19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK 1985 *•• HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/ll 3ZDAĞLAR OLAYI Içişleri Bakanı: Büşvet konusunda künse konuşmasuı Yıldınm Akbulut, "Ciddi delillerle takviye edilen iddialar, kanuni prosedürleri zorlayıa duruma gelir. Delilin doğru olup olmadığına hukuk karar verir" dedi. tstanbul Haber Servisi İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, Özdağlar olayı konusunda yorum yapmaya yetkili olmadığını söyledi, "Bu konularda kimse konuşmamalı, yorum yapmamalıdır" dedi. Istanbul'da dün de incelemelerini sürdüren Içişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, Istanbul Valisi Nevzat Ayaz'ı ziyareti sırasında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Bir gazetecinin "Özdağlar olayından sonra yolsuzluk iddiaiannın artraasını nasıl yorumluyorsunuz" sorusuna Akbulut şu yamtı verdi: "Ben yorum yapmaya yetkili degilim. Hiç kimse de bu konularda yorum yapamaz. Bu iddiaları gazete havadisi olarak nitelendiriyonım. Bu konularda kimse konuşmamalı, yorum yapmamalıdır." Uşak Valisi'nin öztürkçe sözcükleri kaldırttığı yolundaki soruya ise Akbulut şu karşılığı verdi: "Öztürkçe, munakasa konusu edilen bir konudur. Valilik konusunda bir bilgim yok. Benim arzum, kuşaklann birbirlerini anlayabilmeleridir. Eğer kuşaklar birbirlerini anlayamışorsa, ben buna taraftar değilim. Valilik tarafından nelerin yasaklandığı konusunda bir bilgim yok. Bize intikal eden bir olay yok." Özdağlar sonışturması ile ilgili yöntem konusundaki bir sonıya da Akbulut, "Olayda saptanan yöntem doğrudur. Ben de Türkiye'de yolsuzluklann öniine geçilmesini savunuyonım ve istiyorum. Yolsuzluğun ortaya çıkanlmasında belli bir yöntem yoktur. Yalnız, sonraki aşama hukuki prosedürdür. Ciddi delillerle takviye edilen iddalar kanuni prosedürleri zorlayıcı duruma gelir. Delilin doğru olup olmadığına hukuk karar verir. Teyp olayını soracaksanız, bu delildir, bu değildir diye bir şey yok. Hukukumuzda bu konuda kesin bir ayırım yapılmamıştır." lçişleri Bakanı, Istanbul Valisi Nevzat Ayaz ile görüşmesini tamamladıktan sonra 1. Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necip Torumtay'ı ziyaret etti. Daha sonra Koşuyolu'ndaki Polis Hastanesi ile Ortaköy'de Polis Eğitim Merkezi Lisan Laboratuvarını hizmete açtı. MUU Eğitim eskiBakanı, kapatılan AP'nin Uşak j) ŞŞ milletvekili, DYPkurucu üyesi Orhan Dengiz'in cenazesi dün Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine, eski Başbakanlardan Süleyman DemireU Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci, MUU Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, DYP Genel Başkanı Yıldırım Avcı, DYP Kurucu ve Merkez Karar Yonetim Kurulu üyeleriyle Dengiz Yn eşi, yakmlan ve kapatılan AP'nin eski milletvekiUeri katıldılar. (Fotoğraf: ası.) Soruşturma Komisyonu üyeleri belirleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Devlet Bakanı ve ANAP Manisa Milletvekili Jsmail Özdağlar hakkında "Nüfuzunu kötüye kullanarak şahsi menfaat sağladığı ve devleti zarara uğrattığı" gerekçesiyle kurulan Soruşturma Komisyonu'nun üyeleri bugün Meclis'te kura ile beürlenecek. 15 kişilik Soruşturma Komisyonu için Anayasa uyarınca partilerce gösterilen 45 aday arasında bugün Meclis Genel Kurulu'n da birleşimi yönetecek başkanvekili, ANAP'tan 8, HP'den 4 ve MDP'den 3 üyeyi çekeceği kura ile belirleyecek. TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, dün yaptığı açıklamada, Meclis Daruşma Kurulu'•• nun, Soruşturma Komisyonu'nun nasıl çalışacağı konusunda bir karara vanlması için toplantıya çağrıldığını belirtti. Karaduman, bu sabah saat 10.00'da toplanacak olan Danışma Kurulu'nda "Soruşturma Komisyouu'nun çalışmalan için yürürlükte bulunmayan birleşik toplantı iç tüzüğündeki ilgili maddelerin uygulanacağı biçiminde bir öneri hazırlanarak Genel Kurul'a sunulmasının planlandığım" söyledi. Danışma Kurulu'nda siyasi parti temsilcileri bu karara vardıklan takdirde Daruşma Kurulu önerisi Meclis'in onayına sunulacak. Öneri benimsendiği takdirde Soruşturma Komisyonu birleşik toplantı iç tüzüğündeki hükümlere göre çahşmalannı sürdürecek. Bu hükümlere göre komisyon, hükümeıten gerekli bilgileri isteyebilecek, hükümetin bütün araçlanndan yararlanabilecek. İstediği evTaka ve vesikalara el koyabilecek. Komisyon ayrıca Başbakan veya Bakanlar Kurulu üyelerini dinleyebileceği gibi herhangi bir şahsi tanık veya bilirkişi sıfatı ile dinleme yetkisine de sahip bulunacak. Komisyon, ceza mahkemeleri yetkisine de sahip bulunacak. Komisyon, Ceza Mahkemeleri Usulü Yasası'nın tanıklarla bilirkişilerle ve zabıt ve arama ile ilgili olarak adli mercilerin verdiği hürriyetleri kısıtlayıcı yetkilerin kullanılmasını gerekçesini bildirmek suretiyle görevli adli merciden yazı isteyebilecek. Büyükbaş kömürde fircna kayırdı mı? (Baştarafı 1. Sayfada) ri, ilk tekliflerini değiştiren firmanın bu girişiminin dikkate alınmayacağını belirterek, bu görüşmeden, Satılma Komisyonu'nun 4.10.1984 gün ve 283 sayılı kararlarında söz ettiler. Satınalma Komisyonu kararı, 9 Ekim 1984 gun ve 5008001 54/ks/36 sayı ile TKİ Genel Müdürlüğü'ne bildirildi. Daha sonra bu kararı alan Satınalma Daire Başkanı Çetin Ercan Kip, Bakan Büyükbaş tarafından görevinden alındı. Bakan Büyükbaş, TKİ Genel Müdür Yardımcısı Remzi Hamamcı'yı da görevinden aldı. TKİ, yurtdışından 350 bin ton kömür satın ahnması için yeniden bir ihale açtı ve bu ihaleyi, daha önceki ihaleyi kazanamayan HATKO fırmasının temsilciliğini yaptığı Thyssen Carbometal firması kazandı. Çeşitli kaynaklardan edinilen bilgilere, incelenen belgelere göre olay şu biçimde gelişti: Yedi bakandan oluşan Ekonomik İşler Koordinasyon Kurulu, 8 Haziran 1984 günü aldığı 149 sayıh karar ile "19841985 teshin ydında kok kömürü ile diger cins iyi kaliteli katı yakıt ihtiyacı için yurt dışından kömür satın alınmasım" kararlaştırdı. Kurulun bu kararı, 24 Temmuz 1984 günü, Başbakanhk Çevre Genel Müdürlüğü'nün, "H/2(2418) şayısı ve Devlet Bakanı tsmail Özdağlar imzası" ile TKİ Genel Müdürlüğü'ne gönderildi. TKİ tarafından, bu yazının resmi yolla kuruma ulaşmasından önce yapılan girişimlerle kömür dışalımı için ihale açıldı. İhaleye 23 fîrma katıldı, bu firmalardan 6'sı yeterli görülerek bu firmalarla temasa geçildi. Bu altı firmadan ikisinin koşullarının sözleşmeye uymaması nedeniyle dört fırma ile sözleşme yapılarak 650 bin ton kömürün satın alınarak getinilmesi kararlaştırıldı. Bu amaçla, 30 milyon 729 bin dolar ödenek ayrılması için TKİ tarafından Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na yazı yazıldı. Bu işlemlerden sonra, ihaleyi kaybeden "Thyssen Carbometal" firması Türkiye temsilcisi "HATKO" firması aracılığı ile TKİ'ye başvurarak ihale için önerdikleri koşullan değiştirdiklerini ve fiyatta da indirim yaptıklannı bildirerek kendileri ile sözleşme yapılmasını istedi. Aynı yolda bir başka girişim "ENKA" şirketinin temsilnü, Bakan Büyükbaş'a, TKİ Genel Müdürlüğü'ne giderek, "HATKO ve ENKA" teklifleri ile ihaleyi kaybetmiş firmalar ile sözleşme yapılmasının mevzuata aykırı olduğu anlatıldı. Bakan bu görüşme sırasında, "Bugün bu konularda yonetim kurulunuz sorumluluk alacaktır. Ben istediğiniz şeyi imzalarım, taşıma ihalesine çıkılmasına neden gerek göriilüyor, gerekirse Yunan bayraklı gemilerle getireceksiniz" diyerek görüşlerinde ısrar etti. KARAR 29 eylül günü ENKA ve HATKO, TKİ'ye giderek, "tlk tekliflerine göre kömür vermek istediklerini" yetkililere ilettiler. 2 ekim günü, Bakan Büyükbaş, TKİ Genel Müdürü ile Satınalma Dairesi Başkanı'nı makamına çağırarak, "Thyssen" firması ile "hemen görüşülup karara varılmasım" istedi. Bakan Büyükbaş, Thyssen firması temsilcisi HATKO adına makam odasında hazır bulunan Eskişehirli işadamı Aydın Begiter ile aynı şirketten bir kişi ve TKİ yetkilileri, makam odasına yakın bir odada gorüştüler. Thyssen firmasınca yapılan öneriler, TKİ uzmanlarınca incelenerek, "HATKOThyssen Carbometal teklifinin diğer alımlara göre üstünlük gösterecek bir özelliği yoktur" yargısına varıldı. TKİ Satın Alma Komisyonu, ihaleyi kaybeden bir firmanın ihale sonunda yeni bir teklîf vermesi halinde "müstakil olarak dikkate alınmayacağını" belirterek, daha önce ihale yoluyla 650 bin ton kömür için sözleşme yapıldığını, geriye kalan 350 bin ton için de ayrı bir ihale açılması gerektiği yolunda karar verdi. Bu kararı alan Satın Alma Komisyonu Başkanı Çetin Ercan Kip'ile TKİ Genel Mudür Yardımcısı Remzi Hamamcı, Bakan Büyükbaş tarafından görevlerinden alındılar. Daha sonra yapılan ihaleyi de Bakan Büyükbaş'ın makam odasında TKİ yetkilileri ile görüşturdüğü Thyssen firması kazandı. Oksay (Baştarafı 1. Sayfada) mak amacıyla başvurmuş mudur? Başvuruda bulunduysa bu isteminin sonucu ne olmuştur ? • Soytaş ve yan kuruluşlanna 13 Aralık 1983'ten bu yana hangi bankalardan ne kadar teminat mektubu ve kredi verilmiştir? • Devlet Bakanı Kazım Oksay'ın, eski genel müdürü olduğu Soytaş ile yan kunıluşlarının bankalardan aldığı teminat mektubu ve kredi teminindc bir rolü olmuş mudur? Elgin önceki gün de Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle 10 soru yöneltmişti. Bu sorularda, halen yolsuzlukları soruşturmakla görevli Devlet Bakanı Kazım Oksay'ın, Soyiaş aracılığıyla " ANAP'a 7 ayn çekle 7 milyon lira bağışta bulunmasını"' sormuş ve SOYTAŞ'la ilgili bazı iddialarda bulunmuştu. ANAP KAYITLARINDA SOYTAŞ'IN BAGIŞI ANAP Genel Saymanlığı'ndaki kayıtlara göre, Devlet Bakanı Kâzım Oksay'ın partiye seçimler öncesi 50 bin, eskiden genel müdürlük yaptığı Soytaş'ın ise 1 milyon lira bağışta bulunduğu anlaşıldı. ANAP Genel Saymanhğı'nda Soytaş şirketinin iddia edilen bağışlanna ilişkin başka bir kayıt bulunmuyor. OKSAY NE DEDt? Bu arada Bolu'da bulunan Devlet Bakanı ve Bolu Milletvekili Kazım Oksay, Soytaş Genel Müdürlüğü görevi sırasında ANAP'a şirket kanahyla maddi destek sağladığı yolundaki iddialarla ilgili görüş belirtmedi. Kendisi hakkındaki iddiaları ANAP Merkez Ilçe Kongresi'nde öğrenen Oksay, konuşmasını yaptıktan sonra hemen .\nkara'ya döndü. Oksay konuşması sırasında ANAP iktidarının çalışmalarını anlatırken, "menfaatleri haleldar olan çıkar çevrelerinin ANAP'ı bölmek istediklerini" belirtti, "Bizler sıkılmış bir yumruk halinde kaldığımız surece emellerine erişemeyeceklerdir" dedi. Oksay, konuşmasından sonra "Cumburiyet" muhabirinin, HP'li milletvekillerinin iddiaları konusunda ne diyeceği sorusuna yanıt vermedi, sadece "Benim için basında yapılan suçlamaları henüz görmedim. Bu konuda gerekli açıklamayı Meclis'te yapacağım" dedi. Oksay, daha sonra Ankara'ya hareket etti. Soytaş Yonetim Kurulu üyesi Seyfettin Ergünlü, a.a. muhabirine, Oksay'ın döneminde şirketten ANAP'a 7 milyon lira bağış yapıldığı yolundaki iddianın "asılsız" olduğunu bildirdi ve "Önergeyi veren İçel milletvekili Ali lhsan Elgin'in akrabası Necmi İnanç'la şirket mahkemede yargılanıyorlar" dedi. Soytaş Holding Yonetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Kolat halen Libya'daki müteahhitlik işlerinin başında bulunuyor. Holding Yonetim Kurulu Başkanı Yılmaz Taşçı, gazetecilerle konuşmadı. Ozdağlar'ın sekreteri ve şoförü ifade verdi ANKARA (UBA) Eski Devlet Bakanı, Manisa Milletvekili tsmail Ozdağlar'ın Özel Kalem Müdürü Nurhan Tekinel, sekreteri Banş Gurur ve makam şoförü Muammer Baş'ın ifadeİeri alındı. Ankara Savcısı Altan Saysel tarafından ifadeleri ahnan özel Kalem Müdürü Nurhan Tekinel'e, sekreteri Banş Gurur'a ve makam şoförü Muammer Baş'a uzun süren sorgulannda neleri sorulduğu açıklanmadı. YALÇIH DOGAH ANKARA'dan (Baştarafı 1. Sayfada) Tabü Kaynaklar Bakanı, kurumumuza gelerek, Sayın Genel Müdür ve Sayın Genel Müdür Yardımcısı ile Dairemiz Başkanı ve Etüt Dairesi Başkan Yardımcısmın bulunduğu toplantıda HA TKO ve ENKA teklifleri ile niçin ilgilenilmediğini sormuştur. Cevaben, her iki firmanın da özellikle toz kömürü teklifl verdikleri nedeniyle etimine edildikleri, HATKO'nun bilahara vasıf ve fiyat değişikliği önerdiği, bunun ise mevzuatunn gereği ele ahnamayacağı ifade edilmişse de, Sayın Bakan, Türkiye'nin kömürsüz olduğunu, kif gelmesi nedeniyle derhal kömür getirtmek gerektiğini, kurumumuzun çok geç kaldığını, erken gelecek her kömürü almamızı tmretmiştir. (...) Ayru gün Sayın Bakan ENKA ve HA TKO fırmalannı telefonla arayarak derhal TKl'ye başvurarak teklifettikteri kömürlerle ilgili olarak sözleşme vapmalannı istsf i' :ir. Şimdî şu soru akla geliyor: Bakan Büyükbaş neden iki firmaya telefon ederek ve yetkisini kullanarak "ikifirmanın sözleşme imzalamasını istemiştir"'?.. Bu telefon konuşması sonucunda, ENKA 29 Eylül 1984 cumartesi günu TKl'ye geliyor. ENKA, TKl'ye "İlk teklifleri doğrultusunda kömür vermek istediklerini" belirüyor. TKÎ ilk teküfin 0100 mm. kömür olması nedeniyle kabul etmiyor, an cak, "Başka önerileri olup olmadığı" kendilehne soruluyor. ENKA "Başka önerimiz yok" deyince, devreden çıktyor. Bunun üzerine Bakan Büyükbaş 2 Ekim 1984 günu TKÎ Genel Müdürünü odasma çağırarak HATKO yetkilileriyie "kömür alımı için hemen görüşüp karara varilmastnı emrediyor" sonra da ihale HA TKO 'nun temsil ettiği TYSSEN firmasma veriliyor. Bakan Büyükbaş şimdi şu soruya yanıt vermelıdır: HA TKO 'nun temsil ettiği TYSSEN firmasma ihalenin verilmesinde kendisi hangi gerekçelerle bu ölçüde ısrar etmiştir?.. Bir milyon ton miktannda yaklaşık otuz oir milyon dolar tutarmdaki ihale ile ilgili bazı iddialar ortaya çıkıyor. Burada Bakan Büyükbaş'a düşen, iddialar karşısında açık ve somut yanıtlar vermektir. Başbakan özal'a düşen ise, madem ki iddiaların üzerine giden bir hükümetin Başbakamdır, Büyükbaş 'ı halen bulunduğu devlet bakanhğından almak ve iddiaları inceletmektir. Hatta, Büyükbaş'ın kendisi istifa etmelidir ki, iddialann gerçek yönü ortaya çıkabilsin. Başbakan özal 'ın bu iddialar karşısmdaki tutumu hemen bugünden başlayarak gerçekten meraka değer. Bakalım Özdağlar olaymda olduğu gibi, "iddiayı ciddi bulacak ve soruşturma açılmasım" isteyecek mi?.. ciliğini yaptığı "Independat" firmasınca da yapıldı. TOPLANTI Her iki firmanın bu yeni önerileri, Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanhğı Müsteşarı tarafından TKİ yetkililerine iletildi. 27 Eylül 1984 günü müsteşarın odasında yapılan toplantıda TKİ yetkilileri, firmalarca yapılan yeni önerilerin kabulüne satın alma ana sözleşmesinin izin vermediğini söyleyerek, bakanlığın bu isteğine karşı çıktılar. 28 eylül gü (Baştarafı 1. Sayfada) maz teshin kömüru"nürt yurt dışından satın alınmasım istemişti. 6 haziran tarihli bu karar, TKİ'ye 25 Temmuz 1984 günü gelmiştir. Konuya ilişkin, Başbakanhk Çeyre Genel Müdürlüğü (H/22418) sayılı yazı Devlet Bakanı ismail Özdağlar imzalıdır. Ve 24 Temmuz 1984 tarihini taşımaktadır. Demek ki, bu konuda bir gecikme varsa bir buçuk aytık gecikmenin nedeni TKİ yöneticilerinde değil Ozdağlar'ın yazısında aranmalıdır. ' Ağır devletçi ve solcu görüşe sahip..." TKİ yöneticileri, bu yazının TKİ kurumuna gelmesinden önce kömür dışalımı için gerekli bütün girişimleri yapmışlardır. Satın Alma Komisyonu konuyu 10 temmuz günü ele almış; ihale ile ilgili ilanlar için 12 temmuz günü yazılar yazılmış; 28 ağustos günü de teklifler açılmıştır. Siz, Devlet Bakanlığı olarak, Ekonomik İşler Kurulu'nun 8 haziran günü aldığı kararı, ancak 24 temmuz günü TKİ Genel Müdürlüğü'ne gönderin, sizin yaztnız daha kuruma gelmeden gereken bütün işlemler tamamlansın, sonra da kalkın "kömür alımını geciktirdiler" diye bu yetkilHeri görevlerinden alın... Öyleyse olayda bir başka neden arayacağız. Her zaman olduğu gibi bu nedenleri yine belgelerin içinde arayacağız. Şimdi gelin bakalım Sayın Büyükbaş, gelin de şu belgelere yanıt verin: Kömür dışalımı için TKİ'nin açtığı ihaleye 23 firma katılmış, bunlardan 6'sı ihale koşullarına uygun "teklifler" vermişlerdir. Kazanan firmaların açıklanmasından sonra ihaleye katılıp da kazanamayan "Thyssen Carbometal" firması temsilcisi "HATKO A.Ş." ilk fiyatlannda indirim yaparak ve koşulları değiştirerek yeniden başvurmuştur. Bundan sonrasını, TKİ Satın Alma Komisyonu'nun "4.70.7984 gün ve 283 karar, 54KS/36 dosya" sayılı kararının 2'nci sayfasından izleyelim; ... İhalemize teminat vererek ıştirak eden firmalardan Thyssen Carbometal (HATKO) kurumumuza ve başkanlığımıza müracaatta tekliflerindeki spesifikasyonu değiştirdiklerini, fiyatlan indirdiklerini belirterek, alımı için tekliflerine uymamızı istemişlerdir. Independat (ENKA) firması ise, bakanlığımıza müracaatla kömür teklifleri ile ilgilenilmediğini ifade etmişler ve tekliflerinin kabulünü istemişler ve bu hususlarda ilgili firmaların çağnlarak sözleşme yapılması da bakanlığımızca bildirilmiştir.. TKİ yetkilileri, satın alma yönetmeliklerine göre "ihale zarfının açılmasından sonra" yapılacak önerilerin dikkate alınmayacağını bildirmişlerse de Büyükbaş, gerek ENKA gerekse HATKO fırmaları için ısrar etmiştir. Evet nasıl olur da bu iki firma ihaleyi kazanamaz? Kararı okumaya devam edelim: ... 28.9.1984 günü Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Kurumumuza gelerek, Sayın Genel Müdür ve Sayın Genel Müdür Yardımcısı ile Daire Başkanı ve Etüd Dairesi Başkan Yardımcısı'nın bulunduğu toplantıda HATKO ve ENKA teklifleri ile niçin ilgilenilmediğini sormuştur. Cevaben; her iki firmanın da özellikle toz kömür teklifi verdikleri nedeniyle elimine edildikleri, HATKO'nun bilahara vasıf ve fiyat değişikliği önerdiği, bunun ise mevzuatımız gereği ele ahnamayacağı ifade edilmişse de Sayın Bakan, Turkiye'nin kömürsüz olduğu, kış geldiği nedeniyle derhal kömür getirmek gerektiği, kurumumuzca çok geç kalındığı vb. gibi beyanla erken gelecek her kömürü almamızı emretmiştir.... Aynı gün Sayın Bakan, ENKA ve HATKO firmalannı telefon ile arayarak, derhal TKİ'ye başvurarak teklîf ettikleri kömürle ilgili sözleşme yapmalannı istemiştir. Bunun üzerine 29.9.1984 cumartesi günü ENKA, Genel Müdürlüğümüze gelmiş ve ilk tekliflerine göre kömür vermek istediklerini beyan etmişlerse de kendilerine ilk teklifin 0100 mm. kömür olması nedeniyle kabul edilmediği, başka alternatifleri olup olmadığı sorulmuş, menfi cevap alınmamıştır.. Şimdi daha sonrasına bakın Tanrı aşkına! . 2.10.1984 günü Sayın Bakan, Genel Müdürümüzu makamına çağırmıştır. Satın Alma Dairesi Başkanı ile birtikte gidilmiş ve HATKO yetkilileri ile Thyssen'den bir bahis arasında kısa bir görüşmede Bakan, bu kömürün alımı için hemen görüşüp karara varılmasım emrederek, iki tarafın, gösterdiği bir odada görüşmesini istemiştir... HATKO adına görüşmeye gelen de ilginçtir Sayın Bakan'ın seçim bölgesinden, Eskişehirspor Kulübü eski Genel Kaptanı ve Eskişehirli İşadamı Aydın Begiter'dir. Yani, "Ne sağcı, ne solcu, yalnızca futbolcu!" "Raslantı...", ne diyeceksiniz? Büyükbaş tarafından "ağır devletçi ve solcu görüşe sahip" diye suçlanan TKİ yetkilileri, Bakan'ın ısrarta kendilerinden kömür ahnmasını istediği firmanın önerilerini incelemiş "diğer alımlara faikiyet (üstünlük) gösterecek herhangi bir özelliği yoktur" sonucuna varılmıştır. TKİ Satın Alma Komisyonu, "fiyat ve erken teslim" konuları açısından da "avantajlı" görülmeyen HATKO önerilerini "herhangi bir firma talebinin müstakil olarak dikkate ahnamayacağı" gerekçesi ile Bakan'ın isteklerini geri çevirmiştir. Satın Alma Komisyonu, daha önce satın alınan kömüre ek olarak 350 bin tonun da "ihaleye katılan ve gerek teknik yönden kazanamayan gerekse teminatı olmadığından teklifleri dikkate alınmayan firmalar" için yeniden bir ihale açılmasını istemiştir. Bu ihale sonunda, Bakan'ın istediği firmadan kömür alırv ması da sağlanmıştır. Bakanın önerilerine karşı çıkan TKİ yetkilileri de görevlerinden alınmışlardır. Bu noktada, HATKO ile ihaleye giren öteki firmaların tekliflerinin özellikle fiyat bakımından açıklanması hakkını da Sayın Bakana bırakalım. Umarız Sayın Büyükbaş, bu konularda bizlere doyurucu yanıtlar verir. Bekliyoruz: Elimizdeki belgelerle kamuoyu önünde tartışmaya hazırız. Buyrun efendim... UGUR MUMCU GOZLEM Büyükbaş için 'usulsüz atama' yaptı (Baştarafı 1. Sayfada) 503 adet kadrodan 445'ine tayin yapıldığı" belirtiliyor. Tayini yapılan 231 kişi için ise şöyle deniliyor: "Sayın bakanımuın. kurumumuz kadrolanna tayinlerinin yapılmasını talimatladığı eleman sayısı da 15.11.1984 iübanyla artakalan münhal kadro sayısı 197 olarak belirlenmiştir." Yazıda ayrıca, Cemal Büyükbaş'ın onaylayarak kuruma gönderdiği atamalar dışındaki açıktan atamalann durdurulduğu da vurgulanıyor. ÖRNEKLER Büyükbaş'ın Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanhğı döneminde Cemalettin Çandarlı, Ege Linyit Müessese Müdürlüğü görevinden alınarak, Bakanlık Fen ve Tetkik Heyeti üyeliğine atanmak istendi. Ancak Çandarlı'mn nakli konusunda Yonetim Kurulu'nun üç üyesi "ret oyu" verdi. Üyelerin "ret" gerekçesinde, Çandarlı'mn 34 yıllık bir çalışan olduğuna değinilerek, hakkında herhangi bir adli ve idari soruşturma olmayan Çandarlı'run görevlerini başarı ile yürüttüğü, çeşitli yıllarda takdirnameler aldığı, 1984 yılı iş programı ile geçmiş yılların uretim ve yatırım programlannı başarı ile uyguladığı anlatıldı. KÖMÜR İŞLETMELERİ Türkiye Kömür İşletmeleri'ne 1984 yılında, Genel Müdürlüğe 64, Kömür Satış Tevzi Müessesesi'ne 155, Garp Linyitleri'ne 45, Ege Linyitleri'ne 82, Güney Ege Linyitleri'ne 122, Konya Linyitleri'ne 76, Sıvas Kangal Linyitleri'ne 94, Orta Anadolu Linyitleri'ne 42, Alpagut Dodurga'ya 20, Afşin Elbistan'a 90, Bursa Linyit İşletmesi'ne 50, Doğu Linyitleri'ne 37, Güney Anadolu Asfaltit ve Linyit İşletmeleri'ne 54 olmak üzere, toplam 931 eleman ahnması öngörüldü. Bunlardan 503'ünün "ismen müsaadesi" alınıp, 445'inin ataması yapıldı. 445 kişiden 231'ini ise eski bakan Büyükbaş belirledi. Kütahya'nın Merkez Elmacık köyü Muhtarı Süleyman Türk'ün valilik makamına yaptığı başvuru da "usulsüzlük" suçlamalarının bir başka boyutunu oluşturdu. Garp Linyitleri İşletmesi'ne bağlı Seyitömer bölgesinde bulunan Elmacık köyünde, yapılan mukavele ile 17 ailenin mülkiyetindeki bazı tarlalar yol yapımı için bedelsiz olarak işletmeye devredildi. Buna karşılık Ayvalı işletmesinin işçilerinin yansının bu köyden alınacağı taahhüt edildi. Çevredeki 8 köyden yurttaşlar açılan sınava katıldılar. Elmacıklı 17 işçi yazılı sınavı kazandı. Ancak işe alınmadılar. İşe alınmama nedeninin ise, Elmacık köyünün yerel seçimlerdeki tutumu olduğu ileri sürüldü. Hayali (Baştarafı 1. Sayfada) lığı yeni bir yazıyla Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na başvuruda bulunarak ilgili dosyaların Ankara Savcılığı'na gönderilmesini istedi. "İhracat vurgunu" ile ilgili iddialar, 1984 yılı mayıs ayında ortaya atılmış, 1984'ün ilk yarısında bazı ihracatçıların devietten 3,54 milyar haksız vergi iadesi aldıkları bildirilmişti. Ocakşubat 1984 aylarında Türkiye'nin İsviçre'ye ihracatı 111 milyon dolar olarak gözükürken, İsviçre Merkez Bankası kayıtlarına bu rakam, 8.5 milyon dolar olarak geçti. Turkiye'nin İsviçre'ye yönelik ihracatının yaklaşık yüzde 90'ınm "hayali" olduğu öne sürüldü. Yapılan araştırmalarla, daha önceki ytllara ilişkin verilerle 1984 verilerinin karşılaştırılmasında hayali ihracatın yeni olmadığı da ortaya çıkarıldı. Örneğin, İsviçre Merkez Bankası 1982 yılında Türkiye'den 55 milyon dolarlık ithalat yaptığını açıklarken, Devlet İstatistik Enstütusü 1982 yılında bu rakamı 232 milyon dolar olarak gösterdi. 1983 yılında da aynı durum ortaya çıktı. 1983 yılında İsviçre'nin 55 milyon dolarlık ithalatına karşıhk Türkiye'de rakamlar, 286 milyon dolarlık ihracat gösteriyordu. ANAP'ta hava tedirgin (Baştarafı 1. Sayfada) çekilmesi ve yeni bir hükümet oluşturulması bir yol olarak düşünülmelidir" dedi. tl kongresi için bulunduğu Balıkesir'de Cumhuriyet muhabirinin sorulan n ı yanıtlayan Tunçsiper, ANAP'ı parçalamak ve bölmek isteyen bazı güçlerin hükümetin bazı bakanlar hakkında yolsuzluk suçlamalarıyla ortaya çıktığını ifade ederek özetle şunları söyledi: "Başbakan başta olmak üzere hükümet ve ANAP Gnıbu İsmail Özdağlar hakkında ortaya konan yolsuzluk iddasının üzerine büyük bir iyi niyetle gitmiştir. Konunun oybirliğiyle Soruşturma Komisyonu'nda tahkik edilmesi kararlaştınlmıştır. Ben Ozdağlar'ın böyle bir şey yapabileceğine inanmıyorum. Bütün gönlümüzle Ozdağlar'ın aklanmasını istiyoruz. Bence yargı yolundan geçmemiş bir aklama, aklama sayılmaz. Bu nedenle Meclis soruşturması açılması uygun bulundu. Şimdi bazı bakanlar hakkında da ortaya çeşitli çevrelerce yolsuzluk iddiaları getiriliyor. Yıpranmış, adı bu tür olaylara kanşmamış yeni bir Bakanlar Kurulu oluşturulabilir. Genç demokrasimizde böyle bir çalkantı ülke ve memleket için böyle bir dönemde hiç iyi olmamıştır." Adalet Komisyonu Başkanı Antalya Mületvekili Ali Dizdaroğlu, özdağlar hakkındaki yolsuzluk iddialarının Soruşturma Komisyonu'nda açıklığa kavuşacağım söyledi. Özdağlar hakkında oluşturulacak sonışturma komisyonu adaylarından olan Ali Dizdajoglu, Özdağlar'm aklanacağına inandığını belirterek, "Tek başına bant bir hukuki delil sayılmaz. Ama başka kanıtlar olup olmadığı soruşturma komisyonunda ortaya çıkacaktır. Eğer ek deliller var ise bant ancak o zaman kanıt sayuabilir" dedi. Dizdaroğlu Cumburiyet muhabirinin sorulannı yamüarken ekonomik durumun düzelme yoluna girdiği bir zamanda çeşitli bakanlar hakkında da bazı iddialar ortaya atılmasının hükümeti yıpratmak amacına yönelik olduğunu söyledi. Dizdaroğlu şöyle konuştu: "Özdağlar olayı artık soruşturma komisyonunda incelenecektir. Basında ve kamuoyunda birçok şey söyleniyor. Özdağlar hakkındaki Meclis arastırması gerekçesine göre elde bir ses kayıt bantı var. Ben bu yöntem konusunda bu aşamada bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü söylenecek her söz sürdürülmekte olan soruşturmayı şu ya da bu şekilde etkileyecektir. Neden bu Çimi gitti, çamuru kaldı (Baştarafı Sporda) milyon lira tutarında bir harcama yapılmıştı ama neye yarar, gün boyunca sürekli yağan yağmur ve sürekli oynanan maçlar lnönü Stadı'nı onarımından yine bir on ay sonrasında yeniden kaderi ile başbaşa bıraktı. Orta alan iyiden iyiye kelleşti keza kale önleri de... Şu anda bozulmayan yerler ceza alanı içi ve ona yakın yerler... Hemen hemen her yıl onarımdan geçen ve harcamalan 20 milyonun üzerinde olan bu stadlara harcanan para (Baştarafı 1. Sayfada) dukça fiyakah yerterde bulundum. Akşam yatıp da sabahleyin variyetlerini dUzeltenleri çok gördüm. Fakir ile zenginin yüriiyüşii birbirine benzemez. Kimin zengin olduğunu anlamak için hanımlannın parmağına bakıtıak bile yeteriidir. Rüşvet yerken yakalanmazsan beyefendi olursun, yakalamrsan İsmail'in dunımuna diişersin." Ismail larla hayalini ettiğimiz 100 bin kişilik stadı şimdiye kadar çoktan yapmıştık bile... Çarşamba günu yapılan Donanma Kupası futbol maçlan sonrasında servisimizi telefonla arayan çok sayıda futbolsever sahanın dummundan yakımrken aynı zamanda bu sahada futbol oynanmasının sağlık açısından da zararlı olabileceğini vurguladılar. Zaten futbolcular 90 dakika boyunca sahayla mücadele ettiler, adeta kayak yapıyormuşcasına durmadan kayıp durduîar, sularla boğuştular. Bugün özellikle Istanbul'un büyük bir saha sıkıntısı çektiği gerçek. İnönü Stadı açıldı, açılacak denirken Ali Sami Yen Stadı onanma alındı. Böyle çlunca da maçlar eşit ölçüde bir İnönü bir Fenerbahçc Stadı'nda oynanmaya başladı. Sahalanmızdaki eksiklik yalnız çim bozukluğu mu? Bugün bir İnönu Stadı'nın içini dolaşacak olursanız adeta bir mikrop yuvası olduğunu göriırsünüz. Sunalp (Baştarafı 1. Sayfada) niz, vapurla gidersiniz, demiştim. Ama bu 26'lar olayı tüzük içersinde değerlendirildi ve işleme konuldu. 42'ler deklarasyonunu da bekliyoruz. Hele bir onümüze gelsin." Bu "Deklarasyon furyasının kendisini etkilemeyeceğini" söyleyen Sunalp, "Bu benim ilk liderliğim değil. Ben dünkü insan değilim. Bu ha>atımda da ilk liderligim değil. Benim liderliğim manga komutanlığından başlar. Bu olaylardan dolayı müteessir değilim" dedi. DYP (Baştarafı 1. Sayfada) terdiği de belirtilerek, "Kapalı rejimin tabü sonucu olarak dedikodular, yolsuzluk iddiaları yaygınlanmıştır. Devletin radyo ve televizyonu demokratik sorumluluktan mahnım bir zihniyelin meddahlığını yapmakta. kamuoyunu yanıltmakta, gerçekleri ertelemektedir" deni'di. Tebliğde ayrıca onümüzdeki aylar yapılacak kongrelerle DYP'nin daha güçleneceği kaydedildi. SATILIK MINI BUZDOLABI (6 ay kullanılmış) 526* 10 00 / 470 tür bir yol izlendiği konusunda da konuşmak istemiyorum. Ama olayın üzerine iyi niyetle gidildiğine inanıyorum. Çeşitli iddialar var. Bunlar Başbakan tarafından ciddi bulunarak soruşturma yoluna gidilmiştir. Özdağlar dahU hepimiz bu sonışturmanın bir an önce sonuçlanmasım ve kendisinin aklnnmasını istiyoruz." ANAP Grup Başkanvekili Ercüment Konukman da ANAP'ın "başanlı icraatından tedirgin olan dış güçlerin" ANAP'ı yolsuzluk iddialarıyla bölmek ve parçalamak istediklerine dikkati çekerek, hükümete yönelik bu iddialann ANAP Grubunda tedirginliklere yol açtığını söyledi. Konukman, Başbakan Turgut Özal'ın bu iddialara grup toplantılannda açıklık getireceğine inandığını belirterek şöyle konuştu: "Bizim grubumuz çok genç ve politik tecrübesi az olmasına rağmen birlik ve bütünlük içindedir. Her zaman ve her dönemde birlik ve bütünlüğünü korumuştur. Yolsuzluk iddialanyla bazı dış güçler ANAP'ın yıpratılması, bölünmesi ve parçalanmasını istiyor. Bazı bakanlar hakkında ortaya atılan iddialann gerçekliği olmasa bile suçsuz insanlar bu yolla saçlanarak tedirgin ediliyor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle