16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 5 EKİM 1985 Amerika'nin (Baştarafı 1. Sayfada) Anlaşmasının yenilenmesi konusunda iki ülke arasındaki görüş aynlıklarına işaret ediliyor. Yazıda, Türkiye'nin anlaşma paketinde önemli değişiklikler istediği, Amerika'nın ise önümüzdeki aralık ayında süresi dolacak anlaşmayı olduğu gibi uzatmaktan yana olduğu belirtiliyor. Başbakan ÖzaJ'ın anlaşmadan memnun olmadığı noktalar şöyle sıralanıyor: Türkiye'nin Amerika'dan aldığı yılhk 785 milyon dolarlık askeri yardım ile 150 milyon dolar yardımın 1 milyar 200 milyon dolara yükseltilmesi, Amerikan Kongresi'nin Türkiye'ye yardım konusunda kısıntıya gitmemesi, yardımın Türkiye'nin Kıbrıs'ta vereceği tavizlere bağlı olmaması, Yunanistan'la Türkiye'ye verilen askeri yardımda 7'ye 10 oranının sürdürülmesinin anlamsızlığı. Türk hükümeti, Savunma ve Ekonomik Işbirliği Anlaşmasını gözden geçirmek üzere ABD yönetimini müzakerelere resmen davet ettikten sonra geçen hafla anlaşmada yapılmasını istidiği değişiklikleri kapsayan bir öneri paketini diplomatik kanallardan Washington'a iletmişti. ABD yetkilileri, önümüzdeki günlerde başlaması beklenen üsler anlaşmasına ilişkin müzakerelere yeni önerilerle geleceklerini saklamamışlar, ancak bu önerilere açıklık getirmemişlerdi. Amerika'nın bu konudaki önerilerini ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarının kasım ayında Ankara'da yapacağı ziyaret sırasında Ankara'ya açık bir şekilde iletmesi bekleniyor. "The Economist", yeni bir anlaşma imzalansa bile bunun şimdiki anlaşma hükumlerinden çok farklı olmasa da Başbakan özal'm Amerikalılardan istediklerini aldığını iddia etmesine yarayacağı gönışünde. Dergi bu arada, Genelkurmay Başkanı ı Orgeneral Necdet Ürug'un 11 kasımda Amerika'ya gideceğine de değiniyor. Papa davasında yeni soruşturma ROMA, (a.a.) ttalyan savcıların, Papa 2. Jean Panl'e 13 Mayıs 1981 tarihinde düzenlenen suikast girişimi ile ilgili dlarak yeni bir soruşturma başlattıkları bildirildi. Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, soruşturma için üç savcının görevlendirildiğini söyledi. Savcılann, llario MarteDa, Ferdinando İmposimato ve Rosario Priore oldukları kaydedildi. halya'nm önde gelen gazetelerinden "Corriere Della Pera" yeni soruşturmarun, halya'mn suikast olayı ile ilgili gerçekleri ortaya çıkartmak konusunda hiçbir çabadan kacınmayacağını kanıtladığını ifade etti. ttalyan savcılar tarafından başlatılacak soruşturma, terörist Mehmet Ali Agca'mn Papa 2. Jean Paul'e düzenlediği suikastla ilgili olarak yapılacak üçüncu soruşturma olacak. Mehmet Ali Agca, ilk mahkemede suikastı tek başına düzenlediğini söylemiş ve ömür boyu hapis cezasına çarpünlmıştı. Ancak daha sonra ifadesini değiştiren Ağca, Papa suikastının ardında uluslararası bir komplo bulunduğunu bildirmişti. Geçen mayıs ayında başlayan ikinci duruşmada, Ağca'nın ifadesi uzerine suçlanan yedi kişi yargılanmaya başlamıştı. Halefoğlu ad vermeden Bulgaristan'ı (Baştarafı 1. Sayfada) lamadı. Dışişleri Bakanı Vahil Halefoğlu, dun Genel Kurul'a hitaben yaptığı konuşmada ayrıntılı bir şekilde "insan ve azınlık haklan ihlallerinin devam ettiğine" dikkat çekci, ancak Bulganstan'dan söz etmeyerek, bu ihlallerin nerede meydana geldiğine açıklık getirmedi. Bu arada, ilginç bir durum, Halefoğlu'nun Genel Kurul'da yaptığı k o nuşmada, butün tahminlerin aksine "Bulgaristan"ın israini anmazken, New York'ta ve Ankara'da basına dağıtılan Turkçe konuşma özetinde "Halefoğlu Bulgaristan'daki Türkierin durumuna sozu getirerek" şeklinde bir ifadeye yerverilmesiyle ortaya çıktı. Halefoğlu, Bulganstan'dan söz etmezken Yunanistan karşısında da beklenmeyen bir çıkış yaptı ve ağır bir dille Papandreu hükünıetini Kıbrıs sorununun çözümünü engellemekle suçladı. Halefoğlu, bu sözleriyle geçen hafta Genel Kuruldaki konuşmasında Türkiye Kıbrıstan askerlerini çekmeden bu soruna çözüm bulunamayacağınj söyleyen Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolas Papulyas'a sert bir yanıt vermiş oldu. Konuşmasında Kıbns sorununun sıralamadaki yeri de dikkat çekti. Türk Dışişleri Bakanı uluslararası sorunların tümü uzerinde görüslerini açıkladıktan sonra Kampuçya ve Orta Amerika'daki sorunlardan sonra Kıbns sorununa dsğindi. Türkiye, Bulgaristan'daki baskıların ortaya çıkmasından sonra bu soruna dikkat çekmek üzere konuyu bütün uluslararası fonımlarda ısim vererek gündeme getirme stratejısini benimsernışti. Son olarak temmuz ayında Helsinki'de yapılan ve 35 ülkenin Dışişleri Bakanlan'nın katıldığı Avrupa Güvenlik ve Işbirilği Konferansı'nda Halefoğlu, Bulganstan'dan açıkça söz ederek bu ulkedeki ihlallere dikkat çekmişti. Halefoğlu bu kez neden Bulgaristan'ın ismini vermedi? Konuyla yakından ilgili Türk yetkililer, "bulgaristan'a cevap tanıraak için" isira geçirilmediğini belirttiler. Bir yetkili, bu konuda "Cumhuriyet"e, "Isim vermedik, ancak konu edilen ülkenin Bulgaristan olduğunu iyice tarif ettik. Bakanın Bulgaristan'ndan söz ettiği açık bir şekilde anlaşıhnışur, kaldı ki, Sayın Halefoğlu burada yürüttüğu bütün ikili temaslarda Bulgaristan'daki Türk azınlıga yapılan baskıları açık bir şekilde gündeme geürmiş ve bu konuda bir hassasiyetin yerleşmesıni sağlamıştır" dedi. Halefoğlu, tngilizce olarak yaptığı konuşmasında, "Atalürkçii dış politikayı" anlaıtı. CENEVRE GÖRÜŞMELERİ Halefoğlu'r.un konuşmasında cn çok dikkat toplayan bölümlerden birisi silahsızlanmayla ilgili sözleri oldu. Halefoğlu doğu ile bau arasında, "yabancı bir diyalog"un gereğine işaret ettikten sonra, "ABD ile Sovyetler Birliği arasında Cenevre'de başlayacak olan goriişmeleri memounlukia karsılıyor >e basanya ulaşnasını düiyoruz" dedi. Dışişleri Bakanı Cenevre görüşmelerinde taraflann "ılunlı" bir tutum içinde olmalarmı da diledi. Güney Afrika'daki "apartbeid" politikasının insanlık ve uiuslararası ilişkıler için ağır bir yara almaya devam ettiğini söyleyen Halefoğlu, uluslararası terörün uyuşturucu madde ve silah kaçakçılıgıyla hağlantılı olduğuna dikkat çekti. AZINLIGIN BASKIYA UGRADlGl ÜLKE HANGtSt? Vahit Halefoğlu, bundan sonra Bulgaristan'ın ismini geçirmeksizin ulusal azınlıklara yapılan baskıları gündeme getirdi. Turk Dışişleri Bakanı, bu konuda aynen şunlan söyledi: "Üzülerek so\lüyorum ki, mevcut insan haklan ihlallerine geçea genel kanıldan bu yana yogun bir sekilde yenileri eklenmiştir. Bazı hallerdc uluslararası anlaşmalarla koruma altına alınmış ulusal azınlıklar lemel haklanndan mahruın bırakıimaktadırlar. Yaygın basJtılar, zorla tsim değiştirmek, dini vecibelerin yerine getirilmesini önlemek, kultürel ve etnik varlıklann korunmasın* engel olarak göçu yasaklamak şeklinde ortaya çıkmaktadır. Tarihi çarpıtarak yapılacak hiçbir yorum, insan haklannın bu tiir bariz ihlallerini ıreşru göslerenıez. " Halefoğlu, Reagan yönetımıne Kral HüseyinArafat barış anlaşmasının desteklenmesi beklentisini taşıyan bir mesaj verdi. İsrail'in, Tunus'taki FKÖ karargâhına saldınsını "büyük bir talihsizlik" olarak nitelendirdi ve "İsrail'in bartş âşıgı Tunns'un egemenliğine karşı giriştigi saldın hareketi, uluslararasj hııkuk ve BM sozieşmesinin ana ilkelerinin açık bir ihlali olarak kınanmalıdır" dw1i LÜBNAN'DA SURİYEYE PAS Halefoğlu, Lübnan konusunda konuşurken de açık bir şekilde Suriye'yi kollayan ifadelere yer verdi. Turk yetkililer Lubnan'a ilişkin olarak bundan önce yaptıklan açıklamalarda bu Ulkedeki bütün yabancı kuvvetlerin çekilmesini istcrken, Halefoğlu dün BM Genel Kurulu'nda yalnızca İsrail'in bu ulkedeki kuvvetlerini cekmesi gerektiğini oeürtti. Ancak Halefoğlu bir sonraki cümlesinde bu ulkede "nlusal udaşı"mn dış müdahalelerden arınmış bir şekilde gercekleşmesı gerektiğini belirterek Suriye'nin müdahalelerine üstu kapalı bir gönderme yaptı. Halefoğlu, "Lübnan, topraklannda suren tefadit edici kaoslan kurtulabilmek için hepimizin destegioe muhtaçtır" dedi. tranIrak savaşının sona erdirilmesinde şimdilik ümit ışığı görülmediğine deginen Halefoğlu, Amerika'nın, Orta Amerika ile ilgili siyasetine Türkiye'nin karşı olduğunu söyledikten sonra, sözü Kıbns konusuna getirdi. BM Genel Sekreteri'nin "iyi niyel gdrevini" desteklediğini, 17 ocak zirvesinin Rum tarafının ozlaşmazlığı sonucu kaçırılmasını Ozümüyle karşıladığımızı söyledi. Yunanistan'a sert bir dille catarken, Papandreu'yu Kıbns'ta çözümü engellemekle suçladı. HtMAYECt EĞİLtMLERE KARŞI ÇIKTI Halefoğlu, konuşmasının son bölümunde dünya ekonomisinın içinde bulunduğu dunıma ilişkin uzun bir değerlendirme yaptı ve ekonomik alanda dunyadaki himayeci eğilimlerin özellikle gelişmekte olan ulkelerin çabalanm olumsuz yönde etkilediğine işaret etti. Türkiye'nin 1980'den bu yana uyguladığı ekonomik modelin başanlı sonuçlar verdiğini anlatan Halefoğlu, ancak gelişmiş ulkelerin himayeci önlemlerinin bu çabalara engel oluşturduğunu söyledi. Mısır açmazda (Baştarafı 1. Sayfada) dirdi. Tunus saldırısı ile açılan yeni siyasi aşamadan bu ülkeyle diplomatik ilişkilere sahip tek Arap Ulkesi olan ve ÜrdünFılistin ortak barış girişiminin avukatlığını üstlenen en buyük Arap ülkesı Mısır, artık kolay kolay tepkisel açıklamalarla işi götüremeyeceğinin bilincinde. Ancak Mısır'ın zorluğu, yeni aşamanın Israil'den çok ABD'ye karşı bir tutum takınmayı icap ettirmesinden doğuyor. Tbnus'a ve FKÖ karargâhına yönelen İsrail saldınsının Mısır'da nasıl kıpırtılara neden olabileceği ve neden birinci derecede Mısır'ı ilgılendirdiğı El Ahram Gazetesi'nde ünlü kalem Lötfi ElKholi'nin makalesinde yer alan çarpıcı saptamalarda göriilebiliyor. Lütfi ElKholi İsrail saldınsından çıkan sonuçlan ve yapılması gerekenleri özetle şöyle ifade ediyor: 1) İsrail'in banş istemediği belli olmuştur. Belli olan bir baska şey Likud iktidarı ile tşçi Partisi iktidan arasında esasta fark yoktur. Irak'takı nükleer reaktöre saldın Menahem Begin'in, Tunus'a saldın ise Şimon Peres'in basbakanlıklannda gerçekleşd. O nedenle, Israil'de Şahinler ve Güvercinlerden söz etmek kendimizi aldatmaktır. 2) Son saldınya Ronald Reaganın takındığı tutum ABD'nin de yerini ortaya koyuyor. Artık ABD'yi Araplar ile İsrail arasında bir arabulucu gibi görmekten vazgeçılmelidir. ABD, Ortadoğu sorununda taraftır ve Israil'le aynı safta bir taraftır. 3) İsrail'in bu saldınyla ABD'nin gudümünde bolgede bir hegemonya politikası izlediği kesinlesmiştir. Bu bağlamda Camp David'de bu hegemooya poütikasmda bir halka olarak anlaşılmalıdır. Camp David en azından bizim onu imzaladığınuz zaman anladığımızdan farklı bir anlamda ABD ve İsrail tarafından mütalaa edilmektedir. Dolayısıyla bizim de durum bu olunca ona bağlı kalmamız anlamsızdır. Bu durumda her şey gözden geçirilmeli ve Arap dünyası zecri tedbirlere dönmelidir. Buna İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesümesi de dahildir. 4) Ortadoğu sorununun çözüm ünde bir mekanizma olarak uluslararası konferans benimsenmelidir. ABD ile ikili göruşmeler yoluyla soruna çözüm aramak oyalanmakla esanlamhdır. 5) israil saldırısı. Arap dünyasının bölünmesı zemininde kolayca hedefîne gidebilmiştir. Arapların İsrailin stratejik ufku ile kıyaslandığında dar görüşle çıkar çekişmeleri ile büyük zaaf gösterdiği ortadadır. Bu yüzden son saldın karşısında Araplar vakit Kecirmeden aralanndaki av \azar (Baştarafı I. Sayfada) ren Mustafa Yeşilova, 1975'te başkomiser olarak emekliye ayrıldı. Yeşilova "Kopo" adh romanıyla 1977 yılında Karacan Roman ödülü birincüiğini aldı, ikinci romanı "Karasu" da yayımlandı. Mustafa Yeşilova, "Komiser" adlı romanının çahşmasını sürdürüyordu. Bir süre "Cumhuriyet"e "Bodrum Mektuplan"nı Yazan Mustafa Yeşilova evli, üç çocuk babası idi ve Bodrum'da yaşıyordu. Ortadoğu'da Yeni Durum... (Baştarafı 1. Sayfada) daydık. Reagan yönetimi israil ile "stratejik işbirtiği" anlaşmasını yeni imzalamıştı. Kral Hüsfeyin öfkeliydı; Amerika'nın "ılımlı" ülkeler nezdındeki ınandırıcılığının yeni bir darbe daha yediğini söylüyor ve şu demeci veriyordu: "Bilirsiniz her zaman lyimser bir insanımdır. Ama bu defa gerçekten kaygılıyım. Sadece bölge değil, belki bütün dünya ciddi tehlikelerle karşı karşıya bulunuyor." : İsrail'in son Tunus saldırısı Kral Hüseyin in kaygılannı bir bakıma doğrular nitelikte sayılabilir Nedenlerine gelince... Bir kere, İsrail savaş uçaklarının 2500 kılometrelik bir uzaklığı katedip geri dönmelerinin dolaylı veya dolaysız Amerikan katkısı olmaksızın gerçekleşemeyeceği öne sürülmektedir. İkincisi, İsrail'in 'devlet teroni" Başk&n Reagan tarafından anında pnaylanmıştır. Her iki gelişmenin de, İsrail ile ABD arasında Aralık 1983'te imzalanmış olan "stratejik işbirliği" anlaşması kapsamında yer aldığı soylenebilir mi?.. Bu denli açık bir insanlık dışı "devlet terörü" nün Batı dünyasının lideri konumundaki bir ülkenin devlet başkanı tarafından onaylanabilmesi, inanılması güç bir sorumsuzluk örneğt değil midir? Bu tutum, ileriye dönük olarak kimi olaylarda "emsal" oluşturursa, dünyamızm çok daha büyük savaş tehlikeleriyle burun buruna gelmesi sonucu ortaya çıkar mı, çıkmaz mı?.. Cengız Çandar, dünkü Cumhuriyet'te yayımlanan Kahıre kaynaklı yazısına şöyle girmişti: "İsrail'in Tunus'takı FKÖ merkezine giriştiği saldın bolgede yepyeni bir durum yarattı. Yepyeni bir durumun ortaya çıkması, saldırıdan cok ABD'nın. Başkanı Ronald Reagan1 ın ağzından olayı onaylaması oldu." Doğrudur. Türkiye, Amerika ile böylesi bir dönemde özellıkle "savunma işbirliği" konusunda pazarlık masasına oturmaktadır. Reagan yönetıminin kimi zaman kısa vadeli çıkarlarının kör gudümünde nasıl sorumsuzca davranabıldığini ve bu bakımdan bolgede çıkan yeni durumu Ankara'nın gereğı gibi hesaba katacağını umuyoruz. Geçici (Baştarafı 1. Sayfada) 2969 sayılı yasa ile ilgili önerisinin ANAP genel başkanı ile bazı yöneticilerini telaşa düşürdüğünü bildirdi. Yasa önerisi ile ilgili olarak başta özal olmak üzere yetkili ve yetkisiz bazı yöneticilerin beyanlarındaki hiddet ve telaşın nedenini anlayamadığını kaydeden Resuloğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Bir süreden beri gazetelerde yayımlanan 19821983 donemini anlatan tefrikalarda, kimlerin kimlerden parti kunnak için kazet ve yardım bekledikterini, kimlerin agabeyleri ile 10 dakika görüşebilmek için aylarca inat ve sabırla ne çeşit teşebbüslerde bulunduklarını, kimlerin milletvekili genel seçimleri dolavısıyla yurt sathında çıkılan propaganda gezilerinde vatandaşların kulağına 'ağabeyinin eski miisteşandır, ona oy verirseniz Türkiye'de değişen hiçbir şey olmayacaktır, bize rey veriniz ki onlan Zincirbozan'dan çıkanüım, iktidar olalım ki onlara siyaset yasağı getiren kanuni maniteri kaldıralım da aramıza dönsunler' diye fısıldadıklannı ve bu sayede TBMM'nin çatısı altında kendilerine de bir yer bulduklannı Türk milleti çok iyi tanımaktadır." Kendisini ihraç etmek isteyenIere "buraya nasıi geldikleri konusunda derin derin düşüniip bir vicdan mubasebesi yapmalannı" isteyen Resuloğlu, "Yasakların, hele geçici yasakların arkasına saklanmak. korkunun neticesidir. Eğer iddia ettiğiniz gibi, Türkiye giillük, giilistanlık ise, oeden korkuyorsunuz? Yoksa hükümet olmanıza ragmen iktidar degil misiniz? Bunu millete izaha mecbursunuz" dedi. Ortadireğin artık ümidini yitirdiğini belirten Resuloğlu, özal'a yönelik şu eleştiride bulundu: "30 Ağustos Bayramı'nda, Amerika'nın Teksas eyaietinde boğa satışlannı izlemek ve aiınmasını duşiınduğünüz uçakla 2 saatlik gösterişli deneme tunı yapmayı, bir orman vangınında hayatlannı kaybeden askerlerimirin şehadet mertebesine eriştikleri gece, baskı l e toplanan teberrularla heybetli balolar diizenleyip ses sanatçılarına eşlik edip, şarkılar diizenJemeyi hükümet etmek rai sanıyorsunuz?" Kanun teklıfıni, TBMM'de ettiği yemine sadık kalarak vicdanınm sesine uyarak verdiğini belirten Resuloğlu, "Beni kınayan, kesin ihraç talebiyle Haysiyet Divanı'na sevke karar verenlerin, kapalı kapılar ardında kulakJara fısıldayarak verdikleri vadesi gelmiş ve belki de çoktan geçmiş olan sözlii senetlerinin ödenmesi ve bu suretle de itibar ve şereflerinin korunması için yarduncı olduğumu berkesin bilmesini istiyonım" dedi. Resuloğlu, herhangi bir savunma vermeyeceğini, ihraç edilse bile aynı partinin milletvekili gibi çalışacağını söyledi. KTIAP/YAYIN İş Bankası Kültür Yayınları Gençlik Yılı'nda kıvançla sunar: Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu'nun yeni yapıtı Emln Çölaşan Yalçuı'ı Kim Kurtaracak? Gençlik Çağı Gençlerin ruh sağlığı, eğitimi ve ruhsal sorunlan. Örnekler... Çözüm yollan... ş 8 Emin Çölaşan Yalçın'ı Kim Kurtaracak? "Yalçın Nereye Koşuyor?..." Türkiye'de büyük olay yarattı, satış rekorları kırdı. 0 kitapta 18 yaşında çaycılıktan banker oluveren ve halktan bir milyar lira toplamayı başaran cin gibi uyanık bankerimiz Yalçın Do|an'ın serüvenini bir solukta okumuştunuz. Yalçın'ın başına ük kitaptan sonra neler geldi?... Bu gerçek serüveni yine bü1 solukta okuyacak. bazen "Ayıp ettin Yalçın" derken, bazen de "Helâl olsun sana" diyeceksiniz. Milliyet Yayınları, Rmin Çölaşan'ın diger bütün kıtapları gibi, bu kitabını da size gururla ve kıvançla sunuyor... Yazann, 7 yılda 9 baskı yaparak 85.000 adet satılan "Çocuk Ruh Sağlığfndan sonra ana babalar, eğitimciler ve gençler için, yepyeni bir kaynak kitap. Kültür Yayınlan İşTürk Ltd. Şti. İş Bankası Kültür Yayınlan İstanbulda Besikıaş, Cağaloğlu, Erenkoy. Kadıkoy; Ankara'da Meşrutiyet, Izmir'de Konak satış mağa/alarında ve tüm ls Bankası subelerinde. Başbavıler Ankara Avdın Kıtabevı. İ/mır Yavuz Kitabevı. Milliyet YAYINLARI Milliyet Yayınları Prof. Kâzım İsmail Gürkan Cad. No. 10 Cağaloğlu İSTANBUL nlıklan ikinci plana itip ortak bir politika tesbitine mecburdurlar. Lütfi ElKholi, aslında Mısır'da kamuoyu içinde oluşmakta olan, ya da oluşması kaçınılmaz olan duygulara terctiman olduğu için makalesi önemle kaydedilmelidir. Bir Mısırlı yetkilinin bize söylediğine göre Tunus'taki olay Mısırlı vicdanını derinden yaraladı. "Bunun tepkisel etkisi zaman içinde mutlaka kendisini ortaya koyacaktır. Çunku Mısırlılar yapısal olarak genellikle ani tepki göstermezler. Biriktiririer. Bu birikimin ne zaman, nasıl patlak vereceği kestirUemez." Mısır'da sjdece kamuoyunun değil, yönetimin de ciddi olarak incinmesi ve kendini "ahmak yerine konuhnuş" hissetmea ve açmaza girmesi, İsrail saldınsının Cumhurbaskaru Mübarek'in Washington'dan banş sürecinin Uerlediği izlenimiyle dönmesınden daha bir gün geçmeden meydana gelmesıyle ilgili. Mısırlılar, "Eğer bu saldın Mübarek Washinglon'a gttmeden önce olsaydı, o zaman Mübarek ABD'ye bu durumun çozumünü araştırmaya gidiyor izlenimini verebilirdi. Ama banş sureci rotasnıa ginnek üzere gibi bir izlenim yaratıp Washinglon'dan dondukten sonra bovle bir saldınnın meydana gelmesi, aslında Mısır'ın oynamak istediği role de indirilmis ağır bir darbedir ve kaçınılmaz olarak Cumhurbaşkanı Mübarek kendisinin guliinç bir dunıma duşiuğunu hissetmiştir" diyorlar. Kahire'de esen bu havanın yanı sıra şu saptamalar da yapılıyor: 1) Tunus salduısı bir başka açıdan bakıldığında İsrail'in Lübnan'ı işgalinin basansLZİığının ilanıdır. Çünkü tsrail Lübnan'ı işgal ettiği zaman amacını FKÖ'nün sonunu getirmek olarak saptarruştı. Eğer FKÖ'nün sonu geldiyse Tunus'a yapılan bu saldın nedir? Demek ki FKÖ yasamaktadır ve bu saldın FKÖ'nün yasadığını kanıtlamıştır. 2) Saldırı, aslında FKÖ lideri Yaser Arafat'a da bir baskın olrnaktan çok muhaiiflerine bir baskın oldu ve onlan ezdi. Demek ki, lsrail'i en çok rahatsız eden ve dolayısıyla ortadan kaldırmayı gerekli gördügü Arafattır. Böylece Arafat'ın muhalifleri ayazda kalmış oldular ve Tunus'a, Arafat'a yapılan askeri baskın onlann tepesinde paüayan bir siyasi baskın oldu. Bununla bağlantılı olarak Arafat'ı ezmeye ve yok etmeye çalışan Suriye de güç durumda kaldı. Şam rejiminin yanı sıra Arafat'a şiddetli muhalefet edenlerden ve Tunus'la son günlerde silahlı çatışmaya yakın bir tırmanısa geçen Libya lideri Kaddafi de müşkül bir konuma girdi. Kaddafi1 nin, Tunus'a İsrail saldınsından bu kadar zaman geçmesine rağmen bir tek söz ağzından çıkmaması dikkat çekiyor. Mısırlı yetkililer her ne kadar destekledikleri FKÖ lideri Arafat'ın saldından gilçlü çıktığına işaret ediyorlarsa da, bu saldınnın çok tehlikeli sinyaller verdiğini de belirtiyorlar. İsrail bu saldırısıyla ve daha öncekilerle de süper devlet gibi davrandığını gösteriyor. Oysa İsrail kuçük bir devleı. Süper devlet olmadan süper devlet gibi davranması nasıl mümkün olabiliyor? Bir super de\letin kendisine sağladığı sınırsu hareket serbestliği ile. Ancak tehlike tam bu noktada beliriyor. Süper devletlerin süper devlet olrnaktan gelen birbüierine ve uluslararası camiaya karşı yükümlülükleri var. Bu yükümlulükler ve ellerindeki nükleer silahların oluşturduğu denge super devletleri belirli hareket sımrlan içinde tutabiliyor. tsrail ise uluslararası camiaya karşı bir süper devlet gibi yükumlülüğe sahip değil. Ama bir süper devlet gibi davramyor. Yann, öbür gün bu sorumsuzlugu sayesinde nükleer silah bile kullanabilir. Tunus'taki saldınya karşı ABD'nin takındığı tutum bu anlamda son derece kötü ve uluslararası ilişkilerde tehlikeli bir emsal oluşturuyor. Nitekim, Tunus saldınsının yaratugj olanca gürültüye rağmen İsrail liderleri geleceğe yönelik saldırgan niyetlerini gizleıniyorlar. tsrail'de hıç de kuçümsenmeyecek bir desteği bulunan ve şu sırada Peres hükümetinde bakan koltuğunda oturan Ariel Şaron önceki gece verdiği demeçte "Tunus'a saldın Ürdün'e bir mesajdır. Eger topraklaruıdan FKÖ varhgııu temizlemezse aynı şey onun da başına gelecekür" demek pervasızlığını gösterdi, ya da rahatlığını buldu. Bütün bunlar göz önünde tutulursa Kahire'de gözlemekte olduğumuz Mısır'ın açmazı aslında tüm uluslararası camianın ve en başta Türkiye de dahil bölge ülkelerinin yeni bir değerlendirme yapmaşını zorunlu kılan bir siyasi evreye girildiğini ifade ediyor. KiUip dostlan için en sağlanı gihcnce. vniînNcı DIL OGRCTIMINDC AYŞE NERİMAN TEZER FONO Yayınları Cep Sözlüğü 20 000 Sorcuk 1 hamur beyaz kağıt Plastık kapak Turkıye de ıplık dıkışt* cılttenmif, yaprakfarı dokufmeyen teh cep soziuğu • Her sozcuğun en uygun karşıttgi • Ingılızce soîcuklenn en doğru okunuş şekiı • • • • GÜZ GÜNEŞİ SAÇIK DUSÜNCE VE KULTUR DERGİSİ Bulgar Hükümetinin Irkçılığının İdeolojik Boyutları Demirel ve Demokrasi Oğuz Ertem Reşat Erdem Başyazı SOLDA MUHASEBE İHTİYACI Doğu Perinçek Bu söztuğun Ajmanca v« Fransocası INGtLlZCEALMANCAFRANSCZCA yaymtar an en bvyüfc • Ceo soziufcte' ı2C 000 sozcukj • «Jrencı sczııMer, {30 000 sözcukl • mnk sozhjK«f ılO 000 sozcük) • Tufkç» o*«u' soîtukletı • rabano üitoe ak aamiaı • prattk konuşnıa kılav\jzia.*ı • reamiefe yaoano dıl» afışlırrraiar • guntjk* konuşmalar • deyrrtfer • okjnjş söytefyş kuraian • Turkçe k a ı v M ı rukâye Maplan • cfcbıkjılefı • kaseP ktapaı FONOvaytnta rınt tx.tun krtapçriataâ butautlırsınu Genış bJg "Çtn uc^eîs»? ısıeytnız T C M>ltt EQı' n Bd*ar\ ^ :z© FOMO MafciupU O ğ r e b m K u n ı m u Te 5?5 S2 12 575 I J 52 5Î= 7 56 Sömürgecilik, Oryantalizm, Sivil Toplum ve ATÜT VE Halil Berktay, Emre Kongar, M.Şehmus Güzel, Mehmet Gündüz, Necati Güngör 'un yazıian Dünden Bugiine KARAGÜMRÜK KaragOmrükspor Kulübu'nu yakından tanımak isteyenler, Bitiın kilapçıJarda Gelirler Kontrolörü Asım GEZtR'in EKİM Sayısı Çıktı 6AYINR1R 5C öğreîmeler okul sonrası ek kazanç ve eğitim görevinizi surdurmek CRAMMAKE STKUCTURALE V6TS Asaf AYÇIL'ın Dünden Bugiine Karagümrük adh kıtabında Karagümrük Gençlik Kulubü'nü acı ve îatlı anılanyla, bol resimleriyle bir kez daha yaşayacaksınız. İsleme Adresi: Asaf Ayçıl Basın Silesi, EtUertslanbul. Fivalı: 500. TL. ATİLLA DORSAY'm beklenen kitabı çıktı 1 MATRAH TESBİTLERİ çıktı. Ederi: 1000 TL. BETA Basım, Yayırn Dağıtım A.Ş. Klodfarer Cad. 40/3 Divanyolu/IST. Tel 528 13 20528 57 85 DU evnm> rEsrs rr ctmĞes S M I SOMkEZ FVsas D* M E(M>y«ı B*n O İŞİMLER O YÜZLER... KAVRAM YAYINLARI NEW YORK, (AP) Tunus'un çağrısı uzerine toplanan BM Güvenlik Konseyi, İsrail'in, Tunus'un aynı adlı başkentindeki FKÖ karargâhına düze'nlediği saldın yı bir uzlastuma çözümle kınadı. ABD'nin çekimser kaldığı oylamada, diğer üyelerin evet demesi sonucu, karar, 14'e 0 oyla kabul edildi. Kabul edilen karar da, Tunus'un saldın sonucu meydana gelen can ve mal kaybırun karşılanr"ası konusunda desteklenmesi de yer aldı. Ancak karar tasansının ilk metninde olduğu gibi tsrail devletinden zarann tazmini ve söz konusu saldınnın tekrarlanması durumunda mümkün olan yaptırımlar kararda yer almadı. Israil'in BM'deki daimi temsilcisi Büyükelçi Benjamin Netanyahu, oylamadan önce karann ilk hali gibi çıkması durumunda bunun, "terorizm için bir zafer" olacağım belirtti. Karar ise, somut bir tazminat ve yaptınm hükmü taşımadan sadece Tunus'un zararının karşılanmasının desteklenmesi hususlarını ve saldınnın kınanmasını içererek çıktı. BM Güvenlik Konseyi tsraiTi kınadı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle