Katalog

27 ŞUBAT 1985 Ozetle KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 BEHÜ; AK İlk romanını yayımlayan Simone Signoret: KIM KIME DUM DUMA Arınhn filmi ödül aldı Yönetmenliğini Süha Aruiin yapnğı "Kapahçarp'da Kırk Bin Adım" adlı fiun, Avusturyanm başkenti Viyana'da düzenlenen "lUrizm Filmleri ŞenüH"nde Elveda Volodia, ünlü film Belgesel Film Jüri Onur Odülünü kazandu Şenliğe 19 ülkeden yıldmnın anı kitaplanndan sonra 21 flbn katüdL Türkiye Turing ve kaleme aldığı ilk romanı. Signoret, Otomobil Kurumu ile Kültür ve TUrizm Bakanağı'nm ortak yapı bunun belki de son romanı mı olan "Kapahçarsı 'da Kırk Bin olacağını belirtiyor. Üzerinde fazla Adon" adhfilmin metnini Çeük durmak istemese de, yavaş yavaş Gülersoy kaleme aldu Yönetmen kör olduğunun farkında çünkü. yardımcıliğım Ali özdamar'm gerçeklestirdiği fttmin müzikleriKültür Servisi Fransız sinemasının ünlü adı ni Yalçın TUra hazırladı. Görün Simone Signoret, yazar olarak adım "Özkmin Estu yönetmenliğini Hasan özgen* ki Tadı Yok' (La Nostalgie N'est Plus Ce Qu'elin, kameramanlığını Savaş Giile Etait) ile 1975'de duyurmuş, sanatçının anıları vezne'nin, yapım yönetmenliğiuzun süre en çok satan kitap listelerinin başında ni Enis Rıza Sakızh'nın üstlenkalmıştı. "Ertesi Gün Gülümsüyordu" (Le Lendiğin fümde Şerbetçi rolünde demain Elle Etait Souriante) Signoret'nin ikinci Kadri Kadlan oynuyor. kitabıydı ve 1979'da yayımlandı. 1981'de Joe Langer'in "Bratislava'daBir Mevsim" (Une Saison â Bratislava) adlı kitabını çevirmek onun uçüncü kalem denemesi oldu. "A<üeu VolodiaHveda Volodia" sanatçının ilk Çahşmalarvu bir süreden beri tsromanı. Signoret'nin belki de son kitabı olacak. veç'te sürdürmekte olan Demir Çünkü bu büyük oyuncu yavaş yavaş görme duözlu, İsveç Pen Kulübü üyeliğiyusunu yitiriyor. Ama bunu fazla düşünmek de neseçildi "Soluma" adh kitaistemiyor. Yalnız sokakta raslayıp da selamlamabıyla 1964 yıtinda Türk Dil Kudığı yakınları alınmasın diye, ara sıra sözunü etrumu Hikâye Ödütü 'nü kazanan me gereğini duyuyor. "Belki de son kitabım olaDemir özlü 'nün yapıtlan arasmcak bu," diyor "Lire" dergisi adına, kendisiyle da "Bunaltt", "Boğuntulu Sokonuşan yazar Madeleine Cbapsal'a. Ama sinekaklar", "öteki Günler GibiBir madan vazgeçmeyeceğini eldiyor. "Bir çaresini buGün", "Aşk ve Poster", "Bir luruz," diye söyleniyor ve sinema oyunculuğunUzun Sonbahar" ve "BirKüçük dan romancılığa nasıl geçtiğini anlatıyor. Burjuvanın Gençlik Yılları"yer Degişiklik içte olur ahyor. 17 ay makyaj masasuıa gider gibi kâğıt başına oturdum rumda da bir şey değişmiyor. Kitabı kolayca yazmaya basladınız mı? S.S. Nereye varacağımı bilmiyordum, gerçekleştirdiğimde hiç sandığım şey olmadı... ilk düşüncem 1943'te başlayıp 1979'da biten kendi yaşantımdan bir kesiti anlatmaktı. Yalnız "ben" yerine " o " diyecektim. Ama bu bana sahtekârhk gibi geldi. Ikincil kişilerden birine ağırlık verdim, o beni savaş öncesine, Stepanlann, Roginskilerin, Olgaların, Soniaların hiç tanımadığım ve birlikte yaşamadığım "Elveda Volodia"nın kişilerinin arasına gfltürdü. Romanınız 1930larda. bir takım göçmenlerin Paris'e yerleşmesi çevresinde başlayıp gelişiyor... Aralannda Ruslar, Lkraynalılar, Polonyalılar var... Bu insanlara çok yakın olduğunuz seziliyor... S.S. Bakın, ben Yahudi olmayan ama Yahudi kocaya varmış bir kadının kızıyım. Babam Fransa'da doğdu, tam bir Fransızdı, üç yıl askerlik yaptı, hukuk doktorası verdi, dört yıl savaştı, beş yıl Almanya'nın Renanya bölgesindeki Fransız işgal kuvvetlerinde görev aldı. Babası Polonya Yahudisiydi... Onu tanımadım. Ben doğmadan önce ölmüş. Ama evde sözü edilemezdi. Kitabımın kahramanlarından biri, "Kimse kimseye bir şey söylemez," diyor. Bu cümle üzerinde çok düşündüm... Geçmişte büyük vuruntular, kıyımlar varsa, büyükler korkmasınlar diye çocuklara bir şey söylememeyi yeğlerler. Dedemin de babama hiçbir şey anlatmadığını sanıyorum... S i n e m a c ı l a r ı n ttimti zanaatkârdır Demir ÖzlüPen kulübü üyesi PIKJMK PIYALE MADRA ^ UİK/UET'IM EYKELLEP KÖTÜ MlC SENIN ,AWLAMuMN ONL4GIN KÜTU OLDUâJMJ GÖSTEE/VIEZ BEN UM Büchner Ödülü Ernst JandVın Merkezi tederal Almanya'nın Darmstadt kentinde bulunan Alman Edebiyat ve Dil Akademisi, bu yılm Georg Büchner Ödülü'nü Avusturyah ozan Ernst Jandl'a verdi. Otuz bin mark tutannda olan Büchner Ödülü, Almanya'nın en saygın ödülürinden biri sayılıyor. 1925 Viyana doğumlu olan Jandl'a, ödülün "çağdaş toplumun durumunu bitmez tukenmez bir dil zekâsıyla gözler önüne serdiği" gerekçesiyle verildi. Ernst Jandl, günümüzde deneysel ozanlann en önemlilerinden biri sayılıyor. Öte yandan, Ernst Jandl, Darmstadt kentinde ilginç bir gösteriye katılacak. Bir gün sinemada oynuyor, ertesi gün roman yazıyorsunuz. Nasıl oluyor bu. Çünkü artist bir nesne, yazarsa... S.S. Ağır olun bakahm. Artist bir nesne değil. Içine bir takım kiracılar alan biri. Artistseniz, biri gelir sizin kiJıbınıza bürünür. Ama kalıbınız değişmez, ister bir ev kadınını oynayın, ister bir Roraanınızda bir suru degişik iş yapan insan var. Onlan i>i tanıdıgınız >e zanaatkârlan sevdiginiz göruluyor... S.S. Yaşamım onlarla geçti. Görüntü yönetmeninden travelling aygıtını iten teknisyene kadar sinemacılann tumü zanaatkârdır... Kitabınızın bir sinemacı tarafından yazıldıgı belli. S.S. Bu bir aktrisin romanı. Biliyorum. "Elveda Volodia"yı yazmadım, gördüm. Çeşitli bölümler kafamda göruntü haline geldi. Sizce sinema sanatçısı mı oimak zor, yazar olmak mı? S.S. Sinema sanatçısı olmak zor değil. Insanlar bu tür mesleklere belli bir önyargıyla bakıyorlar. Biz sinema ya da sahne sanatçılannın, tepemizde hotozlar, ayağımızda lame pabuçlar, sabahtan akşama dek şampanya içip gule oynaya yaşadığınuzı sanıyorlar. "Hem maskaralık ediyor, hera de bol para kazanıyorlar," deniyor. Kimi de, biz sanatçılann hep gerilim içinde, hep sinir krizi geçirmek üzere olduğumuza inanıyor. Gercek nerede? TARİHTE BUGUN MIMTAZ ARIKAS dartsı 1B8?'P£ BUGUN, UMLU RUS SBSTECİSİ ALEKSANO€R BOROOIN, S4 YAŞ/MDA OLDÜ. 19. YUZYtLDA, HUS ULUSAL MUZIĞ/AIIN GUÇLBNMESİNDE ÖUEMLİ ROL OYNAYAN VE "8ESLER" DIYB ADLANOIRILAN 68UBUN ÜYESl OLAN BORODIN, GGRCEZTE, MÜZlUE BOŞ ZMAAULARINOA UĞRAÇMAIOHYPI. BoGOOIN, DOICrOfi vB OZ£U/KZ£ PE KİMYACt BAŞARlLl gı/? K/$/Y SlMPA "ALDOC'U KEŞFETMİÇ BlR Bl B'R "PAZAft 6UMU MUZiKÇıSr "NtN BEerSCJUĞE FAZLA ZAMAM AYlRAMADlĞl DUÇÜUULÛESE,8oeoP>M'mi AZ YAPIT VERMıÇ OLMASl PO&AL tCARÇlLAMABILİR. YlNE PE, UZERıNDE 18 YIL ÇALlÇTlĞl "PgENS İGOX"Gı8İ USTVN SiR OPE8A VE "O/ITA ASM STEPIEBJHPE "Ö«ETTfZA YAPin B/l£ ONUH YETEMEĞtUI 6C£7EgMEJtJEPlR. 27 Şubat BESTECI V£ B/L/M ADAML. "Prens Igor "da ünlü polo\f€ç Tuncel Kurtiz İsveç TVdizisinde İsveç TV'si için haurlanan bir dizjde yer alan aktör Tuncel Kurtiz, ' 'Genç Israil Sıneması' 'nm temsilcilerinden Nesim Dayan 'm yeni filmindeki çahsmalannı sürdürüyor. hrail'deki yerlesme bolgelerinde çekilmekte olan film, ülkedeki etnik çalışmayı konu ahyor. Yves Montand kumarbazdır S.S. Ikisinin arasında. Evet, bazen guldurmeye çalışmak insana zor gelir. Sinirleri bozar, ama bu öteki insanlardan daha dengesiz olduğumuz anlamına gelmez. Asıl guç olan Yves Montand'ın yaptığı iştir: Solist olarak sahneye çıkmak. Her gece tek başına şarkı söylemek, işte asıl güç olan bu. Hem kendisi, hem çevresi için güç. Bunu bildiğinden, kurtulmak amacıyla aktörluğe geçti. Ender görulen bir şeyi becerdi, bu işi başardı... Sizin işiniz daha mı az tehlikeli? S.S. Ben artistliğe karar verince, hemen birlikte oynayabileceğim arkadaşlar aradım. Gezgin kumpanyalar döneminde yaşamak, ve her role, küçük kıza, yaşlı kadına, baş kadına çıkmak ister dim. Ama hiç kabul etmeyeceğim roller vardır, temkinli bir insanım ben. Claudel ya da Racine'in hiçbir oyununda beni gören olmadı... Feydeau'da da oynamam. Güldurünun mekanizması bir bilimdir, ben beceremem. Çağdaş bir oyun biçimi buldunuz. Kirpiginiz bile kımıldamıyor, hep yakın plandan görunüyorsunuz ve yine de tüm duygularınızı aktarabiliyorsunuz. Nasıl başarıyorsunuz bunu? S.S. lyi oynamak hiç oynamamaktır... Çok da kolay! Kamera sizi yakm plan çekerken yaptığınız işe inanırsanız, yurür. O sıra ne düşünürsünüz? S.S. Düşünmem, kimi canlandırıyorsam o kişi olurum.. Oynadığım kızı düşünmem, o olurum. Insan fılme alınırken ne yaptığını bilmez. Ancak film ekıana yansıdığında görür yaptığını. İşte bu noktada aksesuarlarla ve giysilerle uğraşanların önemi ortaya çıkar. Onlarla yakınlığım çoktur, çunku bir takım kişileri yaratmanıza yardımcı oiurlar. Ünlü aktör Pierre Brasseur'ü, bir provadan sonra başansından ötürii kutluyorlardı. "Daha her şey tamam olmadı," dedi. "Hele çizmelerim de yapılsın, siz o zaman göriın beni." Ama yazmak için ne giysi. ne çizme gerekli. Siz yazarsınu, canlandınlacak biri değilsiniz. Bu daha zor olmuyor mu? S.S. Zor, çunkü yalnızlık söz konusu. Ve ben yalruzüğa dayanamam. Ama "Elveda Volodia" uğruna yalnızlığa katlanmam gerekti. Her neyse, kişi yaptığı şeyle ilgili açıklamada bulunmamalı. Bir işi yaparsınız, olur biter. O zaman da benimle konuşmamanız gerekirdi? S. S. Carum konuştuk bir kere, çok da eğlendik. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Jüri kararını verdi tstanbul şehrinin mustakbel plânını yapacak mütehassıs dun seçilmıştir. Jüri heyeti dun saat 15 te toplanmış, henuz noktai nazarını bildirmiyen profesör Dep'e söz söylemiştir. Jüri heyeti reisi Vali Muhıttin Üstündağ azaya bir söyliyecekleri olup olmadığmı sorarak tayini esami suretile rey toplanacağınt bildirmiş ve her azanın ayrı ayrı hangi mütehassısa rey verdiklerini tesbit etmiştir. Neticede 22 reyle profesör Ehlgötz seçilmıştir. Mütehassıs Agach ancak 7 rey a/mıstır. Lambere hiçbir aza rey vermemiştir. Jüri heyetmde bulunan 34 azadan yalnız Sadeddm Ferid müstenkif kalmıştır. Azadan profesör Neset Ömer, Ticaret Odasından Ahmed ve mühendis Burhaneddin içtimada bulunmamışlar ve rey vermemislerdir. Profesör Ehlgötz kıymetlı bir 27 Şubat 1935 yapılacak bir dubalı köpru üzerinden geçmek suretile ve tramvay yolunu takib ederek Aksaraya kadar uzanmak uzere bir metropoliten yapmaktadır. Mütehassıs şimendifer istasyonunu gene Sırkecide bırakmış ancak tstanbula gelecek mallar için Eyube kadar bir yol uzatmıştır. Juri heyetinin kararı Vekâletçe tasdik edildikten sonra profesör resmen davet edilerek şehrin plânını yapması kendisine bildirilecektir. Plânın yapılması için yeni butçeye elli bin liralık bir tahsisat konmuştur. 19351985 safhasına girmiştır. Ancak bazı malî meseleler hakkmda hissedarlarla görüşmeğe lüzum görülduğünden Adeane yarın Londraya giderek kısa bir ., müddet sonra Ankaraya dönecektir. Kat 7 mukavelenin o zaman Ankarada imzalanacağı umulmaktadır. Aydın hattımn on iki milyon Türk Lirası'na satın alınması kararlaştırılmış ve bu hususta itilâf hâsıl olmuştur. Kırk senede ödenecek olan bu meblâğın taksitleri hakkmda da müsaid bir formül bulunacağı umulmaktadır. Şirket murahhası Adeane dün bir müddet telefonla Ankaradaki makamaüa görüşmüştur. BBC Televizyonu 'nca gerçekleştirilen ve bütün dünyanın dikkatinin yeniden bu üikeye çevrilerek geniş çaplı bir yardım kampanyasının başlatilmasını sağlayan Etiyopya 'daki açlıkla ilgili haber filmi Kraliyet Televizyon Derneği'nin 1984 ödülünü aldu Öte yandan BBC'nin Güney Afrika muhabiri Mıchael Buerk de yılm TV muhabiri seçildi. Etiyopya filmi ödül aldı tlk kez birBritten Ünlü Ingiu'z besteci Benjamin Britten'in opus 31 "Tenor, Korno ve Yaylı Çalgılar için Serenad'% 1 ve 2 mart günleri Türkiye'de ilk kez Izmir'de stslendirüecek. îzmir Devlet Senfoni Orkestrası 'nm 1 mart günü saat 20.30'da, 2 mart günü de 11.00'de Rengim Gökmen yönetiminde vereceği konserlere, solist olarak tenor Erol Uras ve trompetçi Huseyin Coskun katılacaklar. YAKINDAN 1930larda Paris'e yerleşen Rus, Polonyah, Ukraynalı göçmenler, Signoret'nin romanınm ana kisilerini olusturuyor. Babast Polonya Yahudisi olan Signoret, bu kişileri yakmdan tanıyanlardan. laboratuvar göreviisini, ister Madame du Barry'yi. Gözler, eller, ayaklar aynıdır, değişiklik içte olur. Nasıl yani? S.S. Ses değiştirirsiniz, tik değiştirirsiniz. Therese Humbert"i canlandınrken, onun korsesini her çıkardığımda yine dimdiktim. Parmaklanm iri yüzüklerle donatılmış gibi, ellerimi oynatıp dunıyordum. Filmde oynadığım sürece bu böyle devam etti... Ama "Therese Humbert"i bitirdikten sonra kendimi öksüz hissettim. Öyle gülmüştüm ki. Kâğıda sığındım, "Elveda Volodia"yı yazmaya başladım da kurtuldum. Neden kâğıda diyorsunuz da yazıya demiyorsunuz? S.S. Çunku kâğıt başına, makyaj masasına gider gibi gidiyorum. Romanı yazdığı m 17 ay boyunca, her sabah kahvemi içip kalkıyor, duş yapıyor ve çalışma masasının başına çöküyordum. Film çevirirken de aynı şeyleri yapar, sonra arabama atlayıp çekim yerine giderim. Her iki du Alman şehir mutehassısıdır. Kendisi hâlâ Berlinde Yüksek Mimarî mektebi profesörüdur. Almanyada meşhur Krup fabrikalannm bulunduğu Essen şehrinin plânını yapmıştır. Kendisi evvelki sene buraya gelerek tstanbulun her tarafını, bir ay içinde tetkik edip hususiyetlerini kavramış ve gönderilen plân içinde şehri en iyi anladığını ispat etmiştir. M. Ehlgötz şehir hakkmda hazıriadığı eskis ve raporunda bugünkü limam dar bulmakta ve boğaza doğru uzatılmasım istilzam etmektedir. Fakat asıl limanın Yenikapıda ve bilhassa Haydarpaşada yapılmasmı tavsıye etmiştir. Profesör Ehlgötz Karaköy ve Unkapanı köprulerıni oldukları yerde bırakmaktadır. Yalnız bunlara Hasköyle Balat, Eyüple Sütluce arasında olmak üzere iki köpru daha ilâve etmektedir. Ehlgötz Şişliden Galataya, Galatadan Karaköy köprüsü yanında ve Haliç tarafmda Aydın demiryolları Aydın demiryolları mudurü Adeane dun sabahki ekspresle Ankaradan tstanbula gelmiştir. Hattı satın alma meselesi üzerinde şirket murahhaslarıle Bayındırlık Bakanlığı arasında cereyan eden müzakereler son Konlrol saatlerlaln E».y. DETEKT •«• >'•••<'•'• Singer GALERİLER /4kbank Bebek Sanat Galensı 528 66 29 526 10 00/412 Akbank resim yanşması "ÇİZGF Moda ve Stılıstlik atolyesı Uzmaıt kadre gözetimin* kursiara baslamıştır. Kayrttar devam etmektedir. Tel Î36 96 6; Acres Ookior Esal Işık Cad TV1/8 SıfaKADIKÖY Akbank, 1985 Gençlik Yüı dolayısıyla gençlerarası bir resim yanşması düzenledi. Gençlerin resim sanatıyla kaynasmasmı sağlamak ve resim sanatına gönül vermis gençleri ödüUendirmek amacıyla düzenlenen yanşmaya 1423 yaş arasmdaki gençler katuabüecek. Konu seçiminin serbest bırakıldığı yanşmaya gençler biryapıtla katüabilecekler. Seçici kurulu Mustafa Aslıer, Özdemir Altan, TomurAtagök, Mehmet Güleryüz ve Hamit Belli'den outsan yanşmada, birinciye 250 bin lira, üç yapıta 150 biner lira, altı mansiyona da 50 biner lira ödül verüecek. Ödül alan ve sergüenmeye değer görülen yapıtlar, aynca sergüenecek. S4İME ÇEÜK KURSUNOĞLU SER4MIKSERGISI 27Subat 15 Mart tesvıkıve sanat galerisi Her türlü eski resim alınır A M ı Ipefce Caddesı 4 & 1 Teşntoyi! I S T A N B U L 141 04 58 lanak Elif Naci Resin Sergisi 9 Şubat 4 Mart Nısperıye Cad 44 2 Elıler Tel 165 19 35 GALERI BARAZ Ramiz Aydın Resim Sergisi 20 şubat15 mart Tel 140 47 S3 Kurtuluş Cad 191 ISTANBUL Kİ[E K.ıu;«K\TG\u:ası NURİ İYEM Resim Sergisi 16 Şubat8 Mart sarut Resim ve Seramık Sergisi 23 $ut»t 23 Mart • Almet «ıpacı • D 4 » Pakso» • Ortıa» Mtonıı» • Resal Arttmir CEVDET PA$A CAD 376 BEBEK 165 74 96 GALERİ LEBRİZ Kat Sanatı Sergisi 16 Subat 11 Mart 1985 Eytaın Cac 16 Acıkfıava Apt Nısantası Tel 140 22 82 EMİN BARIN 14 Ressamdan Seçme Resimler S Subat 4 Mart Rumelı Cad MatCaacı Osnanbe> S 35*2 1 Erkut Ap Osmanbev 146 05 47 Galen pazaı jonltrt i l f l H S J » a n » acıktıt. OTİGLAT Basak Sanal Galerisi I M İ SMIt CALEMSI Ozan Espriu öldü Katalanca yazdığı şürleriyle ünlü, tspanyol ozan Salvador Espriu öldü. Cuma günü yasama gözkrini yuman Espriu 71 yaştndaydı. 1913'te doğan Espriu, hepsi Katalan dilinde yazıbnıs ve Katalonya'yı anlatan şürleriyle ünlenmişti. klasik sinema ve tiyatro betamax kasetleri »akkonaoı cad 9&'' ısta'ioul tel 14Ş 93 2 i GÜRDAL DUYAR Resimdesenrteykel 'Esquısse' . ' ımprovısatıon ' ve "fraoment "lar 21 ŞUBAT 9 MART H t e t v terade Cad. 126 TeşvUdy» Meytfam İST. Tel: 141 27 11 Resim Sergisi 15 S«bsrt5 Mart Kucuk BeDek CaOdes 2 BEBEK Teı 163 "0 y FERRUH BAŞAĞA Ayfer Aras El Sanatlan Sergisi 25 Sıriıat • 10 Mart Zıraa; Bankası Kantarcı Suöea İFSAK FOTOĞRAF KURSU 1. GflUP • ÇARŞAMM • 1İ.30 • 20.30 • MJLMGIÇ • 6 Mart 1985 2. GRUP • CUMARTESİ • 13.30 • 15.30 • BAŞUNGIÇ • 9 Mart 1985 SEKİZ MAHA SÛRÜTM • « TOPIU FOTOÖMF GEZİSİ KAYITUB: fUM DI$İNOA HER6UN 17.30 • 21.00 MUSI ü M m m ş A R ... SANKTGALERtSt CUMALI SANAT GALERİSİ "Progressive Architecture" ödülleri Ayfer Karamani Seramik Sergisi 16 $ııbat7 Mart SELÇUK TOGUL Mavi Volculuktan Anılar Resim Sergisi 2 Mart 15 Mart 3 3 ' 15 31 Moda Cad 264 Mooa IFS*K ' TAKSIM / SIRASELVILER HCK^ade Sok Çakar Apt Kat 2 Alman Hastanes. «acşı sokağı p K 2 7 2 BeyoOlu/İSTANBUL Istniaı Cad Pas^bahce van Teıtcos C kmaz Yapıkur Ham Kat 1 No 2? 34 Beyo§lu Istanöul Teleion 144 96 33 ABD'nin ünlü mimarhk dergisi "Progressive Architecture", 32. yd ödüüerini ocak ayıntn 25. günü açıkladı. önerilen 933 proj'eden ödüUendirium yapım halindekt üç projenin sahipleri şöyle sıralanıyor: Fransız Bernard Taschumi ve ekibi, ABD'li Eisentnan Robertson/Trot and Bean Ajansı, Machado ve Silvetti Ajansı. Pkırtriilait Knrrld>t:İ£>r lnsMz tenor Ian Partridge, 11 martpazartesigunü saat 19.00'da M. « ı t r I C ^ K « " ' M ^ Ş i e f tstanbulltalyan Kültür Merkezi'nde bir şan resitali verecek. British Council ve tstanbul Türk Ingiliz Kültür Derneği'nde ortaklaşa düzenlenen resitalde Ian Partrıdge'epiyanist Jennifer Partridgeeşlik edecek. Resitalprogramımn ilk bölümünde Henry Purcell, Franz Schubert, Gabriet Faure ve Henri Duparc'ın, ikinci bölümdeyse Benjamin Britten ve Peter fVarlock'un yapıtlan yer ahyor. tngiltere'nin en tanmmıs lirik tenorlarmdan biri olan Ian Partridge, GuildhalVda öğrenimini tamamladı, bir yıl "Purcell Consort of Voices" ile birlikte söyledikten sonra bütünüyle sotist olarak çahşmaya basladı. Ingiltere ve Avrupa'da olduğu kadar L'zakdoğu 'da da resitaller ve konserlerde sesini duyurdu. Ian Partridge'm kızkardeşi olan piyanist Jennifer Partridge, ağabeyine çok sayıda konserde eslik etti. DOKTOR TAMER BALTACIOĞLU Göğus Kalp Damar ve Genel Cerrahi Hastalıkları uzmanı Muaycnefaane: Altıyol Bahariye Serasker Caddesı Aybek İşhanı No: 103 Kat:5 Daire:15 Tel:338 70 81 KADIKÖY/İSTANBUL TÜRKİYE'NİN KÂLBİ ANKARA 350 L'rtı, Çnğduş )avınları Tıırkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu .' Istanbu! Mehmed Kemal