Katalog

Cumhuriyet NtLGÜN CERRAHOĞLU MADRİD Bugün İspanyollar yaslı. Çünkü bu kez, "ring"de güreşi boğa kazandı. Francisco Rivera, halk arasında anıldığınca "Paquini", Cordoba'nın küçuk bır köyünde, mevsimin son "Corrida"sında, boğaya mağlup oldu. Sona eren yaz mevsimini noktalayan bu boğa gureşinde, ilk karşılaşmadaki hayvanı, alkışlar ve " o l e " sesleri arasında öldüren "Paquirri"ye, bu işi ustaca yapan tüm boğa gureşçilerine olduğu gibi, öldurdüğu hayvanm kulağı kesilerek armağan edilmişti. Ancak "Corrida"nın sona ermesine birkaç dakika kala, son karşılaşmanın son boğasında, ölüm "Paquirri"nin sağ kasığına giren, 15 santimetre uzunluğunda ve 10 santimetre derinliğinde bir boynuzla, matadoru seyircilerinden ayırdı. Bu, İspanya'nın geçmişte. ünlii pek çok boğa güreşÇİsini "ölumsuzleştiren" bir trajedinin anatomisi idi. Örneğin böyle "Paquirri" gibi ringde Sahıbı: Cumhuri.vet Vlalbaacılık »e Ga/etecılık Turk Anonırıı Şırkesı adına Nadir Nadi, • Genel Yaşın Muduru Hasan Cemal. Muessese Muüuru: Lmine Lşakltgil. Vazı Işlerı Muduru Oka\ Gonensin. # Huber Mcrkcz\ Muduru. Yalçtn Baıer, Sayfa Duzenı Vonetmeni Ali Acar. TAKVJM 29 Eylul 1984 Imsak: 5.26 Guneş: 6.51 Teınsıkıler: ANKARA YaKın l)ogan, IZMf Mehmel Mercan, • %er\ıs Şe/len. Uunbul Haberlerı Reha Ö/. Dı> Haberler. hrgun Balcı. hkorıomı: Osraan l lagay. Kulıur: A>dın Emeç, Maga/ın: Yalçın Pek>en, Spor Danışmanı Abdülkadir Vucelman. Du/eliıne Refik Durba>, Ara>lırma. Şahin Alpa>, IşSendıka: Şukran Kelenci. Ikindı: 16 19 No: ıv/a leı: 3311414", • İ/mir. Halıl Zı>a BuKarı No 65 3. Tel: 2547O9H1230 • Adana: (.aknidk Cad. No 134 Kaı 3, Tel: 1455019731 •flc/s</,;\e Yavutı. Cumburi)el MatbaaLilık ve Ga/eıecılik TA.Ş Turk fkağı Cad 39 41. Cağaloğlu, İM PK 246ht Tel: 526 10 00 (9 hat) Tdex:22246 Ögle: 12.59 Sevîlla Arenası'nda ölüm \az mevsimini noktalayan boğa gureşinde "Corrida"nın biîmesine birkaç dakika kala 15 santimetre uzunluğundaki bir boynuz, "Paquirri"yi seyircisinden ayırdı. Bu, İspanya'nın geçmişte ünlü pek çok boğa güreşçisini "ölümsüzleştiren" bir trajedinin anatomisi idi. f PAQUtRRİ 36 yaşındaki boğa güreşçisi diğer meslektaslannın düslediği şöhrete sahipti. olümii bulan bir başka efsane, "Manoiete" için, boğa güreşinin anavatanı Endülüs'te günlerce yas tutulmuş, Sevilla'da Manolete'nin devam ettiği kilisedeki "Maquerena" Meryem'i boğa gureşçisinin armağan etmiş oldu "Meryem Ana" bile katılıyordu. Sade Sevilla'da değil, Tüm tspanya'da, ünlü boğa gureşçisi "Paquirri"nin ölüm haberi, diğer tüm guncel olayları gölgede bırakacaktı. Radyolarda, geçtiimiz pazar günunden beri spanyol kamuoyunun bir numaralı ilgisi haline gelen Fransız hukümetinin iade ettiği 3 ETA teröristinin Madrid'e varışı ve olayın Bask ülkesinde yarattığı çalkantılara ilişkin haberler ikinci plana itiliyordu. Manşetlerini Paquirri'nin dlum haberine ayıran gazeteler ise, sabahın erken saatlerinde bayilerde tükeniyordu. Ünlu yazar Hemingway'in "Ögledeo Sonra Ölüm" adlı kitabında uzun uzun dokuduğu gibi, Ispanyol ruhunu buyüleyen bir trajedıydi bu. BABAM BEN Akşam: 18.58 Yatsı: 20.1" Wtakarios döneminde Erenköy'deki saldınlara karşı uçaklarımm göndermişti. Bu hareketi yaptıktan sonra çok memnundu. Evde arkadaşlarıyla konuşurken, "Şimdi bu hareketin, bu başarımn meyvelerini tam toplamalıyız" diye söylediğini hatırlıyorum. Babamın AP ile ilgili olarak DP'nin devamıydı, değildi diye bir saplantısı yoktu. Bunu bir mesele yaptığını hatırlamıyorum. O dönemde hatırladığım en belirgin olay, koalisyon dönemindeyken babam Amerika'ya gitmişti ve koalisyon, o Amerika'dayken bozulmuştu. Ve babam buna çok üzülmüştü. ERDAL İNÖNÜ anlatıyor ğu değerli mücevherler ve matem elbiseleri içinde, omuzlarda günlerce kent sokaklarında dolaştınlmıştı. Sevilla'da bir boğa gureşçisinin matemine, Katolik dinin bu yörede yaşandığı biçimiyle, teatral nitelikler kazanan SON "OLE!" Paquirri, alkışlar ve "Ole!" sesleri arasında gosterisini sürdüriiyor. Gösterinin bitmesine birkaç dakika var. Bır boynuz darbesi, 15 santimetrelik boynuz, ünlü güreşçinin kasığına giriyor. Ve matador seyircisinden aynlıyor. (Fotoğraf: AP) Islam Tıp Konfenmsı başladı İNÖNÜ Mebusevleri Ayten Sokak'ta bir evim vardı, dönünce o evde oturmaya başladık. Daha sonra ODTÜ'nün lojmanlarına gectik. Sizin okul öncesi, ortaöğretim ve üniversite yıllarınızda babanızla aranızdaki ilişkiyi şu ana kadar açmaya çalıştık. 1960 sonrasında siz öğretim üyeligi gorevinizi sürdurürken, babanızla ilişnu belırterek ozetle şöyle Turgut Özal tarafından besmele ile açılan kileriniz hangi boyuttaykonuştu: dı? konferansta bir konuşma yapan Doğramacı, "İnsanlar Paris'te, Londra'da tNÖNÜ O zaman ilişkilerimiz "İnsanlar Paris'te, Londra da çamurlu çamurlu sokaklarda yürürken, daha yakın idi. Babam bizim haBağdat'ta Kordoba'daki hastasokaklarda yürürken Bağdat 'taki hastaneler yatırnızı izlemeye devam ediyorneler kadınlara ve erkeklere kadın ve erkeklere açıktı" dedi. du. Mebusevlerindeki evimize de açıktı. Yannki tebliğimde çocuk zaman zaman gelirdi. bilimsel yenilikleri izlemek için emzirrae konusunu seçmiş buluIstanbul Haber Servisi ts22 Şubat ve 21 Mayıs olayları sıBatı'ya bakmanın adet haline nuyorum.. Emzirmenin önemi lâm ülkeleri tarafından ortaklarasında ise herkes siyasetle ilgigeldiğini söyledi. YÖK Başkanı Batı'da son on yıldır ögrenilirşa düzenlenen 3. uluslararası IsÇOCUK CERRAHİSİ leniyordu. Babam bu sırada Aybir zamanlar Islam tıbbının zaken, İslâm ülkelerinde 1400 yıllam Tıp Konferansı" lstanbul'taç Sokak'ta bizim evimize komKONGRESİNDEN maıunın bin yıl ötesinde olduğudır biliniyordu." da Başbakan Turgut özal taraşu olan evde kiracı olarak otufından "besmele" ile açıldı. Isruyordu. Pembe Köşk o zaman tanbul Üniversitesi doktora saHindistan Büyükelçiliği'ne kiralonunda düzenlenen törende koya verilmişti. nuşan Özal, tslam dünyasının Ekonomik zorluklarda, çağdaş bilim duzeyinde öted.n dolayı mı? ki ülkelerin yanında yer alması İNÖNÜ Evet, hem ekonomik gerektiğini söyledi. hem de pratiklik açısından. İSTANBUL, (UBA) 4. Konuşmasına "BismiHabirPembe Koşk kalabalık bir aileUlusal Çocuk Cerrahisi Kongresi rahmanirrahim" diyerek başlanin yasaması için yapılnuş bir ev. dün Tarabya Oteü'nde başladı. yan Başbakan Özal, bir hadisten Daha önce bu kalabalıktan söz Kongre'nin açış konuşmasını yaalıntı yaparak, Hazreti Muhampan I.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakül etmiştik. Zaman içinde çocuklar med'in "Tıp biliminin, din bilibüyuyup ayrıldıktan sonra, antesi Çocuk Cerrahisi Anabiltm minden önde geldiğini" söyledinemle babam yalnız kaldıktan Dalı Başkanı Doç. Dr. Daver ğini belırterek, "İslâmiyet hiçbir sonra, ev onlara çok büyuk gelYeker, istatistiklere göre, 750 bin zaman mıisbet bilimlere aykın mişti. Onun için daha pratik bir kişilik nüfusa bir çocuk cerrahıbir tutuma girmemiştir. Bir banın gerektiğini, 45 milyonluk ül eve geçmeyi annem her zaman rış ve sağlık dünyası yaratmalıduşunmüştu. Ve sonra da Aytaç kemizde de en azından 4550 kayız. Bu da ülkelerarası işbirligi Sokakta Hamdi Orhun'un evine dar çocuk cerrahına ihtiyaç olile gerçekleşir" dedi. kiracı olarak çıktılar. duğunu kaydetti. Türkiye Çocuk Cumhurbaşkanı Kenan Ev 22 şubatı anlatıyorduCerrahisi Derneği Başkanı Prof. ren'in konferansın açılışı nedenuz... Dr. Akgün Hiçsönmez ise, artık niyle gönderdiği mesajı, BaşbaİNÖNÜ 22 Şubat gibi bir iki tek bir cerrahın çocuktaki haskan Turgut Özal okudu. olayda daha yakın görüştuğutalıkların tümunü tedavi edebiEvren mesajında şöyle dedi: müz oldu. Fakat 6070 donemi lecek tecrube ve bilgiye sahip ol"Çağlar boyo çeşillî medeniarasındaki yaşantımızda ben masırun mumkün olmadığını beyetlerin beşiği olan İslâm dini üniversite ile uğraşıyordum. Bazı lirtti. uzun süre tıp alanında da önderakşamlar Çankaya'ya babama Iki gün surecek olan kongrelik yapmış, bilim adamlan yetişgiderdik (Taşınmazdan önce). de çocuk cerrahisi konularını tirmiştir. İslâm, tıp alanındaki Babam 27 Mayıs thtilalinden içeren 47 bildiri sunulacak ve bir buluşlan çok yakından takip sonra butun çabasını tekrar deYARDIM İLE KALKINMA konferans ver alacak. ederken, imkânlar ölçüsiinde çamokratik rejime dönmek ve o ba sarfettiğini biliyoruz. Sağlık yolda ilerleme sağlanması için konusunda önümuzdeki yuiarda yoğunlaştırmıştı. Bütün çabası dalıa geniş çaplı gelişmelerin yabuydu. O sure içinde toplumun pılacağına inaruyorum. Konfebeklediği birtakım yenilikleri ransta alınacak kararlann tıp gerçekleştirmekte tereddüt etmealanındaki sorunlara ışık tutacadi. ğı inancındayım." Örneğin yeni kabineyi kurduklan zaman Biılent Ecevil ÇaÖzal'ın konuşmasından sonra lışma Bakanı olmuştu. O zaman Kuveyt Sağlık ve Planlama BaÇalışma Bakanlığı'nda çalışma kanı Dr. Abdülrahman Alhayatını yeniden düzenleyen Awadi, Özal'a Islam Tıp Birlionemli değişiklikler getirilmişti. ği'nin ilk şeref uyeliği onur beJBabam yeniden Başbakan oldugesi ile üzeri sedef işlemeli bir ğunda, ilk Başbakanlığındaki giplaket verdi. bi bu işe yeni başlayan ve gençSağlık ve Sosyal Yardım Balik enerjisini taşıyan bir insan dekanı Mehmet Aydın da konuşğildi. Üstelik kalbinden de sıkınmasına Hazreti Muhammed'ın tısı vardı. Bütün bunlar zaman "Bilim Çin'de de olsa gidin onu zaman kendisine yorgun bir hal bulun" sözleriyle başlayarak, getiriyordu. Fakat bu yorgunluMuslüman ülkelerin bir araya ğu hiçbir zaman O'nu esas ilkegelmelerini sağlık hizmetlerınde bir uçak firması Ankara'dasatışa sunduğu DashS tipiuçaklerınden odun vermeve getırmebirbirlerine destek olmalarını ve jürk pilotlara "reklam uçuşu " yapttrdı. Etimesgut Askeri Hadi. Bence en çok dikkati çekecek karşılıkiı uzman alışverişinde buvaalanı 'nda gerçeklestirilen uçuslarda Kanadah pilotlar yerde ve havada Turk Hava Kuvvetleri pilotlaolan tarafı budur. Özellikle o zalunmalarını istedi. YÖKBaşrma ve öteki yetkililere uçak hakkında bilgiler verdiler. Kanada yapımı Dash8 uçakları askeri alanda man bir an önce memlekette dekanı Prof. Dr. İhsan Doğramaolduğu gibi çeşitli endüstri dallarında destek amacı ile ya da sivil taşımacılıkta da kullamlıyor. Henuz ğişiklik isteyen bazı grupların cı da konuşmasında Kuran'dan flyat ve adet konusunda kesin bir anlaşma olmadığı anlasılan sö'z konusu uçaklann bir adedinin fiyatıhareketleri, hukümet uzerinde ve Arapça iki ayet okuyarak bunnın 10 milyon dolar dolaymda olduğu belirtiliyor. 15 ton ağırlığındaki uçaklar, yaklaşık 36 kisi tasıya babaın uzerinde devamh bir basların tercümelerini yaptı. Kongbiliyor. Havilland adlı firmamn son 5 haftada çeşitli ulkelere 31 Dash8 sattığını belirten Kanadalt ilgikı olarak gundemdeydi, ama barenin Türkiye'de toplanmasınliler, Federal Almanya, Avusturya, Isviçre, Yugoslavya, Yunanistan ve Türkiye'yi içine alan bu "rekbam bunlara hiç aldırmıyordu ve dan çok buyuk bir sevinç duydulam turu "nda yalnızca teknik bilgi sunulduğunu, satıslarla ilgili görüsmelerin diplomatik yoliardan daha demokrasiye donuş, bunun için ğunu belirten Doğramacı, bugun sonra gerçekleştiriieceğini ifade ettiler. (Fotoğraf: CUMHURİYET) de toplumun sorunlannı çözmek Ozal: Baruş ve sağlık dünyası yaratmalıyız Fransico Rivera Paquini, 36 yaşındaydı ve un, popularite, para gibi bir boğa gureşçisinin duşlediği her şeye sahipti. Bu mesleği seçenlerin çoğu gibi, basit bir Endülüs ailesinden gelen Paquirri, daha 18 yaşında bir matador olarak kendisini kabul ettirmiş, özlediği sosyal atlamayı gerçekleştirmişti. Başansının sırrını "boğaya, bir kadına hâkim olurcasına hâkim olmak gerekir" diye açıklayan Paquirri, bu yönüyle özellikle Ispanya'nın güneyinde belirgin olan "Macho" kulturünu ozumsüyordu. Nitekim daha geçen yıl yılın düğünu olarak basının sosyete sayfalanna geçen ve yaklaşık 5 milyon TL'ye mal olduğu söylenen, tüm Sevilla'nın, aynca Alba Düşesi gibi tspanya'nın en büyük aristokratlarının katıldığı dillere destan bir düğunle, kendisi gibi bir diğer kultürel simge, Flamenko şarkıcısı İsabel Pantoja ile evlenmi$ti. Pantoja'da, boğa güreşçisi gibi, Güney İspanya'nın kırsal kesiminden, Sevillalı bir çingne ailesinden gelerek Flamenko sanatının en üst basamaklarına varmıştı. Kişisel kimliğini altını çizerek "bakirelikle" özdeşleştiren Panroja'nın "eli, erkek eline değmemişligi", İspanya'nın en ciddi gazetesi "El Pais"e kadar bu ünlü düğün arifesinde günlerce basına konu olmuştu. Nitekim evlenir evlenmez, "Evimin kadını, çocuğumun anası olacağım" diye sahneleri bırakan Pantoja ile Paquirri'nin ilk çocuklannın vaftiz töreni de, Ispanyol kamuoyunu uzun üsre oyaladı. Ancak sanayileşme öncesi "eski İspanya"mn günümüzdeki en canlı ve folklorik örneklerinden birini oluşturan bu çiftin resimli romanvari öyküsü, bir boğa gureşi ringinde, boyle beklenmedik bir anda noktalanıverecekti. Arkasında bir yığın kadın hayran bırakan, esmer, yeşil gözlü, yakışıklı boğa gureşçisi "Paquini" ise, hâlâ Endülüs'te birçok kahvede ve restoranda fiyakalı resimleri ile duvarlan süsleyen Manoiete gibi efsaneleşiyordu. Menderes'in idamını önlemeye çok çahştı 7 Amerika'dan 1960'ta dondunüz. Döniince Pembe Köşk'te mi, yoksa avrı bir evde mi oturuyordunuz? yolunda ilerlerken, hiç ödün vermiyordu. Radyoda o dönemde zaman zaman konuşmalar yapardı ve bu konuşmalarda sesi yorgun çıktığı için eleştirildiğini hatırlıyorum. Bu şekilde hiçbir mesele çözümlenemeyecek gibi bir intiba uyandınyordu bu eleştiriler. Fakat bu yorgun sesine rağmen 22 Şubat gibi, 21 Mayıs gibi, hatta onların hazırlıklan gibi olayiar karşısında kaldığında kesin tavrını herkesten iyi koyabiliyordu. diizenini ve cumhuriyet ilkelerini gene kurmaktır. Bu, güç olacak, kan dökülecek diye korkulmamalı, çünkü bu normaldir. Normal olma>an şe>, birisi çıkıp ben sizi başka türlü idare edecegim dediği zaman herkesin teslim olmasıdır." Bu göruşü her zaman söylemiş ve sa\runmuştu. Ve gerçekler ortaya çıktığı zaman herkes babamın tarafını tuttu. 22 Şubat hareketi, korkulandan çok daha az bir zararla da kapandı. Tabii o zamanki kargaşalıklar bir süre daha devam etti, sonra 21 Mayıs oldu. Bir çalkantıya girildiği zaman kolay kolay düzelmiyor. Talat Aydemir'in idamı ile ilgili olarak babanızın tavrı ne oldu? tNÖNÜ Sanıyorum o karann uygulanması için, yahut uygulanmaması için bır gayret gostermedi. O zaman babam Başbakan'dı, infaz olduğunda. Bir af söz konusu olsa, zaten affı çıkaracak olan Cumhurbaşkanı'ydı herhalde. Başbakanhk tezkeresi gidiyor, Meclis onayuyor. Cumhurbaşkanı onayladıktan sonra da infaz ediliyor... İNÖNÜ Zannediyorum o safhaya gelmiş bir işlem için herhangi bir durdurma yoluna gitmedi. StVÎLLER VE ASKERLER Eski asker, Garp Cephesi Komutanı tsmet Pasa, demokrasiye geçildikten sonra, bu rejimin kurallan içinde çözüm aranmasma azami çaba gösterirdi. 27 Mayıs'tan sonra sivil rejime geçiş için büyük çabalar harcamıs ve 22 Şubat ve 21 Mayıs askeri ayaklanmalanna karşı durmuştu. Onun dirayetli tutumu sayesinde Türkiye 'deki demokratik parlamenter rejim sürektiUğini sağlayabilmişti. (Fotoğraf: N. MAHMUTOĞLU'NUN ÖZEL ALBÜMÜNDEN1950) tırlamıyorum. O sıralarda ben yine Amerika'daydım. Onun için o doneme ilişkin bilgilerim ve hatırladıklanm çok sarih deO dönemde hatırladığım en belirgin olay koalisyon dönemindeyken babam Amerika'ya gitmişti ve koalisyon o Amerika'dayken bozulmuştu. Ve babam buna çok uzülmuştu. Menderes, Polatkan ve Zorlu hakkında verilen idam cezalarının infaz edilmesi konusunda babanızın tavrı nasıldı? İNÖNÜ Yok, yok. O zaman tabii çok uğraştı. Bu cezalar uygulanmasın, hatta ıdam cezası verilmesin diye çok uğraştı. O zaman rahmetli Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e, Milli Birlik Komitesi'ne mektup yazdı. Her hareketiyle de bunun doğru olmayacağını anlatmaya çahştı. Sonra son anda rahmetli Menderes'in cezasının infaz edilmemesi için ayrıca uğraştı. Buna çok üzülmüştü. 2 2 Şubat ve 21 Mayıs Bu tavırları biraz açar mısınız? Örneğin 21 Şubat'ta nasıl bir tavır takınmıştı? Evde konuşulanlardan bunu özetler misiniz? İNÖNÜ Şöyle bir yaklaşım vardı: "tşler iyi gitmi>or. Demokrasiye geçeceğiz, ama bunun da bize getirecegi pek bir şey yok anlaşılan. Çunkü ekonomik sıkıntılar var, bunun dışında birçok yenilikler yapılmasını istiyoruz. Gençler huzursuz, bunlan bir an önce yapmalıyız." 4550 çocuk cerrahına gereksinme var Johnson mektubu ve Kıbrıs 1965 secimlerinden önceye dönup meşhur Johnson mektubunu anımsatmak istiyorum. Babanızın bu konuya sözle tepkisi, "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye O dünyada yerini alır" şeklindeydi. Babanızın o mektup sırasındaki tepkisi, tavn ne olmuştu? tNÖNÜ Babam o dönemde Kıbnslı soydaşlarımızın haklarıru korumaya çok özen gösteriyodu. Öte yandan bu konuda atılacak adımların, Türk dış politikasının bütünü içinde ele alınmasını ve bizi ileride çok büyük sıkıntılara sokacak gelişmelerin gündeme gelmemesine dikkat ederdi. Bu iki şartı yerine getirmesinin en son ömeği Erenköy'deki saldınlara, buradaki katliama karşı uçaklarımızı göndermesi olmuştu. Bu aslında Makarios döneminde yapılan en ileri hareketti ve müdahale edilmeseydi herhalde o zamanki Makarios yönetiminin Anayasa'yı tamamen değiştirmesiyle son bulacaktı. Bu müdahale hem Makarios yönetiminin değişiklik girişimlerini durdurmuş, hem de oradaki soydaşlarımızın canlarmı kurtarmıştı. Bu hareketi yaptıktan sonra çok memnundu. Evde arkadaşlarıyla konuşurken, "Şimdi bu hareketin bu başarımn meyvelerini tam toplamalıyız" diye söylediğini hatırlıyorum. O hareketle hem soydaşlarımızın haklarını korumuştuk, hem de dunya devletleri karşısında yasalara, milletlerarası antlaşmalara uyan bir de\let görüntüsünü değiştirmemiştik. Fakat, tabii mesele de çözülmüş değildi. Sonra devam etti yine. Ondan sonra vaziyet yine düzelmeyince, artık bir çıkarma hareketi gerekir gerekebilir düşüncesiyle hazırlık yapıldığında Johnson mektubu geldi. Bu hazırlıkları, o zaman durdurmuştu. Bu konuyla ilgili olarak iki anımı soyleyeyim. Bir tanesi, yine bir yemekte soylediği sözdu, "Bu mektup geldikten sonra başka bir şey yapılamazdı. Onun (Arkası 8. Sayfada) O demokrasi" içinde "Bövle formel meseleierle uğraşılması bir zamanki tabirle "cici Johnson mektubuyla ilgili olarak bir yemekte, "Bu mektup geldikten sonra başka bir şey yapılamazdı.Onuniçin müdahaleyi durdurduk" demişti. "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye o dünyada yerini alır" sö'zü üzerine çok memnun olduğumu ifade etmiştim ve böyle yapabilir miyiz, yapmayı düşünür müsünüz?" diye sormuştum. Babam da bana, "İyi olur tabii, ama çok sıkıntı olur, dayanîlması çok zor olur"cevabını vermişti. tarafa bırakılsın, demokrasi olacakmış olmayacakmış, onlara önem verilmesin, bir an önce ekonomiyi düzeltecek ve daha ileri bir hayata getirecek değişiklikler yapılsın" türünden yaklaşımlar vardı. Bu göruşler aydmlar arasında oldukça yaygındı. Bu atmosferde bazı askerler çıkıp da "Biz bunu yaparız. genciz kuvvetliyiz, bizi destekleyin biz bunu gerçekleştirecegiz" diye ortaya çıktıklannda birçok çevrede bir tereddüt ortaya çıkmıştı. "Bunlarla nasıl başa çıkacağız? Zaten bunun böyle olmasını isteyen bir kamuoyu var. Bunlara karşı çıkılamaz. Üstelik ordu için bir rahatsızlık konusu olacak" diye. Nitekim bunun sonunda da Talat Aydemir 22 Şubat'ta ayaklandı. O zaman babamın arkadaşlarına soylediklerinden duyduğum şuydu: "Bir memlekette bir subay cıkar, ayaklanır. Arkasına da bazı birlikleri takar ve orduya devlete karşı gelir, başka lürlü bir rejim kurmak ister. Bu her yerde olur. Bu devlet için utanılacak bir durum değildir. Ama bu subay, arkasına taktığı birlikle memleketi baştan başa geçer ve herkes teslim olur, kimse sesini çıkaramazsar^te*u utanılacak bir şey dir. Böyle birisi çıktığı zaman yapılacak şey eldeki biıtun güçlerie onun karşısına çıkmak, devlet Bulent Ecevit, babanızın Çalışma Bakanı'ydı. İkisi arasındaki ilişkiden biraz bahseder misiniz? İNÖNÜ Babam, Bülent Ecevit'in çalışmalarını muhakkak ki buyük bir dikkatle izliyordu ve memnundu. Uzun süre beraber çahştılar. Sizin Ecevit'le arkadaşlığınız o dönemde de devam ediyor muydu? İNÖNÜ Evet. Zaman zaman daha önce bahsettiğim şekilde evde yaptığımız yemeklerde, yahut arkadaş toplantılarında goruşürdük. Tabii bakan olduktan sonra bir yemekli toplantıda nadiren bir araya gelirdik. Fakat bir araya geldiğimiz zamanlar da oldu. 1%5 seçimlerine geçelim. Bu seçimler CHP için bir yenilgi olmuş ve siyaset sahnesinde bu kez Süleyman Demirel adı geçmeye başlamıştı. Babanızın bu yenilgi karşısındaki bakış açısını anlatabilir misiniz? Aldığı yenilgiyi nasıl yorumluyordu? Bu arada Adalet Partisi de "Demokrat Parti'nin devamıdır" imajı işleniyordu ve bugüne kadar da işlendi. İNÖNÜ Babamın AP ile ilgili olarak DP'nin devamıydı değildi diye bir saplantısı yoktu. Bunu bir mesele yaptığını da ha Reklam