20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet PİTAŞ TÜM ŞtRKETLERE YÜK VERMEK ZORUNPA Sahıbı Cumhurı>el Maıbaacılık ^e Gazeıecılık Turk Anonım Şırkeı: adına Nadir Vadı. 0 Genel Yayın Muduru Hasan Cemal. Mue^sese \1uduru Emine Uşaklıgil, Yazı Işlerı Muduru Okaj Gonensin, # Haber Merke?ı Muduru Yalçın Ba>er. Sa>fa Duzenı Yoneımenı \h Acar, • Temsılcıler ANKARA Yakın Dogan.İZMIR Hikmel Çelınkara. ADANA Mehmel Mercan. Senıs Şeflen Istanbul Haberlerı RehaOz, L)ı> Haberler trgun Balcı. Ekonomı Osman Liaga>. Kulıur \>dın Emeç, Magazın Yalçın Pekşen, Spor Danışırıanı: Abdulkadir Yucelman, Duzelıme Refîk Durbaş, Araştırma Şahin \lpa>. bSendıka Şukran ketencı. # koordınator Ahmel Konılsan, 9 Malı işler Krol trkul. llar, Ziy» Ergene. Halkla llışkıler Gulderen koşar. Idare Husevin Gurer, Işleıme Sadun Sonmez. Basan ve Yavan. Cumhuriyrt Matbaacılık veGazetecılık T.A.Ş Turk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Isıanbul, PK. 246lstanbuI, Tel: 526 10 00 (9 hat), Telex: 22246 • Burolar Ankara: Zıya Gokalp Bulvan InkılapSokak No 19/4 Tel: 33 II 4147, Telev 42344 • İzmir: Hahı Zıva Bulvan No 643, Tel. 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telra: 62155. TAKVİM 25 Mart 1985 îmsak: 4.27 Güneş: 5.53 öğle: 12.15 tkindi: 15.43 Akşam: 18.27 Yatsı: 19.48 Petrol pastasından her tankere pay var DİTAŞ, bu yıl 7 milyon ton ham petrol taşıtacak. Süveyş yolu ile en çok 140 bin ton petrol taşıyabilen tankerler yıl sonuna kadar Körfez'den Türkiye'ye 5 sefer yapabilecek. ANKARA (Cumhuriyet Burosıı) 1985 yılında taşınması öngörulen 7 milyon ton ham petrol için gerekli tanker sayısı ile DlTAŞ'a başvuran armatörlerin ellerindeki gemilerin tonajı eşit çıkınca, 29 man gunü sonuçlanacak ihalenin "ölii dogması" tehlikesi belirdi. Petrolün, ancak ihaleye katılan tum gemilerin kullanılmasıyla taşmabileceği anlaşılınca, armatörlerin fıyat kırmalarına da gerek kalmadı. "Bu yıl daha düşttk navlunla" petrol taşıtacağını duyuran DlTAŞ'ın bir şansızlığı da, Körfez'de tırmanan savaş nedeniyle yükselen navlun ve savaş risk primleri oldu. DİTAŞ ihalesine iliskin tek "umut haberi" bu yıl armatörlerin "şişirilmiş" gemi fıyatları göstererek, yüksek sigorta bedellerüıe yol açmalannın önüne geçileceğinin şartnarneye konmasıyla belirdi. tHALEYE KtMLER KATILIYOR? DlTAŞ'ın geçtiğimiz 1984 yılında tonunu ortalama 15 dolar 81 cente tasıttığı petrolün navlun ücretlerini duşurmek amacıyla açtığı ihaleye son teklif verme günu 29 Man 1985 tarihi olarak açıklandı. thaleye armatörlerin her bir tankerleri için teker teker fiyat vererek katılmalan bekleniyor. Petrol taşımasına talip çıkan, UM Denizdlik, Cerrahogullan, Baran Denizcilik, Fırat Denizcilik ve Zihni Denizcilik şirketlerinin ellerinde şu an için 11 tanker bulunuvor. Denizcilik çevrelerinin hesaplanna göre bu tanker sayısı, taşımada kullanılması zorunlu sayıya eşit gözuküyor. thale koşuluna göre, Süveyş yoluyla yapılacak taşımalar, ortalama 45 gün surüyor. Süveyş Kanalı'ndan geçişte tankerler bir seferde 140 bin ton dolayında petrol taşıyabiliyor. DlTAŞ'ın nisan ayını "karar süreci" için kullanması halınde, yıl sonuna kadar kalan 240 gunde bir geminin en fazla 5 sefer yapabileceğı ortaya çıkıyor. Bır geminin 5 seferde taşıyabileceği petrol 700 bin ton olunca, 7 milyon tonun taşınması için 10 tanker gerekiyor. ihaleye en tazla tankerıe katılan UM Denizcilik Şirketi'nin ögemisının bulunduğu göz onüne alınırsa, taşımanın tek şirket eliyle yurütulemeyeceği kesinlik kazanıyor. DlTAŞ'ın 1985 yılmdaki kapalı zarfla ihaleye çıkma kararı, armatörler arasındaki rekabeti kızıştırarak, navlun ücretlerini düşürmek istemesine bağlandı. Oysa, taşımada her şirketin tankerlerinin kullanılmasının hemen hemen zorunluluk olarak ortaya çıktığı bir durumda, armatörlerin kendi aralannda anlaşarak Tıyat indirimine gitmeleri tehlikesi belirdi. Nitekım, geçtiğimiz yıl DlTAŞ'ın açtığı ihaleye ceplerinde teklif mektuplan ile gelen armatörlerin benzer koşulların belirmesi üzerine, "tekliF 1 vermek yerine, DİTAŞ genel muduru ile "pazarlık" ederek fıyat belirledikleri ileri surülmüştu. KAÇTAN TAŞINABtLtR? DÎTAŞ Genel Müdüru Turgay Beltan, geçen yıl tonu 15 dolar 81 centten taşınan petrolün bu yılki navlun ücretinin 7 dolann altında olacağını bıldirmışti. Beltan'ın hesabı, uluslararası navlun endeksi olan "world scale"in şubat, mart aylannda 50 olmasına dayanıyor. Söz konusu endeksin 50 olmasının dolar karşılığı 7 dolar duzeyinde hesaplanıyor. Oysa geçen yılın temmuz ayından itibaren Körfez'dekı "sakin günler" yuzunden duşuş gosteren "world scale" endeksinin, İranIrak savaşındaki tırmanma ve Harg Adası'nın bombalanması söylentileri nedeniyle >eniden yükselişe geçtiği, şu günlerde 65'e çıktığı bildirildi. 65'lik endeksin dolar karşılığı da 8 dolar 68 cent dolayında hesaplandı. Bunun üzerine binecek ekstra savaş riski sürprimi ve Süveyş Kanalı geçiş ücreti goz onüne alındığında armatör tekliflerinin DlTAŞ'ın beklediği ton başına 7 dolarlık düzeyin 2 katım bulacağı ileri surüldü. İETTyv 500 yeni otobüs İSTANBUL (UBA) lETT'ye bu yıl 500 yeni otobüs katılması için ihale açıldı. thale sonunda en düsıik teklif veren fırmadan 250 körüklü, 250 normal otobüs alınacak. ÎETT Genel Müdürü Bozkurt Doğan, UBA'yayaptıgıaçıklamada, tsıanbul nüfusunun 2 bin otobüse daha ihtiyacı olduğunu belirterek, bunlardan 500'ünun 1985 yılı içerisinde hizmete başlayacağını söyledi. Pakistanhn bağımsızhk günü İSTANBUL (a.a.) Pakistan'ın bağımsızhk yıldönümü Sheraton Oteli'nde düzenlenen bir resepsiyonda kutlandı. İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve eşimn katıldığı gecede Pakistan 'ın İstanbul Başkonsolosu Tarık tkbal Puri ve eşi Sama konuklan milli gıysileriyle karşıladılar. Çoğunluğunu Pakistanlılann olusturduğu davetliler, sanatçı Erkin Koray'ın söylediği "CivePakistan"şarkısına eşlik ederek bağmsızlığa kavuşmanın sevinçini yeniden yaşadılar. Alkollü içki kullanılmayan eğlencede konuklara bol bol portakal suyu sunuldu. HASTÜRK'ÜN S. ARABtSTAIV tZLENİMLERİ Oscar ödtilleri bu gece verüiyor En iyifılm Oscar'ının büyük favorisi "Amadeus".Aynı fılmin iki oyuncusu F. Murray Abraham ve lom Hulce'la Albert Finney, Sam Wdterston ve Jeff Bridges en iyi erkek oyuncu ödülü adayları. En iyi kadın oyuncu ise, Sally Field, Jessica Lange, Vanessa Redgrave, Sissy Spacek ve Judy Davis arasmdan seçilecek. LOS ANGELES. (AP) Bu gece 57.'si verilecek olan Oscar ödullerınin adayları, hiç bu yılki kadar çeşitli olmamıştı. 1984 yılının en iyi filmi odulune beş aday var. Bunlann ilkı, 13 yıldır film eevırmeyen yonetmen David Lean'in lngiliz yazar E.M.Forster'ın unlü romanından uyarladığı "A Passage lo İndiaHindistan'a Bir Geçit". Odulun ikıncı adavı ise, 6 milvon dolar gibi çok küçuk bir butçeyle Pulıtzer Odulu sahibi bir oyundan uyarlanan, Norman Jewison'un " A Soldier's StoryBir Askerin Öykusii". Peter Shaffer'in unlu oyunundan uyarlanan \e Mozart'ın yaşamını konu alan Milos Forman'ın "Amadeus"u ödülün en büvük adaylarından. Ancak "Amadeus "un Oscar oncesi tum ödüllere değer bulunması, Oscar konusunda tahmin yurutenleri kuşkuya itiyor Roland Joffe'nin yonettiği "The Killing Fields Ölüm Tarlalan", Kampuçya'dakı soykırıma getirdiği belgesele yakın yaklaşımla dikkati çekiyor. Odulun son adayı ise, Robert Benton'un filmi "Places in the HeartYiirekte Bir Yer". Bu beş adayın en büyük özelliği, ünlü stüdyolar tarafından yapılmamış olmaları. En iyi erkek oyuncu Oscar'ının adaylanndan ikisi, "Amadeus"ta oynayan F.Murray Abraham ve Tom Hulce "L'nder the Volcanoe"dakı (Yanardağ) oyunuyla Albert Finney uçuncu, "The Killing Fields"deki O>TInuyla Sam VVaterston dörduncu, "Starman"daki oyunuyla da Jeff Bridges beşınci aday. En iyi kadın oyuncu Oscar'ının adayları arasında ise, Sally Field (Places in the Heart), Jessica Lange (Country), Vanessa Redgrave (Bostonians) ve Sissy Spacek (The River) gibi dört unlü \ar. Bu unlü yıldızlara eklenen yepyeni beşinci aday ise Avustralyalı Judy Davis (A Passage to India). F a \ o r i \ ö n e t m e n l e r çokt a n belli En iyi yonetmen Oscar'ının adayları ise, adı uzun suredir duyulan filmlere imza atanlar. Yanı, David Lean (A Passage to tndia), Milos Forman (Amadeus), Roland Joffe (The Killing Fields), Robert Benton (Places in the Heart) ve VVoody Allen (Brodway Danny Rose). En iyi yardımcı aktor ödulune de beş aday \ar: Adolphe Caesar (A Soldier's Story), John Malkovitch (Places in the Heart), Noriyuki " P a t " Morita (The Karate Kid), Haing S.Ngor (The Killing Fields) ve olumunden sonra adı öne surülen Ralph Richardson (Greystoke). En iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar'ını alabileceklerin başında ise, Peggy Aschcroft (A Passage to tndia) gelıyor. Onunla birlikte odulun adayları şu adlar: Glenn Close (The Natural), Lindsay Crouse (Places in the Heart), Christine Lahti (Swing Shift) ve Geraldine Page (The Pope of Greenwich Village). En iyi yabancı film Oscar'ına aday gösterilenler ise surpriz yapacak nitelıkte. Israil filmi "Beyond the VV'allsDuvarların Ötesinde", Arjantin filmi "Camila a Gea", Isviçre filmi "Dangerous MovesTehlikeli Kımıltılar", Ispanyol fılmı "Double FeatureÇifte Özellik" ve Sov^et Filmi "VVartime RomanceSavaş Çağında Aşk" bu surpnz adları oluşturuyor. En iyi senaryo Oscar'ının beş adayı ise, Daniel Petrie, Woody Allen, Gregory Nava ile Annma Thomas. Robert Benton, Lovvell Ganz ve Babalog Mandel ile Jay Friedman. En iyi şarkı Oscar'ını paylaşacak olanlar, "Take a Look at me Now" "Footloose", "Ghostbusters", " I Just Called to Say I Love You" ve "Let's Hear it For the Boy". Hollyvvod gazetecilerinin en eskilerinden Bob Thomas'ın bu yılki Oscar odülleriyle ilgili tahminlerine, her yıl olduğu gibi yıne önem veriliyor. Thomas'a gore, "Amadeus", "The Killing Fields" ve "A Passage to India" en buyuk adaylar. Favorı "Amadeus". En iyi oyuncu S.Murray Abraham olabilir. Ancak oylar onunla aynı filmde oynayan Tom Hulce arasında bölünurse, Sam Waterston aradan sıyrılabilir. En iyi kadın oyuncu Sally Field ya da Judy Davis olacak. En iyi yardımcı erkek oyuncu ödulunün tek adayı, Thomas'a göre "The Killing Fields"in Kampuçyalı doktor oyuncusu Haing S.Ngor. En iyi yardımcı kadın oyuncu odulunun tek adayı ise Peggy Ashcroft. En iyi yonetmen de, Thomas'a gore ya Milos Forman seçilecek ya da David Lean. 3MtLYON ÖLÜ "Ölüm Tarlalan" fibni, KııılKmerler'in 3milyon Kampuçyaüyı nasılöldürdüğüne ışık tutuyor. Hosteslerimiz Riyad'da "çarşafla dolaştı ANKARA, (Cumhuriyet Börosu) HP Genel Sekreteri Yümaz Hastürk, dun bir basın toplantısı düzenleyerek Suudi Arabistan gezisınden edindiği izlenimleri anlattı. HP Oenel Sekreteri, Suudi Arabistan gezisi sırasında Türk hosteslerin uçakta özel kıyafetler giyip giymediği yolundaki bir soruyu yanıtlarken şunlan söyledi: "Bu, yanlış nakledilmiş bir bilgidir. İngiüz Başbakanı Bayan Thalcher bile Suudi Arabistan gezisinde özel kıyafetler giymiştir. Hosteslerimiz uçakta özel kıyafet giyrnediler. Ama Riyad'da alışverişte çarşaf giydiler. Kimse onlara, böyle giyinmek zonındasınız, demedi, ama bu bir mecburiyetti. Aynca bir pilotumuz ozenti olarak entari alıp onu giydi. Ama kimse kendilerinden entari giyeceksiniz diye bir talepte bulunmadı. Eğer bundan farklı bir talep olsaydı derhal mudahale ederdim." Hasturk, Riyad'da elleri sopalı bekçilerın sokakta dolaştığını anlattı ve "Ezan sesi duyulur duyulmaz camiye gilmeyen olursa sopalı bekçiler, yallah yallah, diyerek onları camiye gonderiyorlar" dıye konuştu. Başbakan Ozal'ın, "Suudlar alıngandır. Onlarla ilgili yazılarda basın dikkatli olınalıdır" bıçimindeki değerlendirmesıne katılıp katılmadığına ilişkin bir soruya Hastürk, şu yanıtı verdi: "Sayın Başbakan'ın Suudlu yetkililerle daha yakın teması oldu. Onun daha iyi tespit ettnesi gerekli. Biz çok kısıtlı imkânlarla temas kurabildik. Bu konudaki yaklaşımlannı bilmiyorum" 6 Kasım seçimlerinde oy kullanmayunlar ANKARA, (UBA) 6 Kasım milletvekili seçimlerinde oy kullanmayan 273 kişinin Resmi Gazete yoluyla 15 gün içinde mazeretlerini bildırmeleri istendı. Yerköy tlçe Seçim Kurulu Başkanlığı 'nın Resmi Gazete '• deyayımlanan ılamnda, ilgili kişilere, seçım kanununa muhalefet suçundan ışlem yapılacağı belirtilerek, bu kışilerin adreslerinde bulunamadığıya da adreslerımn tespit olunamadığı belirtildı. Ağrı Dagı''na çıkışta aynk bastı parası ÖZALTN UÇAĞI NEDEN GEÇ KALKTI? HFİİ Ateş: Amacun uçakta iyi yer kapmaktı ANKARA, (Cumhuri)et Bürosu) HP Tunceli Milletvekıli Musa Ateş, Başbakan Turgut Özal ile Suudi Arabistan gezisinin başında uçağın tuvaletine girdiği yolundaki haberleri yalanladı. Musa Ateş, "Ben tren bile kalkmadan. affedersiniz, tuvalete gidilmeyeceğini bilirim, değil uçakta" dedi. HP Genel Sekreteri Yılmaz Hastiirk'un Suudi Arabistan gezisi nedeniyle dun düzenlediği basın toplantısından sonra soz alan Tunceli HP Milletvekili Musa Ateş, Suudi Arabistan gezisi başlamadan önce uçakta tuvalete girmediğini belirterek, şunlan söyledi: "Benim hakkımda basında birçok şey çıkmış, >ok, affedersiniz, tuvalete gitmişim filan. Biz, uçağa Elazıg Milletvekili Mehmet Özdemir, İsmet Oktay ve ben önce bindik. Ne için? Kanat üzerine gelmeden iyi bir yerde oturmak için. Meğer orası bizim degilmiş. Başbakanın basın müşaviri Can Pulak Bey geldi. 'Sizi Başbakan istiyor' dedi gittim. Benim hatırım için Savın Başbakan uçağı 20 dakika rötarla kaldırdı. Başka bir şey yok. Yok tabancaymış, yok tuvaletmiş, yok öyle bir şey. Ben 24 sene Meclis'te raportörlük yapmışım. Uçakla, Avrupa'ya gitmişim, bilmez miyim. Ben tren kalkmadan bile, affedersiniz, tuvalete gidilmeyeceğini bilirim, degi) uçakta. Bu olay basında boyle yer alınca. çok uzuldum. Amacım uçakta giızel bir yerde oturmaktı." ANKARA, (a.a.) Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Latif Osman Çıkıgil, Ağrı Dağı 'na çıkmak isteyenlerden ayak bastı parası alınmasını ve buradan sağlanacak gelirin dağcılıkla ilgili sorunların çozumlenmesi için kullanılmasım istedı. Bugün Ankara'da düzenlenen "DağRehberUğive Yabancıların Rehber Alma MecburiyetV konulu panelde konuşan Çıkıgil, Turkiye'de dağ rehberı otmadığını söyledi. Köpeklere kimlik kartı DENİZLİ, (THA)Denizlı'de sahıpli köpeklere sağlık karnesıçıkanlarak, kimlik kartı veriliyor. Denizli ve ilçelerinde sahiplı 2 bin 750 köpekten bugune kadar 2 bınine sağlık karnesı çıkarıldı ve kimlik kartı ile numara verıldı. Başlatılan uygulamamn, son yıllarda başgösteren kuduza karşı bır önlem nitelıği taşıdığı kaydedildi. İLMİĞtV GÖLGESİNDE 10 AY GEÇİREN HURİYE KELEŞ ANLATTYOR: Asıhnayueağunı bitiyordum KEMAL KÜÇÜK 10 Mart 1985. 7. Ağır Ceza Mahkemesi yargıcırun "..beraatiııe.." sözleriyle birlikte, bir çığlıktır kaplıyor duruşma salonunun duvarlannı. On ayın acısı, bir çığlık olup çıkıyor salonun perıcerelerinden dışan; ozgürlük şarkılanyla birleşip. Ama ardında, daha başka acılı çığlıklar da bırakıp.. Huriye Keleş, on yıl önce yazdığı birkaç mektup yüzunden cinayet işlediği savıyla tutuklandı ve on ay boyunca "yağlı ilmiğin gölgesinde", Bayrampaşa Ceza ve Tutukevi kadınlar koğuşunu yaşadı dolu dolu. On ay sonra, yargıç karşısına 6. çıkışında beraat etti. "Öldukten 6 ay sonra, adli tıp raponı sonucu boğularak öldüriildüğU belirlenen kolonya fabrikatörii Akif Gumiış'e, on yıl önce benim ve babamın gonderdigi birkaç mektuba dayanarak suçlanıyordum" diyor Huriye Keleş. "Ama ben, bu mektuplar yüzunden asılmayacagımı biliyordum.." Tutukevindeki on ayını, tutuklu ve hükumlü kadınlarla konuşarak, onları gozleyerek, dostluklar kurarak geçirdi Huriye Keleş. Çunkü çıkacağını biliyordu. Çünku çıkınca, cezaevini ve ıçindekileri anlatmak, yazmak istiyordu. Onlara içerdeyken soz vermişti, "Çıkınca sizi anlatacağım, belki de yazacagım" diye. Onlara söz vermişti Keleş, ve şımdi karşılıkb konuşurken, hep onlann dostluğundan, koğuştaki yaşamın insancıllığından, yitirmek istemediği dostluklardan söz ediyordu.. İdamdam dâ»ii<Vevinci "Koğuştaki en kıdemli kadınlar 7 yıldır patates yüzü görmemişler. Cezaevinin kantinlerinde satışı yasakmış. Nedenini bilmiyorum. Ama 1984'ün bahar aylannda ilk kez kantine patates geldi çuvallarla. Eskiler bayram yaptılar. Ortaklaşa çuvalla patates aldılar ve bir gece yanlannda torbalarla yattılar, yataklannın yanında; okşadılar, sevdiler; inanması güç biraz..." "Gece yatıyorduk. Birden bir çığlık yükseldi. 'Tüp patlayacak.. Tüp patlayacak..'diye birses. Herkes ayaklandı. Tüpün lastik borusu tutuşmuştu. Ama tüp patlamadı. 'Niye bağırıp panik yarattın' diye, bağıran kadını suçladı herkes. Cezaevi yönetimi de 5 gün hücre cezası verdi kadıncağıza. Bu olaydan önce Vali gelip gezmişti koğuşu. Bir kadına 'niye girdin içeri' diye sormuştu. Kadın 'kocamı öldürdüm. Istemeden kocamm kafasına gaz tüpü ile vurmuşum' demişti. Bağıran kadın oydu..." yanya dışanda.. Yetişene kadar betonun üzerine düştü bebek. Onu yerden ilk kaldıran, hemen üşumesin diye bir çarşafa sardı. Sonra gardiy anlar gelip bir hastaneye goturduler.." Huriye Keleş, genç kadının doğum anına değin kimseyi uyandırmamasını yadırgamıyor. "Utanıvordu diğerleri gibi" diyor. "Zina nedir bilmeden, zina suçundan tutukluydu. Diğerleri gibi bir ay sonra, mahkeme sonunda salıverilmişti o da. İmam nikâhlı kocasının yanına dönmüştu.." Ardından, gunlük yaşamı anlatıyor: "Tutukevinde herkes yemeğini kendi pişiriyor. Çogu kadın birleşerek birlikte yemek pişiriyor. Öğle yemeği daha çok bakliyal. Akşamları da çorba veriliyor. Bu durumda lüm kadınlar, yardımlaşarak kantinden alışveriş ediyor. ama kantinde her şey öyle pahalı ki.." Ve bir sevınci, dışarıdakilerin hayal bile edemeyeceği bir sevinci anımsıyor Keleş: "Patates sevinci. Evet, patates sevinci.. Koğuştaki en kıdemli kadınlar, 7 yıldır patates, patlıcan yuzu görmemişler. Cezaevinin kantinlerinde patates ve Yılda 30 bin konferans CENEVRE, (THA) 1515 yılından bu yana hiçbir ulkeyte savaşa girmeyen ve halen NA TO, Birleşmış Mılletler gibi orgütlerin uyesı olmayan Isviçre 'nin Cenevre kenti, uluslararası konferanslara ev sahıpliğı yapma rekorunu tartışmasız olarak elınde bulunduruyor. 1980 sayımlanna göre, 152 bin kişinin yaşadığı Cenevre'de yılda 30 bin konferans duzenlemyor. Cenevre'de yaşayanlar ın yuzde 35 'i yabancı. Her yıl yaklaşık 2 milyon yabancı turist Cenevre'ye akıyor. DOSTLUK DOLU GÜKLER Huriye Keleş, 10 ay beraöer yaşadığı hukümlu arkadaşlannın dostluğundan, koğuştaki yaşamın insancühğından, yitirmek istemediği dostluklardan sözederken o günlerin heyecanmı yaşıyordu. patlıcan satışı yasakmış. Nedenini bilemiyorum, ama 1984'ün bahar aylannda ilk kez kantine patates geldi çuvallarla. Yeni mahkumlar, tutuklular, bu kadar susamamışlar patatese, ama eskiler bayram yaptılar. Ortaklaşa çuvalla patates aldılar ve bir gece yanlannda torbalarla yattılar, yataklannın yanında; okşadılar. sevdiler; inanması güç biraz.." maya başlamış 'Tüp patlıyor' diye. Tüp patlarsa ne olur? Herkes kaçar degil mi? Ama şaşkınlıga bakın ki, herkes patlayacak olan tüpe dogru bakıyor ve koguşun camlannı kınyor. tçerdeki gardiy anda anabtar yok, açamıyor. Nihayet cezaevinin nöbetçi göreviisi geldi ve kapıyı açtı. Ama tüp patlamadı. 'Niye bağınp panik yarattın?' diye bağıran kadını suçladı herkes. Cezaevi yönetimi de 5 gun hucre cezası verdi kadıncağıza. İşte o zaman herkes üzuldu ve dilekçe verdik, ceza vermesinler diye.." Huriye Keleş, bu olayın asıl ilginç yanını sona saklamış. Şo>le diyor: "Bu olaydan once vali gelip gezmişti koğuşu. Bir kadına 'Niye girdin içeri?' diye sormuştu. Kadın, 'Kocamı oldurdüm. İstemeden kocamın kafasına gaz tüpü ile vurmuştum' demişti. İşte o gece yanan boruyu görup 'Tüp patlıyor' diye bağıran da oydu. Ne şans degil mi?.." Huriye Keleş, dışanda şimdi. Ozgurluğü soluyor. Ama nasıl? Içerde kalanların acısım duyarak tum benliğinde, on aylık kendi acısım bir yana atarak ve içerdekilerin tumüne de "ozgürlük duası" yollayarak.. 16 fil karşıhgında 4 gergedan KATMANDU, (ANKA) Sepal ve Hmdıstan arasında, filgergedan değişimi yapıldı. Nepal Ulusal Parklar ve Doğayı Koruma Bırliği, 16 fil karşıhğında, Hindistan 'a 4 tane tek boynuzlu gergedan verdi. 4 gergedanın Hindistan 'ın Dudça Ulusal Parkı 'na gönderildiğinı belirten yetkililer toplam sayıları 400 kadar olan tek boynuzlu gergedanların büyük bolumunun Nepal "Chitçan" Parkı 'nda toplandığını kaydettiler. Kadınlar koguşu Düzce'de başlayıp Adapazan'na, oradan İstanbul ve AImanya'ya, on yıl sonra da yine Adapazarı'na değin uzanan 32 yıllık yaşamında, hiç ummadığı bir anda, 10 Mayıs 1984 gunü, cezaevinin kadınlar koğuşuyla tanıştı Huriye Keleş. Akşam ustü saat 19.30'da, 150 kişinin sığışmaya çalıştığı kadınlar koğuşunagirdığinde, oranın sorurüarından tumuyle habersizdi. "Bir sok gibiydi" diye anımsıyor şimdi. ilk gece, çoğunda iki kişinin yatmaya çalıştığı yataklardan birini, bir yabancıyla paylaşmak için uğraştı. "Herkes giyimimi, kuşamımı inceliyordu. Giyimimin iyi oluşu, yatak bulmamda etkili oldu" diyor Huriye Keleş. "Orada herkes, birlikte yemeğini ya da yatagını paylaşacagı insana, önce böyle yaklaşıyor.." Sonra, Turkiye'nin 67 vilayetinden binbir çeşit kadın; afada turisti, esmeri, beyazı, bir süru tutuklu ve hükumluyle geçinmenin yolunu, daha da sonra dost olmayı oğrendi Keleş.. "Ama en çok takıldıgun, üzülduğum. ama degiştinneye şimdilik olanak bulunmayan bir şeyi anlatmak rahatlatıyor beni" diyor Keleş ve anlatıyor: En çok tutuklular delirir "Neden tutuklu ve hukumluler aynı yerde kalıyorlar? Henuz hıiküm giymemiş, sonunu bilmeyen bir insanla, cezasuu çekmekte olanlann bir arada oldugu, anlatılraaz duygulann kanştığı o koğuş, delirtiyor insanlan.." "En çok tutuklular delirir orada.." diyor Huriye Keleş. "Hukumlüler ceza çekmeye auştınyorlar kendilerini. Ama ya tutuklular? Bir gece bakmışsınız. bir kadın, gecirmiş eline bir şey, çığlık çıglıga tum camları kırıyor. Zinadan girmiş içeri, ama zina nedir, kendi de bilmiyor. Ne ceza alacagını da.. İmam nikâbı ile oturan bir kadın şikâyet edilince, zinadan yakalanıyor ve koğuşta zina yaptıgı kocasının çocuğu ile birlikte kalıyor. Sonra, çıkıyor çogunlukla ve zina yaptıgı imam nikâhlı kocasının yanına, yani evine dönüyor. Bu tip kadınlar çogunlukta. Bir bakıyorsunuz, bir ayda on tane geliyor. Sonraki ay gidiyor bepsi, yani mahkeme sonunda. Ama koguşia kiminle kalıyor yan yana biliyor musunuz? Kendisini aldatan kocasuu öldüren bir başka kadınla. Yan yana 24 saat.. Nasd geçiniyonar dersınız.' Dogru mu bu?.." "Tüp patlayacak'" Bir de '"tup" ola\ı var kadınlar koğuşunun. Yemek pışirebilmek için kullanılan tupler.. Burada duruyor. Huriye Keleş, "Bunu anlatmasam daha iyi olur" diyor. "Eğer bu olay dışan aksederse, içerdekilere kötülük yapmış oluruz. Eğer gaz tüplerini alırlarsa ne yaparlar orada?.." Yıne de kendinı tutamıyor. "Ama olaydaki kadının durumu o kadar ilginçti ki.." deyip başlıyor anlatmaya: "Gece yatıyorduk. Birden bir çığlık yükseldi. "Tup patlayacak.. Tup patlayacak." diye bir ses. Herkes yine aşağıda. Koguşun dışında. bahçedeki tüpün koğuşa giren lastik borusu tutuşmuş. Gece yerleri silen bir hukümlü de bunu gönince bağır Türkiye'nin en büyük kayak merkezi Istanbul Haber ServisiKocaelı Eğlence Fuarı 25 temmuz 15 ağustos tarihleri arasında açılıyor. Turkiye 'de ilk defa açılacak olan eğlence fuarında çeşitlı gösteriler yer alacak. öte yandan yine Kocaelı'de önumuzdekı kış hizmete girecek kış sporları lesisının 5 bin kapasitelı olacağı bildirildi. Karlıtepe kış sporları merkezınde otellerın yani sıra kayak yapmak ıçın gemşpıstleryer alacak. Karlıtepe kayak tesislerının Türkıye'nın en buyıik kayak merkezi olacağı söylenıyor. "Biri doguruyor" Bunları düşunerek, görup yaşadığı on ayı, en ilginç anılarla şöyle ozetliyor: "Bir gece, bir çıguk bir çığlık.. 1S0 kişi birden ayaklandı. İki katlı koguşun üst katı tumuyle aşağıya indi. Birden Biri doğuruyor' dediler. tndik ki, bir de ne gorelim. Genç bir kadın çocuğunu doğuruyor; çocuk yan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle