28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBA T 1985 * * * • (Baştarafi 1. Sayfada) kalesi, •1Türki>e'de Yeni Psikotrop İlaçlarla Deneyler" başlığını taşıvor. Makalenin girişinde, ABD dışında deney vapmasının nedeninin "Tiirk hükümetmin yeni psikotrop ilaçlarla yapılacak deneylere iiişkin kurallgnnın ABD'den daha az katı oldugu" bildirilen makalede şoyle deniliyor: "Bulgularımızın Gıda ve İlaç Teşkilatı larafından kabul edilmesi için aşagıda anlatılan ilaç deneylerinde bu teşkilatın ABD için gerekli gördiiğü süreçler a>nen Türkiye'de uygulanmıştır. Bu süreçler arasında şunları sayabiliriz: 1 Projenin bir komite tarafından onavı. 2 Hastaların veya saglıklı gönülliilerin tanıklar buzurunda verilmiş imzalı rızası. 3 Araşlırmalann tanınmış hekimler terafından onaylanmış karumiarda yapılması." Yazıda, Turkive"de denenen ilaçlarla yapılan araşıırmalar anlatılıyor. İnsan üzerinde yan etkileri bilinmeyen yeni ilaçların denenmesi, ABD'de 1974 yılından bu yana yasaklanmış bulunuyor. Prof. Turan İtil'in makalesinde belirttiğine göre, Amerikan Gıda ve İlaç Teşkilatı (FDA), ABD'de yeni ilaçların piyasaya sürulebilmesi için ABD dışındaki ülkelerde toplanan klinik bulgular, guvenilirlik ve etkinlik açısından kabul ediliyor ve yeterli bulunuyor. Yanı ABD, yeni ilaçların denenmesi için " k o b a y " olarak başka ulkelerin insanları üzerinde deneme yapılmasını istiyor. 1971'DEN BU YANA 1979 eylülünde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde yapılan Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi'nde Prof. Turan ftil ve arkadaşlannca sunulan bildiri de tarıışma konusu olmuş, bildiride ABD'de henüz piyasaya sürülmemiş iki ilacın insan beyni uzerindeki etkileri anlatılmıştı. Bu bildirilerin ardından tartışma çıkmış ve doktorlarla Prof. ftil arasında şu tartışmalar geçmişti: Denediğiniz ilaçlar ögretim üyesi olarak çalısügınız ABD'de piyasaya sürülmüs ilaçlar mıdır? Hayır, ancak ha>rvanlar üzerinde yapılan deneyler, bu ilaçların zararlı olmadığına işaret ediyor. Bu ilaçlan nerede denediniz? ABD'de yapılmadı bu çalışmalar. ABD dışındaki ülke'.erde denendi. Bu ülkeler arasında Tiirkiye de var mı? Evet. Prof. Itil, meslektaşlarının soruları üzerinde araştırma bulgularının 1971 yılında kendi kurduğu HZt Vakfı'nın sağlık merkezinde yapıldığını da belirtiyordu. Bu kongrenin oturum başkanlığım yapan Doçent Dr. Ataman Tangör, Prof. İtil'in araştırmaları ile ilgili olarak şunları söyluyor: "Vakın geçmişte bazı gençlik akımlan, ABD'de bu tür çaltşmalan protesto amacıyla laboratuvarları yakıp yıkmışlardı. Prof. Frankestayn'lardan birçoğu, araştırmalannı daha 'ozgür' ülkelerde yürütmek zorunda kalmışlardı. tşte Prof. Itil de o tarihlerden bu yana anavatanını pek sever olmuşlu. Prof. ftil, çevre kirliliğini onlemek, insan baklanna aykın ilaç araştırmalannı engellemek gibi düşunce ve uygulamalan da bir memlekette "iktisadiyatı bozmak' için yapılan 'komünist' etkin HABERLERİN DEVAMI 1 N FV ROl I > % . t PS'İC HOTROril. DIU < ÜMbl.OI •MKM> OUTSIUK THJ IMTKI) M A l i ! CUMHURİYET/11 Korkunç iddia Depolitizasyon.... (Baştarafi l. Sayfada) hMrtf»i Bİ ! • * « llulropir Drug Trials in Turkey* r::rTr< «j,.»,» * s,"r.'î*.zi."'^zr rrıjz ' m •"" K«u getiştirilen ilaçların A BD 'de insaniar üzerinde denenmesi yasak. ABD'de yaşayan Tiirk Prof. Turan Itil, yeni ilaçlarla Türkiye 'de yapılan deneylerinin sonuçlannı ABD'deyayunlanan Psikofarmakoloji Bültenine yazdığı makalede açıklıyor. likler arasında savdığından, dikensiz gül bahçesi olarak kendine Turkive'yi seçmiş goriilmektedir. Psikotrop, >ani ruhsal yapıyı etkileyen ilaçlar iki ucu keskin kılıç orneği. vöneldiği yana göre etki gösterirler, dikkatli kullanıldıklarında akıl hastalıkları ve kaygı durumlannda insanı >aşama dondüriirlerken, saglıklı ve bazı vatkın kimselere u>uş(urucu, zibni ve bilinci bulandıran etkiler vaparlar." 1981DEKİ YAYINIMIZ HZt Vakfı'nın faaliyetleri 1981 yılında gazetemizde de ele alınmış, HZİ Vakfı Psikoloğu MahirBozak arkadaşırruz Yaiçın Pekşen'e "adı açıklanmayan ancak piyasaya çıktıgı zaman tüm sinir ilaçlannı demode edecek bir ilacın ilk denemelerinin Türkler üzerinde yapıldığını" bildırmişti. 11 Mart 1981 gunlu gazetemizde "ABD'de kullanılacak sinir ilaçlan önce Türkler üzerinde deneniyor" başlığı ile yayımlanan haberde şoyle deniliyordu: "Hastanenin biitün gjderieri Prof. Turan ttil tarafından karşılanıyor. Buna karşılık hastalara Turan ftil metodu denilen bir sistem uvgulanarak Uaçlann etkisi ölçulüyor. Daçlara karşı hastalann veya hasta olmayardann gösterdikleri tepküer kaydedilerek bunlar ABD'ye gönderiliyor. ABD'de kompütür analizinden geçen bulgular, yeni ilacın etkisi konusunda sağlam bilgiler ortaya çıkarıyor." Haberde HZİ Merkezinde bulunan aletlerin Türkiye'de pek rastlanır cinsten olmadığı kaydedilerek, "Psikoloji laboratuvannda insanlann kişiliğini bfle ortaya çıkarmak mümkiın" deniliyor. 1981 yıbnda yayımladığımız haberde "gönüllüler" de şöyle anlatılıyor: "Bütün bu işlemlerde hiçbir kâr amacı güdülmediği için hastalardan piyasa koşullannın altında ücretler alınıyor. Araştırmaya katılan gönüllülerden ise hiçbir ücret alınmıyor. 1971 yılında kurulan ve 1975 yılından itibaren tam teşekküllü bir bastane gibi halkın hizmetinde bulunan merkezin bir tek sorunu var: Fazla tanınmamak. Gayrettepe'de bulunan 3 katlı binayı komşulan arasında dahi bilmeyenler çıkıyor" Artık çok klasikleşmiş örneklerdir ama, Latin Amerika diktatörlüklerinin futbolla, karnavallarla halkı sürekli depolitize etmek istediklerini hepimız bılıriz. Pele'nın, Maradona'nın başarılarıyla kendinden geçmeye, sabahlara değin sokaklarda samba yapmaya alıştırılmış kitlelerin, insan hakları ya da diktatörlüğün alternatifi gibi konularda kafa yormaya benzer alışkanlıklar edinmeleri bir hayli güçleştirilir. Zaten, depolitizasyon bir bakıma alternatifsizlik düşünden kaynaklanır. Kitleleri siyasetten uzak tutmak istediğinız zaman, kim iktidarda ise onun siyasal çıkarı doğrultusunda davranmış olursunuz. Bir başka deyişle, bir siyasal iktidar veya hükümet. depolitizasyon isterse, alternatifinı ıktidardan uzak tutmayı, etkisizleştırmeyi amaçlıyor demektir. Bu hedefe varabilmek için çok değişik ge rekçeler bulunur. Bunlar arasında en yaygın olanlan, siyaseti "çamur'ia. "kavgadövüş" le eşanlamlı sayan gerekçelerdir. Kısacası, depolitizasyon ısteği demokrasi ile ters düşer. Bu bakımdan, TRT yayın politikasından, halkı siyaset dışına çekliği gerekçesiyle memnun olan Özal yönetiminin bazı önde gelenlerine yanlış diişündüklerinı anımsatmak isteriz. "Depolitizasyon" alternatifsizligin gecerli kılınmak istendiği yerde geçici olarak vardır. Geçici olarak diyoruz, çünkü böylesı bir politikada ısrar etmek, eninde sonunda iffas eder, toplumsal ve siyasal patlamalara zemin hazırtar. Bunun örnekleri hem ülkemizde hem dünyada pek çoktur. Demokrasiye inanıyorsak eğer, halkın politıkaya ilgi duymasından korkmayalım; atternatifsizliğe kapı açmaya çabalayan politikalardan korkalım... UGUR MUMCU DÜZELTME Dünku yazıda teleks yazımı sırasında yapılan bir yanlışlık nedenıyte bir tümce tümüyle anlamını yitirmiştir. Tümcenin doğrusu şöyledir: "Faisal Finans Kuruluşu"nun başında eski milletvekillerinden Salih Özcan bulunmaktadır. Ozcan, "RabitatülAfemülİslam"adlı kuruluşun Türkiye temsilcisidir. Amerikan Arap Ortak Petrol Şirketi "Aramco" tarafından desteklenen bu kuruluş, "İslam Enternasyonalizmi"nı amaçlamaktadır." Satır kayması nedeniyle ortaya çıkan bu yanlışhk için özür diler, Tanrı'dan cümle dostları "fikir kayması"ndan korumasını nıyaz ederim... GOZLEM İrun Konsolosu: Boğazh Arapların gelmesi iyi İŞTANBUL, (THA) İran' m İstanbul Başkonsolosu Muhammad Taheri, Korfez ülkelerine İstanbul Boğazı'nda arazi \e bina satılmasıyla ilgili olarak çıkarılan yasanın iyi bir jest olduğunu belirterek, "Boğaz'da gayrimenkullerin Araplara satılması Türkiye'nin çıkarınadır," dedi. Muhammad Taheri THA muhabirine yaptığı açıklamada, Boğaz'ın Ortadoğu ulkelerinden kişilere satılmasının Türkiye'de turizmin gelişmesini ve ekonominin ilerlemesini sağlayacağını savunarak. çunlan soyledi: "Bu, Türkiye'nin iç meselesidir. Ancak, çok iyi bir hareket ve jesttir. Türkiye'ye büyük döviz girdisi saglayacaktır. Neden Ortadoğu ülkelerinin zengin adamlan lsviçre, Italva ve tspanya gibi ülkelere gidip buyük yatırımlar yapsmlar, orada yaşasınlar? Ortadogu'daki Miislüman ulkelerin zenginliklerini yine Musluman Türkiye'ye getirmesi çok olumlu bir davranış. Bir Suudi Arap şeyhi neden İsviçre'ye yatırım yapsın? Türkiye'de bu şatırımı yapması ve Türkiye'nin ekonomisine katkıda bulunması daha iyidir. Hükümetiniz »aptıgı bu jest karşısında başanlı olacak ve devletine büyük gelirler saglayacaktır. Bu sayede turizmde bir gelişme de sağlanacağı gibi ekonominizde de bir ilerleme olacaktır. İstenirse Türkiye turizm alanında Yunanistan ve İspanya'dan daha ileri bir düzeye gelebilir." Baba gel,bu iş bitsin artık (Baştarafi l. Sayfada) ye'den çıkınca hava soğukladı. Aliahıma çok ştikiir sağ salim oraya vardık. Umre'de oğlumuz için bol bol dua ettik. Allah herkese boyle bir umre ziyaretini nasip etsin. Ali Bey orada mı? Kendisi ile göriişebOir rniberi görmedim. Burada yok, diyorlardı. Eş dostan gelen çok, ben de cıkıp bakamadım, Hacı Ali Bey döndükten sonra öğrenirim herhalde. Ali Bey ifade verdikten sonra dönecek mi? Akile Özdaglar Evet, dönecek. Artık bu iş bitsin istiyoruz. Böyle başanlı bir oğluma atılan iftira ortaya çıksın istiyoruz. Ben hâlâ tsmail'in böyle bir şey yaptığına inanmıyorum. Temize çıkması için umre ziyaretinde bol bol dua ettim. KOMİSYON YARIN TOPLANIYOR Eski Devlet Bakaıu İsmail Özdaglar hakkındaki rüşvet ve görevini kötüye kullanma iddialarını incelemek üzere kurulan Sonışturma Komisyonu, yann çalışmalanna devam edecek. Toplantıda, soruşturmanın genişletilip genişletilmemesi konusu ele alınacak. Bu arada Kornisyon Başkanı Mustafa l'gur Ener, elde edilen belge ve bilgilerin ışığı altmda Başbakan Turgut Özal'ın da çağınlıp çağırılmama konusunun aoruşuleceğinı bıldirdi. MDP'de bir haftadan beri süren istifalar, Soruşturma Komisyonu'ndaki oranı değiştirdi. Partiden istifa eden komisyon Uyesi Abdurrahman Demirtaş'ın yerine, MDP sayısı düştüğu için yeni iiye veremeyecek. Böylece MDP'nin Soruşturma Komisyonu'ndakı üye sayısı 3'ten 2'ye düştü. MDP'den boşalan yere bu kez HP'den bir üye seçilecek. HP Grup Yoneum Kurulu Başkanlığı bunun için 3 aday gösterecek. Ad çekme ile bunlardan birisi komisyona üye seçilecek. HP yöneticileri, Soruşturma Komisyonu'nun yarın yapılacak toplantıya bu yeııi üyenin yetiştirümesine çalıştıklarını söylediler. Komisyonda ANAP'ın 8 üyesi bulunurken, HP'nin üye sayısı 4'ten 5'e yükselecek. Komisyonun iki aylık çalışma süresi 13 martta dolacak. y«? KİVI KİMDÎR? Prof. İtU: Teröristlerin genlerini de anuştınh Haber Merkezi Prof. Turan ttil tıp öğrenimini tstanbul'da yaptı. 1948 yılında bitirdiği tıp öğrenimini geliştirmek üzere Federal A Imanya 'ya gitti. Burada 'iıöropsikiyatri" ihtisası yaptı. Almanya'da doçent olan ftil 1963yılında ABD'deki "Ulusal Akıl Sağüğt Kurumu"ndan bir burs kazandı. Missouri Üniversitesinde beyin dalgaları üzerine incelemeler yapmaya başladı. Bu tarihten itibaren ttil, ABD'de kaldı. New York Medical College'de "Psikofarmoloji", •'Klinik Nöroflzyoloji" ve "Tıpta Bilgisayar Kullanımı" dersleri veriyor. Prof. Turan ftil bu çalışmalan yanı sıra çeşitli konferanslara konuşmaa olarak katılıyor, makaleler yazıyor, araştırmalar yapıyor. Son alarak ocak ayı içinde tstanbul'da yapılan "Türkiye'de Teröristlerin Rehabilitasyonu, Uluslararası Sempozyumu"na katıldı. ttil'in ilginç çalışmalarından biri Türkiye de beş bin "suçlu" üzerinde yaptığı araştırma. Özellikle "teröristlerin " çoğunlukta olduğu bu araştırmalar 1979 yılında baslamış. Prof. Turan İtil'in kendideyişiile "terorizntin tam doruk noktada olduğu zantanda."Prof. Turan ttil'in "ünü" tstanbul'daki sempozyumdan sonra verdiği demeçierle yayıldı. Sempozyum başlı başına ilginçti. "Kapalı kapılar, olağanüstü güvenlik önlemleri", "hayatlanndan endişe duyan bilim adamlan", "1970'lerin basında CIA 'm istasyon şefi Paul Henze'nin vatiığı" hepsi ilginçti. Bu sempozyumun kamuoyuna tanıttığı bilim adamı Prof. Turan ttil, Nokta Dergisi ile yaptığı konusmada "Teröristlerin genlerinde öldürme duygusunun olduğunu" öne sürüyordu. Bu kamya 2700 ' 'teröristin'' üzerinde yapılan araştırmalar sonunda vanldığını söylüyordu. HZİ Vakfı da 1 Ocak 1971 tarihinde Prof. Turan ttil tarafından tstanbul Gayrettepe'de kuru/muştu. Nöropsikiyatri alanında çalısan bir sağlık merkezi bulunan HZİ Vakfının Yönetım Kurulu Başkanlığını ttil'in kızkardeşi Muazzez Çığ yapıyor. Vakfm New York'ta da HZt Araştırma Merkezi adlı bir kardeş kuruluşu var. şjmdi Pril'den büyük ekonomi Bulaşığınızda en büyük yardımcınız Pril, sizlere Bio Tursil'den indirim sağlıyor. Şimdi Pril etiketlerini indirim kuponu olarak kullanıp, Bio Tursil'i daha ucuza alacaksınız. Pril ekonomisinden nasıl yararianacaksınız? LSatın aldığmız Pril şişesinin indirimli etiketinixtamamen çıkartın. 2. Etiketi kullandığınız boş Bio Tursil kutusunun önyüzüne yapıştırıp bakkalınıza verin. 3. Pril'in size sağladığı 50100150 TL'lık indirimden yararlanın. "Dikkat: Pril etiketleri çift katJıdır. Bıçak ucu ile birbirinden ayınp Ost etiketi tamamen çıkartınız. Akile Özdaglar Hacı Ali Bey ifade vermek üzere Ankara'ya gitti. Bugiin mii hareket etti? Akile Özdaglar Yok. Yolculuğumuz 5 gün sürdü, ayaklanmız şiş şiş geldik. Hemen gitti. Yani dün mü? Akile Özdaglar Evet. Hani bize yakışmayan bir suçlama var ya. Hani para çalmışız ya, onun ifadesini vermek için ayağının tozuyla gitti. Ali Bey'in ifade vermesi için çağrtyı kira yaptı, biliyor musunuz? Akile Özdaglar Oğlum Ismail, Habur sınır kapısına haber yollamış, "Babamla annem Demirci'ye gitmeden Ankara'ya gelsinler" diye. Biz de çok merak ettik. Oradan telefon ettik. Ama telefonu değişmiş. Çok merak ettik. Her durduğurauz yerde telefon etmeye, lsmail'i bulmaya çalıştık ama bir türlü bulamadık. Demirci'yegelirgelmez eşe dosta sorduk.Bir kişideyeni telefonu varmış. Hemen oradan aradık. tsmail Bey yalnız babasını mı çagırdı? Akile Özdaglar Evet, Hacı Ali Bey, Ismail ile konuştu. Ona İsmail, "Baba çabuk gel, bitsin artık bu i ş " demiş. Onun için Hacı Ali Bey ayağının tozuyla Demirci'ye geldikten bir saat sonra Ankara'ya gitti. Salı günü ifade verip dönecek. İsmail Bey'in kayınpederi Numllah Bey de Ankara'ya gidecek mi? Akile Özdaglar Bilmiyorum ki. Geldiğimden Boğaz'da arsa avı başladı (Baştarafi 1. Sayfada) düşüktiir. 400500 bin dvarmda. Geri planda kalan, fakat öngoriinüm aJanı içinde olan yerfer ise, ki buralar denizi gören yerler olabilir, denize uzak tepeler gibi, metrekaresi böyle bir imar durumu sonueunda 20 ile 100 bin arasında degişir. Ancak imar durumunun getirecegi konuma göre bu fiyatlar degişebilir. Örnegin şu anda metrekaresi 20 bin lira olan böyle bir yer 70 bine kadar çıkar." Boğaziçi Yasası'nın yapılanmayı yasaklaması üzerine buradaki yerlerin "ölü" Fıyatına satıldığını belinen Adil Araslı, Boğaziçi Yasası'nı da "ölü dogmuş bir yasa" olarak niteler ve "Bu düpedüz devletin zulmüdür" derken şöyle ekliyor: "Yüzde 5 bir fekalettir. Yani bin metrekarelik bir arsanız olacak, 50 metrekare bir bina yapafalfşıııiT. Bir kulübe. Bu gülunçlür. En azından bugün, hiç olmazsa yüzde 15 imar izni çıkmabdır. Bu çıksa bile kontrolü saglanamayacaktır. Belediye bu kontrolü yapmak yetenegine haa degildir. Eger bu kontrolü yapabilse idi, 50 senedir bu rezillik olmazdı. Yuzde 5 çıksa dahi kaçak olarak yuzde 15 yapılacaktır. Kontrole gelenle de münasjp bir temas knrulacaktır. Boğaz'da böyle hapishane gibi binalar yaptmp bu şehri çirkinleştiren muessese imar müdurlügüdür. Boğaziçi Kanunu'nun mutlaka degişmesi lazım. Bu kanonla vur denince öldürdük. Bofazici güzelleştirilmelidir, ama bu şekilde degil, 50 sene önce alınacak tedbirlerle Boğaziçi korunabilirdi. Bugün rezil olmuştur, çirkinlik örnegidir. Buradaki suçlu belediyedir. imar veren makamdır." Boğaziçi'nde yüzde 5 dahi imar durumu çıksa, bunun kontrolünun şu andaki kuruluşlarla sağlanaraayacağını ileri süren Adil Araslı, bu konuda bir de öneri getiriyor. "Mimar Süıan"dan esinlenerek oluşturduğu bu öneriyle ilgili çalışmalara da başladığını bildiren Araslı şöyle anlatıyor: "Boğaziçi için bir 'Sinan Kunılu' kunüım diyornm. Bn kurul muhtelif mimarlan icersin. Bu kunılda devletin kansamayacagı ve aziedüemevecek adamlar bulunsun. Bu kurulun üyelerine de devlet hazinesinden karşJanmak uzere açık masraf çeki verilsin. Çünkü 150 bin lira maaş alan adam, menfaat sahibini korur. Satılamaz adamlarla bu kurul oluşmalı. Ne başbakandan korkmalı, ne şundan, ne bundan.." Araslı'nın artış konusundaki sözlerini başka emlakçılar da destekliyorlar. ÇavuşogJu Emlak yetkilileri Boğaziçi'nde yiUde 5'lik veya daha değişik bir karar cıkması halinde büyuk flyatlann konuşaca|ını bildiriyorlar ve "arka konumlarda en az yüzde 40, deniz kı>ısında veya daha müsait yerlerde yüzde 80 artış olacaktır" diyorlar. Son birkaç gün içinde arsa fiyatlarının büyük bir artış gösıerdiğini bildiren Soydan Emlak yetkilileri, yüzde 5 imar izninin komik olduğu nu, en az yüzde 20 imar durumu verilmesi gerektiğini savunurlarken, böyle bir durumda deniz kıyısı ya da yakın alanlarda fıyat artışmın yüzde 20O3O0'ü kesin bulacağını vurguluyorlar. Emlakçılar, kimsenin bu nedenle arsa satmadığını da belirtiyorlar ve "herkes arsa peşinde. Boğaz'da arsa avı başladı" şeklinde konuşuyorlar. Yüzde 5 yapılanma söylentisi yalnızca emlak plan degil, arazi sahiplerini de harekete geçirmiş durumda. Onlar da yüzde 5'in en az yüzde 15'e çıkartılmasını istiyorlar. Bebek sırtlannda Kortel koruluğu dolayında, 67 pafta, 539 ada ve 2 nolu parselde bulunan 720 metrekare arazisi için 70 milyon lira isteyen Doktor Hasan Rıza Akyürek, şunlan söyluyor: "Benim Bebek sırtlannda arsam var. Ben 40 yıl doktorluk yaptım. Dişimle tırnagımla kazandım. Bu arsavı 35 yıl önce almıştım. Şimdi yeşil alan Uan eltiler. Bugünkü rayiç degeıi üzerinden ya benim paramı ödesinler ki arsamın degeıi bugün 70 milyon liradır, ya da yüzde 5'i yüzde 15'e çıkartsınlar." SEVKvcllMKE Müşavirlik»Eğitim»Araştırma A.Ş.^N Müşavirliğini yaptığımız; Yurt içinde ve yurt dışında şirketleri olan, ülkemizın dnde gelen hoJdinglerinden birine bağlı büyük bir kuruluşun yönetim merkezinde görevlendirilmek üzere; Ust dlizey yönetici aranmaktadır. Kuruluşun mamul ve pazarının geüştirilmesi için alternatif fikırler üretebilecek, mevcut veya yeni ortaya çıkacak projeleri kendi inâyatifi ile yüriitebilecek. pazarlama yönü ağır olmak üzere bir üst düzey yoneticisine yetecek derecede finansman, personel yönetimi ve sanayi işletmeciliği konularında deneyimli: • Üniversite veya yıiksek okul mezunu • İyi derecede İngilizce bilen • Azami 4 0 yaşında askerliğini yapmış adaylann fotoğraflı bir mektupla veya şahsen aşağıda verilen adrese yeya telefonlara başvurmalarını rica ederiz. Başvurular gizli tutulacak ve cevaplandırıbcaktır. ümonfu M ile pnl poTİ (Baştarafi 1. Sayfada) "Biz verdigimiz kararlaria iftihar ediyomz. Aldığımız kararlar hem ülke çıkaıianna, hem işverenin, hem işyerinin, hem de işçinin haynna olan kararlardır. İsyerinin kapanmamasını da düşonmek gerekir. Butun kurul üyeleri ben ve diğer arkadaslanm huzur içinde gorevimizi yaptıgımız kanaatindeyiz." Varhk ADRES Büyükdere Cad. Yonca Apt. 151,21 B Blok Zincirlikuyu f İstanbul TEL : 167 44 1 8 1 9 ' 167 05 13 Pril, bir "TURYAĞ A.Ş" Izmir, ürünüdür.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle