Katalog

22 EYLÜL 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 Cumhurbaşkanlığı SenfonVnin Müdürü Mehmet Erten: GORDUK KONUŞTUK "Türk konukseverliği gösteri değil.. En güzel tarafı da bu. Ben insanların birbirine sigara ikram ettiğini burada gördüm ilk defa.. Burada gördüklerimi de dünyanın hiçbir yerinde görmedim." Istanbul ve Izmir'den takviye alcbk CSO, 1 Ekim 19841 Haziran 1985 tarihleri arasında 192 konser, 90 resital verecek. Bu konserlere 16 yabancı şef ve 23 yabancı solistle 16 yerli şef ve 83 yerli solist katılıyor. Orkestra, yarından başlayarak 5 ekime kadar İspanya'da. JÜLİDE GÜLİZAR ANKARA Atatürk'ün gösterdiği ilkeler ışıgında, çoksesli ve evrensel değerdeki Türk müziğini yaratma çabasının bir ürtınü Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası. Amacı ise çağdaş Türk bestecilerinin eserlerini yurt içinde ve dışında tanıtmak, sevdirmek. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, bu yıl da halkımızın miızik kültürünü geliştinnek, çoksesli müziği tüm yurda yaygınlaştırmak amacıyla geniş kapsamlı bir program hazırladı. 1 Ekim 19841 haziran 1985 arasını kapsayan dönemde CSO 192 konser, 90 resital verecek. Orkestranm müdürü Mehmet Erten, bu konserlere tanınnuş 16 yabancı şef, 23 yabancı solistle 16 yerli şef ve 83 yerli solistin katılacağını bildirdi. Sayın Erten, bu jılki prognunınızın çok önceden saptandığını biliyoruz. Geçen mevsimi kapatüktan az sonra bu programı açıklaraıştınu. Ama mevsi*min başlamasından önce bir Madrid turneniz var. M.E. Evet. 23 eylül 5 ekim günleri arasında tspanya'da olacağız. Bu, orkestramızın çağnb olarak gideceği ilk konser. Bütün dünyanın en ünlü ve sevilen orkestralan arasında bizim de bulunmamızın anlamı, sevinci, gururu çok büyük. Buna layık olmaya çahşacağız. Bir düşünün, bu festivale Viyana Senfoni, Londra Filarmoni, Hamburg ve Iskoçya oda orkestralan katılıyor örneğin. Ve daha başkaları tabii. Bunlann arasında CSO... Çok güzel bir şey. tSPANY A'DA ALT1 KONSER Kaç konseriniz olacak İspanya'da? M.E. önce şunu belirteyim. Senfonik müziğin açılışını 25 eylülde CSO yapacak. Madrid'deki konserlerimizin sayısı iki. Iki konser Barcelona'da, ikisi de Granada ve Sevilla'da olacak. Hangi eserler var Madrid turnesinde? M.E. Genel olarak şöyle diyebüirim: Corea'dan Çaykovski'ye kadar birçok besteci. Türk eseri olarak Ferit Tüziiıı'ün Türk Kapriçyosu'nu ve Anadolu Bale Süiti'ni, Saygun'un da Piyano Konçertosu'nu götürüyomz. Orkestranın yayh çalgüardaki boşlngu doldunıldu mn? M.E. Evet, kadro eksikliği olan, ama sanatsal eksikliği olduğu iddialannı asla kabul etmeyeeeğim orkestramızı Istanbul ve Izmir orkestralanndan elemanlarla takviye ettik. 16 birinci, 13 ikinci keman, 11 viyola, 11 viyolonsel ve 8 kontrbasla gidiyoruz, ki bu, yayh çalgılar bakımından bir orkestra için ideal olan sayıdır. Orkestra kadromuz 100 kişi. Şefler Hikraet Şimşek ve Gürer Aykal, solistlerimiz ise Devlet Sanatçılan Suna Kan ve Ayşegül Sarıca. CSO'nun 1985'te bir de Orta Avrupa ve Balkan ülkelerini kapsayan bir turnesi var. Bu turnede daha çok Türk bestecilerinin eserleri çalınacak. Orkestranın yurt içi turnesi ise mayıs ayınm ikinci yarısmda. Bu turnede orkestra Doğu, Güneydoğu, Karadeniz, Ege ve Marmara bolgelerinde halka açık konserler verecek.. 1985, Avrupa Müzik Yüı. Bu nedenle gerek CSO, gerek solistler repertuvarlaruıa Avrupa müzik yılında 300. doğum yıldonümleri kutlanacak olan Bach, Haendel ve Scarlatti'nin eserlerini alacaklar. Geçenlerde yaptığı basın toplantısında Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu, Avrupa müzik yılı dolayısıyla ülkemizde de bazı etkinlikler yapüacağmı açıkladı. tstanbul'da gerçekleştirilecek bu etkinliklerden biri Uluslararası Modal (Makami) Müzik Kongresi, öteki de Avrupa Genç Yıldızlar Şenliği olacak. Yine Taşçıoğlu'nun açıkladığına göre, CSO bünyesindeki Devlet Sanatçılan, normal periyodik konserlerinin yanı sıra üniversitesi bulunan illerimizde resital ve oda müziği konserleri verecekler. Hans SchrödU 27yıl boyunca Türkiye'ye kaç kez geldiğini tam olarak büemiyor. (Foıoğraf: MEHMET AKtF) V1DEO KULUPLERINDEN SEÇMELER MOISSİEVR VERDOl/X Yönetmen: Charlie Chaplin / Oyuncular: Charlie Chaplin, Matha Raye, lsobel Elsom / 1947 yapımı 125 dakika (siyahbeyaz) Bir bankada veznedarhk yapan Monsieur Verdoiu, zengin ve dul kadınlan baştan çıkanp onlarla evlenir. Sonra da bu dullan teker teker öldürür. Charlie Cnaplin'in Sinema Tarihi'nde ilk kez Şarlo tipini terk ederek normal bir kişiyi oynadığı film olan "Monsieur Verdoux", Landru gibi çok bilinen bir olaydan esinlenmesi, aynca da baş oyuncusunun alışılmış görünüşünün dışına çıkması nedeniyle ağır saldırılara uğramış, eleştirmenler tarafından yerden yere vurulmuştu. Oysa zaman, bu, türlu inceliklerle süslü, zarif filmin gerçek değerini kabul ettirdi. "Monsieur Verdoux" bugün Charlie Chaplin'in en başanlı yapıtlanndan biri olarak anıUyor. (\tDEOTHEQUEBebek) Burada insanca şeyler gördüm Alman televizyonunun 35 yülık kameramanlanndan Hans Schrödl geçtiğimiz günlerde Istanbul'da yaptığj son fılm çekimleri ile meslek yaşamını noktaladı ve emekliye aynldı. llginç bir rastlantı sonucu Schrödl, ilk yurt dışı görevini de 27 yıl önce Türkiye'de gerçekleştirmiş, iki tarih arasında da sayısını unutacak ölçüde sıkkkla ülkemize gelip gitmişti. Türkiye'yi çok yakından tanıyan yabancılardan biri olan Schrödl ile ülkemiz hakkında konuştuk. Bay Schrödl, Türkiye'ye ilk ne zaman geldiniz? Sanınm 1958'di ilk gelişim... Ve benim Uk yurt dışı görevimdi. O yüzden çok iyi hatu"hyonun. Alman televizyonu için kültür dizisinden bir film çekiyorduk. Neydi ilk filminizin konusu? İlk fılmi turizm için yapük. Televizyonda turistik fılmler yapmaya karar verilmişti. "Büyük Kentler" adlı bir dizinin içinde Istanbul da vardı. Buraya geldik. İlk kaldığım yer Galatasaray'da bir oteldir. Şimdi yok... Kaç kez gelip gittiniz Türkiye'ye? Bilmem bunu hatırlayabilecek miyim? Yok, sanmıyorum... Kırkelli arasında olabilir. Bütün Türkiye'yi çektim diyebilirim. Bodrum'dan en uzak köylere kadar... Bütün Tilrkiye hemen hemen... Hep turistik yerieri veya kultürte ilgili yapıtlan mı çekiyordunuz? Hayır.. politik, sosyolojik olaylan da... Menderes'in yargılanmasını filme aldım. Burada fılmini cekmediğim politikacı yoktur herhalde... Menderes, Bayar... tnönü ile büyük bir konuşma... Erbakan, Ecevıt, Demirel, Türkeş, Denktaş.. hemen hemen hepsi... Beni heyecanlandırdı Neden hep siz geliyordunuz? Hep ben diye bir şey yok.. Ve ben hep Türkiye'ye de gitmiyordum. Bütün dünyayı dolaştım. Otuzbeş yüdır çalışıyorum... Uzun bir süre bu. Dünyada gitemediğim yer kalmadı... Fakat benim gönlüm burada kaldı. Diyebilirim ki beni dünyada en çok heyecanlandıran yer Türkiye olmuştur. özellikle Istanbul... yuzlüdür. Bunlar aynı ulusun fertleri mi diye düşünmüşümdür. Sonra bu kadar çok kültür yapıtı olan bir ülke yok dünyada. Nereye gittiysek ilginç bir şey bulduk ülkenizde. Bu kadar turizme elverişli olduğu halde, turistik olamamış bir başka ülke de yok. Garsona çay dersiniz, kahve gelir, süt istersiniz, çay gelir... Klasik bir soru sormcagun sizeYabancılara bep soranz: Tiirkler hakında ne düsünürsünüz diye.. Onlar da bizi överler. Siz ne düşünüyorsunuz? Ben de öveceğim ama önce şunu söyleyeyim. Ben buraya iş için geldim ama zorunlu olarak gelm'dim. Bize "gider misin" diye sorarlar. Bana sormazlardı... Bilirlerdi ki ben Türkiye'ye her zaman gelmek isterim. Bunun da nedeni insanlanndan hoşlandığım içindi. Ben size en azından yüz öykü anlatabilirim... tnsanlann bana yardım etmeleri, bana zaman ayırmaJarı, bir şey ikram etmeleri, hiç tammadığun insanlann evlerine davet edümem gibi... Hiçbir Alman bir Türk'e çay ısmarlamaz... Size beş dakikasıru ayınnaz.. Çünkü zaman paradır. Burada insanca şeyler gördüm kısacası... Yani Türk konukseverliğini siz de kabul ediyorsunuz? Ama laf olsun diye değil bu konukseverlik.. gösteri değil.. En güzel tarafı da bu. Ben insanlann birbirine sigara ikram ettiğini burada gördüm ilk defa... Hatta arkadaşlarla aramızda konuştuk. Neden sigara ikram ediyorlar diye... Bir arkadaş dedi ki "Bunlarda sigara ocnz, onun için". Sonra hesapladık. Bir sigara Almanya'da beş fenik... Türkiye'de bir feniktir. Ama sonra yine hesapladık.. Adamm kazandığj paraya göre bir fenik, beş fenikten daha fazla bir para... Herkes bize yollarda yemek, çay ikram ediyordu. Otomobilimizi bile yıkıyorlardı. Evlerinde yatıp, kalkardık. Bunlan ben dünyanın hiçbir yerinde görmedim. Tek kötü anı Hiç kötü bir aaınız yok galiba? Bir tek kötü anım vardu*. Şimdi admı anımsayamıyorum. Bir köyde film çekiyorduk. Bir adam çıktı önümüze..."Film çekmeyeceksiniz" dedi. Bize bıçakla saldırdı. Valiye gittik, şikâyet ettik. Adamı bulup getirdiler. Meğer adam köydeki kötü görüntünün Alman televizyonunda görünmesinden utanıyonnuş. Adama sonradan hak verdim. Türkçe zorlofeu Peki Bay Schrödl, Türkçe bllmlyorsnnuz. Türkiye'de anlaşma zorlngu çekmediniz mi? Hayır... tnsan Türklerle elleriyle anlaşabilir. Anadolu'nun en uzak köylerinde bile yemek adlarını biliyorsa... eğer "patlıcan", "kabak", "koç yumurtası" diyebiliyorsa hep anlaşabilir. Hiç sorun yok. Almanya'da yaşayan Türkler hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Diger Almanların ne düşündügünü aşagı yukan biliyonız. Anbyorum... Benim düşüncemi de tahmin edebilirsiniz. Diğer Almanlara gelince Türkiye'yi görmemiş bir Almana bu milleti anlatmak gerçekten çok zor... Bizim televizyondan bir genç kız arkadaş Türkiye'ye gelmek istiyor fakat korkuyordu. "Türkiye çok Idrli ve insanı elliyoriarmış" diyordu. "Olmaz öyle şey" dedim "Veya böyle şeyler her yerde ne kadar olnyorsa Türkiye'de de o kadar olnr." Ben çok iyi hatırlıyorum. Yirmi beş sene önce Amalya'da bir kız kumlara uzandığı zaman en azuıdan yüz kişi yatıp seyrederdi. Şimdi böyle bir şey yok... Bir alışkanük sorunu olduğu ortaya çıktı. Türklerin bir suçu degildi yani.. Ben de ilk geldiğim zaman yerlere kâğıt atılmasma ve yerlere tükürülmesine çok şaşınyordum. "Pis insanlar" diyordum. Ama bu da bir kültür sorunu... Eğitim arttıkça değişti. Demin söyledim... Ben Ankara kadar temiz bir kenti bütün dünyada göremedim. Ama laf aramızda Istanbul hâlâ biraz PisSon çalıçma Çektiğiniz son film ne hakkındaydı Bay Schrödl? Almanya'da doğan veya yaşayan Türk çocuklarının Türkiye'deki durumlannı fıbne çektik. Kabataş Lisesi'nde kurs yapıyorlardı. Bu son filmim oldu. Bir de Denvall'i çektik. Ne dedi çocuklar Alman televizyonuna? Türk çocuklannın durumu ilginçti. öğretmen diyor ki, "Bh burada disiplin ögretiyoruz" Halbuki çocuklar "Almanya'da daha fazla disiplin vardı. Burada disiplin yok" diyorlar. Denrall ne dedi? Denvall memnun görünüyor... Son olarak şunu soracagun: Arnk emekli oldunuz. Yani iş bitti. Bir daha Türkiye'ye gelmeyi duşünuyor musunuz? Gelecek yıl kanmla geleceğim. Bu sefer tat'l yapacağım. Hep çalıştım, hiç tatil yapmadun. 27 yıldır Türkiye'yi filme alan Alman kameraman Hans Schrödl: SHİHİNG Yönetmen: Stanley Kubrick / Oyuncular: Jack Nkholson, Shelly Duvall, Denny Lloyd, Scatman Coothers, Anne Jackson / 1980 yapımı / 145 dakika. ENKA yamşmasının sonuçları yarm açıklanıyor Kültür Senrisi ENKA Spor, Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı tarafından düzenlenen ve bu yıl tiyatro dalında gerçekleştirilen ENKA Bilim ve Sanat ödülü'nün somıçlan yann açıkJanıyor. Istanbul Balmumcu ENKA III. Bina Konferans Salonu'nda yann saat 11.00'de ödül sonuçlannın açıklanmasından sonra düzenlenecek bir törenle, ödüller sahiplerine verilecek. Amerika'nın dağlık bir yöresinde bulunan büyük ve turistik bir otelde kış boyu bekçüik yapacak kişiler aranmaktadır. Kan koca ve 67 yaşlanndaki erkek çocuk üçlüsünden oluşan bir aile işe alınır. lşin özelliği, erkenden çevrede kar yağışının başlaması ve otelin çevreyle bağlantısının kopmasıdır. Bu bağlantı ancak, telsiz ve karda yol açabilen bir araç yoluyla sağlanabilmektedir... Korku fılmleri son yıllann en gözde sinema olayları arasında sayılıyor. Bu tür filmlerin gerçekten tutkunuysanız 'Shining'in bir başyapıt olduğunu unutmayın. Ancak korku filmi sevmek, "Shining"de zaman zaman görulen "kan gölleri"ne ve "baltalı sahneler"e katlanabilmek anlamına gelmez. En dayanümaza dayanabileceğinize inanıyorsanız, "Shininc"i sakın kaçırmayın ama. (AKADEMİ VİDEO Nişantaşı) GALERILER SANAT GALERISI ÇIPLAKLAR Avni Arbaş Muzaffer Bekem Orhan Deliorman İsmet Doğan Gürdal Duyar Leyla Gamsız Öktay Gunday Arif Kaptan Necdet Kalay Mehmetcan Köksal Halil Paşa Orhan Peker Rasin Ayetullah Sümer Yavuz Tanyeli Burhan Uygur Aydın Ülken Nazmi Yılmaz Kemal Yükselengil Husrev Gtrede Cad 126 Teşvıkiye Meydanı Tel. • 1412713 YAŞAMIYOR 1982 yılında ölen büyük güldürü ustası Jacques "Traffic", mizahının çok paTati, ince mizahım son nefesine kadar herkese kabul ettirebilmeyi oluşu nedeniyle van yoğu hah ne yazık başaramadu "Traffic" 1971'de çevrihnesine karsın, onun haraç mezat satılan ve son yıllason fllmlerindendl nnı suskunluk, sessizlik içinde geçiren b ü ^ k usta Jacques Tati"nin sonfilmlerinden.Bir oto528 66 29 motiv fuannda sergilenecek olan özel kamping arabası kamyona yüklenerek yola çıkanhr. Ancak yol boyu, başına gelmedik kalBELCE SANAT EVl maz. Sonunda fuara vanhr vanlmasına, ancak tüm standlar REHA YALNIZCIK sökülmüştür... Resim Sergısı Tati'nin benzersiz mizah anAhMinUM 1130 Eylül layışı ve esprileriyle bezenmiş tt Verii, « K M Kalav, M M ı Krt, olan "Traffic" belki sanatçının Mazattcr ftkpl, Itamo, Pertt» Bayar, OrtanPtkeı. çok ünlü bazı Fılmlerini aşamıKARMA RESIM SERGISİ yor. Ama yine de yer yer öyle pı1 Ekhü't kata nltılan var ki. Tati'yi sevenler mutlaka görmeli. (VİDEOTHEValıkonağı cad Hasaı 85 Tel 146 72 61 QUE Bebek) TRAFFİC Yönetmen: Jacques Tati / Oyuncular: Jacques Tati, Maria Kimberly, Marcel Fraval, H.Bostel, Tony Kneppers / 1971 yapımı / 95 dakika. "İnsan, Türklerle elleriyle anlaşabilir.. Anadolu'nun en uzak köylerinde bile.. Tabii yemek adlarını biliyorsa..." L RESİM ONARIM MERKEZİLtd farbakımister. Yunanlı ozan Vrettakos İstanbuVa geliyvr Kültür Servisi 311 kasım günleri arasında üçüncüsü açılacak olan TÜYAP Istanbul Kitap Fuan'na Yunanlı ozan Nikiforos Vrettakos da konuk yazar olarak katılacak. Yunanistan'm Sparta bolgesindeki bir köyde 1912 >ıunda doğan Vrettakos, halen Ritsos'la birlikte ülkesinin en unlü ozanlanndan biri. Küçük yaşlarda şiire başlayan ozanın ilk şiir kitabı on yedi yaşındayken 1929 yıhnda yayımlandı. Bugüne kadar ondan fazla şiir kitabı, Kazsuıcakis üstüne bir incelemesi, birçok düzyazı ve denemesi yayımlanan Vrettakos, 1940, 1956 ve 1982 yıllarında uç kez Devlet Büyuk Şiir Ödülü'nü, 1976'da Atina Akademisi Ödülü'nü ve Uluslararası Asla Ödulunü aldı. Bay Schrödl, ilk gelişiniz ile soo gelişiniz arasında 27 yıl geçmis.. Ne farklar var iki Türkiye arasında? Tamamen değişik diyebilirim. Biz ilk geldiğimiz zaman Türkiye'nin birçok yerinde yol yoktu. Sırf tozdu her yer... Patikalardan geçiyorduk Kars'a, Samsun gibi yerlere ulaşmak için... Yalnız Adana, Antalya, lskenderun gibi yerlerde yol vardı... Gideceğimiz yere yol varsa sevinçten uçuyorduk... Sonra tahta evleri hiç unutamıyorum. Bir de otel azlığı... Sakinlik... sonra tramvaylar... Hangisi daha güzeldi? O günlerin Türkiyesi mi, şimdiki mi? Söylemek zor.. Bizim gibi yaşlı adamlara eski günler güzel gelir... İki senedir gelmemiştim. Bu sefer Ankara'ya gittim. Ankara kadar temiz bir kent görmedim. Eskiden öyle degildi. Izmir küçükçük bir kentti. Şimdi büyük kent oldu. Kuşadası'nda bir tek pansiyon vardı. Bodrum'da sadece Afrodisias pansiyonu vardı. Marmaris'e karadan gitmek olası degildi. Kıyılardan deniz yoluyla gidiyorduk. Denizli'deki Afrodisias 19 km'lik bir yoldur... Dört saatte falan almıştık. Şimdi 20 dakika sürüyor. Istiklal Caddesi bir doğu caddesiydi... Şimdi kendimi Almanya'da veya herhangi bir Batı ülkesinde gibi hissediyorum. Bunlar iyi şeyler mi bilmiyonım. Ama ben eskiyi anyorum. Şaşırtanlar Sizi şaşırtan şeyler neler oldu ilk geldiginizde? Veya hilâ şaşırtan şeyler oluyor mu? Beni şaşırtan şeyler... Istanbul üe Ankara'nın farkına çok şaşırmışımdır. Ankara'da insanlar ciddi ve asık surathdır ama Ankara temiz bir kenttir. Istanbul temiz değil ama çekici. Insanlan güler Maçka Cad T3M Teşvüdye / tstanbut Tel. 148 22 35 TARÎHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAIS 22 Eylül 1$32'OE SUGÛN.ÛNLÜ GA2ETECİ, YA2AR VE 8£S TECİ AHMET RfiSİM, İSTAU8UL'DA OLDU. SON~ flLLARINDA SBÇİLDİĞi MİLLETVEKİLlJğİ Dl$lN DA, yAÇAMlHI KALEMIYLE KAZAN&tĞ' SÖYLEMESİLıR. DAIZÛ$$AMKA ÜSESİ'Nİ SmRPiHTEN SOURA YAZt YA2AAAYA KOYUUM AHMETHAS'M, 1O'U AŞklN SAVIDA GA2ETEJ>S ÇAL/fM/ÇT/. KURTULUÇ SAVAŞI SllSASlNPA PAPİŞAHA KARŞI YA2DIĞI YA2JLAR NEDENİYLE PB TUTUKIANMŞTI.O'BDİ GÜN GAZETESl'NDEYKEfİ) 4HK4ET RAStM, ALATU2.KA MÜZI&I RESİM BURSU " KARŞILIKSIZ" İstasyon Sanat Evi kurucularından değerli ressam ve sanat yazarı Prof. Nurullah Berk anısına karşılıksız resim bursu verecektir: Yarışnia genç kuşağın sanata ilgisini değerlendirmek amacıyla düzenlenmiştir. 13 Ekim 1984 tarihinde özellikle orta öğrenim düzeyineyönelik sınav sonunda 10 öğrenci bir yıl süreyle resim çalışmalarına katılacaktır. AHMET RASİM'/N KA YBL BİLlR. VE ŞAOULAJ5 BESTELEZDİ. İŞTE.SASl ĞS'iBULAN BE^ELBRiNDEhi BıfZı : "BU AK.ŞAM GÜN RATA&KSbl 6£L SAKIN 6EÇ KALMA EJSKEN 6EL. " DE ıYİ Filarmoni Oda Orkestrası konseri 25 eylülde Kültür Servisi Istanbul Filarmoni Oda Orkestrası, 25 eylül salı günü saat 17.00'de İstanbul Arkeoloji Müzesini Sevenler Derneği onuruna bir konser verecek. Arkeoloji Muzesi bahçesindeki konseri Cem Mansur yönetecek. Oda Orkestrası bu konserde Mozart'tan "İki Divertimento" ile Haendel'den "Largo" ve "Concerto Grosso"yu çalacak. 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet 22 Eymı 1934 oğleden sonra şehırde meselelere ait Türk heyetinin Parlamentolar otomobille bir gezınti tezleri müzakere edilecektir. konferansı yapmışlar ve bu arada Yıldız Dün Meclis Reisi Kazım Paşa Beynelmilel Parlamentolar konferansına iştirak etınek uzere muhtelıf parlamentolara mensup murahhaslardan bir kısmı dün kara ve deniz yollarile şehrirnize gelmişlerdir. Dun gelen rnurahhaslar, Perapalas, Tokatlıyan, Londra, Bristol ve Kontinental otellerine yerleştirilmişlerdir. Murahhasiar dun öğle yemeğini otellennde yemişler, Sarayma giderek konferansın toplanacağı salonu ve müştemilattnı gezmişlerdir. Bugün Yıldız Sarayında parlamentolar konferansı Türk grupu, Denizli mebusu Necıp Ali Beyin rıyasetinde bir içtima aktedecektir. Bu içtimaa, Buyük Millet Meclisi parlamentolar grubuna dahil olan bütün mebuslarımız iştirak edeceklerdir. Içtimada, konferans ruznamesinde mevcut 19341984 Hazretleri de Yıldıza giderek hazırhklara nezaret etmiştir. dökülen ve döşemeleri sökülen kısımlart tamir edilecektir. Caminin önündeki boşluk duzeltilecektir. istasyon sanat evi Teşvıkiye Maçka Cad. Maçka Palas No: 41/11 Kat 1 Tel: 140 56 50 Aynsofynnın tamiri Ayasofya camisınin tamiri için keşifler yapılmaktadır. Caminin tam manasıle tamır ve müze haline konması için yüz bm lira kadar bir paraya lüzum gosterilmektedir. Şımdilık caminin yalnız dış sıvalarile ikinci katta sıvaları izfflffülere mujde! SAmer Bank Yerli Mallar Pazarları badr «ahcdnl A«tT*r ucuı, En sai;Iatn,En gürel