27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ŞUBA T 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 ORTADOĞU ZİRVESİ BUGÜN Ozetle Irak'a göre 23 tran askeri öldürüldü Lübnaırda savaş ve bayram ABD Saydd'da şenlik ynpıkrken, güneyde bir Israil askeri konvcyu daha saldmya Cumhurbaşkanı Emin Cemayel Sayda kentini ziyaret etti. Dürzilerin lideri Velid Canbulat, "Cemayel rejimini devirip Lübnan'ı Islamlaştıracağız" dedi. Dış Haberier Servisi Güney Lübnan'da Israil askerlerine karşı düzenlenen yeni saldında bir Israil askeri öldü, Uç asker de yaralandı. Olay, bir Israil askeri konvoyunun hareket halinde iken yola yerleştirilmiş bir bombanın patlaması sonucu meydana geldi. Lübnan Cumhurbaşkanı Emin Cemayel ise, önceki gün yanında Başbakan Raşit Kerami olduğu halde tsraü tarafmdan boşaltılan Sayda kentine gitti. Cemayel 10 yıldır Sayda'yı ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı oluyor. Halk tarafmdan büyük tezahüratla karşılanan Emin Cemayel yaptığı konuşmada Güney Lübnan'da Israil'e karşı sürdürülen direniş hareketini överek, "bu eylemJerin İsrail iilkemizden tamamen çekilinceye kadar devam etmesini diliyorum" dedi. Cemayel konuşmasında şöyle devam etti: "Bugun Guneyin giiniidür. Kurtuluş siırecinin ilk gfiniidiir. Üikeler kahramanların kanı akmadan kurtulamazlar." Başbakan Raşit Kerami de konuşmasında "Sayda'ya meşru yönetim geri geldi" dedi. öte yandan Israil hükümeti yetkilileri lsrail'in Güney Lübnan'dan çekilme işleminin ikinci bölümünün üç haftaya kadar başlayacağını bildirdiler. tsrail Umutsuz Bir Çaba SAMİM LÜTFÜ Doğum kontroju sorunu geçen hafta ülkemizin önde gelen işadamlarıyla, YÖK'ün birinci kişisini bir araya getirir ve etkili bir nüfus kontrolunun gereklilıği bir kez daha vurgulanırken, Amerika kıtasının kuzey ve güneyinde çok başka havalar esiyordu. Dünya Katoliklerinin %47'sini barındıran Latin Amerika gezisınin Caracas durağında Papa Jean Paul II bir kez daha doğum kontrolunun her türüne karşı çıkar, kürtaja lanetler yağdırırken, anakaranın kuzeyinde ABD'de kürtaja karşı bayrak açmış olanlar, Ronald Reagan ile etkin eşi Nancy Reagan'ın da desteğiyle zaman zaman şiddet gösterilerine varan eylemlere girişiyorlar. Bir yandan Katoliklerin Papasının, bir yandan Protestan ağırlıklı bir ülkenin yine Protestan Başkanı Reagan'ın her türlü doğum kontrolu ve kürtaja karşı bayrak açmış olmaları, son derece ilginçtir. Belirtmek gerekir ki, Hıristiyan dünyasının doğum kontrolu karşısındaki bu tavrı yeni değildir. Ne var ki, geçmiştekı örneklerınin tersine, bu kez hareket tarihi, ekonomik ve demografik gerçeklere ters düşmektedir. Tarihe göz attığımızda doğum kontrolu konusunda tüyler ürpertici barbarlıklarla karşılaşırız. Gerçekte 13. yuzyıla gelinceye kadar kilisenin doğum kontrolu konusunda çok ciddi ve köktenci bir tavır almadığını görürüz. Konu Hıristiyan din adamlarınca ahlaki bir sorun olarak işlenmiştir gerçi ama köktenci bir tutum içine girilmemiş, hele hele doğum kontrolu yöntemlerine karşı kanlı ve iğrenç bir kutsal savaş yürürlüğe konmamıştır. O kadar ki 13. yüzyılda Avrupa'da değ^ışik kullanım ve uygulaması olan 200 çeşit döllenmeyı ve dogumu engelleyıci yöntem ve işlem bılınmetcteydi. Bu bilgilerin sahibi, öğreticisi, uygulayıcılar ise ebelerdi. Amerikalı hukukçu ve düşünce tarıhçisi Prof. John T. Noonan'ın 1965'te derlediği yapıtında da belırtildiği gibi 13. yüzyıt sonlarına kadar Hıristiyan kadınlar doğurganlık seferberliğine çağnlm/ş değilterdi ve bu durumun sonucu olarak da M.S. 8001300 arasındaki 500 yılda Avrupa nüfusu 30 milyondan, 75 milyona çıkacak, yani ancak 2.5 kat artacaktır. Oysa 14751975 arasında artış oranı, ikı dünya savaşının daha örv ce düşlenmesi bile olanaksız kıyımına karşın, 30 milyondan 300 milyona çıkacak, yani tam 10 kat artacaktır. işte Avrupa'daki bu nüfus artışının temelinde kilise vardır. 13. yüzyıl ortalarında Avrupa'da zaten çok düşük olan nı> fus artışı, iklim değişiklikleri ve veba salgımnın da yol açtıği insan kayıpları da eklenince büyük bir sorun doğurmuştu. Bu durum, tarım sektöründe büyük işgücü açığı meydana getirmiş, büyük toprak sahipleri çok güç anlar yaşamaya başlamışlardı. Hemen anımsatalım kı o tarihlerde Avrupa'nın en bü; yük ve en güçlü toprak sahibi Katolik kilisesiydi. Doğallıkla büyük toprak sahibi kilise bu duruma seyirci kalamazdı. Nitekim 13. yüzyıldan başlayarak, kilise insanlık tarihinin en utanç verici yöntemlerinden birini uygulayarak, nüfus sorununu çözmeye koyulmuştur. Bremenli iki Alman bilim adamı Heinsohn ile Steiger, dönemin mahkeme kayıtlarını titiz bir inceleme eleğınden geçiren 1275 sayfalık yapıtlarında, kilisenin "cadı yakma" yoluyla çok ciddi bir nüfus politikası uygulaması güttüğünü ileri sürmektedirler. Bu iki bilim adamı, Avrupa anakarasında 13.18. yüzyıllar arasında yüzbinlerce ebe ve kısır kadının yakılması olayının (Linz Sarayı'nın baş astronomu olan Keppler bile annesini yakılmaktan çok zor kurtarabilmişti) bir toplumsal histeri olmayıp, gayet iyi hesaplanmış bir projenin uygulanması olduğunu belirtmektedirler. Gerçekten kilise, doğumu ya da döilenmeyi engelleyıci bilgilerin sahibi ebeler ile kısır kadınları yakarak, hem bu bilgileri ortadan kaldırıyor, hem de bu yola başvurulmasını önleyecek bir terör yaratıyordu. Konu bu noktaya gelince, yüzyıllar boyunca en çok satan yapıtlar arasında olan "Malleus Malleticanus" (Cadı Çekici) adlı kıtaplardan söz etmek gerek. 16. yüzyılda Papa XIII Innocent tarafmdan Institutoris ve Sprenger adlı iki dın adamına yazdırılmış olan bu yapıt, yalnızca cinsel ahlaki çok katı kurallara bağlamakla kalmıyor, (örneğin; cinsel ilişkide erkeğin üstte olmadığı her pozisyonu günah saymak) aynı zamanda ebefer ile çocuğu olmayan kadınlara ne gibi işkenceler uygulanacağını da ayrıntılarıyla yazıyordu. Bu arada, Protestanlann da "cadı avında" Katoliklerden geri kalmadıkiarını, ancak onlann bu uygulamadan zaman ıçinde daha erken vazgeçtiklerıni belirtmek gerek. Yaşanmış bir olaya ve belgelere dayanan, Arthur Miller'in Salem'in Büyücüleri (Cadı Kazanı) oyunu da aynı uygulamanın 17. yüzyılda Amerika'da da yürürlükte olduğunu göstermektedir. 13. yüzyılda başlayan kampanya, 18. yüzyıl başınc'a sona erene kadar yüz bınlerce kadın yakılmıştır. Ama bu kampanya sonunda kilise, el değmemiş, kocasına bağlı, doğurgan kadın tipini yerleştırmiş ve nüfus artışını da sağlamıştır. Bu amaca yönelik yöntemler, insanlık dışıdır, ama amaç tarihsel ve ekonomik bir gereği yerıne getırmeye, önce tarıma, sonra gelişen sanayiye gerekli emeği sağlamaya yönelikti. Oysa bugün durum hiç de aynı değil. Hatta daha ileri giderek diyebiliriz ki, bugün durum ortaçağda büyük kampanyanın başladığı dönemin tam tersi bir görünümdedir. Çağımızda cinselliğın salt bir üreme aracı olmaktan çıkıp, işlevselliğini ikinci plana atarak, bir zevk aracı haline gelmesi, kuşkusuz yalnızca yaşam duzeyinin yükselmesine değil, aynı zamanda gelişen teknolojinin artık yeni el emeğine gerek duymamasına, hatta nüfus artışının çağımızın en büyük tehlikesini oluşturmasına da yakından bağlıdır. Erkeğin de, kadının da daha çok cinsel özgürlük ve hazza yöneldıkleri, kadının vucudu üzerınde tam bir özgürlüğe sahip olmayı amaçladığı cinsel devrım, aynı zamanda ekonomik ve demografik gereKİerin ürünüdür. ABD'de bir yandan Playboy'un simgesi olduğu, toplumda başarı ve tüketim gücünün süreklı artışı ile elele yürüyen zevk aracı cinsellik anlayışı, toplumda yaygınlaşır, her şeye karşın egemen ahlaki oluştururken, bir yandan da tutucu Reagan'ın ve etkili eşinin desteğındeki antikürtaj kampanyasının başarı kazanabıleceğini sanmak olanaksızdır. Katolik kilisesıni son yıllarda vardığı noktadan da daha genye çekmeye çalışan tutucu Papa Jean Paul ll'nin çabalarının da uzun dönemli ve kalıcı bir başarıya dönüşmesi olanaksız görünüyor. Ekonomik gereklere ve tarihın gelişmesine ters olarak topluluklara zorla kabul ettirılmek istenen kurallann tutmadığı evrensel bir gerçektir. uğradı Irak, tran mevzilerine dün yaptığı saldında, 23 lranh askeri öldürüldüğünü öne sürdü. Irak askeri bildirisinde, cephenin güneyindeki mevzilere Irak savaş uçaklannın 81 saldında bulunduklan ve tüm uçaklartn geri döndükUri belirtüdi. (a.a.) Güney Kore hükümeti istifa etti Güney Kore'de Başbakan Chin Lee Chong kabinesinin tüm üyeleri Devlet Başkanı Chun Doo Hwan 'ın yeni hükümeti belirlemesini sağlamak amacıyla istifa etti. Hy/an, başbakanhk gorevine eski Dışişleri Bakanlanndan LhoShin Yung'u atadı. (THA) da samimi olup olmadıklannı zamanın gösterecegi" belirtilerek, lsrail'in gelişmeleri dikkatli biçimde izleyeceği kaydedildi. CANBULAT Öte yandan Lübnan'da Dürzilerin lideri Velid Canbulat ile Şii'lerin "Hizbullah" (Tanrımn Partisi) Grubu ayn ayrı yayımladıklan bildirilerde, Devlet Başkanı Emin Cemayel'in devrileceğini ve ülkenin "İslamlaştırılacağını" öne sürdüler. Canbulat tüm gruplara ve mezheplere yaptığı çağrıda, Cemayel'in "Despot ve nefret edilen rejimioin" devrilmesi amacıyla çalışmalarda bulunmaları için çağnda bulundu. Velid Canbulat, "tran Şahı'nın daha büyük" olduğunu, ancak aç insanların ayaklanması karşısında dayanamayarak düştüğünü söyledi ve "Cemayel'e Sarayı'nın fazla güvenli olmadığını bir kez daha hatırlatınm" dedi. İlk kez bir bildiri yayımlayan "Hizbullah" örgütü ise Lübnan'da da lran'daki gibi bir Islam yönetimi oluşturulmasını istedi. Ülkeye tslam yönetiminin zorla getirecekleri yolundaki haberleri yalanlayan örgüt, tüm halkı bu yönetimi seçmeye çağırdı. Siyasi gözlemciler yayımlanan bildirilerde belirli bir bağ olmadığını, ancak Canbulat ile Hizbullah örgütünün Cemayel'e sorun çıkartacağını belirtiyorlar. Öte yandan Suriye Enformasyon Bakanı Yasin Racuh, Lübnan'da çatışan tarafların silahlannı bırakmalanndan sonra bu ülkedeki kuvvetlerini geri çekeceklerini söyledi. ile Sovyetler Viyuna'da buhışuyor IRA liderine ABD'ye giriş izni verilmedi Dış Haberier Servisi ABD ile Sovyetler Birliği yetkilileri bugün Avusturya'nın başkenti Viyana'da buluşarak Ortadoğu sorununu görüşecekler. tki gün sürecek olan toplantıda Lübnan, Filistin, Körfez Savaşı ve Afganistan bunalımlannın ele alınacağı bildirildi. Reagan yönetimince Moskova ile ilişkilerin gelişmesinde yeni bir adım olarak değerlendirilen görüşmelerde, ABD'yi Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Murphy temsil edecek. Sovyet heyetine Murphy'nin meslektaşı Vladimir Polyakov başkanhk edecek. Irlanda Cumhuriyet Ordusu IRA'nın siyasi kanat başkanı Cherry Adams'm, Birleşik Amerika 'ya girişme hükümet tarafrndan izin verümedi. ABD hükümet sözcüsü, IRA 'nın kışkırtıcı politikası ve İngütere 'ye karşı silahh eyiemlerde bulunması nedeniyle Cherry Adams'ın Birleşik Amerika 'ya girmesine izin verümediğini belirterek, aksi bir tutumun, Birleşik Amerika ile İngütere arasında IRA konusunda vanlmış anlaşmaya ters düşeceğini büdirdi. (ANKA) Papandreu: 'Kıbrıs Yunan 9 toprağı değikür Korsika 'da jandarma merkezinde patlama Geçen hafta sonu Güney Lübnan'da Sayda kentinden çekilen Israil birlikleri daha güneydeki Kfar Falies kasabasına yerleştiler. yetkilileri, hükümetin çekilme işdiğer bir gelişmede, Israil hükuleminin ikinci aşamasını bu hafmeti, Mısır Devlet Başkanı Hüsta sonuna doğru Başbakan Si nü Mübarek'in Hüseyin Afamon Peres'in Italya ve Roman rat anlaşmasının desteklenmesi ya gezilerinden dönmesinden cağnsına temkinli yanıt verdi. İssonra tartışacağmı belirttiler. rail hükümeti bildirisinde, ÜrOrtadoğu bunalımına ilişkin dün'le FKÖ'nün "bans arzusun NEW YORK, (AP) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, "Tarihi, kültürel ve etnik bağlan olmasına rağmen Kıbrıs'ın Yunan toprağı olmadığını" söyledi. Haftahk Amerikan Dergisi "Time" bir demeç veren Papandreu, "Yunanistan'ın ve Türkiye! nin Kıbns'ta işi yoktur" dedi. Papandreu sözlerini şöyle sürdürdu: "Türkiye 1974'te Kıbns'ı NATO silahlan ile işgal etti. O zamandan bu yana da adanın % 3Tsini elinde tutuyor. Türk müdahalesini önlemek için NATO ne yaptı ?" Korsika 'daki jandarma merkezine maskeli ve silahlı altı kişinin yerleştirdiği bombalar binada büyük hasara yol açtı. Patlamalarda ölen ve yaralanan ohnadı. Olayın sorumluluğunu üstlenen çıkmadı. Olay şöyle gelişti: Silahlı kişüer, binaya girerek nöbetçi ile yedi görevliyi bağladüar. Bu kişiler, binaya beş bomba yerteştirdüer. Ancak bombalarm sadece üçü patladı. (a.a.) ABD'ye cellat geri döndü Nabız yoklamalanna göre Amerikalıların %84'ü idamdan yana. Dış Haberier Servisi ABDde bugun 1464 idam mahkumu bulunuyor. 1984 yılı başından beri bu ülkede S'i bu yıl olmak uzere 26 kişi idam edildi. Amerikan halkı ise idam cezalanndaki bu artışa, Etiyopya'daki açlığa, Güney Afrika'daki ırkçı rejime duyduğu ilgiye oranla son derece kayıtsız, hatta taraftar. AP Ajansı'nın geçen ocak ayında yaptığı bir Lstatistiğe göre Amerikalıların yüzde 84'ü idam cezasını onaylıyor. Bu oran Fransa'da yüzde 55, îngiltere'de yüzde 77, Federal Almanya'da ise yüzde 67. Fransız "L'Express" dergisine göre 19601970 yıllan arasında ABD'de idam cezası taraftarlarının oranı yuzde 46'yı geçmiyordu. "Amerikan Yurttaş haklan Örgütü" üyesi Atlantalı bir avukat, "Amerika'nın kendinden emin olmadığı dönemlerde idam cezasının uygulanmadığını, ülke şimdi kendini guçlu hissettiği için haklı oldugundan emin bir durumda bu cezaya başvurduğunu" söyleyerek kamuoyundaki bu fıkir değişikliğini açıklıyor. 19671977 yıllan arasmda halk jürilerinin binden fazia kişiyi idam cezasına çarptırmasına ve suç oranlanndaki büyük artışa rağmen cezalann hiçbiri infaz edilmemişti. Bu yıllar ülkenin büyuk bir sosyal değişim geçirdiği, Vietnam Savaşı'nın izlerini taşıdığı, yani kendinden emin olamayacağı bir dönemdi. Sonradan elektrikli sandalyeler neredeyse mağazalarda satılacak kadar çoğaldı. Bugün ABD'de tam 521 cezaevinde elektrikli sandalye ve gaz odası bulunuyor. ABD Yüksek Mahkemesi 1972 yılında idam cezası kararlannın alındığı 41 eyalette cezalann keyfi olarak verildiğini, yani yapıcı bir özellik taşımadığını belirledi. Bu tarihten sonra mahkemenin karar vermeden önce hafifletici nedenleri göz önüne alması ve suçlunun Yüksek Devlet Mahkemesi'ne çıkarılması şartları getirüdi. Bugün ABD'de 38 eyalette idam cezası yürürlükte. L'Express dergisi, kamuoyunun kendinden emin duruma gelişinin ve keyfi kararlann, idam cezalarının artışından siyasi amaçla verilen kararlara oranla daha az sorumlu olduklannı bil 1984 yılının başından bu yana 26 kişi idatn edildi Türkiye Çin kültür değişim programı hazırlanıyor Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında üç yıllık yeni bir kültürel değişim programı hazvlanmast çalışmalan başladı. Türk ve Çin heyetleri Dışişleri Bakanhğı 'nda başlanan toplantı, çarşamba günü imzaianacak kültür değişim programıyla sona erecek. Texas 'ın Hunstuille cezaevindeki infaz odası. İdam mahkumu odadaki yatağa yatınlarak kolunu duvardakipencereden çıkanyor. Bitişik odadaki doktor bu kola zehiri şınnga ediyor. diriyor. ABD'de yargıçlar, seçimle işbaşına gelen siyasi kişiler ve kampanyalarını mahkeme salonunda surdurüyorlar. Amerikalı bir avukat, "Bazı eyaletlerde baronun avukatlarının yargıçlar tarafmdan seçildigini, idam karan vermek isteyen bir yargıcın kötü bir avukat seçmesinin >eterli olduğunu" söylüyor. tdam cezası aleyhtarlan da, "Adaletin hiçbir zaman kusursuz olmadığını ve ülkede yüzyılın başından beri her yıl 4 kişinin baksız yere idam edildigini" belirtiyor. Koza A^. ktanbul'a bir semt armağan ediyor Thatcher ABD'ye gidiyor Resmi bir ziyaret amacıyla bugün ABD 'ye gidecek olan tngütere Başbakanı Margaret Thatcher, çarşamba günü, VVinston ChurchiB'den sonra ABD Kongresi'nde konuşan ilk İngütere Başbakanı olacak. Thatcher, perşembegünü Londra'ya dönmeden önce Başkan Reagan ve diğer ABD yetkilileri ile özel görüşmeler yapacak. (THA) Polonyu'da gergintik ortıyor Dış Haberier Servisi Polonya'da komunist yönetimle, kapatılan Dayanışma Sendikası arasındaki ilişkiler giderek gerginleşiyor. Gdansk kentinde yapılan bir Dayanışma toplantısında kamu huzurunu bozduğu gerekçesiyle geçen hafta sorguya çekilen Dayanışma Lideri Lech Walesa, önceki gün Gdansk'da bin kişiye hitaben yaptığı konuşmada "bu ülkenin en iyi evlatlanndan uçü tutuklandı, artık 28 şubatta genel grevi gerçekleştirmemiz zonınludur" dedi. Geçen hafta üç Dayanışma üyesi Gdansk'daki toplantıda kamu huzurunu bozmak suçundan tutuklanmıştı. Walesa da aynı suçtan dolayı sorguya çekilmiş, bir buçuk saatlik sorgulaması sonunda savcı kendisine "faaliyetlerini surdürürse kendisini farklı bir konumda bulacağını" söylemişti. Walesa sorgusu biter bitmez işçilere gıda maddelerindeki fiyat artışlannı protesto için 28 şubaıta 15 dakikalık genel grev çağrısı yapmıştı. Laserden etkilenmeyen yeni uydular istanbul Evlen Ocak 7985 ABD'nin, radyasyondan ve laser ışınlarmdan etkilenmeyen yeni uydular geliştirdiği bildirüiyor. '' Washington Post'' gazetesinde yer alan habere göre, küçük birer reaktörle donatılarak manevra gücü kazanan uydular, savunma sistemlerine de sahip olacaklar. Koza AŞ. İstanbul'a, çağdaş şehirciliğin tüm ihtiyaçlarını cevaplayan yepyeni bir semti... İstanbul Evleri'ni armağan ediyor. Dövlz karşı lığı satışa sunulan, dairelerinin tümü satılan İstanbul Evleri, Koza AŞ.'yi 'Konut İhracaü Taahhüdü"nü kapatan ilk şirket olma başarısına ulaştırmıştır. İstanbul Evleri'ne yoğun ilginin sürmesi sonucu, projeye iki blok daha eklenerek, satışa sunulmuştur. Dairelerin peşin satış fiyati: 58.250 DM. Vadeli satış şartları ise şöyledir: Vadelere göre ayiık taksitler PEŞİNAT(DM) 15.00020.000 25.00030.000J5.000 tRAN'CV ESKİ BAŞBAKANI BAHTÎYAR: 12 AY 24 AY 2 150..1.900.1.6501.4001.155. 36 AY 1545 1 3^0 • 1 1901010830 48 Ay 1.245 1.100.960.8156^0 Dünyanın en gelişmiş teleferiği Dünyanın en büyük taşuna kapasitesine sahip teleferiği, bu sezon Fransa 'da işletmeye açüdı. Pomagalski şirketi tarafmdan Courcheval Kış Sporlan Merkezi'nde kurulan teleferikle saatte ortalama 1500 kişi taşınabüiyor. 3950 3495 3035 2580 2 125. Koza AŞ. yurtdışında çalışanlarımıza İstanbul'da güzel evler... istanbul'a güzel bir semt kazandırmaktan kıvançlıdır. Humeyni, Kenan Evren'in banş girişimlerini değerlendiremedi PARİS (THA) Paris'te yayımlanan Şah yanlısı "Kıyım" gazetesine bir demeç veren Şah Rıza Pehlevi'nin son Başbakanı Şahbur Bahtiyar, ''Türkiye Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in IranIrak savaşının durdurulması için yaptığı olumlu girişimi Humeyni ve mollalan değerlendiremedi" dedi. Şah Rıza Pehlevi'nin devrilmesinden sonra Paris'te sürgunde yaşamaya başlayan Bahtiyar, "Humeyni ve mollalarının, İran halkında savaş biterse Hume>ni iktidan sona erer göruşünun hâkim olduğunu bildiklerini, bu nedenle savaşı bilirmek istemediklerini" öne surdu. MORAL ÖPÜCÜĞÜ Cçuncü yapay kalpli hasta Murray Haydon ameliyata girmeden once kansmdan moral öpücüğü aldu Fransa'da, tıp akademisine yardım vakfı Köfr İNSMTSANAYİ Gtnel Müdürtük. Buvukdere Cıddesı Ulezar Apl 101 2 Gayrettepe tsunbu] Tel P 2 18 88 r2 18 89 172 99 38 172 99 39 Eskı Lundca \sâkı Magırus Yani Haznect» Mevkıı Bakuko^ tsonbui Tel 584 24 09 Üçüncü yapay kalpli hastanın çabuk iyüeşmesi bekleniyor LOUISVILLE, (AP) Dünyanın üçüncü yapay kalpli hastası 58 yaşındaki Murray Haydon'ın diğer iki hastadan çok daha çabuk iyileşebileceği, çunku ameliyata alındığı sırada Barney Clark ve William Schroeder gibi ölümun eşiğinde olmadığı bildi.Iliyor. Doktorlar, "bu du ruma ragıuen Haydon'da da Schroeder'deki gibi felç dunımu görülürse yapay kaip nakli ameli>atlarının bir süre durdunılacagını" söylüyor. Haydon'a yapay kalp nakli ameliyatını gerçekleştiren doktor William Devries, Humans Kalp Enstitusü ile 100 kalp nakli ameliyatı yapmak uzere anlaşmaya varmış durumda. Enstitünün başkanı doktor Allan Lansing, "Murray'ın da felç olmasının diğer bastaları psikolojik vönden olumsuz yönde etkileyecegini, söyledi. Fransa'da, tıp akademisine yardım vakfı kuruldu. Tıp biliminin gelişmesini sağlamak ve sağhkla ilgili her konuda hükümete yardımcı olmak amacıyla kurulan vakıf, "Tıp Akademisi BiUmsel Araştırmalanna ve Bu Araştırmaların Yayılmasına Yardım Vakfı (FARSAM) adını taşıyor. (ANKA) KOZA A.Ş. bir KOÇ Topluluğu kuruluşudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle