22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI İranlrak pazarı 20 MART 1985 (Baştarafı 1. Sayfada) dır lran'da bulunuyorum. Bombalar patlıyor İran'da. Ilk zamanlar savaş bizleri etkilememişti. Son günlerde çok şiddetli. Tahran da savaştan etkilenmeye başladı. Ali Kazani (tranlı): Bugün Japonlar ve Türk vatandaşlarını alıyorlardı. Öncelikle yabancılann çıkışlarına izin verdiler. Sonra İraniılann çıkışlarına izin veriyorlar. Meral Kıran (Tahran Askeri Ataşemiz Binbaşı Fethi Kıran'ın eşi): Bulunduğumuz sokağa botnba düştiı. Az\Jerimizde bir cve bomba duştü, 7 kişi öldü. Ölenlerin Faslı olduğunu duyduk. Seyahat için gitmiştim. Durum iyi değil. Kuzey Tahran'da Humeyni'nin evine yakm bir yerde oturuyorduk. Iran hava sahası kan kokuyor. Necibe Karahan: Tahran'da bulunuyorduk. Humeyni'nin oturduğu yerlere bomba atılmış. Hemen her gün bomba sesleri duyuyoruz. Uçaklar Tahran'a geliyor, ama şehir çok sıkı korumıyor. Geceleri uyuyamıyorduk. Kasım Sinai (İranlı diş hekimi): Bu gece (dün gece) Tahran'ı vuracaklarmış. Son uçağa zor yetiştik. Uçağa yetişeceğimiz de • belli değildi. Son anda binebildik. Son dört aydır lran'da bulunuyorum, daha önce îzmir'de idim. Bana göre bu savaş kolay kolay bitmez. Ancak birinin devrümesi gerekir savaşın bitmesi için. Her şeye rağmen günlük yaşantı sürüyor. Ara sıra uçaklar geliyor. Dun bir Irak uçağı düşürdüler. Her gün bomba, silah sesleri eksik olmuyor. Giinde 34 defa alarm veriliyor. Tebriz ve Borucerd'de halk savaşın sona ermesi için gösteri yaptı. özellikle Borucerd'de halk karşı koymuş. Irak burasını bombalamayacagız demiş. Hükümet savaşa karşı çıkanları bastırmaya çalışıyor. Burfaan Garipagaoglu (Makine mühendisi): Her gün gece gündüz bomba atılıyor. Tayyare geliyor, ondan sonra alarm veriyorlar. Ben 1 yıldır Iran'da bulunuyorum. Ilk zamanlar savaşın farkında bile değildik. Son bir haftadır günde en az iki alarm veriliyor. Kaldığımız otelde İranlı bir subay, bu bombaların taciz ve hedef tespit edilmek amacıyla atıldıgını söyledi. Ertaan VuraJ: Olay büyütüldüğü gibi değil. Tahran'da koruma iyi. Dün geceden beri (önceki gece) bombardıman var. Bombayı görmüyorsunuz, ama gökyüzü havai fişekler patlamış gibi. Mitfaat Aksoy (ENKA Teknik Bölge MüdürU): Bombalama oluyor, ama biz çok etkilenmedik. Hıfzı Ardıç (İranlı): En çok kuzey bölgesi bombalaruyor. Irak uçaklarının sağlıkh hedef seçtiklerini zannetmiyorum. BAGDAT'TA PATLAMA Irak'ın başkentinde dun sabah meydana gelen şiddetli bir patlamada 14 sivilin öldüğü bildirildi. Gö'rgü tanıklarırun ifadesine göre dört evi yıkan patlamada ölenlerin dördü kadın, yedisi çocuk. İran Resmi Haber Ajansı İRNA, Bağdat'ın batı yakasındaki Dora semtinin TSt O4.O3'te yerden yere füzeyle bombalandığını bildirdi. Bağdat'ta son beş gün içindeki dordüncü patlama hakkında Irak resmi yetkilileri açıklama yapmadı. İran, daha önceki üç patlamamn da İran füzelerinin eseri olduğunu bildirmişti. Patlamamn ardmdan Irak askeri yetkilileri, beş İran kentinin Irak savaş uçaklarınca bombardıman edildiğini bildirdi. Bombalanan kentler Buşehr, Erdebil, Menend, Hürremabad ve Hamadan. İran Başbakanı Mir Hüseyin Musavi, Irak'ın İran hava sahasında uçan yolcu uçaklarına saldırma tehdidini yerine getirmesi halinde, Bağdat Havaalanı'nın Tahran'dan son sefer bombalanacağı tehdidinde bulundu. "Irak, Bağdat Havaalanı'nı başanlı bir şekilde bombalayacağımıza giivenebttir" diyen Musavi, İran ile birlikte tüm Körfez bölgesinin hava sahasının tehlikeye girebileceği uyarısında bulundu. Tahran'da dün sabah hava saldınsı alarnu verildi, ancak herhangi bir saldın olmadı. İran yetkilileri, cephenin güneyindeki Huveyze Bataklığındaki çarpışmaların durduğunu açıklayarak, bu bölgedeki saldınnın "büyük olmadığım" ileri sürdU. Çarpışmalar sürerken Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz, BM'ye gönderdiği bir mesajda ateşkes için çaba gösterilmesi isteğinde bulundu. Iran Cumhurbaşkanı Ali Hamaney de Irak'ın sivil hedeflere saldırılarını durdurması halinde, îran'ın Irak kentlerini bombalamaya son verecegini açıkladı. İran'ın Ankara Büyukelçisi Muhammed Gencidost, Irak'ın İran hava sahasını tehlikeli bölge ilan etmekle uluslararası kuralları çiğnediğini ileri sürdü. BAĞDAT'TA ÜÇLÜ ZtRVE Mısır Devlet Başkanı Hüsnu Mübarek ve Ürdün Kıralı Hüseyin'in Bağdat'a yaptığı ani ziyaretten sonra Irak Resmi Haber Ajansı INA, Mübarek ve Kıral Hüseyin'in Irak'a "destek vaat ettigini" öne sürdü. Mübarek dönüşten önce yaptığı basın toplantısında, askeri yardım konusundaki bir soruya, "Irak'ın askeri durumu iyi. Askeri yardıma ihtiyacı yok" karşıhğını verdi. Ziyaretin amacını "Irak'ın, dostlugumuza ihtiyacı var" biçiminde açıklayan Mübarek, İran'a da "savaşa son verme" çağnsında bulundu. Sımr kapılarında TIR ve kamyonlann uzun kuyruklar oluşturması sonucu, nakliyecilerin sorunlarına çözüm bulunması amacıyla Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Saffet Ulusoy ve Yönetim Kurulu üyeleri dün hükümet yetkilileriyle görüştüler. Ulusoy, Ulaştırma Bakanıyla görüşmesinden sonra ANKA muhabirine, "tran ve Irak'a yapılan nakliyeler durmuş durumda. Bu ülkelerie yapılan ve trensit gönderilen mallar antrepolarda yığıldı. Bu mallann nasıl gideceğini görüştük" dedi. MUSTAFA EKMEKÇI thracatçı şimdiUk savaştan ürkmüyor Hinthorozu Erdal Bey... Türk ihracatçılar, İranlrak savaşının tırmanması dolayısıyla ihracat açısmdan "önetnli bir tehlike olmadığı" görüşündeler. İran İstanbul Başkonsolosu Taheri de bunları doğrulayıp, "Mal talebinde artış da olabilir" dedi. Haber Merkezi iranlrak arasındaki savaş Türkiye üzerinden yapılan ihracat ile bu ülkelere Türkiye üzerinden yapılan transit taşımacılığında belirgin bir yavaşlamaya yol açtı. İhracatçı çevreler, ihracatımız açısından önemli bir tehlike oluşmadığını belirttiler. Ekonomi Servisi'mizin görüş aldığı ihracatçı şirketlerin yöneticileri, son çarpışmaların Irak'la olan ticaretimizi hiç etkilemediğini, İran'da ise savaş hızlanmış olmasa dahi bugün başlayacak olan Nevruz Bayramı nedeniyle işlerin zaten duracağım belirttiler. İhracatçılar, İran'la karayolu bağlantısı nedeniyle mal sevkinde bir aksama olmadığını dile getirirken, "tran'da Nevnız kutlamalan uzun sürer. Biz savaş olmasaydı da, nisanın ilk haftasının sonuna kadar İran'la önemli bir ticari bağlantı zaten beklemiyorduk" dediler. Bu arada İran Irak savaşındaki son tırmanışın uzun süreli olması halinde de, söz konusu iki ülkeye Türkiye'den mal satışında önemli bir azalma olmayacağı, ancak savaş durumu nedeniyle mal tercihlerinde bir değişme olabileceği kaydedildi. Gerek İran'a, gerekse Irak'a yaptığımız ihracatta gıda, demir çelik ve tekstilin ağırlıkta olduğuna işaret eden ihracatçılar, savaş durumunda gıda, ilaç ve savaş malzemesi ihracatının yoğunlaşabileceğini belirttiler. Bir büyük ihracatçı kuruluşun yetkilisi, yoğun savaşın uzaması halinde iki ülkenin de yakınlık nedeniyle Türkiye'den ithalatlannı anurmalannın bile gündeme gelebileceğine işaret etti. Savaş durumunun uzaması halinde satışları düşebilecek mal gruplarının ise sivil inşaatlarda kullanılan demir çelik ve tekstil sektöründe kullanılan sentetik lifler ve iplikler olduğu kaydedildi. öte yandan İran'ın tstanbul Başkonsolosu Muhammed Taheri de Türk ihracatçılanrun görüşlerini doğrulayarak, savaşın ve havayolu bağlantısının kesilmesinin ticareti etkilemeyeceğini, çünkü ticaretin telefon ve teleksle, mal sevkinin ise karayolu ile yapıldığını dile getirdi. Nevruz bayramı nedeniyle İran'da beş günlük tatil olacağını ve olsa olsa bu nedenle aksama olabileceğini söyleyen Taheri, savaşın uzaması halinde jiran'ın Türkiye'den daha fazla mal çekme olasıhğının bile bulunduğunu belirtti. ANKARA NOTLARI Enflasyonda (Baştarafı 1. Sayfada) Başbakan özal, önceki akşam Riyad'da Türk Büyükelçisi'nin verdiği yemekte yaptığı konuşmada şu konulara değindi: • Itibanmız yalnız burada degil, Batıda, Çin'de, Japonya'da da var. • Enflasyon durumumuz çok kötü degil. Brezilya'da yüzde 200, Arjantin'de yüzde 700. Biz iyiyiz. • Dostlanmız Türkiye'de arazi ve mesken alsınlar. Mütekabiliyet istemedik. Bizden kim gelir, buradan loprak alır. tnsanın bir yerde evi varsa, oraya daha sık gider. Araziyi ceplerine koyup, götüriiyorİar mı? Orada duruyor, maksat ayaklan alışsın. • Teknolojiyi geliştirenler maceraperestler, kendilerini riske atanlardır. • tnsanlar kendilerini fazla emniyette hissederlerse, sosyal güvenlik fazla olursa, çalışma ihtiyacı olmaz. Bu yüzden Avnıpa, Amerika'nın gerisinde kalmıştır. KORKUL V SAA TLERDEN SONRA Tahran 'dan son uçakla dönen yolcuları, yakınlan Yeşilköy'de büyük bir sevinçle karşüadılar. Tahran yolculan ise bombalama altmda geçirdikleri korkunç saatlerin yükünü üzerlerinden atmanm coşkusu içindeydiler. Cindoruk: \azarla (Baştarafı 1. Sayfada) lemek mümkün değil. Yani bir berraklık yok. Haberlerin yalanı yok, yanlışı var. Genel olarak konuşujuyor. Ama kesin bir şey yok. Önümüzdeki günler ne yönde gelisecegini bilmiyorum" dedi. DYP kuruculanndan ve kapatüan AP'nin İstanbul eski İl Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Mehmet Yazar'ın "Parti genel başkanlıgına ioyunması" üzerine, partiye üye olmadan böyle bir girişimde bulunmasının "siyasi terbiye ile bagdaşmadığım" savomarak, "Yazar genel başkan alteraatifi ile karşımıza çıkarsa 14 mayısta hesaplaşınz" biçiminde konuştu. EvrenSayfada) (Baştarafı 1. IU anlattım. Başanlannı, giiçlüklerini belirtmeye çalıştım. Aynca bu kasabalarda, ugradıgımız başka yerlerde vaUndaşlardan dinledigim, duyduğum eleştirileri, yakınmaları, istekleri de dile getirdim. Bugünkü şartlar, pahalılıkla başlayan, işsizlik sorunu ile, enflasyonun bir tiiriü kontrol edilememesi ile devam eden geçim sıkıntısı ilk planda verdiğim bilgiler arasındaydı. Demokratik haklann kullanılması bakımından duvduğumuz yakınmaları dile getirdim. Bunlar arasında partizan atamalar, güvenlik soruşturması yoluyla bazı vatandaşlann uğradığı haksızlıklar yine de dile getirdiğim yakınmalar arasındaydı. Son zamanlarda son haftalarda kamuoyunun dikkatini üzerinde toplayan yolsuzluk ithamlan ve Büyük Millet Meclisi'ndeki sonıştunna da dile getirdiğim bir ola> oldu. Sayın Cumhurbaşkanına bana bu fırsatı verdigi için minnettanm. Çok yararlı bir görüşme oldu." Erdal İnönü, "Sayın Cumhurbaşkam'na bir erken seçim istegi ilettiniz mi?" sorusunu yanıtlarken, "böyle bir istekte buiunmadım. Vatandaşlann bugünkü sıkıntılanndan kurtulmak için bir şeyler yapdması isteklerini dile getirdim" dedi. Inönü, bir başka soru üzerine bütün konuları Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in dikkatle dinlediğini de bildirdi. Cindoruk, Yazar'ın "DYP Genel Başkanlıgına gelebilirim" sözleri üzerine şunları söyledi: "Ben daha önce görüşlerimi açıldadım. Büyük kongrenin bana ne görev verirse onu yapmaya hazır olduğumu söyledim. Ancak Mehmet Yazar'ın partimize üye olmadan böyle bir açıklama yapması Türk siyasal yaşamında ne geleneklerimizle, (Baştarafı 1. Sayfada) ne de siyasi terbiye ile bagdaş leri ve kapatılan partilerin genel maz. Yazar'ın bu tür açıklama başkanlan Bülent Ecevit, Süleylanıun Anayasaya aykınlığı bağ man Demirel ve Necmettin Erbalı bulunduğu odanın sorunu kan'la da görüşecekleri öğrenildi. Yarın yeniden İstanbul'a dödur." necek olan Arthur Miller ve HaDYP'nin büyük kongre öncesı rold Pinter, cuma günü saat yapılmasına başlanan ilçe kong11.OO'de Gazetecüer Cemiyeti releri dün de sürdü. Partinin dün yapılan Tokat merkez, Doğan Burhan Felek Konferans Salohisar, Kalecik, Bozdoğan, Orta nu'nda bir basın toplantısı yapköy, Çaykara, Orhaneli, Kara tıktan sonra ülkemizden ayrılacabey, Elmalı, Göksun, Elbis caklar. Aziz Nesin tan, İznik, Bulancak, ilçe kongrelerine mesaj gönderen Yıldınm Avcı, demokrasinin temel kaidelerinde, meşruiyetin kaynağında memleketten memlekete farklılık olmadığım belirtti. Demokrasiyi tarif eden asgari şartların birincisinin memleket idaresinde milktin son sözü söylemesi olduğunu ifade eden mesajlarında Ava, şu görüşlere yer verdi: "Degişik fikirlerin mevcudiyeti, demokrasinin hayatiyet ve güç kaynagıdır. Karşılıklı tartışmalar, millet ve memleket için en doğru olanı ortaya çıkanr. Vatandaş neyi beğenip neyi begenmediğjni soyleyebilmelidir. (Söylersem başına bir şey gelir) kaygısından kurtulmalıdır. Demokrasi ortadan kalkarsa. kavbedecek olanlann başında halk gelir. Çünkü demokrasi sesi çıkmayan milyonlann hayat teminatıdır. DYP sessiz milyonlann hukukunu savunmak için kurulmuştur. Bunun için vardır. Milletin sesidir. Bu gür sesi hiç kimse susturamayacaktır." 10 bin sayfa (Baştarafı 1. Sayfada) Ener bantlann kalitesi konusunda şunları söyledi: "Bantlar eski, anlaşılmıyor diye bir şey yok. İfadeler üç teyple alındı. Ayrıca yeminli stenograflar da ifadeleri kaydettiler. Bantlardan birisi bozuk çıkmış, ama bant kayıt yapmış. Stenografların kayıtları da elimizde. Meclisin imkânları bu kadar." Bu arada Başbakanlık Başdanışmanı Kahveci'nin, yanında bir alet getirerek baa bölümlerin kaydını Önlemesinin de mümkün olmadığı kaydedildi. Ener, rüşvet olayının bandı konusunda görüşü istenen ODTÜ'nün şifahi olarak "çok profesyonelce yapılmış ise tespiti mümkün değildir, acemice ise bunu tespit edebiliriz" şeklinde yanıt verdiğini söyledi. Ener, bandı incelemek için gerekli skop aletinin ODTÜ'nün elinde olmadığım, gerekirse bu cihazın yurt dışından getirileceğinin bildirildiğini söyledi. Ener, a.a.'ya "Başbakan'ın dinlenmesi yolunda bir öneri gelirse ben de olumlu oy kullanınm" dedi. YEŞİLYURT ŞUBEMİZ PEK YAKINDA HİZMETİNİZDE ANKARA PAZARL ARI ANKARA GIDATİC.veSAN.A.S. Esas No: 1984/580 Karar No: 1985/97 Hâkim: Hilal Berikan 26128 Kâtip: Naci Gök Davacı: K.H. Sanıklar: 1) M. Nuri Gülle Hakkı oğlu 1932 D.lu Surlu bucağından 2) Şeref Babk, Mernuş ve Ayşe'den otaıa 1961 D.lu Elmacık Köyü nufusuna kayıtlı olup Dumlupınar Mahallesi Deniz sokak No: 4'de oturur, evli, çocuksuz, okur yazar, sabıkasız, çiftçi. Suç: Gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet. Suç Tarihi: 17.3.1984 Karar Tarihi: 13.2.1985 HÜKÜM: 1 Sanık Mehmet Nuri Gülle'nin atılı suçu işlediğine ilişkin kanıı bulunamadığında BERAATINA. 2 Sanık Şeref Balıkın taklit ve tağşiş edilmiş biber imal edip satmak suçundan eylemine uyan 2891 sayıh yasa ile degişik TCK. 398. maddesi gereğince takdiren 3 ay hapis ve 5000. TL. agır para cezası ile cezalandınlmasına, Sanığın cezasından arttırma eksilıme yer olmadığına sanığa verilen hapis cezasının, sanığın sabıkasırun oluşu ve sair hallen gözönüne aünarak 647 S.Y.'nın 4. maddesi gereğince beher gunü 300 TL.'den 27.000 TL. ağır para cezasına çevrilmesine, TCK."nun 72. maddesi gereğince sanığa verilen para cezaları aynı neviden oldugundan toplanarak neticeten sanığın 32.000 TL. ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK.'nun 402/1 maddesi gereğince hapis cezasına eşit bir süre ile sanığın cürrae vasıta kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin tatiline, Suçun işlenis şekline göre takdiren 7 gün sure ile işyenrün kapatılmasına, TCK.'nun 402/2 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde karar özetinin gereği için C. Savcıhğına gonderilmesine, 1410 TL. mahkeme masrafının sanıktan alınmasına dair verilen karar yasa yolu açık olmak üzeren sanığın yokluğunda açıkça okundu. 13.2.1985 Sanığın yokluğunda verilen karar 21.2.1985 gıinü tebliğ edilmiş olup hiçbir taraftan temyiz edilmeyerek 28.2.1985 günü kesinleşmiştir. Basın: 13268 T.C. KAHRAMANMARAŞ 2. SULH CEZA MAHKEMESİ ORTADOGU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN DOÇENT VE YARDIMCI DOÇENT ALINACAKTIR Üniversitemizin çeşitli birimlerine aşağıda belirtilen anabilim dallarında karşılannda gösterilen sayılarda doçent ve yardımcı doçentler alınacaktır. Adayların 2547 sayılı kanunun ilgili maddelerindeki şartlara ek olarak eğitim ve araştırma yaptıracak duzeyde Ingilızce bilmeleri gerekmektedir. Muracaatlar ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde üniverşitemiz rektörlüğünde yapılacak ve doçent kadrolanna başvuranlar, özgecmişlerini bilimsel çalışma ve yayınlannı kapsayan bir dosyayı dört nusha olarak müracaaı suresi içinde rektörlüğe teslim edeceklerdir. Yardımcı doçent adaylannın sınav ve diğer işlemieri ilgili fakülte tarafından yürutülecektir. 1) DOÇENTLER FEN EDEBtYAT FAKÜLTESİ Kim) a Bolümü Organik Kimya tsuüstik Bolümü Uygulamalı Istatistik EGtTİM FAKÜLTESİ Eğitim BUimleri Bolümü Eğitim yönetimi, teftişi, planlaması ve ekonomisi GAZİANTEP MÜH. FAK. Makine Muhendisligi Bolümü Konstrüksiyon ve Imalat 2) YARDIMCI DOÇENT FEN EDEBtYAT FAKÜLTESİ Kimya Bölumu Analitik kimya FAKO İlaçları A.Ş. Satınalma Şefi Sayın Yıldınm Akın'ın değerli eşi BAŞSAĞLIĞI Ordu'dan, bir "Ankara NoOan" yetiştirip, Bulancak'ta SODEP Genel Sekreteri'yle arkadaşJannalılaşacağım. Hesabım buydu. Ama, yetişemedim. Bulancak'a vardığımda, onlar Giresun'a geçmişlerdi. Yığınla notlar alıyordum; neyi, nereye yerleştireceğimi kafamda çatıp duruyordum. Laikliğe, devrimlere, çağdaşlığa aykırı tutumları, davranışları anlatıyorlar, dinliyordum. Ordu Milli Eğitim Müdürü Metın Sönmezr\n eşi, valinin de bulunduğu kirni toplantılara "sıkrpabaş" bir biçimde mi geliyordu? Sönmez'in eşi de öğretmendi. "Oğretmenler Günü"r\öe onu böyle gören öğrenciler ne düşünüıierdi? Ordu valisi, ilde bira salonlarını neden kapatmıştı? Bulancak'a vannca, belediyeye uğrayıp, SODEP Genel Sekreteri Hicri Fişek'le arkadaşlarının nerede olduklarını öğrenmek istedim. Belediye Başkanı Öner Eriş: Onlar Giresun'a gittiler, dedi. Sizi bir çay içirmeden bırakmayız. Bulancak, SODEP İlçe Başkanı Rüştü Kurt: Giresun'a, sizinle birlikte ben de geleceğim, dedi. Oradakilerle bir çay içimi konuştuk. Bir yazarokur söyleşisi başladı mı? Sizi sorunlanmızla yorduk, diyorlardı... Ne yorulması, öyle dinleniyordum ki anlatamam. Daha önce de değındim, her yazar kendini atmalı buralara... Bulancak SODEP İlçe Başkanı Rüştü Kurt, Bulancak'tan Giresun'a giderken yolda bir köyü gösterdi: Burası, dedi, Burunucu köyü. Türkan Akyol buraltdır... Giresun'a vardığımızda, Hicri Fişek ile arkadaşlarının, il yöneticileriyle söyleşileri bitmiş, çıkıyorlardı. Bir gün önce, ANAPın Gıresun il kongresi vardı. Hicri Fişek sordu: Kim kazandı? MHP eğilimliler! Şaşırmıştım desem doğru olmaz. Dört kanattan oluşan ANAP'ta, çok yerde, eski MHP eğilimlilerin egemen olageldiklerini gözlüyorduk. Giresun'da ANAP'ın üç milletvekili vardı, bunlar. Burhan Kara, Yavuz Köymen, Ahmet Vi/maz'dılar. Burhan Kara, Giresun yöresinde, eski MHP eğilimli diye tanınıyordu. Eski arkadaşlarıyla bu görüşü sürdürdüğü, kadrolaşmaları da bu yönde oluşturduğu ileri sürülüyordu. Bu kadrolaşmalar çokça, Giresun Milli Eğitim Müdürlüğüyle, Sağlık Müdürtüğü'nde başarıya ulaşmıştı. Eski MHP'li bilinen, ANAP'ın Giresun ili kurucu il başkanı, "vefo'iu milletvekili adayı Ergun özdemirte oldukça uyumlu çalışmalar yapıldığı söyleniyordu. işte bu grup, Giresun il kongresini de, çok az bir oy farkıyla alıyordu. Giresun'da bir de "ılımlı kanat" vardı ANAP içinde. İl seçimlerinde ılımlı kanat, "ortak liste" önermiş, ancak başaramadığı görülmüştü. Giresun'da ANAP içinde ne olur, diye sorulduğunda şu yanıtı veriyorlardı: llımlılann DYP'ye kayma olasıltğı doğabilir. Kamuoyunda zaten yıpranmakta olan ANAP, bu gelişmelerle Giresun'da daha da gerileyecektir... Bunlar, SODEP'lilerin yorumlarıydı. Bunun sonucu olarak SODEP güçleniyordu, ama ANAP içindeki sağlıksız grupların, kamu kuruiuşiannda, düz memurlara dek inen, "kadrolaşma'ları, ürküntü vermekteydi... Yan tutma, partizanlık öylesine belirginleşmişti ki, çeşitli yatırımlar için eksiltmeye giren yüklenicıler (müteahhitler) arasında bile ayınm yapıldığı gözlenmekteydi. iktidar yanlısı olmayan yüklenicilerin, uğraşlarından ekmek yemeleri de güçleşmişti. Yerel basın, çeşitli nedenler, gerekçelerle, buradaki baskılara, partizanlıklara değinemiyor gibi bir şeydi... Giresun'dan aynlmadan, Giresun yakınındaki "Kulak" lokantasında açık havada yemek yedik. Buradan, kafilemizde bulunan SODEP MKYK üyesi Halil Akyüz, Trabzon'a geçecek; Hicri Fişek, Nail Gürman, Hızır Ekşi, ilçeleri dolasa dolaşa Samsun, Amasya, Çorum'agideceklerdi. Ben, Genel Sekreter Fişek'in bulunduğu kafileyi izleyecektim... "Kulak" lokantasındaki yemekte kalabalık bir grup vardı. Bulunanlardan bazılarını yazayım: Kutay Larçın (Giresun İl Başkanı), Mustafa Çakır (Merkez IIçe Başkanı, İl Genel Meclisi üyesi), Rüştü Kurt (Bulancak İlçe Başkanı), Haşmet Ocak (Dereli İlçe Başkanı), ilhan Aras (İl İkinci Başkanı), Şenel Sarı (İl Yönetim Kurulu üyesi, İl Genel Meclisi'nde üye), Mustafa Arda (İl Yönetim Kurulu üyesi), Bülent Ysner Bektaşoğlu (İl Yönetim Kurulu üyesi), Mustafa Hotmanoğlu (İl Yönetim Kurulu üyesi), Mustafa Uzun (Kurucu Merkez îlçe Başkanı, İlköğretim Müdürlüğü'nden emekli), Kenan Geyyaş (Kurucu İl Yönetim Kurulu üyesi, doktor), İlhan Ayhan (İl Yönetim Kurulu üyesi), Burhan Yılmaz (İl Yönetim Kurulu üyesi), Çernal Kırımlı (Belediye Meclisi üyesi), Abdullah, Tozlu (Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi, emekli öğretmen), İsmail Damcı (Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi), Eyüp Durmuş (İl Yönetim Kurulu üyesi), Mehmet Yaylamış (Keşap İlçe Yönetim Kurulu üyesi)... "Karadeniz Kokteyli"n\ yazarken, insan öğesini görmezden gelemezdim. Sorunları yaşayanlarla içıçeydiler. Sorunlarına değinmemi istiyoıiardı. Her ilçeye bir yazı yazsam, yetmezdi. Anadolu'da ilericilerin, aydınların durumları gözlenmeye, bunları kamuoyuna taşımaya değerdi... Bu gezide, SODEP'in durumunu gözlemeye çalışıyordum. "Beklemeciler" diye tanınan DSP ne olacaktı? Havza'da, görüştüğümüz ak saçlı SeyitAli Ulu, önce Halkçı Parti'ye girmiş, sonra ayrılıp SODEP'e gelmişti. Seyit Ali Ulu, Havza'nın "Bektiğin" köyündendi. Biri sordu: Niye Halkçı Parti'ye girdin? Seyit Ali Ulu karşılık verdi: Ne yapalım, konacak dal bulamaymca gitmiştik Halkçı Parti'ye. Fatsa'da Zeki Muslu "Arap Zeki", solun birleşmesini şöyle çizmişti: Zeytin dalına konmuş birgüvercin, arkada paıiayan güneş... Erdal Bey'in politikanın tadını aldığı kanısı var çok kışide. Amasya'da Gümüşhacıköy SODEP İlçe Başkanı Selahattin Eymirli, şöyle dedi: Erdal Bey, Hint horozu gibi! Hint horozu, dayağı yedikçe kavganın içine, alana dalar! * • * "Hinthorozu" sözcüğünü bitişık vazdım. Kanımca 'H'nin de düşüp "Hintorozu"na dönüşmesi gerekir. Halk böyle söyler. Ancak ola kı, "bu durumda" 'Horoz' ortadan gıdebilir diye "Hinthorozu" dedim. Yazım kılavuzlarında buna ilişkin bir şey bulamadım. Öğrendiğime göre. bu konuda dilciler arasında uzun tartışmalar olmuş. Bir sonuca varılamamış... vefatından büyük üzüntü duyduk. Merhumeye Tanrı'dan rahmet, kederli ailesi ve yakınlanna başsağhğı ve tahammül gücü dileriz. HATAY AKT Vltl :1 :1 :1 :1 EStN AJANS REKLAMCILIK DANIŞMANLIK LİMİTED KONGRE İLANI Demeğimizin yülık genel kurul toplantısı 14 Nisan 1985 pazar gunu saat 11 .OO'de okulumuz salonlarında yapüacakür. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde toplantı 21 Nisan 1985 pazar gunu aynı yer ve saatte yapüacaktır. Cyelerimize duyurulur. Şişli Namıkkemal Ilköğretim Okulu Koruma Derneği GÜNDEM 1. Kongrenin açılışı, 2. Saygı duruşu, 3. Kongre Başkanlık Divan Seçimi, 4. Çalışma raporunun okunması. 5. Bilançonun okunması ve kabulü, 6. Denetçiler raporunun okunması ve kabulu, 7. Yönetim Kurulu ve denetçilerın aklanması, 8. Muhtemel bütçenin okunması ve kabulü. 9. Yeni yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçilmesi, İU. Dıiek ve temennıler. SATILIK OTOMOBİL 1972 model Murat 124 500.000 TL. Tel: 3582082 İLAN BEYKOZ ASLİYE HUKUK HAKTMLİĞİNDEN Dosya No: 1984/72 Davacı Yalçın Tüfengi tarafından Venessa Tüfengi aleyhine açüan boşanma davasında: Davalı Venessa Tüfengi'nin adresınin meçhul oldugundan duruşmamn bırakıldığı 22.4.1985 saat 11.4S'te adı geçen davalının bizzat duruşmaya gelmesi veya kendisini bir vekil ile temsil «tirmesi aksi halde hakkında gıyap kararı verileceği dava dilekçesi ve davetiye yerine kaim olraak üzere ilanen teblig olunur. 18.3.1985 Basın: 3319 • İETT pasomu kaybettim. Hükümsüzdür LEVENTGÜLAY : 1 ORMAN MRARADA KROMSANKROM BİLEŞİKLERİ SANAİ VE TİCARET A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN 1. Şirketimizin 13.3.1985 Çarşamba gunü yapılan Olağan Genel Kurul toplantısmda, şirket ana sözleşmesinin 6. maddesirtin tadiline ve şirket sermayesinın 4.800.000.000. TL'dan 10.000.000.000. TL'na çıkanlmasına karar verilmiştir. Arttuılan sermayedeki rüçhan haklannı kullanmaları için pay sahiplerine 3 Nisan 1985 gününe kadar sure tanınarak çağrıda bulunulması. 1. Ruçhan hakkım kullanmak isteyen pay sahlplerinin sahip olduklan hisselere ait muvakkat ilmuhaber ile birlikte kullandıkları ruçhan hakkının 1/4'ünun T.lş Bankası Şişli nezdindeki 4080 nolu ticari mevduat hesabımıza yatınldığını gösterir makbuzu şirket merkezine ibraz etmeleri. 3. Belirtilen stire içinde rüçhan hakkım kullanmayan pay sahipleri olduğu takdirde, kullanılmayan kısmın Yönetim Kurulunca başkalanna kullandınlacağı hususu ilan olunur. Esas no: 1981/40 Davacı Selim Azizoğlu vekili Av. Erdinç Uzunoğlu tarafuıdan, davahlar Nizamettin Barutçu mirasçılan aleyhine açılan satışa icbar ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince; mirasçılara gıyap kararı ilanen tebligi kararlaştırılmış oldugundan; karar gereğince; davalı Nizamettin (Nizami) Barutçu mirascuarından Ayten, Azize, Saniye, Neşe, Firyaz, Eser, Behiye, Şekibe, Nafize, Süleyman, Ömer. Fatma ve Vasfıye Barutçu adlanna ilanen dava dilekçesinin tebliğ edildiği, duruşmaya gelmediklerinden, ilanen gıyap kararının tebliği yoluna gidümiştir. Batman ilçe merkezinde bulunan 11341 ve 11343 parsel nolu taşınmazlann resen düzenlenen satış vaadi sözleşmesi gereğince satışa icbar ve tescil istenildiğinden, adları yazılı davalıların duruşmamn atıh bulunduğu 15.5.1985 günü saat 09.00'da mahkeme dunışma salonunda bizzat kendileri bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi halde gıyap yerine kaim olmak üzere, bir daha duruşmaya alınmayacakları ve yargılamaya gıyaplannda devam olunacağı gıyap davetiyesi yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 4.3.1985 B: 13256 T.C. BATMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN DİSKOTEK BES ÇAYI SKİLİFTLERKAPALI YÜZME HAVUZU TAM PANSİYON Her Perşembe, Cuma ve Pazar Kesin hareket »TURBAN ı OTELİ KORU OTELİ REZERVASYON tÇİN TAM YETKİLİ A 1001 turizm Barbaros Bulvarı 35 Beşiktaş 1611074 1618226 Altıyol, Sevimli işhanı Kadıköy33616601612281 ORTUfl ILE GEÇEN TATİLLER KALIClCHH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle