenin Türk üyesı Hayrettin Ozansoy'un vereceği rapor ele alınacak. Nhcon, Erinte övgü yağdırıyordu ("Ne yaptı Nixon?" disordum Bayülken'e. öyleya, bir saldırı ya da haklı olduğumuz konudaki bir davranışımıza karşı baş~ ka bir eylemle karşılaşırsak Johnson'un öne sürdüğii tehdidi Nixon nasıl 'tamir' etmişti?) "Nbton, bizim toprak bütünlüğümüzün, egemenlik ve güvenlik meseklerimizin Amerika larafından tam bir 'destek' göreceğini Nihat Bey'e ifade eti. Bu 'destek' sözünden sonra, Nihat Bey'in içi rahatladı. Ikıncisi: Nixon, iki ülke arasındaki işbirliğini zorunlu saydığını beyan etti. NATO'nun, ABD, Türkiye ve öteki müttefikleri için 'nayati' önemi olduğunu ve buna son derece bağlılık gösterdiklerini, değerlendirmelerinin böyle olduğunu ifade etti. Bu tür ifadeler belki yeterli değil, ama arkası geliyor. Bizde o zamanlar Türk Siİahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu çalışmaları başlamıştı. Yüksek Askeri Şura bu yolda birtakım kararlar almıştı. Eeee, bizim bunlan kendi imkânlanmızla kısa zamanda böyle büyük bir ordu için sağlamamız zordu, olanaksızdı. Zaten 'ittifalun' bir anlamı da bu değil miydi? Nixon, modemizasyon konusunda NATO'ya verilen önemle birlikte faaliyetlerimizi destekleyeceklerini bildirdi. Söylediği lafta kalmadı, benim Dışisleri Bakanlığım 24 Ocak 1974'te sona ererken bu dönem içinde Türkiye'ye 500'den az olmayan sayıda o günün şartlarına göre 'iyi sayılan' tanklar geldi. lsteye 10 diğimiz malzemeler, yedek parçalar verildi. Türkiye 'Kıbns'a belki bir çıkanna yapar' diye Amerikalılann kuşkuları vardı, ama biz 'kendi çıkarma araçlanmızın olduğunu' belirttik. Savunma gereği, mesela Trakya'nın takviyesi için destek gerekti. Bize 'Ertugrul' adlı çıkarma gemisini verdi. Paramızla 35 adet Phantom aldık. O dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan, bana 'Yavuz' çekildikten sonra 1520 tonilatoluk bir 'bayrak gemisi' istediklerinden söz etmişti. Bunu Amerikan Büyükelçisi Mac Commer'e söylemiştim. Commer: 'tamam' dedi. Cumhuriyetin 50. yılında iyi bir armağan olacaktı. Ne var ki, koordinasyon çalışmalan yapılmış, sonra bundan vazgeçilmişti. Biz 'alalım' diye direnraedik, bu da bir iyi niyet jestiydi. Haşhaş tazminatı mı? Rakanu şu anda arumsamıyorum, fakat adarnların düşündükleriyle bizim istediklerimiz arasında büyük, dörde bir oranında fark vardı. Biz, o sırada uzun vadeli, düşük faizli krediler alıyorduk. Nixon bizi uluslararası konjprsiyumda destekleyeceğini bildirdi. Kıbrıs konusunda ise Johnson, zamanındaki bütün pürüzleri, eski kırgınlığı kaldırdı. 'Mevcut andlaşmalann baglayıa esaslanndan hareketle toplumlararası gdrüşmelerin adil bir çözüme ulaşması' gibi hukümleri bildiriye koydurdu. Biz.bu geziden içimiz 'ferah' döndük." Amerikan NBC televizyonunun sorularım yanıtlayan Başbakan özal, "Papandreu hükümet başkanı olmasaydı herhalde şaka yapıyor.derdim," dedi. ANKARA, (Cumhuriyet BUrosu) Başbakan Turgut Özal, Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıklann yakın bir gelecekte sıcak savaşa yol acabileceğini sanmadıgını söyledi. di. özal, ABD ziyareti sırasında geçen cuma günü Washingtonda NBC televizyonuna verdiği ve dün yayımlanan mülakatında ilk soruyu yanıtlarken şöyle dedi: "Kongrenin Türkiye'ye ve Yunanistan'a yapılacak askeri yardımlar arasında 10'a 7 oranını saglamak için Türkiye'nin payında kısıntıya gitmesinin kendisini fazla UgUendinnediğini, ancak bu yöndeki girişimleri saçmaiık olarak niteledigini" belirtti. Özal, "ABD, NATO ittifakı ve dolayısıyla da kendi güvenliği konusunda endişe duyuyorsa Türkiye'nin kuvvetli olması gerekir" dedi. Özal, Türkiye'nin NATO'nun güneydoğu kanadının yanı sıra güneyinde yer alan petrol ülkeleri için bir "kalkan" durumunda olduğuna da işaret etti. Program sunucusunun, TürkYunan ilişkileri ve Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreunun kendileri açısından en büyük tehlikenin Türkiye'den geldiği yolundaki açıklamalanyla ilgili sorusuna Özal şu yanıtı verdi: "Papandreu, hükümet başkanı olmasaydı, herhalde şaka yapıyor derdim." Programda Türkiye'nin tanıtıldığı ve haritasmın gösterildiği bir giriş bölümü de yer aldı. ABD'ninyardum kısnıası saçmabk OZAL NBC TV'SİNE PEMEÇ VERDt (Tabii, haşhaş ekiminin yasaklanmasına Nvcon leşekkürlerini sundu.) "Tabii, tabii. Gece yeıneğe gittik. Nixon, zarif eşi Pat Nbıon bize 'evini' gezdirdi. öteki konuklar gelmeden önce, Erim'e aynı yaşta olduklarını, siyasal yaşamda aynı grafiği çizdiğini, Erim, Başbakan Yardımcısı iken aynı dönemde kendisinin de başkan muavini olduğunu, burçlanmn da aynı etkiyi yaptığını söyledi. Muhalefete düşmelerinde de aynı koşutluk olduğundan söz ediyordu. Erim'le Nixon kaynaşmışlardı. Erim de Nixon'a benzeri cevaplar veriyordu. ABD Dış Başkanı \Villiam Rogers, boylu boslu, fakat Kissinger gibi sahsiyetine dinamizm katmamış bir kişiydi. Yemekte bizim hanımın yanında oturuyordu. Kıbrıs sorununu açmak istemişti. Eşim Valiha, işin 'resmi taraflarını, sorulann yanıtlannı eşimden alıyorsunuz' dedikten sonra 'kişisel dıişüncemi soruyorsanu, Kıbns'ı Türkler ve Türkiye için haysiyet meselesi haline getirirseniz, Türkiye buna dayanamaz' diye yanıt vermişti. Herhalde Rogers bunu 'kişisel bir düşünce' diye bir yerine not etmiştir." Bakanı Maurice Schuman, Savunma Bakanlığım yüriiten de Devlet Bakanı Debre. O yıllar, Fransa ile 'sıcak' ilişkiler sürüyor, daha sonra soğuyor ve bunun nedenleri olabilir mi?' "Tabiatıyla o sırada Fransa'da insan hakları konusunda Uluslararası Af Örgütü'nün iddialan vardı. Bugünkü kadar olmasa bile kimi terörist grupları faaliyetteydi. O nedenle çok sıkı güvenlik tedbirleri içinde geçti bu gezi. Crillion otelinde kalıyorduk. Ellyse Sarayı'na çok yakın. BüyUkelçimiz Hasan Esat'tı. Fransa ile AET'ye giriş konusunda fikir alışverişi oldu. Katma protokolü imzalamıştık, ne var ki, geçiş protokolüne hazırlanıyorduk. AET de 6 üyeden 10'a çıkmak üzereydi. Fırsattan yararlanıp 'taviz' almayı gözlüyorduk. Fransa'nın bize destek olması önem taşıyordu. Hedeflerimizden btri buydu. Fransa, bize bu konuda yakınlık gösterdi. Konular?.. Kıbrıs elde var bir. Bu konuda daha çok biz anlattık. 'Bize büyük bir vaatte bulunmadılar.' Toplumlararası görüşmelerin 'bir an önce sonuçlanması' gibi bir deyim kullandılar. Hiçbir menfı unsur yoktu ortada, fakat bende 'büyük destek' verdiği ızlenimi de yoktu. Şuracıkta şu nitelemeleri yapayım: Bir ülke tam destek veriyor mu, nedir bu? Lokal otonomi, andlaşmalara tam riayete eşit statü diyorsa, bu, bildiriye de yansımışsa, işte tam destek. Andlaşmalann bağlayıcı hükümlerinden söz etti mi, bu da iyi destek. tnşallaha maşallaha getirecek sözlerle toplumlararası görüşmelerin iyi sonuclarla bitmesi gibi deyimler kullandı mı, ehh, bu da orta destek." (Fransa 'daki görüşmelerde Türkiye'deki rejim sorunlartna değinilmedi mi?) "Nihat Bey, o nazik ve kibar haliyle, mükemmel Fransızcasıyla Türkiye'nin 12 Mart'tan önce içinde buiunduğu durumu, sonraki tabloyu çok güzel anlatıyordu. 12 Mart niçin yapımııştı, o kadar doyurucu anlatıyordu ki, soru filan gelmiyordu. Mesela ben, o sırada bakan olarak Avrupa Konseyi'ne başkanhk ettim. Türkiye'ye karşı bugün Avrupa Konseyi'nde olan tepkiler yoktu. Türkiye'de şimdi seçimler yapılmış, vaaay efendim Türkiye bunu yapıyor, şunu yapıyor diye tepkiler, kıyametler kopuyor. 12 Mart'ta da asker müdahale etmiş, bugünkü kadar tepki yok. Türkiye'de siyasal gelişmeler her dış görüşmede anlatılırdı. Şimdi Avrupa Konseyi'nde sosyalistler, liberaller, muhafazakârlar gibi gruplar daha kemikleşmiş durumda." İstanbui Haber Servisi Lufthansa Havayolları'na ait Boeing 727 tipi bir yolcu uçağını MünihAtina seferini yaparken Yeşilköy Havalimanı 'na indiren Suriyeli hava korsanı Marvan Britani'nin dün Bakırköy Savcısı Nebi Köker tarafından ifadesi alındı. Britani ifadesi lamamlanıp mahkemeye gönderileceği sırada savcı Köker'e "Beş çocuğum var, hepsi açlıktan öldü. Beni serbest bırakır ffusuiK?" dedi. Suç aletleri ile birlikte Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevkedilen sanık, tutuklanarak İstanbui Sıkıyönetim Komutanlığı 'na gönderildi. Sıkıyönetim Komutanlığı gerek görduğü takdirde sanığı İstanbui DGM'ye gönderecek... Suriyeli uçak korsanı tutuklandı Dalan'dan gençlere dans salonları Fransa gezıei (Nihaı Erim, Dışisleri Bakanı Bayülken'le 1922 Ocak 1972'de Fransa'yı ziyaret etti. Bu, Pompidou 'nun Ankara'ya ziyarethi karştlayan birgeziydi. Başbakan Delmas'dı, Dışisleri Fransa ile ilişkiler (Sanınm Fransa ile ilişkilerimizi etkileyen kimi nedenlerden söz edecektiniz?) "Asil Fransa ile sonra ilişkilerimizi pek iyi etkilemeyecek bir durum hatırıma geliyor, o da şu: Fransızlarla kültürel, bilim alanlarında ilişkilerin artması zaten normal. Bunlar.de Gaulle'ün Ankara'ya gelişinde teşvik edilmişti. Fransa, Türkiye önemli projelerden muhakkak ki 'pay' almak istiyordu. Nihat Erim'in de Fransa'ya bu projelerden 'pay' vermeyi düşünduğü anlaşıhyordu. Neden olmasın? Fransa da büyük devlet. Hatınmda kalan şu: Fransızlar Türkiye'de kurulmakta olan TV şebekesine katkıda bulunma arzusunu 'ihsas' ettiler, gösterdiler. Sonra, Ankara ve İstanbui metrosunun yapılmasında istekli göründüler. Bunlara ölçülü ifadelerle olumlu tepki gösterildi. Bir de savunma işlerimiz var. Elbette savunma araçlarını mümkün olduğunca çeşitlendirmeyi düşünürsünüz. Mesela Fransız yapımı 'Exocet' füzeleri, övülüyordu. Başbakan da bu arzuyu taşıyordu. Debre ile görüşürken çok ayrıntıh bicimde bunlar ortaya konuldu. O sırada benim bazı tereddütlerim vardı: 'Bunlan ya sonra gerçekleştinnezsek?' Bir bölumünü yaptık, bir bölümünü yapamazsak. ABD'den 'hibe yardım' alıyorduk. Para verip Fransız füzelerini alırken Amerikah gelip: 'Al tabii çok memnun oluyorum, ama eger paran varsa al. Bnnca yardım yapıyorum, benim Harpoon füzelerini al' diyebilirlerdi." (Erim, bunu hesaplamıyor mu?) "Hesaphyor, ama... Bakın, biz bu değeTİendirmeleri Başbakan' la nasıl yapıyörduk: Otelden çıkıp konuşmalarımızı dinlemesinler diye parkta, ağaçlar altında geziyor ve bu değerlendirmeleri yapıyörduk. îzlenimimi Nihat Bey'e söyledim. 'Belki Fnınsa'da fazla ümit uyandırdık' dedim. Nihat Bey, boyle bir umudun uyanmasıru istemedi, fakat uyandı!.. Ben de istiyorum, ama... Kafamda 'şeye çare bulamıyordum'..." ('A merika 'nın sesini...) "Evet! Adam gelir der mi, der. Değerlendirmede söylüyordum bunlan. Başbakan da kesin alacağız demiyordu, fakat geniş açıdan hepsi gözden geçiriliyordu. Aynldık hükümetten ne olacak? Ayrılacağını bilmiyordum o zaman, ama ya ayrılırsak? Ayrıldı da. Fransa'ya 'fazla umut aşıladık...' gibi geliyordu bana. Belki de istemeden bu umudu verdik. Şimdi geçen yıllara bakıyorum, Erim'in ayrılmasından, benim 1974'te bakanlıktan gitmemden sonra yıllar geçmiş. 1985'teyiz. Hani istanbui ve Ankara metroları, hani Fransız füzeleri? Demek ki, bu tür görüşmelerin hükümetler tarafından izlenmesi, sürdürulmesi gerek. Devlet politikası böyle olmah. Hani bana 'çok plancı' filan derler ya, işte dilediğim, istediğim bu. Politikalar surdürulmeli, sürekli izlenmeli. SÜRECEK İstanbui Haber Servisi İstanbui Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalana gençlik yılı nedeniyle bu yıl içinde ilki Kadıköy'de olmak üzere kentin çeşitli semtlerinde gençler için konser ve dans salonları kurulacağını bildirdi, bu arada Dalan, kendisini ziyaret eden hafifmüzik sanatçılarından Füsun Önal düzenlenen halk konserlerinin simgesi olarak işlemeli bir tabak armağan etti. İstanbui Haber Servisi İstanbui Tabipler Odası'nca basında çıkan sağlık haberleri konusunda yapılan değerlendirme sonucunda Yeni Asır Cazetesinden Fuat Kozluklu 'nun "Mucizevi Ameliyat 12 Saat Sürdü " başlıklı haberi birincilik kazandı, Hürriyet Gazetesinden Mültem Pusat'ın "Karnındaki Bebek Ağhyor" başlıklı haberi de mansiyona değer görüldu. Bu yıl ilk kez düzenlenen yarışmada derece alan Kozluklu ve Pusat'a ödülleri 23 nisan salı günü veritecek. Tabipler Odası ödülleri Kozluklu ve Pusathn Haluk Bayülken, eşi Valiha Bayülken, Bayan Erim ve Nihat Erim bir arada. (Fotoğraf: Bayülken'in albümü) Başbakan, "Biz böyle bir dunımu önlemek için diîruzden geleni yaparız" dedi. Özal, ABD Kongresi'nin Türkiye ve Yunanistan'a yapılan yardımlar arasında 10'a 7 gibi bir oran kurma cabalannı da saçmaiık olarak nitele "Haşhaşı yasaklayınca Nîxon iltifat etti" Büyükelçi Handley, 17 Mayıs 1971 konuşmamızdan sonra 11 haziranda bana geldi ve Nbcon'ın Tayland, Meksika, Fransa, Vieînam ve Türkiye'deki büyükelçilerini haşhaş için Washington'a çağırdığını söyledi. Bir de Nixon 'ın bana şifahi mesajını iletti. Başbakan Yardımcısı Karaosmanoğlu 'na 20 Nisan 1971 'de yapîığı bir ziyarette Büyükelçi Handley, haşhaş konusuna verdikleri önemi ve yasaklanması meselesini söylemiştir. Karaosmanoğlu, hükümet programında sarih bir vaat olduğunu Büyükelçiye hatırlatmıştır. Nihat Erim ile Başbakanlıktan ayrıldıkıan sonra (1974'te) haşhaş konusunda uzun bir göruşme yaptık. Ses alma aygıtı ile bu görüşmeyi saptadım. Yasak kararmı katdıran Ecevit hükümeti işbaşmdaydı. ABD, Türkiye'ye 1966'dan başlayarak afyon ekiminin yasaklaması için sürekli baskı yapmıştı. Erim, ses alma aygıtmda saptanan bu görüşmesini kâğıda dokmemden sonra, "bir kez daha" görmeyi istedi. Buluştuk ve metnin uzerinde önemli değişiklikler yaptı, kimi bölümleri çıkardı. Aşağıdaki satırlar, Erim 'in sözlerini ıçeriyor: "1970 mayısında Amerika'daki CENTO toplantısına katılan İhsan Sabri Çaglayangil, Amerikan Dışisleri Bakanhğı ileri gelenlerinden Richardson'a yasaklama konusunda bir taahhüde giremeyeceğini söylemiştir. Richardson, Çağlayangil'den haşhaş ekiminin yasaklanmasını istemiştir. Bir ek daha yapayım: 1970 haziranında, Brüksel'de NATÖ nezdindeki delegemiz Muharrem Nuri Birgi ile ABD Başkanının "özel temsilcisi Maynihon arasında' bir görüşme geçmiştir. Moynihon, Türkiye ile Amerika arasında her sahadaki işbirliğinin zedelenmemesi için haşhaş ekimine kesinlikle yasak konulmaması gerektiğini söylemiştir Birgi'ye..." "... Tek yönlü ve ikili temaslarda 1970'te Amerikalılar, Türkiye'den haşhaş ekiminin yasaklanmasını istemişlerdir. Bu arada Amerikan Kongresi'ne 75 kanun teklifi götürülmüştür. Madem ki, Amerikan gençliğini tehdit eden haşhaş ve ürünlerinin asil merkezi Türkiye'dir diye düşünmüşlerdir, bu yolda hareket etmeye devam eden, üretimini yasaklamayan ülkelere her türlü yardımın durdurulmasını istemişlerdir..." Bizdeki notlara göre, Nixon, 17 Haziran 1971'de, TV'deki konuşmasında uyuşturucu maddelerle savaşta şaşırtıcı sonuçlar elde edeceklerini söylüyor, zamanın Amerikan Adalet Bakanı John MitcheU de 21 haziran 1971'de (Bu bakan, Türkiye'ye 5 milyon dolar tazminat teklif ettiklerini, ama geçen hükümetin bunu reddettiğini, daha sonra açıkladı) Senato'da yasak kararı almayan hükümetler ve ulkeler için sert ekonomik tedbirlerinden söz ediyor? ERİMGerçekten yeni hükumete o sıralarda, Amerikan Büyükelçisi Handley, bazı ziyaretler yapmıştır. Mesela Başbakan Yardımcısı Karaosmanoğlu'na 20 Nisan 1971'de yaptığı bir ziyarette Büyükelçi, haşhaş konusuna verdikleri önemi ve yasaklanması meselesini söylemiştir. Karaosmanoğlu, hükümet programında sarih bir vaat olduğunu Büyükelçiye hatırlatmıştır. Aynca, haşhaş konusunda sadece arz meselesinin değil, talep ilkesinin önemini söylemiştir... Yasaklama kararına dönuyorum ve Nixon'ın haşhaşı mutlaka yasaklamanız gerektiğine deginen bir mesajı olup olmadığından söz etmenizi rica ediyorum? ERİMBüyükelçi Handley, 17 Mayıs 1971 konuşmamızdan sonra 11 Haziran 1971'de bana geldi ve Nixon'ın Tayland, Meksika, Fransa, Vietnam ve Türkiye'deki büyükelçilerini haşhaş için Washington'a çağırdığını söyledi. Bir de Nixon'ın bana şifahi mesajını iletti: Nixon, hükümet programında haşhaş konusunda belirttiğimiz noktalardan duyduğu memnuniyeti kaydettikten sonra, 17 mayısta bize bildirilen Amerikan önerilerine (yanî tazminata) Türk hükümetinin vereceği cevabı beklediğini ifade ediyordu bu mesajında. Ve gelecekteki iki üç hafta içinde Türkiye'nin davranışlanndan nasıl bahsedebileceğini soruyor, Turk Başbakanının "diişiin ve yardımlarını' beklediğini ekliyordu... \ixon'ın mesajına cevabınız nasıl oldu? ERİMBüyükelçiye, konuyu insani bir mesele olarak ele aldığımızın ve iki memleket arasındaki ilişkileri göz önünde tuttuğumuzun Nixon'a iletilmesini söyledim... Başka? ERİMBaşkan Nixon'a üç ilde şimdiden yasaklamaya gidebileceğimizi bildirmesini de ekledim. Amerika'nm tekliflerine gelince, cevaplarımızı bir 'not' halinde vereceğimizi de bildirdim Bu karardan (30 Haziran 1971'de çıkan ekim yasağından) sonra ABD'ye gittiniz? ERİMAmerika'ya ben, haşhaş yasaklanmasından dokuz ay sonra gittim. Nixon bana iltifatlar etti, böyle bir karar aldığımız için. Bizim sıkıntılarımız vardı, onlan söyledim Başkana. Çok yakından ilgilendi. Haşhaş konusunda Amerikan baskısı? ERİMBakınız, şunu söyleyeyim: Amerika, Rusya'yı en ziyade mazharı müsaade ulke olarak görmuş, ancak yararlarının zarar gördüğü anda, Amerikan Kongresi'ne, bu hukmün kaldınlmasını isteyen kanun teklifleri yapmıştır. Medot budur... Bunu neden görmeyelim?.. Anayasa Mahkemesfnde bugün başkanhk seçinıi var ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Anayasa Mahkemesi asil üyeleri yeni başkanı seçmek için Başkanvekili Semih Özmert'in başkanlığında bugün toplanacak. 9 Ağustos 1982'den bu yana Anayasa Mahkemesi Başkanhğı yapan ve 6 nisan 1985 itibariyle yaş haddinden emekli olan Ahmet Hamdi Boyacıoğlu ise dün törenle veda etti. Boyacıoğlu yaptığı kısa konuşmada, devletlerin büyüklüğünün hukuka verdikleri değerle ölçüldüğünü bildirerek, "Hukuka saygı duymayan, tasarruf. işlem ve kararları hukuka dayanmayan devletler anarşiyi bizzat kendileri yaratırlar, Türk ulusu tarihin her döneminde ekmekten ve sudan öte, özgttrlük ve adalete gönül vermjş bir ulustur" dedi. Anayasa Mahkemesi onbir asil ve dört yedek üyeden oluşuyor. Mahkeme, Anayasa'nın 146. maddesi uyannca asil üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğimluğu ile dört yıl için bir başkan ve bir başkanvekili seçiyor. Halen Anayasa Mahkemesi asil üyeleri şunlar: Semih Özmert (Başkanvekili,) Neçdet Dancıoğlu, Yetka Güngör Özden, Orhan Onar. Muammer Turan. Mehmet Çınariı, Selahattin Metin, Servet Tuziin, Mahmut Ciimrük, Osman Mikdat Kıhç. İstanbui Haber Servisi Ucuz ekmek satışı, Kadıköy Belediyesi ile Kartal Halk Ekmek Fabrikası'mn arasını açn. Fabrika yetkilileri, Kadıköy'de ucuz ekmek satmak amacıyla kurulan büfelerinin belediye tarafından yıkılması üzerine savcüığa başvuracaklarını söylerken, Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Yüksel Atabay, kulubelerin izin alınmadan kurulduğunu belirtti. Kartal Halk Ekmek Fabrika Müdürü Kâzım Poyraz ise büfelerin kaldırılmasımn gerçek nedeninin ucuz ekmek satışının engellenmek istenmesi olduğunu söyledi. Ucuz ekmek engelleniyor Partiler, heyelanla Ugüenmeye başladı ANKARA, (Cumhuriyet Büfps«) Çeşitli partilerin temsilcileri dün Zonguldak ve çevresindeki heyelan bölgesiyle ilgili görüşlerini ve değerlendîrmelerini açıkladılar. SODEP Genel Başkan Yardımcısı Türkân Akyol, "Heyelan bölgesinde hastalık var," dedi. Akyol, bölgede çok ciddi bir temizlik sorunu bulunduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölgede salgın hastalıklara karşı aşılar uygulanmamışür. ANKARA, (ANKA) Bağımsız Hatay Milletvekili Murat Sökmenoğlu, gençlik yılı nedeniyle yurt dışına gidecek olan gençlere indirimli tren kartları sağlandığını hatırlatarak, Toplu Konut Fonu'na kesilen 100 dolann gençlerin yurt dışına çıkış olanağını engellediğini belirtti. Sökmenoğlu, TBMM Başkanlığı aracılığıyla Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Dinçerler'e yönelttiği önergesinde, "Fonun gençlerin yurt dışına bu maksatla çıkışlannda istisna tutulmasını düsünüyor musunuz?" diye sordu. "Gençler fondan muaf tutulsun" Helalar çok sağlıksız bir yapıda ve yetersiz olup, hastalık tehlikesi oluşturmaktadır." ANAP Grup Başkan Vekili ve Zonguldak Milletvekili Pertev Aşçıoğlu da, Batı Karadeniz bölgesinin heyelan yüzünden "tam bir fetaket manzarası" içinde olduğuna dikkat çekti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan da heyelan bölgesinde çaresizlik içinde kalan vatandaşlara devletin süratle el uzatması gerektiğini bildirdi. Fevzi Çakmak ynrın anılacak SIKI PARA POLİTİKASI !.. ANKARA, (a.a.) fstikial Savaşı'nın önderlerinden Mareşal Fevzi Çakmak, ölümüı 35. yıldönümü dolayısıyla. rın anılacak. 23 Nisan 192Ö'de kurulan TBMM'nin ilk kabinesinde Milli Savunma Bakanhğı görevine getirilen Fevzi Çakmak, 2. İnönü Savaşı'ndan sonra Korgeneralliğe yukseldi ve Genelkurmay Başkanvekili oldu. Sakarya zaferinden sonra Orgeneral olan Fevzi Çakmak, TBMM tarafından Mareşal rütbesiyle taltif edildi. i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle