Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAİ TELEVIZYON 19.29 Açılış ve Program 19.30 Bay Merlin 19.55 Fasıl 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.10 Uykudan Once 21.20 Cennete Selam Dizinin bugün yaymlanacak olan 4. bölümünde, konuklar arasında Sudney'inyakın arkadaşı Suzan vardır. Sudney uzun süredirgörmediği arkadaşmı merakla beklemektedir. Bu arada istediği kızı elde edebileceğini iddia eden Richard'la Fran bahse girerler ve bahis gittikçe kızışır. Richard iddia ettiği kadar başanlı değildir. Atatürk aıııtları ve portreleri üzerine EŞREF ÜREN Şöyle bir hatırlayıp etrafımda gördüklerimJe de pekiştirince, Atatürk portre ve anılarının maalesef en fazia kötüye kullanılmış olduğunu, yani suiistimal edÜdiğini düşünüyorum. Nedenine gelince, tanınmamış sanatçıların elinden çıkmış bizdeki anıtlar, bu arada da Istanbul'da Taksim Meydanı'ndaki Kanonika'nın abidesi hakkında, rahmetli hocamız Celal Esat Bey (Arseveo), derste cebinden bir kibrit kutusu çıkararak, "tşle abidenin kompozisyonu" demişti. Sonradan heykeldeki ceket düğmelerinin de ters yapıldığını dikkat edenler görmüşler. Bu abide ile ügili olarak karikaturist Cem, bir karikatürünün altına şu cümleyi yazmıştı: "Taksiiiiiimmmmm Abidesi." Sarayburnu'ndaki "Var mı bana yan bakan" tavırh heykel ise Kripel'indir. Bence Kanonika ve Kripel "gık" dedirtmişti o zamanlar. lyi hatırhyorum, aynı tarihlerde Emile Antoine Bourdelle yaşıyordu ve Arjantin hükümeti General Alvear Abidesi 'ni bu büyiık adama yaptırmıştı. O zamanki sanat gafletimizin belgeleri olarak bahsettiğimiz bu heykeller yerlerinde izleniyor şimdi. Ankara Ulus Meydanı'ndaki heykelin kompozisyonu bunlardan müstesna tutulabilir. O Arjantin Abidesi'nden esinlenerek yapılmıştır. Bir de bunlara ilaveten iyi diyebileceğimiz, elle göstereceğimiz R. Belling'in "At Lsfunde ismel Inönü" anıt heykeli ile Çek Hanak'ın ve Alman Torak'ın Ankara Güven Parkı'ndaki ortak çahşmaları vardır. Hiç unutmam, rahmetli Hadi Bara'nın Adana heykeli, Nusref Suman'ın Tokat Abidesi ile Ziihtü Müridoglu'nun Barbaros Abidesi yüzümüzü guldüren eserlerimiz olmuştu yaptıklannda. Şimdi birçok yer baştan 21 EYLÜL 1984 Su YüceVin Resim Bakçası bugün açıhyor Kiiltiir Servisi Su Yücel'in "Resim Bakçası" sergisi bugün Galata Sanat Galerisi'nde açılıyor. "Resim Bakçası", 30 eylül gününe kadar izlenebilecek. 1961 Londra doğumlu olan Su Yücel, 1979 yılından bu yana çalışmalarını Fransa'nın Strasbourg kentindeki Güzel Sanatlar Okulu Resim Bolumü'nde sürdürüyor. Su Yücel, çalışmalarını bu okulun diploma öğrencisi olarak Prof. Camille Claus ve Camille Hirtz atölyelerinde gerçekleştiriyor. Su Yücel, 1974 PTT Resim Yarışması'nda "Kırda Ögle Yemeği" adh yapıtıyla birincilik ödülü aldı. Ankara PTT Miizesi'nde sergilenmekte olan resim, aynı yıl çıkarılan bir pul dizisinde basıldı. Sanatçı, ilk sergisini 1984 mayısında Strasbourg'daki Monte Charge galerisi'nde açtı. SATRANÇ NEVZAT SUER TÜRKlYE 19'uncu SATRANÇ BtRlNClLtĞÎ: İki buçuk hafta süren turnuva Can Yurtseven'in açık üstünlüğünü ortaya koydu. İlk turdan itibaren başa geçip son tura dek birinciliği bırakmadı. Böylece başanlar çizelgesine bir yenisini daha katmış oldu. Oyun stilinde açık ögeler, kendine güven ve duyarlı dunımlarda dengeyi değiştirecek yollan kulağından tutup ustaca bulabilmesidir. Birinciliğe niyetli olduğunu daha doğrusu büyük odülü kaçırmak istemediğini ilk turlarda fark ettim. Her zamankinin aksine oyunlanna büyük özen göstermekteydi. Bu kararulığı, çok önem taşıyan yukandaki özelhkleriyle birleşince güçlü bir dunıma ulaştı. Rakipleri sürekü bu dirençle karşılasüJar ve bu gücü kıramadılar. Kendisini yakından izlcyen ve önce savunma diye oynayan Feridun öney yine her zamanki stilini sUrdürdü. Uluslararası 5'inci Selanik Turnuvası'ndaki es puanlı birinciliği'nden sonra oyunu daha olgundu. Ama yine de, bu kadan da fazla diyebileceğimiz "çok önlemlilik"egemendi. Aldığı yedi berabere ki gerçekte üçbuçuk yenilgi sayılabilir, vurgulamak istediğim noktayı çok iyi belirtiyor. Aynı stil ve anlayışta oynayan Suat Atalık da, bu görüşümün dısında değıl. Ancak çok geniş "Açüış" ve "Oyunsonu" bilgisi ile tam anlamda pişmiş, olgunlaşmış durumda. Vurguladığun çok önlemlilikten de sıynJmaya savaşıyor. Bir yıldır turnuvadan uzak kalan Uu llhan Onat, savunmasız saldın yapan Turhan Yıünaz bu eksikliklerine karşın iyi derece aldılar. Birinci gelemiyeceğim korkusunda olan Suat Soylu'nun oyunu da etkilendi. Böylece düzeltmesi, mücadele etmesi gereken bir yanı ortaya çıktı. Koşullann yarattığı heyecanlı durumlarda serinkanlı olmak. Oyununu etkileyen başka bir şey de, Analiz Dergisi Yazı Kurulu'ndaki görevi olabüir. Ilginç fikirleriyle gelecek vaat eden Hakan Han, askerlik görevüıden yeni döndüğü halde çok iyi derece yapan Rupen Asaturoğlu ve Izmir'den Mutlu Demirkaya beğendiğim oyuncular arasında idi. Adana'dan Cemil Sabahi de öyle. Oğretmen olan otuzdört yaşındaki bu yetenekli oyuncumuz, birkaç tur sonra durumsal oyunu kavradı ve yepyeni bir Cemil Sabahi olarak ortaya çıktı. Son turda Cem Karadağ'ı nasıl yendiğini ben de merak etmekteyim. Genel görünümünü çizmeye çahştıgım bu turnuva da, ötekiler gibi bir turnuva. DoğaJ ki her turnuva gibi birincisi de, sonuncusu da olacak. Oyunculanmız da güçlerine göre yeTİerini aidılar. İlk sıraJardaküeri alkışlıyor ve önumüzdeki Balkan Birinciliği ile Olimpiyatlarda başanlar düiyorum. Takımlanmızın bu yanşmalarda önceküerden daha iyi sonuç alacağuıa inanmaktayım. DoğaJ ki secüenler gittiği takdirde. Ama bu sonuç, Isviçre Yöntemi'nin verebileoeği şanslar dışmda öyle pek çok bir şey olmayacak. Sözü her zamanki konuya getiriyorum. Uluslararası alana çıktığırruzda oyunumuzdaki eksiklikler, güçlü yabancı oyuncular karşısında teker teker acığa çıkacak. Bundan öncekilerde olduğu gibi. Türkiye 19'uncu Satranç Birinciliği'ni, Bayanlar Türkiye Birinciliği'ni ve Ulusal Genç Takım Seçme Turnuvası'nı her üçünü de çok başanlı bir düzenieme sayıp, oyunculanmızm derecelerini de takdir etmekteyim. Ancak genelde de£işen pek bir şey yok. Ellerinde olmayan nedenlerle bu yanşmaya katılamayan Dr. Ateş Ülker, Can Arduman, AJi lpek, Nuri Durlu gibi oyunculanmız dahil bazı kişisel çabalar dışıda durum yine aym. Yani, Türk Satrancı'nın uluslararası alandaki yeri, ciddi ve disiplinü bir çalışma çizelgesi olmaksızın, elli milyonun birkaç oyuncuyla temsil edilme gayretinden başka bir şey değil. Bu nedenle önumüzdeki Olimpiyatlar sınavmdan fazla bir şey beklemiyoruz. Ortalardaki yerimizi korumak bile başan olacaktır. Takımlann gidişgeliş yol giderlerinin «mglanmı; ohnası, haii kem ve oyuncu sicilinin tutulması, turnuva kayıt ücreti almmaması gibi işler TSF'nin içten gayretini vurguluyor. Dileğim, yukanda değindiğım sorunlar ile "Okul ve Satranç" konusundaki aracüığın çözümlenmesi dahil bu çalışmalann basamak basamak büyüyüp yaygmJaşmasıdır. TSF'yi tekrar kutlar, teşekkürler ederim. 29 ağustosta başlayıp ikibucuk haftada tamamlanan her üç yanşmamn teknik sonuçlan şöyle: TURKIVE I9unoı SATHANÇ BtRINClUCI Ü. C Z F« T r. S »• 1 U. S * Ç H N l. C A M C Z S ELO 22J5 23)5 23«O 2MO 22» 22« 2283 2245 I 1 22.05 Neco Programda, Neco sırasıyla şu eserleri seslendiriyor: Ben sevmek için doğmuşum, Arkadaşız, Ne fark eder ve Sevgiliye mektup. 22.35 Klasiklerden "Demir Maskeli Adam II" Dizinin bugun yayınlanacak olan 2. ve son bölümünde, Colbert ve d'Artagnan'ın yardımıyla d'Artagnan'ın şatosuna gizienen Phillipe'in amacı, Fouqet 'nin şatosunda verüecek bir baloda Kral 14. Louis'leyer değiştirip kendisinin kral olmasım, Louis'in ise adada demir maskeyle yaşamasını sağlamaktır. 23.20 Haberier 23.30 Kapanış ~ RADYO TRT I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgi Kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Cuma sabahı. 07.20 Özel tarutıcı reklam programı. 07.30 Haberler. 07.40 Günun içinden. 10.00 Arkası yann. 10.20 ReklamJar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Şarküar geçidi. 11.30 Hafifmüzik. 11.45 TürkuJer. 12.00 Kısa le üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 BölgeseJ yayın ve reklamlar. 14.45 Hafıf müzik. 15.00 Kısa haberler. 15.05 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Şarkılar. 16.20 Hafıf müzik. 16.40 Türküler. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz köylümüz. 17.25 Hüzzam fash. 17.55 Hafif müzik. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Çocuklarla başbaşa. 19.00 Haberler ve olaylaruı içinden. 20.00 Türküler ve oyun havalan. 20.20 Şarkılar. 20.40 TUrkçe sdzlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Yurttan sesler. 21.30 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Mahalli sanatçılar. 22.30 Çağdaş Türk Sanat Müziği. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 GUnün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.05 05.00 Gece yayını. haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Oğ ölümu özel programı. 12.00 Yurttan sesler erkekler topluluğu. 12.30 Açıklamalı Klâsik Koro. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Türküler ve oyun havaları. 14.00 Şarkılar. 14.15 Hafif müzik. 14.30 Yabancı dil öğreneiim. 15.15 Şarkılar. 15J0 Küçük konser. 16.00Türküler. 16.20 Arkası yann. 16.40 Şarkılar. 17.00 Saz eserleri. 17.10 Hafif müzik. 17.30 Mahalli sanatçılannuz. 18.00 Solistlerden seçmeler. 18.30 Küçük konser. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Hafıf müzik. 20.30 Yabancı dil öğreneiim. 21.15 Şarkılar. 21.30 Yurttan sesler kadınlar topluluğu. 22.00 Gece konseri.22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarküar. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Dünya radyolanndan, müzik festivallerinden. 00.55 Program ve kapanış. EN IYİLERDEN Dünyanın her köşesinde büyük adamlann tabloları ancak büyük romanlara yaptınhr. Bizde çok basansız Atatürk portreleri yapılmıştır. Ancak yukarıda görülen Çall'nın tablosu istisnalar arasmdadır ve çok başaruıdır. anıt yapma sevdasında. Derim ki; ünlü insanlann eserlerinden başka kimseye emniyet etmeyelim. Sonradan bunlan yıkamayız. Atatürk portreleri, fotoğrafları ve buniardan yapılmış binierce kötü agrandisman kopyaya gelince, yığınladır. Her yerde gözlerimizi rencide etmektedir. Bizim hocalar kuşağının yaptıkları portreler bundan müstesnadır tabii. Bir Çallı'nın, Feyhaman Duran'ın, Namık tsmail'in, Nazmi Ziya'nın yaptığı Atatiirk portrelerine erişemedik. Şefik Bursalı ile Turan Erol'un Atatürk portreleri ise zamanımızdaki sanatçıları kurtarıyor. Halbuki bildiğimize göre, büyük adamlann bilhassa cumhurbaşkanlarının portrelerini yapan resmi ressamlar vardır. Ayrıca büyüklerin portrelerinin kanunen herkesçe yapılmaması şartı da konmuştur. Bugün bu konudaki sallapatilik, saygısızlık affedilmez bir duruma gelmiştir. Yok mu bu başıbozuk gidişle uğraşacak bir makam? En azından güzel sanatlar eğitimi veren kuruluşlarımızın "mevtai siikutlanm" hatırlatahm diyerek yazıyoruz. Hadi Bııyur Tıyatrosıı sezona Şaban Gene Şabaırla girecek Kflltür Servisi Hadi Buyur Tiyatrosu yeni dönemde perdelerini "Şaban Gene Şaban" adu oyunla 3 ekimde açıyor. Kâzım Eryüksel'in yazdığı, Oben Guney'in yönettiği oyunda Kâzım Eryüksel, Ülkü Ülker, Sevtap Türkay, Mehmet Beyant, Orhan Kutlu, Abmet Ayhan, Mustafa Turan ve Yakup Yavru rol alıyor. Oyunun müziklerini Reyman Eray hazırladı. Hadi Buyur Tiyatrosu, mevsimin ikinci oyunu olarak, Andre Gille'in yazdığı, Can Kapyalı'nın Türkçeye çevirdiği "Çulsuzlar" adh oyunu sergileyecek. TRTni 07.00 Afilış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Dave Mason söylüyor. 09.30 Barok muzik. 10.00 Türk yorumcuları. 10.30 Tangolar. 11.00 Oğleye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klasik Türk müzigi korosu. 15.00 Müzikli dakikalaı. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Popcaz. 19.00 Haberler. 19.12 Müzik bümecesi. 20.00 Hafıf müzik. 20.15 Türk Halk Mün&nden seçmeler. 20.30 Caz dünyası. 21.00 Ûnlü eserler. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Cuma konseri. 24.00 Gece için. 01.00 Program ve kapanıs. HE>ÜNGWAY VE KURTULUŞ SAVAŞIMIZ HAZIRL4*A* ES<;I* ARDM;. TRT II 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçraeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Eski baskentler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Halk çalgılanndan ezgiler. 10.40 öncüler.11.00 Türkçe sözlü hafif müzik. 11.15 Türküler. 11.30 Şarkılar. 11.45 Rusen Esref Unaydın'ın Türkler bayram ediyor, Rumlar umutsuz Dostu Antonio Ordonez ünunün ve başannın doruğundadır. Yıl boyu 66 boğa güreşine çıkmış, üç kez boynuz yemiştir bacağına. Saragossa'da, iki gıin ust üste öldürdüğü boğaları dostu Ernesto'ya adayacak, kalabalık ünlu yazarı ayakta alkışlayacaktır. "Çanlar Kimin İçin Çalı.vor" sansür tarafmdan İspanya'da yasaklanmıştır ama herkes onun kim oldu&unu bilmektedir. Hemingway, büyük bir yorgunluk içinde ve dinlenmek niyetiyle Ritz Oteli'ne iner. Doktorlar içkiyi yasaklamışlardır. Onu ziyarete gelen dostları, keyifsiz hali, zayıflamış yüzü, kan çanağına dönmüş gözleri karşısında şaşkınlık geçirirler.. Ama ölümünden sonra çıkacak olan "Paris Bir Şenliktir"in ilk satırlan işte o günlerde kaleme ahnacaktır. FELAKETE DÖNÜŞEN 60. DOGUM YILDONÜMÜ 1950'lerin sonunda Heiningway'in canını sıkan bir başka şey de, Küba'daki siyasal durumun gerginliğidir. Batista'nın kaçtığıru ve Fidel Kastro'nun başa geçtiğini öğrenince rahat bir soluk alır. Ona başanlar düer, ama gelecek konusunda tedirgindir biraz. Mary ile Sun Valley yakınlannda yeni satın aldıkları bir dağ köşküne yerleşirler. Orada sağlığı düzelir, tansiyonu ve kanındaki kolestrol oranı düşer. tlkbaharda yine İspanya'ya gitmek niyetlisidir, ama Ernest'in 60. doğum yıldönümü felakete dönüşecektir. Ispanya'nın Malaga kenti yakınlanndaki bir dostlanmn evinde, doğum gününün mükemmel geçmesi için her şey ayarlanmıştır. Ünlü boğa güreşçileriyle boğa güreşi tutkunları oradadır. Ama günün kahramanı Ernest, ağzına gelen küfürü savurmakta, konuklara hakaret etmektedir. Sonra ağlayarak herkesten özür diJer. Olay tüm konukları 5 BULMACA rir ve "Daily Star"a, baş sayfada iki sütun üzerine çıkacak ilk tstanbul haberini gönderir: "Constantinople gürültülü, sıcak, engebeli, pis ve güzel... Sehir üniforma ve söylenti dolu." O günlerin Istanbul'unda Türkler bayram etmekte, yabancılar, özellikle Rumlar umutsuzluk ve korku içinde bekleşmektedir. Gerçi bir Türk "işgaline" (!) karşı kente yeni ingiliz birlikleri getirilmiştir, ama yabancılar gene kendi deyimleriyle tedirgindir! Hemingnay telgrafına şunu ekler: "Yabancılar Avrupa'ya kalkan trenlerde yerlerini haftalarca öncesinden ayırtmışlar bile." Galata'da dolaşır. Sabah ezanlannı işitmek çok ilgisini çeker. Gün batarken Ayasofya ve Süleymaniye'nin ufakta çizdiği görüntüye hayran kalır. Şehrin pisliğini, geceleri "Penı"nm homurtusunu izler. Büyük Londra Oteli'nin sahibi bir Rumdur. Onunla dertleşir. Adam Hemingway'e, malını mülkünU Türklere bırakmaktansa dövüşmeyi göze aldığmı yana yakıla anlatır. Söylentilere bakıiırsa Mustafa Kemal, Istanbul'u içkiden, kumardan, gece kuJüplerinden ve genelevlerden temizlemeye yemin etmiştir! SAVAŞ, KEMAL VE İNGİLIZLER Üçdört paragraflık ilk kısa haberlerin ardından daha uzunlan gelir. Aynntıh bilgi ve demeç alabilmek için İngiliz asker çevrelerinde dolanır. Ekim ayının ilk günlerinde bir yandan Istanbul'u gezerken, bir yandan da ahbap olduğu "kırmızı yözlü ve konuşkan bir İngiliz'Me, Albay Charles Sweeney ile görüşür. Anadolu'da neler olup bittiği hakkında yavaş yavaş bir fıkir edinmeye başlarruştır artık... "Daily Star"a o sıralar gönderdiği yazılarda, Anadolu savaşmda İngiliz ve Fransızlara düşen suç ve sorumluluk payı üzerinde durur. Bütün bir savaş sonu kuşağını simgeleyen, siyasal olayJara ve manevralara öfke, bu yazılannda izlenebilir. "İngilizler bütün küçük Asya'yı denetlemek istediler, ama Kemal pek islerine gelmedi. Satın alınması daha kolav kişileri, karşı tarafı seçtiler," diyecektir bu yazılardan birinde. Ama işin siyasal yanından çok, savaş olgusu ve iki karşı orduyla ilgilenmektedir. Bütün yazarhk yaşamı boyunca da "savaşan insan gerçeği" onu savaşı yönetenlerden daha çok etkileyecektir. Gerek "SUahlara Veda"da, gerekse İspanya İç Savaşı'ndaki deneyinden ]940'da çıkaracağı Çanlar Kimin İçin Çalıyor adh büyük romanında, savaşın somut ve acımasız koşullan içinde yasanan insan dramını işler. Savaşı çıkaranlara, yönetenlere, kazananlara ve yitirenlere o 1920 kuşağına özgü yan alaycı, yarı kederli gulumsemeyle bakar: YUKTSEVEN ONEY HLMAZ ...SOYIU ONAT ATALIK ASATUKOÛH; SEL HAN SUES KARADAC OZKOÇ DCMİRKAVA . SABAHI BtlYV TANEH a n "• o o o 0 Vi I | ^ I I rt 1 I \ Vi Vt 1 I 11 M a 0 0 • 0 ^i ¥t Vi 1 Vt Vı I M 1* 74 »75 5500 4150 i o o y. 1 • • 0 i 0 0 0 0 0 O 0 O 0 I un 00 0 0 0 0 0 0 0 V, 0O 2ISO SON GÜNLERE DOĞRU Ömür boyu serüven peşinde koşan Hemingvvay, artık yorgundur. A vcıük, balıkçıhk onun için geçmişte kalmıştır. Karaciğeri bozuk, tansiyonu yüksektir. Yaşadığı gibi koşa koşa gidecektir ö'lüme. üzmüştür. Ama bu arada "Life" dergisinden boğa güreşi üzerine uzun bir makaie yazma önerisi almıştır ve lokomotif gibi çalışmaktadır.. "Tehlikeli Bir Yaz" adlı bir uzun öyküye dönüşür sonunda makaie. Ama yayımlandığjnda Hemingway hiç mutlu olmaz. Sinirleri ciddi biçimde bozulmuştur.. Tedavi görmesi gerekmektedir. 1960 yıhnda takma adla ünlü Mayo Kliniği'ne yatar. Karaciğerde siroz ve yüksek tansiyonun yanı sıra saplantılar içindedir. Üst üste elektro şok yapılır kendisine. Biraz yatışmıştır. Ama 1961 yılımn sonunda hastaneden çıktığında çok zayıflamıştır ve hiçbir şeyle ilgilenmemektedir. "Tabii," der, "Başanlı olduğuna inandığım altı kilabım var. Bu kitaplarla \etinebilirim. Ama bir boğa güreşçisinin, beyzbokunun, boksorün tersinc, bir yazar nasıl emekli olur?" Ama her gittiği yerde, " N e uzerinde çalışıyorsunuz?" sohısu onu karşılar. Ve 2 Temmuz 1961 pazar gününün serin ve dupduru sabahı, av tüfeğinin dipçiğini yere iyice yerleştirir, namlusunu alnına dayar ve yaşadığı gibi koşar ölüme. ISTANBUL'DA İLK ANLAR Işte bu fırtınalı yaşamın kahramanı, genç Hemingway, Sirkeci'den bir araba çağınp Tepebaşı'nda Büyük Londra Oteli'ne iner. Daktilosunu tamir etti i SOLDAN SAGA 1/ Giresun'un Şebinkarahisar ilçesi yakınlannda yapımı sürdürülen baıaj. 2/ Yunan mitolojisinde savaş tanrısı... Basit şekerlerin genel adı. 3/ Ekmek... Geminin, zincıri toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması. 4/ Bazı gemilenn bas bodoslamasından omurgasına kadar uzanan eklemeyapı. 5/ Ortodokslarda Isa, Meryem ya da ermişlerin tahta üzerine mumlu ve yumaıtalı boyalarla yapılmış dinsel resimlerine verilen ad... Baryumun simgesi. 6/ Bir nota... Boru sesi... Harn ipekten yapılmış astarlık kumaş. 7/ Üstü kapalı olarak belirtme... Yayla. 8/ Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alırup satüan köle... Bir vaktin ya da olayın hemen sonrası. 9/ Kazıbüim. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Gemide yelkenleri yerlerine cekmekte kullanılan halaüann genel adı. 2/ Karakter, seciye... Ay. 3/ Kapı ve pencerelerin agaç, taş ya da betondan yapılmış üst esigi... Küçük su yolu. 4/ Sahip... Yemin... Demirin simgesi. 5/ Bir renk... Bazen üzerine un bile serilir. 6/ Arsız sokak çocuğu... Parlak kırmızı renkte değerli bir taş. 7/ Bir işteki engelleri yenme karan... Paltoya benzer bir tür üstlük. 8/ Bir ülkenin iskele ya da limanları arasında gemi işletme işi. 9/ Kimi kişilerin alan, park, sokak gibi yerlerde duyduklan ürkeklik hastaügı. 19 Eylul'den ıtibaren M.S.B. DIŞ TEDARİK DAİRESİ BAŞKANLIĞEVDAN 1. Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için birer adet Elektrokonvulsıyon cihazı, Analjezimetre cihazı, RotaRod cihazı, Aktivitirnetrecihazı, Deney Hayvanı hespirasyon monitörü cihazı, Duz kas izotonik kontraksiyonu için komple set, Konvulsiyonmetre cihazı, Fluaresans polazizasyonlu immüoassay cihazı, 2886 sayüı kanunun 51/P maddesi gereğince yurtdışından satınalınacakıtr. 2. Ihalesı 13 Kasım 1984 günu saat 10.00'da M.S.B.lığı Dış Tedarik Dairesi Başkanlığı'nda yapılacak, şartnameler Ankara, tstanbul, tzmir Levazım Amirlikleri ile Londra, Washington, Bonn, Tokyo, Oslo Silahlı Kuvvetler Ataşeliği Paris, Roma, Ottowa Askeri Ataşelikleri, BWB (KoblenzALMANYA) Türk Askeri Irtibat Heyeti Başkanlığından dilekçe ve temsillik belgesi karşılığı ücretsiz temin edilir. Geçici teminat alınmayacaktır. Telgraf ve yazı ile yapılan isteklere cevap verilmeyecektir. 3. Usulüne uygun teküfler en geç 12 Kasım 1984 günü saat 17.00'ye kadar M.S.B. Dış Tedarik Dairesi Başkanlığında bulundurulacak, postadaki gecikmeler dıkkate alınmayacaktır. Basm: 243% KENTER TİYATROSU'NDA ZORBA Yazan Nikos Kazancakis Uyarlayan ve Yöneten.: Hkret Hakan Seanslar SaitÇrş.Prş Cuma: 21.00 C.tesı: 15.0021.00 Pz. 15.0018.00 Gışe Tel: 147 36 34 146 35 89 • İETT kartımı kaybettim. Hükümsuzdür. ALİ KEMAL GÜL SCRECEK BAYANLAR 1984 Türkiye Birinciliği: 12 (Bergersiz) Gülümser Yılmaz, Gulsevü Ydmaz lOp; 34 Joan Arbil, Nimet Yardıma öney 8 Vıp; 5 Fatma Nur Uysal 6 '/ip; 6 Nilüfer Çınar 5 Vip; 7 Ayşe Karel 5p; 8 Halide Biliz 3 '/ip; 910 Şengül Demir baş, Nevin Darcın 2 '/jp; 11 Sema Akbulut 2p; 12 Semra Erkek 1 Vip. LfLUSAL GENÇ TAKIM SEÇME TURNUVASI: 1 Haldun Ünalmış 11 '/jp; 2 Cüneyt Mert 10 *Ap; 3 Reha Diri lOp; 46 (Aynmsız) Erdoğan Hakan, Cengiz Ayaz, Alper Kalmağa 9p; 7 Ayhan Hürkuş 7 >Ap; 810 Erkan Kalem, Altan özdemir, Cem Goren 6p; 1114 Yusuf Günay Sert, Mustafa Atakay, Erdem Gülgener, Alper Günay 5p; 15 Ruhi Bafralı 2 '/ip. (Not: Onaltmcı oyuncu Uğur özgü beş oyun oynadıktan sonra iki tur gelmediğinden durumu kurulâ kaldı). Her üç yanşmada görevliler: Başhakem: Lütfü Yılmaz. Hakemler: Sertaç Dalkıran, Kahraman Olgaç, A. Fahri Nemlioğlu, Necdet Erconk, Zeki Sayber. Hakem Yardımcılan: Hayri özbilen, Bulent Pekand, Fatih Atakişi, Rıza öney. HakemKurulu:Mübin Boysan (Başkan), Vedat Çelebi, Uluğ Nutku. Turnuva MüdflrO: Etem Eren. KAPANIŞ ve ÖDÜL TÖRENt (Odakule, 17/9/1984): Ödul ve kapanış töreni duyurulan saatten biraz kayarak 16.30'da TSF Başkanı Hayri özbilen tarafından acıldı. Yanşmayı maddi manevi destekiemiş kurum ve Satranç Derneği temsilcilerinin, Adam Yayıncılık, Yurtkur Genel Müdürluğü, Güneş Gazetesi, İSD 1943, Bursa SD ile izleyici ve oyuncuların oluşturduğu topluluğa teşekkürle söze başlayan Başkan, özetle su konulan vurguladı: "Satrancın ülkemizde patlama noktasında bulunduğunu arz ve taiep kurallanndan da çıkartmaktayız. Satranç yayınlanna, satranç araç ve gereçlerine her geçen gün çoğalan gereksinim bunun açık kanıtıdır. Türk Satrancı'nın uluslararası alanda bugunkü yeri ise ortalardadır. Birlikte derece aldığı Ulkeler ise Sri Lanka, Arap Emirlikleri vb. gibi, Türkiye'nin gücüyle orantıya gelmeyecek ülkelerdir. öte yandan Türk Ulusu'nun sonsuz mücadele gucü de, satranç oyununa yatkınhğımızı sağlamaktadır. Ne var ki bu durum, yıllar yıh aym düzeyde kalmamızı engellemiyor. Biz bunun nedenlerini maddi olanaksızlığa bağhyoruz. Düzenlediğimiz Türkiye Birinciliği'ne bu nedenle büyilk ödüller koyup takımlanraızın gidişgeliş yol giderlerini sağladık. Maddeten desteklendiği takdirde oyunculanmızuı daha iyi dereceler alacağı inancmdayız. Bu tutumumuzu sürdünneye çalışacağız. Düzenlemeyi maddi manevi destekleyen başta Adam Yaymcılık A.Ş.'ye, Satranç Dernekleri ve YURTKUR Genel Müdürlüğü'ne ve temsilcilerine huzurunuzda tesekkür etmeyi borç bilirim. MEGSB'mn Tebliğkr Dergisi'nde yer alan (15/6/1983), okullarda satranç koUaruıın kurulması karanyla tabana ve gençliğe yaygınlaşan satranç, sözünü ettiğim desteğınızle daha da güçlenip bilinçli bir şekilde yol aJacaktır. Dileğimiz, bu işbirliğinin önumüzdeki çalışma dönemlerinde de sürmesidir". ÖDÜLLER: rinciye 100.000 TL; 2'nciye 50.000 TL; 3'üncüye 30.000 TL ve 4'üncü: 20.000 TL. Kupalar (Güneş Gazetesi'ninki dahil), şiltler, kitaplar. ilk 5, Olimpiyatlara; ilk 6, Balkan Birinciliği'ne; Türkiye 1984 Birincisi de Bölge Turnuvasına katüma hakkı sağladı. KARPOV KASPAROV: Moskova'da oynanan maç iki berabereden sonra üçüncü oyunu Karpov'un kazanmasıyla 21 oldu. öte yandan, Volgograt'taki ÇiburdaniseLevitina karsılasması l A Vt 1 Levitina'nın lehine sürüyor.