Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Muduru: Emine Uşaklıgil,Yazı Işleri Muduru: Oka> Gonensin, • Haber Merkezi Muduru: Yaiçın Baver, Sayfa Duzeni Yonetmenı: Ali Acar. Imsak: 5.49 Gunes: 7.19 Temsikiler ANKARA: Yalçın Dogan, IZMIR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan, • Servis Şeflen: İstanbu! Haberleri: Reha Öı. Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay. Kultur. Avdın Emeç, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı. Abdulkadir Yucelman, Duzeltrne' Refik Durbaş. Araştırma: Şahin Alpay, IşSendıka Şukran Kelenci. Ikindi: 14.44 Akşanv 17.07 Yatsı: 18.31 Burolar: • Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147. • İzmir: Halıt Zıya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana:ÇakmakCad. No: 134Kat3,Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu. Ist. PK 246lst Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 TAKVIM 15 Ocak 1985 ÖSle: 12.18 OECD raporu: Alınan önlemler enflasyonu dizginlemeye yetmedi RAPORDAN SEÇMELER KDV'nin kavranması ve tahsilatı henüz yetersizdir. KDV nedeniyle fıyatların önemli ölçüde artacağı söylenebilir. Önümüzdeki dönemde Türk ekonomisinde iç tasarruflar, yatırımlar ve ödemeler dengesinde kritik dar boğazlar ortaya çıkabilecektir. Plan amaçlarına rekabetin arttırılmasıyla ulaşılacağı hesaplanırken, bunun sonucunda gelir dağıhmının sermaye lehine bir gelişme göstereceği tahmin ediliyor. İhracatın 1984'teki gibi bir gelişme göstermesi uzak bir ihtimaldir. Bize göre bu yıl ithalat 11 milyar dolar, ihracat 7.8 milyar doîar, dış ticaret açığı 3.2 milyar dolar dolayında gerçekleşecektir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin 1985 yılındaki ekonomik durumu ıle ilgili ilk uluslararası görüşme, bugün Paris'te yapılıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye Masası yetkilileri ile Türkiye'den DPT Müsteşan Vusuf ÖzaJ ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilileri OECD tarafından hazırlanan 1985 yılı raporunu bugün görüşüyorlar. Raporda, 1985 Türkiyesi için çizilen tabloda, "Katraa Değer Vergisi'nin önemli fiyat artışlanna yol açacağı, yatınmlann, iç tasarruflann ve dış ticaret açığının önemli darboğazlar yaratacağı, büyüme hızmın tahmin edilenden kiiçiik olacağı ve buna dayanarak 198S'te ekonomide istenmeyen sonuçlarla karşılaşılabileceği" öne sürüluyor. Aralık ortalarında hazırlanan "Türkiye: Son Ekonomik Gelişmeler ve Orta Dönemdeki Beklentiler" adındaki 17 sayfa ve 13 tablodan oluşan OECD raporu, bugün ele alınacak. Üç bölümden oluşan raporun birinci bölümünde son ekonomik gelişmeler ve bu arada 1984 yılı değerlendiriliyor. Ikinci bölumde Özal hükumeti tarafından hazırlanan Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı gözden geçiriliyor. Raporun son bölümünde ise 1985 yılındaki beklentiler üzerinde duruluyor. ENFLASYON DtZGİNLENEMEDt Özal hükumetinin birinci yılının değerlendirildiği ilk bölumde, alınan önlemlerin enflasyonu dizginlemeye yetmediği belirtilerek, buna gerekçe olarak şunlar gösteriliyor: "Yiizde 70'lere varan nominal faiz maliyeti, yüzde 45'lere varan sürekli devalııasyon, talebin istenildiği gibi kısılamayışı, kapatılamayan biitçe açıklan ile geçici de olsa özellikle gıda maddelerinde göriılen uretim açıklan." 1984 yılı içinde piyasa ekonomisinin işlemesi için adımlar atıldığını belirten OECD raporunda, "İçerde yiikselen rekabet ve buna ek olarak kısa dönemde de olsa artan dış sermaye akımı yurt içinde serbest pazar ekonomisinin işlemesine katkıda bulunmuştur. Ancak ekonomi bu kadar kısa zaman içinde dış rekabete uyum sağlayamamıştır" doğrultusunda bir yargıya varılıyor. Merkez Bankası'ndaki dövizlerin dış borç ödenmesi için kullanıldığını ve bundan dolayı da Merkez Bankası döviz rezervlerinin azaldığını kaydeden raporda, ithalat için doviz ödemelerinin ticari bankalarda bulunan döviz rezervleriyolundanyapıldığı açıklanıyor. KRİTİK DARBOGAZLAR Daha sonra Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'na değinen OECD raporunda, şu önemli vurgulamada bulunuluyor: "Plandaki hesaplamalara göre önümüzdeki donemde Türk ekonomisinde iç tasarruflar, yatınmlar ve ödemeler dengesinde kritik darboğazlar ortaya çıkabilecektir. Harcamalann kısılacağı ve artan gelirin tasarruflar aracılığıyla yatırımlara kayacağı düşünulüyor ki, bıırada öngöriilen rakamlar ve hedefler geleneksel Türk ekonomisi yapısı açısından oldukça yüksektir. Plan amaçlarına rekabetin artırılmasıyla ulaşılacağı hesaplanırken, bunun sonucunda gelir dağıhmının sermaye lehine bir gelişme göstereceği tahmin ediliyor. Plan doneminde devlet yatırımlarının daha çok altyapı yatnimlanna yöneldiği gönilurken, önümüzdeki dönemde daha çok sayıda KİT'in öıei sektöre devredilmesi öngörülüyor." OECD raporunda, "1985 yılında bizim beklentilerimiz Türk yetkililerinin beklentilerine göre daha az iyimserdir" denilerek, şu oneride bulunuluyor: "1985 yılında ekonomik açıdan Türkiye istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilir. Bunlann başında daha yüksek fiyat artışlan, tüketimin daha çok artması, tasarruflann azalması ve ithalatın dış rekabet sonucu daha çok artarak, dış ticaret açığının büyümesi sayılabilir. 1985 yılında ihracattaki gelişmeler, 1984 düzeyinde gerçekleşmeyebilir. OECD ülkelerinde giderek artan korumacılık, Türkiye'den ihraç edilen malları henüz etkilememiştir. Doğu Bloku'nda ise, ticareün bu yıl daha statik kalmasına ilişkin işaretler fazladır. Bu nedenle, Türkiye'nin ihracatının 1984'teki gibi bir gelişme göstereceğini beklemek uzak ihtimaldir. Bize göre, ithalat bu yıl 11 milyar dolar, ihracat 7.8 milyar dolar ve bunun sonucunda da dış ticaret açığı 3.2 milyar dolar dolayında gerçekleşecektir." Raporda Katma Değer Vergisi'nden de söz edılerek, şu yargıya varılıyor: "1985 yılının vergi açısından önemli bir olayı KDV'nin uygulamaya getirilmesidir. KDV nedeniyle vergi geürleri açısından Türk yetkilileri utnutlu görünmektedir. Ancak şu anda verginin kavranması ve tahsilatı henüz yetersizdir. Buna ek olarak KDV nedeniyle fıyatların önemli ölçüde artacağı söylenebilir." 1985 yılında faiz oranlarının üyat artışlarının altına düşmeyeceği, sıkı para politikasının süreceği, aynca, "1984 yılındaki fiyat artışlarının önemli ölçüde KİT ürünkri fiyatlanna yapılan zamlardan kaynaklandığından hareketle 1985 yılında KİT ürünlerine daha dikkatli zam yapmak gerektiği" belirtilen OECD raporunda, büyüme hızının da tahmin edilenin daha altında, yüzde 5 dolayında gerçekleşebileceği bildiriliyor. Gençler sosyal yaşamdan usaklaştırıhyor Prof. Dr. Sayman: Öğrencilerin tüm davramşlarını kontrol ve baskı altına almaya yönelik bir düzenleme. Dr. Yıldırım Aktuna: Uyuşîurucu kullanan kişi hastadır. Bu tip öğrencilere atılma cezası uygulanmadan önce tedavi yoluna gidilmelidir. Bir öğrenci: Üniyersite gençliği ülke sorunlanndan, siyasetten, tartışmadan, görüş belirtmekten uzaklaştırılmaya çalışılıyor. İstanbul Haber Servisi İlişkilerinde "kaba" ve "saygısız" davranan, başkalannı rahatsız edecek biçimde "şarkı söyleyen", "çalgı çalan" öğrencilere de uyarma cezasının öngörülduğü yeni "Yüksek Öğretim Kunımlan Öğrenci Yönetmeligi", üniversite gençliği arasında tepkiyle karşılandı. Öğrenciler, bu yönetmeliğin oğretim üyesiöğrenci ilişkilerini daha da olumsuz bir biçimde etkileyeceğini belirterek, yönetmeliğin aynı zamanda üniversite gençliğini ülke sorunlanndan, siyasetten, tartışmadan, düşünce üretmekten uzaklaştırmayı amaçladığını savunuyorlar. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Yıldınm Aktuna, söz konusu yönetmeliğe göre "okuldan atılma" ile cezalandırılması öngörülen uyuşturucu madde bağımlısı öğrencilerin öncelikle hasta kabul edilerek tedavi edilmeleri gerektiğini belirtirken, Hukukçu Prof. Dr. Yücel Sayman da yönetmeliği "Öğrencilerin tüm davTanışlannı kontrol ve baskı altına almaya yönelik bir düzenleme" olarak niteledi. Sayman yönetmeliğin "kaba ve saygısız davranan, başkalannı rahatsız edecek biçimde şarkı söyleyen, güriiltü eden, çevresini temiz tutmayan öğrencilere uyarma cezası verilmesi" bölümünü anımsatarak, özetle "Üniversite öğrencilerinin bu gibi davranışlanna dahi cezalandınna arzusuyia yaklaşan ve bu amaçla bir de disiplin yönetmeliği çıkartan zihniyet hakkında ne söylenebilir ki? Bu davranışlan kim, nasü saptayacak, ölçüsü ne olacaktır diye sormayı dabi gereksiz buluyonım" şeklinde konuştu. Dr. Yıldınm Aktuna uyuşturucu kullanma alışkanlığı olan kimselerin "basta" olduklarıru ve öncelikle tedavi edilmeleri gerektiğini belirterek Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin uyuşturucu kullanan, bulunduran ve satan öğrencilere ilişkin bölümü hakkında görüş ve önerilerini şöyle özetledi: "İlgili madde şu anda uyuşturucu kullanmayıp da uyuşturucu kullanma eğiliminde olanlar ile henüz alışkanlık kazanmayanlar için caydıncı ve vazgeçirici olma niteliğindedir. Bu bakımdan gereklidir. Ancak, bagımlı hale gelmişler için pek olumlu göriilmüyor. Yönetmelikte bu yönden bir açıklık vardır. Uyuşturucu bagımlısı olup da tedavi görmek isteyen bir öğrenci, okuldan atılma korkusuyla Medikososyal'e giderek tedavi olmak isteyemeyecektir. Biz uyuşturucu madde kullananlan hasta olarak kabul ediyonız. Bu tip öğrencilere "atılma cezası" uygulanmadan önce tedavileri yoluna gidilmeli ve tedavi olanlar öğrenimlerine devam edebilmelidirler." ÖĞRENCİLERİN TEPKİSİ Öğrenciler de, genelde yeni disiplin yönetmeliklerini tepkiyle karşıladüar. İstanbul Üniversitesi'nden gorüşüne başvurduğumuz öğrencilerden Gültekin Yüksel "Yönetmelik üniversite gençliğini ülke sorunlanndan, siyasetten, tartışmadan, göruş belirtmekten uzaklaştırmayı amaçlıyor. Özellikle 18 >aşa oy hakkı verilmesi konusunun gundemde olduğu bir dönemde boylesine bir yönetmelik, samimiyetsizliği ortaya çıkanyor", derken, Hayrettin Aydın da şunları söyledi: "Zaten yeni öğretim şekli ve vizeler ile öğrenciler sosyal yaşamdan yeterince uzaklaştınldı. Bir de öğrencinin şarkı soylemesi yasak gibi yaklaşımlar gençliği daha da cendere içine sokuyor." YOK yönetmeliğine tepkiler: TR Pdeki yeni atamaları Toskay, 4 dakikada açıkiadı Ankara ve İstanbul radyo müdürleri ile Ankara TV müdürü değişti. TRT Genel Müdürü Tunca Toskay, gazetecilerin sorularına yanıt vermeyeceğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT'de çeşitli kademelerde geniş çapta tayin ve nakiller yapıldı. tstanbul ve Ankara Radyo Müdürleri ile Ankara TV Müdürü görevierinden alındı. TRT Genel Müdürü Tunca Toskay dört dakika süren bir basın toplantısıyla atamaları açıklarken, "Tayinlerle işin ehillerinin bnlnnduğu bir kadro oluşturduk. Umuyoruz ki, iyiye doğru başlayan bu gidiş, bu tayinlerle yeni bir heyecan ve şevkle devam edecektir" dedi. Atamalarla Ankara Radyosu Müdürlüğüne Antalya Radyosu Söz Yayınları Müdürü Fahri Taş, tstanbul Radyosu Müdürlüğüne Radyo Dairesi Başkanvekili Ç«tin Tezcan, Ankara TV Müdurlüğü'ne Sabahattin Alpdoğan getirildi. TRT Radyo Dairesi Başkanhğına Sezgin Ersöz, Başkan Yardımcıhğına uzman Haluk Kılçık atandılar. Prodüktör Faruk Ermemiş de Ankara Radyosu Müdür Yardımcısı oldu. Ankara Radyosu Müdürü Abdullah Yazıcı, Yayın Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığına, istanbul Radyosu Muduru ılhan Baş da, uzmanlığa getirildiler. Televizyon Dairesi Başkanlığı Denetim Müdürlüğüne Denetçi Çetin Yörük atandı. Ankara Televizyonu Eğitim ve Kültür Müdürlüğüne uzman Atik Çatalpınar getirildi. Belgesel Yayınlar Müdürlüğüne Prodüktör Muhsin Mete, Ankara Televizyon Artistik Hizmetler Müdürlüğüne de Tufan Subaşı atandı. Muhasebe ve Mali îşler Daire Başkanlığına, Ankara Televizyonu Muhasebe Müdürü Ahmet Sağ, Ankara Televizyonu Müdür Yardımcıbklarına da uzman Ziya Uçkan ile Eğitim ve Kultur Müdür Yardımcısı Ayhan Karapars getirildiler. Ankara Televizyon Müdürü Önder Ulay uzmanhğa, Ankara Televizyon Müzik Eğlence Magazin Programları Müdürü Bülent Varol Televizvon Dairesi Başkanlığı Uzmanhğına, Artistik Hizmetler Müdürü Artanç Köksal, Belgesel Yayınlar Müdürü Mehmet Ege. Ankara Televizyonu Eğitim ve Kültür Müdürü Mesut Özgen, Televizyon Mudürlüğü Denetim Müdürü Altan Kınal da uzmanlıklara atandılar. Televizyon Müzik Eğlence Programlan Mudür Yardımcısı Taylan Gökşen Prodüktör oldu. Ankara Televizyon Müzik Eğlence Magazin Programları Müdür Yardımcılığına Prodüktör Adem Gürses getirildi. Gürses. bu mudurluğe de vekâlet edecek. TRT Dış Yayınlar Dairesi Başkanlığına, aynı Daire Denetçisi İsmail Hakkı Toran atandı. Daire Başkan Yardımcılığına da Denetçi Şahap Alp getirildi. TRT Dış Yayınlar dairesi Başkanı Cafer Demiral, Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine atandı. TRT Genel Müdürü Tunca Toskay, dünkü atamaları ve bunlann nedenlerini "rekor sürede bir basın toplantısıyla' duyurdu. Toskay yalnızca dört dakika süren basın toplantısında, atamalan TRT'nin hizmetini daha iyi verebilmeleri için yaptıklarım belirterek, "Tayinlerle işin ehillerinin bulunduğu bir kadro oluşturduk. Tayinler tamamen birimlerden gelen bilgilere göre yapıldı. Tayin yapılan çoğu yerler esasında boştu. Muchal kadrolardı. O yerleri doldurmak için tayin yaptık" dedi. Toskay, görev yerleri değiştirilenlerin özlük haklanmn "Haleldar olmamasına" ozen gösterdiklerini, kadrolanna uygun yeni yerler bulduklarını söyledi. TRT Genel Müdürü, basın mensuplannın sorularına yanıt vermeyeceğini bildirirken bir gazetecinin "Atamalan neden bu biçimde açıklamaya gerek duydunuz?" sorusuna, "Biz sizin en doğru bilgileri bizden almanızı istiyonız" dedi. r KIYASIYA GÜREŞ Bir zamanlar ürtlü gladyöterlerin savaşına tamklık etmif antik stadyumda, tribünleri dolduran birlerce seyircinin alkış sesleri arasında develer birbirlerini ezmeye çahşıyor, çengel atıyor, bazen de ısınyor, güreş yerinden kaçmaya çalışıyordu. Kültür Bakanı: Ikşayan sözcükler yasaklanamaz Taşçıoğlu: TRT'nin sözcük yasaklama kıstası neymiş? Ama ne olursa olsun konuşulan dildeki sözcüklerin yasaklanması kararını kim alırsa alsın yanlıştır. Haber Merkezi Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, TKT Genel Müdürlüğü'nce bazı sözcüklerin yasaklanması kararını eleştirerek, "Konuşulan ve yaşayan dildeki sözcüklerin yasaklanması kararını kim alırsa alsın yanlıştır" dedi. Dil konusunda en yetkili kuruluşun, Ataturk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu olduğunu hatırlatan Mükerrem Taşçıoğlu THA'ya yaptığı açıklamada, şunları söyledi: "Atatürk Dü ve Tarih Yüksek Kurumu'nda yaptığımız toplantılarda alınan karar, Anayasa dilinde de kabul ettigimiz ve konuşulan, yaşayan dilin uygulanmasıdır. Bunun dışında bir kısıtlama doğru olamaz. TRT'nin hangi sözcükleri yasakladığını da bilmiyorum. Direkt olarak beni Ugilendirmediği için üzerinde durmamıstım. Ama bu hatırlatmanızdan sonra ilgileneceğim." THA muhabirinin "Doğa gibi, özgürliik gibi Sayın Cumhurbaşkanı'nın da kullandığı kelimeler yasaklandı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz" sorusuna da, Taşçıoğlu, şu yanıtı verdi: "TRT'nin sözcükleri yasaklama konusunda kıstası neymiş? Ancak TRT özerk bir kurum sayılır. Bu nedenle TRT'ye müdahale, hassas bir konudur. Fakat ne olursa olsun, konuşulan ve yaşayan dildeki sözcüklerin yasaklanması kararını kim alırsa alsın yanlıştır." Antik stadyumda deve güreşi Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli deve güreşleri Helenistik zamanda inşa edilmiş antik stadyumda kalabalık bir seyirci kitlesi önünde yapıldı. Güreşleri çok sayıda yabancı televizyoncu da izledi. ÜMİT OTAN SELÇUK Yuz>ıllarca once, gladyator döıuşleri, atletik yarışlar, araba ve at koşularına tanıklık eden Efes'in Antik Stadyumu onceki gun de Kultur ve Turizm Bakanlığı destekli deve güreşleri festivaline sahne oluyordu. Sabahın erken saatlerinde, Panayır Dağı'nın yamaçlarında Helenistik zamanda inşa edilmiş, daha sonra M.S. 5468 yılları ara^ında imparator Neron tarafından yeniden onanlmış Antik Stadyuma buyuk bir goç başlıyordu. Yüzlerce araba \e binlerce kadınlı, erkekli, çocuklu yaya yurtta> Selçuk Efes arasını hareket edilemevecek duruma getiriyordu. Giriş bin lira Ellerinde piknik sepetleri ve çıkınlarıyla Antik Stad\uma yaklaşan kalabalık önce kendiİerini karşılayan görevlilere adam başı bin lıra oduyor, sonra ıçeri girebıliyordu. Arabası>la gelenler ise a\nca belli bir miktar ayakbastı kirası öduyorlardı. Kalabalığın arasında Fransız, Amerikan, Ingiliz turistler epeyce yer tutarlarken. kamera ekipleri de her anı göruntulemek için çabalıyorlardı. Antik Stadyum tıka basa dolmuştu. Yaklaşık 25 bin kişi izliyordu güreşleri. Köfte ocaklan yakılıp rakı masaları kurulur ken, Ege ve Marmara'nın en unlü Tulu'leri de yerlerini abyorlardı. Çine'den Deli Tülu, Ezine'den Kara kemal. Çanakkale'den Varım Dunya. Çan'dan Filiz ve Felek, Ortaklar'dan Başaran, Edremit'ten Mercan'ın da aralarında bulunduğu 54 Tülu sıranın kendilerine gelmesini bekliyordu. Bu ara Koçarlı'dan Değirmenci, rakibine bir çengel atarak yere yıkıyor, ezmeye başlıyor. Zor kaldırıyor urgancılar Değirmenci'yi hasmının ustunden. Tribünde panik Köfteler kızarmış, rakı şışeleri yarılanmış, gureşler buyuk bir heyecanla surüyordu. Buyuk çoğunluğunu turistlerin oluşturduğu tahta tribunlerin altından alevler çıkıyordu. Bir kuçuk piknik tupünun alev aldığını bağırıyordu vnntaşlar. Tribünlerdeki turistler kaçışışor, kendilerini develerin gureş yaptıklan alana atıyorlardı. Ardından hızını alama>an iki deve "eften püften" Ankara'da 34 militan yakalandı Haber Merkezi Ankaıa'da yasadışı bölucu örgut üyesi 34 militanın yakalandığı açıklandı. 4. Kolordu ve Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada yakalanan sanıklar arasmda mevcut Anayasal duzeni silah zoruyla yıkmayı amaçlayan bolücü bir örgütün ust düze>r ve bolge sorumlularının da bulunduğu bildirildi. Militanlarla birlikte 7 kaleşnikof otomatik tufek, 20 kaleşnikof otomatik tüfek şarjorü, 337 mermi, 2 tabanca, bir adet örgutun parti tuzuğü, programı ve bol miktarda orgutsel dokuman ele geçirildi. yapılı tahta korunaklara dayanıyor ve oradaki seyirciler buyuk bir korku ile kaçışıyorlardı. Gureş festivalini kameralarıyla saptayan yabancılara, her turlu etkinliklerimiz gösterilebiliniyordu. Davullar zurnalar bir yerde, klarnet ve darbukacılardan arabesk bir yerde, tum görkemlerıyle konserlerini surduruyorlardı. Zorla ulaşabildiğimiz bir gorevli ikramiyelerle ilgili şu bilgiyi veriyordu: "Orta'ya güreşenler 5075 bin. Baş'a güreşenler 100 bin lira alıyorlar. Parayı galip gelen de yenilen de alır. Yalnız galip gelene aynca halı verilir. Ama biz bu gün yenilen Tülü'ye de biraz duşük kalite de olsa halı veriyoruz. Ayrıca tüm masraflarını karşılıyoruz." Cep fareleri yakalandı Bu arada mikrofondaki avnı ses tekrar Antik Stadyumu kaplıyordu: Aramı/da dolaşan cep fareleri yakalanmıştır. Misafirlere duyururuz. Selçuk'un tum seyyar satıcıları Efes'i doldurmuş, hatta yakın il ve ilçelerden gelenler de olmuştu. Fiyatlar KDV'liydi. Çay 40, simit 50, balon 50 lira\a pazarlanıyordu. Yurttaşların bilet almadan girmesini önlemek için sıkı önlemler alan yetkililer diğer organizasyonu unutmuş gorunuvorlardı. Saatler ilerüyor, Tülü'ler güreşiyor, kimi zorla güreştiriliyor, kimi kaçıyor, kimi yattığı yerden kalkmıyor; gureşlerin sonuna geliniyor. Ezineli Kara Kemal'in rakibi Kolombo, sakat olduğu için gureşe çıkmıyor, Kara Kemal yine en buyuk olarak ikramivesini alıvordu. Donuş zamanı geliyordu. Yüzyıllar önce birçok savaşlara sahne olmuş, depremler, \angınlar, bu nedenle birçok goçler yaşamış Efes'te bu kez de deve güreşi festivalinden donenlerin goçu başlıyordu. Üç dört saat suren goç sonucu once Antik Stadyum, ardından Efes ve Selçuk boşalıyordu. Gıdarlş: Jukıflara bağış yapıhnadı Tek Gıdaİş tarafından KaraDenizHava Kuvvetleri vakıflarını aktarılan 106 milyon liranın, Kıbrıs Harekâtı 'ndan sonra sözleşmeye konulan özel bir hükümle işçilerden toplandığı, sendika kasası ile ilişkisi olmadığı belirtiliyor. İşSendika Servisi TurkIş'e bağlı Tek GıdaIş Sendıkası'nın KaraDenizHa\a Kuvveılerini Guçlendirme Vakıflarına 106 milyon tutarında bağış yaptığına ilişkin TRT haberi, sendikacılar çevresınde yoğun tartışmalara konu oldu. 2821 Sayılı Sendikalar Yasası'nın "sendika giderlerine" ilişkin 44. maddesi tartışmaya olanak vermeyecek biçimde açık hukümle, sendikaların amaçları dışında gelirlerini kullanmalarını. bağışta bulunmalarını yasakhyordu. Tek Gıdalş yoneticıleri yoneltilen soru \e eleştiriler karşısında, haberin kamuoyuna yanlış yansıtıldığına ilişkin açıklamada bulundular. Tek GıdaIş'in vakıflara bağışta bulunması diye bir ola> söz konusu değildi. r o 4O'ı Kara Kuvvetleri, diğerleri °"o 30'ar olmak uzere uç vakfa paylaştıııian 106 milyonluk bağışın Tek GıdaIş'in gelirieri, kasası ile doğrudan hiçbir ilişkisi yoktu. 2821 Sayıh Sendikalar Yasası yururluğe girmeden once, alınan bir karar gereğince işçilerden aynca toplanan paranın teslim edilmesinden ibaretti. Tek GıdaIş'in açıklamasına göre 1974 Kıbrıs Harekâtı sonrası alınan bir kararla ozejlikle Tekel ve ÇayKur sözleşmelerine konan hukumlerle, işçilerden gonullu olmak uzere her av 5'er lira Silahlı Kuvvetlere vardım için toplanmaya başlanmıştı. Toplanan paralar ayrı bir banka hesabında tutulmuş ve işte bu hesapta biriken 106 milyon eşit bir paylaşımla uç vakfa teslim edilmişti. Türkİş'e bağlı bırçok sendika daha aynı tarihlerde aynı turden kararlar almışlar ve ijçilerden duzenli bir biçımde para toplanmıştı. Bunlardan bir bolumu vakıflara bağış biçiminde aktarılmış, bazı sendikaların hesap denetimleri sırasında ise, aktarılmayan bu turden bağışlar soruşturma ve yargıda usulsuzlukyolsuzluk konusu olmuşıu. Yeni yasal duzenlemede, sendikalara bağışta bulunma kesin yasaklandığı için, Tek GıdaIş ve diğer sendikalar yöneticileri söz konusu sozleşme hükumlerinin, yenilenen sozleşmelerde çıkarıldığını ve bu turden para toplanmasının durdurulduğunu bıldırdiler. Ermeni Taşnak örgütü İ antiSovyet'> faaliyetlerle suçlandı MOSKOVA (a.a.) Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti Komünist Partisi liderinin Ulusal Ermeni Taşnak örgütünü suçladığı bildiriliyor. Yerel bir gazetede çıkan habere gore 8 ocakta Erivan'da yapılan parti merkez komite toplantısında, Ermeni Komünist Parti Merkez Komite Birinci Sekreteri Karen Demirciyan, Taşnak yöneticilerini, "Sovyetlere karşı" faaliyet yürutmek ve "Amerikan emperyalizminin hizmetinde" olmakla suçladı. 1975 yılından bu yana sılahu saldırılar düzenleyen ASALA ve Sosyal Demokrat Taşnak ve Moskova'ya yakın Hınçak adlı örgütlerin çekiştiği ammsatılıyor. Gazete, Ermeni Komünist Parti sorumlusunun, konuşmasında ideolojik eğitimin iyileştirilmesi gerektiğini söylediğini de yazıyor. TKEPdavası kararakaldı Haber Merkezi İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Vlahkemesi'nde görulmekte olan 55 sanıklı Türkiye Komünist Emek Partisi davasında avukatlar savunmalarını tamamladı. Askeri mahkenıe, savunmaların tamamlanmasından sonra duruşmayı karar için 23 ocak tarihine erteledi.