12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMt CUMHURÎYET/9 Kısa vadeli çözümlerin sosyal maliyeti var Dünya Bankası'nın Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Willi Watpenhans: Türkiye'nin bazı sosyal paîlama olasılıklan pahasına sert ekonomik önlemler getirdiğini biliyomz. Bu, Türkiye'nin seçimidir. Sosyal patlamayı önlemek için antienflasyonist politikalara kuştüyü yastık bağlamak da, enflasyonu azdırmaktır. UFUK GÜLDEMtR WASHINGTON Dünya Bankası 1984 yılına ilişkin raporda, özal poütikaları başanh olarak nitelenirken banka yetkilileri alınan önlemlerin bazı sosyal sorunlar getireceği kanısındalar. Dunya Bankası'nın Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Willi VVıtpenhans'a göre, "Kısa vadeli ve ani çözümlerin, söz konasu ülkeye sosyal maliyeti kaçınılmaz olur". VVatpenhans, "Sosyal patlamayı önlemek için antienflasyonist politikalara kuştüyü yasük bağlamak da, enflasyonu azdırmaktan başka bir şeye yaramaz" diyor. Dr. Watpenhans ile Dünya Bankasrnın Washington'daki merkezinde 1984 yılı raporunun yayınlanması nedeniyle verilen yemekte tanıştık. Masada, tesadüf sonucu yanımıza düşenlerden biri de Dünya Bankası'nın Türkiye'den sorumlu baş ekonomisti Dr. Parvez Hasan'dı. Dr. Hasan, geçen temmuzda Türkiye'yi ziyaret etmiş, Ekrem Pakdemirii ile bir dizi görüşme yapmıştı. Hasan'a göre, "Tiirkiye, Dünya Banka» için ilginç bir vaka" idi. Çünkü Türkiye'ye "Kendilerinin de ne sonuç verecegini mermk ettikleri" bir dizi yatınm yapmışlardı. Dr. Hasan, Türkiye'de uygulanan ekonomi politikalann sosyal maliyeti konusunda ise yorum yapmıyordu. Hasan, konuya ilişkin sorumuza "Bu sornya cevap veremem, çünkü bu politikalann sosyal maliyeti olup olmayacagını kimse bilemez" yanıtını verdi. Dünya Bankası'nın yemeğinde beraber olduğumuz yöneticüerine göre, ekonomi, bu doğrultuda yönlendirildiği sürece, uluslararası finans kunımlan, Türkiye'yi desteklemeyi sürdürecek. Başkan Yardımcısı DT. WÜÜ Watpenhans'a, Dünya Bankası'nm Türkiye'de ekonomik gelişmelerle ilgilenirken, bu gelişmelerin sosyal maliyeti ile ilgilenip ilgilenmediğini sorduk. Dr. Watpenhans, bu soruyu, bankanın Ortadoğu Programlan Müdürü Dr. Ardy Stoutjesdijk'in katkılanyla şöyle yanıtladı: "Türkiye'nin ban sosyal patlama olasılıklan pahasına sert ekonomik önlemler getirdiğini biliyoruz. Bu yolu izlemek Türkiye'nin seçimidir. Uluslararası Para Fonu (IMF), ilgilendiğimiz her ülkeye bir dizi öneriler götünnektedir. Ama, bunları aygulayıp uygulamamak söz konusu ülkenin büecegi bir iştir. Bu yüzden TUrkiye'deki sosyal sorunlar sizi ügileadirdigi kadar, biz uluslararası finans kurumlannı da ilgüendiriyor. Ancak itiraf etmeliyim ki, kısa vadeli ve ani çözümlerin, sosyal maliyeti bazen kaçınılmaz olur. Aynca sosyal patlamalan önlemek için antienflasyonist politikalara kuştüyü yastık bağlamak, enflasyonu azdınnaktan başka bir şeye de yaramaz. Nitekim geçen ay aldığımız rapora göre, enflasyon yüzde 50 civannda seyrediyor. Ama, Özal'ın liberalizasyon hareketiyle ihracat yüzde 30 artmış. Ama IMF Türkiye'yi yakından takip ediyor. Monetarist politika uygulandıgı için enflasyon zomnlu olarak düşecek." Dünyu Bankası Başkan Yarduncısı Whtpenhans uyardu YORUM YALÇIN DOĞAN Dünyanın En Neşeli Tangosu... Konut ve ihracat. İşte, Özal hükümetinin bel bağladığı iki sektör. Ekonominin "lokomotifi" olarak gördüğü iki ana dal. Bir yandan ihracatı arttıracaksın, öte yandan konutları arka arkaya dikeceksin, bak o zaman ekonomi nasıl tıkır tıkır işlemeye başlavacak!.. Hükümete geldiklerinden bu yana Ozal ve ekibinin her fıreatta prcpagandasını yaptığı ve bu iki sektördeki gelişmeleri neredeyse günü gününe izlediği bilinmeyen değil. Ne var ki, hem ihracat ve hem konut sektörü, özal hükümetinin ağırlık tanıdığı ölçüde gelişti mi?.. Ya da belli gelişmeler neler uğruna gerçekleşiyor?.. İşte, hemen bu soruların ardından, özal hükümetinin ihracatta ve de özellikle konutta birbirini izleyen hafif manevralan dikkati cekiyor. Değil günler ve haftalar, aylar boyu gazete manşetlerini "konut sorunu" ya da bununla bağlantılı olarak "Top/u Konut Fonu" kapiadı. Nasıl oluşacaktı, nereye harcanacaktı, kimler yarartanacaktı ve benzeri sorular hemen herkesin her gün merak ettiği konular arasında yer aldı. Ve Türkiye'de öyle bir hava yaratıldı ki, oluşturulacak Toplu Konut Fonu ile binlerce ve hatta milyonlarca ailenin konut sorunu çözülecek ve işte herkes konut sahibi olacaktı! Ama, ne oldu?.. Geçenlerde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşartığı "kesin tatimat" verdi: "Sıkı para politikası uyguluyoruz. Bu nedenle Toplu Konut Fonu'nda biriken para harcanmayacak ve bloke edilecektir." Ardından Maliye ve Gümrük Bakanlığı "sıkı para politikası" doğrultusunda bir başka karara imza attı: "Sıkı para politikası uygulandığından ve Toplu Konut Fonu'ndakiparalann harcanması durdurulduğundan, Tekel ürünlerinden elde edilen paralann Toplu Konut Fonu'na aktanlması şimdilik durdurutmustur." Harika bir karar, değil mi?.. Bir yandan "Top/u Konut Fonu" diyerek aylar boyu propaganda yapacaksın, öte yandan "sıkı para politikası" diyerek bu yöndeki her türlü harcamayı durduracaksın. Bu arada milleti 'İerdi kredi, toplu kredi" diye oyalayacak ve çeşitli yetkililere demeç üstüne demeç verdireceksin. İşin aslına bakarsanız, son zamanlarda ortaya konulan bilimsel araştırma bulgularına göre de, ekonominin bunalımdan kıvrandığı zamanlarda konut sektörü "belli bir çıkış yolu" n\teliğini taşıyabilmiştir. Hele de issizliğin böylesine yaygın olduğu bir dönemde,konuttaki istindam etkisi pek küçürnsenemez. Sanayileşme yerine konut yapımının hızlandırılmasını kimse önermiyor. Ancak, ekonomik ve toplumsal boyutlan göz önüne alındığında, konut sektörünün "kilit sektör" olduğunu kimse yadsımıyor. özal hükümetinin başlangıçta konuta önerr vermesinin altında, belki de bu gerçek yatıyor. Ne var ki, şimdi "sıkı para politikası uğruna" konut sektöründeki gelişmeler de durdurulmuş görünüyor. Dolayısıyla, ekonominin yönlendirilmesinde sadece ve sadece para politikası bir kez daha olanca ağırlığı ile ekonomi politikalarının tümünü silip süpürüyor. Ne planlama, ne bütçe, ne maliye politikası akla geliyor. Varsa yoksa "sıkıpara politikası..." Şimdi zaten kısa giriliyor. Konut yapımı açısından "ölü bir mevsim" başlıyor. Koskoca bir sezon geride bırakıldı ve ortada sadece işin masa başında yürütülen propagandası kaldı. Ya diğer "lokomotif sektör" ihracata ne demeli?.. Kaynaklann tümü ihracata harcandı. Gelsin vergi iadeleri, gitsin teşviklerin bin türlüsü. Tamam, ihracatta bir artış görüldü, ama ne uğruna?.. Dokuz aylık Özal hükümetinin iktidarında Türk ürası hiç böylesine hırpalanmadı. Hiç böylesine değerinden yitirmedi. Dokuz ay önce 278 lira olan dolar, bugün 400 lirayı geride bıraktı, dokuz ay içinde yaklaşık yüzde 45 oranında değer yitirdi. Ama, aynı süre içinde ihracat, Türk Lirasının dolar karşısında yitirdiği değer oranında artmadı. Ortaya şöyle bir özet çıkıyor: Dolar, Türk Lirası ile dans ediyor. Sıkı para politikası konut fonuyla verkaç oynuyor. özal hükümeti de bol bol "ihracat ve konut nutuklan" atıyor!.. Ne neşeli tango, değil mi?.. Yeni faizde bankaların durunıu da gözetılecek ANKARA (a.a.) Mevduata uygulanan faiz oranlannın ekim ayı başmda yeniden belirlenmesi sırasında, "bankalara nakit güçlUğü yaratmayıcı" formül bulunması ilkesinden hareket edileceği bildirildi. Merkez Bankası ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı yetkililerinden alınan bilgiye göre, ekim başmda yeni faizlerin tespiti sırasında bankaların önümüzdeki dönemde programladıklan ödemeler için gerekli naktin teminini yaratıcı yollara ağırlık vetSTANBUL (THA) tpekkâğıt ürünlerinden kâğıt mendil ve çocuk bezine ortalama yüzde 23 oranında zam yapıldı. İpekkâğıt yetkililerinden alınan bilgiye göre, maliyet artışlan nedeniyle yapılan zamdan sonrilecek. Bu amaçla da 1983 yılı içinde uygulanan vadesiz ticari mevduata "reel geliri yaratabilecek" düzeyde faiz verilmesi imkânlan araştınlıyor. 1983 başında uygulamaya giren vadesiz mevduata brüt yüzde 20 faiz verilmesi karanmn yarattığı gelişmeler göz önüne alınarak, bu kez de aynı tür mevduata yüzde 20 ya da yüzde 15 dolayında faiz verilmesi üzerinde duruluyor. Halen vadesiz mevduata yüzde 5 faiz veriliyor. Günün aynası Tbrihin en büyiik borç operasyonu JMFnin dışında gerçekieştirüdi MURAT KÖPRÜ Meksika'yla bankalar arasındaki üç hafta süren görüşmeler sonrasında imzalanan "borç erteleme" anlaşması, "tarihi" bir nitelik taşıyor ve borç sorununda bir "dönüm noktasT'nı teşkil ediyor. Şimdiye kadar yapılan en büyük borç operasyonu özelliğine sahip bu anlaşma, aynı zamanda IMF'nin dışında gerçekleştirilmiş olması bakımından da büyük önem taşıyor. Aynca, anlaşmayla uluslararası bankalar ilk kez, IMF gibi, borçlu ülke ekonomilerini denetleme olanağına kavuşuyorlar. Dünya borç bombasını 1982 yazında patlatan ülke olarak tanınan Meksika, artık bu kötü günleri geride bırakmışa benziyor. Geçtiğimiz haftalarda, 13 büyük bankayla anlaşan Meksika, 50 milyar dolara yakın borcunu erteleterek 14 yıla yaydı. Erteleme, Meksika hükümetinin 19851990 döneminde ödemesi gereken 20 milyar dolarhk ana para borcunu, 23 milyar dolar lık faiz borcunu ve geçen yıl açılan 5 milyar dolarlık krediyi kapsıyor. Böylece Meksika, gelecek yıl ödemesi gereken 10 milyar dolar yerine yalnızca 1 9 milyar dolar ödeyecek ve 1988 yıhna kadar 3 milyar doların üstünde bir borç ödemesi yapmayacak. En büyük operasyon Bu anlaşmayla uluslararası kredi piyasası, tarihin en büyük borç erteleme operasyonuna sahne olurken, ertelemenin oldukça uzun bir süreye yayılması bankaların borç sorununa ilk kez uzun dönemli bir perspektif içinde yaklaştığını gösteriyor. Anlaşma aynca faiz sorununa da yeni bir yaklaşım getiriyor. Buna göre, borç faizlerinin ABD'deki faiz oranlarıyla bağı kopanhyor ve bunlar banka kredi maliyetleriyle ilişkilendiriliyor. Anlaşmada, Meksika'nın faizler için banka maliyetlerinin 1.125 puan üstünde ödeme yapması karara bağlandı. Bu da, Meksika'yı iki yıl için 1 milyar dolar, daha sonraki her yıl için de ortalama 350 milyon dolarlık faiz yukünden kurtardı. IMF dıglandı Meksika'yla bankalar arasında yapılan anlaşmanın en ilgi çekici özelliği, IMF'nin hiçbir aşamada işe karıştırılmamış olmasında yatıyor. Meksika, bankalarla masaya otururken, IMF'nin görüşmelere "bulaşmamasını" şart koşmuş ve bunu kabul ettirmişti. Meksika, IMF'yle daha önce imzalanan ve süresi 1985 yılı sonunda dolan "Standby" anlaşması sona ermeden yeni bir niyet mektubu vermeye razı olmadı. Şimdiye kadar bankalarla borçlular arasındaki her raunda hakem olarak katılmış olan IMF'nin en büyük operasyona seyirci kalması, dikkat çekici bir ERTELEME ANLAŞMASI NE GETİRDİ? Bankalar, Meksika'nın 50 milyar dolar borcunu erteledi ve ödemeyi 14 yıla yaydı. Böylece Meksika gelecek yıl ödemesi gereken 10 milyar dolar yerine 1.9 milyar dolar borç ödeyecek ve üç yıl boyunca 3 milyar doların üstünde ödeme yapmayacak. Faizler, ABD'deki faiz oranı yerine borcun bankaya maliyeüne bağlandı. Böylece Meksika, iki yıl için l milyar, daha sonraki yıllar için de ortalama 350 milyon dolarlık faiz yukünden kurtuldu. Anlaşmayla ilk kez uluslararası bankalara bir borçlu ülkenin ekonomisini denetleme hakkı verildi. gelişme olarak yorumlanıyor. Bunünla birlikte IMF engelini aşan Meksika, ekonominin denetiminde bankaların rolünü kabul etti. Anlaşma uyannca, bankalar Meksika ekonomisi hakkındaki verilen toplayacaklar ve belirli arahklarla ekonominin gidişini kontrol edecekler. Bu madde, borç olayında yeni bir olayı gündeme getirdi ve ilk kez bankalar böyle bir işlev yüklendi.Ûluslararası bankalann böylesi büyük bir operasyona yanaşmalan ve IMF'nin dışlanmış olması, borç sorununda yeni bir çığır açacağa benziyor. Çünkü bundan böyle diğer borçlulann da en azından benzer koşullar öne sürmeye hakları olacak. Örneğin, bugünlerde Washington'da bulunan Venezüella heyetinin bu anlaşmadan cesaret alarak bazı şartlar öne surmeye hazırlandığı haber veriliyor. Başanh borçluya ödül Bununla birlikte konunun haziran ayında Londra'da yapılan sanayileşmiş ülkeler zirvesinden ayn düşünülemeyeceği de bir gerçek. Çünkü zirvede verilen karar uyannca, borçlular sınıfının "basanlı" öğrencileri ödüllendirilecek ve bunlara iyi koşullarla borç erteletme olanağı sağlanacaktı. Basanlı borçlular arasında ise yalnızca Meksika'nın adı geçiyordu. Meksika'nın dışında Brezilya'nın da başarı notunun yüksek olduğu belirtiliyordu. Bu nedenle, Meksika'nın çok iyi şartlarda borçlannı erteletmiş olması diğer borçlulara da aynı uygulamanın yapılacağı anlamına gelmiyor. Yine de, bunu borç sorununun çözümü için bir "ön adım" gibi kabullenmek gerekiyor. Kâğıt mendil ve çocuk bezine zam ra, çocuk bezi paketinin flyatı 600 liradan 800 liraya kâğıt mendil ise 35 liradan 40 liraya yükseldi. Yetkililer, tpekkâğıt'ın diğer ürenlerinde fiyat artışı olmadığını belirttiler. Prof. Türk: Liranın de; ;er kaybı önümüzdeki gtinler yavaşlaj* ANKARA, (THA) Sennaye Piyasası Kurulu Başkanı lsmail Türk, "Türk Lirasının ABD Dolan karşısında değer kaybedişi önümüzdeki aylar içinde yavaşlar" dedi. Prof. tsmail Türk, Türkiye'de uygulanan serbest kur politikası nedeniyle Türk Lirasırun değerinin ABD Dolanna karşı her gün yeniden belirlendiğini ve her belirlemede Türk Lirasının sürekli değer kaybettiğini belirtti. Türkiye'nin dövız gelirlerini arttırmak için uygulanan "serbest kur" politikasının hatalı bir kur politikası oLmadığını belirten Türk, "Serbest kur politikası uygulanmasaydı ihracat gelirlerinde bu kadar artış olur muydu? Turizm geliıieri bu kadar fazlalaşır mıydı?" dedi. Türk Lirasının ABD Dolan ve tüm yabancı paralar karşıhğında her gün değer kaybettiğinı ifade eden Sermaye Kurulu Başkanı Ismail Türk, önümüzdeki aylann ihracatın arttığı, ithalatın azaldığı aylar olduğunu bu nedenle Türk Lirası'ndaki değer kaybının azalacağım bildirdi. IMF'ye önce Merkez Bankası Başkanı gitti ANKARA, (a.a.) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, İMFDünya Bankası ortak yılhk toplantılanna katılmak üzere 19 eylül çarşamba günü Washington'a hareket ediyor. Erdem'e, toplantılar sırasında Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli ile Müsteşar Yardımcısı Yener Dinçmen, Hazine ve Merkez Bankası'nın üst düzey yetkililerinden oluşan bir teknik heyet de eşlik edecek. Heyette yeT alan Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi ile Başkan Yardımcısı Zekeriya Yüdırun ise, ön çalışmalarda bulunmak üzere dün ABD'ye hareket ettiler. ERDEM'tN PROGRAMI Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, IMFDüriya Bankası ortak toplantıları öncesinde, Uluslararası Para Fonu Başkanı Jacques de Larosiere ile 22 eylülde, Dünya Bankası Başkanı A. W. Clausen'le de 25 eylülde ikili görüşmelerde bulunacak. Bu görüşmelerde, her iki uluslararası finans kuruluşu ile Türkiye arasındaki ekonomik ve parasaJ konular ele alınacak. Türkiye Sigorta Şirketleri Birliği Başkanhgı'na Bedii Tümer getirildi Ekonomi Servisi Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Yönetim Kurulu BaşkanlığYna Anadolu Sigorta'mn Genel Müdürü Bedii Tümer seçildi. Sigorta sanayıinin mesleki kuruluşu ve temsilcisi olan birliğin eski Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yalnızoğlu Güneş Sigorta'daki Genel Müdürlük görevinden emekli olduğu için bu görevinden de aynlmıştı. Yeni Yönetim Kurulu Başkanı Bedii Tümer'in göreve oybirliği ile getirildiği bildirildi. *l Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nden yapılan açıkiamada, başlatılnuş bulunan calışmalara aynı şevk ve hızla devam edileceği belirtildi. MERKEZ BAIS'KASl BAŞKANl Toplantı için ön çalışma yapacak. Yazar: Hükümetin dış ticaret sistemini benimsemedik TOB Başkanı Mehmet Yazar, "Amabu sistemin başanh olması için elimizden geleni yapıyoruz" dedi. tLomarov ise, iki ülke arasındaki ticaret hacminin düşmesinden kendilerinin sorumlu olmadığını söyledi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar Sovyet Doğal Gaz Heyeti'ne, Özal Hükümeti'nin dış ticarette benimsediği sistemden yakındı. SSCB Dış Ticaret Bakanı Birinci Yardımcısı Komarov'un iki ülke arasındaki ticaret hacminde 1983 yılında meydana gelen düşüşten yakınması üzerine Yazar, " H ü kümetimizin ticari ilişkilerin gelişmesi için bulduğu formülün en iyi formül olduğu söylenemez. Biz Odalar Birliği olarak bu sistemi benimsemiş değiliz.*' dedi. SSCB Dış Ticaret Bakan Yardımcısı N.D. Komarov ve beraberindeki 18 kişilik SSCB heyeti, dün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOB) Başkanı Mehmet Yazar ile görüştü. Türkiye Odalar Birliği üyesi bazı işadamlarının da katıldığı görüşmede, Türkiye ile SSCB arasında dış ticaret hacminin genişletilmesi üzerinde duruldu. TOB Başkanı Yazar SSCB ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin serbest döviz sistemine geçilmesiyle yan yanya düştüğünü belirterek, hükümetin dış ticaret hacmini yükseltmek ve denge kurmak amacıyla aldığı yeni önlemlerden sonra son yedi ayda SSCB ile ticari lişkilerde "umut verici gelişmeler" gözlendiğini anlattı. Yazar, 1983 yılında Türkiye'den SSCB'ye 88.7 milyon dolarlık ihracat yapıldığmı, buna karşılık 273.9 milyon dolarhk ithalat yaptığını anlattı. SSCB Dış Ticaret Bakan Birinci Yardımcısı Komarov, bu arada Yazar'ın konuşmasını keserek, 1981 yüında Türkiye ile SSCB arasındaki ticari ilişkilerin son derece gelişmiş olduğuna işaret ederek, dış ticaret hacminin 1983 yılında yan yanya düştüğünü vurguladı. Mehmet Yazar, Komarov'un bu sözleri uzerine, serbest döviz sistemine geçilmesi ile birlikte dış ticarette düşüş olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Serbest döviz sistemi içerisinde bizim hükümetimizin ticari ilişkilerin gelişmesi için buldugu formülün en iyi formul olduğu söylenemez. Başka sistemler bulunabilirdi. Biz, Odalar Birliği olarak bu sistemi benimsemiş değiliz. Ancak, nükumetimiz böyle bir sisteme karar aldıktan sonra, bizim bu sistemin basanlı olması ve denenmesi için elimizden geleni yapmamız gereküği açıktır. Bu yılın ilk yedi aylık rakamlan bana umut vermiştir, bunu belirtmek istedim." Yazar, iki ülke arasındaki sistem tartışmasını bir kenara iterek, ticari potansiyelin kullanılması gerektiğini, SSCB ile ticari ilişkilerin gelişmesi için Odalar Birliği'nin elinden geleni yapacağını da sözlerine ekledi. BlZ SORUMLU DECtLİZ SSCB Dış Ticaret Bakan Birinci Yardımcısı N.D. Komarov, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 1981 yılında 580 milyon dolar olduğunu, bunun 1984 yılında yanya düştüğünü belirterek, "Bu düşüşün sorumluluğunu sadece biz üzerimize alamayız. Bunun sorumlusu sadece tek bir taraf değildir," dedi. Komarov, konuşması sırasında, Türkiye'ye doğal gaz verilmesi konusunda ilke anlaşması sağlandığını, doğal gaz projesinin 25 yıllık bir süreyi kapsadığını anlattı. Israil parasını devalüe etti Ekonomi Servisi Israil parası "Şekel" yüzde 9 oranında devalüe edildi. Buna ek olarak lsrail'de kamu harcamaları 1 milyar dolar kısıldı. İsrail hükümeti kemer sıkma politikasıru yavaş yavaş yürürlüğe sokuyor. Bunun ilk adımı olarak ülke parası devalüe edildi. Yeni kurulan Peres hükümetinin Maliye Bakanı İzak Modai tarafından yapılan açıklamaya göre devalüasyon oranı beklenenden düşuk tutuldu ve yüzde 9 olarak belirlendi. Daha önceki beklentiler yüzde 25 duzeyindeydi. MEHMET YAZAR Sovyet heyetiyle görüştü. DÖVİZ KURLARI Merkez Bankası doların esas kurunu 382 lira 74 kuruş olarak belirledi. Dövizin Cmsi I ABD Dolan 1 A vustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 hviçre Frangı 100 Italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Altş 401.60 332.12 18.70 131.15 6.52 36.23 42.81 116.39 46.54 159.33 21.32 162.90 305.77 1345.36 46.48 502.60 113.41 Döviz Sattş 405.70 335.51 18.89 132.49 6.59 36.60 43.25 117.58 47.01 160.96 21.54 164.56 308.89 1359.08 46.95 507.73 114.57 Efektif Efektif Alts Satıs 401.60 409.63 315.51 338.76 18.70 19.07 131.15 133.77 6.19 6.65 36.23 36.95 42.81 43.67 116.39 118.72 46.54 • 47.47 159.33 162.52 20.25 21.75 154.76 166.16 290.48 311.89 1278.09 1372.27 44.16 47.41 502.60 512.65 107.74 115.68 Doğal gaz üretimi, işten anlamayan şirkete verildi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Görevden alman TPAO eski Genel Müdürü Doç. Dr. tsmail Kafesçioglu, petrol üretiminin devamb düştüğünü söyledi. Kafesçioglu, hükümeti, "yapılmış anlaşmalan yeni yapılıyormuş gibi göstermekle" suçlayarak, "Bunun ülkeye bir yaran olmadığı gibi şirketleri de ülkenin ciddiyeti konusunda tereddüte sevk eder" dedi. TPAO Genel Müdürlüğü'nden alınan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müşavirliği'ne getirilen, ancak emeküliğini isteyen Doç. Kafesçioglu, ayrılışı nedeniyle TPAO'da çalışan personele yayınladığı mesajında, 25 yıl önce girdiği TPAO'da "ülkenin çıkarlan aleyhinde hiçbir taviz vermeden" çalıştığmı, "Türkiye'de bu tutumun her zaman mükafaılandırılmadığınf', ancak, "sonuçta elde ettiği manevi kazancı elinden altnaya kimsenin gücünün yetmeveceğini" belirterek şoyle dedi: "Enerji bugün ülkenin en büyük sorunu olmayı sürdürüyor. Enerji üretiminde iç petrol ve doğal gaz üretimi çözülmesi gereken bir sorun olmaya devam ediyor. Ülke petrol üretiminin, rezervuarlann yaşlılığı nedeniyle, devamlı düşme gösterdiği bir gerçektir. Ülkenin üretimi yılda ortalama yüzde 17 civannda düşerken, yeni keşiflerle üretimi aynı düzeyde tutmak da yetmemektedir." Kafesçioglu, 5 sayfalık veda mesajında, TPAO'nun yaptığı araştırma, çalışma ve anlaşma Görevden alınan TPAO Genel Müdürü : Resmen 400 lirayı aştı Dolar 3 lira daha arttı ÇAPRAZ KURLAR 21.4759 61.5950 9.3809 8.6291 1.883.67 1.3134 1A / ABD Avusturya Şilini Belçika Frangı Fransız Frangı Isveç Kronu ttalyan Lireti Kanada Dolan vustralya Dolan: 1 Kuveyt Dinan: 1 Sterlin: DOLARI 3.062 11.0847 3.4504 2.5205 246.53 3.5411 0.8270 3.3500 1.2515 B. Alman Markı Danimarka Kronu Hollanda Florini tsviçre Frangı Japon Yeni S.Arabistan Riyali ABD DOLARI ABD DOLARI ABD DOLARI Ekonomi Servisi Dolar "resmen" 400 lira sınırını aştı. Doların Merkez Bankası döviz alış kuru dün 3 lira artarak 401 lira 60 kuruşa çıktı. Merkez Bankası'ndan dolar satın alacaklar ise 409 lira 63 kuruş ödemek zorunda kalacaklar. Çünkü Merkez Bankası döviz satış kuru da dün 3 lira artarak bu düzeyden işlem gördü. Biündiği gibi, doların uluslararası ödemelere konu olan ve "esas değeri" olarak kabul edilen kur, döviz alış kuru oluyor. Doların karaborsa fiyatı da dün 410 liraya yükseldi. Bu yükseliş Kapalıçarşı'da altın fiyat lannı yukarı itici yönde etkili oldu. 200 lira artan Cumhuriyet altını 30.500 lira sınırını yeniden yakalarken, külçe altının gramı da bir günde 60 lira değer kazandı ve 4600 lirayı aştı. Doların lira karşısında değer kazanması, dünya döviz piyasasındaki gelişmeyi yansıttı. Geçen hafta sürekli olarak yükselen dolar, dün borsalann açılmasıyla birlikte yeniden "çılgın" bir tırmanış kaydetti. • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hukumsuzdür. RAŞİT Y1LMAZ lar konusunda bilgiler verdi. Doğal gaz arama ve üretiminin "büyük de olsa bu işten anlamayan" bir şirkete verilmesinin ülkeye çok şey kaybettireceğini belirten Kafesçioglu şöyle dedi: "TPAO'nun bu alanda yaptığı hizmetleri görmezlikten gelerek tamamlanmış olan ve uzun yülardır sürmekte olan anlaşmalan yeniden yapılıyormuş gibi göstermek, ülkeye hiçbir şey kazandırmayacağı gibi, bu şirketleri de ülkenin ciddiyeti konusunda tereddüte sevk edebilir. Uluslararası ekonomik ilişkiler, iç politika beyanatlan gibi iştetnlerle geçiştirilemeyecek kadar ciddi meseleler olduğundan, bu konuda herkesin çok dikkatli olması gerekir." >j ^ 18 Eylul 1984 TARİHİNDCKİ DÖVİZ KURLARI T.C. ZİRAAT BANKASI DÖVİZ AUSTL. SATIŞTL. 401.40 405.70 332.07 335.63 18.60 18.79 130.95 132 35 6.45 6.51 36.18 36.56 42.75 43.20 116.30 117.54 46.50 46.99 159.25 160.96 21.30 21.52 162.88 164.63 305.71 308 98 1345.29 1359.70 46.45 46.94 502.51 507.89 113.35 114.56 ijj ^ DÖVİZİN CİNSİ 1MSD0UM 1 AVUSTRALTA D 0 U M 1 AVVSTURYA ŞfcJMİ 1 BATI ALMAM MARKI 1 BEIÇİKA FRANfil 1 DAHİMAIMA KRONU 1 FRANSU FMHfil 1 H0UANDA FLORİN) 1 İSVEÇ MOIIO 1 İSVİÇRE FRAM6I 100 İTALVAII ÜRETİ 100 JAPON YEH) 1 KANAOA DOLARI 1 KUVEYT DİNAM 1 KORVtÇ KRONU 1STERÜN 1 S. ARAKİSTAN RİVAÜ EFEKTİF MJŞTL SATIŞTL 401.40 413.35 315.47 341.96 18.60 19.15 130.95 134.85 6.64 6.12 36.18 37.25 42.75 44.02 116.30 119.76 46.50 47.88 159.25 163.99 20.23 21.93 154.74 167.73 290.42 314.81 1278.02 1385.34 44.12 47.83 502.51 517.47 107.68 116.72 EKONOMİK ARAŞTIRMACI AUNACAK Bir özel sektör kuruluşu için, ekonomi ve dış ticaret, ekonometri tahsili görmüş, lisan bilir, bilgisayar uygulamalarına aşina, tam gün çalışacak, 35 yaşını geçmemiş, iktisatçılar aranıyor. Yurt dışı MA veya PhD ve ikinci lisan bilgisi tercih sebebidir. Ücret yeterli olup, müracaatlar kesinlikle gizli tutulacaktır. Bir fotoğraf ve tercümei hal ile 1 Ekim 1984'e kadar P.K. 362, Şişli/İstanbul adresine müracat edilmesi. ALTBN GÜMÜŞ FİYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar Külçe 22 Ayar Bilezik 900 Ayar Gümüş ALIŞ 30.400 30.750 4.600 4.180 89.00 SAT1Ş 30J00 31.250 4.610 4.4450 91.00 T.C. ZİRAAT BANKASI "GMcane erişUemez"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle