20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 SPOR 16 MART 1985 m Futbolumuzıın temeline Alman harcı koyuyoruz Spor Servisi Kısa adı APED olan, Futbol Federasyonu bünyesinde kurulu bulunan Araştırma, Planlama, Eğitim Dairesi Başkanlığına getirilen Yılmaz Yücetürk dün düzenlediği basın toplantısında, ekibinin bilimsel ve idari çalışmalar uzerine hazırladığı faaliyet taslakları hakkında bilgi verdi. APED'in çalışmalannı eğitimsel ve idari reformlar halinde iki bölumde anlatan Yücetürk, " N e ben ne de benim ekibim kesinlikle Türk futbolunu kurtaracağız demiyorum. Ancak bazı konulara kesinlikle açıklık getirecegiz. Türk futbolunun lehçesinde degişiklikkr yapacagız. Buraya liitfen değil ülkeme hizmet için geldim. Eğitim reformlan gerçekleştirilmezse diğer hiçbir hizmet fajda getirraez. Türk futbolunu hükümetler de zor kurlarır,'* dedi. Bilimsel eğitimsizlik ve disiplinsizliğin Türk futbolundaki hastalığın iki önemli ana nedeni olduğuna işaret eden Yücetürk, çalışmalan sırasında yapmak istediklerini şöyle sıraladı: "Tabanda genç takımlann antrenörlerini yetiştirecek (C) knrslanm açmak. (C) kursu mezunlanna iki yıl genç takım calıştırma zorunluluğu getirilecek. Ondan sonra (B) kursuna girebilecekler. Menajer \e idareci alanındaki eksikükler mali ve idari yönetim bozukluklannın ana nedenlerinden biridir. İdareci menajer kursu açılacak. tkri bir etapta menajeriere lisans Türk futbolunun yeni mimarı Yılmaz Yücetürk: S P O R D A DIYALOG ABDÜLKADÎR YÜCELMAX CEM HAKKO 1955 'te Istanbul'da doğdu. Şişlı Terakkı'de, sonra Saint Benoit 'da okudu, daha sonra tsviçre ve Fransa'da eğitimini sürdürdü, ekonomi tahsilı yaptığı sırada, çeşıtli kayak müsabakalarma katıldı. Marketing uzerine bir kitap yazan Hakko, 4 yıl once askerlik için geldiği Türkıye'de kaldı ve Vakkorama, Karadam ve Pupa Yelken prgamzasyonlarımn da kurucusu oldu. Hakko, judoda da kahverengi kuşak sahıbi. YÜCETÜRKTEN Genç takım antrenörleri ve idareci, menajer kurslan açacağız. Seminerler düzenleyip, masörleri F. Almanya'ya göndereceğiz. Transfer sistemini yeniden düzenleyeceğiz. Futbolcuların sosyal güvenliklerini sağlayacağız. sistemini getirecegiz. Okul içi futbol, genç takımlar kadar önemlidir. Beden eğitimi öğretmenleri için kurslar açacağız. Çiinkii okul içi spor olmaksızın spor olamaz. Futbol ağırlık seminerlere yabancı uzmanlar getirecegiz. Masörlerimiz Almanya'da kurslara gidecekler, Bayern gibi takımlarda pratik çalışmalarda bulunacaklardır. Kulüplerdeki genç takımlar faaliyetleri denetlenecek. 1018 yaş grubundaki genç >etenekler bölge karmalan oluşturularak kampa alınacaklar. Özel maçlar yaptınlarak antrene edilmeteri saglanacak. Bu organizasyonu yapabilmek için 7 bölge tespit ettik. 8. Bölge de F. Almanya olacak. Almanya ve Avnıpa'ya önem veriyonız. Alman genç takımlannda oynayan çocuklanmızı izlemek iizere buraya bir antrenöriimüzü göndereceğiz. Alman genç karmalanna seçilen gençler izlenecek. 10 yaşından sonraki gelişmeleri takip edilecek. Kentlerimizdeki BTGM antrenörlerini eğiteceğiz, onlardan yararlanacagız. Turk futbolunun bazı kanunlanna açıklık getirecegiz. Federas>on mali ve idari ozerklige kavuşturulmalı, oluşturulacak Tıirk Futbol Vakfı ve fonlardan saglanacak gelirlerden tam yetki ile yararlanılmalıdır. Gerçek bir ozerklik yoksa federasyonun herhangi bir yere bağlanması birşey teşkil etmez. Amatör kulflplerimizin birçoğu kumarhane durumundadır. Kuliip bıinyelerinde değişim şarttır. Yüzde >üz bu degişimi yapacagız. Transfer, fulbolumuzu çökerten kangren halini almıştır. Profesyonel futbolcunun yüzde 50iik bir böliimünu yatınyoruz. Para peşin veriliyor sonra verim alınamıyor. Hesapsız harcanan paralar nedeniyle bunalıma giren kuluplerimiz var. Yönetmelikler üç bilinmeyenli denklem gibi. Transfer konusunda çalışmalanmız bitmiş durumda, izlenecek politikayı ve esaslan kesinkes saptayacağız. Uygula>acağımız sisterade vergi kaçakçıhğı da ortadan kalkacaktır. Bu duzen, kulüpler açısından menfaat saglayacaktır. Futbolcuların sosyal guvenliklerinin olmadıgını gördük. Bunu sağlayacağız. Bu Turk futbolunu dejenere eden konulardan biridir. 1986 dönemine yetişecek bir transfer yonetmeliği hazırlayacağız. Tek tip mukavele sistemini kuracagız." Yılmaz Yücetürk, Türk Futbol Vakfı konusunda çalışmaların sürdüğünu, eski federasyon üyelerinden Erdoğan Şenay tarafından hazırlanan taslağın birkaç maddesinde yapılan değişiklikle taslağın benimsendiğini soyledi. Yılmaz Yuceturk, APED bünyesinde Teoman Yamanlar, Tevfik Eroğlu, F. Alman Eric Rotemüller ve Tamer Güney'ın görev alacaklarını soyledi. Karadam ve Pupa Ifelken'in kurucusu Cem Hakko Gençler yenilik ve araytş içinde Bugunkü konuğumuz, çeşitli spor organizasyonlarının kuruculuğunu yapan Cem Hakko. Gerek "Karadam", gerekse "Pupa Yelken" çok değişik birer spor organizasyonu. Bu konuya bir ekonomist, hatta Vakko kuruluşlarının yönetim kurulu üyesi bir modacı olarak neden girdiniz? Kuçük yaştan ıtibaren basladığım sporda, belki iyi bir sporcu değildim, hatta şımarık diyebilecekleri ölçüde birisiydim. Her turlu imkâna sahiptim, gerek tesis, gerek malzeme olarak. Yani ister Türkiye'de, isterse dünyanın dört bir yanında nerede istersem orada spor yapabilme imkânım vardı. ısviçre'de tahsilim sırasında bir gun okul takımının seçmeleri yapıldı. Ben de girdim. Eh ne de olsa Türkiye'de 10 yaşımdan beri kayak yapıyordum ve kendimi Milli Takım'a girecekmiş kadar da iyi görüyordum. Oysa takıma bile seçilemedim. Bu benim içime işleyen bir olay oldu. Çok dokundu bana. Size bu kadar dokunan taraf neydi? 10 yıldır kayak yapıyordum ve o çocukların hırsını, mücadele gücünü, çabukluiclannı kendimde göremedim. Yani hırsımm olmadığına hırslandım. Ve ben bu işin uzerine gideceğim dedim. Yine benim gibi oğrenci arkadaşlanmla küçük bir ekip kurduk ve çalıştık. Kondisyon çalışmaları yaptık. Daha sonra müsabakalara katıldınız mı? Evet, tsviçre'de birçok müsabakaya katıldım ve derece de aldım. Spor anlayişınız nedir? Bence spor, spor için yapılmalı. Daha doğrusu şöyle söyleyeyim, evde geçen bir pazar ya da bir başka tatil gunü benim için boşa gitmiş bir gündür. Çıkarım, koşarım, yani sporun her çeşidini tatmak isterim. Aklıma estiği gibi. Bazen kayak, bazen sörf, bazen jogging. Sizi spor organizasyonuna iten ne oldu? Daha once söylediğim gibi imkânlanm çoktu. tstediğim sporu yapabilirdim, yapabiliyordum da. Oluşturduğumuz bu ekip bana, spordaki zevki başkalarıyla paylaşmanın da bir ayrı zevk olduğunu gösterdi. Ve, Turkiye'ye döndükten sonra sporu çok kişiye yaptırtmak için kolları sıvadınız, öyle mi? Evet, Turkiye'ye döndükten sonra bir Vakkorama gerçekleşti, arkasından Pupa Yelken ve Karadam oluşfu. Doğrusu, gerek Pupa Yelken'de, gerekse Karadam'da reklam kokan yanlar vardı, voksa yanıhyor muyum? Amaca ulaşmak mümkün değil. Bu yıl çok ciddi ve çok beğenilen "Karadam 85"in bence çok falsosu vardı, onları tespit ettim. Bu tespitlerim birkaç dosya kâğıdı tuttu. Mesela kapılar konulmuş, oysa kapılar bile demode olmuş, dunyada böyle kapı kalmamış artık. Kayak Federasyonu bu konudaki gelişmeleri, yenilikleri izlemiyor demek ki? Dunya ile ilişki kurmak lazım. Oradaki yenilikleri mutlaka takip etmek lazua. Beni federasyona almak istediler, sırf bu iletişimi kurayım diye, yaşım küçükmüş olmadı. Federasyona girebilmeniz için daha kaç yıl yaşlanmanız gerekiyormuş? Kayıtlarımız herkese açıktı Daha 4 ayım varmış. Bir şey sormak istiyorum. "Karadam 85"e her isteyen katılabildi mi? Yoksa bu fırsattan, ancak belirli bazı kişiler ve onların çocuklan mı yararlandı? Yararlandı da, yararlanmadı da... Tespitlerimize göre, bir gunde dağdan ancak 320 kayakçı inebiliyor. Biz bu rakamı dondurmak zorundaydık. Tabıi ayrıca Bitlis'teki Kayak Milli Takımımızı da "Karadam 85"e davet ettik, geldiler, yanştılar, 320 kişi ilk kayıt yaptıranlardı. Ama kişi gözetilmeksizin kim muracaat ettiyse, Uludağ'da kayma fırsatı buldu. Kimse kayırılmadı. Kayıtlarımız herkese açıktı. Neden kayak ve yelken de, diğer sporlar değil? Kayak bizde pek tanınmıyor. Ama televizyon bir artistik patinajı gunlerce ekrana getiriyor. Oysa artistik patinaj yapanların sayısına bakın, kayak yapanların sayısına. Kayak yapan binlerce kişi var. Müsabık olarak değil, sporcu olarak çok var. Bir kış sezonu şu Uludağ'da bile binlerce kişi kayıyor. Ama lisansı yokmuş, Playoffta ilk raunt Efes'in ALİ ÖZSOY Maçın 25. dakikası oynanırken Tira, Behçet'ten yine bir top kaptı ve Eczacıbaşı potasına yöneldi. Amerikalı oyuncu bu tıp pozısyonlarda yaptığı gibi fazla hızlanmadı, amacı pota altında kolay bir baskel atarken faul de kazanmaktı. Ancak bu kez takımının hücumuna katılamayan Emir de çember altındaydı ve onu bekhyordu. Tim sol eliyle potalı bir sayı atmak için uzandı ama kafasının üstünde Emir'in kolunu görünce sağa öne doğnı uzandı ve topu sağ eline geçirdi. Tabii butün bunlar olurken havadaydı ve topu ters taraftan potalı olarak çembere sokunca salondaki «eyırciler ayağa kalktı. Genç oyuncu başarılı harekeılerinden birini daha yapmıştı. Basketbolumuza yabancı yasağının gelmesı ile oyunculanmız daha fazla oynama olanağı bulacaklar ama seyırcinın de bu tip göz zevkini okşayan hareketlen arayacağı ayrı bir gerçek. Playoffun belki de en çetin eşleşmesinde Billy'siz Efes Pilsen, Eczacıbaşını %89 yenerek avantaj elde ettı. Maça Taner \e Tim'in başarılı 3 sayılık şutları ile giren Efes ustünluk sağlarken Eczacıbaşı'm Erman sırtlıyordu. Emir'in varhgı yokluğu belli olmazken, Scott ilk yanyı beşte sıfır ve hiç sayısız kaparken faul atışlarını bile sokamadı, ikinci yannın neredeyse tamamını da kenardan izledi. Lig boyunca kendısine önceki yı 1lara göre daha az görev verılen Melih ise varlığını hıssettırdi, yüksek yuzdeli şutlar attı. Aydan Siyavuş takımını bu maça iyi hazırlamıştı. Tum oyunculan ortalamanın üstünde oynadılar. Yalnız. Eczacıbaşı'na cok fastbreak atma (esasmda atamama, Eczacıbaşı bunları iyi değerlendiremedı) ve hucum ribaundu alnia olanağı vermeleri duşundurücu idi. 10. dakıkada beraberliği yakalayan Eczacıbaşı (2424) Taner'in yerine giren Doğan'ın sayılarına engel olamadı ve Jim'ın pota altındakı etkin oyununa karşın ilk devreyi 4937 geride kapadı. Takımlann değişık savunma tipleri denedıkleri maçın ikincı yarısına Efes Doğan'sız, Eczacıbaşı adam adama başladı. Efes çembere yakın oynarken Eczacıbaşı şuta bağımlı kalıyordu. Erman'ın yorgunluğu kendısıni gösterdi. Eczacıbaşı'nın yaptığı. Tamer ve Emir arkada zone'u başarıh oldu. 31 dakikada 7470, 35 dakikada 8176'ya kadar yaklaşabılen LacıvertBeyazlılarda Behçet son dakıkada çaJdığı topu sokamadı ve Efes Pilsen playoffun ilk ayağında 10 öne geç Olay tamamen spora dönük Bakın, gerçek şu. Vakkorama'dan sonra yelken ve kayağa dönuk organizasyonları biz Vakko'nun reklam butçesini bu organizasyonlara kaydırarak yaptık. Fakat reklam yani yoktu işin. Sadece bütçesi reklam fonundan ayrılmıştı. Başlangıçtaki organizasyonlarda belki bazı aksaklıklar böyle bir düşunceyi doğurdu, ama son yapılan Karadam'da da görüldüğu gibi, olay tamamen spora dönuk bir olaydır ve ben bundan çok mutluyum. Karadam'ın mali portesi nedir? İşin mali portesi hiç onemli değil, dört, on dört, yirmi dört milyon, önemli rakamlar değil. Vakko olarak, Vakkorama olarak reklam yapmak isteseydim, bunu daha kolay, daha başka biçimde yapabilirdim. Ama amacım reklam değil, spora hizmet. Bunun misalini vereyim size. "Karadam" bir olay oldu. Yanşmaya katılan bütün kayakçılar, inanın heyecandan uyuyamadılar. Ben onların heyecanını hissettim adeta. îşte istediğim de buydu. Uludağ'da bir şenlik, bir yarışma, başıyla, sonuyla açılış toreni kapanış, odül töreni yani her şeyi ile bir olay. Her dakıkasında heyecan, hareket ve spor var. Bu yıl "Karadam" çok ciddi ölçüler içinde yapıldı. Spor ciddi bir olay bence \e ben bu gozle baktığım için de Karadam'ın ciddi olmasını arzuluyordum. Çok şükur bunu bu yıl gördüm. Karadam, ilk yapıldığı yıl birçok firmada reklam için spora girmişti, böyle bir girişim içinde Vakkorama'nın boyle bir olay yaratması da bize reklamı duşundurdü. Ancak bu yıl Uludağ'a giden L'ygar arkadasım ola>ın spor koktuğunu anJattı. Şu anda onun için burdayım. İiençler futboldan nefret ediyor artık. Daha çok ferdi sporlara yöneliyorlar, çünkü kendilerini kanıtlamak istiyorlar. İnanın, insam hayrete düşüren birçok şeyler yapıyorlar. Güzel bir gelişme var genç nesilde. Detay Istatistik Eczacıbaşı: 89 Efes Pilsen; 96 tLK YARI SKORU: 4937 Efes Pilsen lehine SALON: Spor ve Sergi Sarayı HAKEMLER: Hüsamettin Topuzoğlu. Can Bolgi ECZACIBAŞI: Melih (8) 24, Erman (7) 30, Scotl (2) 0, Emir (3) 4, Jim (6) 17, Mehmet (6) 10, Behçet (6) 10, Tamer (6) 4. Engm (?). 3sayı Şat P.Dibi Faul T.K. T.Ç. S.R. H.R. Blok MeBb 4/11 5/8 1 1 1/2 2 Erman 0/1 6/12 2/6 14/16 2 2 5 / 1 Soott 0/4 4 0/2 0/2 1 1 Emir 4 2/2 2 1/3 5 Jim 1/2 0/3 2/2 4 6 6/7 / 3 Behçet 0/3 2/2 0/1 3/5 5 1 1 3 Engin ' Tamer 2/2 2 / / Şut Yüzdcsi: 39, P.Dibi Yüzdesi: 52, Faul Yüzdesi: 78, Savunma Ribauodu: 16, Hucum Ribaundu: J Top Kaybetme: 18,Top Çalma: 6. 1 18, EFES PİLSEN: Doğan (7) 8, Taner (7) 16, Tim (9J 28, Haigler (8) 18, LOtfı (7) 9, Can (7) 10, ömer (6) 7, Ferhat (6). Dogan 2/5 1/1 1 / Taaer 4/9 0/1 2/3 / ; 2 Ttan 2/6 3/4 5/6 6/8 5 6 4 / 2 Haigler 3/7 4/4 4/6 2 2 5 Lutfı 0/1 1/4 3/4 4 2/3 2 2 Caa 3/4 2/2 3 2 2 1 Ömer VI 1 0/2 5/6 3 Ferhat / / Şut Yüzdesi* 43, P.Dibi Yüzdesi: 76, Fanl Yuzdesi: 82, Savunma RifcauiHİa: 22, Hucum Ribaundu: 8, Top Kaybetme: 14, Top Çalma: 8. 5 FAL'LLE ÇIKANLAR: Lütfi (35:21) TOP HÂKtMtYETt D E G E R L E N D İ R M E S İ : ECZACIBAŞI: 75 şut vepota dibı, 71 sayı için, II faul 18 sayı için, 18 top kaybetme, 104 topiam top hâkimiyetı. 89104= 0.86 sayı too hâkimiyetı başına 18104= 0.17 top kaybı yüzdesi. EFES PİLSEN: 65 şut ve pota dibi; 78 sayı için; 11 faul, 18 sayı için, 14 top kaybetme; 90 topiam top hâkimiyetı. 9690= 1.07 sayı top hâkimiyetı başına 1496= 0.16 top kaybı yuzdesi. KOÇ DEGERLENDİRMESİ önemli değil. Bu potansiyele karşı basında kayakla ilgili bir şeyler çıkmıyor. Ne basında, ne televizyonda. Oysa dünya yerinden oynuyor, kayak şampiyonaları yapılıyor. Siz "haftalık" koşenizde "Karadam"daki sorulan da yazdınız. Minisküs olan ve ameh'yattan sonra katıldığı dünya şampiyonasında birinci olan kayakçı kimdir sorusuna Bitlıs'ten bir genç yanıt verdi. Bu kayak adına bence büyuk bir olaydır. Dünya ile iletişim kurmalıyız, onları izlemeliyiz. Bakın ben modacıyım. Bizim faaliyetimizi yabancılar takip ettiği kadar, biz de onları takip ederiz. Bu modada böyle. Oysa spor tekniği daha hızla değişiyor. Bu olayı dünya platformunda takip etmek gerek. Toplumumuz, futbol ve basketbola daha meraklı. Siz Vakkorama matineleri içinde gençlerle birliktesiniz. Genç kuşak spor için ne duşunuyor, bunu hiç duşundünüz mu? Gençlik yenilik arıyor Ben inanıyorum ki, yeni gençlik kendini kanıtlama duygusu içinde. Bu, spor sahasında da böyle, diğer sahalarda da. Gençlik yeni sporların peşinde. Çoğu futboldan nefret ediyor. Daha doğrusu ferdi sporlara karşı ilgi duyuyor. Ferdi olarak bir şeyler yapmak istiyor. Beni hayrete duşüren şeyler yapıyor gençler. Güzel bir gelişme var. Gençlik yenilik arıyor. îyisi ile kötüsü ile de bir şeyler yapma çabası içinde. Siz bu gençler için mi "Karadam", "Pupa Yelken" olayını başlattınız? Ben bir şey yaptım demiyorum daha, yapmak istediğim çok şey var çunku. Ve ben sevdiğim bu gençlerle sevdiğim şeyleri paylaşrnak istiyorum. Benim hikâyem bu işte. Sporun Vakkorama'dan yararlanması mümktin Çok teşekkur ederim. Amacım çok açık. Vakkorama'nın spordan yararlanacağı bir şey yok, ama sporun Vakkorama'dan yararlanması mümkün. Ben bunu yaptım. Çok kişinin de yapmasına belki öncülük ettim ve edeceğim de... O halde amacınıza ulaştınız mı? Beşiktaş amatör Istanbul şampiyonu İLK RA UNT Efes Pilsen, guçlü rakibi Eczacıbaşını yenerek playoffa iyi basladı. (Fotoğraf: TURGA Y ÖRME) Beşiktaş: 1 Gedikpaşa: 0 HAKEMLER: Yusuf Namoğlu (8), Ahmet Çakır (8), Ahmet Erdoğan (8) BEŞİKTAŞ: Cengız (6) Adnan (6), Lokman (6), Halit (5), Huda (7) Ramazan (6), Tevfik (4) (Tahsın ?), Kemal (6) Selahatıin (5), llker (4) (Faruk 7), Hasan (6) GEDİKPAŞA: Suat (5) Fuat (6), Şevket (4), Faik (6), Oklay (5) Eşrej (4), Senol (3), Mehmet (4) (Garbis 4) (Haydar 4), Binalı (3) (Suleyman 4), Erdem (5) GOL: Dk. 46 Faruk ' iy ELEŞTİRİSİ Faruk Akagun (5): Maç kazanması ıçın kısa adamlarda ezilmeyi çözmesi, Emir ve Scott'u oyuna katabilmesı gerek. Aydan Siyavuş (7): Çok iyi bir savunma organize etmişti. Ancak hücumda takım olarak değil, bireysel başanlarla usttinlük sağladı. Billy 'nın eksıkliğine karşm maçı kazandı. Son 55 saniyede lakımı 6 sayı ondeyken kazandıklan faulu atıs olarak kullanması tartışıiabilir bır karardı. HAKEM DEĞERLENDtRMESİ Husamettin Topuzoğlu (3), Can Bolgi (3): Hakem ıkilisı maçın sonucuna etki eden berbat bir idare gösterdi ve ıkincı devrenin ortalannda kontrolu tamamen kaybetti. 19'uncu dakikada Tim'eçalınansteps, 18'incidakikada Erman 'ın eline Tim 'in vurması gibi olayları Topuzoğlu yaratırken, Bolgi, Haigler'in Tim'in topuna vurmasmı 8580 durumda 37'nei dakikada görmeyerek, sonra da Hatgter'infaullü oyunu sonunda Tim 'e teknikfaul vererek maçı bitırdi. Tim 'in böğrune atılan kafayı da nasıl görmedüer bılmıyoruz. G. Saray rahatl Efes hazır oll Dr. DENİZ GÖKÇE Sonucu evvelden tahmın edılebılecek gunun maçında Tofaş Galatasaray'a yenildi. Uzun uzun bunun sebeplerını duşundum. Istatıstiklerde Tofaş savunmasının başarılı olamadığı ve çok top kaybı dışında Galatasaray'ın pek açık bir ustunluğu görulemiyor. Bıraz daha dıkkatle bakınca Tofaş'ın topların sadece uçte binni ıçerıden kullandığı. uçte ikısinın ıse uzak şutlar olduğu gozukuyor. Tofaş set oynayan bır takım olduğuna gore ve Giles ile pota dibınden başarıh olabileceği duşünulurse, set oyununun hedefine ulaşmadığı gorulebıhr. Bır de Tofaş'ın maç temposunu ayarlayamadığı goruluyor. Her maçın ilk on dakıkasında ve ıkincı devrenin ilk altı dakıkasında saldınp, one geçip, sonra da bu yuksek tempoyu devam ettiremiyorlar \e maçın sonanda eziliyorlar. Dar kadro bunun bır nedeni ama, Dawkins'in son on dakikada faullerle çıkmış olmasma rağmen topu, Remzi'nin savunma gayTetı, Turgay'ın ustun savunma çabası dikkatı çekerken Tofaş'ta Mustafa ve Mehmet'in hareketlilığı goz doldurdu. Galatasaray'ın ışi kolay ama, ılensini duşunerek bir iki oyuncu daha hazırlamak isabeılı bır seçiş olabilir. * • * Sonucu pek evvelden tahmın edilemeyecek gunun maçında Ffes başarılı bır oyundan sonra Eczacıbaşı'nı yendi ve \enme\i de gerçeklen hakelli. Bu maçta Efes'te hemen tum oyuncuların ortalamalannın ustunde bir oyun sergıledıklerı goruldu Eczacıbaşı ıse bazı anlar hanç durgundu. Efes'ın galıbıyetinın altında savunmadaki başarıları yatıyor. Özelhkle Lutfu bu savunmanın bel kemiğı ıdi. Hucumda ise Billy'siz Efes pek değişik bir şey yapmadı, tum oyuncuların bır arada iyi bir gunlerinde olmalan sayı yönunden biraz rahatlama getirdi denılebılır. Omer'in zayıf oyununa rağmen alnda beş atan Can, ikinci devTede oyundan çok duşmeyen Haigler, dış şutlarda faner ve Doğan etkili idiler. Ama esas kılıt oyuncu ıkincı devredeki oyunu ile onda sekız ısabet ve yedı hava topu sağlayan Tım idi. Eczacıbaşı kısalannın tumu Tim'in karşısında ıkincı devrede ezildiler. Behçet sakatlık yonunden Tim'in yanında yavaş kalırken, diğer oyuncuların Eczacıbaşı'nın oyun duzenını pek kuramadıklan gozukuyor. Topu Erman getinrse de potadan uzak kalıyor ve yoruluyor. Eczacıbaşı koçu bu probiemı nasıl çozumleyecek bilemıyoruz. Etes ilk devrede dış şutlar ile sayı kazanırken ikinci devre ıçerıye yuklendı ve başarılı oldu. Eczacıbaşı'nın kışisel performanslarına bakıldığında Scctt ve Emir'in çok kötü bir maç çıkardıklan göruluyor. Ancak (Arkası 11. Sayfada) LEVENT DONDURAN Kalitesız, tatsız tuzsuz maçlarla geçen şampiyonanın final günu belki de yapılan maçların içinde en kalitesız olanıyla noktalandı. Ne kazanan, şampiyonluğunu kucaklayan coşkuyla sevindi, ne son anda yitiren yürekten uzüldu. Vefa Stadı'nın gişeleri önunde, sonra da tribünlerdeki kala bahğı gordüğumuzde geçmiş yıllar geldi akhmıza. Geçmiş yıllar dediğimiz öyle "fı tarihi" değil, bundan bir iki yıl oncesi, üçüncü ligin amatörlere balta olmadığı yakın geçmiş. Kaliteli, gelecek vaat eden gencecik kramponlar ile bir yıldız yaratma çabasındaki vefaİcar antrenörler ile ve en önemlisi sahadaki futboldan aradığını bulan seyircisi ile "futbol şöleni"ydi amatör finalleri. Kendilerinden hiçbir farkı olmayan ikişer takımı eleyerek final oynama hakkını kazanan Beşiktaş ve Gedikpaşa finale yara Galatasaray: 97 Tofaş Sas: 78 SALON: Spor Sergı Sarayı HAKEMLER: Kadır Turkkan (7), Yavuz Konuk (7) GALATASARAY: Remzı (6)6, İziç (7)16, Mehmet Allıoklar (?)3, Okan (5)1, Turgay (6)11, Mehmet Baç (6)6, Mıchael (8)22. Dawkıns (9)32 TOFAŞ SAS: Uğur (?)2, Gıles (6)14, Mustafa (8)20, Tuncay (7)14, Can (4)0, Mehmet (6)14, Derya (6)14 tLK YARI: 4332 Galatasaray lehine kins'e 5. faulunü aldırdı. Halbuki Mustafa'yı Turgay, daha hareketsiz olan Tuncay'ı Davvkins savunabilirdi. Nitekim M. Baç'ın oyuna girmesiyle Mustafa'yı Turgay aldı. 30. dakikada kenara oturan Dawkins'in çıktığında 32 sayısı vardı. Giles da çember altı mücadelesiyle Mustafa'ya yardımcı oldu ama Derya ve Mehmet'in kaybettikleri toplarla Galatasaray farkın kapanmasına izin vermedi ve maçı 9778 kazandı. Beşiktaş amigosu Orhan Stankovufe scddırdı Aşırı sevgiden olsa gerek, Beşiktaş amigosu Orhan, dünkü çalışma sırasında sahaya girerek Teknik Direktör Stankoviçe çiçek vermek istedL Bu tür jestlerden hoşlanmayan Slankoviç,çiçeği kabul etmeyip, Orhan'dan sahayı terketmesini istediğinde de olan oldu. Beşiktaş'm ateşli amigosu çiçek buketini aldığı gibi Stankoviçln kafasına attı ve Yugoslav hocayı hırpalamaya başladı. Daha sonra Stankoviçln yamndan uzaklaştırılan Orhan "Pazar gunu goruşurıız" diye bağırmaya başladu Antrenmant izleyen taraflarlann şaşkın bakışlan arasmda oluşan olaydan sonra Stanko\içYn tepkisi ise yine basına oldu "Bu olayı yazarsanız sizı bir daha sahaya sokmam." (FoıoğnıJ: THA FETHI UZUN) Tofaş her zamanki hızlı başlangıcını yaptığı oyunu 10. dakikaya kadar önde guturdu. Daha sonra Galatasaray'ın temposunu bir turlu düşüremedi ve maça iyi başlamayan Turgay ve Dawkins'e rağmen ilk yarıyı 11 sayı geride kapadı: (3243). İkinci devrede Mustafa'nın bitmez tukenmez enerjisi Daw şır kalitede bir oyun çıkarmadılar. "Çiçeği burnunda" Beşiktaş'ta hiçbir futbolcu bulamadık "çok iyi" olan. Oysa o yaşın eforu, o yaşın getirdiği final oynama heyecan ve arzusu çok daha güçlu olmalıydı. Bir HUda, biraz Lokman ve zaten kader adamı olan Faruk. Hepsi o kadar. Gedikpaşa ise dakika 60 olduktan sonra koşmak yerine yürümek zorunda kalan "emekliler katarT'ydı. Zaten koşmalarına gerek kalmayan savunma adamları Fuat ile kaptan Faik "çok kötu"nün kötüleriydiler. Beşiktaş çalıştıncısı Davut hoca her zaman olduğu gibi yine kardeşi Faruk'u "son umut" diye yedeğe ayırmıştı. İkinci yannın basında oyuna aldı, başlama vuruşuyla Gedikpaşa kalesine düzenlenen ilk akında Faruk nefıs volesiyle gorevini tamamladı. Trübünlerin "bitse de gitsek" maçlanna örnek gösterdiği 90 dakika hakem uçlüsunün mukemmel yönetiminde son bulurken alınan bir gumuş kupa, ve foto muhabirleri fotoğraf çeksin diye düzenlenen "az şampiyonluk turu" ile bir finaller serisi daha tamamlanmış oldu. Altılı Ganyan 348 bin lira verdi Umir At Yanşlannda: 6'h ganyan: 421731 kombinesini bilenler 348.736.80, 3'lu ganyan: 731 kombinesini bilenler 2.765.30, 31ü bahis: 157 nolu atları sırası ile bilenler 3.023.85 lira kazandılar. Çukurova Sanayi: 91 Karşıyaka: 83 İLK YARI: 4439
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle