17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER neş ışını, metrekareye 15 kvv saatlık enerjı dağıtmaktadır Dünyadakı güneş enerjısınden yararlanma çalışmaları, 1951 'de Avusturalya'da başlatılmış, gelecektekı petrol rezervlerının ye tersızlığı endışcsıyle, özellıkle Ja ponya, Amerıka, lsraıl'de güneş ışınlarını doğrudan enerjıye çe vırecek kollektörler günlük ya şama gırmıştır Ulkemızde bu konudakı çalışmalar, tarım alan lanmızda \e ısıtma amaçlı uygu lamalarla gelışmeKtedır Doğru dan enerjıye çevrılen güneş ışın lanndan dolaylı olarak, doğada bırıkımınden yaralanmak da mumkündür, bıtkılerde bırıkımı ıle sellülozdan sıvı ve gaz yakıt uretmek, atmosfer ve yerüstü sularda bırıken ısıyı kullanmak, atmosferde oluşan başınç tarklarıyla gelışen hava akımıyla çalı şan Batı Almanya'dakı ruzgâr santrallarındakı yöntemlerı de ğerlendırmek ve ülkemızde uy gulamak suretıyle, enerjı gerek sınımımız karşılanırken, öte yan dan, doğal enerjı potansıyelımı zın de boşuna sarfedılmesının önüne geçılecektır Ülkemızın % 25'ınde, hızı 3 m/san'den fazla olan rüzgâr gücü, öbur sıstem lere yardımcı bır enerjı olarak dıkkate alınmalıdır Fransa'nın Atlantık kıyılanndakı gclgıt olaylarında olduğu gıbı, genış kı yı şerıdımız ve mekanık enerjı ıle >uklu, ülkemızın 3 yanını saran denızlerımuın dalgalarından, fırtınalarından, akarsularımız dakı hıdroelcktrık santralları gı bı Uretıcılerle enerjı sağlamak acaba mümkün değıl mıdır 7 Turkıye'nın topoğrafık yapısına uygun meteorolojık laktörlen, yağışları, zengın yerüstü sularını, nehırlerını ve göllerını beslemektedır Bugun en güve nılır, ucuz ve yeterlı, ulkenın kal kınmasına etkenlığı buyuk olan bu hıdrosferık, atmosferık ko şulları taşıyan doğal çevrede ge lışen bıtkı örtüsü, ormanlar, ta rımsal ve hayvansal ürünler, yoğunlukları değışık denızlenmızın akıntılarının yüzeye çıkarttığı madensel tuzlarla beslenen planktonların yanı sıra, yosun ve çeşıtlı denız ürunlcrı, halkımıza her tür enerjıyı veren doğa ha zınesıdır Acaba bu hazıneden yeterınce yararlanabılıyor mu yuz 7 Oysa ülkemızde yaşanan gerçek, bıtkısel ve hayvansal varlıkların yaşamlarını sürdurmek değıl, bütünüyle ortadan kaldı racak boyutlardakı eylemlerdır Orman yangınlarıyla bıtkı örtüsünün yok olmasının yanı sıra, uygun ıklım koşullarımız da olumsuz yönde değışmektedır Yasak avlanmalar, örneğın trolle avlanmalar, günümüzde balık potansıyelımızın sadece % 10'undan yararlanmamıza neden olmaktadır Gelışmış ülkelcrde denız dıbındekı bıtkılerın, ılaç ve kozmetık sanayıının hammaddesı olarak değenlendırıldığı günümüzde, sungerlerımızın yüzyıllar boyu tıtarı yönden önem ve zengınhğı bılınırken, bunları çıkartmak ıçin yaşamlarını yıtırenlerın sağlık sorunları yeterınce düşünülmüyorsa, doğal enerjı kaynaklarımızı da yeterınce, savurmadan değerlendırıyoruz demek oldukça zordur SAVURGANLlClMIZIN BİR BAŞKA ORNEGİ Çok eskı çağlardan berı halkın yararı ıçın akıp gıden, buna kar şın sağlık açısından hâlâ amprık yöntemlerle kullanılagelen, son /amanlarda tarım alanında, ısıt mada değerlendırılmeye başla nan yeraltı sıcak maden sularımızla, elektrık üretımınde ele alınan, yeraltı sıcak gazlarımız, "Jeotermal Enerjı" yönünden, Türkıye'yı Ortadoğu'nun yegâne ülkesı olarak tanıtmaya yeter lıdır Son ıkı yıl ıçınde, "Tıbbı Ekoloji ve Hıdro Klımatolojı"nın çabasıyla anlam kazanan, sahıp çıkılmaya başla nan zengın ve yaygın yeraltı sıcak su kaynaklarımız, kaplıcalarımızın sağlık yönünden uzmanlarımızca yönlendırılmesı en rasyonel yöntemken, Turkıye'nın gelışmış ülkeler düzeyınde bu konuda bılımsel çalışmaları ve uzmanları mevcutken, hastalarımızı kendı yazgılarına terketmek, ekonomımıze katkısı büyük olacak sağlık turızmını, dışardan sağlanacak uzmanlarca değerlendırmek, doğal enerjı kaynaklarımızdakı savurganlığın bır başka örneğıdır Dünyanın bırçok ulkelerınde olduğu gıbı, ülkemızde de artan enerjı gereksınımıne karşın, konu edılen enerjı olanaklarına, ülkemızın taşıl (fosıl) enerjı türünden olan kömur rezervlerı, bu lunduğu çoğrafık konumu nede nıyle genış yatakların bulunma sı buyük bır olasılıkla dUşünulen toprak ve denız altındakı petrol olanaklan, yaşam artıklarının değerlendınlmesıyle elde edılecek bıyogaz enerjısı de eklendiğınde ortaya çıkacak doğal ya pıdakı enerjı kaynaklarımızın bılançosunun akılcı bır tutumla değerlendırılmesı, bu konuyu ulusal bır dava olarak kabul edıp, ışbırlığı ıçınde uygulama ların gerçekleştırılmesı halınde, Dünyamızı bekleyen enerjı krızınde ülkemız tüm çeşıtlı enerjı kaynaklarımızla, kendı kendıne yetebılecekıır Ancak gelıştırıletek uygulamalarda doğal yapının özellığı, ülkenın doğal potansıyelının sosyal ve ekonomık boyutlannın çok yönlü olarak ıncelenmesı gerekmektedır Tersı durumda bugünku koşullarda gözlenen şehırleşme ve endüstrı leşmenın sonucunda, yaratılan "çevre kirlılıği" doğal kaynak larımızın fızıksel ve kımyasal yapısını bozduğu gıbı, canlı varhklann soylarının tukenmesıne, ve doğal besın kaynaklarımızın yok olmasına da ortam hazırlayacak tır tşte Koçhısar Gölü' Bugün 50'yı aşan fabrıka artığının, Konya ovasının tarımsal ılaçlarının kanalıze edılmesıyle, göldekı tuzlaların yaşam ıçın başlıca besın madde olan sodyum klörür (tuz) mıktannın, Gıda Maddelerı Tüzüğündekı standartların altına düşmesı, yıllardır tartışma konusu olarak süregelmektedır Denızle ıç ıçe olan Tstanbul'da, günlük normal ıhtıyacımızı karşılayacak su bulamamanın güçlüğü, yaşadığımız güncel olaylardandır, gelışmış ülkelerde denızın fıltrasyonu yöntemlerıyle bu sorunlar çözümlenmışken, lstanbul kıyılanndan cğlente, spor, sağlık ıçın denıze gırıldığınde sağlıklı kalmak şans eserıdır Tanrı'nın bıze nımetı olan bu olanaklan, sadece seyrederek yararlanmak, savurganlığın en büyüğü değıl mıdır' Çevre kirlılıği ıle yitirilmesı muhtemel doğal enerjı olanaklarımızın durumu, henüz ulaşılamayan yeraltı ve denız dıbı petrol ve gıderek tukenmeye mahkum kömür rezervımız gö7 önüne alındığında, "enerjı kaynakları" olarak, guneş, rüz gâr gıbı kırlenme yaratmayan veya kendı plutonyumunu ken dısı üreten hızh reaktörlerle (ısabetli yer seçimıni yaparak) yenı enerjı üretım yöntemlerini getırmek, ulusal ve oldukça tez bır görevdır 18 ŞUBA T 1985 Doğal Eııorji Kaynaklarunıza Karşı Sav^ırganhgımız Çevre kirlılıği ile yitirilmesı muhtemel doğal enerjı olanaklarımızın aurumu, henüz ulaşılamayan yeraltı ve denız dıbı petrol ve gıderek tukenmeye mahkum komur rezervımız goz onune alındığında, "enerjı kaynakları" olarak, guneş, ruzgâr gıbı kırlenme yaratmayan veya kendı plutonyumunu kendısı ureten hızh reaktörlerle (ısabetli yer seçimıni yaparak) yeni enerjı uretım yöntemlerini getırmek, ulusal ve oldukça tez bir görevdır. OKURLARA. CUMHURtYET ten Haberi "Denetleme" OKAY GÖNENSİN Prof.Dr. NURTEN ÖZER Tıbbi Ekoloji ve HidroKlimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Ülkemızın aklara büründüğü bu kış günlerınde, Çamlıca sırtlarından karlar ıçındekı "Boğazıçı"nı seyrederken, Cenap Şahabettın'ın, "Bır beyaz lerze, bır dumanlı uçuş / Eşını gaıbeyleyen bır kuş / Gıbı Kar / Geçen eyyamı nevbaharı arar / Karlar / Kı havada uçar, uçar ağlar " dızderını anımsıyorum Ne var kı, yaşamın guncel akışı ıçınde şehrın trafığını, sokaklarını, duraklarda bekleşenlerı görüp, Halıç Köprüsü'nden geçerken soluk almadakı güçlüğü duyarak, ha yalden sıyrılıp, gerçeğe dönüve rıyoruz Çevresel sııakhğın du şüşü ıle artan, gerek konut ve ulaşımdakı enerjı kullanımını, gerekse besınsel enerjı gereksınımının çızdığı tablo, düşüncelerımızı, savrulan kardan sıyırıp, her gUn bıraz daha günlük yaşamımızı etkıleyen enerjıye, enerjı kaynaklarımızddkı savurganlığa sürüklüyor Düşünuyoruz, kışı başına tüketılcn mıktarı, o ülkenın gelışmesının göstergesı olan, "enerjı" nedır? Yaşamı sağlayan, öncelıkle "evren"ın ıçerığınde önem kazanan enerjı nerede başlayıp, nerede bıtıyor? EVRENDE SUREGELEN BÜTÜNLUK " E v r e n " canlı ve cansız var lıkların, belırlı fızıksel kurallara uyum sağlamasıyla süregelen bır bütünlüktür Bu bütünlük ıçın de yaşayan ve gelışen "ınsan"ın yaradılışından bu yana, her türlü çevrc koşullarına karşı yaşamını devam ettırebılme, soyunu gelıştırebılme gücüne, "yaşam enerjısı" dıyoruz "Enerjı", en genış anlamıyla "ış yapabılme gücü" olarak tanımlanır, ınsan organızması yaşam enerjısını, dış çevresındekı besın unsurlarından " m a d d e " olarak alır, bedensel fonksıyonlara, solunum, büyüme ve ureme gıbı ışlevlerı ıçın gereken enerjıye, kas gücü olarak fızıksel aktıvasyona ve ısıya çevırır lnsanın dış çevresını oluşturan rizıkselkımyasal ortamın cansız unsurlarıyla, bu ortamda yaşayan canlı varlıklar arasında, süreklı ve karşılıklı bır etkıleşım sözkonusudur "Ekosıstem" adı verılen ve canlılar arasındakı besın zıncırı ıle maddeenerjı akımını sağlayan bu kapalı sıstemde, enerjının ana kaynağı güneştır Güneşın yay dığı ışıma bır yandan uzaya ve atmosfere dağılıp, yeryüzünün ısı enerjısını, öte yandan yeşıl bıtkılerın fotosentez olayı ıle ürettıklerı bıyokımyasal enerjıyı sağlar Enerjı Korunumu Yasalarına göre, kullanılan enerjının kaybolmadığı ve bır başkasına dönüştüğü, ancak enerjının "kullanılabıhr" kısmının gıde rek kaybolduğu da sabıttır, enerjının fi7iksel olarak, potensıyelkınetık, elektrık, ısı, ışık, ses, ayrıca kımyasal ve nükleer enerjı, ayrıca bıyolojık olarak, madde ve yaşam gücü şekhnde bırbırıne dönüşümlerı, "güç"un hıçbır zaman yok olamayacağı da ka nıtlanmıştır Ancak yıne bılınen bır gerçek, ısıdan maddeye değışen enerjı ıle düzenhden düzensıze gelışen serı olayların hazırlayacağı varlıktan yokluğa dönüşumde, ınsanoğlu duyu organlarıyla algıladığı bılgı alışverışı ıle ışlev ve davranışlarını düzenlemekte, ıç ve dış çevresınden ge len düzensızlık uyarılarına göre dengesını kurabılmektedır GünümÜ7de bedensel gücü ve doğal kontrol sıstemı yanısıra, beyınsel gücü, zekasının sağladığı bılgı ve kültürüyle, ınsanoğlu, evrene, doğaya egemen olma sü rencındedır Bu sürevte doğanın, güneşten kaynaklanan, fızıksel kımyasal, bıtkısel hayvansal enerjılerının bütünleştıklerı ener jı kaynakları, yıne ınsanın uygarlaşması uğruna yıtırılmektedır Artan nüfus, teknolojık gclışmeler ve toplumların yaşam standartlarının yukselmesı oranında, doğal enerjı nıcelık ve nı telık yönünden, gıderek özellıklerını kaybetmektedır Çağımı zın sosyal, ekonomık, teknık ım kânları ıle donanan toplumlar, yaşamlarının devamı ıçın gere ken gücü, doğal enerjı kaynaklarını korunıak, sosyal çevrenın olumsuz etkenlerının önüne geçmek, enerjı devır hızına uygun, canlıların kendılerını yenıleme sürecıne göstermek zorundadır lar Bu nedenle, bırçok ülkeler gelecek ıçın çevresel sorunlar çı kartmayacak yenı ve yenılenebı lır enerjı türetmek üzere, çaba sarf etmektedırler DOGAL ENERjt KAYNAKLARIMIZ1N YAŞAMIMI/DAKİ YERİ Doğal enerjının kaynağı olan güneş ışınlarından, genellıkle 45'ıncı kuzey ve güney enlem derecelerı arasında kalan, Dünyanın Güneş Kuşağındakı bölgeler, yeterınce yararlanma olanağına sahıptırler 3642 kuzey enlemlerı arasında yer alan ülkemızde, yaygın bır alanda, çevre kirlılıği yaratmayacak ulaşım ve dağıtım sorunları ve dışa bağımlılığı olmayan, tükenmez, büyük bır güneş enerjısı potansıyelı mevcuttur, ceşıtlı yörelerımızdekı, yılda 2000 saatten fazla alınan gü asınla ılışkılerımızı öyle duzenlemelıyız kı yönetım daha lyı korunsun, daha guven ıçınde olsun " Işte Reagan'ın danışmanlan çalışmalannın en temel hedeflerinden bırinı böyle özetlıyorlar Amerıkalı gazetecıler de Reagan yönetımının basını manıpule etme ve haberi denetleme 'de ABD'dekı tum yönetımlenn en başanlısı olduğunda bırleştyorlar Beyaz Saray'da sabah toplantısı 8'de başlıyor, konu "gunun çızgısının belırlenmesı", yanl "Başkan'ın ımajının daha da guzelleştırılmesı ıçın bugun ne yapılacak, basın bugun hangı konuları yazsın ve nasıl yazsın " Reagan'ın ekıbınm ' manıpulasyon strate|isı"nde önemlı yerlerden bırinı yerel gazeteler tutuyor, çunku 'oylarını ıstedığımız ınsanları bılgılendıren, etkıleyen onlardır " Beyaz Saray'ın basınla ılışkıler mudurluğunu 3 yıl yuruten Kama Small görevı suresınce yerel gazetelerln yönetıcı ve muhabırlenni en az 150 kez Beyaz Saray'da toplamış ' Amacımıza gore bır bölgeden ya da tum ulkeden 8090 gazete yönetıcısı ve muhabırını ya da TV kanalı yönetıcısını çağırıyorduk Böylece en uzak eyaletın kuçuk bır kasabasının gazetecısı de sevınerek gelıyordu Guzel bır program yapıyor, çeşıtlı yönetıcılerle göruşturuyor ve Başkanla kuçuk bır yemek yedınyorduk Hepsı de Beyaz Saray'a gelmekten çok memnun oluyordu Teşekkur edıyorlar geçen yönetıme göre ne kadar onemlı değışıklık gorduklerını söyluyorlardı " 1981'de Reagan'ın halk gözundekı ıtıban epeyce sarsılmışken, ne yapacaklannı duşunen danışmanlarına olağanustu bır fırsat çıkar Başkan 'a suıkast gırlşımınde bulunulur Beyaz Saray'ın o zamankı ıletışım muduru Davld Gergen'ın sözleri çok açık "O gunlerde çok tedırgındım Ama mart ayındakı suıkast her şeyı değıştırdı, bıze yenı bır sermaye verdı " Ve danışmanlan bu 'sermaye"y/ son derece lyı kullanırlar ve Reagan 'ın ttıbannı hızla yukseltmeyı başanrlar B oğaz a neden göz dıkıldP Istanbul Haber Servısımız geçen hafta yoğun bıçımde bu konuyla uğraştı Tam bır ışbıtırıcılıkle" Boğazıçı'nın nıçın "ışı bıtırılmek" ıstenıyordu? Bu sorulara bellı yanıtlar alındı ama şlmdı en buyuk sorumluluk Istanbul Beledıye Başkanı Bedrettın Dalan'ın omuzlannda Haliç ıçın gösterdığı duyarhlığı Boğazıçı ıçın gösterecek mı? Madnd muhablnmız Nllgun Cerrahoğlu nun Ispanya Başbakanı Felıpe Gonzalez ıle yaptığı goruşme de dikkatle okunması gereken önemlı gazetecılık olaylarından bırı Bu arada dış örgutumuz bıraz daha guçlendı, gerçı Hadı Uluengin Bruksel'den Sabetay Varol da Parıs'ten gazetemıze katkıda bulunuyorlardı, ama artık sureklı Cumhuriyet çalışanı olarak tum zamanlarını Cumhurıyet e verecekler Washıngton Post'takl staıını tamamladıktan sonra bır Guney Amerıka turu yapan Ufuk Guldemır Ankara Buromuzdakı yennı alırken Enls Berberoğlu da yenı ekonomı muhabırımız olarak guç katacak Ankara Buromuzun son ıkı eksiğı Sedat Ergin ve Faruk Bıldırıcı de askerlık görevlerını mart sonunda tamamlayıp aramızda olacaklar EVET/HAYIR AKBAL Yarınları Yaratacak Olanlar... Atatürk dönemlnin Millı Eğıtım Bakanı Mustafa Necatı'nın genç yaşta ölmesı uzerıne, Cemal Hüsnü bu göreve atanır Mustafa Necatı, öğretmenlerce çok sevılen bır bakandır Onların dertlerıyle ılgılenır, ozel mektuplar yazarak yureklendırir, armağan olarak kıtaplar gönderır, karşılaştıkları guçluklerı kendısıne bıldırmelerını ıster Bır yerde valı bey, kaymakam bey, bıröğretmene saygısızlık mı etmış, Bakan Necatı duruma karışır, öğretmenının yanında yer alır, onu korur Cemal Hüsnü daha sonra Taray da bu geleneği sürdürmüştur Konya Erkek öğretmen Okulu'nu 1929 öğretim yılında bıtıren, emeklı öğretmen Zekı illeez bana ıkı belge gönderdı, Cemal Hüsnü'nün ımzası var Yenı öğretmen çıkmış bır gence bakandan gelen blr mektup ne denlı sevındırıcı, övunç ve güç verıcıdır! illeez dıyor kı "Bu yazıların yazıldığı tarıhle gunumuz arasında yarım yuzyıldan çok zaman geçtı Ataturk un gerçekleştırdığı devrımcı atılımların ve ılkelerımn nasıl yozlaştırıldığını biliyorsunuz Nerden nereye gelmışiz " Mıllı Eğıtım Bakanı Cemal Hüsnu'nun öğretmen okulu mezunu Zeki llleez'e 24 Eylül 1929'da gönderdığı mektupta şunlar yazılı "Genç arkadaş, bu sene Türkıye muallım mekteplerını bıtıren arkadaşların arasında senın de vazıfen taayyun etmıştir Senl Kırşehir vılayetıne gönderıyorum Orada senı bekleyen çocuklardan, yetişkın kadın ve erkeklorden murekkep bır vatandaş kltlesl bulacak, bunların hocası olacaksın Yetlşkin kadınları daha lyı bırer anne, erkekleri daha tyı bırer mustahsil, daha muflt ve şuuriu birer vatandaş yapacak, çocukları da mılletın ıçın daha mesut ve daha mukemmel bir istikballn talep ettığı liyakat ve vasıfları haız ınsanlar olarak yetlştıreceksin " Mıllı Eğıtım Bakanı Cemal Husnu, Ataturk Cumhurıyetı öğretmenlerıne duşen görevlerı anlatıyor, dıyor kı "Genç muallım, eserlerln en buyuğü olan ınsanı halk etmekle geçecek fanl ömrun senı daima mücahede mevzulanyla karşılaştıracaktır Zahmet çekecek, muşkulatla çarpışacaksın Yaptığın ışın buyukluğu ve duyacağın saadetın genışlığl, Iktlham edeceğin müşkülatın kuvvetıylen mutenasıp olacaktır Bu ne kadar kuvvetll Ise de o nlspette emek sarfedecek ve o nıspette çok yenecek, çok yapacak ve çok saadet duyacaksın " Yıl 1929 Cumhurıyet kurulalı altı yıl geçmış Ama yepyenı bır toplum, çağdaş bır ulus, yarınları mutlu ve aydınlık bır gençlık yaratmak çabası öylesıne guçlu kı! Genç bakanlar ış başında, Turkıye'nın ılerıcı gençlığını yetıştırmeyı kutsal bır görev sayan öğretmenler, guçlu bır ınançla göreve başlıyorlar Cemal Husnu'ler, Necatı'ler, Dr Reşıt Galıp'ler, Hıkmet Bayur'lar, o dönemın Mıllı Eğıtım bakanları otuz yaş çağlarmda, hepsi Atatürk'e ve yarattığı devrıme ınanmış, bağlanmış genç aydınlar Cemal Hüsnü göreve yeni başlayan öğretmenlere gönderdığı mektubu şu sözlerle bıtırıyor "Arkadaş, sen zengln ve mureffeh bır vatan, zınde, kemallı ve lâyemut blr mıllet ıbda yolunda mucahedeye kendını vakfetmeye memursun Daha guzel ve daha mesut bır yarım yaratmak yolunda mllletlnln ve tarıhının sana davetını teblığ edıyorum" Cemal Hüsnu, göreve gönderdığı öğretmenı gıttığı yerde yalnız bırakmaz Bır kaç ay sonra, 20 Ocak 1930'da ona yenı bır mektup gönderır, der kı "Azlz arkadaşım, yuksek vazlfenlze başladığınız habennı memnunıyetle aldım Beş seneden berı erışmek ıçın göznuru dökerek çahştığınız bu gunü idrakten doğan heyecanınızın ve onun uzerınde kıskançlıkla tıtreyen ruhunuzun butun hassasiyetlnlpek yakından göruyor ve hıssedıyorum Sıze teşekkurler ederlm Yeni hayatınız şuphesız, bu vakte kadar evinızde, mektebinlzde geçırdığınlz hayata benzemeyecektır Bunusız debılmelı ve takdır etmelısınız Artık ne bır çocuk, ne de bır mektep talebeslslnlz Doğrudan doğruya mılletın yukselmesıne hayatını vakfetmış blr mualllmslnlz Bu vasfın sıze vereceği gururlar, salahıyetler, mesulıyetler var kı asıl genç ve kudretlı ımanınızı harekete getırecek ve slze her muşkülu yendlrecek amıl, ışte bu olmalıdır" Atatürk'un bakanı şu sözlerle mektubunu bıtırır. "Ben, mu(Arkası8. Sayfada) 24 Ocak'ın Bes Yılı (II) lktisadi Politikaların Poıitik Iktisadı ur r Berksoy Atite Eralp Emre Gonensay Mustafa Sonmez Ahmet Şahınoz Şırın Tekelı AŞAĞIDAKİ ELEMANLARI BÜYÜK BİR SANAYÎ KURULUŞU ARIYOR 1. Sistem Analistleri Tercıhan ınteraktıf sıstemde çalışmış Tıcarı alanda en az 1 yıl tecrubelı Cobol ıle uygulama yapmış Unıversıte mezunu lngılızceyı lıteratıir ızlevecek kadar ıyı bılen • Programcı ekıbını yonlendırebilecek nıtelıklerde 2. Programcılar • Cobol uygulamada en a7 1 yıl tecrubelı • Programlama ıçın veterlı İngilızce bılen 3. Flektronik Bakım Muhendıslerı • B U O D T U İ T U mezunu ıyı Ingılızce bılen • Bakım ışlerınde en az 1 yıl tecrubelı 4. Lndüstn Muhendısleri • BU, ODTU. İTU mezunu, ıyı Ingılızce bılen • Tercıhan tecrubelı 5 Flektronik Yuksek Ieknikerleri ve leknısyenlerı • E n az 2 yıl tecrubelı 6. t lektnk Bakım !?efi • BU ODTU, İTU mezunu, ıyı İngılızce bılen • Bakım ışlerınde en az 1 vıl tecrubelı 1979 »III ICRA Pl 467 TCDBIH UVAHINCA SIGARA SAGLlGA ZARARLIDIR • • • • İLAN AKŞEHİR ASLİYE HUKUK YARGIÇLIĞI'NDAN Dosya 1984/288 Fatma Bakırel taralından davalı Ak^ehır Tıpı koyündcn Mahmut oğlu 1942 DJ M u Davul doçmuş aleyhınc açılan bojanma davasıııda Davalının zabıtaca açık adresı tespıt cdıkmedığındcn davalıya ıla nen davetıye leblığıne karar verıldığıııden davalı Davul Oö^müi'ün duru>manın bırakıldığı 27 3 I98S gunu saat 9'da muhkcmede ha/ır bulunması davelıye yerınc kaım olmak ü/ere ılan olunur Basın 11983 Davacı Akşehır Yıldırım MahallcM'nden Emınc CJUIHÜ$ vekılı Av A Dorsay'ın, 1968'den başlayarak, olen unlu yonetmenler hakkında yazmış olduğu anma yazıları ve yonetmenlerın bazı fılmlerı hakkında eleştırıler KDV dahıl 550 |,ra Varlık Yayınları A Ş Cağaloglu Yokuşu 40/2 Islanbul sinemayı sanat yapanlar Çferlık ATİLLÂ DORSAY 7 O t o Bakım I eknısvenleri • Dızel motorlarında en az 2 yıl tecrubelı hrkek adayların askerlığını yapmış olmahi gerekmektedır Foloğral ve ozgeçmış ıçeren başvunı mektuplarınızı en geç 2K ^»ubat 1985't kddar gondermenı/ı rıca ederız Gi7İılığı go7etecek ve mutlaka cevap vereteğız P.K. 175 Mecidiyeköy Istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle