27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 19 ŞUBA T 1985 İSPANYA BAŞBAKANI Cumhuriyet'e ANLATTI FRANKO'DAN DEMOKRASİYE... OlofPalme ile Willy Brandt'tan çok daha fazla siyasi diyalog içine girdim. Willy Brandt'la aramın çok iyi olmasına rağmen, entelektüel açıdan kendimi Olof Palme'ye daha yakın hissetmişimdir. Olof Palme Brandt Nllgün Cerrahoğlu'nun Felipe Gonzalez ile söyleşisi başından beri "solun ortak programı" fikrine karşı çıktım. Bu icada inanmıyordum. Sonuçta kimin yanıldığı ortaya çıktı. Oysa Brandt bana hiç "İspanya'da şöyle yapılmalı" demedi. rımızı ve yapmakta olduklarımızı tam olarak iletemedik. Bu bizim hatamız olabilir belki. Dolayısıyla burada bir hatayı kabul edebilirim. lkınci izlenimime gelince... Kanımca yapılması gereken bazı şeyleri, gerektiğinden büyük bir hızla yaptık. Yaptıklarımm izah ederek, daha yavaş gidebilirdik. Fakat tüm bunlar bir yana, daha bu sabahki basını gözden geçirirken, şimdiye dek hükümete karşı oldukça tenkitçi bir tutum takınmış olan bir yayın organının yayınladığı kamuoyu araştırmalarına göre oyların "lo 45'ini alabileceğimizi gördüm. Bugün seçimIer yapılsa, oyların % 45'ini alabileceğiz. İki yıl önce oyların % 46'sını almıştık. Ve düşünün ki, bugün oyların % 45'ini alabilmek için, iki yıl önce yaptığım gibi bir otobüse binip yaptıklanmızı açıklamak gayretinde de bulunmuyorum. Böyle bir gayret sarf etmeden oyların % 45'ini alabilecek durumdayız. Şimdi bu tip açıklamalara verilecek fazla zamanım da yok, çok çalışmam gerekiyor çünkü. Fakat halkla kurmuş olduğumuz temeldeki irtibat, bu tip sınırlamalan aşıyor ve seçmenlerin yaptıklarımızla, bize sadık kaldığını gösteriyor. Halk bizi anlıyor. Gayet tabii ki, muhalefetteki sağ ve komünistler tenkit edecekler, daha başka ne yapabilirler ki? Fakat bu tenkitler halkta yankısını bulmuyor. 709lerin Bugün iktidarda olmamızı geçiş dönemine borçluyuz 3 Alman hükiimetinin baskısıyla verilen özel bir pasaporlla Almanya'ya, Alman sosyal demokratlarının kongresine katılmak için yaptığınız bir seyahatten söz ediyordunuz. Veraltında faaliyette bulundugunuz ydlarda, halta İspanya'da demokrasiye geclsin ilk yıllarında Alman sosyal demokrasisi, özellikle VV'illy Brandt, gerek sizin için, gerekse de genç İspanyol sosyalizmi için gerçek bir destek oldu. Brandt ve sizin aranızdaki özel ilişki hakkında çok yazddı, çizildi. Brandt'ın sosyalizmi sizin iizerinizde, gerçek te, ne denli etkili oldu? GONZALEZ Brandt'a hem saygım, hem de sevgim vardır. Bu imaj zihinlerde o kadar çok yerleşti ki, neredeyse artık "Evet Brandt'ın iizerimizde etkisi biiyiiktür" deyip, kesip atmak daha yerinde olacak. Fakat gerçek böyle değil. Brandt, uluslararası liderler arasında, belki bize en yakınlarından biri olmuştur. Fakat Willy Brandt, İspanya'da ne yapılabilir ya da ne yapılnıalıdır gibi konularda en az fikir yürütmüş liderlerden biridir. Hiçbir toplantıda çıkıp, fikir beyan etmemiştir. Oysa Fransız solundan diğer bazı liderler şimdi isim vermek gerekmiyor sık sık fikir vermişlerdir. örneğin, Fransız partili arkadaşlarla, "solun ortak programı" üzerinde, "evet" mi, "hayır" mı dıye çok tartışmışızdır. Bu arada ben 70'lerin başından beri "solun ortak programı" fikrine karşı çıktım, onu da söyleyeyim. Bu icada inanmıyordum. Neden inanmadığım üzerinde de verdiğim bin türlü sebebe karşın, Fransızlar benim yanılgıya düştüğümü söylüyorlardı. Sonuçta kimin yanıldığı ortaya çıktı. lşte bakın, bu iş Fransa'da yUrümedi. Komünistlcr hUkümetten çıktılar ve sosyalistler hükumetin sorumluluğunu tek başlarına yüklennıek durumunda kaldılar. Yaptıkları bir deneyin fiyatını ödemek zorunda kaldıOlan şu: Frankocu rejime karşı yapılan mücadele sırasında bir ideolojik birikim oldu. Bu ideolojik birikim, sosyalistleri kendilerini "Marksist" olarak tanımlamaya doğru itti. Partinin içinde güçlü bir Marksist akımın belirmesi böyle olmuştur. Partili arkadaşlar, duşlediklerindcn farklı bir ispanya gerçeği ile karşılaşmalarına ve demokrasiye geçiş döneminde Moncloa anlaşmalarına (merkezsağ Suarez hükümeti ve komünistlerle işbirliği) destek vermelerine rağmen, demokrasiyi güçlendirmek uğruna ılımlı bir muhalefet yapmayı kabul etmelerine rağmen, Marksist inanca tutunuyorlardı. Bir din, bir imandı bu sanki. "Bakın biz bu yaptıklanmızı demokrasi uğruna yapıyorıı/, ama aslında iınanımızdan, inancımızdan dönmedik" der gibi bir halleri vardı. ması, ne oranda 1982'de sagladıgınız ezici zaferi hazırladı? Pek çok gözlemci, partinin Marksist etiketinden sıyrılmasının, merkeıdeki oyları tuplamada büyuk bir etken, hatta anahtar olduğunu ileri sürüyorlar. GONZALEZ Bakın bunu bilmiyorum. Sağ, bizim zaferimizde, bunu çok önemli bir etken olarak görüyor. Sağın görüşüne göre, partiyi Marksizm etiketinden soyutlamak, seçmenlerin büyuk çoğunluğunun oylarını alabilmek için girişilmiş büyuk bir operasyondur. Gerçekten bilmiyorum, bunun ne denli etken olduğunu. Bildiğim bir şey varsa, o da benim bu işi bir seçim taktiği olarak yapmadığım. Tamamen ikna olmuş olarak yaptığım bir işti bu. Fakat, mııtlak çoğunlukla sizi iktidara getiren 10 milyon seçmenin içinde önemşısında ne yapacaksınız; bunu bilmek istiyorlar. lmandan, inançlardan kaynaklanan sorunlar pek fazla ilgilendirmiyor onları. Suarez'in potitikası çok zekiceydL, ama... Seçim zaferinin nedeni O zaman, sizce 1982'de sizin ve partinizin sagladıgı ezici zaferin ardındaki belirleyici unsurlar nelerdi? GONZALEZ Kanımca iki belirleyici unsur vardı bu zaferin arkasında. Bunun tarihi bir açıklaması yapılabilir. örneğin 1977'de (Franko'nun ölümünden sonra yapılan ilk genel scçimlerde) sosyalist partinin zaferi olanaksızdı. Çünkü henüz halkın güvenini sağlayacak şartlar oluşmamıştı. Bu seçmenler için biraz boşluğa atlamak gibi olurdu. Ben "kolektif zekfi"nın, politikada göz önüne alınması gereken çok önemli bir nel seçimlerindeki başarımmn ardında yatan birinci unsur buydu. tkincisi ise, biz İspanyol toplumunun büyük bir çoğunluğunun payiaştığı fikirlerle, verdiği öncelikle kolayca bütünleşebiliyorduk. Bu çoğunlukla gereken iletışinıi kurmuştuk. İşin anahtarı bence buradaydı. Aynen on yıl önce Suresnes'te partiyi yenilediğimiz zaman, nasıl sürgün mantalitesinden, bir iç parti mantalitesine geçebildiysek; bu kezde toplumun büyuk bir kesitinin, yapılmasının gereklı olduğunu düşündüğü şeyleri yakalayabildik, paylaşabildik bunları. Sizce demokrasiye geçiş doneminin ve özellikle bu donemde Suarez'in oynadıgı roliin, İspanyol sosyalistlerini iktidara getirmede oynadıgı rol neydi? GONZALEZ Gayet tabii demokrasiye geçiş dönemi olmasaydı, bugun iktidarda olamazdık. Suarez'in rolüne gelince... Suarez'in oynadıgı rol herhalukârda benim kişisel kanıma göre, bir sosyalist zaferi engelleyebilecek denli zekiydi. Ne var ki, Suarez'in partisi buna olanak vermedi. Suarez örneğin boşanma yasasını çıkarmak gibi pek çok önemli reformlar yaptı ve merkeze sahip çıktı. Fakat Suarez'in partisinin içindeki çelişkiler öylesine muazzamdı ki, bu Suarez'in sonunu hazırladı. Partinin içinde büyük bir grup çıkan yasalara itiraz ediyor, Suarez'i destekleyenlerin bir bölümü de bu işi inanmayarak yapıyorlardı. Tüm bunlar dışarıdan fark ediliyordu tabii. Fakat bu sorunlar olmasaydı, Suarez'in projesi ve politikası ilerici bir partinin işbaşına gelmesini engelleyecek ölçüde zekiceydi. Ne var ki, Suarez bu politikayı partisinde tutturamadı. Oysa Suarez'in yerine katı bir sağ işbaşında olmuş olsaydı, biz çok daha erken iktidara gelebilirdik. Yerine getirilemeyen vaat Fakat bu tip tenkitleri, size, sosyalistlere yöneltenler sadece komünistler ve sağ değil ki. Siyasi gözlemciler de benzeri analizler yapıyorlar. Bu konuya daha sonra girmek istiyordum, fakat şimdi yeri gelmişken işsizlikten soz edebiliriz, biraz. Uört yıl içinde 800 bin yeni iş yaratacagınm söylemiştiniz. Seçim programınızda... GONZALEZ Evet bu konuda haklılar. Bu yerine getiremediğimiz bir vaat oldu bizim için. Haklılar... Bunu itiraf etmek bana güç gelmiyor. Hatta seçim kampanyası sırasında bile söylüyordum bunları... Sizin Hollandalı, Danimarkalı meslektaşlarınız galiba sizinle aynı gün seçim gezisine katılmışlardı seçim kampanyasında verilen Ordu içinde köklil reformlar yaptık. Ve orduya ilişkin olarak yaptığımız bu reformları öyle bir şekilde yaptık ki, sanıyorum Silahlı Kuvvetler de bunun makul bir süreç olduğunu ve milli savunma için olumlu olduğunu anladılar. mesaj karşısında hayretlerini gizleyememişlerdi. "Tüm bunları söyleyerek nasıl kampanya yapabiliyorsunuz. Bu şekilde kazanmak olanaksız" diye. Çünkü ben halka ciddi bir biçimde çalışmak gerektiğini, krizden, bunu hükumetin çözümleyeceğini düşünerek çıkmanın mümkün olmadığını söylüyordum. Tüm seçim konusmalarımda vardır bu. Eğitimden bahsettim, seçim kampanyası sırasında, ayrıca eğitimde yapılması gereken reformları anlattım sık sık... lşte bakın, üniversitede reform yaptık. Ünıversitedegerçekleştirdiğimiz reformu (laik eğitim, özerklik) gerçekleştirebilmek için bizden önce 4 bakan geldi, geçti. Fakat bu yasayı bir türltl onaylayamadılar ve istifa etmek zorunda kaldılar. Tüm eğitim sisteminde hâlâ sürüncemede olan bazı sorunların varlığına ve sağın itirazlarına rağmen ihtiyatlı fakat derın bir reforma giriştik. Demokrasinin temellerini dinamitleyebilecek terörizme karşı çetin ve ciddi bir mücadele açtık. Ve iktidara geldiğimizden bu yana geçen 2 yıl içinde ilk kez, tspanyolların denıokrasilerinin tehdit altında olmadığının bilincinde olduğunu söyleyebilirım. Askeri reform... GONZALEZ Ordu içinde köklü reformlar yaptık. Askeri adalet yasasını değiştirdik. Ordu için yeni bir personel yasası çıkarttık, silahlı kuvvetlerin modernleştirilmesi için bir program hazırladık, askerlik yapmaya ilişkin yasada değişiklik yaptık. Bunlar Tedirgin geceler 40 yaşında, genç İspanyol demokrasisinin başına, ilk sosyalist başbakan olarak geçliginizde, korku, endişe hissettiniz mi? GONZALEZ Evet. Bilmiyorum, biz politikacılar böylesi itiraflarda bulunmalı mıyız? Fakat ciddi bir endişe, çok ciddi bir endişe içindeydim. Seçimlerden sonra, partili arkadaşlarımın büyük bir coşku içinde olduğunu anımsıyorum. Doğaldı tabii bu. Partili arkadaşlar, demokrasiyi güçlendirmek uğruna ılımlı bir muhalefet yapmayı kabul etmelerine rağmen, Marksist inanca tutunuyorlardı. Bir din, bir imandı bu sanki. Bu arkadaşların içinde büyük bir olasılıkla yüzde 5'i bile Marx'ı okumamıştı. lar. Ben bu deneye hiçbir zaman girişmek istemedim. Oysa Brandt, bu tip konular üzerinde hiçbir zaman fikrini beyan etmemiştir. Hiçbir zaman. Ben Olof Palme ile, Brandt'tan çok daha fazla siyasi diyalog içine girdim. Palme ile pek çok kez tspanyol iç politikası uze, rinde konuşmuşluğum vardır. Tüm bu nedenlerle, pek çok nedenden ötürü hayranlık uyandıran ve saygın bir lider olmasına rağmen, Brandt ne İspanyol sosyalizminin evriminde ne de benim kişisel evrimimde bir iz bırakmıştır. Kendisi bunu istemiş de değildir. Brandt'la aramın çok iyi olmasına rağmen, entelektüel açıdan kendimi Palme'ye daha yakın hissetmişimdir. Siz 1979'da, partinin gelenegine karşı çıkarak, PSOE'nin "Marksizm" etiketinden sıyrılması için tüm ağırlıgınızı koydunuz ve bu uğurda hatta bir ara genel sekreterliklen Istifa ettiniz. Neden partiyi Marksizın'den soyullamak için bu denli radikal bir tulum takındınız? ; GONZALEZ Ben partinin geleneğine •karşı çıkmadım, bilakis bu geleneği yurütmek istedim. Asıl partinin geleneğini devam ettirmek iddiasında olanlar, bu geleneğe saygı duymuyorlardı. Bilmece gibi konuşuyorum gibi gelebilir, ama şimdi anlatacağım: ispanya'da sosyalist parti. kuruluşundan beri hiçbir zaman kendisini "Marksist" bir parti olarak tanımlamamıştır. Gcne Brandt örneğinde gürüldüğü göbi, bunun aksine ortaya atılan iddialar, partinin Marksist geleneği üzerinde gerçekle ilgisi olmayan saplantılara yol açmıştır. Fakat partinin yaptığı 26 kongre sırasında, PSOE hiçbir zaman Marksist parti tammını kabul etmemiştir. Partinin kuıucusu Pablo Iglesias'tan bugüne dek uzanan bir zaman sürecinden söz ediyorum. Dolayısıyla PSOE için bir Marksist gelenekten söz etmek mümkün değildir. İspanya'da, Fransız ve Alman sosyalizminin ilk yıllarında görülen sosyalizmden çok farklı bir sosyalizm söz konusu olmuştur. Peki 1979'da yapılan 28. Kongre'de neden istifa ettiniz genel sekreterliklen? Partili arkadaşlannızı Marksisl ctiketi bir kenara bırakmak uzere ikna etmeniz pek kolay olmadı. GONZALEZ Evet, kolay olmadı tabii butün bunlar. Fakat bu başka bir konu. 1977 KAMPANYASI Gonzalez, "1977'de kazanmamız imkânsızdı" diyor. Ben neden sizin partiyi "Marksizm" etiketinden sıyırmak için bu kadar ısrar ettiginlzi ögrenmek isliyorum. GONZALEZ Çunku, bunun gerçekleri aksettirmemesinin ötesinde, çok ciddi bir yanlış olduğunu düşünüyordum. PSOE'nin "Marksizm'Me özdeşleştirilmesini isteyen partili arkadaşların içinde, büyük bir olasılıkla yüzde 5'i bile Marx'ı okumamıştı. li bir payı olan ınerke/deki seçmenlerin kolay kolay Marksist bir partiye oy vermeyecegi ortada değil mi? GONZALEZ Fakat gerçekten birçok insanın bunun bilincinde olduğunu düşünüyor musunuz? Ben inanmıyorum buna. Ama bu gelişmenin partiye daha ılımlı bir imaj kazandırdıgı ortada. GONZALEZ Evet evet. Ben partiye daha ılımlı bir imaj vermeye katkıda bulunduğumu yadsımıyorum. Fakat insanların bunun ustüne bastığını ve işin bu yönüyle fazlasıyla ilgilendiklerini sanmıyorıım. Insanlar başka şeylerle ilgileniyorlar. Örneğin şahsi tutumlar, gerçek sorunlar karşısında sergilenen tavırlarla... Siz şu, şu, şu sorunlar kar unsur olduğunu duşunuyorum. 1979 da bizim zaferimiz için henuz erken bir tarih sayılırdı. Ve nitekim İspanyol seçmeni 79 seçimlerinde de Suarez hükümetınin devamı için bir şans daha tanıdı. Artık 82'ye gelindiğinde ilk kez gerçek bir değişim hipotezi ortaya konmuştu. Hangi unsurlar bunu hazırladı? O tarihe gelindiğinde zaten İspanya'da binlerce sosyalist belediye reisi vardı. (Yıllar boyunca yapılan Frankist propagandanın aksine) Sosyalistlerin çocukları yemediği ortaya çıkmıştı. Yerel yönetimde, bu sosyalist belediye reislerinın ciddi, sağlıklı bir politika izledikleri ortaya çıktı. Dolayısıyla halkta sosyalistlere karşı duyulan korkular, yerıni belli bir güvene bırakmıştı. lşte 82 ge Marksİ8t etiketten kurtuluş Marx'la sizin aranızda kalan arkadaşlarınız gene sizi yegledi ve 6 ay sonra yapılan olaganiislü kongrede gene genel sekreterlige getirildiniz. Sizce İspanyol Sosyalist lşçi Partisi'nin "Marx" tammından kurtul ATÖLYE VK KLKKTRİK İŞLERİNDK KULLAN1LMAK ÜZERE 1 A D E T TURBO ŞARJ, 3 A D E T KURU OTOMATİK ŞALTKR BOBİN, 190 VOLT (4060 A M P ) 2 TAKIM İKİ AĞIZLI A N A H T A R , 12'Lİ (632 M M ) , 1 A D E T DERECELİ DÖNER M E N G E N E SATIN ALlNAÇAJJtTlR. İETT GENEL M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü ' N D E N 1. Yukarıda yazılı malzemeler mektupla tıyat ve teklif isteme usuluyle ihaleye çıkarılmış olup, şartnamede yazılı kanuni nisbetlere göre hcsap edilecek teminatı ihtiva eden leklif mektupları 4 Mart 1985 günu saat 14.15'e kadar Metrohan 4'üncü katta bulunan Levazım Müdürlüğü Satış Gaz Kısım Şefliği'ne elden verilecektir. 2. Bu işe ait şartnameler Satış Gaz Kısım Şefliği'nden bedelsiz olarak alınabilir. sayı Parti geleneğini devam ettirmek iddiasında olanlar, bu geleneğe saygı duymuyorlardı. Sosyalist Parti, kuruluşundan beri, hiçbir zaman kendisini Marksist bir parti olarak tanımlamamıştır. İspanya 'da Fransız ve Alman sosyalizminin ilk yıllarında görülen sosyalizmden çok farklı bir sosyalizm söz konusu olmuştur. Şampanyalarla kutlamak istiyordu herkes bu büyük başarıyı. Ben hiç de böyle bir ruh hali içinde değıldim. Kısa bir süre sonra zaten birtakım çok vahim gelişmeler oldu. General Lago ETA tarafından ölduruldu. Arkadan aralığın 2'sinde bu Başbakanlık Sarayfna geldiğimde, gerçek şu ki ciddi bir endişe içindeydim. Burada olmak 40 milyon tspanyol'un sorumluluğunu üzerime almak demekti. Bunun fevkâlade bilincindeydim. Bu yüzden son derece sıkıntılı, tedirgin geceler geçirdim. Sürekli düşünüyordum. Neyse, fakat bu hükümet derhal önemli kararların içine girdi. Daha ilk bakanlar kurulu toplantısından önce, bakanların yemin töreninin ardından, pesetayı dcvalıie ettik, benziıı fiyatlannı yükselttik. tlk günümuzde yaptık bunları. BILIMcSANAT Şubat sayısında GÖZDtn IRAK YÜRCĞE YAKIh : LATİN AHCRİKA Gurel TUZUN "ABD KISKACINDA LATİN AMERİKA • Kurthan FIŞEK GÜNEY AMERİKANIN HAYAT TARZI: FUTBOL • Sınan SONMEZ "LATİN AMERİKANIN BİTMEYEN BORÇ ÖYKÜSÜ • Yahya ZABUNOĞLU "YOK, YARGI ONUNDE KAYBETMİŞ GUNAHKAR BİR ORGUTTUR OYAN KDVDEN BEKLENENLER VE VERGİ KAÇAKÇILIĞI • S.Ş.MERAM ELEKTRİK D4ĞITIM MUESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN NH. SİGORTA BUŞONU VE ALTLIĞI SATINALINACAKTIR Hükümetimiz, derhal önemli kararların içine girdi. Daha ilk Bakanlar Kurulu Toplantısından önce, bakanların yemin töreninin ardından pesetayı devalüe ettik, benzin fiyatlarını yükselttik. hep iki yıl içinde yaptığımız şeyler. Size 20 yılhk bir zaman süresinden değil, iki yıldan bahsediyorum. Ve orduya ilişkin olarak yaptığımız bu reformları oyle bir şekilde yaptık ki, sanıyorum silahlı kuvvetler de bunun makul bir süreç olduğunu ve milli savunma için de olumlu olduğunu anladılar. Ekonomik sorunlara gelince... Burada da enflasyonun °/o 14% 15'in altına duşürülemeyeceğine dair teoriler ortaya atılıyordu. Deniyordu ki, bu boytıtlarda enflasyon, tspanya'nın ekonomik yapısının doğal enflasyon oranıdır... Enflasyon düştii ama.. GONZALEZ Evet, şimdi yüzde 9 küsur. Diyorduk ki, işbaşında olduğumuz 4 yılhk dönem sonunda, enflasyonu % 10'un altına düşürebiliriz.. Oysa bakın daha 2. yılın sonunda bu hedefe vardık. 1 Müessese Müdürlüğümüzün ihtıyacı; 16.250 adet muhtelif boy NH sigorta buşonu ile 2100 adet altlığı fiyat ve teklif alma usuluyle ve şartnamesi gereğınce ihale edilecektir. 2 Bu işle ilgili teknik şartname Müesscsemız Makına Ikmal ve Satınalma Müdürlüğü Mıhcızade İş Hanı Kat: 2/12 KONYA adresinden temin edilebilir. (Tlf. 20925) 3 İhaleye iştirak edecekler; şartnamesine uygun olarak hazırlayacakları tekliflerine önerdikleri NH sigorta buşonu ve altlığa ait kalite, marka ve menşeleri gösterir bilgi ve belgeleri de ekleyerek tekliflerini 4.3.1985 günü saal 16.00'ya kadar Alaaddin Caddebi Mümtaz Koru Pasajı Kat: 2 KONYA adrebindeki TEK Meram Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü Muhaberat servisine vermiş olacaklardır. 4 Bu iş için 701.875, TL. geçici teminat yatırılacaktır. 5 Geçici teminat vermeyenlerin teklifleri ile her türlu gecikmeler ve telgrafla yapılacak teklifler nazarı itibare alınmayacaktır. 6 Mücssescmız ıhaleyi yapıp vapmamakta veya kısmen dilediğine yapmakta serbesttir. 7 Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Konıünintlerin ve »agın gftrevi 1982 genel seçimlerinin arifesinde, son seçim gezilerinizden birine katılmışlını. İnsanlarda varlıgınız ve sözlerini/le uyandırdıgını/ umudu, sevgiyi, istekliligi kendi gözlerimle gordum. Soı verdiğini/. "değişim"i istiyordu bu insanlar. Fakal iklidarda geçirdiginiz bu iki yıldan sonra, şimdi "değişimın değişime uğradığından" soz ediliyor. Üeniyor ki, Madrid'de de sosyalistler, iktidara gelince programlannı çekmeceye kaldırdılar. Sizce bu iddialar yerinde mi? GONZALEZ Deniyor bunlar. Bunları söylemek, gerek sağın, gerekse de komunistlerın görevi zaten. Peki, siz nasıl cevap veriyorsunuz bu söylentilere? GONZALEZ Doğru olmadıklannı söyleyerek. Benim iki izlenimim var bu konuda. Bunlardan birincisi, topluma yaptıkla Namık OZCAN "YÜKSEK FAİZ VE BANKALAR" Abone Yılhk 2200 6 Aylık 1200 TL Adres Sumer Sok 36/1A Kızılay ANKARA, Tel 30 28 16 Dağıtım Yetkın (Merkez) Nuruosmanıye Cad No 9/34 Cağaloğlu Istanbul Tel 527 60 11 SCHECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle