Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bugune kadar alınmış olan mesafe, son kırk jılın başka hıçbir donemi ile kıjaslanamaz." Ya zar, kapatılan Mıllı Nızam Partısı olayını bunun tanıtı olarak gosterı>or Bu partı dın dersle na kadar uzanacaktır Meğer ne rının ortaöğretımde zorunlu kıtalıhsız dılmış Turkçe' hnmasını savunmakla kalmamış, Inceienırse, bızdekı sokak, Hılafet'ın gen getırılmesını ısteokul, dukkân, kahvehane adlamış, dınle devletın a>rılamayannın toplumsal değışıklıklere zaman sırasınca ayna tuttuğu gocağını ılen surmuş, son ellı >ılrulur Meşrutıyet kıraathanesı, lık laık donemi "dalalet" donecumhurıyet parkı, demokrası lomı olarak nıtelemıştır Imdı kantası gıbı Bu son değıştırme"dalalet" sözcuğunu gençlere ler ıse tanhımıze Turkçe duşöğretmek ıçın yalnızca Arapça manlığının belgelen olarak dersı yetmez, dın derslerının de geçecektır zorunlu kıhnması gerekır Nıtekım, yazann da belırttığı gıbı, laTRT'de on, onbeş Turkçe sözcuğun yasaklanması, ya da ıklık ılkesı bır vanda duradursun, butun bu koşullar bır bır bır ıhmızde Turkçe olduğu ıçın bır okul adınm değışurılmesı, kıgerçekleştırılmıştır mjlenne gore pek de önemlı saArapça dalalet sözcuğu, yılmayabılır, faKat bu gıbı olay"doğru yoldan sapma" anlamılarla ortaya çıkan Arapça duşna gelır, demek cumhunyetımıkunluğu, laıkhğın ortadan kalzın temel ılkelerınden bırı olan dırılmasının oncu gırışımlendır laıklık, devletı doğru yoldan sapNıtekım Arapçanın bır yabantıran bır anlayışın gostergesıdır cı dıl olarak okutulmasını ve oğOvsa Nıyazı Berkes'ın, "Turkiretılmesını savunanlar orada kalye'de Çagdaşlaşma" adlı (her ıkı mamışlar, ortaöğretımde dın anlamda da) bu>uk yapıtında derslennı zorunlu kılmayı başarbehntığı uzere laiklik, çagdaşlaşmışlardır SAÇAK dergısının ma anlamına gelmektedır ocak sayısındakı "Laikliğin NeKıtaptan şu satırları bırlıkte resindeyü?" başlıkh yazısında okuyalım Tekın Guleçman şöyle dıyor "Bugun içi boşaltılmış bir laik" gerçekte sonın sadece dınlik anlavışı ile karşı karşıya>ız. devlet a>nmı olmaktan daha geLaıklıkten uzaklaşma >onundenış bır davadır kı, buna en uvkı gelişmelerın tarıhı, tkınci gun tenm olarak çagdaşlaşma Dunva Savaşı'nın hernen sonraterımını daha >erınde bulu>oruz sına kadar geri goturulebılır. Batı'nın bır kesımmdekı FransızAma bu olumsuz gelışme açısıncadan gelen laıcisme'e eş olarak dan 1970'lerin ikinci vansından kullanılıp ve Turkçeye gırmemış başka bır sozcuk, secularisme sozcuğu bu çagdaşlaşma sozcuğune hem anlam hem koken açısından daha >akındır, hatta onun tam karşılığıdır Laicisme sozcuğu, Katolık Hırıstıyanlığın yayıldığı halkların dılınde, ozelhkle Fransızcada kullanılır ve kokenıne bakılırsa "halksallaştırma" demektır Çunku kaynağı olan eskı ve Hırıstıyanlık oncesı Grekçedekı laos (halk), laikos (halksal) sözcuklerı Hırıstı>anlık donemınde klericus, yanı dın adamları dışında olan kışıler ıçın kullanılırdı Protestanlığın etkısı altında olan Ingılızce ve \lmancada kullanılan tenmın kökenı Grekçeden değıl, Latınceden gelır Bu koken de zamanla değışıklığe uğrayarak şımdıkı anlammı almıştır. Aslındakı sözcuk, saeculum sozcuğu, "çağ" anlamına gelır kı, Arapçada bunun karşıhğı olan asr sozcuğu, son zamanlara değın Turkçede asır olarak kullanılırdı Laıklık terımınden önce asrilik bıçımınde bır sozcuk kullanılnordu Bu sözcuk secularisme sozcuğunun kapsadığı anlamı taşırsa da, Cumhurı>et dönemınden oncekı donemde "çağa uymak" va da "onun gereklenne uvacak biçımde değışmek" anlamı, dıncılenn elınde kötu bır kavram durumuna getırıldı Asrilik, zuppelık, köksuzluk, dınsızlık anlamına gelmeğe başladı Zı>a Gokalp ıse tenmı muasırlaşmak anlamında kullanmıştır " Çetın Ozek ıse, Ada >avınları arasında basıimış çok onemlı ve buvuk emek urunu "Devlet ve Din" adlı yapıtında, laıklık termınını sayın Nıyazı Berkes gıbı tanımladıktan sonra, gene ona benzer bır biçımde şoyle demektedır "Kanımızca, laıkhğın, dın ıle devletın kesın ve karşılıklı bağımsızlığı bıçımınde anlaşılması yeterlı ve yennde bır anla>ış değıidır Islamcı teorı, biyasaldınsel ıktıdarların bırlığını ongörduğu ıçın, bu ıktıdarların ayrılması Jslam teorısı ıle bağdaşmamakta, bu teonye bağL olanlann laıklığe karşıt bır aavranış ıçıne gırmelerıne yol açmaktadır Bu çaba, belırlı bır dıne, otekı dınlere oranla ustunluk sağlama amacına yönelık olduğundan, dınsel eşıtlık ve dın ozgurluğu ılkelerıne de ters duşmektedır Kaldı kı ana>asal laık sısteme karşıt bır eylem olması yönunden de, bu tur ba$kaldırılar, hukuka aykırı nıtelık de taşımaktadır Hukuka aykırı tum eylemlen olduğu gıbı, devletın bu eylemlerı de engellemesı zorunluluğu doğmaktadır." Sayın Ozek'ın yukarıda geçen "dinsel eşiüik" sozune "mezbep eşitliği"nı de katacak olursak, laıklık ılkesını yok etmeğe yönelık akımların, ulkemızde ne gıbı zorbalıklara >ol açacağını düşunmek zorunda kahnz Gen kalanı, laıklık karşıtlığının, çagdaşlaşma karşıtlığı ıle ozdeş olmasıdır Çagdaşlaşma) ı ıstemıyorlar "Sulh Mektebi" MELİH CEVDET ANDAY Hukumet ıçınde yolsuzluklar olduğuna ılışkın haberler bırbınnı kovalarken, Cumhurıyetımızm temelı kultur devrımlerınden gerıye dönuş olaylan da hızlanmış bulunuyor Ben bunu bır rastlantı olarak yorumlamaktan yana değüım Ulkenın ekononuk durumunu duzeltme ortıisu altında, cebını doldurma, ötekını benkını zengın etme, yabancı mala ve anamala kapılan ardına dek açma tasarı ve eylemlerı ne zaman su vuzune çıksa, ınsanunızın özgurce duşunmesıne, uyanmasına, bıknçlenmesıne yönebk butun kultur kazançlanmıza saldırı da bırden hızlanmağa başlar Bunun altında yatan amaç, gencılığı okşamanın kandırıcı, oyalayıcı etkısıne sığınmaktır, örneklennı yakın tanhımızde çok görduk TRT III programından çokseslı muzık yayınının nerdeyse temellı kaldı nlması bunun yenı bır örneğıdır TRT bir dızı Turkçe sozcuğu yasaklama yetkısını kendmde nasıl bulmuştur, bundakı amacı nedır'' Kultur Bakanı, gazeternıze bu konuda verdığı demeçte, "Ataturk Dıl ve Tanh Kurumu'nda yaptığınuz toplantılarda aunan karar, Anayasa dilinde de kabul ettiğimiz ve konuşulan, yaşayan dilin uvgulanmasıdır. Bunun dışında bir kısıtiama doğru olamaz. TRT'nın hangi sozcukleri vasakladıgını da bilmıvorum. Dırekt olarak benı ılgilendirmedıği için uzerinde durmamıştım. Ama bu haurlatmanızdan sonra ilgileneceğim" dıvor Kultur Bakanı'nı dırekt olarak ılgılendırmedığıne \e Ataturk Dıl ve Tanh Yuksek Kurumu'ndan da bır ses çıkmadığına göre, TRT kımden ya da nerden esınlenerek ve kımlerı sevındırmek amacı ıle bu yasaklamağa kalkışmıştır? Ayrıca TRT'nın yasaklanan o sözcukler yenne hangı Arapça sözcuklerın kullanılacağını açıklamamasj da uzerinde dunılacak bır sorundur Bakalım TRT'lı konuşmacılar bu Arapça sözcuklerı gerçekten bıhyorlar mı, doğru okuyabılecekler mP Yoksa TRT'de Arapça kurslan mı açılacak 9 Açılırsa oğretrnenler hangı kaynaklardan sağlanacak 9 TRT'nm bu vasaklamasından sonra, bır valı de ıhndekı bır okulun "Banş Okulu" adını taşıdığını öğrenınce sınırlenmış, "Bu ne biçim isim!" demış, "dataa böyle oz Turkçe isiroler varsa hepsinı degıştirin!" Sanırım "Banş Okulu"nun adı önce "Sulh Okulu", sonra da "Sulh Mektebı" olacaktır Hatta bununla da kalınmayacak, oz Turkçe temızlığı, sokak adlanna, belkı mağaza ve dukkân adları PENCERE 18 OCAK 1985 6 Yaşına Basarken... Şok, dılımıze yerlesmış bır yabancı sözcuktur, artık herkes kullanıyor Basbakan Ozal, eskı Bakanı Ismaıl Ozdağlar'ı ruşvet almakla suclayınca gazetelerde "şok" sozcuğu başlıklara gectı Cunkü Ozdağlar, soru yonelten muhabırlerı, kendısını dağıtmış biçımde yanıtlıyordu "Şok geçınyorum " "Şoke oldum " Gunlük yaşamda daha çok sınırsel şoktan soz açılıyor Oysa tıpta, fızıkte, ruhbılımde sok konusu genış bır yelpaze oluşturur Bır de ' tedavı şoku" var Hasta ötekı dunyaya yolculuğa nıyetlenmışken, ya da ruhsal dunyasında yolunu şaşırmışken, elektrık sokuyla rotasını bulabılır Havacılıkta paraşutun açılmasıyla bırdenbıre doğan hız azalmasına "açılma şoku" denryor Uçaktan kendısını atan ınsanın düşuş hızı sanıyede 5060 metreyken paraşut açıldı mı 10 katı bırden eksılır, 56 metreye ıner * Osmanlıcada "teşbıhte hata olmaz" deyımı kullanılırdı, halk daha guzel söyluyor, "benzetmek gıbı olmasın" dıyor Halkın dılını yeğlersek, benzetmek gıbı olmasın, ekonomıde de "şok tedavısı" vardır Ornek vermek gerekırse bır hafta sonra 6 yaşına basacak olan "24 Ocak Kararlan"n\ gosterebılırız 24 Ocak 1980'de ne yapıldı? Bır elde Amerıkan Doları 47 lıradan 70 lıraya çıkarıldı, o zamanın ölçulerıyie 700 mılyartık zam paketı gundeme gırdı Beş ay sonra mevduat faız oranları yüzde 50'ye çıkarıldı Sıkı para polıtıkası da bu önlemlerle bırlıkte uygulanarak ucretler donduruldu Bır şok tedavısıydı bu Kapıtalıst sısteme bağlı sanayıleşmemış ulkelerde boyle şok tedavılerı uygulanıyor Amenkalı akıl hocalan receteyı yazıyorlar Buyuk devalüasyon, yuklü zam paketı, sıkı para polıtıkası, serbest faız, dondurvlmuş ucret Toplum bu durumda altust oluyor, bırbınne gırıyor, zaten enflasyon canavarının ateşten dılıyle yanıp yakılan halk, tepkı gosterıyor Boyle şok tedavılerının kısa surelı olması, bırkaç yılda meyvelennı vermesı, enflasyonun aşağı çekılmesı, faız oranlannın duşmesı gerekır, halkın canına bırtezdaha okunur, sonra yenı bır denge kurulur • 6'ncı yıla bır hafta kaia şok tedavısının sonuçlan ne olmuştur? Her zaman yazdığımız gıbı bır ülkenın parası beş yılda 10 mıslı değersızleşırse ve bu kanama durmazsa ekonomının ötekı gostergelerıne bakmak bile gereksızdır Ortadırek adı verılen emekçının yıkımı uzenne sıyasetın sureklı ekonomı polıtıkasına donüşmesı ancak demokratık rejım dışında gecerlılığını kr ruyabılecek bır yontemdır 5'ıncı yılda devalüasyon oranının res mı verılere gore yuzde 50'nın ustunde dolaşması basarısızlığın ta kendısıdır Kısı başına ulusal gelırın bes yılda 1300 dolardan 1000 doların altına kaydığını dış kaynaklar yazıyorlar Dış borçların hesabı karışıktır, IMF bu konudakı resmı açıklamalara ınanmadığını bıldırmıştır Ne var kı beş yılda dış borçların faızlerıyle bırlıkte 20 mılyar dolardan 30 mılyar dolara doğru tırmandığı ızlenıyor 24 Ocak 1980'de şok tedavısı olarak uygulanan onlemler, sureklılık kazanmıştır Bır toplum tımarhaneye kapatılan delı mıdır kı yakınıp bağırdıkça kendısıne ceza olsun dıye elektnk şoku verılsın? Bu ancak ışkence metodu olur • 6 yaşına basarken IMF'nın klasık reçetesı Türkıye'de bır sonuç vermemışse duşunmek gerekır Ya reçete yanlış, ya uygulama bozuk ya da ekonomık yapı oylesıne çarpık kı hıçbir dıkış tutmuyor ARADA BIR AHMET ADIL ERYILMAZ Hukukçu OKURLARDAN Başkandan ilgi bekliyoruz Beşiktaş Belediye Başkanı Mumtaz Kola'dan bir ricamız var. Bizler, Etıler 2. UIus yoresindeki Gazete Muhabirlen Sıtesi'nde oturuyoruz. Sitemizin ginşinde bir muteahhidin inşaatları var. Bu muteahhit, geçen yıl asfalt yolu kapadv, sıtemıze yeni bır giriş yolu açth Ancak yağmur • karda bu yol rezil oldu. Değil arabayla gitmek yurumek bile bir sorun. Jam bir mezbelelik. Muteahhit, çok "sıkı" olduğundan kendı binalarına gırişi bile betonlamıyor. lstıyor ki, belediye yapsın. Sayın Kola, siz bu inşaatlann bir bolumunu de kaçak diye yıktırdmız. Bu yolu da sanıyoruz biliyorsunuz. Lutfen ilgilenin. Ya bu 25 metrelik yolu bu muteahhide yaptınn ya da asfaltlattınn. ISMET DEMtRKANLI ETİLER 30.6.1971 tanh, 23797 keşif numarasına kadar yaptlmış normal telefon talepleri karşılanmış bulunmaktadır. Ancak soz konusu telefon talebının şebekesı (SSHI050608) dolu olduğundan, ısteğin bugune kadar karşıumması mumkun olmamıştır. Halen aynı şebeke sahasında, soz konusu talebin onunde olup, şebeke ve numara yetersızliğınden karşılanamamış yaklaşık 173 adet kesım içı yeni tesis ve nakil talebı bulunmaktadır. Yine aynı şebeke sahasında zaman zaman herhangı bır nedenle boşalan de\re ve numaralar tercıhlinin %75 fazlası ucretle yapılan yenı tesıs ve nakıl taleplerıne tahsis edılmektedir. Ümıt Balkır'a aıt kesım içi normal telefon talebı 1985 yıhnda yapılacak olan Erenkoy santral sahası telefon dağıtımında yeniden ele alınarak, şebekesı musaıt olduğu takdirde karşılanacaktır. Bilgilerinizı rıca ederız. PTT GENEL MUDURLÜĞÜ kazanılması, gerek ulkemız, gerekse dunya gençlığının kazanılmasma bağlıdır. Dunya Gençlik Yılı'nın amaçlanan hedeflere ulaşması ıçin, mutlaka gençlere iş bulunması gerekır. Onların yonetımde ağırlıklı olmalannm sağlanması gerekır. Butun gençlerimizin boşa harcadıkları enerjılennın esere donuşecek bır yerlere kanalıze edilmesı şarttır. 4ksı halde "benım oğlum bina okur, doner doner bır kere daha okur" hesabı, başladığımız vere tekrar doner, ortada olan sorunları gormezlikıen gelip, bır tarafı ıtersek, bır gun bu sorunlar temellı çozulemez bır hal alır. Geleceğımizın bırıcik garantoru gençlığimizdir. BEKIR MERT Emeklı Oğretmen ULUS/ZOJ\GULDAK Geciken Adalet... Kışılere seçım hakkı tanımadan yaşamlarına gıren "hukuk", yargı ışlevını çoğunlukla zamanında yenne getırernemektedır Insan psıkolojısınde zaten var olan bencıllıkten kaynaklanan otorıteye karşı çıkma eğılımının, kendı hakkını aramanın yıkıcı karmaşasına dönuşmemesı ıçın hukuk devletının elındekı tek sılah, bağımsız tarafsız, etkın ve haklar dengesını gozeten yargı gucüdur Eskımış yontemlerın ıçınde boğulan bınlerce calışanı ıle ayağını surukleyen bır yargı temposu, adaletın gorunümu olmamaltdır Kımı zaman asıl amaçtan uzaklaşarak, kırtasıyecılığın kor kısırlığında soluk alamayan yargının hastalığı tartışılmalıdır Çalışanların enerjısını gereksız emen boyutsuz şekılcılığın kaosunda ortaya çıkan "mahkeme ıma|i", bu yennde sayma yurüyuşu ıle ancak yara alabılır Hukuk, toplumun ıçınde bulunduğu ekonomık ve sosyal durumdan soyutlanamayacağına gore zamanın getırdığı koşullara uyum sağlayaıak değışıklıkler gostermelıdır Hızlı nufus artışı, enflasyon duvarındakı çatiamalardan sızan ahlak yozlaşması, guncel ekonomı polıtıkasına koşut olarak tıcarı yasamdakı yenı uygulamalar mahkemelere alışılmamış boyutlarda uyuşmazlıkların yansımasına yol açmaktadır Senet protestosu ıstatıstıklennın tırmandığı rakamlar ve buna bağlı olarak alacakların tahsılı ıçın gırışılen ıcra ve ıflas takıpterı, ılen tarıhlı karşılıksız çeklerın yoğun dolaşımı, buyük mıktariara varan donmuş banka kredılerı, geçmış on yılların yabancı olduğu sorunlardır Yargının baş ağrılannın teşhısıne "estetık" açıdan başlanabtiır Insan yaptsı, görunume onem verır eğılımdedır Adalet kavramını gorüntu bakımından ılk vurgulayacak unsur ıse mahkeme bınalarıdır Yargılama, "nasıl olursa olsun' yapılacak ışlerden değıidır Insan psıkolojısındekı bu zaafın doyurulması ve saygınlık uyandıracak görunuşun yaratılması gereğı tartışılmazdır Bunun ıçın mahkemelerın kıralık ışhanı katlarında değıl, amaca uygun ve yeterlı bınalarda çalışması gerekır Iş yoğunluğunun tıkanma noktasına ulaştığı yerlerden bırısı ıcra daırelerıdır Burada dıkkatı çeken, dosya çokluğunun ve bu yöntemın getırdığı karmaşıkhğın neden olduğu yavaşlıktır Gereklı veya gereksız, türtu belgelen ıçeren dosyalar, bır "fotokopı enflasyonu"na yol açmıştır Dosyalar, bu denlı aşırı rnıktarlara varınca, yararından çok 'hantal" bır araç nrtelığme donuşmuştur Bu nedenle daha hızlı ve kolay bır sısteme gereksınme vardır ıcra daırelerıne ozgu olmak uzere, takıpler dosya uzennden değıl, belge asıllannın saklandığı standart bır zarf ve buna ılışkın bır "ızleme kartonu" aracılığıyla yurutulebılır Zarfta, takıp talebı, varsa vekâletname, takıbın dayanağı olan belge (mahkeme ılamı, kambıyo senedı veya otekı adı senetler), teblıgat parçası, varsa taşınır haczı tutanağı ve ıtıraz dılekçesı bulunur Izleme kartonuna bu hususların bır defa yansıtılmasından sonra, tum ışlemler tarafların "sözlü" taleplerı uzerıne ıcra memurunun kararları ıle devam edecektır Sulh, feragat, borcun kabulu, haczın kaldırılması gıbı onemlı taleplerde, beyanda bulunanın ımzası da ayrıca kartona alınabılır Adalet hızmetınde çalışanların bılgı duzeyının gelıştırılmesı, yargının tedavısınde onemlı dığer adımdır Mahkemelerın ve ıcra daırelerının yukunu buyuk oranda taşıyan, "teknısyen"e denk adlıye memurlarıdır Bu sınıfın bır kesımı, salt kışısel deneyım ve çalışmalarıyla yeterlığe ulaşan kımselerdır Gelecek ıçın bu yazgıcı anlayıştan sıynlarak, nıtelıklı elemanların yetışmesınde sağlıklı bır kaynak yaratmak gerekır Adalet Meslek Yuksek Okullan, bu görevı gereğı gıbı yenne getırmektedır Ancak eğıtım pohtıkasındakı planlama ve özendırme ıle bu tur okulların sesının duyurulmasına gereksınme vardır Aynca bugün buyuk kentlerdekı ıcra daırelerınde sayıca yeterlı elemanın bulunmadığı görulmektedır, zıra mesaı saatlerının dışındakı kısa sureler ıçıne sıkıştırılarak hacız ışlemının uygulanması, gorevın "ığretı" yapılmasıdır Yargıçlık mesleğıne ılışkın söylenebılecekler ıse sorunun odak noktasıdır Yargıc da, tıp adamları gıbı, zor ve uzun surede meslekı olgunluğa kavusabılmektedır, onun ıcın, yaratması zahmetlı olan bu değerlerın korunması, elde tutulması gerekır Bu amacla ılk akla gelen, gelır duzeyını sureklı olarak standartın uzerınde tutmak ve en önemlısı özellıkle buyuk kentlerde konut sağlamak suretıyle yasam koşullarının kolaylaştırılmasıdır Ayrıca yargıçlara yurt ıçı ve dısında burs ve araştırma olanaklan tanıyarak ve belırlı branşlarda ıstıkrarlı olarak tutup uzmanlaşma sağlayarak eğıtım olanağı verılmelıdır Yasalardan cok şey beklenmesı, yaygın ve yerınde olmayan bır ınanıştır, bununia beraber. bazı noktalarda yargının hızlandınlması ıçın yararı görulebılır Uygulamanın, aşılması "yorucu" engebelı yolu teblıgattır Çozum, teblıgat yapılacak kımsenın "nerede olursa olsun" tebellüğ edebıleceğı ılkesındedfr Ayrıca onemlı ışlerde "memurla teblıgat" kurumunun daha sık ışletılmesının sağlanması yerındedır Yasal duzenleme yasayı uygulayacak kımsenın nıtelığ/ ıle butunleşmelıdır 7021 sayılı Tebiıgat Kanunu'nun 1 maddesı, tüm yargısal teblıgatın PTT aracılığıyla yapılacağını hukme bağlamaktadır Bu, PTT ıçın grttıkçe buyuyen bır yuktur Özel bır dağıtım sıstemının kurulması bugun ıcın olanaksız olduğuna gore, PTT, kendı ıcınde örgutlenmeye gıderek, teblıgatların bu ışe özgulenmıs ve bu konuda kurs görmuş dağıtıcılar elıyle yapılmasını gelıstırmelıdır Koklü yasal duzenlemelere gıtmeksızın, gereksız olarak bılırkışıye başvurmamak gıbı, yargıçların var olan yetkılerını kullanmaları ıle bır kıpırdanma sağlanabılecektır Aynca genel olarak ıcra takıplerı ıçınde buyuk bır yer tutan ve çok yuksek meblağlara ulaşarak makro ekonomık duzeyde onem kazanan banka alacaklannın ozel bır takıp usulune konu olması gerekır Sonuç olarak, yasalan da kurumları da ışleten ınsan unsurunun ve dolayısıyla ekonomının ve eğıtımın kacınılmaz sonuçları her sorunun kaynağında ortaya çıkmaktadır cozum ıcın de yıne bu kaynağa ınmekten başka çare yoktur Mavikartın da tunelde geçmesi dileğiyle. ZAFER CABACI İSTANBUL/KARAKÖY Spor alanımız elimizden alınıyor Istanbul Kuçukyah 'da oturuyoruz. Bizim sorunumuz spor ve spor sahalarıyla ılgih. Elımızde bulunan ıkı spor alanımızdan bırı olan ve belediyenın sahibı olduğu Idealtepe futbol, \oleybol \e basketbol sahalarım kavbetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Oğrendığımıze gore bu spor alanımıza Kartal Beledıye Meclısi'nce alınan karar gereğı tmam Hatıp Lisesi yaptırılacakmış. Bız Kuçukyalılı ve Idealtepelı gençlenn, hatta yaşlıların spor ve eğlence alanı olan bu sahanın yok edildığmi \arsayalım. O zaman nerede spor y apar \ e eğlemriz? Boş vakıtlerımızı nasıl değerlendmrız? Herkesın bıldığı gıbı gıdecek tek yer kalıyor: Kahvehaneler... 1985, Gençlik Yılı ilan edıldı. Bu yıl gençlenn sorunları konuşulacak, tartışdacak ve bu sorunlara çareler bulunacak, onlemler almacak denılıyor ve yazılıyor. Ama lafla peynır gemısî yurumuyor. tnşallah yetkililer bızım sesımize kulak v erır ve İdealtepe 'dekı spor alanımızı Gençlik Yılı'nda tekrar bize hedıye etme ıncelıği gosterırler. A KADIR SEVİND1K tdealtepe/Istanbul PTTden bir okura Gazetenizin 9J2.19S4 tarihlı nüshasında yayımlanan "TELEFON BAŞMÜDÜRÜNÜN DEMECt" başlıkh yazı uzerine gerekli ınceleme yapılmıştır. Yakımcı Ümıt Balkır 12.3.1970 tarihmde Erenkoy19738 keşif numarası ile "Fınn Sok. JVo: 34 Erenköy" adresine 1 adet normal telefon talebinde bulunmuştur. Erenkoy santral sahasında şebekesı musaıt olan ve Mavikart TüneVde de geçsin Çalışan gencim ve her ay ÎETT'den mavikart alıyorum. Yenı yılda 4500 lira vererek aldığımız mavikart tunelde geçmiyor. Ancak mavikartlann uzerinde Istanbul Elektriklı Troleybus Tunel Işietmeciliği yazısı bulunmaktadır. TuneVde mavikart geçmedığıne gore, bu yazt silinmelı veya geçerlı olmalı. Belediye yetküilerı tunelin zarar ettiğını ıddıa edıyorlar. Ben bu goruşe katılmıyorum. İETT'ye en fazla kâr getiren Tunel'dir. TEŞEKKUR Değerlı varlığımız 1985 Gençhk }//; ılan edıldı Lmanm, dığer geçmış yıllar gıbı bu Gençlik Yılı da boşuna harcamp gıtmet, amaçlarma ulaşır. Bu Gençlik Yılı'nda amaçlanan butun hedeflerin mutlaka gerçekleşmesı, bu hedeflere ulaşılması gerekır. Çunku, diğer butun yıllann Gençlik lı/ı üzerine.... anı olumu nedenı ıle cenazesıne gelmek \e çelenk gondermek lutfunda bulunan sayın eskı ve yenı federasyon başkanlarına, sayın kulup başkanlarına, sayın basınımıza, eskı ve yenı futbolcu arkadaşlarına, değerlı hakem \e antrenorlere, spor akademısı oğrencılerıne, telefon ve telgrafla uzuntulerını bıidıren değerlı ınsanlara teşekkuru bır borç bılırız. KİRAZ, YETKİNER, SOYLU AİLELERİ SABRİ KİRAZ'ın 26yddır sdzinfein,sdziıile biıükte 44 Töbank 26. başanlı yılını kutluyor. Töbank 26. yılında 26 yıla sığmayan büyüklükteki hianetlerinin kıvanonı yaşıyor. Töbank, Töbank'ı Töbank yapan Sayın halkımıza ve tüm Töbank'klara teşekkür d 5 5 ILAN EYÜP ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Do^va No 198^ 12"» Davacı <\hmet Ka\ar tarafın dan da\ah Hasan Çolakbu>Tjk ve mırası,ılan alevhıne acilan itıra zın ıptalı davasının vapılan du ruşmasında Da\ah Hasan Çolakbuyuk mı ras v ıları olan Şazne Çolakbu vuk Fatma Çolakbuyuk, Saıt Çolakbu>uk Mustafa Çolakbu \uk \e Sesgı Çolakbuvuk, Ka dıkov Fenervoiu Mazharbev so kak No 69 daıken avnlıpgıttık lerı \e adreilerı tesbıt edılemedı ğınden da\a dılekvesı ve davetı venın IstanbuTda munteşır gaze telerden bırınde ılanen teblığıne karar verılmıştır Yukarıda ısım ve sovadları >a zılı davalılann duruşma gunu oian 18 2 1985 gunu mahkememızde hazır bulunmaları veya kendılerım bır vekıl ıle temsıl et tırmelerı daveıı>e venne kaım ol mak uzere ılan olunur VI V!V! gtKİü bankodır' BJMII 521 • Bakırkov \ , iu> Memurluğu ndan aldığım •uiu^ tuzdanımı kavbenmı Hukumsuzdur HLl K! \!LkATTA\DOĞA\