Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 (Başnrafı 1. Sayfada) yerek gidebileceksin" diyorlar ona. Adnan'ın yüzü gülüyor. Bahçelievier'in çamurlu, dar sokaklarla bölündüğü Yeşiltepe mahallesinde oturan Kaya ailesi ise düşünceli. Adnan'ın yürümesini sağlayacak ameliyat için Şişli Etfal Hastanesi'nde şubat ayının 13'iine gün bile alınmış. Ama doktorlar "Ameliyat tek başına yeterli değil" demişler. Bacağına bir parça takılması gerekiyormuş. Bu parçanın fıyatı ise 150 bin lira. Kaya ailesini kara kara düşünmeye sevkeden de, sevinçlerini yanda bıraktıran da işte bu 150 bin lira olmuş. Adnan'ın babası Hamza Kaya Yenibosna Belediye Şubesi'nde işçi.. Teyzesi Hatice Hamm kendilerini önce sevindiren, sonra da düşündüren gelişmeleri anlatıyor: "Yıllardır sırtımda taşırım onu. Kar, kış demeden. Lsanmadım da. Geçenlerde mahalleden Hasan İlhan adındaki bir genç geldi, yardım edebileceklerini söyledi. Adnan'ı aldı, doktorlara götürdü. Üstelik Sakatlar Dernegi yardımcı olsun diye gidip iiye de olmuş. Sonra hastaneye götürdü. Derneğin de yardımıyla Şişli Etfal Hastanesi'nde ameliyat edilmesi için gün alındı. Fakat ameliyatta bir parça takılacakmış. Bunun sayesinde yüriiyebilecekmiş. Bu parça 150 bin lira kadar tutuyormuş galiba. Çocuğun yüzü, yürüyebileceğini ögrendiği günden beri aydınlandı. Oerslerini bile düzeltmeye baslamıştı. Sevinmiştik, ama şimdi.. Çok para bu. Nereden bulalım da 150 bin lira, o aleti taktıralım ki?.." Adnan'ın sıra arkadaşı Dersim Ateş. arkadaşının merdivenlerden inebilmesi için incecik kollarıyla tutarak yardım etmeye çalışırken, şunları söyiüyordu: "Ben Adnan'ı çok severim. Yardım da ederim ona devamlı. Ameliyat olacakmış. Sonra bizim gibi koşacakmış. O zaman beraber oynayabilecegiz.." tkibuçuk yaşında geçirdiği rahatsızlık sonucu felç olan 9 yaşındaki Adnan Kaya bugünlerde umutlu mu umutlu. Ailesi ise sakatlığı yenmeye bu denli yaklaşmışken, karşılanna çıkan 150 bin lira duvarını aşamamanın derdinde. Düşünüyorlar. 150 bin lira KDV bir aylık olchı (Baştarafı 1. Sayfada) rihte görevinin başında değildi. Üstelik KDV'ye eski Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu da "babası benim" diye sahip çıktı. 1 Ocak günü Ankan aynen şöyle dedi: "Ücretlere yüzde 10 zam şart." İlk günlerin "curcuna"sı içinde piyasadaki etiketler bir anda yüzde 10 zam gördü. Bu arada hükümet de "olağan" zamlarını yaptı; uçak, tren, gemi, otobüs, posta, telefon, kömür, elektrik, su... Temel gıda maddelerinin nisan ayına kadar KDV kapsamı dışında bırakıldığı açıklanırken vatandaş "her şey"e yüzde 10 vergi ödemeye başladı. VatandaŞin ödediği verginin gideceği yer ise kesilecek fatura ile devletin kasası olacaktı, fatura kesilmezse tüccarın kasası. Bunun için noterden onaylı faturalar kullanılmaya başlandı. Vatandaş, yüzde 10 KDV öderken fatura kestirecekti. Ya da yüzde 10 KDV ödemeyip fatura kestirmeyecekti. Hükümet bunun için de bir "formül" buldu. Ücretlilere yapılan vergi iadesi oranı 30 bin lirada yüzde 10'dan, 50 bin lirada yüzde 15'e çıkarıldı. Oysa, vatandaş yüzde 15 vergi iadesi almak için yüzde 10 KDV ödeyecek ve sonuçta yüzde 5'lik bir iadeye hak kazanacaktı. Daha uygulamanın ilk haftasında Basbakan Turgut Özal, "Eksiklikler uygulama içinde görülüp düzeltilecek," dedi ve et ile ekmeğe KDV uygulanmazken KDV alınan kasaplık hayvan ve buğday kapsam dışı bırakıldı. 4 ocakta tzmir'de bir market yoğurttan KDV alınca marketin iki personeli şikâyet üzerine gözaltına alındı, sonra savcılık tarafından serbest bırakıldı. 15 ocakta "eğitim" amacıyla yaygırı vergi denetimine başlandı. Türkiye genelinde 10 bin kişilik bir ekip kuruldu. Denetçiler piyasaya çıkarak, henüz kendilerinin de tam öğrenemedikleri "teorik" bilgilerini "pratik'Me pekiştirmeye çalıştılar. İstanbul Defterdar Vekili Kemal Civelek de denetimlerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "denetim"leri 35 bin esnaf ve müşteriye yapılan "ziyaret" olarak tanımladı. KDV henüz iki haftahkken, ANAP cephesinden beklenmedik bir tepki geldi. Ankara Milletvekili Nejat Gülecek Mecliste yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Ortadirek diyecegiz, fakir fukaranın yanındayız diyecegiz, sonra kurs ücretinden idrar tah HABERLERİN DEVAMI 1 ŞUBAT 1985 1402'den (Baştarafı 1. Sayfada) Eğer bir maddi hata ya da bir değerlendirme yanlışı söz konusu ise yeni bir araştırmaya başlanıyor. Bu kişiler görevlerinden alınmalarından sonra bugüne kadar geçen süre içindeki tavır ve hareketleri ikinci aşamada yeni bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. HÜKÜMET SÖZCÜSÜ Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Mesut Yılmaz 1402 Sa>ilı Sıkıyönetim Yasası uyarınca işlerinden uzaklaştırılan kamu görevlileri konusunda da hükümet düzeyinde bir çalışma olduğunu söyledi. Yılmaz, Cumhuriyet muhabirinin sorusunu yanıtlarken çalışmaların Başbakanlıkta sürdürüldüğünü ve gerekli yerlerden görüşlerin alınma işleminin tamamlandığını belirtti. Yılmaz "Öyle sanıyorum ki bu tasanyı bir iki hafta içinde Bakanlar Kurulu'nda ele alınz. Tasarı 1402 uygulamasından dolayı özlük haklarının yeniden düzenlenmesini öngörüyor" dedi. Yılmaz bu konuda Bütçe Plan Komisyonu'nda bir yasa önerisinin bulunduğunu belirterek "Biz bunu tasan olarak getirmeyi kararlaştırdık" biçiminde konuştu. Bakanlar Kurulu'nda sürdünilen çalışmalarda 1402 Sayılı Yasa ile görevlerinden alınan kamu görevlilerinden, görevierine son verildiği tarihte 20 yıl fiili hizmeti olanların emekli aylığı almalan da öngörülüyor. 1402'DE DEĞİŞtKLtK 1402 sayılı yasa ile işlerinden uzaklaştırılanların sorunlarının çözümü ile ilgili olarak TBMM'de HP Sinop Milletvekili Banş Can ve arkadaşlarının bir yasa önerisi bulunuyor. Söz konusu öneri 1402 Sayılı Yasa'nın kimi maddelerinin değiştirilmesinı öngörüyor. Ayrıca Bütçe Plan Komisyonu'nda bekleyen bir başka yasa önerisinde ise 1402 Sayılı Yasa uyarınca görevinden uzaklaştınlanlardan emeklilik süresini dolduranlara emeklilik hakkı tanınması öngörülüyor. ANKARA...AJNKA MUŞERREF HEKIMOGLU 31 GÜNLÜK BİR ŞEY Yılbaşı sabahı doğan KDV'nin ilk sorunu "babasmm kimiiği" oldu. "Babası" denilen Ankan, çocuğun doğumu> nu göremeden bakanhktan aynhrken, önceki Maliye Bakanı Kafaoğlu da "babahk" iddia etti. Etiketler KDV'fenip, enflasyon bir de KDV ile beslenirken, hangi mala ödenip ödenmeyeceği hep karıştı. ttazen KDV'lerfaturasız kesildi, satıcının kasasma aktı. Bazen KDV'li mal için "fatura isteme, KDV'den kurtul" pazarlığı yapüdı. Basbakan Özal, "KDVucuzluk getirir" dedi ama, KDV Basbakan't diniemedi. Maliye Bakanı Aiptemoçin, "Halk KD V 'yi anladı'' derken, özal' 'ulemanın bile anlayamadığı'' görüşündeydi. KBV halkın cebini kanştınrken, yoğurttan KDV kesen tzmirli marketçi ile Mecliste KDV'yi ekştiren ANAP'lı Gülecek, "ilk KDV suçluları" oldular. 1 0 bin KDV denetçisi, esnaf a "kibar" ziyaretler yaptı. KDV'nin "asıl bekçisi" tayin edilen ücretlilerin fatura toplaması için vergi iadelerine zam yapıldı. KDV fırsat bulduğu her mala yerleşirken, gıda maddeleri için de dört gözie "muafiyet "in bitimini beklemeye başladı. liline kadar KYD uygulayacağız. Olacak sey mi b u ? " Aynı günlerde Türk ekonomisinin son durumunu incelemek üzere Ankara'da bulunan IMF heyeti de KDV ile ilgileniyordu. IMF'nin gözlemine göre; KDV her ülkede zor oturmuş ve bazı sıkıntılar doğurmuştu. Türkiye'de ise hazırhğın kısa tutulması nedeniyle sıkıntılar daha fazla olabilirdi. Ancak, Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Aiptemoçin aynı görüşte değildi: "Halk KDV'yi anladı. " Basbakan Ozal, 22 ocakta TV'de "İcraatın tçinden" programına çıktı "ulemanın bile anlamadıgı KDV'yi anlattı ve ekrandan milletin gözünün içine bakarak, "KDV ucuzluk getirecek," dedi. Özal'a göre, örneğin beyaz eşya fiyatları düşecekti bile... Oysa buzdolabı üreticileri programı seyretmiyorlardı ve ertesi gün yüzde 1518 oranında zam yaptılar. ÖzaFın TV programı ndan 24 saat sonra zam yapan buzdolabı üreticileri, 48 saat sonra zammı geri aldılar. Ocak ayının son haftasına girerken Maliye ve Gümrük Bakanı Aiptemoçin "fişli yaşam"ı açıkladı. Yazar kasa kullanımına geçilinceye kadar bakanlığın bastıracağı tek tip fışler kullanılacak ve bin liranın altındaki alışverişlerde fatura yerine geçerek "faturalı yaşam"da vergi iadesi getirecekti. Bir de Telafi Edici Vergilendirnie konusu ortaya çıktı. Yıllık cirosu 80 milyon liranın altında olan bazı esnaf KDV dışında bırakıldı. Bunlar KDV'yi peşin yüzde 13 ödeyip, müşteriye KDV'den söz etmeden bunu fiyatlarına yansıtabileceklerdi. Bakkallar, manavlar, balıkçılar, konfeksiyoncular Telafi Edici Vergilendirmeye girerken baharatçılar, şekerlemeciler KDV ile başbaşa bırakıldılar. Bu arada Telafi Edici Vergilendirmeye girenler, mal alımında ödedikleri yüzde 13'ü fiyatlarına yansıtırken, kimi esnaf da "denetim"ler henüz "ziyaret" şeklinde olduğu için yüzde 13'ün üzerine bir de yüzde 10 KDV alma olanağı buldular. KDV kapsamındaki bir kısım tüccar, müşteriyi "korkutmamak" için KDV'yi kendilerinin ödediğini vitrinlerine astıkları duyurularla ilan ettiler. Cumhuriyet Ege Bürosu'nun haberine göre, Izmir Ticaret Odası'nın ocak ayı Meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Soyer "KDV'nin bir aylık uygulaması başansız. Bu verginin birkaç ayda oturacağı kanısını taşımıyonım" dedi. İTO Meclis üyelerinden Şinasi Ertan da yaptığı konuşmada KDV'nin aceleye getirildiğini savunarak, "beklenen gelir elde edilemeyecek" biçiminde konuşarak şunları söyledi: "Enflasyon, KDV ile hızlandı. KDV birçok sonınların çıkmasına neden oldu. Ertelenseydi, belki karşılaştıgımız sorunlar büyük ölçüde onanlırdı. Tüketici ile esnaf arasında itimatsızlıklar ortaya çıktı. Biz KDV'nin enflasyonu aşağı çekmede olumlu sonuç vereceğine inanmıyoruz." İTO Meclis üyelerinden Şinasi Ertan yaptığı konuşmada, "KDV'nin asıl eleştirilecek tarafı, Hazinenin beklediği gelirin sağlanıp sağlanamayacağıdır. Hazine 1 trilyonu aşan KDV tahsilatı bekliyor. Bence beklenen gelir elde edilemeyecek. Yiikün tek ödeyicisi tüketicidir" dedi. Doğramaeı Haber Merkezi Basbakan Yardımcısı Kaya Erdem dün Hacettepe Üniversitesi'nde "enflasyon" konferansı verdi. Erdem, enflasyonun kötü bir şey olduğunu, hükümetin de enflasyonu düşüreceğini, 1986'da yüzde 10'a indirileceğini anlattı. Basta YÖK Başkanı Profesör thsan Doğramaeı olmak üzere bazı öğretim üyeleri de Erdem'e "enflasyon dolu" sorular sordular. PROF. İHSAN DOGRAMACI Nüfus artış hızının durdurulması enflasyonu aşağı çekmede ne kadar etkili olur? ERDEM Nüfus artış hızı kontrol altına alınacaktır. Enflasyonu olumsuz etkiler. PROF. OSMAN OKYAR Enflasyonu aşağı çekme polilikası yalnız sıkı para politikası enflasyonu sordu Erdente Evren (Baştarafı 1. Sayfada) ya da başarısız olacaklara uygulanacak esaslarm belirtılmediği, bu konuların çıkanlacak yönetmelikle düzenleneceği hatırlatılarak, bu nedenlerle yasanın anayasanın yasama yetkisi başlığı taşıyan 7, yürütme yetkisi ve görevlerine ilişkin 8, anayasının bağlayıcığılığı ve üstünlüğü başlıklı 11, kamu görevlileri ile ilgili genel hiikü/nleri düzenleyen 128 ile hâkim ve savcılar yönünden de 140'mcı maddelerine aykırı olduğu kaydedildi. Bu nedenlerle üst kademe yöneticilerinin yetiştirilmesi hakkındaki 3149 sayılı yasanın tümünün iptali istendi. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilmesi hakkındaki yasa, TBMM'de 11 Kasım 1984 tarihinde kabul edilmiş ancak 28 Kasım 1984 tarihinde Evren, ilgili yasayı bir defa daha görüşülmesi için geri göndermişti. Yasa TBMM Genel Kurulu'nda tekrar görüşülmüş ve 10 Ocak 1985 tarihinde daha önceki ilk şekliyle aynen benimsenerek 19 Ocak 1985 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'den önce Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan Fahri Korutürk de 1961 Anayasası'ndaki yetkilerine dayanarak dön kez Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş ve dört yasanın iptalini istemişti. mıdır? ERDEM Yalnız onunla mümkün değildir* Biz yalnız sıkı para politikası uygulamıyoruz. DOÇ. TUĞRUL ÇUBUKÇU thracatı artırarak enflasyonu önlemek mümkün müdür? thracatı arttırmasaydınız enflasyon daha aşağı çekilemez miydi? ERDEM Birinci hedef enflasyonu aşağı çekmektir. İhracat sonra gelir. İhracatın enflasyonu körüklediği doğrudur. Ancak bu da geçicidir. PROF. KAMİL MUTLUER Vergi politikası enflasyonu olumsuz etkilemez mi? ERDEM KDV örneğinde olduğu gibi ilk anda vergi olumsuz etki yaratabilir. Ne var ki verginin enflasyonu olumsuz etkilemesi beklenemez. üvuztürk (Baştarafı 1. Sayfada) rafımdan bu anlamda bir beyanat verilmemiştir. Hükümet programında da belirtildiği gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernize edilmesine, Türk hükümeti önem atfetmektedir. Yapılan modernizasyon çalışmaları bu programa ve N ATO programına göre yüriitülegelen normal faaliyetler olup, bunun dışında başka bir anlam taşımamaktadır." VEFAT Eski Berlin Ataşe Militeri Vehbi Paşa ile Güzide Hanım'ın torunu, 1. Cihan Harbinde Irak Kumandanı ve Teşkilâtı Mahsusa Reisi Süleyman Askeri Bey'in yeğeni, Çanakkale 47. Alay Kumandanı Mustafa Belda ile Feride Hanım'ın oğlu, Suat Atabeyoğlu ile Belkıs Dim'in kardeşleri, Cem Atabeyoğlu, Güler Atabeyoğlu, Ayşe Fem Atabeyoğlu ve Kerem Atabeyoğlu'nun dayıları, Haldun ve Sina Özbudak'ın teyzezadeleri, Ziraat Bankası eski Kambiyo Müşaviri, sanat edebiyat Şiir, öykü, dcncme, günce, eleştiri, kitap yazdarı ve ayın dosyası yamtlarıyla; Güneş Acar / Füsun Akatlı Oktdy Akbal / Fiüz Ali Derya Altmtren / Hayati Asılyazıcı Ece Ayhan / Kürşat Başar İlhan Berk / Canan Beykal Nczih Coş / Sungu Çapan Arif Damar / Ja k Delcon Mehmet H. Doğan / Ferid Edgü Ergin Ertem / Burçak Evren Necati Güngör / Nedim Gürsel Yaşar İlksavaş / Erhan Karaesmen Can Külahlıoğlu / Emre Kongar Özdemir Nutku / Aras Ören Kemal Özer / Atilla Özkırımlı Ertuğrul Özkök / Yüksel Peker Oktay Rifat / Sevgi Sanlı Salim Şengil / Mehmet Seyda Sennur Sezer / Rekin Teksoy Selma Tükel / Gülin Tokat Hıncal Uluç / îsmail Uyaroğlu Muzaffer Uyguner / Tunç Yalman Hüseyin Yurttaş / Ayşegül Yüksel karikatür, desen ve fotoğraflanyla; Cengiz Cıva / Semih Balcıoğlu Fethi Develioğlu / Ismet Doğan Gürbüz Doğan Ekşioğlu / Doğan Kemancı Tan Oral / Semih Poroy Emre Senan / Yetkiner Ulukılıç Galatasarayb VEHBİ BELDA vefat etmiştir. Cenazesi 1 şubat cuma günü öğle namazını müteakip Şişli Camii'nden kaldırılarak Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AtLESt Ifoğun (Baştarafı 1. Sayfada) Calp ile MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Ürug, Donanma Komutanı Oramiral Emin Göksan ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Zahit Atakan'a taziyet mesajı gönderdiler. DYP Genel Başkanı Yddınm Avcı, yayınladığı mesajda Türk milletine başsağhğı diledi. Bu arada Türkiye radyolarında önceki gün başlatılan ağırlaştırılmış ortak yaym, dün saat 13'te sona erdi. Ankara Ticaret Odası, şehit olan askerlerin ailelerine 5 milyon lira bağışta bulunulmasını kararlaştırdı. ATO Meclis Başkanı Güngör Yener, şehit ailelerinin acısını paylaştıklannı belirtirken, Bu kararın diğer kunım ve kuruluşlara örnek olacağını umduğunu" söyledi. TATBİKAT SONA ERDİ Deniz Kurdu1/1985 tatbikatı dün saat 16'da sona erdi. Gölcük Donanma Komutanhğı Genel Sekreterliği'nce yapılan açıklamada, "Tatbikat Marmara Denizi ile Ege'nin uluslararası suları ve hava sahalarında icra edilmiş, amacına ulaşarak başarıyla sonuçlanmıştır. Bu nedenle mutlulugumuz sonsuz olmakla beraber, Deniz Kurdu1/1985 tatbikatıyla ilgili olarak Güney Deniz Saha Komutanlıgı'nca icra edilen Doganbey85 tatbikatında fırtına ve kötü hava şartlan nedeniyle bir tank çıkarma gemimizin batışı ve şehitlerimiz, bizlere sonsuz ıstırap vermiştir" denildi. VEFAT Sürmene eşrafından merhum Embiya Efendi ve Ayse hanımefendinin kızı, istiklal Harbi Milis Kuvvetleri Kumandanlarından merhum Rıfat Reis'in eşi, merhum Emin ve Celal Baykal'ın kızkardeşi, Kıymet Çebi'nm ve Hamit Baykal'ın ablası, Mustafa, Neşe, Embiya. Levent Baykal'ın halası, Selçuk. Seyran, Muzaffer, Hikmet, Ismet Çebi'nin teyzesi, Necla Aknar, Rıfat Süleyman, Tülay, GOnay, Nihat, Müjde Kutlu nun babaannesi, Ahmet Emin Aknar'ın ninesi, Emekli Albay Yusuf izzet ve Mustafa Kutlu'nun biricik anneleri, büyük Türkanâsı Gökova dönüşü çok kişi sordu: Santral kuruluyor mu? Henüz değil, dedim. İyimserliğime dudak bükenler var. Ama ben umudumu yitirmedim henüz. Umudum gözlemlerimden kaynaklanıyor Önce Gökovalıların haklı tepkilerinden. Basbakan Özal'a açıkça, üstelik kurbanlar keserek, çiçekler sunarak, "santralı istemiyoruz" diye seslendiler. Sonra TEK'in üst düzey yöneticilerinin konuşmalarından.. O konuşmalar çok inandırıcı gelmedi bana. Ayrıca onları uzman gibi düşünmek olanağı yok. Belli bir projenin sözcülüğünü yaptılar yalnız, görevleri doğrultusunda savunmak zorunluğunu duydular. Bir tür avukatlık, oysa uzmanlık başka avukatlık başka. Bu durumda konunun yeniden incelenmesi gerekir Bu incelemeyi de ilgili görevliler dışında, yansıziığı ve uzmanlığı tartışılmayacak kişilerin yapması gerekir. Basbakan Özal'ın karan da bu bence. Daha önce önyargısı bulunmadığını söyledi, Gökova'da TEK yöneticilerini dinlerken bizim gibi o da belli sorulara takılmış olmalı. O soruları yamtlamadan bir karara varması beklenemez. İşte benim umudum ve iyimserliğim buradan kaynaklanıyor. Bir Başbakan'ın yoğun çalışmaları arasında elli kişilik bir gazeteci grubuyla Marmaris'e turistik bir gezi yaptığı düşünülemez. O gazeteciler de sorunun çözümüne bir katkıyı düşündüler en azından. Onlar arasında istanbul'un çirkinleşmesıne. kirlenmesine karşı çıkanlar da var. İzmir'in kokan bir kent olmasına tepki gösterenler, İzmir'in kurtarılması için sayfalarca yazı yazanlar. Vaktiyle o yazılara, uyarılara kulak verilseydi bugün Bedrertin Dalan Haliç'in sularını gözlerinin mavisine dönüştürmek için milyarlar harcamayacaktı değil mi? Her yanlışlığın, aldırmazlığın faturası çok pahalıya mal oluyor halkımıza. İstanbul, Ankara, izmit'te yapılan yanlışların faturasını bugün çok acı biçimde ödüyoruz. Gökova'da bir yanlışlık olursa onun faturasını da gelecek kuşaklar ödeyecek kuşkusuz. Bugün gençler eski Ankara'yı, eski İstanbul'u, İzmir'in güzel dönemini, İzmit Körfezi'nde nefis balıklar avlandığım masal gibi dinliyor. Gelecek kuşaklar da Gökova'nın güzelliğini masal gibi mi dinleyecekler? Yatağan santralının dumanını koklarken Ankara'nın kirli havasını özledim nerdeyse. Türkiye'nin enerji sorunu önemli boyutlarda ama sorunu çözümlerken yeni sorunlar yaratmaktan kaçınmak gerekiyor. Doğayı korumak da önemli bir sorun değil mi acaba? Ankara'yı sisli bir havada, kir ve duman içinde bırakıp da Marmaris'e uzanınca bu sorunu ciğerlerinde hissediyor insan. Portakal, mandalin ağaçlan arasında Ege'ye ulasmak büyük kentin yorgunluğunu unutturuyor bir anda. Ankara'da kara kış, Marmaris'te ılık bir rüzgâr, ocak güneşinde yanıyorsunuz. Böyle bir ülkede güneşi, denizi, Gökova cennetini dumana bulamayı da içinize sindiremiyorsunuz. Kimi kişiler sorunu tersine çeviriyorlar. Karanlıkta mı yaşayalım, enerji için milyonlarca döviz mi verelim, doğayı mı koruyalım, diyorlar. Peki başka bir yöntem yok mu? Varsa onu bulmak gerekmez mi? Bence son yolculuğun doğrultusunda yeniden başlayan tartışmalarla bu yöntem bulunabilir. Sayın Özal'ın amacı da bu olmalı. Basbakan ile ilk kez yolculuk yaptım. Bu uzun yolculuğun izlenimleri hayli olumlu. Uçakta, otobüste, sofrada konuşmalanmız var, konu ters de olsa Özal'ın yaklaşımları çok yumuşak. Dinlemesini biliyor, yanıtını da yumuşak biçimde veriyor. Istanbul'dan Dalaman'a giden uçakta Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ile oturuyorduk. Yanımıza geldi. Ne konuşuyorsunuz, diye sordu. İstanbul'u, dedik. Size bir İstanbul şiiri okuyayım, dedi. Necip Fazıl'ın şiirini okudu baştan sona. Uçakta şiir, sofrada öykü, ona en sert eleştirileri yönelten yazarlara bile gülümseyerek espriler, Gökova sorununu yerinde tartışmak bir Başbakan'a demokratik, uygar bir görüntü veriyor. Bu görüntüyü oluşturanlardan biri de Can Pulak bence. Başbakan'ın basın danışmanı. Başka birdanışman, Adnan Kahveci de vardı bu yolculukta. Varlığı yorumlara da uğradı, ama yorum yapmak kolay değil bence.. Gökova'da yaşanan bir olayın TV ekranına yansımaması üzücü gerçekten. Olay akşamı haberleri izlerken Özal da tepki gösterdi. Olay çok dar açıdan, Başbakan'a dönük bir haber gibi değerlenince o günü yaşayanlarda bir düş kırıklığı yarattı. Oysa yadırganacak yanı yok. Çünkü TFIT Gökova olayına hiç girmedi şimdiye kadar. Yolculuğa katılan TRT görevlileri de uygulanan haber politikası doğrultusunda çekim yaptılar. Onları değil, TRT'nin haber politikasını eleştirebiliriz. Gökova olayını, halkın devleti yönetenlerle, gazetecilerin bürokratlarla tartışmasını TFfT seyircileri de görebilseydi keşke. Bu tür olaylar ülkemizde az yaşanıyor. Öteki arkadaşlarım belki anımsamıyor, ama ben böyle bir uygulamayı yıllarca önce bir kez de Tokat'ta yaşadım. 1974 yılının eylül ayında, İsmail Hakkı Birler'in Devlet Bakanlığı döneminde. Plancılardan, bakanlıkların yüksek düzeyde görevlilerinden, Tbkat milletvekillerinden çok kalabalık bir grup Tokat ilçe ve köylerini dolaştık. Tokatlılar bayram havasında sorunlannı bildirdiler devlet bakanına, o da bir devlet adamı sorumluluğu ve ağırbaşlılığıyla bu sorunların çözümünü halkın önünde tartıştı bürokratlatia. Bütçe olanaklan ve plan doğrultusunda. Tokat'ta açılması beklenen sigara fabrikasmın önkararı da o yolculukta verildi. Gökova'nın portakal ve mandalin bahçelerinden Tokat'ın elma bahçelerine uzanırken Sayın Biher'e de bir selam çaktım uzaktan. Sonra yine Gökova'ya döndüm. Güneşi, denizi, Kemerköy'ün beyaz örtülü kadınlannı, Milas Lisesi'ni bitirip de çalışma olanağı bulamayan genç kızlan selamladım. içimde bir eziklikle döndüm Ankara'ya. Hacettepe Universitesi Rektörü Prof. Bozer'in kokteyli, Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'ın yemeği, söyleşilerin ağırlığı yine Gökova.. İyimserliğim burdan kaynaklanıyor galiba. Gökova tartışması yeniden başlıyor, daha sağlıklı bir sonuca varılabilir. Gökova Tartışması Sürüyor... ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Sosyal yardım zammı SORU: Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli aylığı alıyorum. Serbest çalışan eşim öldükten sonra babamdan yetim aylığı almaya başladım. SSK'dan emekli aylığı ve yakacak yardımı aldığım için Emekli Sandığı yakacak yardımını ödemiyor. (Tabii yasa £ereği) Oğrenmek istediğim husus şu: Acaba SSK'dan aldığım yakacak yardınundan vazgeçip (biliyorsunuz memurlarla, işçilere ödenen bu sosyal yardım memurlar lehine farklı) bu yardımı Emekli Sandığından alamaz mıyım? A.E. İSTANBUL YANIT: Memurlara yakacak yardımı, emeklilere ise sosyal yardım zammı olarak ödenen bu yardımın, Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve BağKur'ca, yasa gereği olarak değişik tutarlarda ödenmesi sürekli tartışmalara ve eleştirilere neden olmaktadır. Birden çok sosyal güvenlik kurumlarından emekli, dul ya da yetim aylığı alanlara bu yardımın hangi kurumca ödeneceği ise 1.3.1981'de yürürlüğe giren 2363 sayıh yasa ile belirlenmiştir. "Sosyal Yardım Zammı; a) Emekli, adi malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim ayhğı almakta iken emeklilik hakkı şarta bağlı görevlere seçilen veya atananlara, b) T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kurum ve ortaklıklar ile bunlann Sosyal Sigortalar Kanununa tabi işyerlerinde emekli, adi malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylığı kesilmeksizin daimi kadrolu, ücretli, geçici kadrolu, yevmiyeli, sözleşmeli veya yapılaa ise göre ücret veyahut yevmiye ödenmek suretiyle görev alanlara, c) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve aym kanunun geçici 20'nci maddesi uyarınca kurulan sandık statüleri ile BAĞKUR'dan aylık alanlara, T.C. Emekli Sandığı'nca ödenmez!' Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli aylığı almanız nedeniyle, bu yardımın Emekli Sandığı'nca değil SSK'ca ödeneceği görüşündeyiz. MÜRVET KUTLU vefat etmiştir. Cenazesi bugün (1.2.1985) Fatih Camii'nde L kılınacak öğle namazından sonra Sakızağacı Şehitliği'ndeki aile kabristanına defnedilecektir. İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ YENİ DÖNEM İTALYANCA DİL KURSLARI 11 Şubat 1985 Pazartesi günü başlayacaktır. (ltalya'ya burslar) Kayıtlar, tatil günleri hariç, saat 10.0012.30 ve 17.0019.00 arası Meşrutiyet Caddesi No: 161 Tepebaşılstanbul Şubat' 85 sayısında! BAŞSAĞLIĞI Anneleri TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI "1984 yılının başanlı elektrik mühendisliği uygulamalarına ödül" başvuruları 28 Şubat 1985 tarihine kadar uzatılmıştır. İRFAN ERDAĞ'IN ölümü nedeniyle çalışma arkadaşımız Muzaffer Tuncer'e, kardeşlerine ve akrabalanna başsağljğı dilerız. LİBYA BAS1N BLROSU ÇALIŞANLAR1 • Alman Lisesi mezunu İTÜ Elektronik öğrencisi deneyimli gençten matematik, fizik, Almanca, İngilizce ders. 571 00 57 (19.0021.30) • Kızılay'da devren kiralık, döşeli telefonlu büro. İş saatlerinde İstanbul 526 85 27