22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Doğramacı: Üniversitelere hiçbir siyasi müdahale yok YÖK Başkanı, "1971 yılında Anayasa dışarıdan bir organın unıversiteyi denetlemesine imkân bırakmadığı ıçin, ben, oğrenciler yonetıme katılsın, ıçerıden bir denetim olsun dedim, şimdi buna gerek yok" dedı. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) YÖK Başkanı Prof İbsan Doğramacı, unıversıtelerdekı özerkhk olgusunun dışardan atama ya da seçımle bır ılgısı olmadığını savunarak, lngıltere'dekı uruversıtelerin OECD raporuna göre en özerk unıversıteler olduğunu, buna karşılık bu unıversıtelerde "rektorlerin hiçbir zaman oğretim uveleri" tarafından seçılmedığını söyledı Prof Doğramacı, 7 Ocak 1971'de TBMM Butçe ve Plan Karma Komısyonu'nda sövledığı "Bizi denetleyecek bir unsur ararken, usulune gore seçilmiş genç asislanlardan ve oğrencilerden bu denetı bekleraek yerinde olur" sözlerının " O gunun koşullanna gore yapılmış bir konuşmada" geçtığmı ılen surdu Doğramacı, o dönem ıle bu dönem arasında bır tutarsızbğın olmadığını ıddıa ederek şoyle dedi: "Benim esas olarak söylemek istediğim, o zaman da şimdi de, universilelerin organlan dışında birheyetin gereklilığıydı. Benim 1971 yılmdaki konuşmam o zamanki anayasaya goreydi. Çunku o anayasa universıtenin kendi organlan dışındakı bir denelı yasaklıvordu. O zamanki anavasa dışardan bır organın universiteyı denetlemesine imkân bırakmadığı ıçın, ıçerden bir denet olsun dedim. Esas olan universitelenn dışında bir organ oluşturabilmektir. Bu, anayasaya takıldığı için, hıç olmazsa oğrenciler gelsin, yoneü'roe katılsın dedim. ijimdi buna gerek yoktur. Şimdi rahaüz, çunku YOK var." YÖK Başkanı, ogrencıierın üniversıte yönetımıne katılmalan konusunda şunları söyledı "Avrupa'da bir sure oğrenciler buyuk olçude yurutmeyc katılıyorlardı. Son 56 yıldır onlar da bunun uzerinde durmuyorlar artık. Oğrencilerın sorunları hakkında, onlardan goruş alıyorlar sadece. Bugun buna Turki>e'de gerek voktur. YÖK'un kapısı her an ogrencıiere açıktır. Benim 1971'de ogreneılerın katılmasını savunmam. dedığim gibı, 1961 Anayasasına goreydi. Dışardan organ olmayınca. hiç olmazsa içerden bir organ oluşsun istedim. Şimdi buna gerek yoktur. En ideal sislem kurtılmuştur. Bize her gun oğrenci şikâyeti gelir. Y OK, devamlı bu şikâyetleri değerlendiriyor." OZERKLİĞİN, SEÇtMLE İLGİSİ YOK Prof Doğramacı, geçtığımız hafta Atına'da toplanan Avrupa Uruversıte Rektorlerı Toplantısı ıle ılgılı olarak bılgı verırken, "ozerklik" konusuna değındı ve Batı'dakı çeşıtlı uygulamaları değerlendırdı Doğramacı şunla n anlattı "Atina'da, 5 yıl sonra da İngiltere'de toplanacak olan Avnıpa universiteleri rektorlerı topİantısı, universilelerin topluma >onelik araştırmalan, toplura sonınlan uzerinde duruldu. Bu arada OECD'nin 1980 >ılını içeren anket arastırmaları ortaya konuldu. Burada enleresan olan. İngiliz universitelerinde ozerklik oranının yuzde 10 olarak ortaya çıkmasıdır. tngiltere'de universitelerin başı hiçbir zaman ogretim uyelerı larafından ve unıversite içınden seçilmez. Devamlı dışardan atanır. Rektorlerı universite ıçinden seçilen universitelerde ıse OECD raporlarına gore ozerklik oranı yuzde 20 ile yuzde 50 arasındadır. Orneğin (Arkası 8. Sayfada) Sah bı Cumhumet \laıbaa«.ılık \e Ga/eteulık Turk Aııonın Şırkeııadına Nadır Nadı. • Genel Ya\ın Muduru Ha,an ( emal Muesvese Mudııru Kınıne l saklıgıl. Va^ı Ulerı Muduru Oka\ Gonensın, # Hjber Merke zı Muduru \alçın Ba\er. Savfa Duzenı \onumenı Alı Aıar TAkVIM 22 Evlul 1984 Imsak M8 Gune> 6 44 Teınsıhıler ANkARA Yaltın Dogan. 1/Mlk Hjlmel (, elınkata. \DAVA Mehmel Mercan, • Serııs Şeflerı Istanbul Haberlcrı Reha O/, Dı> Ha berler Irjjun Baltı, Fkonomı OMiıan llaga>, kuJtur Aydın tme^ Maga /m Valıın Pek^en, Spor Danıjmanı Abdulkadır Vucelman, Du/elıme Refık Durbaş, Ara>nrma Şahın AJpa», Iş Sendıka ^ukran kclent) Ikındı 16 27 Akşam 19 10 Yatsı 20 30 Burolar 0 Ankara 7ı\a Gokalp Buhan Inkilap Sokak No 19'4 Tel HII4I47 # l/mır Halıı/ıva Buhan No 6S 1 Tel ;>T09 111230 # Adanj (.akmak Cad No 134 kat 1, Tel 14550 19731 • Basan \e ia \an ( umhumel Maıbaaulık ve Gazeıeulık TAŞ Turk Ckagı Cad 19 41, Cagaloglu Isl Pk 246Kı Tel «209703 Tele\ :2246 Oğle 13 02 Turkiye Elektrik Kurumu (TEK) larafından alıo l a n s s kişilik asgari ucretlı "ı asıfsız ışçı" smaıma binin uzerinde başvuru oldu. Sabahtn 06.00'sından akşam saatlenne dek sma\ sonuçlannı beklevenlenn buyuk çoğunluğunu lıse mezunlan olufturuyordu. Sabahın erken saarlertnde Iş ve Işçi Bulma Kurumu onunde sıraya gıren bin kadar ışsız ordusu, kurum tarafmdan kendilerme verılen "vasıfsız ışçi sına\ ına girmesi uygun gorulmuştur' belgesi ile birlikte Beyoğlu TEK binasına geldiler. Saat 10.00'da başlayan sınav, tesr şeklinde ve genel kultur sorularını içeriyordu. Kendilerme lanınan 20 dakikahk sure boyunca "Turktye'de en yağışlı bolge hangisidir?'] "En geniş dağlık arazıye sahıp bolgemız neresıdir?" "Kanunlan Cumhurbaşkanı mı, Meclıs mi çıkanr?", "Meclis kaç kışiden oluşur?" turunden 25 soruuı tamamladıktan sonra beklemeye başla I f £yif Yt fl Tl n a c a l i dılar. Kolay değildi. Gunlerdir iş bulma umuduyla çalmadıklan kapı kahnamış, son olarak Iş ve Işçı Bulma Kurumu 'na yaptıkları başvuru sonucu "vasıfsız ışçi" alınacağım oğrenerek kanter içinde soluğu TEK bmasmda almışlardı. Sabahın erken saatlerinde başlayan umut saat 17.00'ye kadar surdu. Bu saatte TEK bınasının kapısına asılıverdi bin ışsızin yazgısı. 281 kişi sınaıı kazanmış \ e yanm saat sonra sozlu sınav a almmak uzere ılan edılmıştı. 4ynı anda bir gorevlı de ellerinde bir tomar kağıt, yazılı sma~ vı kazanmış olanlara yeni form dağıtıyordu kapmın onundekı kamyonun uzerinde. 281 kışinın koşturacağını sanıyordu herkes. Mantıklısı da buydu zaten. Ama umut, mantık dinlemiyordu. Kazanam, kaybedenı, başvuranların bini de koştu aynı anda kamyona doğru. Gorevli boşu boşuna bağırıyor bu umuda uzanan ellere "yalnızca sına\ı kazananlar.." dıye. Iş'ti bu. EkmektL. Ama neyazık ki 950 çift el de boş donecektı bır kez daha gecenin geç saatlerinde evlenne.. (Fotoğraf ESDER ERKEK) Ttirkİş'e "ayyıldız" kuüanma izni çıktı ANKARA, (Cumhurivel Burosu) Hukumet ıle TurkIş arasında 17 temmuzda vapılan zırve toplantısında goruşulen 18 "konu"dan >alnızca bırı hukumet tarafından kabul edıldı ve çozumlenen bu "sorun'Ma TurkIş'ın ve uye kuruluşlarının amblemlerınde ay >ıldız kullanmalanna ızın verıldı Hukumet Turklş zırvesıne TurkIş larafından sunulan raporda. fıyat ucret dengesızlığınden, kamu Koordınasyon Kurulu'nun ılke kararlarına kadar 18 ayrı "sorun" ışlenıyor ve bunlara <,ozum ısteruyordu TurkIş'ın hukumete ılettığı "sorun"lar arasında "Turk Bayragı Kanunu >e Tuzuk l'ygulaması" adı altında bır bölume de yer verılmıştı TurkIş zırvede hukumete, Turk Bayrağı Yasası'nın, bayrak ve ay yıldızın kuüammı ıle ılgılı bazı duzenlemeler ve yasaklamalar getır dığını belırterek, bu konudakı ısıemını şoyle belırtmıştı "TurkIş, kuruluşundan bugune kadar a> )ildızı sembol olarak onurla kullanagelmış bir orgultur ve bu a) yıldızın laşıdıgı vuksek manajı hiçbir zaman zedelememişlır. Tuzuk hazırlıgı sıra>ında, kanun dar yoruma tabi tutularak ay yıldızın sembol şeklinde kullanımını yasaklayıcı bir yol izlememelıdir. Konu ile ilgıiı. daha onre yetkilı makamlara ilettıgımiz vazılı başvurumuzdaki hususların gerçekleştirilmesi beklenmekfedir." TurkIş Yonetım Kurulu'nun 25 eylul gunu yapılacak Başkanlar Kurulu toplantısına sunulacak rapordakı verılerden Turk!ş hukumet zırvesınde goruşulen dığer konularda herhangı bır gelışme kaydedılmedığı anlaşılırken, "Bayrak Kanunu" uvgulaması ıle ılgılı ısteğın olumlu karşılandığı gozukuyor TurkIş Yonetım Kurulu Raporu'nda, zırve toplantısı sonrasında "sorun"ların, ılgı derecelerıne göre ılgılı bakanlığa ıletıldığı, ekım ayı başlarında yme bır değerlendırme toplantısı yapılacağı, "sorun'Marın çozumu yolundakı gırışımlenn yenıden goruşuleceğı kaydedılerek, "ay yıldız" konusunda şovle denıldı "Bayrak Kanunu uvgulaması ıle ılgili başvurularımız olumlu sonuçlanmış olup, ilgili tuzukte yapılan bir degışıklıkle. Turktş'in ve uye kuruluşlarımızın amblemlerınde 'ay jıldız' kullanılması imkân dahiline girmiştir. Tuzuk kısa bir sure içinde yayımianarak yururluğe gırecektır. Uygulama konusunda ayrıntılı bilgı verilecektir." 50 bin franga başkası için çocuk doğuracak Dış Haherler Servisi Fransa'da bır kadın 50 bin hranMZ Frangı (2 mıhon 200 bin TL) karşılı ğında "kiralık annelik" \apacak Patncıa adlı kadın, eşı kısır olan bır kocanın spermlerıyle dolle nerek hamıle kaldı Patncıa adındakı "taşıvıcı" kadın çocuk sahı bı olmak ısteven çıftı tanımıvor Patrıcıa e\lı, bır çocuk annesı ve 21 vaşında Bu dollenme ışlemı "Taşıvıcı Kadınlar Dernegı"nın kuruLUSu Doktor Sacha Geller larafından gerı,ekleştınldı 1983 le faalıvete gevmesı ongoru len, ancak Sağlık Bakanlığı tara/ından faalnerıne ızın \enlmevci derneğın amaeı kısır kadınlara 50 bin Fransız Frangı karşılığında çocuk sahıbı ol ma ımkaru tanımaktı Sacha Geller, Sağlık Bakanlığı ndan ızın ısterken ornek olarak ABD'vı gos termıştı ABD'de şımdne kadir 12 çıtt bu von temle t,ocuk sahıbı oldular Bu vontem, Amerıkalılara Fransızlardan pahalıva patiıvor 100 bin Fransı/ I rangı tutarındakı para taşıvıcı\a odenır ke:ı gen kalan miRiar da dollenme ıslemını \apai doktora \e çeşıtlı harcamalara gıdıyor "Parens" dergısıvle bır goruşme vapan Par cıa ı,ocuk sahıbı olmak isteven ı,iıtı tanımadıg nı, sadece "çocuk sahıbı olnrna muthış ısteklı ol duklarım" bıldığını belıritı Patncıa bır ı,ocuk \ ı pacağını ve bunu cilte teslım ede^eğını, kamLi vunda ;.o>]endığının tersıne onu terk etmı^ sayıl mavacağını kavJetn Taşıdıgı bu çocuğa annel yapmayacağını belınerek "Anne, çocugu sevendır dedı Çocuğu buvuduğunde gorduğu takdırde, " a n n e ü " vocuk sahıbı olamadığı ıcın kendısını ta şıdıeını anlatacağını belınen Patncid, bu ısı K davava vapmasacağını sovledı Tanımadıgt bır çıft ıçın hamıle kalan Patncıa kocasmdan olan Patrıck 'le 15. YILINDA KADDAFTNIN LIBYA'SINDAN Libyulh, hiç çahşmasa bile ayda 100 bin liralık bir gelire sahip EROL ÖZBEK Trablus Havaalanı'na ıner ınmez floresanla ışıklandırılmış yeşıl levhalar uzerinde Cemahırıye'nın uç temel sloganıyla karşılaşıyoruz "Komiteler her yerde" dıyordu salonun tam ortasındakı Ya«larda da "Ucretli ışçilik değil, ortaklık" ve "Parlamenter sistem demokrasinin aldatmacasıdır" yazılıydı Bundan sonrakı yedı gun boyunca da, kımısı duzenlılığıyle, kımısı kargacık burgacıkhğı>la dıkkat çeken bmlerce sloganın Trablus 'un duvarlannı kapladığını gorecektık Buna karşılık Lıbya'va 1969'da kralı devırdığınden berı bıçım veren Albay Muammer Kaddafi'nın portresı ancak sayılı yerlerde bulunuyordu Henuz oğle saatlerı olmasma rağmen sokak lambaları, sokakları susleyen ışıklı zafer takları yanıyordu Sıcaktan değil, elektrıkten Elektrik tasarrufunun bılınmedığı bır dıyara geldiğımız kesındı Sadece elektrik mı? Lıbva'da "tasarruf" kotu kelımeydı Çunku sermaye tasarrufu Lıbya'dayasaktı Altmışyıldırekonomık tasarrufu bır turlu yeterlı bır duzeye getıremeyışının sıkıntısıru çeken bır ulkenın ınsanları olarak bıze komık gelen bu yasağml ıbvaıçın anlamı buyuktu, oysa. 1969'da Kral Idris Sunusı'nın devrılmesınden sonra Lıbya bır tur "sosyalizm"e yonelmıştı. Ama bılınen "sosyalizm", bır ulkede olmayan ekonomık bırıkımı, "luks" tuketıme meydan vermeden, eldekı malı kaynakların altyapı yatırımiarına donuşturulmesınde "kullanılıyordu" Oysa 1960'larda yoksul bır ulkeyken, petrol kaynaklannın daha >oğun bır şekılde değerlendırılmesıyle Lıbya, hatın sayılır bır "ulusal gelir"e sahıp olmuştu 1973'tekı muazzam petrol zamları ıse bu gelırın çığ gıbı buyumesme, petrol zengını gen kalmış ulkelerın ne yapacaklarını şaşırmasına yol açıyordu Lıbya, eğer dığer petrol zengınlerı nın bazıları gıbı bu gelırı Amerıkan bankalaıına ve Avrupa sermaye pıyasasına yatırmak zorunda kalmak ıstemıyorsa, bu gelırı ıçte değerlendırmenın bır volunu bulmalıydı Zengınhk guzel şey Ama nufusunun buyuk bolumu çölde göçebe olarak çadırlarda >aşayan bır ulke bu servetı nasıl tuketebıhrdı kı? Çadınnın önune Mercedes cekmek yetmezdı "Ev oturanındır" sloganıyla başlatılan yerleşım kampanyasının en ılgınç yanı ev ışgallerı tabu Trablus'ta yaptığımız bır gezıntı sırasında eskı lskân Bakanlığı bınasını arayıp bulduk Bakanlık bınasının pencerelerınden ve balkonlarından camaşırlar tuketıme abştırılmalıydı Bu yuzden yıllardır Lıbya'ya gıdıp gelenler, her seyın mağazalarda ne kadar ucuza alınabıldığını anlata anlata bıtıremıyordu Bız gıttığımız sırada, tuketım mallannın fiyatına önemlı oranda zamlar yapılmış ve fiyatlar bırcok malda Turkıye'dekınin uzerıne çıkmıştı Ancak hıç çahşmasa yme de en az 100dınar(>aklaşık 100 bin Iıra) ayhk gelıre sahıp olan Lıbyaiılar ıçın Turkiye'ye oranla fertlerının alışverışlerım daha kolay surdurebılmesı ıçın gerekb koşullar sağlanmıştı Zorla mesken olur Eğer bu zengınhk, Lıbya'nın devlet yapısında, toplumsal hayatında, refah duzeyınde fazla değtşıklık yaratmadan akıp gıtmeyecek ıdıyse, Lıbya'nın zengınlıkten yararlanabılecek bır bıçım alması gerekıvordu Başlıca sorun, goçebelerı yerleştırmektı Bu yuzden ınşaat sanayu yıllardan berı ulkenın en buyuk ışkolu olageldı Oyle kı, toplam ışgucunun yuzde 25'ıne yakmı sadece bu alanda çalışıyordu Son onbeş yılda ulkenın her yanında dev apartman blokları yuksehyordu Ancak bırçok çadır sakını apartmana geçmekte pek ısteklı davranmıyordu Turlu turlu ozendırme vollanna başvuruldu Trablus'ta vabancılar arasında anlatılan bır ornek ıse değışık cınsten Bır turlu modern konutlara yerleşmek ıstemeyen bır ko> halkına, koylerınde askerı manevra japılacağı sovlenerek, kovu boşaltmaları ıstenmıştı Koyluler yenı evlenne geçtıkten sonra da manevra yapılmıştı Kov uzerinde hava bombardıman tatbıkatı Bır sure zorlanan koyluler de sonra yenı evlerındekı hayata alışmıştı Modern apartmanın ıçıne kum taşıyıp yıne kumda yatanIar da avrı bır konuydu Kısaca Lıbyalılar çağdaş uygarlık sevıyesıne a>ak uydurmakta bır sure guçluk çekmıştı Henüz öğle saatleri olmasına rağmen sokak lambaları, ışıklı zafer takları yanıyordu. Elektrik tasarrufunun bilinmediği bir diyara geldiğimiz kesindi. lskân Bakanlığı binasının pencerelerinden ve balkonlarından camaşırlar sarkıyordu. Öğrendiğimize göre İskân Bakanlığı bir süre önce binayı işgal eden aileler tarafından mesken tutulmuştu. m sarkıyordu Oğrendığımıze gore lskân Bakanlığı bır sure once bınayı ışgal eden aileler tarafından mesken tutulmuştu Boylece lskân Bakanlığı 'nın programının ne denlı cıddı olduğu ve cıddıye ahndığı kanıtlanmış oluyor yuzde 2040 daha yuksek fıvatlar bana mısın demıyordu Çunku onlar kıra da odemıyordu zaten "Halk Çarşısı" adını verdıklerı 56 katlı dev mağazalardan bırıne yaklaştığımızda henuz oğleye cok vardı ve "mala hucum" tum hızıvla suruyordu Mağazanın dışında kucuk çocuklar va da aılenın tek bır yetışkın uyesı alışverış yığınının başına nobetçı dıkılmış ve ıçerıde dığer aıle Mala hücunı... Yerleşık hayata geçmış olan Lıbyalıların ıse belırlı bır refah duzeyıne gelmesı, ulkenın gelışmesının ıkınci koşuluydu Halk Kıbrıs 2. dönem görüşmeleri 15 ekimde BM Genel Sekreten Perez de Cuellar, "Muzakerelennuz gerçek, cıddı ve meiotlu oldıı" dedi. İZZLT RIZA YALIN LEFKOŞE Kıbrıs sorununun çozumu yonunde Nevv York'ta ıkı haftadan berı başkanlar duzevınde dolavlı olarak surdurulen goruşmelerın bırıncı donemı 8 tur toplantılarından sonra tamamlandı 1 donem goruşmelerınde temel unsurlar belır lendı 15 ekimde başlaması kararlaştırılan 2 donem goruşmelerınde ayrıntılar uzerinde duru lacak KKTC Devlet Başkanı Denk taş, "2. donem goruşmelennin başarılı olması halinde Rum yonetimi liden Kıpnvanu ıle vuzyuze gonışebilecegım" ıfade ettı Goruşmelerın tamamlanmasından sonra "Muzakerelerımiz gerçek, cıddi ve metotlu oldu" dı>en BM Genel Sekreterı, "ikı tarafça belirtılen duşuncelen dikkatle goz onunde bulundurmak suretiyle, tarafların, goruşmelerın bu doneminde federal bır çozumun gelecegı konusunda belırli lemel ilkeler ortaya koymaya ek olarak genellikle ilgili ulkelerin verine getirilmesındekı konumlannı açıkladıklanm" bıldırdı Göruşmelerde ıkı tarafın da kabul edılebılır bır çozumu araştırmayı surdurmek ıçın ıstek goster dıklerını belırten Genel Sekreter, "bu durumun ışıgında ve iyı niyet gorevı çerçevesinde her ıki l»rafı da 15 ekimde avnı duzevde ıkınci bır donem dolavlı goruşmelere çagırmayı ıçten gorev saydıgını" duyurdu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle