24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBA T 1985 HABERLER ANKARA, tZMİR VE ADANA İL KONGRELERİNE DOĞRU CUMHURÎYET/7 Ozetle 3 bayan milletvekilinin yasa teklifi TBMM'de bayamann daha yüksek oranda temsilini öngören bir yasa teklifi hazırlanarak TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Edirne Bağımsız Milletvekili Türkân Ankan ile HP Ordu Milletvekili Bahriye Üçok ve MDP lzmir Milletvekili Iştlay Saygın 'tn Imzalarım taşıyan yasa tekliflnde, siyasi partilerce gösterilecek merkez adaylann son genel nüfus sayımındaki kadın erkek oranımn dikkate almarak belirlenmesi isteniyor. Özal, aday belirlîyor AffAP lzmir İl Başkanlığı 'na Izdaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Yurtçu, Adana tl Başkanlığı'na da AP'nin eski il başkanı, aday gösterildiler. Ankara il kongresinde ise, dört aday çekişecek. Mehmet keçeciler ve Halil Şıvgın da kendi adayları konusunda ağırlıklanm koyuyorlar. • Haber Merkezi Anavatan Partisi'nin tzmir ve Adana il başkan adayları açıklandı. Ankara tl Başkanlığı için ise, dört aday çekişecek. Adana'da makamında bir basın toplantısı düzenleyen ANAP'lı Belediye Başkanı • kongresinde Izdaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Yurtçu'nun adaylığını da Başbakan Özal'ın desteklediği açıklandı. Merkez llçe Başkanı Süha Baykal Ankara'da çalışmalarını yürütürken, Genel Başkan Yardımcısı Keçeciler ve Genel Sekreter Taşar, Ankara'ya gıden 20 ilçe başkanıyla bir toplantı yaptılar. Taşar, "Atilla Yurtçu, 20 ilçe başkanının ortak adayıdır" dedi. İlçe başkanları, Ankara'ya gitmeden önce yaptıkları toplantıda Şükrü Kayabaşı, Şükrii Okurer, Muhlis Özsoydan ve Aydın Mesta'nın adlarını Genel Merkeze götüreceklerini açıklamışlardı. Dün ayrıca liberal grubun adaylarından Ulus Üzbek resmen aday oldugunu açıkladı. özal'ın Yurtçu'dan yana ağırlığını koyması partide sürpriz olarak karşılandı. Ankara'da 3 marttaki kongrede ANAP il başkanlığına adaylığını koyacakların sayısı dörde çıktı. Mehmet Keçeciler'in desteklediği şimdiki il başkanı Mehmet Demirel'e karşılık Halil Şıvgın'ın desteklediği Oguz Karabay'ın aday olarak çıkartılması genel merkezde sorun oldu. Diğer iki aday ANAP'ın teknık ışler sorumıusu Erkal Zenger ile Çankaya delegeierinden Ahmet Yılmaz. mJYDVK/GÖRDÜK YALÇIH PEKŞEM K Ç.K.K. gayrimenkulleri Basın tlan Kurumu'nun Genel Kurulu ANAP Mus Milletvekili Atilla Sin, TBMM Başkanlığı'na bir yasa önerisi vererek, sosyal hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu 'na ait gayrimenkullere ilişkin yeni kira bedellerine de itiraz hakkı tanmmastm istedi. öneri önümüzdeki günlerde Adalet Komisyonu 'nda ele alınacak. Mehmet Keçeciler Aytaç Durak, il başkanlığı için kapatılan AP'nin eski tl Başkanlanndan jeolog Mıırat Yılmaz'ı aday göstereceklerini açıkladı. Konuşmalarında sık sık "Belediyeye politikayı sokmayacağım" diyen Durak, 10 aday arasından Murat •• Halil Şıvgın Yılmaz'ın adaylığının kesinleştiğini, bu adayın özal tarafından da onaylandığını öne sürdü. Durak, Yılmaz'a 14 ilçeden 7'sinin evet dediğini söyledi. ANAP Adana il kongresi 3 martta yapılacak. 2 martta yapılacak lzmir il Nesllhan Yargıcı'yı slmslyah attlyeslnde, slmsiyah giysiler ve kara gAztükler İçinde totofiraflamak epey zor oldu. (Fotoğrallar: MEHMET AKİF) Basın tlan Kurumu 'nun 13. Genel Kurul toplantısı dün Istanbul'da yapıldı. Kurumun yönetlm ve denetlm kurulu üyeleri belirlendt. Yönetim kurulu şu üyelerden oluştu: Beyhan Cenkçi, Süha Tekil, tsmel Kemal öztek, Yavuz Bülent Bakiler, Prof. Dr. Turgut Akıntürk ve Merih Şamlı. Erdal Inönü: Ozdağlar olayı OzaPın politikasına tüy dîkti NtCDE, (Cumhuriyet) SO DEP Genel Başkanı Erdal tnönii, sürekli zamların yanı sıra yolsuzluklann da hükümeti sarstığını söyledi ve, "Son özdaglar olayı özal'ın politikasının yanlışlıgına tüy dikti" dedi. Inönü, 12. yurt gezisinin son gününde Bor ilçesinde gazetecilerle yaptığı söyleşide, vatandaş Modacının freni yoktur Stllist dediğimlz modacı, aslında bir sanatkâr olduğu İçin onda fren yok. Dükkânda satılır mı, satılmaz mı hesabı yoktur onda.. Ekstremlere.. uçlaraglderek yeni flklrler çıkarmaya çalışır... Modacı Neslihan Yargıcı'yı buluşma yerimiz olan Nişantaşı'ndaki atölyesinde ilk bakışta farketmek bizim için epey zor oldu. Çünkü kaloriferlerine kadar siyaha boyalı ve iyi aydınlatılmamış atölyede Yargıcı da siyahlar içindeydi. Ayrıca siyah eldivenler ve siyah bir gözlük takmıştı. Gözlerimiz karanlığa alıştıktan ve Yargıcı'yı görmeye başladıktan sonra konuşmamıza siyah merakıyla başladık... Nesllhan Hanım... Nedir bu siyah merakınız? Hatta bir defilede siyah çarşaf sunmuştunuz. Gözlüklerinizden başlayalım. Gece gündüz neden siyah gözlük takıyorsunuz?.. Gece gündüz benim için farketmiyor... Ikincisi, ifadem çok anlaşılır benim... Ne olur anlaşılırsa? Gözlerim lüzumsuz yere konuşur... Onları susturuyorum böylece... Çok rahat bir şey... Anlatamam size... Rahat ediyorum arkasında... Bir şeye kızsam... Alınsam... Üzülsem... Hemen anlaşılır. Gözlerim konuşuyor çünkü... O zaman çıkarın gözlüklerinizi de gözlerinizle konuşalım. Belki daha iyi anlaşırız bu kadar iyi konuşuyorlarsa... Şaka bir yana neden duygularınızı saklamak istiyorsunuz?.. Bırakın anlasınlar... YAŞAMDAKİ SİYAH İfade edilecek yer var, ifade edilmeyecek yer var... Peki gözlüğü anladık diyelim... Kalorıferleri niye siyaha boyattınız?.. Daha çekici buluyorum böyle... Kaloriferleri mi? Her şeyi... Sonra yaşamda siyah var... ilkokul önlüğümüz siyah değil midir? Sonra ister Müslüman olsun, ister Katolik olsun kadınlar hep siyah giyerler... Geceleri seviyorum sonra... Gece siyahtır... Matemi de severim... Matemi değil de... Matemin seremonisinin o siyahlığını... Bilmiyorum... Seviyorum. Çok rengarenk giyinmekten hoşlanmıyorum... Bunun için mi çarşafı modaya sokmak istediniz.. "Simsiyah" modasını ülkemize getiren Neslihan Yargıcı: öyle gibi... Şimdi ben siyah modasını ve bu gördüğünüz tarzı getirdiğim zaman herkes itiraz etti. $imdi bir gece kulübüne gittiğim zaman bir bakıyorum, herkes bana benziyor... Gözlüklü, eldivenli kızlar... Bazen bana o kadar benziyorlar ki ben ürküyorum... Bir kere Seyyal Taner televizyona çıktı... Şaşırdım... "Aaa bu ben miyim" diye... Yani önce itiraz ediyorlar... Sonra hemen taklit başlıyor... Hatta ben saçlarımla bir gözümü kapıyordum, onlar da kapıyorlardı... öz kızına tecavüzden gözaltına alındı Fatura memuru tutuklandı Şisll'de Durmuş Güney adlı baba, öz kızı S. G. 'ye (19) tecavüz ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Bir siire önce karakola basvuran genç kız 13 yıldır babasının tehditleri nedeniyle kimseye bir şey söyleyemediğini belirtti. tssiz olduğu bildirilen Durmuş Güney'tn eşinden ayrı yaşadığı öğrenildi. Petrol (yfis'teki 80 milyon liralık yvlsuzluk adtiyede lstanbul Haber Servisi Petrol Ofisi Haramidere ana deposunda bir süre önce ortaya çıkarılan "fatura" yolsuzluğu ıle ilgili olarak yapılan soruşturma sonucunda, lstanbul Bölge Müdürlüğü'nü 80 milyon lira dolandırdığı bclirtilen 3 kişiden Resmi Teslimatlar Fatura Memuru Nedp Avni Keskinel, dün tutuklandı. Diğer iki sanığı arama çalışmaları ise sürüyor. Bakırköy Nöbetçi Sulh Mahkemesi'ne çıkarılan Keskinel, kurum dışından iki arkadaşıyla akaryakıt bayileri adına fatura düzenlediğini belirtti. Keskinel, 13 sahte faturadan 10'unu eski müdür Hasan Fikri Alpaslan, üçünü de Ulvi Yorgancı'nın müdürlüğü zamanında düzenlediğini söyledi. Evli ve iki çocuk babası olan sanık, ayrıca parayı, kaçan iki sanıkla eşit bölüştüğünü de öne sürdü. Akaryakıt çıkışı olmadığı halde akaryakıt verilmiş gibi fatura düzenleyerek Petrol Ofisi'ni dolandırdığı belirtilen Kadri Ahmet Erdogan ve Murat Özbatak ise aranıyor. Ktiltür Bakanı çok kızdı ANKARA, (UBA) Gazetelerde çıplak resim basılmasını eleştiren Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu, "Bu işin ticareti başka yerlerde yapılır, gazetelerde degil" dedi. Dün Ankara'da hizmete giren 5 yıldızlı SUrmeli Oteli'nin açıhş kokteylinde gazetecilerle se' bet eden Taşçıoğlu, daha önce bir gazetede yer alan "Bakan Taşçıoğlu, Muazzez Abacı'ya hayran oldu" haberinden yakındı. Bakan Taşçıoğlu, ses sanatçısı Muazzez Abacı'ya gül vererek "hayranlıgını" nasıl gösterdiğini şöyle ifade etti: "Bakan, Muazzez Abacı'ya hayran oldu, diye yazıldıgı gece, ben sahneye sırtı dönük oluruyordum. Sahne çok az göriilüyordu. Gazetecilerin istegi iizerine Muazzez Abacı'ya gül verdim. Bu arada foto muhabirleri biz çekemedlk diyerek arkası arkasına gül vermemi istediler. Isteklerini kırmadım ve Uç kez gül verdim, ondan sonra da adımız 'Muazzez Abacı'ya hayran'a çıktı." Sohbet sırasında bu tür yayınları eleştiren Taşçıoğlu, çıplak resimlerle ilgili düşüncelerini de açıkladı. "Çıplak resim basmakla genelev açmak arasında fark olmadıgını" öne süren 1'aşçıoğlu, her şeye rağmen "basına kırgın olmadıgını" da söyledi. Basınsız demokrasi olamayacağını belirten Taşçıoğlu, daha sonra şöyle dedi: "Muazzez Abacı olayında olduğu gibi yakıştırmalar söz konusu oldugunda tekzip etmedim. Yazın ki demokrasi yerleşsin. Begenmedigin fikirleri olanca gücünle tenkit et, ama olmayan birtakım hikflyelerle ugraşma. Mesela sanatçının gögsünü gösterebilmek için özel çaba harcayıp benim resmimi de yanına basma. Bunun ticareti başka yerde yapılır, basında yapılmaz. Bu, basına da saygısızlıktır." Taşçıoğlu kokteylden ayrılmak üzereyken Muazzez Abacı konusunun yeniden açılması üzerine, "Ben tiyatrocu degilim, bir şeyi tekrar tekrar anlatmam" dedi ve eşinin elinden tutarak oteli terk etti. Oâakule'de dün AFEKS Organizasyon ve Ticaret Llmitet Şirketi tarafmdan açılan "Türkiye 1. Uluslararası Fotoğraf Sinema ve Optik Gereçler85" fuarı "Optika85 "te Yunus Nadi Fotoğraf Yarısması 'nda, ödüle değer bulunan ve gazetemizde yaytmlanan yapıtlar da sergileniyor. 90't yabancı 140 firmanın fotoğrafçılık ve optikle ilgili en son teknolojik ürünlerini tanıttığıfuarda bugünden baslayarak konuyla ilgili çeşitli konferanslar düzenlenecek. Ayrıca ziyaretçiler için her gün ünlü bir sanatçının modellik yapacağı fotoğraf çekimleri yapılacak. Dün sinema sanatçısı llülya Koçyiğit modellik yaptı. 500 lira karsılığında gezilebtlen fuar 27 şubat çarsamba gününe kadar her gün saat 10.30 19.30 arastnda ziyarete açık kalacak. Optika85 Fuarı ların haklannı sınırlayan güvenlik soruşturmalarının haksız ve kanunsu? olcluğunu bildirdi. Güvenlik soruşturması adı altında vatandaşlara farklı farklı ve haksız işlemler yapıldığını da ifade eden Inönü şöyle devam etti: "Anlaşılıyor ki yıllarca önce bir kavgaya karışmış olmak, herhangi bir nedenle aleyhinde ihhar yapılmış olmak ya da solda kabul edilen fikirleri savıınmuş olmak gibi loplum içinde sürekli raslanan, yaşanan hareketler ve olaylar yüzünden birçok vatandasımız hakkında dosyalar tutuluyor. Hatta bu dosyalar çeşitli renklere boyanıyor. Ve bu boyalara göre bir devlet görevine tayin isteyen vatandaşlar işe alınmıyor. Yasaların tanıdıgı suçlu, suçsuz ayırımı dışında göreve alınamayacak insanlar diye yeni bir grup vatandaş kitlesi yaratılıyor. Vatandaşları böyle çeşitli renklere ayırmak yasalara aykırı bir davranıştır. Bu davranış anarşi döneminden kalmış bir tortudur. Zaman zaman, çözülmesi gereken önemli bir konu olan affı ele alıyoruz, ve anayasadaki sınırlamaları dile getiriyoruz, görüyoruz ki hemen yapılması gereken, bu haksız ayrımın ortadan kaldınlması suçsuz insanların görevden alınmasını önlemektir. Masum vatandaşlara keyfi işlemlerle suçluluk boyalan siirmek anayasaya uymaz. Rastgele boyalar sürülerek demokrasi yerleştirilemez." tNÖNİ): ÖZAL'IN SÖZLERİ TATMİN ETMEDİ "Hukumet Silahlı Kuvvetler Isbirligi" konusunda Başbakan özal'ın "Endişeye gerek yoktur" sözleriyle tatmin olmadıklarını kaydeden Erdal Inönü, "tşbirligi deyimi ile ilgili endişelerinin devam eltigini" belirtti. Başbakan Özal'ın, işbirliği deyimi ışığında da anayasayı nasıl yorunıladığıııı açıklamasını isteyen Inönü, "Bunu yapmadıgı sürece kaygılarımız devam edecektir. Toplantının bir egzersiz oldugunu söylemekle Başbakan endişelerimizin haklılıgını ortaya koymuştur" şeklinde konuştu. 12. yurt gezisini tamamlayarak gece Ankara'ya dönen SODEP Genel Başkanı Erdal Inönü, Izmir'den yeni bir yurt gezisine daha çıkacak. 3 kızkardeş Galip Deniz'i mahkemeye verecek MODADA DURUM Nesllhan Hanım, modanın son durumu nedir? Hanım okuyucularımız için biraz açıklar mısınız? Ben kendi yapacaklarımı söyleyebilirim. Tabii ki benimkiler Paris'ten pek farklı olmayacak... Aynı çizgide... Siyah var yine... Beyaz bir hayli var. Maskülen (erkeksi) görünüm devam ediyor... Kravatlar, papyonlar, pantolonlu ceketler, döpiyesler... Maskülen dediniz... Gerçekten hanımlar son zamanlarda erkeğe benzediler. Oysa modanın amacı kadını daha çekici kılmak değil mi? Kadını erkekleştirerek çekici kılmak mümkün mü? Olabiliyor... Kostüm, kravat, döpiyes ve ceketle çok daha seksi olabiliyor. Bu bizde de başladı. Ama Paris'te inanılmaz... Paris'te sokaktan geçenleri izlediğiniz zaman on metreye kadar karşıdan gelenin kadın mı, erkek mi oldugunu kestirmek imkânsız... "Ay ne güzel adam" dediğiniz kadın, "Ne güzel kadın" dediğiniz adam çıkıyor... Yani feminizme bir darbe vuruluyor gibi... Ama şundan, yaşantı değiştiği için artık kadınlar da çalışıyor ve sokağa döküldüler... Ben iş için bir yere gidiyorsam, yüksek topukların üzerinde yapamıyorum... O topukların üzerinde sallanırken kafam çalışmıyor... Ayağıma giyiyorum topuksuz bir şey... Bağlı bir ayakkabı... Bir palto, kazak... Kendimi unutuyorum. Yalnız kafamı çalıştırarak işimi görüyorum... Çünkü o feminizm çizgisi içine girip de bir bankada işimi halledemem... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) .MDP'den istifasını 2. kez geri alan Gaziantep milletvekili Galip Deniz'in, Gaziosmanpaşa'daki evini bir bahane ile imza alıp satmakla suçladığı "üç kızkardeş"in mahkemeye gidccekleri bildirildi. Ankara'da bir güzellik salonu acan takma adları Alev, Fazilet ve Emel olan kızkardeşler, son iki gündür hiçbir gazeteciyle görüşmediler. Olayı konuşmak Uzere güzellik salonuna giden gazetecileri, kız kardeşlerin, erkek kardeşleri karşıladı. Söz konusu kişi, kardeşlerinin ağır bir suçlama altında bırakıldığını ve gazetecilerle konuşmak yerine sorunu adalet önune çıkarmak kararında olduklarını bildirdi. Her soruyu "Yorum yok, adalet var, mahkeme var" diye yanıtlayan ve ismini vermeyen erkek kardeş, en kısa sürede mahkemeye başvuracaklarını ve bu suçlamanın altından kalkacaklarını söyledi. MDP'den DYP'ye hücıun İŞ YAŞAMI VE KADIN Feminizm çizgisi dediğiniz yüksek topuk ve eteklik mi?.. işte dar bir etek, bir ceket, şık bir pabuç.. Yani normal kadın giysisi içinde bir çok şeyi halledemezsiniz... Yaşantı bunu getiriyor. iş yaşamında insan koşuşturmak zorunda... Topuklar üzerinde koşamazsın ki... Fakat kadın, kadın gibi görünmek istemez mi? Türkiye'de öyle... Türkiye kadar bir kadının kadın gibi görünmek istediği bir yer yok... Burada şıkır şıkır kadınlar... Çünkü neden? Burada kadın evinde oturuyor... Adam çalışıyor, kadın yiyor... Dışarıda öyle değil... Kadın çalışıyor, çocuğunu sallarken kahvaltısını yapıyor, yolda makyajını tamamlıyor... öğle tatilinde berbere gidiyor... Peki Nesllhan Hanım, genellikle modacılar erkek olur. Kadınlar daha az... Bunun bir nedeni var mı? Çünkü hâlâ erkek dünyasında yaşıyoruz da onun için. Dünyanın tüm idaresi erkeklerin elinde... Şimdi ben çalışıyorum... Mesela bir bankaya gidip de kredi işimi halletmek istediğim zaman karşıma erkek bir müdür, banka müdürü çıkıyor... Şu ihracat konusunda bunu yaşadım... Krediydi, şuydu, buydu peşinde koşarken birkaç kişi ile diyalog kurayım dedim. "Tamam" dediler, "Akşam yemeğine çıkıp konuşalım". Ben yemekte anlatıyorum: "Şu kadar istek var... Şu kadar sipariş var. Kıyamet..." falan... Adam diyor ki bana "Yahu güzel kadınsın... Boş ver bunları, başka şeyler konuşalım..." KADININ İŞİ ZOR Neler mesela? Yani anlayın artık... Bir kadın için çok zor iş yapmak, çalışmak... Anlıyorum... Neslihan Hanım aklıma şu geldi... Siz özgür bir yaşam yaşar gibi görünüyorsunuz... Bekârsınız, gençsiniz veşıksınız... Bir de özgürlük girince işin içine... Neler oluyor? Özellikle Türkiye'de... Burada zorluk şu... En büyük zorluk insanın devamlı yanında adam taşımak zorunda olması... Halbuki ben flört etmek istemiyorum... Gece yemeğe çıkacağım diye flört edemezsiniz ki... Sonra hadi arkadaşça çıktık diyelim. O zaman da erkekler kadının parasını ödemek zorunda kalıyorlar... Ben bu kurallara boş veriyorum. istediğim yere yalnız gidiyorum. O zaman özgür olmuş oluyorum... Zorluk olmuyor mu?... Özellikle geceleri... Hiçbir şey olmuyor... Artık öyle çimdik atma, omuz atma falan kalmamış... Doymuşlar bunlara... Gerçekten atmıyorlar mı artık? Biz farkında olmuyoruz tabii... Ben de pek bilmiyorum... Pek yürümüyorum da... Ama hiç olmadı yani... Siz uzun süre Paris'te yaşadınız. Paris'le İstanbul arasında kadınların yasamı açısından bir fark var mı? Bizde kadınlara gülmek yasak... Paris'te yenilir, içilir, kahkaha içinde... Burada bir hanım yüksek sesle gülse, mıllet dönüp bakıyor... Mutluluğa bozuluyor herkes... Haber Merkezi Çeşitli il ve ilçe merkezlerinde partilerinden istifa eden MDP'lilerin Doğru Yol'a geçtikleri izleniyor. Doğru Yol Partisi de MDP'den geçenlere "kucak" açtı. DYP Genel Başkanı Yüdırım Avcı, yarın Adana'nın Düziçi ilçe Örgüt merkezinin açılışını yaparken, MDP'li Belediye Başkanı Asaf Namh ıle MDP ilçe örgütü yöneticilerinden bazılarının partisine kaydını yapacak. Giresun'un Dereli ilçesinde de MDP ilçe örgütü üyelerinin tümü DYP'ye geçtiler. önceki gün de Çanakkale'nin Eceabat ilçesinde MDP llçe Yönetim Kurulu üyeleri ile 97 kişi DYP'ye geçmişlerdi. Blzde kadınlara gülmek yasak.. Paris'teyenllir, içllir.. kahkaha içinde.. Burada bir hanım yüksek sesle gülse.. mllletdönüp bakıyor.. Mutluluğa bozuluyor herkes.. Kadın, kostüm, kravat, döplyes ve ceketle çok daha seksl olabiliyor. Bu blzde de başladı. Çarşafı şunun için soktum... Kapanmanın, daha doğrusu kapanmakla kadınların namusu arasında bir ilışkı olmadıgını göstermek ıstedim. Hatta çarşafın içinde daha seksi olunabileceğini... Çarşafı alıp elbise diye giyen hanım oldu mu? Çok resim çektiren oldu ama hayır, alıp giyen yok... Siz giydiniz mi? Ben giydim... Paris'te bir davette... Nasıl karşılandı? Süper Kaşıkçı'nın hanımı da vardı. Çok bayıldı... Ama pratikte çarşafın giyilmesi için üzerlnde çalışmam lazım... Benim giydlğim Fatih'ten alınmıştı. Alelade, otantık bir çarşaftı... Yalnız yırtmacı vardı bele kadar açık... Pek otantik sayılmaz bu durumda... Bele kadar yırtmaçiı bir çarşaf... Tabii benim çarşafımın dinle bir ilgisi yoktu... Gece elbisesi diye baktığım için yırtmaç olabilir... MODACI SANATÇIDIR ~~ Sayın Yargıcı, şunu sormak istiyorum: Modacılar defileîerde öyle giysiler sunuyorlar ki, bunun bir yerde giyilmesine olanak yok... Neden yaparlar bunu? Nedir bir modacının modaya bakışı... Benim bildiğim moda giyinmek için yapılmıyor mu? Modayı ikiye ayırıyorum ben... Bir tane komersiyal, yani ticari moda var... Sıcak, kalın bir Şey giyelim... Bu giyinmek... Bunun ötesinde stilist dediğimiz modacı... Aslında bir sanatkâr olduğu için onda fren yok... Dükkânda satılır mı, satılmaz mı hesabı yoktur onda... Ekstremlere, uçlara giderek yeni fikirler çıkarmaya çalışır... Çarşaf olayı da böyle... Sonra bunu uyanık konfeksiyoncular alıyor, epey değıştiriyorlar, gıyilecek hale sokup parayı onlar kazanıyorlar... Yani siz yaratıyorsunuz... Onlar hazıra konuyor... Otomobil yatırımdır... Yaygın ve ciddi Renault Renault sahibi her Servisi, yurdun her I zaman kârlı çıkmıştır. köşesinde, Renault Kullanım ve alım satımda sahibinin güvencesi ve kazandırdığı değerlerle yardımcısıdır. sağlam yatırım olan Renault, otomobil Renault, kendisini tercih servisinde örnek olmuştur. edenleri haklı çıkarmıştır. H RENAULTMAIS MOTORLU ARAÇLAR İMAL VE SATIŞ A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle