19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 Madrid'ten HABERLERİN DEVAMI New York'tan 17 MART 1985 İspanya 'BatıTı olabilecek mî? (Baştarafı 1. Sayfada) züm bekleyen bir dizi sonın nedeniyle tehlikede görünüyor. Portekiz, iç politikaya dayanan gerekçelerden ötürü, her ne pahasına olursa olsun, AET ile tam ortaklık anlaşmasını imzalamak hevesinde. "Portekiz'i Avrupa'ya sokan Başbakan" olarak hatırlanmak isteyen Mario Soares, böylelikle ülke içindeki zayıf durumunu dengelemek istiyor ve bunu, birkaç ay sonra Cumhurbaşkanlığı bırakacak olan Eanes'den bosalan koltuğu devralmak amacıyla kullanmak hevesini güdüyor. İspanya için ise sorun bu kadar basit değjl. tspanyol Başbakanı Felipe Gonzalez, tam flyelik konusunda AET ile çıkan sorunlardan endişelendiğini gizlemiyor. Başbakanın endişelerinin altında topluluğun Ispanya'ya, tarun ve balıkçılık sektörlerinde şart koştuğu çok uzun geçiş dönemleri ve dikte etmeye çalıştığı güç şartlar yatıyor. Göçmen işçilerin, açık pazar olan ve İspanya içinde özel bir özerklik statüsüne sahip olan Kanarya Adalan'nın durumu ile îspanya'nın gelecekte topluluk bütçesine yapacağı katkı da AET ile İspanya arasındaki göriişmelerin düğüm noktalannı oluşturuyor. Fakat tüm bu sorunlara rağmen, eğer topluluğun güneye doğru genişlemesi gerçekleşecekse, gerek AET, gerekse de Ispanya'nın çıkarlan bir an önce bir anlaşmaya varmayı gerektiriyor. Ispanya'nın NATO üyeliği uzerinde gelecek yıl yapılması beklenen referandumdan önce ülkenin AET üyeliğinin onaylanması çok önemli. örneğin, "BatTnın ekonomik ortakJığı içinde yer alan bir îspanya'nın, savunma ortaklığı içinde de kaJması gerektiği" görüşünü savunan Felipe Gonzalez, bu "ekonomik ortaklık" gerçekleşmediği takdirde, bu tezi savunamayacağını açıkça söylüyor ve böylece Brüksel'e karşı biraz da meydan okuyor. öte yandan gelecek yıl Fransa'da yapılacak olan genel seçimlerde sosyalistlerin şansının çok az olması da, İspanya ve AET arasındaki göriişmelerin bir an önce sonuçlandınlmasını uygun kılıyor. Çünkü tüm AET gözlemcilerine göre, gelecek yıl Fransa'da sandıktan çıkacak bir tutucu hükümet, Îspanya'nın üyeliğine karşı, sosyalistlere nazaran çok daha sert bir tutum takınacak. Tüm bu sorunlann arasında Papandreu da, hâlâ kendisine 4.6 milyar dolarlık bir "bahşiş" verümediği takdirde, İspanya üyeliğini veto edeceğini söylemekte direniyor. Tam Kuzey Avrupa ülkelerinin AET bütçesini sımrlamaya çalıştığı su sıralarda Papandreu'nun bu tip kaprislerini tatmin etmck biraz güç gözüküyor. Işte tüm bu düğümlerin Brüksel'de ay sonunda yapılacak hükümet başkanları zirvesinde çözümlenmemesi halinde, Îspanya'nın üyeliğinin belirlenmeyen bir gelecekte gerçekleştirilmek üzere rafa kaldınlması işten bile değil... Oysa İspanya açısından AET üyeliği, sosyalistlerin seçim hesaplanmn ve vaat ettikleri NATO referandumu sorununun ötesinde, ülkenin yazgısını yakından ilgilendiren hayati bir konu. AET üyeliği, ispanya için, demokratik rejimin garantisi ve çağdaşlaşma sürecinin en büyük dönemeçlerinden biri olarak görülüyor. 16. yüzyıldan bu yana yüzünü Latin Amerika'ya ve sırtını Avrupa'ya çeviren ve bu arada Batı Avnıpa'mn dönüşümünde "Kilise reformo", "Aydınlanma dönemi" ve "Sanayi devrimi" gibi tüm kilit gelişmeleri kaçıran İspanya için AET üyeliği, ülkenin "Batılılaşma" çabasında önemli bir kilometre taşı. Tüm bu nedenlerle "Avrupa", İspanya için diğer topluluk üyelerinden çok farklı bir anlam taşıyor. Bir de kırmızı okaydı (Baştarafı 1. Sayfada) restoranın servis düzenini korumak deveye hendek atlatmaktan beter bir işti.. Ama restoran sahipleri paniğe kapılmadı.. Gündüzden yerlerini sağlama almak için telefon edenlere hiç çaktırmadan "Bir dakika, rezervasyon defterimize bakalım.. Evet, masanız saat 8 için aynlmıştır.. Teşekkür ederiz" yanıtı verildi.. Dışardan gelen bazı müşterilere masa olmasına rağmen garantiye almak için "Özür dileriz, bu akşam doluyuz, haftaya bekleriz" denildı.. Yine de rezervasyon yaptıran birçok müşteri ayakta kalkmaktan kurtulamadı. Bunun da altından restoran sahipleri olağanüstü bir buluşla kalkmasını bildiler.. Olağanüstü buluş şuydu: Ayakta kalan müşterilere müessesenin ikramı olarak şarap servisi yapıldı.. Şarap, lokantanın bir köşesinde sıcak bir hava oluşturdu.. Müşteriler öyle memnun kaldılar ki masa boşaldığında yemeğe istemeye istemeye gittiler.. Şarap gerçekten büyük bir kurtancı rolü oynamıştı.. Ama, ne var ki kırmızı değildi.. Uzmanların en çok yakındıklan nokta, Amerikahlann kırmızı şarap içmemesi.. Bir uzman "Biz hiçbir zaman şarap içen ulus olmadık ve olmayacağız da.. Çünkü kırmızı şarap içmesini bilmiyoruz" diyor.. Genel değerlendirme şu: Amerikalılar soğuk ve tatlı içki seviyorlar.. Şarabın da soğuk ve tatlı olanını tercih ediyorlar.. Yani beyazını.. En sek beyaz şarapta bile bir şeker tadı vardır.. Amerikalılar sanki ağızlarında buzdolabı ile doğmuş.. Beyaz şarabı bazen içine buz koyup az alkollü bir kokteyl içkisi olarak içiyorlarOysa yakıngeçmiş, kırmızı şarap açısından son derece umutlu göstergelerle dolu... 196080 arası şarap tüketimi ülkede tam altı kat artmış.. 1980 başlarında Amerika'da yıllık şarap tüketimi 529 milyon galonu bulmuş.. Yeni şaraphaneler, kulüpler, yayınlar birbirini kovalamış.. "Eh, artık biz de Avnıpalılar gibi şarap içen bir ulns oluyonız" denilmiş.. Ama son üç yıllık tablo tüm bu umutlan söndürecek kadar kötü.. Eğer beyaz şarabı katmazsanız genel şarap tüketiminde üç yılda 16 milyon galonluk bir azalma var.. Halen beyaz şarap, esas olçıi alınması gereken kırmızı şarabın üç katı daha çok içiliyor.. Şarap sanayicileri iyimserliklerini sürdürüyor.. Onlara göre beyaz da içse ağzı şaraba alışan biri mutlaka kırmızıya geçer.. "Amerikalılar iyi kölü beyaz şaraba alıştı, kırmızısını da deneyeceklerdir. Bu, bir zaman ve egitim sorunudur" diyorlar.. • Beyoğlu Nüfus Dairesi'nden aldığım nüfus hüviyet cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan hükümsüzdur. ORHAN ÇAĞMAN • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdur. CEYHAN KARAKA YA Stockholm'den Kebapburger'in önlenemeyen ytikselişi (Baştarafı 1. Sayfada) "kebapburger'M de sunmakta. "Kebapburger", döner kebabın hamburger biçiminde hazırlanmış haline verilen ad: Tekniğini ve yöntemini bilenler için, malum lezzeti dışında, ilginç bir yanı yok. Ancak aynı şey, "yaban ellerin' mutfağını, 1960'larda başlayan işçi göçü ile tanımaya başlayan tsveçliler için geçerli değil. Kaynayan sudan çıkarılan sosisleri küçük bir ekmeğin arasında ketçap ve tatlı hardalla yemeye, ya da hamburgerlerini kutular içinde almaya alışmış olan İsveçliler, ateşin karşısında cızırdayarak dönerken nar gibi kızaran iri et silindirinden kesilen ince dilimleri seyrederken, adeta 'gastronomik' bir 'şehvete' kapıbyorlar. Bu şehvetin içinde, doğal olarak, birazdan yiyecekleri yemeğin hazırla tstanbul Tabip Odası'nca 14 Man Tıp K u r u U a y f k u t l a m a p r o g r a f m i ç i n d e d ü ı e n lenen ' 'Gençliğm Btdensel ve Ruhsal Sağhğı" konulu panelde, gençliğin çeşttli sorutdan dile getirüdi. Istanbul Tabip Odası Sevinç özüner Toplantı Salonu 'nda düzmlenen panelde konuşan Avukat Turgut Kazan, ' 'Gençlcrimizden korkuyoruz, bu nedenle onlarm yönetime katümalannı engeUiyoruz'' derken, Prof. Toktamış Ateş, "Türk gençliğmin politikaya ilgi duyduğunu" söyledi. Gazetemiz yazart tlhan Selçuk da konuşmasmda, "Siz, yaşlüarm getirdiğiyasalara uymak zorundasınız" dedi. Aysel Ekşi, gençlerin politikadan uzaklaştınlmak istenmesinin onlan yasal olmayan yollara ittiğini öne sürdü. Yaytmcı Muzaffer tlhan Erdost ise cezaevinde yatan gençlere af çtkanîmasau istedi. Brüksel'den "Dokıınma arkadaşıma" (Baştarafı I. Sayfada) panya Belçika'ya da uğramış, teİevizyon da bu kampanyayı en geniş biçimde duyurmuştur. Haber nesnel ve ciddidir. Spikerlerin rozetle ekrana gelmesi, taraf olması, en azından sokakta aynı rozeti taşıyan insanlara rastlamak kadar iyimserlik kaynağıdır. Ya da, baharın yaklaşması ciddiye alınabilir. Yalnız günlerin uzaması, havaların kırılması değil. Proust'un "Çiçek Açmış Genç Kızlar Gölgesinde" başlığından yola çıkarak bu kuzey şehrinde de genç kızların şimdiden mayıs rüzgârlanna soyunduğunu söylemek için zaman erkense de, yaklaşan "Kraliçe Elisabeth Müzik Yanşması'mn" heyecanı iyimser bir konudur. Dünyanm sayılı müzik yarışmaianndan biri olan bu yarışmanın bu yıl keman dalında yapılacağını bilmek, insanları Chagall'ın kemanlı düşlerine götürebilir. Üstelik, Belçikalılann daha şimdiden konservatuvann önünde kuyruklar oluşturması iyi bir şeydir. Elemelerin heyecanını düşünmek, son finalistlerin bir hafta boyunca notalar yurdunda inzivaya çekileceği köşkün yenilendiğini, dört bir yandan gelecek konukları ağırlamaya hazırlandığını bilmek iyimserlik verir. Müzikli bir bahar iyimser bir bahar olacaktır. Nükleer füzelerin yerleştirilmesini engellemek için bugün Brüksel'de yapılacak yürüyüş her ne kadar nesnel bir konuysa da, bunu iyimser bir girişim olarak nitelemek ancak öznel bir değerlendirme olabilir. Çunku, bazıları "ölmektense kızıl olmayı" yeğlerken, bazıları "evin bahçesindeki füzenin mutfaktaki Rus'a evia olduğu" görüşündedir. Bu yüzden, iyimser bir pazar sabahı yazısı yazmak isteyen gazeteci barış özleminin meşruluğuna işaret edebilir. Ancak, banşın korunması ve bunun yöntemleri hakkındaki fikirleri özneldir ve bu pazar yazısında yeri olamaz. Diğer bir iyimserlik konusu ise, yalnız pazar sabahlannın kahvesi olabilir. Kişi başına Dünya'da en çok kahve tüketilen ülkelerden biri olan Belçika'da, kahve fiyatlarının diğer tüketim maddelerinin fiyatlarından daha az artması iyimserlik verir. Ancak burada, kahve üreticisi ülkelerin durumlanndan söz etmek, pazar kahvesini buruklaştırıverir. Oysa, ltalyan cezvesinde pişirilmiş ve kaynamadan ocaktan çekilmiş bir kahve, pazar sabahlarını bambaşka iyimser kılar. GazeteciK cuma akşamlan, öznel iyimserlik istemiyle nesnel olaylan çağrıştırarak, kâğıdın bekâretine artık bir daha geri gelmemek üzere son verdiğinde, pazar sabahları yazısının nasıl okunacağını düşünür. tyimser pazar yazılan uzak şehirlerin kötümser cuma akşamlarında da yazılabilir. nışını kendi gözleriyle görmenin mutluluğu da var. "Kebapburger'in gördüğü ilginin nedeni, yalnızca, hazırlanışının "dehşetli" ve "şehveüi" oluşu değil. Mcdonald's, Big Burger gibi devlerin cirit attığı bir piyasada "kiikreyen"' bu "fare", sesini duyurabilmesini bazı biyolojik araştırmalara ve genel politik tavra da borçlu. Birçok kişi bugün, büyük hamburger şirketlerinin kullandığı ana maddelerin besin değerlerinden kuşku duyuyor. Bu konuda yapılan araştırmalar da bu kuşkuları doğrular nitelikte. En ilginci ise, Batı Almanya'nın Stern Dergisi'nde yayımlanan bir araştırma: Bu araştırmaya göre, Mcdonald's şirketinin hamburgerleri, insan dışkısının besin değerinin çok altında bir 'besleme gücii"ne sahip. 'Kebapburger' olgusunu, Amerikan sermayesiyle kurulan ya da desteklenen büyük şirket politikasına karşı, "Üçiinciı dünyanın lezzetli direnişi" olarak tanımlayanlar da var. "Kebapburger"in besleyici gücüne, dayanışmacı siyasi bilinci de ekleyen bu kitle, propaganda çalışmalarını daha çok arkadaş çevresi içinde ve "mideniz yüzünden sömürülmeyin, allernalif burgeri (ercih edin" sloganı ile yürütmekte. Ancak büyük şirketlerin hamburger üretimi bu gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmiş değil: büyük bir kitle, Amerikan modeli hamburger lokantalarını tercih ediyor. Stockholm'u 1980'lerin başında tam anlamıyla saran "kebap furyası" kalıcı mı, gidici mi? Bilinmiyor. Yemek ahşkanlıklarım değiştirme konusunda oldukça temkinli olan İsveçliler, yabancı kökenli yemeklere karşı da "mesafeli" davranıyorlar. 1970lerin sonunda büyük ilgi uyandıran "Rus pogacasıkıymalı pide" bu davranışın kurbanı olmuş, "kebapburgerin" gelişiyle de hemen tümüyle piyasadan yok olmuştu. Şimdi aynı şeyin 'kebapburger'in başına gelmesinden korkuluyor. p . Londra'dan Gorbaçev'in lekesi (Baştarafı 1. Sayfada) si olarak ziyaret ettiği Londra'da Başbakan Thatcher ile görüşen Gorbaçev, daha o zaman "gelecegin genç ve liberal Sovyet önderi" olarak tanıtılmıştı. Thatcher de Gorbaçev'i beğendiğini belirtip, "Kendisi ile birlikte iyi calışmaJar yapabileceğirnize inanıyonım" demişti. Aslında Ingiliz muhafazakârlarının Sovyetler Birliği konusundaki tutum ve politikaları son iki yıl içinde gözle görülür bir şekilde değişti. Daha önce Moskova ve komünist olan her şeye karşı büyük antipatisi olan Thatcher, Kremlin tarafından "Demir Leydi" olarak adlandırılmıştı. Ancak Muhafazakâr Parti'nin 1983 Kongresi'nde yaptığı konuşma ile Thatcher, DoğuBatı ilişkilerine ve yumuşamaya giderek daha fazla önem vermeye başladı. Daha sonra da bizzat kendisi Macaristan ve Sovyetler Birliği'ne gitti. Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe da bu yılın başında Doğu Avrupa başkentlerini kapsayan bir geziye çıktı. lngiltere hükümeti, ABD ile olan sağlam ilişkilerini pekiştirmeye çalışırken, bir yandan da uluslararası politika sahnesinde gelişmelerin tekelini sadece iki süper devlete bırakmak istemiyor. Kimi zaman Washington ile Moskova arasında uzlaşmacılık, kimi zaman da üçüncü bir seçenek olarak ortaya çıkmak amacında Batı Avrupalılar. Muhalefetteki İşçi Partisi de Gorbaçev'in parti genel sekreterliğine getirümesini memnunlukla karşıladı. Genel olarak baktığımızda, Batı Avrupa çevrelerinde, Gorbaçev ile ilgili çoğunlukla olumlu, i>imser ve umutlu yaklaşımlar egemen. Bu arada bazı uzmanlar ve sağcılar ise, bu ortama karşı çıkıyor ve "Kremlin'de kim iktidarda olursa olsun, Sovyet devlet çarkını kolayca degişüremez" görüşünü savunuvor. Yine de îngiltere basın ve akademi çevrelerinde egemen olan görüş, Gorbaçev'in yeni bir dönem başlattığı. İngiliz gazeteleri bu aralar Gorbaçev'in Londra ziyareti sırasında çekilmiş resimlerini büyük büyük kullanıyor .Gorbaçev'in alnının sol üst köşesinde mor renkte irice bir doğum lekesi dikkat çekiyor. Genel sekreterliğe seçildikten sonra başına dağıtılan ve ajanslar tarafından dünyaya yayılan fotoğraflarda ise bu lekeye nedense rastlanmıyordu. \azar Özgür hapse girdî MUGLA, (Cumbnriyet Ege Burosu) Muğla'da yayımlanan tlk Adım Gazetesi yazarlanndan Özcan Özgur'ün lzmir 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi'nce verilen cezası Yargıtay'ca onaylandı. TCK'nın 159/1. maddesi ve 1402 sayılı yasanın 17/1. maddelerinden hüküm giyen Özcan Özgür, tutuklanarak cezaevine konuldu. Özcan Özgur'ün, llk Adım Gazetesi'nde çıkan yazıları hakkında tzmir 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaretten dava açılmıştı. Mahkeme, özgür'U TCK'mn 159/1. maddesi uyannca 1 yıl hapse mahküm etmişti. özgür, aynca hakkında 1402 sayılı yasanın 17/1. maddesi uyannca açılan davada da, 1 yıl 4 ay hapse hüküm giymiş ve kararla temyize gönderilmişti. Yargıtay, Özgür'ün cezalarını, hanfletici nedenleri de göz önünde bulundurarak toplam 1 yıl 3 ay 25 güne indirdi. Tüm eklemlerinde kireçlenme bulunan özcan özgür'e SSK'dan verilen "Yüzde 68'i hareket edemez, bu nedenle yardımsız yaşamını sürdüremez" raporu bulunuyor. Ertürk, Edirne Gümrükleri Başmüdürü oldu VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Şirketimiz Yönetim Kiirulu Başkan Vekili ve Murahhas Azası YAŞAR KEÇELİ'nin sevgili babası; VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Şirketimiz Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Azası YAŞAR KEÇELİnin sevgili babası; HAFIZ MEHMET KEÇELTnin vefatını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrıdan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. HAFIZ MEHMET KEÇELfnin vefatını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrıdan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. BAKIRSAN Bakır Sanayi Mamulleri ve Ticaret Anonim Şirketi YÖNETtM KURULU BAKIRSAN Bakır Sanayi Mamulleri ve Ticaret Anonim Şirketi GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EDİRNL, (Cumtauriyet) Kapıkule gümrük yolsuzluğu soruşturması sırasında görevden alınan Edirne Gümrükleri Başmüdürü Haluk Aydın'ın yerine Trabzon Gümrük Başmüdürü Atilla Şiikrii Ertürk getirildi. Bilindiği gibi gümrük yolsuzluğu soruşturması sırasında Edirne Gümrük Muhafaza Baş (Baştarafı 1. Sayfada) müdürü görevden alınmıştı. Ye gulamalarından sonra tutuklanrine Gümrük Başmüdür Yardım dı. Donanma ve Sıkıyönetim Kocısı Oguz Batıgök vekalet mutanlığYnca suçları sabit görüediyordu. lerek tutuklanmaları istenilen • 15.3.1985'te nüfus cüzdanımı Huseyin Ersan, Şaban Erdemci, ve okul kimliğimi kaybettim. Memdub Çakıcı, Osman Umut, Zckai Özeo, Müfit Aydın, MuGeçersizdir. harrem Enli Bursa'da yapılan ilk BtROL İBtŞ sorgularından sonra tutuklanarak cezaevine kondular. Hasan Himmetoğlu adlı gümrük görevlisi ise serbest bırakıldı. Güvenlik güçleri ve Hazine Şirketimiz Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Azası YAŞAR KEÇELt'nin sevgili babası; kontrolörlerince yapılan operasyonlarda Gemlik, Bursa ve Konya gümrüklerinden toplam 3 milyar lira değerinde tekstil ve inşaat makinelerı ile soğuk hava donanımh çok sayıda TIR'ı kaçak olarak yurda soktukları bevefatını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrıdan lirlenen 9 kişi yakalannuştı. Olarahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. yın planlayıası olduğu öne sürüBAKIRSAN len Umur Kalabalık, Vıldız S«Bakır Sanayi Mamulleri ve Ticarel nal, Alparslan Üstün ve Zafer Anonim Şirketi Kargı adlı kişilerin ise arandığı ÇALIŞANLARI bildirilmişti. Bursa'da VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI HAFIZ MEHMET KEÇELfnin Unique Opportunity for Financial Controller Role Our client, one of the vvorld's leading consumer goods manufacturers, is in the process of investing in a Turkish company, the first establishment in their field of a private sector joint venture manufacturing operation in Turkey.They seek a qualified accountant who will be responsible for all the accounting and the financial requirements of the company including management accounts, financial reports, cash management and budgeting. It is intended that these functions will be supported by a fully computerized accounting system, therefore experience in implementation and use of computer systems will be helpful. Previous experience in financial and management accounting, preferably in a multinational or Turkish fast moving consumer goods manufacturer, and a good avvareness of Turkish legal and fiscal requirements are necessary. The post is based in Istanbul and travel to eastern Turkey and possibly to U.K. will be required. Candidates should be in 3035 age range and a ğood standard of vvritten and spoken English is essential. Please vvrite with full career details and recent photograph to: Sevtap Altuncu, RIC VAKKO GRAÎTKER • Grafîk çalışmalarında "Her iş önemlidir" dıye duşüneıı • Bir Moda lcuruluşunda çalışmaktan zevk duyacak • Yenüütieri izleyen, hızlı, titlz genç grafikerler... Onıek ç&lışmâiaı>ınızla birlücte 20 Majt Çaı^amba günu saat 13:0015.00 arasmda "Vakko Pabrıkası, Merterİstanbul" adresinde bekliyoruz TURKIYE ZIRAI DONATIM KURUMU BALIKESİR BÖLGE .. MÜDÜRLÜĞÜNDEN (GUBRE TAŞITTIRILACAKTIR) Bağfaı Gübre Fabrikası'ndan 1.4.1985 tarihinden 30.6.1985 tarihine kadar tesellüm olunacak 165.000 ton suni gübre kara ve deniz yolu ile muhtelif liman ve mahallere taşıttırılacaktır. 1 Ihale 27 Mart 1985 günü saat 13.00'de Balıkesir Bolge Müdürluğü'nde yapılacaktır. 2 Bu ihaleye ait şartname ve sevk planı Kurumumuzun Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Kastamonu, Izmir, Manisa, Mersin, Kayseri, Konya, Istanbul, Trabzon, Sakarya bölge müdurlükleri ile Bandırma, Çanakkale, izmit, Tekirdağ şube müdürlüklerinden temin edilebilir. 3 ihaleye katılmak isteyen nakliyat fîrmalan sevk planında gösterilen gecici teminatları ile birlikte 27 Mart 1985 çarşamba günü saat 12.00'ye kadar kapalı zarf içindeki teklif mektuplarını Balıkesir bölge müdürluğüne vermiş olmaları gerekmektedir. 4 Kurumumuz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. TÜRKİYE ZİRAİ DONATIM KURUMU Balıkesir Bölge Müdürlüğü Basın: 12938 Güven ve Coopers &Lybrand Güven ve Coopers & Lybrand Denetim ve Danışmanlık A Ş Atakan Sokak No:14/10 Mecidıyekoy, Istanbul VaÂkr HURDA MALZEME HATALI PARÇA BATTA^İYE İLE KUMAŞ VE TALI HASILAT SATILACAKTIR 20 Mart 1985 Çarşamba gunu saat 14.30'da hurda malzeme (H.Dokuma tezgâhı vs.) hatalıparça battaniye ile kumaş ve tali hasılatlar açık pazarlık suretiyle şannamemiz esasları dahilinde müessesemizde satılacaktır. Bu satışa ait listeler, müessesemizden temin edilebilir. Müessesemiz satışı yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. SÜMERBANK BÜNYAN YÜNLÜ SANAYİ1 MÜESSESESİ Basın: 12935 KOCAELİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN 1984/386 Mahkememizde davacı Kâzım Utkan tarafından davalı İlknur Yılmaz aleyhine açılan tahliye alacak davasınm yapılan duruşmasmda, davalı İlknur Yılmaz adına çıkanılan davetiye tebliğ edJemediJı, yapılan zabıta tahkikatında da adresinin bulunamadîğı ve kendisinin de bulunamadîğı bildirildiğinden, adı geçen davalı İlknur Yılmaz'ın davalı olarak duruşma günü olan 19.3.1985 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya keodisini bir vekil marifetiyle temsil ettinnesi, gelmediği, kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmediği takdirde duruşmanın HMUK'nun 509510'uncu maddeleri uyarınca gıyabında devam olunacağı, davetiye yerine kaim olmak uzere usulen ilan olunur. B: 5634 ISTANBUL 7. AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 973/335 Davacı Ray Bank A.Ş. tarafından davalılar Halit Uzel vs. aleyhlerine ikame olunan alacak konusundaki davanın yapılan duruşmasmda, verilen ara kararı geregince; Davalılardan Fikret Uraz ile Kemal Gülsüm'ün gosterilen adreslenne yapılan tebligatların büa tebliğ edildiği ve zabıtaca da yapılan tahkikattan adreslerinin meçhul bulunduğu anlaşıldığından, adı geçenlerin duruşma günü olan 29.3.1985 günü saat: 10.20'de mahkememizde bizzat hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde gıyap karannın da gazete ile ilan yoluna gidileceği hususu, dava dilekçesi orneği ile duruşma gününu bildirir davetiyenın tebliğ makamına kâim olmak üzere ilan olunur. 26.2.1985 Basın: X>IÖ ILAN 1 Müessesemiz gereksinimi 21 kalem hıdrolik hortum teklif alınmak suretiyle satınalmacaktır. 2isteklilerin kapalı zarf içerisindeki teklif zarflarını 3.4.1985 günu saat 15.00'e kadar Müessesemiz Genel Muhaberat servisine vermeleri şarttır. 3 Teklif zarfları ihalenin yapılacağı günde ve saat 15.30'da Müessesemiz Satınalma Komisyonu huzurunda açilacaktır. 4 Konu ile ilgili şartnameler a) Ankara'da TKt Genel Müdürlüğü, Satınalma Dairesi Başkaniığı'ndan, b) lstanbul'da TKİ Satınalma Mudürlüğü'nden (Odakule tşhanı Kat: 12 Beyoğlu) c) Müessesemiz Ticaret Şube Mudürlüğü'nden (THK Iş Haru No: 3 MUĞLA) Dilekçe ve 500. TL. karşılığında temin edilebilir. 5 Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 6 Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ba«;n: 13400 GÜNEY EGE LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESE MÜDÜRLÜĞU'NDEN 21 KALEM HİDROLIK HORTUM SATIN ALINACAKTIR. DUYURU İLAN BAKERKÖY 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1984/1217 Mahkememizin 1984/1217 Esas, 1985/123 Karar sayılı ilamı ile kuçükler ALt ve TÜRKÂN PEKGÜR'e amcalan İSMAİL PEKGÜR bağcılar. Barbaros Mah. 7/1 Sk. No: 15 Bakırköy adresinde mukim) vasi tayin edilmiştir. İlan olunur. 7.3.1985 T.li Basın: 3140
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle