24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 27 ŞUBA T 1985 "Azınlıklar uyduruluyor" Jivkov'un danışmanı: Türkler entegre eaıhyor MÜNİH, (a.a.) Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov'un "Ideolojik danışmam" ve Bulgar llim Akademisi başkanı Profesör Angel Balevski, "Güneydogu Avrupa Cemiye ti"nin yıllık genel kunıl toplantısına katılmak üzere geldiği Federal Almanya'mn Münih kentinde a.a. muhabirinin bir sonısu üzerine şu iddiada bulundu: " Zorla Bulgarlaştırma yoktur. Tarihi akış içinde entegrasyon vardır..." Profesör Balevski şöyle konuştu: "Bulgaristan'da yüzyıllardır yaşayan ve kokleşmiş bulunan Bulgar uyruklu azınlık Türklere başkı yapıldığı ve bu şekilde Bulgarlaşmaya zorlandıklan doğnı değildir. Bulgaristan'daki azınuklar, tarihi akış >e gelişim içinde entegre olacaklardır. Bunnn için zor metodu degil, fakat azınlıklann cemiyetin halklan olacak şekilde Bulgar toplumuna uydurulması sistemi işleyecektir." Proseför Balevski, Türk Bulgar iyi komşuluk ilişkilerinin bu nedenle bozulacağını zannetmedigini ve bunu arzulamadığın ı " sözlerine ekledi. Bu arada, Güneydogu Avrupa Cemiyeti'nin üyesi olan, ancak adırun verilmesini istemeyen bir profesör a.a. muhabirine şu açıklamayı yaptı: "Bulgaristan Devlet Başkanı Jivkov, her konuda harekete geçmeden önce muhakkak profesör Balevski'nin görüşünü ve onayını alır. Bu bakımdan, profesör Balevski'nin zoria Bulgarlaştırma konusunda desteği vardır.'" Namluyu dayayıp, îmzayı attırdılar Dış Haberier Servisi ABD'nin önde gelen dergilerinden Tirne'da Bulgaristan'da Yablonovo yerleşim bölgesinde yaşayan Türklere hükümet kuvvetleri tarafından 12 ocak günü yapılan baskını ayrıntılanyla anlatan bir yazı yayimlandı. Timederşisindeki yazının çevrisini okurlarımıza sunuyoruz: "Sabahın saat 03.00'ünde köylüler önce Bulgar ordusunun araçlannın motor seslerini duydular. Şafak ağardığmda kuzeydoğu Bulgaristan'da Türkler'in yaşadığı Yablonovo bölgesine giden tüm yollar kesilmişti. Bundan sonra terör başladı. Bulgar milisler korkudan donmuş, Türk köylülerinin evlerini basülar. Dışan sızan haberlere göre, milisler her evde aile reislerini çağırarak ellerine fotokopi ile çoğaltılmış bir form verip kendisinin ve aüesinin isimlerini değiştirmesini istediler. Dağıtılan kâğıtlarda bir köşeye kan kocamn eski isimleri, diğer bir köşeye de yeni Bulgar isimleri yazılacaktı. Kâğıdın altında da 5 çocuğa kadar yeni Bulgar isimlerinin yazılması için yer vardı. Bildirildiğine göre, kâğıtları imzalamayı reddedenlerin yüzlerine tokat atıldı. Bazılannm ise kızlarına ve karılarına milisler tarafından yakışıksız hareketlerde bulunuldu. Bazı kadınlar çırılçıplak soyunmaya zorlandı ve söylenenlere göre bunların bazılarına ailelerinin gözleri önünde tecavüz edildi. Daha sonra yöreye gidenlere, köylülerin anlattıklarına göre, bu taktikler yetersiz kaldığında milisler tabancalarım Türklerin şakağına dayayarak kâğıdı imzalamalarını emrettiler. Köyde yaşayan 1800 Turk'ün büyük bölümü sonunda boyun eğdiler. KAMPANYANIN BİR BÖLÜMÜ Yablonovo'ya 12 ocakta yapılan baskın, Bulgarların ülkede yaşayan 900 bin Türk'ü asimile etme kampanyasının bir bölümü idi. Türk azınlık Bulgaristan nüfusunun °7o 10'unu oluşturuyor. Geçen yıl aralık ayında kampanyanın başlamasından bu yana Türkler'in çoğu isimlerini değiştirmek zorunda kaldı. Çıkan çatışmalarda 200300 Türk'le bir düzine milis öldü. Olaylara ilişkin haberier dışarı sızınca Türkiye Başbakanı Tnrgut Özal, TİME Dergisi, Bulgaristan'da Türklere yapdan baskıları anlattı: Sabahın saat üçünde köylüler önce Bulgar ordusunun araçlannın motor seslerini duydular. Şafak ağardığında kuzeydoğu Bulgaristan'ta Türklerin yaşadığı Yablonova bölgesine giden tüm yollar kesilmişti. Daha sonra terör başladı. Bulgar milisleri korkudan donmuş Türk köylülerinin evlerini bastılar. Milisler her evde aile reislerini çağırarak ellerine fotokopi ile çoğaltılmış bir form verip kendisinin ve ailesinin isimlerini değiştirmesini istediler. Kâğıtları imzalamayı reddedenlerin yüzlerine tokat atıldı. Bazılannm ise kızlarına ve karılarına yakışıksız hareketlerde bulunuldu. Bazı kadınlar çınlçıplak soyunmaya zorlandı ve bazılarına ailelerinin gözleri önünde tecavüz edildi. Milisler tabancalarım Türklerin şakağına dayayarak kâğıdı imzalamalarını emrettiler. Köyde yaşayan 1800 Türkün büyük bölümü sonunda boyun eğdiler. Sofya Elçisi Öraer Liitem'i görüşmek için Ankara'ya çağırdı. Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı SözcUsü Lyubomir Shopov ise, baskı yapıldığı yolundaki iddiaları yalanladı. Bulgar otoriteleri, duruma ilişkin tüm haberlere sansür koymuş durumdalar. Geçen yıl aralık aymdan beri Batılı diplomatlarla gazetecilerin, Türklerin yaşadığı kuzey ve güneydogu bölgelerine gitmeleri yasaklandı. Türklere karşı uyulanmakta olan baskı kampanyası çeşitli nedenlere bağlanıyor. Bir açıklamaya göre, nüfus artış oranı sıfır olan Bulgarlar, her yıl < > 2 W oranında artan Türkler'in sonunda çoğunluk olmasından korkuyorlar. Bazı Batılı diplomatlara göre ise, Bulgaristan Komünist Partisi bu yıl sonlarına doğru yapılacak olan nüfus sayımından önce etnik bakımdan bütünleşmiş bir Bulgaristan yaratmayı amaçlıyor. Sofya'da bir Batılı diplomat şöyle diyor: "Bulgarlann en büyük düşü bütüntesmis bir ulus raratmaktır" Tarihsel açıdan, Bulgarlar azınlıklara her zaman kötü rauamele etmişlerdir. 1944'te sosyalizme geçtikten sonra kabul edilen anayasa, tüm azınlıklara vaatlerde bulunuyordu. Aacak 1947'de Türk okulları Bulgar okulları ile birleşmeye zorlandı. 1974'te okullarda Türkçe dersi kaldırıldı. Halen Türkler Bulgar ordusuna alınmıyor. Sadece ulusal inşaat birliklerinde görev yapıyorlar. Bu uygulamanın nedeni açık: Bulgar subaylan silahlı Türkler'e güvenmiyorlarlar. YENt BASKILAR Son haftalarda Turk azınlığının yeni baskılara hedef olduğu yolunda işaretler var. Bir zamanlar iki lisanda çıkan Bulgar gazetesi "Novi Svetleni"nin Türkçe ismi "Yeni lşık"tı. 31 ocaktan bu yana gazete sadece Bulgar ismi ile çıkıyor ve Türkler'e ait hiçbir haber vermiyor. Diplomatik kaynaklara göre, Türk köylerindeki okullar kapatıldı. Bir zamanlar, okullara giden çocuklar şimdi yüzlerce kilometre ötedeki Bulgar okullanna yatılı olarak gidiyorlar. Anne babalara göre, bu okullarda geçmişle ri unutturuluyor. Türkler'in yaşadıklan yörelere gidenlerin anlattıklarına göre, Türk köylerindeki camiler dinamitlenmiş, ya da buldozerlerle yıkılmış. Yine söylenenlere göre, Türk köylerindeki doktorların sünnet yapmaları yasaklanmış. İSTİSNA İsim değiştirme kampanyasının bazı istisnalarından biri 17 yaşındaki harika Türk halterci Main Suleymanov. Süleymanov, ismi değiştirildiği takdirde uluslararası yarışmalara Bulgaristan adına katılmayacagını soylediğinden, Bulgarlar bu yetenekli sporcuyu rahat bıraktılar. Yablonovo'daki şiddet olayları Bulgar halkını tedirgin etmişe benzemiyor. Sofya'da yaşayan bir Bulgar şöyle diyor: "Eğer Bulgaristan'da yaşamak istiyoriarsa, Bulgar adlannı alsınlar." Washington'da bir ABD"i yetkili ise, şöyle diyor: "Bulgaristan'daki olaylar yüzlerce yıllık geçmişi olan etnik anlaşmazlığın çirkin >eni bir örnegidir. Bulgarlar Tıirkler'den Osmanlı İmparatorlugu döneminin inrikamını alıyorlar." TİKP davasında Yargıtay kararına uyııldu Perinçek ve 4 TIKP'liye tahJiye Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi, Askeri Yargıtay'ın bozma kararına uyacağını bildirdi ve 5 sanığı tahliye etti. Davaya 26 martta devam edilecek. ANKARA (UBA) Haklarındaki 812 yıllık mahkumiyet kararları Askeri Yargıtay tarafından bozulan Türkiye lşçi Köylü Partisi (TİKP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ve 14 parti yöneticisinin yeniden yargılanmalanna dün başlandı. Askeri Yargıtay'ın bozma kararına uyan askeri mahkeme, tutuklu samklardan Doğu Perinçek ile Mustafa Kemal Çamkıran, Osman Gürhan Ertürk, Oktay Kutlu ve Rıza Böke'yi tahliye etti. Mahkemeye 26 mart sah günü devam edilecek. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 22 ay sonra yeniden yargılanmalarına başlanan samklardan bugünkü duruşmaya Doğu Perinçek, Hasan Yalçın, Mustafa Kemal Çamkıran, Mehmet Halim Spatar, Hüseyin Bülbül, Osman Gürhan Ertürk, Oktay Kutlu, Rıza Böke ve Hüseyin Karanlık ile tutuksuz samklar Mehmet Bedri Gültekin ve Mehmet Cengiz katıldı. Tutuksuz sanık Şahin Çömez ile haklannda gıyabi tutuklama kararı bulunan Dunnuş Uyanık, Gün Zileli ve Danyal Oral Çalışlar duruşmaya gelmedi. Duruşmada ilk olarak Askeri Yargıtay'ın samklar hakkındaki mahkumiyet kararlarının mahkemenin ceza tayininde kullandığı takdiri tespit sebeplerini yerinde bulmayarak bozduğuna dair ilamı okundu. Daha sonra sanıklara bozma kararına karşı ne diyecekleri soruldu. Sanık Doğu Perinçek, partiyi kurarken ve partinin tüzük ve programını hazırlarken, suç kastıyla hareket etmediğini belirterek şöyle dedi: "Nilekim Askeri Yargıtay Bassavcıhğı ve tçişleri Bakanlığı da dahil devletin çeşitli makamlan partimizin tüzük ve programının suç olmadığı göriişünde birleştiler. Bu bakımdan Yargıtay'ın bu kararı hukuk devleti ilkelerine ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının yargı organlarını da bağladığı ilkesine ters düştuğü için anayasayı yaralamıştır. Bu davada tek doğru goriişü, bizim suçsuz olduğumuzu belirten tebliğnamesi ile Askeri Yargıtay Bassavcıhğı bildirmistir. Yargıtayın. mahkemenin cezayı ağıriaştırma açısından verdiği kararını bozmasına uyulmasını istiyorum." Duruşmada bulunan diğer sanıklar da bozma kararına uyulmasını istediler. Söz alan Savcı Kemal Kadıoğlu, Askeri Mahkeme'nin ceza verirken kullandığı takdiri tespit sebeplerinin yerinde olduğunu belirterek eski kararda direnilmesini istedi. KARARA UYULDU Daha sonra karannı açıklayan askeri mahkeme, bugunku duruşmaya katılmayan ve gıyabi tutuklu bulunan sanıklardan "bozma ilamı lehlerine olduğu gerekçesiyle" bozma kararına diyeceklerinin sorulmamasına karar verdi. Mahkeme, Askeri Yargıtay'ın bozma kararına u ;ulduğunu bildirdi. Karardan sonra soz verilen askeri savcı, soruşturmanın genişletilmesiyle ilgili istekleri olmadığını belirterek samklar Mehmet Cengiz, Şahin Çömez, Rıza Böke, Oktay Kutlu ve Osman Gürhan Ertürk'un TKC'nın 141/5. maddesı gereğince, diğer on sanığın da TCK'nın 141/1. maddesi gereğince cezalandırılmalarını istedi. Bunun üzerine sanık ve sanık avukatları son savunmnlarını yapabilmeleri için sure \ı Mmesini istediler. Tutuklu samklar Askeri Yargıtay'ın bozma kararını gerekçe göstererek tahliyelerini talep ettiler. Karannı açıklayan askeri mahkeme, Askeri Yargıtay tarafından bozulan mahkeme kararının açıklandığı gun duruşmada tutuklanan Doğu Perinçek, Mustafa Kemal Çamkıran, Osman Gürhan Ertürk, Oktay Kutlu, Rıza Böke'nin tutuklu kaldıklan süreyi göz önüne alarak serbest bırakılmalannı kararlaştırdı. Duruşma, sanıkların savunmalarını yapabilmeleri ve mahkemenin kararını açıklayabilme«i için erteiendi. TİKP davası 4 Mayıs 1982'de Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkeme'de sonuçlanmış, mahkeme 28 sanığı 5 yılla 12 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırmıştı. Davayı inceleyen Askeri Yargıtay Birinci Dairesi 13 sanık hakkındaki hapis cezalarını onaylarken, 15 sanık hakkındaki cezayı da bozmuştu. Kobaycı Mengele'yi bulana 1 milyon dolar var LOS ANGELES (THA/AP) Nazilerin Auschwitz toplama kampında insanlar üzerinde deneyler yapan "Ölüm Metegi" ya da "Auschwiız Kasabı" olarak tanınan savaş suçlusu Dr. Josef Mengeie'nin yakalanmasını sağlayacak bilgi verenlere 1 milyon dolar (500 milyon lira) ödül vaat edildi. Ünlü Nazi avcısı Simon Wie' senthal'ın avukatı Martin Mendelsohn, 1 milyon dolarhk ödülün, ABD yetkililerince Mengeie'nin lkinci Dünya Savaşı'ndan ' sonra tutuklandığı, ancak belirlenemeyen bir nedenle adaletin elinden kurtulduğu yolundaki haberlerin yayılmasından sonra vaat edildiğini söyledi. Nazi avcısı Wiesenthal'ın avukatı, 1 milyon dolarhk ödülün bir banka hesabında tutulduğunu ve hakkında tutuklama emri çıkartan 2 ülke olan Federal Almanya veya tsrail'e Mengeie'nin teslim edilmesi halinde ödülün verileceğini belirtti. Şimdi 73 yaşında olan Mengeie'nin Paraguay'da yaşadığı sanılıyor. Doktor Mengele, Polonya'daki Auschvvitz toplama kampında kişiler üzerinde insanlık dişı deneyler yapmak ve 400 bin kişinin ölmesine neden olmakla suçlaruyor. Geçen ocak ayında kamuoyuna açıklanan ABD ordusunun raporunda, Mengeie'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Viyanada ABD yetkililerince yakalandığı belirtilmişti ABD ordusunun eski askerlerinden Walter Kempthorne (59), 1945 yılında Federal Almanya'daki bir kampta kendisinin Mengele olduğunu söyleyen bir kişiyle tanıştığını bildirmişti. ABD Senatosu Alt Komitesi, Mengeie'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD yetkililerince yakalanıp yakalanmadığını, eğer yakalandıysa niçin serbest bırakıldığını btlirlemek amacıyla soruşturmasını sürdürüyor. GÜNEYDOGU OLAYLARI DAVASI Dev Yol örgütünün üyesi olmak ve örgütun amaçlan doğrultusunda eylemlerde bulunmaktan sanık 8 sanığın yargıw lanmasına dün tstanbul Sıkıyönetim KomutanUğı 1 Numarah Askeri MahkemesVnde başlandı. 3 'ü tutuklu tüm sanıkların katıldığı dünkü duruşmada samklardan Yugoslav uyruklu Esat Samit'in kimlik saptaması kuzeni Osman Can aracılığıyla yapılabildi. Kimlik saptamasından sonra iddianameyi okuyan askeri savcı samklardan Osman Can ve ,\'asuh Öztürk 'ün J97884 yılları arasında Istanbul'da ÜIkü Ocakları, ÜGD, Akıncılar Derneği binalanm bombaladıklanm, silahla taradıklarım, eylemleri sırasında 5 kişiyi öldürdüklerini, 4 kisiyi yaraladıklannı,çeşiüi semtlerde kuyumcu soygunu eylemlerini gerçekleştirdiklerini ileri sürdü ve idamla cezalandtnlmalanm istedi. Savcı, Can ve Oztürk 'Ie beraber 3 Aralık 1984 günü Besyüzevler'deki kuyumcu soygununa katılan Yugoslav uyruklu Esat Samit için de 2030 yıl arasında ağır hapis cezası istedi. Tutuksuz samklar tlhan A vcı, Şerife A vcı, Fethiye A slantaş ve Nuriye Çelik içinse yataklık yapmaktan 5 yıla kadar ağır hapis cezası isteniyor. Daha sonra sorgusu yapılan Osman Can DevYol üyeliğini ve Sağmalcılar Lisesi öğretmeniKazım Uçkan'ın öldürülmesi olayına katüdığını kabul etti. Masuh öztürk de örgut uyesi olduğunu ve soygun eylemlerini gerçekleştirdiğini belirtti. Yataklık suçundan yargüanan samklar ise iddianamedeki suçlamaları kabuletmediler. (Fotoğraf: DENIZ TEZTEL) 2 idam isteniyor, 5'i idamla yargılanan ü sanık tahliye edildi DİYARBAKIR (THA) 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan "güneydogu olaylan" davası samklarımn duruşmasına dun devam edildi. Mahkeme heyeti 7 sanığın tahliyesini kararlaştırdı. Duruşmada, tutuklu samklar, Halil Ay, İbrahim Batmaz, Levent Ercan, Derviş Tatar ve Abdülmecil Ceviz ile savunma avukatı Hacı Akyol hazır bulundu. Duruşmada sanık Levent Ercan ve İbrahim Batmaz ile ilgili olarak, Şırnak'ta görevli jandarma astsubay çavuş Dursun Cantürk. Şırnak Belediye Başkanı Salih Uygur, Hasan Ekin, Gazj L'ğur, Kaymakamlık Yazı Işleri Müdürü Sait Özkan, Musa Sökmen ve Reşat Işık tanık olarak dinlendiler. Tanıklar, olay gecesi Levent Ercan'ın kaymakam onuruna verilen veda yemeğinde hizmetli olarak çalıştığıru belirtirlerken, jandarma astsubay çavuş tanık Dursun Cantürk, olay gecesi sanık ibrahim Batmaz ile birlikte 4 saat kadar kahvede oturduklarını belirtti. Tanıkların dinlenmesinden sonra mahkeme heyeti, idam istemivle yargılanan sanık Halil Ay, ibrahim Batmaz, Levent Ercan .Derviş tatar, Abdülmecii Ceviz ile 10 yıl hapis istemiyk yargılanan tutuklu Bedel Kaval ve fsmet Sönmez'in tahliyesin! kararlaştırdı. Eldem: Cezalarda indirimi öngören taslak Başbakanda Adalet Bakanı Eldem, "genel bir affın değil, pişmanlık nedeniyle cezalarda indirimin söz konusu olduğunu" söyledi. Eldem, "141142'ye paralel bir indirim olacak. Geçici bir maddeyle bu geriye dönük de olabilir" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bıirosu) Adalet Bakanı Necat Eldem Başbakanlığa sunulan "af yasa taslagı"nda eezaların indirilmesinin öngörüldügünü söyledi. Eldem "taslak" hakkında gazetecilerin sorulannı yanıtlarken şunları söyledi: * Pişmanlık duyanlann cezalannda beUrli koşullarda indirim öngören yasa tasarısı üzerinde çalışmaiar tamamlandı. Bakanlar Kurulu'nda yapılacak görttşmelerde taslak son şeklini alacak. Bu nedenle, içeriği hakkında bilgi vermek doğru değil. • Anayasadaki engel hükümler nedeniyle genel bir affın çıkanlması mümkun değil. Hazırladığımız af değil, cezalarda indirimi sağlayacak Türk Ceza Kanunu'nda süreklilik arzeden bir değişikliktir. •Söz konusu indirim, tasarıya eklenecek bir geçici madde ile geriye dönük uygulanabilir. • 141142'ye paralel bir indirim olacak. Son tahkikatı açılıncaya kadar pişmanlık duyan ve örgütleri haber veren anarşist ve teröristler için TCK sistematiği içinde cezalarda bir indirim söz konusu. Ama bu indirimin miktarı henüz tercih meselesidir. ANKA'nın haberine göre, Adalet Bakanlığı'nca hazırlanarak Başbakanlığa sunulan yasa tasarısı geçmiş suçlan içermiyor. Yetkililer tasarıda cezalarda indirimlerin alternatifli olarak yer aldığını bu konuda son şeklin Bakanlar Kurulu'nda verileceğini belirtiyorlar. Adalet Bakanı Necat Eldem, HP Adana Milletvekili Cıineyt Canver'in af konusundaki yazılı soru önergesine verdiği yanıtta da anayasanın 14. maddesinde sayılan fıillerden dolayı hüküm giyenlerin affedilemeyeceğinin açık şekilde ifade olunduğunu bildirdi. Söz konusu 14. maddede yer alan ve af kapsamı dışmda tutulan suçlann Türk Ceza Kanunu'nun hangi maddelenne tekabül ettiğini belirlemenin detaylı bir çalışma yapılmasını gerektirdiğini anlatan Eldem, "TCK'nın af kapsamına girmeyecek maddelerinin tadadı şeklinde bir açıklama yapılmasının sakıncalı olacagı kanaatını taşımaktayım" dedi. Adalet Bakanı Necat Eldem, Canver'in soru önergesine verdiği yanıtta, parlamentoda grubu bulunan siyasi parti üyelerinden oluşturulacak özel bir komisyona hükümetçe " t e n s i p " edildiği takdirde iştirak etmelerinin tabii bulunduğunu da bildirdi. TEK CELSEDE Oyuncak tabanca ile kuyumcu soyan 7 aylık hamile Güler Kaplan, tek duruşmada 6 yıl, 1 ay, 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. (Fotoğraf: ŞENOL KONVKÇU) Oyuncak tabancayla kuyumcu soydu Hamüe soyguncuya 6 yıl, 1 ay hapis tstanbul Haber Servisi Oyuncak tabanca ile kuyumcu soyan 7 aylık hamile Güler Kaplan, tek duruşmada 6 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. 120 liralık oyuncak tabanca ile 1 milyon 200 bin liralık altını gasp eden 17 yaşındaki Güler Kaplan, bütün suçu kabul ederek, "Namusumu satmadan geçinmek için yaptım" dedi. Silahtan korktuğu için altınlan verdiğini belirten kuyumcu Yakup Basmacı, karakolda tabancanın oyuncak olduğunu öğrendiğinde, "bir erkek olarak utandıgını" söyledi. Imam nikâhlı kocasından hamile kalan ve çocuğunu cezaevinde dünyaya getirecek olan Güler Kaplan, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün başlayıp biten duruşmaya iki jandarma eşliğinde tutuklu olarak getirildi. Avukatsız yargılanan Guler Kaplan, olayı şöyle anlattı: "Ben Cideliyim. Tekirdağlı İbrahim Öz ile tanıştım. Kendisinden hamile kaldım. Evli olduğu için benimle e\leneraedi. İbrahim ile ayrılmaya karar verdik. Açıkta kalmıştım. İstanbul'a, tzmir'den gelmişlik. Burada kalacak yerim olmadığından geceleri bir bodrum katında yatıyordum. Namusumu salmamak için bir iş kurmak amacıyla kuyumcu soymaya karar verdim. Topkapı'da 120 liraya hakiki silaha benzeyen oyuncak tabanca aldım. Olay günü kuyumcuya girdim. Ziynet eşyası alacağımı söyledim. Bana altınlan gösterirken, oyuncak tabancayı çekerek allınları çaııtaya doldurmasını ve ses çıkartmamasını söyledim. Bu arada kuyumcu 'Fenalaştım, bir dakika kolonya alıp geleyim' diyerek arka tarafa geçti. Biraz gecikince dükkândan çıktım, giderken arkamdan 'polis polis' diye bağırdı. Ve oradan geçen polisler beni yakaladı." Mahkemede tanık olarak ifade veren kuyumcu Yakup Basmacı, Güler Kaplan'ın olaydan bir gün once vitrine baktığını hatırladığını belirterek, "Olay günü içeri girdiğinde yüzük almak istediğini söyledi. Daha sonra tabancasını çıkarıp, 'Bu bir soygundur' diyerek, kapıyı kilitledi, ışıklan söndürup altınlan çantasına doldurmamı istedi" diye konuştu. Kuyumcunun daha sonra "Tabancanın oyuncak olduğunu öğrenince bir erkek olarak utandım" demesi üzerine, duruşma yargıeı, sanık Güler Kaplan'a dönerek, "Adamın ödünü patlatmışsın. Bak burda bile bayılıyordu neredejse" diye konuştu. Yargıcın bu sözleri üzerine salonda bulunanlarla birlikte sanık Güler Kaplan da güldü. Gaspa tam teşebbüs suçundan yargılanan Guler Kaplan, son soz olarak "Yedi aylık hamileyim. Gayem namusumu satmadan geçinmek için bir iş kurmaktı. Namusum ziyan olmasın isledim" dedi. Sanığı once TCY'nın 497/1. maddesine göre 15 yıl ağır hapis cezasına çarptıran mahkeme. suçun teşebbüs halinde kalması, yaş kuçukluğu ve sanığm i\i hali nedeniyle cezavı 6 yıl ] a\ 10 eune indirdi. TRVnin yasak sözcüklerini Emniyet de tutukladı Emniyet Genel Müdürü Bedük imzasıyla yayımlanan genelgedeki "yasak sözcuk" listesi TRT'ninkinin aynm. Genelgede "tutucu"nun "muhafazjkâr" anlamında uıği *'gerici" anlamında kullanılması istendi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TRT'nin yazışma ve yayınlarında yasaklanan 205 sozcüğün Emniyet Genel Müdürlüğü ve bağh teşkilatlarda, ayrıca polis radyosu yayınlarında da kullanımı yasaklandı. Ekli üç sayfahk listeden oluşan 205 sözcüğü içeren yasaklama genelgesinde söz konusu sözcüklerin "Türkçe'nin yapı ve işleyişine ters duşen, standart Türkçe sevryesine erişmemiş zorlama kelimeler" olduğu ileri sürüldü ve bunların önemli bir bölümünun Arapça, Farsça ve Fransızca sözcüklerden oluşan karşılıklarının kullanılması istendi. Emniyet Geneı Muduru Saffet Arıkan Bedük'ün imzasını taşıyan 373 sayılı ve 15 Şubat 1985 tarihli genelge hmnıyet Genel Müdür Yardımalanna ve daire başkanlarına iletildi. Yazıb emirde, "Normal, telli ve telsiz yazışmaiannda ve polis radyosu yayınlarında zorlama kelimeler kullanılmayıp, karşılıklarının kullanılması uygun gorulmektedir" denildi. Üç sayfalık sözcük listesinde 205 sözcük dışında yazışma ve yayımlarda tutucu sözcüğünün muhafazakâr anlamında değil, gerici anlamında kullanılmasının istenmesi de dikkati çekti. 3 sayfalık sözcük listesi, TRT'deki yasak listenin aynısı. TRT'deki yasak sözcükler listesini Doç. Dr. Ahmet Biycan Ercilasun ve Dr. Hamza Zülfikâr, bu konulardaki tek yetkili organ olan Ataturk Kültür Dil ve Tarih Kurumu'ndan habersiz olarak hazırlamış ve TRT Genel Müdürlüğü'ne sunmuşlardı. Liste, önceleri resmi nitelikten yoksun bir yazı biçiminde birimlere gönderilmişti. Basın ve kamuoyunun tepkisi üzerine daha sonra listenin 20 Aralık 1984 tarih ve 271 sayıh Yönetim Kurulu kararı olduğu duyurulmuştu. Yönetim Kurulu'nun bu karan, 14 Şubat 1985 günü 3501/255 sayı ve Radyo Daire Başkanı Sezgin Ersöz imzasıyla birimlere yeniden dağıtıldı. Ozdağlar Komisyonu dün 9 kişiyi dinledi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Eski Devlet Bakanı tsmail Ozdağlar hakkındaki "riişvet" iddialarmı inceleyen TBMM Soruşturma Komisyonu dün de olayda görgü tanığı olarak adları geçen Büyük Ankara Oteli ve bakanlık personelinden 9 kişiyi dinledi. Resepsiyon görevlileri Mehmet Duru, Erdoğan Demirel, bagaja Mabd Taşkıran ile Mengenecioğlu'nun kaldığı odaya bakan kat görevlileri Gönül İmre ve Gülten Atik ifadelerinin alınmasından sonra komisyondan ayrıldılar. Komisyonun öğleden sonraki toplantısında ise bakanlıkta görevli Özdağlar'ın sekreteri Banş Gönül ile Yaşar Zeybek, Muzaffer Akdoğan ve Arif Erdoğan dinlendi. Komisyonun 4'ü bakanlık görevlisi 9 kişinin ifadelerini alma işlemi yaklaşık 10 saat sürdu. Komisyon Başkanı Mustafa L'ğur Ener, bundan sonra en çok 67 kişinin tanık olarak komisvona çağrılacağını söyledi. Aktug'un cenazesi kaldırıldı ANKARA, (Cumhuriyet BUrosu) Türkiye'nin Cezayir Büyükelçisi Savlet Aktug'un cenazesi dün Ankara'da toprağa verildi. Cezayir'de bir düşme sonucurahatsızlanan ve geçirdiği iç kanama sonucu bir süreden beri te,davi edildiği Paris'te ölen Aktuğ için dün Dışişleri Bakanlığı önünde bir tören düzenlendi. Buradaki törene Dışişleri Bakan Vekili Mesut Yılmaz, Aktug'un eşi ve iki çocuğuyla yakınları, Başbakan ÖzaJ'ın eşi Semra Özal, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri katıldı. Aktug'un cenazesi daha sonra Maltepe Camii'ne götürüldü ve burada kılınan öğle namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. YOL KESEN IRMAK H.V. Velidedeoğlu 350 lira, Çağdas Yayınları, Turkocağı Caddesı 39/41 Cağaloğlu/Istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle