Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 22 ŞUBAT 1985 ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) getiriyor. " 28 aralık günü Özvar. Örneğin, Adnan Kahveci dağlar Uludağ'a dinlenmeye gi(Baştarafı 1. Sayfada) komisyon üyelerinden sağlanan diyor. Iki gun Uludağ 'da kalabilgilere göre, öncekigün verdi rak 30 aralık günü partisinin katliamı sırasında İçişleri Bakanı olan da Deferre'dir. ği ifadede "rüşvet olayını ban Manisa il kongresine katılıyor ve Fransa'da Deferre'in ünlü "Venturi a//es/"nin avukatı olda almakla ilgili emri Başbakan 31 aralıktayeniden Uludağ'a döduğunu bilmeyen mi vardır? Turgut ÖzaVdan aldığım" söy nüyor. 2 Ocak 1985 gününe dek Fransız Gizli Haberalma Örgütü SDECE'nin önde gelen lüyor. Kahveci "Emri ÖzaVdan Uludağ 'da kalıyor. 3 ocak günü görevlilerinden Victor Mertz, Roger Deloutte 1971 yılında ddan "diyor. Çok net bir biçim Ankara'ya donerek Bakanlar uyuşturucu madde kaçakçjlığı yaparken Amerika'da suçüstü de. Oysa, Başbakan Özai olay Kurulu toplantısına katılıyor. yakalanmamışlar mıydı? Mertz'in kanştığı uyuşturucu maddaha ilk patladığı günlerde ne Aynı günün akşamında Başbade kaçakçılığının patronu, Deferre'in avukatlığını yaptığı Dodemişti: "Ben emir vermedim." kan Özal kendisim Başbakanlık minic Venturi değil miydi? Hatta, TV'deki yedi gazetecmm konutuna çağırarak "Istifasmı Fransız istihbarat servislerinde Angel Simenpieri, Serge katıldığı basm toplantısında bir istiyor." Ozdağlar'ın istifa habeConstan ve Marcel Galvani de aynı suçlardan ötürü yakayı meslektaşımızın sorusu karşısın ri5 Ocak 1985 günu TRT'nin saele vermiş değiller miydi? da, bu göruşunu tekrartamış ve at 13 haber bülteninde yayımlaNe ilginçtir, bakın, Orly Davası'nda ASALA'nın avukatlı"Olayın banda alınması için ben nıyor. ğını yapan avukat Verges, aynı zamanda, "Lyon kasabı" olaemir vermedim "demişti. Ama, rak bilinen Nazı savaş suçlusu Klaus Barbie'nin de buna karşılık, yıllardır yanmdan Bir başka deyişle, Başbakan avukatıdır. ayırmadığı en yakın danışmam 26 aralık gunü öğrendiği olayı Kimdir Klaus Barbie? Kahveci "Ben emri Özal'dan tam on gün sonra 5 ocakta açıkaidım "diyor. Demek ki, bu du lıyor. Ustelik, "rüşvet iddiası" Barbie, İkinci Dünya Savaşı'nda Fransa'da görev yapmış rumda ya Başbakan ya da danış aynı gün 13 haber bülteninde debir SS subayıydı. Hitler'in yenilgisi üzerine Almanya'da Amemam gerçek dışı konuşuyor. ğil, ancak 22'de yayımlanıyor. rikalılara teslim olmuş ve "Counter Intelligence Corps" adlı Olayın önemli bir çelışkisi bu. Başbakan olay sıcaklığını koruhaberalma örgütüne katılmıştır. Amerikalılar, Barbie'ye AlEğer Kahveci doğru söyluyorsa, duğu günlerde, yöneltilen bir soman İstihbarat Servisi BND'nin kurulması görevini vermişo zaman Başbakan gerçek dışı ru üzerine "Cumartesi günüydü, lerdi. Bu SS subayı, "Gehlen Örgütü" olarak bilinen istihkonuşuyor. Bir Başbakan 'ın onun için olayın nasıl açıklanabarat biriminin kuruluşunda etkin görev almıştı. Barbie, daha yanlış bir açıklamada bulunma cağını ilgüilere sorduk, Adalet sonra Amerikalılarca Fransız istihbarat örgütlerine karşı kusı gerçekten çok vahim. O za Bakanlıp ile temas ettik, zaman rulan yeni bir biriminde de görev üstlenmişti. 1951 yılında man, halk Başbakanın "Ne za kaybtttik"demişti. Oysa, ifadeAmerikalılar tarafından Bolivya'da görevlendinlen bu SS suman doğruyu, ne zaman yanlışı ler alt alta sıralandığında, Başbayı, burada "Yıkıcılarile Mücadele" örgütünü yönlendirmişsöylediğini" nasıl anlayacak? bakan 'ın olayı 26 aralıkta bilditir Barbie yalnızca Bolivya'daki görevi ile yetinmemıştı. İtalya Astl önemtisi zaman zaman ği ortaya çıkıyor. ve Avusturya'da faşıst örgütlerle de ilişkiler kurmuştu. Bo~*'gerçek dışt konuşan bir livya'da komando kamplarında terörist yetiştiren Barbie, GüBaşbakana" halk nasıl inanaO zaman Başbakan "üzerine ney Amerika ülkelennde CIA güdümündeki "antigeritla" örcak? yürümekle övündüğü" olayı gütlerini yönetmişti. açıklamak için neden on gün Ne ilginç, ASALA örgütü, CIA emrindeki bu eski SS suYok eğer, Kahveci doğru söy bekliyor? bayımn avukatını arayıp buluyor ve savunmayı bu avukata lemiyor ve özal, TV'de de açıkAşık Veysel'in dediği gibi: ladığı gibi, emir vermediği halveriyor! de, "emir verdi" diyorsa, o za "Öyle bir kördüğüm ki, çözdükRastlantı mıdır acaba? Bilinmez ki... man başbakanın en yakımnda çe dolaşıyor. " Kördüğümu çözBu konular üzerinde düşünürken ASALA'nın yayımladığı bulunan bir danışman nasıl olur mek Meclis Soruşturma Komis"ASALA İnterview" adlı broşürü okuyoruz. Broşürün 15'ınci da, böylesine gerçek dışı konu yonu 'yla birlikte Başbakan sayfasında "Joint ASALA Kürdish Workers Party Press şabilir? Ve hâlâ "başbakan özal'a düşüyor. Hem Kahveci'Conference" başlıklı bölümde PKK adlı ayrımcı Kürt terödanışmam'' olarak görevini na nin ifadesiyle kendi açıklamalarist örgütü ile ASALA'nın birlikte düzenledikleri basın toprı arasmdaki çelişkiyi gidermek sıl sürdürebilir? lantısının tutanağını okuyoruz. Başbakana ve hükümete güve hem de on günlük geçikmenin İşte PKKASALA işbirliği. hem de kendi ağızlarından. nilirlik açısından çok çarpıcı bir gerekçesini açıklamak açısından. Londra'da Collet's kıtabevinde serbestçe satılan bir başdurumla karşı karşıyadır Tiirk Bu nedenle de Başbakan özal'ka broşür "İnterview With Mihran Mihranian" başlığını taşıhalkı. ın soruşturma komisyonu tarayor. Bu broşürün 40'ıncı sayfasında da KürtErrrteni İşbirlitlgi çekici ikinci nokta şu: Ifa fından ifadesine başvurmak kaği ile ilgili açıklamalar yer alıyor. delerin alt alta yazılması ortaya çımlmaz oluyor. ilginç bir zamaniama çıkanyor. Ozdağlar'ın rüşvet aldığına ilişkin iddia ve bu iddiaya kaynakşaşırtıcı ittifaklar da kuruyorlar. imparaloriuğu, zehirü bir sarmaIık eden olay 26Aralık 1984 gü (Baştarafı 1. Sayfada) Örneğin Kolombiya'nm Neonü yaşanıyor. Mengenecioğlu es den FrancisMullen'inkaçınlması şık gibi vayılıyor, her yanı Nazi kokain kralı Carlos Lehder ki Devlet Bakanı Ozdağlar'ın .için 350 bin dolar (150 milyon li kaplıyor" diyor. Rivas, solcu M19 gerillalanna makamına 26 aralık günu gidı ra dolayında) önerdiklerini bil ROBtN HOOD da yardım ediyor. Peru'da ise yor ve 25 milyon lira rüşvet ver diriyor. Francis Mullen, kokain Güney ve Orta Amerika'nın diğini öne suru'yor. Yani, Başbamafyasma karşı acımasız bir sa kokain üretimi yapılan bölgelekokain krallarının Mao'cu kan özal olayı önceden bildiği vaş açan yetkililerden biri. rinde kokain krallan halk kah"Parlak Yol" gerillaları ile ilişnegöre, 26 aralık günü de "tey "Krallar", Müllen'i, cezaevinde ramanı Robin Hood gibi görükileri olduğu bildiriliyor. be alınma olayını" doğal olarak bulunan 5 kokain kaçakçısını lüyor. Bunlar fakir halk için koYILDA 2 MtLYAR DOLAR öğrenmiş oluyor. Kendi ifadesiy kurtarmak için kaçırmak istiyor nut inşa ediyor, yiyecek yardımı Kolombiya'lı kokain Kralı le "teybi en az kırk kere dinle lar. yapıyorlar. Böylece güçleri büsCarlos Lehder'in geçen yıl 2 milyerek rüşvet ahndığına kanaat Newsweek Dergisi, "Kokain bütün artıyor. Kokain krallan, yar dolarlık (1 Trilyon Lira) ko Bunlar kendi yayınlarıdır. Londra'da "PO.Box, W3HZJ"yazışmaadresindeki "Armenian National Commitee" adlı broşürde de Ermenilerin Türklere karşı yönelttikleri kanlı eylemlersavunulmaktadır. (Aynı adlı derginin Ekim 1984 sayısı, s: 4) Türkiye'de "Eruh olaylan" olurken, TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu'nun etnik kışkırtıcılığa dayalı konuşması yayımlanıyor. (İnformation Bultetin, s: 10). Londra'da Collet's kitabevinde satılan "Gerçeğin Sesi" adlı dergide de etnık terorizme yeşil ışık yakıcı yayınlar yer alıyor. TKP'nin yayın organı "Atılım" adlı broşürlerde de "Kürt" ve "Ermeni" sorunu ile ilgili yayınlar, etnik kökenli olayların nasıl değerlendirildiğini hiçbir yorumu gerektirmeyecek biçimde ortaya koyuyor. Terör çokuluslu ve karmaşık bir olaydır. Bu çokuluslu ve karmaşık olay, binbir türlü nedene bağlı olarak gündeme geliyor. Bu yüzden Türkiye'de teröre karşı olan insanların hiçbir siyasal ve ideolojik önyargıya saplanmadan yaşanan somut gerçekleri görmeleri gerekir. Gerçeği yadsıyarak "devrimcilik" yapılmaz. EğerTürkiye^ de teröristlerin kullandıklan silahların "NATO ülkelerinde üretilip, sosyalist Bulgaristan aracılığı ile Türkiye'ye sokulduğu" kanıtlanmışsa bu gerçeklere göz kapatarak "sosyalisf de olunmaz. CIA'nın yoksul ülkelerdeki kanlı darbelerdeki parmak izleri görmezlikten gelinerek Batı türü demokrasi de savunulamaz. Bu gerçekleri sergilemek ne "antikomünizm"ö\r, ne de "antiSovyetizm".. Yalnızca yurtseverliktir. Yurtseverlık bilinci de öyle alınıp satılamaz; insanların vicdanlarında ve yüreklerınde oluşur. Ermeni ve Kürt terorizmi, iki kanlı örgütü, PKK ve ASALA'yı bir araya getirmışken, bir Türk aydınının, Türk devrimcinin görevi, bu terörü destekleyen. dolaylı ya da dolaysız biçimde bu örgütlere arka çıkan bütün kişi ve kuruluşlara karşı açık savaşa girmektir. Bu hem insanlık hem de yurttaşlık görevidir. Terörün acısını ülke olarak biz biliriz, biz!... Nice yürekli aydınımızı, nice yiğit sendika liderini, nice bıyığı terlememiş gencimizi, nice seçkin diplomatımızı bu uğursuz teröre kurban veren bir ülkenin yazan ve çizeri olarak görevimiz, teröre karşı demokrasi, uygarlık ve insanlık savaşı vermektir. Yeniden Orly Davası'na dönüyoruz... Orly katliamı, ASALA'yı ikiye bölmüştür. Agop Agopyar^ ın liderliğindeki ASALA örgütünün bir kısmı Paris ten Roma'ya taşınmıştır. Agopyan fraksiyonunun örgüt içi iktidar mücadelesini yürütmek için bugünlerde Roma ya da çevresinde Türklere karşı bir saldırı planladığı sanılmaktadır. ASALA ile Fransız hükümetinin "pazartığı" da samyoruz, "ASALA merkezinin Fransa dışına çıkanlması" konusundaydı. Agopyan, şimdi Roma'da ve Şam'da Ermeni örgütlerine yeni saldırı planları hazırlamaktadır. Ermeni teröristler, Orly davasına dikkatlerin çekildiği bir anda, bir başka ülkede Türklere karşı yeni bir eyleme girişebilirler. Dikkatli olmalıyız. MUŞERREF HEKIMOGLU ANKARA...ANKA Bir Soru Bir Yanıt... 1932 yılında Mimar Jansen Atatürk'e soruyor: Devlet kurarsınız ama şehircilik planını uygulayabilir misiniz? Bu soru, şehircilik planını uygulamanın güçlüğünü belirtiyor. O dönemde kurulan Ankara da Atatürk'ün yanıtını belirtiyor bence. TürkiyeCumhuriyeti'ni kuranlar güzel, çağdaş bir başkent öngörüyorlar. O başkenti masal gibi anımsıyoruz bugün. Stadyum, hipodrom, yemyeşil parklar, anıtlar, konservatuvar, tiyatro, opera, üniversite, Yenişehir'de çiçekli evler, Çankaya tepelerinde badem ağaçları, incesu yollarında baygın iğde kokusu, Keçiören'de, Dikmen'de bağlar bir başkent masalı gerçekten. Çocuklanmız resimlerini çekseydiniz, diye sitem ediyorlar. O başkent neden bir beton yığımna dönüştü, Ankara neden Türkiye'nin hatta dünyanın en kirli kenti oldu, diye sormak gerekir. Belli bir plan uygulansaydı bu çarpık kentleşme olmazdı hic kuskusuz. Son günlerde Sevda Tepesiyle ilgili tartışmalan izlerken, Mimar Jansen'in sorusunu anımsıyorum saygıyla. Boğaz'ı korumak için yasalar yapılıyor ama o yasaları uygulayanlar çelişik yorumlardan geri kalmıyorlar. Bir planı yapmak değil uygulamak gerekir, yasalar da rafa kaldırılsın ya da rastgele yorumlansın diye çıkarılmıyor elbet. Belki de ülkemizi sevmeyi, doğamızı korumayı yeteri kadar bilmiyoruz. Bu sevgiyi duyuran eğitımden, belli bir kültür birikiminden hayli yoksun bir toplumuz, bu nedenle Istanbul'la Ankara'nın güzelliğini, hatta soluğunu yitirmesine seyirci kalabiliyoruz. Bunca çirkiliği, çok tehlikeli boyutlara varan kirliliği içimize sindirebiliyoruz. Son günlerde yurda dönen bir diplomat dostum Marmaris'e yerleşiyor, çiçekçilik yapmak istiyor, çiçek sevgisini yaygınlaştırmayı umut ediyor. Güzel bir umut, güzel bir çaba, ama Ege'nin koylarında çiçekler de solacak giderek. Gökova ortada... Güzel bir kenti, bir başkenti, Ege'de mavi bir koyu, bir doğa parçasınm, tarihsel yapıtlarımızla ilgili bir planın kuşaklar boyunca sürmesi, uygulanması gerekmez mi? Oysa olaya bakış açısı durmadan değişiyor. Bir başbakan, bir kültür bakanı, bir imar bakanı olaya çok ters yaklaşabiliyor. Daha da kötüsü bu alanda tek yetkili olduğuna ınanabiliyor. İnsan gülsün mü, ağlasın mı şaşırıyor. İnsanlık tarihine, uygarlık tarihine, gelecek kuşaklara karşı bir suçluluk duygusuna düşüyor. Atatürk Kültür Sitesi'ni anımsıyor musunuz? Atatürk'ün doğumunun 100'üncü yıldönümünde anısına bir armağan diye düşünülen proje bugün hangi aşamada acaba? Merak ediyorum, ilk günlerde büyük coşku vardı, Ulusal Komite'ye Curnhurbaşkanı Evren de katılıp, çalışmalan ilgiyle izlerdi. Sonra uzun süre toplanmadı bu komite. Birçok üyesi de değişmiş bulunuyor. Yeni üyelerin, imar bakanının, kültür bakanının bu projeye yaklaşımı nedir acaba? Proje uygulanacak mı, değişikliğe mi uğrayacak, ayrıca Atatürk Kültür Merkezi'nin ıçeriği ne olacak? Bir mimar karıkocanın, Filız ve Coşkun Erkal çiftinin hazırladığı proje benı çok etkiledi gördüğüm zaman. Anadolu höyüklerinden, Ankara Kalesi'nden çağdaş esıntiler seyrettim. Sonra da düşündüm, güzel bir yapıt yeterli mi, bu kültür merkezinin işlevi ne olacak, kültür çahşmalarına ne kadar yer verilecek? Parıs'te Beaubourg'u, Helsinki'de Finlandiya Evi'ni, Londra'da Quen Elizabeth Hall'u anımsadım. Gece gündüz bir sanat, bir kültür olayına sahne olan salonları... İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nde ise birçok salon bomboş hâlâ... Ankara için de çok iyimser olamıyor insan. Atatürk'ün anısına kurulan bir kültür merkezinde çok yoğun ve de çağdaş kültür olaylan yaşanmasını özlüyor. Çünkü Atatürk'ün anısına saygı ancak çağdaşlaşma çabası ile kanıtlanır. Çağdaşlaşma yolunda bir savaş vererek... Bence kültür merkezi projesini de böyle düşünmek gerekir. Kültür merkezinin boş duvarlarına İlhan Koman yontularyapacak diye bir haber geldi isveç'ten. İlhan Koman ünlü biryontucumuz. Stockholm'de bir alanda yükselen yapıtını büyük coş ^ ^ ^ kuyla seyrettim yıllarca önce. Nehır kıyısında eski bir gemıde yaşıyor. Bir akşam saatinde güvertede oturup güzel söyleşiler yaptık, Stockholm'den İstanbul'a, Ankara'ya uzandık. O günlerde İsveç Türkiye'ye hayli olumsuz bakıyor, ama güzel yontusu ile Stockholm'e imza atmış Türk sanatçıya büyük saygı duyuyor. Mımarlık öğrencileri ondan ders alıyorlar. Sözün kısası yontu deyince ilk akla gelen sanatçılardan biri ilhan Koman. Anıtkabir'deki duvar yontularını da Zühtü Müridoğlu ve ilhan Koman yapmışlar yıllarca önce. Atatürk Kültür Merkezi'nin duvarlarını da ne güzel yontar kimbilir... Ancak projeyi uygulayanların yaklaşımı henüz bilinmiyor. Yontuya ne gerek var diye düşünebilirler. Oysa gerek var. Atatürk Kültür Merkezi'nin duvarlarına cumhuriyetimizin örgüsünü, Kurtuluş Savaşı'mızdan görüntüleri, barışı simgeleyen yontuları çok yakıştırıyorum ben. Bu yontuları da sanatçı kişiliği tartışılamayan biri yapmalı elbet. Çağdaş bir sanatçımızın yaratıcı gücünü seyretmeli gelecek kuşaklar Bir arkadaş umudumu kırıyor: Bu iş olmaz diyor, İlhan Koman uluslararası bir sanatcımız. İki yıl yeni iş alamayacağı söylenıyor. Duvar yontusu kolay ışçilık değil, belki yabancı isçi de ister. Onların belli bir faturası olur, en az bir iki milyar... Başbakan Özal'ın kulakları çınladı mı acaba? Bir iki milyarın lafı mı olur, batan şirketleri kurtarmak için milyarlar ödenir de Atatürk Kültür Merkezi'nin duvarlarına ödenmez mi? Boğaz Köprüsü'nden geçiş paralarından bir bölüm yeter buna. ABD'nin kokaine karşı büyük savaşı ALÜMİNYUM TRAPEZ Çatı vecephe kaplamasında kârlı çözüm... İSTANBUL BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜMÜZLE HİZMETİNİZDEYİZ. satışını yaptığımız diğer ürünler • • • • • Alüminyum Düz ve Rulo Levha Ofset Baskı Plakası Alüminyum Folyo Alüminyum Disk Pilfer Proof gNASAS kain ve diğer uyuşturucu madde imal edip, dış ülkelere gonderdiği bildiriliyor. 1983 yılında sadece ABD'ye 78 tona yakın kokain sokulduğu da verilen bilgiler arasında. ABD'de kokain talebinin hızla artması, bu maddenin kaçakçılığını son derece kazançlı bir iş yapıyor. Uzun menzilli uçaklar Kolombiya'dan Kuzey Carolina, Missisipi ve Luisiaana eyaletlerine kokain taşıyor. Meksika, ABD'ye kokain sevkiyatının önemli merkezlerinden biri durumunda. ABD'ye gelen kokainin üçte biri Meksika'dan ülkeye giriyor. Meksika'da kokain kaçakçılığı Caro aüesi tarafından yöneti liyor. Ailenin kazancı yüzlerce milyon dolan buluyor. Caro ailesi, geçen yıl bir polis karakoluna zırhlı bir Ford otomobili ve makineli tüfeklerle baskın düzenledi. Çatışmada üç saldırganla üç polis öldü. Ancak Ford, kaçmayı başardı. Bolivya'da ise kokain kaçakçılığına Devlet Başkanı da kanşmış durumda. örneğin eski Başkan Luis Garcia Meza ile İçişleri Bakanı Luis Gomes, kokain mafyasma dahildiler. Peru, kokain kaçakçıları için cennet olan diğer bir ülke. Bu ülkede kokain şebekesi Mao'cu "Parlak Yol" gerillalanna kadar uzanıvor. c referanslarımızdan bazılan • Disaş • Efe Tarım • Tariş Tesisleri A Yünsa Tesisleri • Konya Hava Üssü • Salihli Sanayi Sitesi • Göveçlik İplik Tesisi •• Eskişehir Hava Üssü * • Ayvalık Tariş Tesisleri • Malatya Şeker Fabrikası • Akdeniz Gıda Sanayi İzmir • Ankara PTT. Merkez İnşaatı • Sivas D.D.Y. Vagon Fabrikası • Denizcifik Bankası Haliç Tersanesi • Bursa Sanayi Sitesi (Kapıcıoğlu İnşaat) KIŞUK TENZİIAT devam ediyor... leedMiz 9990 3590 I990 4980 4990 I590 KARAMÜRSELde İzmir veBöIgesi Yetkili Satıcısı FİYflTLflRIMIZDflN BAZILflRI VELUR MANT0 KREP MANTO KABAN ETEK ELBİSE DÖPİYES ERKEK PALTO 9990 7990 9990 1990 2990 4990 11.990 TAKIM ELBİSE PANTOLON GÖMLEK ÇİZME İPEKİŞ MANT0LUK BAYBAYAN KAZAKLAR KALIN TRİK0 KAZAKLA Düş kurmayı severim her zaman. Okurlanmız da bilir kara öyküleri beyaz duşler, hayallerle aydınlatırım çoğu kez. Yine öyle yaptım, başbakan ya da bakanları işi yokuşa sürse de bu yokuş aşılır diye düşündüm. Nasıl aşılır derseniz, önce karar vermeli... Bu proje ile uğraşan komite güzel bir çağrı ile boş duvarların yontusuna katılım sağlayabılir. O güzel proje de başka bir boyuta ulaşır o zaman. Gelecek kuşaklar, ülkemizde lyi mimarlar, sanatçılar, yontucular yaşadığını düşünürler. Bir kültür yozlaşması dönemınde bıle yaratıcı gücünü yitirmeyen, üretkenliğinı koruyan bir toplumun çocukları olmanın mutluluğunu duyabilirler... BASARANLAR IST.BOLGEMD.:BüyükdereceCad. No:70 5/10 MecıdıyekoyISTANBUL Tel. 17226191661807 MERKEZ. Cumhurıyet Bul. Izmıroğlu Işmerkezi MAĞAZA: 859 Sok. 6/A Vatan Işhanı KonakIZMIR Tel: 122852149566120623258305257141 Telex: 52806 Basr Ir. c KARAMÜRSEL Mirim İSTANBUL ŞİŞLİSULTANHAMAMKADIKÛYUSKUDARYENt I EVENT ANKARA K1ZILAYULUS IZMmADA>ABURSAADAPAZAIUGA2İANTEP ANTALYA K.DZ ERECÜSt MERİİN AYVALrK KIBRIS UEKHABA mSdMAK 'Cu2zam GaOcfcsı Bır Haslakktır | Cu^zamdar Kcrfcarak S<r de Ca^dıs' Kalmayınu'