17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef BAŞSAĞLIĞI Sahıbı Cumhumel Matbaacıhk ve Gazeiecıhk Turk Anonım Şırkeıı adına \adir Nadi, # Genel \a\m Muduru HasanCemal. Muessese Muduru fcmııw l>aklıgil. Nazı lşlerı Muduru Oka> Cooensin. • Haber Merkezı Muduru Yalçın Ba»er, Sa\fa Duzenı Vonetmenı Ali \car. • Temsılaler ANk\RA. v,alçınDogan,!ZM!R Hikmrt Çelınkaja. ADANA Metamel Mercan. Servıs Şejlerı Isıanbul Haberlerı Reha Oz. Dı> Haberler Krjjun Bala. Ekonomı Osman LUgav Kulıur A\dın tmeç, Magazın Yalçın Pekşen, Spor Daru>mam Abdıılkadır Vucelman. Duzelıme Refik Durhaş. Araşıırma ijahin Alpav, IşSendıka fsuknın Kclencı, • koordınalor Ahmel konıhan. # Malı Işler Krol Erkul, llan Ziy» trgene, Halkla llışkıler Culderen koşar, Idare Huse>in Gurer, lsletme Sadun Sonmez. Basan le Yaıan. CumhurıvH Matbaacılık veGazetecılık TA.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloglu Istanbul, Pk: 246Isunbul, Tel 526 I0 00(9hal), Telex 22246 • Burolar Ankara: Zıya Gokalp BuKarı Inkılap Sokak No 19/4 Tel 33 11 4147, Telet. 42344 • Izmi'r. Halı! Zı>a Bulvarı No: 64/3. Tel 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • \dana: Çakmak Cad No 134 Kal 3. Tel 1455019731 Telex 62155 TAKVlM 23 Şubat 1985 lmsak: 5.16 Guneş: 6.41 Öğle: 12.22 Ikindi: 15.23 Akşam: 17.54 Yatsr 19.13 DUYURUVETEŞEKKUR DOGRU AM UFUK GÜLDEMİR BAŞSAĞLIĞI VE TEŞEKKÜR 19 şubatta "Rahmeti Rahmana kavuşan Hacı Şakir için başsağlığı. 2 gün sonra 21 şubatta ' 'sağ sağlim dönen'' Hacı Şakir 'in ' 'hayali ölüm' 'ünun ' 'doğurduğu''' 'kederimize ortak olanlar"a teşekkür. Geçen yıl vizyona giren "Kızıl Şafak" isimli film, küçük bir Amerikan kasabasına Sovyet hava indirme harekâtıyla başlıyor. Filmi MGM yapmış. Senaryo danışmanı ise Alexander Haig. Haig'e "Rus korkusu"nun nedenini, Amerikalılann bu varsayıma neden böylesine inandıklannı soruyoruz. Haig, "Sizin varsayım dediğiniz gerçek, dünyanın birçok ülkesinde halen yaşanmaktadır" diyor. "Dünyanın en güçlü ülkesi"nin en büyük korkıısu Hacı Babamız 'dirildi' Akdağoğlu aılesıne Suudı Ambıstan'dan bır fotoğraf, bır de not geldi. Fotoğrafta 70 yaşmdakı Hacı babaları bir bankia boylu boyunca uzanmıştu Soıta, "Başınız sağolsun, Hacı sızlere omur' demyordu. Butun aıle yasa boğuldu, gazetelere başsağlığı ılanlan yağdı. Cenaze hazırhkları başladı. Ruslar getiverirse dece "birbirlerine karşı yumuşama" çerçevesinde mi ele alıyor, yoksa yeni Vietnamlan, Afganistanları önleyecek düzeyde mi değerlendıriyorlardı? 2Tahıl ithalatlanna ambargo konulmasından çekinerek dunya statükosunu Parkinson Kanunu ıle etkilemek fırsatını kaçıracaklar mıydı? Senato Dış llişkiler Komitesi uyesi ve Alfred Friendly Gazetecilik Vakfı Yönetım Kurulu uyesı Senatör Charles Mathias'ın evinde şükran gunünde bir araya geldiğimız Cumhuriyetçi Parti'nin dış politika ve guvenlik işleri danışmanı Richurd Allen'e bakıhrsa, gelecekte nükleer silahlarda sınırlama ve ABDSSCB ilişkilerinde yumuşama olsa bile bu yumuşamanın 3. Dunya'yı kapsamasını beklemek guçtu. Çunku bugune kadarkı detant göruşmelerı, ne Basra Körfezi'ndekı SSCB projeksıyonlarını değiştirmiş, ne de Amerika'nın Grenada'yı işgalıni engellemiştı. Allen, "Son dört yınmızın Oıiadoğu politikası hatalarla dolu. Bunu acıkça soylüırkının kabugunu yırtma imkâca Ankara'ya gehyordu. Gelenı da vardı. Kokteyllerde ayaknek, buyukelçi teati ettikleri zata durmak gerekiyordu, ama yoman kompliman amacıyla ulkenılunca yere oturmak imkânı da lenn birbirlerine değerli armavardı. Alternatifler sonsuzdu. ğanlar, bu arada ilginç hayvanAma butun çabalanna karşın bir lar gondermelerıni de öngörüPolonyalının anlaması mümkün yordu. Örneğin; Istanbullular ilk olmayan olgular da vardı. Örnefilı bu gelenek sayesinde görmüşğin: lerdi. Londralılar da Ankara ke• Siiper market ekmeğinin çeşit disini. liliği. Ivan'ın Turk diplomasi tarihi• BaseBall'un esrarengiz oyun ne geçecek öykusü, 1928'lerin kuralları. Ankara'sında SSCB Büyukelçi• Kafeini alınmış kahve. liği olmaya elverişli tek bina olan Bir de kavramlar farklıydı. Samanpazan'ndaki Aleko EfenPolonya'da Komunist Parti'nin di Konağı'nın açık unutulan katı çizgisinden esneklige dogru bahçe kapısından Ankara sokaçanlara, ama sosyalist kimlikaklarına ilk adımını atmasıyla ğini koruyanlara 'Iıberal' denirbaşlamıştı. Ivan, konaktan çıkdi. Amerika'ya ilk geldigimde sitıktan sonra, hemen karşıdaki yasi goruşümu soranlara Kurşunlu Camii'ne yonelmiş, şe'lıberal' diyordum. Baktım ki, refeye çıkmış, ezan okumakta Amerika'da liberal, sosyal yaşaolan muezzinle karşılaşmış, korma, devlet mudahalesinin azalkup mınareden a\luya düşmüş, tılmasından değil, artlınlmasınbacakları kınlmış, altı ay sonra dan yana. Bu kez 'Neo da ölmüştü. muhafazakâr' demeye başladun. Genç Turk Cumhuriyeti ve Bu da gucüme gidiyordu. Çunakredite ilk buyukelçi konusu, ku Polonya'da 'muhafazakâr' ayının ölümu olan diplomatik duzenin olduğu gibi muhafaza nota teatisini bu olaya borçluyedilmesini savunan Komunist du. Kurşunlu Camii cemaati de Kaiser'e göre sıstemler arası yumuşamanın Moskova kanadındaki öncülüğünu işte bu kuşak ytırütmüştü. Amerika kanadında ise nükleer silahlara kamuoyu tepkisini şekillendirmesi nedeniyle Prof. Carl Sagan'ın "nükleer Kış" teorisinin yumuşamaya katkısı tartışılamazdı. Neoliberallerin teorisyeni Prof. Benjamin Cinsberg'in Cornell'deki evinde tanıştığımız Prof. Sagan'a göre nükleer savaş sonunda guneş ışınlan patlamanın yaratacağı toz tamponunu delip, yeryuzüne ulaşamayacaktı. Fotosentezduracak, açlık ve salgın hastalık uygarlığı yok edecekti. Sorduk: Duğmeye ilk basan taraf bu sondan kurtulabilir mi? SAGANMumkun değil. Kuran ve Incil'in mujdelediği kıyamet günü ilk duğmeye basılmasıyla başlayacak. Böyle bir savaşta Türkiye'nin yeri ne olur? SAGANSoru uzerine Benjamin Ginsberg'den bir atlas ıstemiş, yardımımızla Türkiye'nin yerini bulduktan sonra, "Evet, BLRSA (Cumhuriyet) Hacı Şakir Akdağoğlu, 25 ocakta yakınlan Ue helalleşip, Umre ziyareti için Suudi Arabistan'a gitti. Bursalı 70 yaşındaki ihtiyar, Mekke'de bir ara yorulup kaldınmdaki banklardan birine uzandı. Üzerindeki beyaz giysüeri ile bankta sırtüstu uyuyan Hacı Şakir Akdağoğlu, sanki "Allah'ın rahmetine kavuşmuş" gibiydi. Birisi, Akdağoğlu'nun uyurken fotoğrafını çekti ve bir de not yazıp, "Başınız sağolsun. Hacı sizlere ömür" diye Bursa'ya ailesine gönderdi. Bunun iızenne, yakınları gözyaşı dökmeye, sevenleri de gazetelere başsağlığı ilanları vermeye başladı. Refah Partisi il ve ilçe örgutu bile parti üyesi Temel Akdagoglu'nun babası Hacı Şakir Akdağoğlu için yerel bir gazetede kocaman ilan verdi. Bursa'da muteahhitlik yapan Temel Akdağoğlu'nun arkadaşlan Haa Dede için gazetelerı başsağlı HACFNIN HAYALÎ ÖLÜSÜ VE DtRlSİ Uyurken çekilen bu fotoğraf, "Haa sizlere omur" notuyla Suudi Arabistan 'dan Bursa 'ya geldi. Yakınlan acı içinde, cenaze hazırlıklanna başladı. Sonra 70 yaşındaki Hacı Şakir, elini kolunu sallayarak döndü. Uyurken çekilen fotoğrafla hacı Şakir "mahsuscuktan ölmuştü." ğı ilanlanna boğdular. Ailesi, cenaze hazırbğı içindeyken, ziyaret bitti ve Hacı Şakir Akdağoğlu, kafile ıle birlikte Suudi Arabistan'dan geldi. Cenaze evi bir anda düğun evine döndü. Hacı Dede, ağlarken gülmeye başlayanlan görünce iyice şaşırdı. lşin aslını öğrenince o da güldü. Sonunda oğlu Temel Akdağoğlu da yerel gazetelere bir ilan verdi: "Duyunı ve teşekkür Umre ziyaretiflde bulunan Babamın ölüm haberi, heniiz belirleneme>en kişiler tarafından kasıtlı olarak tarafıma bildirilmiş olup, hacüarın gelmesi ile yalan olduğu anlaşılmıştır. Umre ziyaretini tamamlayan babam Hacı Şakir Akdağoğlu sağsalim eve dönmüştur. Babamın olum haberini bizunJe beraber paylaşan, telefon, mektup ve gazete ilanları ile kederimize ortak olan, başsağlığı dileyen dost ve kardeşlerimize teşekkür eder. iki cihan saadeti dilerim." Teneffus zilı çaldığında kondora fırlayan 3 bin 200 öğrenci, vucutları çelik yelek, elleri metal dedektörleriyle donatılmış vurucu tımle ilk kez karşılaşmıyorlardı. Belki de bu yuzden tamdık adımlarla tek sıraya girip dedektorlu polisin onüne geldiklerinde kayıtsızca ellerini başlannın uzerme koyup, aranmayı beklemişlerdi. Detroit Lisesi'nde arama sona erdiğinde, kimsenin uzerinde ateşlı silah bulunmamıştı. Ama oğrencilerin aranmayı beklediği uzun koridorda sessizce yere bırakılmış bıçaklar tek sıra halinde uzanıyordu. Aslında Detroit kenti de diğer ABD kentlerı gibi okula silah sokulmasını önleyememenin sıkıntılannı yaşamaya başlayah çok olmamıştı. ABD Milli Eğitim Enstitüsu'nun raporuna bakıhrsa, geçen yıl 282 bin ortaöğrerum öğrencisi silahlı saldırıya uğramış, 112 bini soyulmuş, okullarda da 2 milyon 400 bin hırsızlık vakası meydana gelmiştı. Ancak polis denetlemeleri, toplum duzenini, sosyal yasaklar yerine ekonomık önlemler uzerine bina etmiş Amerika'da sorun yaratıyordu. Ebeveynler, genel aramaların silah taşımayanların da kendilerinı suçlu hissetmesine yol açtığı varsayımından yola çıkarak, bilgısayarla yetişmiş öğrencilerin zulalarını bulmakta zaten zorlanan kerrat cetveli ile buyumuş polis kuşağını bir de mahkemeye veriyor, yuklu manevi tazminatlar alıyorlardı. ABD Başkanı Ronald Reagan'ın denetleme guçluğüne değınerek, "Epidemik boyutlara ulastı" dediği silahlanma, kuşStanislaw Baranczak bir Polonyah. Harvard Üniversitesi'nde Oğretim üyesi. Anlatıyor 1980'de New York'ta uçaktan indiğimde renk cümbüşü kafamı allak bullak etmişti. Otobusler sarı, evler pembe. Oysa benim geldiğım galaksinın resmi rengi gnydi. Milli bayramlarda kırmızıya çalan bir gri..." ı Prof. Baranczak'tarv Polonya'da Komunist Parti'nin katı çizgisinden esneklige doğru kaçan, ama sosyalist kimliğini koruyanlara 'liberal' denırdi. Amerika'ya ilk geldigimde siyasi görüşümü soranlara 'liberal' diyordum. Baktım ki burada liberal, sosyal yaşama devlet mudahalesinin azaltılmasmdan değil, artınlmasmdan yana. Bu kez 'neomuhafazpkâr' . demeye başladım. Bu da gucüme gidiyordu, çünkü Polonya'da 'muhafazakâr' düzenin olduğu gibi muhafaza edilmesini savunan Komunist Partisi üyelerine deniyordu..." Turkiye de kuzey yarımkurede. L stelik Moskova ile aynı zaman dilimi içinde" demişti. Sonra da, zamanla tadını aJmaya başladığımız uslubuyla, "Gayrimenkule fazla yatırun yapmanızı tavsiye etmem" diye eklemiştı. ABÎyde çevrilen, ama önce Avrupa'da piyasaya sürülen bir fihn: "Brazü" kusuz bu değildi. Ama Detroit Lisesi, Başkan Reagan'ın sözıinu ettiği sılahlanmaıun küçük ölçekli aynası değil mıydi? 3. Dunya'da uğruna ihtilaller yapılan kavramlarla yemek sonKUŞKULU KİŞİ Diktatorluklere yönelik amansız bir eleştiri olan "Brazirde, insanlann düşlerine rası kadayıf niyetine dalga geçikadar girebilen polisler, herhangi bir kuşkulu kişiyi hemen etkisiz nale getirebiliyorlar. Ama çoğu kez len NVashington evlerinde tanığı olduğumuz tartışmalara bakılırsuçsuzlar gume gidebüiyor. sa, Reagan'ı SSCB ile masaya oturmaya zorlayan başlıca motiv, bir nükleer savaşın ölumler dışında getirebileceklerinin bilinmemesimn yarattığı korkuydu. îşte Cenevre gunlerinde Amerika'yı bu korku çalkalıyordu. New York'ta unlu "Mad"' dergisınin kurucusu Kültür Scrvisi Terry Gilliam, Ingilizlerin alAcaba nükleer savaş, tahmin Harve) Kurtzman'la tanışıp "Help" dergısinde bir tı kişiden olusan ve her şeyi alaya alan üç filmiyle edilemeyen felaketler doğurabisure çalışmış. Askerliğini yapıp Ingıltere'ye geçen ünlü Mont> Python topluluğunun üyelerindenGilliam, Grabam Chapman, Jobn Clease, Eric Id lir miydı? Dünyanın eksenı etradi. Gilliam, topluluktan ayrı olarak yönettiği fında dönuşünu, yerçekimini etle, Terry Jones ve Mkhael Palin'den oluşan "Brazil" adlı fılmle bir anda dikkatleri uzerine kileyebilir miydi? Ay yörüngeMonthy Python topluluğuyla hemen kaynaşmış. çekmiş bulunuyor. sinden çıkabilır miydi? 65 milTV programlanna cıkan topluluğun beş yıl sureyle yon >ıl önce asteroitlerin çarpışGilliam, fılmin hareket noktasının siyah bir canh resim çalışmalarını ustlenmış. Ilk film denemasının kaldırdığı toz guneş ışınkumsalda oturmuş, Xavier Cugat'mn ünlü olan yini de yine onlarla 1974'te yaşamış. 1980'lerde parçası "Brazü"i dinkyen bir adam olduğunu söylarını onleyerek dinazorlann so"The Meaning of LifeY aşamın Anlamı" filmi lüyor. Kaliforniya doğumlu olan Gilliam, parlak yunu kurutan kışı nasıl getirdiyiçin yine onlarla işbirligi yapmış. bir öğrenim görmuş ve desinatör olarak yetişmiş. se, nükleer patlama sonucunda Kumsalda oturmuş Cugat'mn "Brazil"ini dinyok olacak uygar dunya güney leyen adamdan yola çıkıp nereye vardığım şöyle yarımkurede sağ kalacak ilkel anlatıyor Gilliam: "Sonra devletin her şeye egemen kavimlere tapılacak fosil malzeolduğu, Haberleşme: Bakanlığı aracılığıyla bire>mesi mi sağlayacaktı? lerin özel yaşamlarıyla ilgili her turlu bilgiyi elde Bu dehşet vericı Washıngton ettiği korkunç bir dünya duşündum. Adam, bu iç kulisleri, Beyaz Sarayı da sırakapayıcı dünyada yapayalmz ve duygusal bir aşk seruveni düşlüyordu... Filmimin '1984'u çok an dan saraylar kadar tedirgin etmese, kıyamet teorisinin bilımdırdığını söyleyeceksiniz. Ne On*ell'ın kıtabını sellığinin derinleştirilmesi için okudum, gariptir ama ne de Michael Radford'un 1985 butçesine 50 milyondolar filmini gördum. Birkaç hafta arayla aynı studyoaraştırma fonu konulur muydu? da çalıştık oysa. '1984'un konusunu bilmediğimi söyleyemem. Ama 'Metrepolis', 'Otomaük PorNihayet Cenevre'de gorüşme takal", Spielberg'in ilk filmi 'Takip'... Sonra germasasına oturulur muydu? çeküstuculer, Max Ernst, Dali, Magritte ve tabii Politika kafeteryası Freud. Filmimde bunların tümünün etkisi açık... Film ABD sermayesiyle çekildi. 20th Century Fox "Pentagon ve Dışişleri Bakanve Universal'in parasıyla. önce 10 milyon dolar lığı, birer politika kafetenasıdır. aldık, yetmedi, 15 milyona çıkardık. Malıyet gilsteyen tuzlu veva tuzu kuru, derek arttı, çekim 9 ayda tamamlandı... ABD'de hem üstelik sert ve sulu poliüka'Brazil' 10 dakika kesilerek gösterilecek. Tamalar bulabilir" göruşunden ve mı 2 saat 22 dakika. Filmi orada ancak eylul ayınAmenkan Gizlı Servisi'nin bir ay da piyasaya süreceğiz, yapımcılardan da sinema suren guvenlik soruşturmasınseyircisim alışîıracak bir kampanya istiyorum. dan geçerek zincirle boynumuza Çünku mutlu sonlara ve kolay şeylere alışkın bir taktığımız "serbest" kartının seyirci Amerikan seyircisi... Filmin asıl kahramaru sağladığı avantajdan yola çıkaRobert de Niro. Neredeyse göründuğü butün borak dolaştığımız dış politika kalumlerde maskeli. Pek çok kişi onu tanımayacak feteryalarında, Cenevre gorüşbile. Filmin ortaya çıkardığı bir başka iyi oyunmeleri ışığında kuşkulan bir aracu, isteğine karşm çılgınca seruvenlere surüklenen ya getirmeye çalışırken, goruşlebürokrat rolündeki Sam Lowr>. Sam, ülkede ozel rin çeşitliliğini şaşkınlıkla izlearaba kullanabilen ve bilgisayarlardan yararlanamıştık. Onlar da 3. Dunyalı gabilen ender kişilerden biri. Aşk uğruna acımasız zetecinin 1. dünya meselesi olan devlet mekanizmasına karşı çıkacak, başına bir sunükleer silahsızlanma ile ılgilenrü iş gelecek ve vatan hainleri arasına sokulacak. mesini. Oysa Cenevre'nin bıze Artık tek çaresi kaçmaktır, ama kentte polisin ınyansıyabılecek taraflan yok sanların düşlerine bile girebildiklerini en iyi bilenmuydu? Örneğin: lerin başında gelmektedır...'" 1Taraflar yumuşamayı sa Ya gelirlerse? Sagan kendi teorisınden esinlenerek yapılan " T h e Day After" (Turkçe'ye "Bir Gün Sonra" diye çevrildi) filmini görmemişti. Ûstelık hiç de merak etmiyordu. "Çunku kritiklere göre film berbattı." Sagan'a göre asıl ilginç olan filmin nasıl bu kadar çabuk Turkiye'ye geldiğiydi. Prof. Sagan nükleer savaşm bilinmeyen boyutlarını tahmin edebilmişti, ama videonun 3. Dunya ulkelerinde yapabileceklerinın boyutlannı tahmin edememiştı. O'nun "nükleer kış" teorisine karşılık Türk iletışimcileri tarafından geüştırilen "siyasi bahar" teorisinı biz de Sagan'a anlattık. Eve giren bilgisayar ve videonun sansüru olanaksız kılması nedeniyle nasıl giderek dunyayı tek siyasi sisteme çekeceğini. Dünyanın en guçlü ülkesi Amerika'nın son dört yıldır inanılmaz bir "Rus korkusu" yaşamasının tek nedeni "Bir Gün Sonra" değildi. Geçen yıl vizyona giren "Kızıl Şafak" da kuçük bir Amerikan kasabasına Sovyet hava indirme harekâtıyla başlıyor, lise öğrencilerinin işgal birliklerine karşı romantik bir direnış örgütlemesıyle devam ediyordu. Filmi Metro Goldvvyn Mayer şirketi yapmıştı, senaryo danışmanhğını ise şirketin yönetim kurulu üyesi emekli general Alexander Haig. Amenka'da mektupla evlenmek mumkun olduğu gibi mulakat almakda mumkun olduğundan Kaliforniya'da oturan Haig'e yazıp sormuştuk: Dünyanın en güçlu ülkesi olmasına karşın Amerika'yı çaikalayan "Rus korkusu"nun nedeni nedir? Amerikaklar günun birinde arka bahçelerine Sovyet paraşütçülerinin inebilecegi varsayımına inanıyor mu? HAİGSizin varsayım dediğiniz gerçek, dünyanın birçok ülkesinde halen yaşanmaktadır. Örneğin, Afganistan'da yururluğe konmuştur. İmkânsız olduğu ılerı sürulen bir tehlikenin ne kadar imkânlı olduğunu Amerikalılar bu filmde görmektedir. "THE DAYAFTER" "Xukleer Kış" teorisinin babası Prof. Carl Sagan, "Kuran ve Incil'in müjdelediği kıyamet gunu, taraflardan birinin duğmeye basmasıyla başlayacak" diyor. Sagan 'ın teorisine dayanılarak hazırlanan ve büyük yankı uyandıran "The Day AfterBir Gun Sonra" isimli filmi Sagan izlememiş. yorum. Ama önümüzdeki dört yıllık donemde Amerika. Ortadoğu'da yeni inisiyatifler ustlenecektir. Bunu da açıkça soylüyonım" dediğine gore, Cenevre'deki iyi niyet cumlelen, istikrarsız bolgelerı kapsamamaya devam edecekti. Partisi üyelerine deniyordu. Oysa biz Polonya turü komunizmi Dayanışma Sendikası'nı da biınyesine kabul edebilecek reformlara zorluyorduk. Bu kavram kargaşasının içinden çıkamadığı için, Amerikan basınının Polonya olaylannı izlerken yaptığı halalar ABD'nin Polonya'daki imajını 'başka milletleri kendi suzgecindeDgeçirmeden tahlil etmeyi bile beceremeyen millet" şeklinde oluşturdu." Stanislaw ile ikı saat konuştuk. Bu sure, birbirine uzak ideolojik galaksilerden gelmemize karşın, benzer rahatsızlıkların her iki galakside de bulunduğunu fark etmemize yetmışti. Her şey öylesine berraktı ki, ne teşhisi güç oluyordu, ne de bundan geri kalmışlığın ideolojisı olmadığı sonucunu çıkarmak... dunya dış politikasını gökten a>ı duşmesı çerçevesinde değerlendirmesine. Kurşunlu Camiı cemaatinin 21. yuzyıla doğru Amerika'yı etkilediği soylenemezdi, ama Cenevre göruşmelerine doğru Washington'un gözunde Moskova'nın "esrarengizbir sandviç"olmaya devam ettiği de Ekrem Pakdemirli'nin temaslannı izlediğımız sırada Moskova'da konuğu olduğumuz VVashington Post Buro Şefı Robert Kaiser'in gozlemlerinden de belli değil miydi? Kaıser ne diyordu? • Temel eğitimin düzeyi yukseldiği için işçi olmak isteyen azaldı. Sovyetler onumuzdeki yuzyıldan Almanya gibi işçi ilhal ederek çıkacak. • Balta en yaygın cinayet aracı olmaya devam ediyor. Bu, SSCB'nin endustriteşmiş bir kırsal kesim topluluğu kimüğini koradugunu kanıllıyor. • Dunya savaşlan ekolünden yetişen bugunku yonetici kuşağı giderek Urihe karışıyor. Yerlerine gelenler ise iyi eğitim görmuş, Sovyet devlet çarkının işleyişi ile üstu kapalı dalga geçebilen bir kuşak. SSCB turu sosyalizmi bu kuşak Amerika'dan daha çok tehdit ediyor. Bir başka galaksi Cenevre gunlerındeki Washıngton evlerinin manzarası özetle boyleydı. Karşı yakanın evlerinden Amerika'nın nasıl gorunduğunu ise Bennington Kolejı'nın duzenlediği "Amerikan Basını ve 3. Dünya" adlı panelde bir araya geldığımiz, Harvard Universitesi'nin Polonyah öğretım uyesi Prof. Stanislaw Baranczak anlattı: "1980 yıhnda New York'ta uçaktan indiğimde renk cümbüşü kafamı allak bullak etmişti. Otobusler san, evler pembe. Oysa benim geldiğim galaksinin resmi rengi griydi. Milli bayramlarda kırmızıya çalan bir gri. Renklerden sonra boyutlar kafamı bulandırmıştı. Binalar büyuktu. Ama asıl çarpıcı olan kuşlann uçamayacak kadar şişman, insanlann akıl almayacak kadar zengin olmasıydı. Irkçılık vardı, ama çevresine katkıda bulunamn ^ ü k l ^ e r kış"ın babasT Moskova'dan karavolu ile gelen SSCB Sefirı Aral'of'u karşılayıp, Ankara'ya getırme gorevı verilen Saruhan Mebusu Necati Bey, heyette diplomatik teamulleri fazlaca ciddiye almayan bir konukla da karşılaşmıştı. Sibirya cinsı kara ayı Ivan, 20. yuzyılın başında da geçerüliğinı koruyan bir eski gelenek uyarın YARIN: Gromiko metroya binebilir miydi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle