28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 1985 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYEJ/5 ÎSMAIL GÜLGEÇ ..BUZLLGU BUUİMIV»RUM.. Ozetle İFSAK'ta ayın fotoğrafı İFSAK'ta her ay düzenlenen ayın fotoğrafı yarışmasmı bu ay siyahbeyaz baskı dahnda Muzaffer Sütlüoğlu'nun, saydam dahnda ise Aleksı Petridi'nin yapıtları kazandı. Siyah beyaz baskıda Orhan Karaalioğlu ikinciliği alırken, Aleksi Petridi'nin yapıtı üçüncülüğe değer görüldü. Saydamda Şakir Kemerli ikinci, Mihrimah Uzel üçüncü oldu. Büyiik düşünür LevirStrauss Roman Jacobsortu anlatıyor siniz... C.L.S. Ben de gençlik yıllarımda kübizm akımına hayrandım, Slravinsky'yi de çok beğenirdim. Tanıştığımız sıralar da Jacobson'la aynı görüşteydim, ama çok sonra, estetik üzerine düşünürken çağdaş sanatın butün bu akımlarından uzaklaştım. Ama aramızda buyük bir fark vardı:Onun düşüncesi büyük ölçüde ozanların, ressamların, muzisyenlerin etkisinde gelişmisti. Bense doğa bilimlerınin etkisinde yetiştim. Bu yüzden, gençlik yıllarımda bile botanik ve jeolojiye neler borçlu olduğumun bilincindeydim. Çok sevdiğim resme ve çağdaş muziğe karşı aynı duyguları beslemiyordum ama. Bunda biraz da aramudaki yaş farkı rol oynuyor bence. Jacobson benden 12 yaş büyüktü ve çok küçük yaşta Moskova'da şiirde ve resimde fütürist harekete katılmıstı. Büyük çağdaş akımların önde gelen adlarından olmuştu, bense bu akımları, katılmadan, dışardan biri olarak izliyordum. HAYVANLAR OUİR. MU CANIM. BU KAPAR OA kCIS ,, L L H MU X. yETT, \ / / Altındağ^da yeni bir oyun 19 yıl sonra "Liiküs Hayut" Kültür Servisi Ünlü Fransız düşünürü Claude L6viStrauss'un en önemli yapıtlarından "Yaban Düşünce", kısa süre önce Prof. Tahsin YUcel çevirisiyle Türkçeye kazandırıldı. Ancak Le'viStrauss'un çok şey borçlu olduğunu her zaman yinelediği başka bir ünlü düşünür var ki, dar bir çevre dışında hiçbir Türk okuru bu büyük adı tanımıyor. Dilbilimci Roman Jacobson bu düşünür. Ve liviThrgut Özakman'm yazdığt, Rüş Strauss, 1 Şubat 1985 tarihli "Le tü Asyalı'mn yönetttği ikiperde Nouvel Observateur" dergisinlik müzikli oyun "Ah Şu de, Fransızların bile az tanıdıkları dilbilimin bu dev adını bir Gençler" yarından başlayarak söyleşi sırasında yakın ilişkisine Ankara'daki Altındağ Tiyatrosu'nda sahnelenecek. 1985 Dün dayanarak anlatıyor. ya Gençlik Yılı dolayısıyla hazır Jacobson'u New York'ta İanan oyunun dekorunu Hüseyin sürgünken ml tanıdımz? Mumcu, kostümlerinl Gül EmC.L.S. Evet, 1941'de New re, ışık düzenini Nuri özakyol, York'a geldim ve kendisini ya o müziğini Cem tdiz, danslanm yılın sonunda, ya da 1942'nin Nasuh Barın gerçekleştirdt. Yöbaşlarında tanıdım. Benim de netmen yardımcdığını JUrgay Ta aralarmdu bulunduğum azıııınülkü'nün yaptığı "Ah Şu Gençsanmayacak sayıdaki siyasi göçler "de Gülenay Akşar, Gamze men ya da Fransız dili ve edebiYapar, Asuman Bayraktar, Şefi yatı uzmanının kurduğu özgür ka Ümit Tblun, Şahap Sayılgan, Yüksek öğrenim Okulu'nun ilk TUrgay Tanülkü, Tarık Unlüoğgünleriydi. Yakın dostum olan lu, tbrahim Raci öksüz ve GüAlexandre Koyrt, "Mutlaka Jarol Tombul rol ahyorlar. cobson'la tanışmalısınız" dedi ve bizi tanıştırdı. Neredeyse bir yıldırım aşkıyla bağlandım ona. •C3*^*>^V^~^r'^^rv»v^v%v>^^i^ KtM KİME DUM DUMA BKHİÇ AK Claude UviStrauss sürüklediğine inandırmasıydı. Bir de Rusça konuştuğunu düşünün... Ortalamanın çok üzerinde bir düşiinür Nasıl bir adamdı? C.L.S. Sıradan insanlardan çok başkaydı bir kere. Inanılmaz bir canlılıgı vardı. Kanmla yıllarca küçük bir evde oturduk. Paris'e geldiğinde onu evimizdo barındıramadığımızdan, yakındaki otelde oda ayırtırdık. Her gelişi bizim için hem büyük bir sevinç, hem de kaygı kaynağıydı. Çünkü sabah saat sekizde kahvaltıya gelir, ertesi sabahın üçüne, dftrdüne kadar tartısarak oturabilirdi. Ama en önemlisi, ortalamanın çok üzerinde bir düşünürdü. On kadar dili mükemmel konuşurdu. Eski Hindistan'ın dilbilimcilerinden Husserl'e ve Ferdinand de Saussure'e uzanan çok zengin bir bilgi dağarcığı vardı. Resimle, şiirle, biyolojiyle, budunbilimle, her şeyle ilgiliydi. Zalen budunbilimci olarak yetişmişti, degil mi? C.L.S. Evet, büyük budunbilimci Bogatirev'le Moskova yöresinin folklorunu inceleyerek başlamıştı çalışmalara. FütürİHt Kardeşim Claude'a Sonradan sizin biyolojiye olan ilginizi paylaştı mı? C.L. S. Çok ilgilendi ve moleküler biyolojiyle dilbilimin keşifleri arasındaki ilişkiye değgin, bence çok kesin şeyler söyledi. Bundan sık sık söz ettik, birbirimize çok yakındık bu konuda. Hatta bir TV programında aynı konuyu François Jacob'la tartıştık. Ama bu çıkış noktalarımızın farklı olıışunu değiştirmedi. Üstelik benim gençliğimde ilgilendiğim biyolojı, her şeyden önce botanik ya da 18. ve 19. yüzyıllar jeolojisiydi, Psikanalize yönelik ilginizi de paylaştı mı? C.L.S. Tabii. Hatta onu ben yakın dostum olan Lacan'la tanıştırdım. Lacan, Jacobson dilbiliminden bana oranla çok daha fazla yararlandı. Ben birkaç temel esin kaynağı edinmekle yetindım. Demek Jacobson'la dosllııgunuz kırk yıl sürdü? C.L.S. Evet, ondan son aldığım yazı da bir sunu yazısıydı. "Kardesim Claude'a" diyordu. tlişkimiz hiç gevşemedi, ona beslediğim hayranlık hiç dinmedi. Farkına varmadan yapiBalcı Yıldırım aşkı mı? C.L.S. Evet, üstelik bir yanlış anlamayla başlayan yıldırım aşkı. Jacobson yıllar sonra beni görüncc, "Işte biitün gece birlikte içebileceğim biri,' diye düşündüğünü itiraf etti. Oysa ben çok uyurum ve pek içki içemem. Sonraki yıllarda sık sık görüştuk, birbirimizin derslerini izliyorduk. O yıllarda farkına varmadan, ben de yapısalcıydım. Ancak Jacobson ve öğretisi, beceriksiz ve karmaşık bir biçimde yapmaya calıştığım şeyin, benimkinden farklı bir dalda ve bir düşünce okulu biçiminde var olduğunu göstcrdi. Ders sırasında nasıldı? C.L.S. Müthiş. Bir kere Fransızcayı çok rahat konuşuyordu. Notlarına bakmadan anlatıyordu. Arada bir cebindeki fişlere göz atmakla yetinirdi. En büyük özelliği de, dinleyicilerini avuçlarına alması ve insan düşUncesinin büyük serüveni içine tstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın 70. yıl kutlamalan dolayısıyla on dokuz yıllık bir aradan sonra yeniden sahnelenen Ekrem Reşıt Rey'in "Lüküs Hayat" opereti 6 mart günü başhyor. llk kez 1933'te Hazım Körmükçu'nün sahnelediği opereti, bu kez Haldun Dormen yönetiyor. Müziği Cemal Reşit Rey'in olan "Lükıis Hayal"ın dekorunu Bilgin Gürkan, giysilerini Canan Goknil hazırladı. Operette Esin Engin müzik yönetmeni, önder Bali de orkestra şefl olarak görev aldı. HEPKES BU KEDİNIM GULUM SECHĞ1KJI DOĞCU BIJO iki oyun sahneliyor Boğaziçi Üniversitesi Oyunculan (BUO), Mehmet Açar'ın yazıp yönettiği "Bir Oyun Taslağı: Fantazya"yı 11 martta sergllemeye başlayacak. Oyun 11, 13 ve 15 mart günleri 19.30'da, 16 ve 17 mart günleri 15.30 ve 18.30'da sahnelenecek. "Bir Oyun Taslağı: Fantazya", modern bir tiyatro arayışı nitellğinde. öte yandan, BUO nisan ayı başlarmda da Oğuz Atay'ın "Oyunlarla Yaşayanlar"tnı sahneye koyacak. Topluluğun gelecek yıla hazırladığı oyunlardan biri gençlik üstüne ve ortaklasa yazılıyor. Turkiye ile Hindistan arasında, 198587 yıllarını kapsayan kültürel ve bilimsel değişim programı görüşmeleri yarın Yenl Delhi'de başlıyor. Görüşmelere, Türk hükümetini temsilen Dışislert Bakanlığı Kültür Işleri Genel Müdür Yardımcısı Ergun Sav başkanlığında bir heyet katılacak. Görüşmeler 3 mart pazar günü sona erecek. geliyordu hareketten Bir metninde, Braque, Picasso, Joyce ve Stravinsky'yi esin kaynakları olarak nösteriyor. Bu görüsü paylaşmayabilir TARİHTE BLIGUN MIMTAZAHIKAN PEYZ4J USTAS/NIN ÖLUMU 18?S'TE SUGÛM, P£YZAJLAZ.I (MANZARA) İLE ÜMÜJ FHAMSIZ. eESŞAMI CAMILLE COROT, ?3 YAŞ/HPA OLDÜ. AKAD&MIK. SİfZ. öâeeAjiM GöRMüç OCAAJ eessAM, KLÂSIIC TEKNIKTBN PEK AYRILMAOAA)) R.eCİMLE£İN) 2OMAN 8te ANLAVIŞLA yAPtoıÇT/. ONUN, ÖZEU.I/C' LB, 1BSO'I£JZ£>BN SONGA/Cİ yAPITLA&l 6U~ ĞULU BıK GÖRÜNÜÇT€YPİ <SE IÇ/KLA DEfZiNLİĞı ÇOK IYİ gASPA$T/ie/MAlC7AVDI. BUNLAe/AJ DIŞIMDA, BStiıZ AMACIYLA ÇOK HI2U 8OYAP/6I fiUJÇÜK SOYUTTAKı B£SlMLEeJ DE ÖLÜMÜNDEN SONRA PİKKATZEfS/ TOpLAMAyA BAÇLIYACAKTte. COROT, YAPITLAIS.I İLE fOÂS/K I/E İZl£NlMCl (EMPRESYCNİSf)/ZES/M ABAS/NPAICl tCÖPeÜL£R0£N 8/eiYPİ DENES/UR. 23 Şubat KtM KtMDtR ? Roman Jacobson 1896 yılında Moskova'da doğdu. Çok genç yaşta Rus baskentinin öncıi sanatçılanyla dostluk kurdu. Bunların başında da Mayakovski ve Maleviç geliyordu. 19i9'da yazdığı ilk kitabı "Yeni Rus Düzyazısı" adını taşıyordu. 1920'den başlayarak Çekoslovakya'da ders verdi ve Prag Dilbilim Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı. I939'da Danimarka'ya, ardmdan Norveç'e ve fsveç'e geçti. 1941'de New York'a geldi, özgür Fransız Okulu 'nda ders verdi. 1946'da ABD'nin unlu Columbıa Üniversitesi 'ne öğretim üyesı olarak gırdi, ardmdan Harvard'a geçtı. Dilbilimin bu büyük adı 1982 yılının temmuz ayında öldii. TürkiyeHindistan 5 0 YIL ONCE Cuıtıhuriyet İçki Aleyhtarı Gençler Kurumu Türkiye içki aleyhtarı gençler cemiyeti tarafından dun sabah saat dokuz buçukta Şehzadebaşında Ferah sinemada başlayan muvaffakiyetü ve güzel bir müamere verilmiştir. Salon hıncahmç dolu idi. Bu demekti ki Cemiyetin tuttuğu içtimat fazilet cereyanı bilhassa gençlik tarafından kemalile benimsenmiş ve kurumun feyizli çalışmalarına müzahir olunmuştur. llk sözü pro/esör Fahrettin Kerim aldı. /nsani hizmetler için sürekli ve kıymetli faaliyetle adeta kendini israf eden genç ve güzide reis; içki aleyhtarı gençler cemiyetinin 23 şubat ms vazıyetini tetkik etmekle anlıyabililer. Biz. ilim, fen ve görgüye iman eden içki düşmanlartyız. Bunun ıçın bütün Türklerin ve yurdu sevenlerin bizden aynlmamalarım beklemek hakktmızdır" demiştir. Doktor bu arada halkı gülduren bir hikâye de anlatmıştır. Guya ilk asma yetıştiren adam üzüm usarelerinin ekşi oluşundan şikâyet eder dururmuş. Bir gün şeytan gelerek bunların köktine tilki, aslan ve eşek kanı dökmesini tavsiye etmiş, bağcı öyle yapmış. Bu sebepdenmiş ki içki içenlerın ilk kadehleri tılki keyfini andırır, sinsi bir zevk verir, ikinciler insanı aslanlaştınr, son kadehlere doğru da eşek kanı kendini göstermeye başlarmış! Müteakıben bir 19351985 genç ile sekiz yaşlarında bir çocuk tarafından kemanla güzel parçalar çalmmış, marş ve monoloğ okunnıuş, zeybek oynann\ış, tbnirrefik Ahmedin "stnıf arkadaşı" isimli ve bir perdelik piyes tenısil edilmiştir. Cemiyete giren yeni azaların and içmelerile müsamereye nihayet verilmiştir. Fransız stnemasının Jean Renoir'tn "Yaşam Bizimdir", Marcel Carne'in "Sisler Rıhtımı", Jean Cdctçau'nun "Güzel ve Hayvan", Rent Cle'ment'm "Demiryolu Savaşı", yakın tarihte de Wim Wenders'in "Nesnelerin Durumu" ve Joseph Losey'nln ' 'A labalık'' fllmleriyle ünlü fotoğraf yönetmeni Henri Alekan bir kitap yayımladı. ' 'Des LumiŞres et des Ombres Işıklar ve Gölgeler" adını taşıyan ve 3000 adet basılıp üç ayda tükenen bu ilginç kitap, 76 yaşındakt ünlü fotoğraf yönetmeninin amlannı bir araya getiriyor. Henri Alekan'm kitabı VİDEO KULİJPLERİNDE NE VAR NE YOK? IHonty Python's The Meaning Of Lite/ Yönetmen: Terry Jones/Oyuncular: Graham Chapman, John Cheese, Terry Gillim, Eric tdle, Michael Palin/1982 yapımı/85 dakika. şarkısıyla doğum kontroluna karşı çıkarıyor. Majesteleri'nin şanlı ordulannı Afrika'nın ilkel kabileleriyle savaştırıyor ve bütün bunları insanların geri zekalılığına bayılan seyircibalıklara izlettiriyor. Herkesin bu filmden dilediği dersi çıkarmasını öneren Monty Python'lardan John Cheese ise şöyle diyor: "Yaşama verilecek anlamı ben keşfettim. Bunu siz de ögrenmek istiyorsanız epey zorlanmanız gerekiyor." (VİDEO THEQUE Bebek ve Cağaloğlu) Searfaee / Yönetmen: Briun de Palma / Oyuncular: Al Pucıno, Steven Bauer, Mıchelle PJeıffer, Mary Elisabeth Mastrantunıo, Robert Loggia, Miriam Colon, F. Murray Abraham, Paul Shenar, Harrn, Yulin/ 1983 yapımı / 165 dakika. 1980 yılında Küba'nın, AUDyc goçmcsınc izin verdiği adi suçlular ara.sında Tony Montana (Al Pacino) da bulunmaktadır. Once ayak ışleri yapan Montana, tanıştığı bir uyuşturucu kaçakçısının hizmetinegirer. Gözu pekliği sayesinde yükselir ve kendi imparatorluğunu kuıar. Ama vsu testisı su yolunda kırılır' örneğı, bir çok bcn/erı gibı onun da sonu delik deşik edilerek gelecektir... Brian de Palma'nın lilmı, ilk ke? 1932'de çevrılen "Scarface'e gö7 kıprıyor, ama ondan iki kat ıızun ve çok daha kanlı Tilmin bazı bolumleıi, bu tuı sahnelere meraklı olan Sam Peckinlîah'ın yadsıyamayacağı turden. Ozcllıklc başlaıda yer alan clektrikli tebttreyle doğrama bölunıü vc Imal Peckinpah'ın kolaylıkla altına imzasını atacağı turden. Al Pacino'nun olağanustu ovuııu filme çok şey katıyor, ama daha başarılı l'ilmlerinı ı/lcdığimız Briun de Palma için aynı şeyı soylcnıek zor. Yine de, baştan sona ılgiyle ii'lenen bir "şiddel" filmi. (AKADEMI VtDEO Nışanta50 Turing'den iki film Türktye Turing ve OtomobilKurumu 'nca gerçekleştirilen iki belgesel kültür filmi, Harbiye'deki Konak Stneması'nda gösterilecek. "Kariye" ve "Dolmabahçe ve Atatürk" adlı filmlerin gösterimi 4 mart pazartesi günü saat 18.00de. Amerikah besteci George Gershwin'in ilk kez 1935'te Alvin Tiyatrosu'nda sahnelenen "Porgy ve Bess" adlı folk operası, elli yıllık bir aradan sonra New York 'taki Metropolltan Operası 'nda sahneye konuldu. Bugüne kadar yüzü askın kentte sergilenen, 30 yıl önce de La Scala'da sahnelenen "Porgy ve Bess". Metropolitan'da ilk kez sahneye çıkarılıyor. Gershwin'in ünlü yapıtımn başrollerlnl Simon Estes ve Gace Bumbry paylasıyorlar. 50 yıl sonra "Porgy ve Bess" 1983 Cannes Şenliği'nde özel ödüllerden birini alan Monty Python'lar altı kişiden oluşuyor. Yıllardır birlikte çalışan bu altıh, çağdaş sinemanın en yıkıcı eylemlerini gerçekleştiriyorlar. Önce Kral Arthur efsanesini yerle bir eden, daha sonra "Brian'in Yaşamı" filmiyle tsa'ya bir rakip çıkaran bu altılı, son filmiyle de "yaşamın anlamı"nı bulmaya çalışıyor. 1969 mayısından başlayarak BBC TV'sinde lngiltere'nin tüm kurumlarını yerle bir eden bu çılgın topluluk, 18 ayda çektiği son fılminde dünyanın en şişman adamını yemek ortasında patlatıyor, yüzden fazla çocuğu olan bir lngiliz ailesini "her meni damlası kutsaldır" kuruluşunu, her sene bir müsamere vererek bu teessüsün kutlulandığınt, ilk defa açıldığında istihfafla karşılanan cemiyetin şimdi büyük bir gençlik kUtlesi tarafından çevrelendiğini anlatmış, milletin alakasma teşekkür etmiştir. Profesör bundan sonra bazı maruf müelliflerin içki aleyhindeki sözlerini ve bu arada Şeksprin özlu vecizelerini okumuştur. Ondan sonra Yeşilhilâl ıkincı reisı ve Hapishane başhemı dokdor Zati içikinin uzviyeti nasıl tahrib ettiğini, cinayet ve cerhlerin, delilik vak'alarmm ekseriya içkiye muptelâ olanlar tarafından yapıldığını söyleyerek: " Içkinin korkunç tesirlerini ve neticelerini anlamak isteyenler hapishanedeki mahkumlarm Hava güzelleşti Gıinledenberi devam eden soğuklar nihayet dün öğleye doğru kesilmiş ve tstanbul mükemmel bir bahar havası yaşamıştır. Dün sabah saat 7'de asgari hararet sıfınn üstünde 1.5 iken öğleye doğru saat 14'te azami 10.5'e kadar çıkmıştır. Sabah saat 7 de rüzgâr gün doğusu ile poyraz arasında esmekte iken öğleye doğru lodosa çevirmiştir. T.C. MANİSA 1. İCRA DAİRESİ MENKULÜN AÇIKARTIRMA İLANI Dosya No: 1984/225 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşagıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Bırıncı arlırma 5/3/1985 günu saal 14.0014.30'da Anadolu Lıft Fab. Organİ7c Sn. Bölgesi Manisa'da yapılacak ve o günü kıymetlerınin a/o75'ınc ıslcklı bulunmadığı lakdirde 6/3/1985 günu aynı yer ve suatte 2 artırma yapılarak en çok fıyat verene satılacağı ve satış şartnamenin icra dosyasından görülcbilcccjı masralı vcrildığı takdirde şartnamenin bir örneğinin ıstcyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak ısteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmaları ilan olunur. Muhammen kıymeti Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nıtelikleri) L.ıra Krş. 1 adet Compucord system 450 (Bılgisayar S 000 000 • 2 parça halınde) 1 adeı Facit elektrikli daktilo 100.000 I adet Silver Reed 2500 SL. elektrikli 100.000 daktilo 3 adet 25 fcc. 50 cc.'de 3 tıplerinde beheri 15.000.000.5 000.000. TL. değerinde FORK LİFT makinesı (Fabrıkanın kendı ımal ettığı makineler.) 1 adet FORD marka 34 F 5626 plakalı 750.000 minibüs Basın: 2035 T.G ADAPAZARI 2. tCRA VE İFLAS DAİRESİ Dosya No: 1984/4091 lllas Iflas alacaklılan sıra cetvelinin ve ikinci alacaklılar toplantısımn ilanı, Müflisin adı, soyadı ve ikametgâhı: Mustafa Batuğ Bayraktar Atatürk Bulvarı No: 24A Adapazarı Müflis Mustafa Batuğ Bayraktaı hakkındaki alacak ve istihkak ıddialarının tahkik ve tetkik ışlemı bıtmış, İcra ve Iflâs KanUnun 206 VE 207. maddelerı gereğince düzenlenen alacaklılar sıra cetvelı Adapa/an 2. İcra ve Iflâs Dairesi'nde incelemeye hazır bulundurulmuştur. Sıraya ve alacağın esasına ve mikıarına ilişkin itirazların, ilandan itibaren 7 gün içinde tcra ve Iflâs Kanunu'nun 235'nci maddesi hukmüne güre yapılması, gereken kanunı îilemın ıfası ve müflis alacaklılarına karsı konkordato teklif ettiğinden bu cihetin müzekkeresi için ikinci alacaklılar toplantısı günü olarak tayın edılen 15.3.1985 günü saat 14.00'de Adapa/arı 2 Aslıye Ce/a Mahkenıesı duruşnıa salonunda hazır bulunmalan veya yetkili bir vekil göndermeleri lüzumu İcra vc Iflâs Kanunu'nun 232, 234, 235'nci maddelerı gereğınce ilan ve tebhğ olunur 19.2.1985 Basın: 2018 İLAN ŞİLE TAPULAMA HÂKİMLİGİNDKN Dosya No. 1974/197 Davacı oıınan ıdaresı taratından, davalı Mustafa Küçükağız, Hasaıı Kucukagı/, Ayse Yııcel, Veyıs Yücel. Haııce Yücel ve Ayşe Küv'Ukağız alcyhıne açmış olduğu tapulama itiraz da\asmm yapılan vargılamasında: D.ıvalılaı .ulma cıkuıılan leblıgatta. davalıların adrcilerının bılınmedıgı, /abılaca da yaptırılan tahkikatta davalıların adresleıınin lespıt edıleıııedığı, bu nedenle de davalılar adıııa ilanen teblıgat yapılmasına karar vcıılmıştır. Da\alılat Musiala Küçükagız, Hasan Küçükağız, Ayse Yücel. Veyıs Yucel, Halite Yııcel «• Avse Kııcukağı/'ın duıusmanııı uıılı bulundugu 14.3.1985 günü mahkenıemi/de ha/ıı hıılıınmalaıı veya ken dıloı ını bıı ukıllc leıusıl ettırmelerı, duruşmaya gelmedikleri takdiıde adlaıına gıyap ı;ıkaıılııı.ıvucagı ıc vargılanıanın vokluklarında yüruıulup bıtırılcccğı teblıgat yeıine kaım olınak ıı/eıe ilanen lebliğ olunur. Basın: 12153 Mt'lda Sayar şaıı resitali Opera sanatçısı soprano Melda Sayar, 2 mart cumartesi günü saat 18.30'da Istanbul Yıldız Sarayı Kültür ve Sanat Merkezi'nde bir şan resitali verecek. Melda Sayar 'a piyanoda Süha tren eşllk edecek. Sanatçı resitalde Paisello, Schubert, Grıeg, l'aure, Gershwin, Puccini, Massenet ve Leon Cavallo 'nun yapıtlarını seslendirecek. T.C. SAKARYA ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1984/532 Davacı Na/an 'jenol laralınılaıı ıliivalı Beh/.ıl Sonıııe/ aleyhınc.iı,ı lan tapu ıpıalı vc tcscil davasının yapılan yargılamasında: Davalının adrcsı meclnıl kaklıgından ve zubııuca vapıırılun lahkıkatta ıcspııı [iıumkıın olnı.ıüı^ıııchııı dava dılekcesinın ilanen tchlığine k.ıraı \o rilmıştir. 14.3.1985 gunu saat 09.00'da davalının nıahkemenıı/dc liı//at bulunınası ve>a kendısmı bir vvkılle lemsıl (.•ııırmeii hususuıuın davclıye yerıııe kaım olınak u/ere ılan olunur. Ba.sın: 12122 İLGİNÇ TOPLULUK Altı kişiden oluşan Monty Python Topluluğu, sinemanın alısılmış kulıplarından taşan ve sınır tammayan bir toplum yerglsiyle yüklü filmler yapıyor. 1983 Cannes Şenliği'nde ödül alan "The Meaning of Life" da bu ilginç filmler dizisinin üçüncusu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle