18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 7 AĞUSTOS 1984 UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM mınlı bürolar" hep "ortadırek" ıçındı değıl m ı ' Sımdı yeminli burolar büyük kentlerin yoksul semtlerindeki gecekondu mahallelerınden çok kıyı ılçelerımizdekı kaçak lüks villalar içın çalışıyor Geçenlerde. yazları motellerde garsonluk yaoarak gecimıni sağlayan bir devlet memuruyla konuşuyorduk Sordu: Uğur Bey, bız ortadirek miyiz? Öyle dıyorlar.. Bız kıymık olduk Uğur Bey, kıymık "Sınıf" sözcüğü çotctandır umacı olduğundan artık ' sınıf" yerine "d/rek"dıyoruz. Toplumsal olaylara dıreklenn arasından baksanız da aynı sonuçlara ulaşmıyor musunuz 7 İşte en başta bir "ana direk" var. Bunlar, Anavatan Partısı ile özdeşleşmış holdıngler ve aılelerdir. Bunlar hem "anavatandaş " hem de "'anadirek" oluyorlar. 'Ortadirek" diye adlandırılan yurttaşlar bu "anadirek"] ayakta tutmaya kultanılan kirışler ve pervazlardır, o kadar. "Ortadirek" ışçi, memur, emeklı, yoksul köylü ve esnaf mıdır? Sorarsanız. "Evet, bunlardır" diyeceklerdır. Bunlarsa, bu ekonomik modelın Lu insanlara verdıği nedir? Faiz var ya faiz... İşte faız oranlarını arttırdık. boylece yurttaşı sömürülmekten kurtardık... Böyle derler. Böyle derler ama bu faız yarışında kaymağı yıyenlerin, bir buçuk ıkı milyon mevduat sahibi olduğunu da görmezlikten gelırler Öyledir: Bankalardaki 1 trilyon 700 milyar liranın sahibi sayıları 1.5 milyonu aşrhayan kişıler ve şırketlerdir. Yüksek faiz polıtikasından yararlananlar yalnızca bu bir buçuk milyon mevduat sahibıdir. Çünku bankalarda 100 bın ve daha çok para bulundurabilenler bunlardır. Bankalarda 100 bin ya da daha az para bulundurabılen yurttaş sayısı 26 milyon dolayındadır. Bu 26 milyon mevduat sanibınin faız politikasından dışe dokunur bir kazancı da olmamaktadır. Yüksek faizden bankalarda çok parası bulunan kışiler yararlanmaktadır Bu sayısal gerçekleri kamuoyuna açıklayamayan holding profesörünün ya beynı rehınlidir ya da vicdanı ipotekli. Baksanıza, "süper faiz" getıren Hazine bonolan, beş yüzbın lira ve daha yukarısı ıçin düzenlenmiş değıl miydi? Ayda otuz bin lira alan memur mu beş yüz bın lırayı, bir milyon lirayı bulup. Hazine bonosu alacak? Yok, hayır... Süper faizli Hazme bonolanndan yarar sağlayacak olanlar da milyonluk bonolaralabilen "anadirek"lerdır, hıc kuşkunuz olmasın. Devlet tahvilleri yoluyla liberalizm adına bankalarla haksız rekabet yapılması da işin bir başka yönüdür Bu yolla enflasyonun önüne geçılemeyeceği de konunun yıne bir başka yonü... Hani, "devlet müdahalecıliği" cok kötüydu, ekonomiyı durgunluğa sürüklerdi. ne oldu. devlet nıye müdahalede bulunuyor şimdi? Bu arada. memur emeklılerınin aylıklarına ne kadar zam yapıldığını da soracaksınız? Eee, çekler geldı. Ne kadar peki bu zam'' Ayda üç bin lira en yüksek emeklı aylığına. işçiye, memura, emekliye zam yaparsanız enflasyon artar, peki şırket ve banka kurtarmaya milyarlar ayrılırsa ne olur? Şırket ve banka kurtarmaya, bugüne dek. kaç milyar lira para ayrıldı? "Banker faciası", mali sıstemimize kaç milyar lira fatura çıkardı? Yüz milyar mı. ikı yüz milyar mı. ne kadar? Artık orasını Allah bilir. Ya "vergı iadesi" yoluyla ayrıcalıklı şirketlere ışçinin, memurun, emeklinin cebinden ödenen milyarlar? Ve işcı ücretlerinden ışverence kesilip de SSK'ya ödenmeyen yüz milyarlık ışçi parası? Neyın göstergesıdir bütün bunlar? "Ortadirek", direk olmaktan çıkmış çoktandır ortada çıra olmuş yanıyor. Anavatan Partisi'nın ortadireğı ışcı, köylü, memur, emekli ve esnaf değıl ayrıcalıklı şirketler ve aılelerdir. Bunların adı da "anadirek"X\r. "Anadirek" ama ulkeye değil Anavatan Partısi'ne anadirek.. BU tŞ \ASIL OLACAK? Dün Toplu Konut Fonu'ndan ferdi kredi için Emlak Kredi Bankası şubelerine giden yurttaşların çoğu beyanname ve bilgi almaya çalışmakla yetindi. Banka memurlarma göre "Kimsenin fazla bir bilgisi yok, durmadan soru soruluyor. " (Fotoğraf: ASfYE UYSALj Bu programın sosyal maliyeti var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dünya Bankası Başkanı A.W. Clausen'ın Türkiye'ye 376 milyon dolarlık Yapısal Uyum Kredisi (YUK) verilmesi için hazırladığı raporda Türkiye'nin beş yıllık yeni kalkınma planı ve istikrar politikalannın sureceği güvencesi ışığında, bu kredinin verildiği açıklandı. 16 mayıs tarihinde kesinlik kazanan söz konusu kredi bu alanda Türkiye'ye açılan beşinci kredi dilimi oluyor. Dört yılı ödemesiz, 17 yıl vadeli kredi yıl sonundan itibaren geçerlilik kazanacak. Hazırlanan raporda Yapısal Uyum Kredısi'nin şu nedenlerle açıldığı kaydediliyor: • Yapısal uyum programının amaçlanna uygun bir Beş Yıllık Kalkınma Planı'mn hazırianması, • Kamu finansman programının gerçekleştirilmesinde tatmînkâr bir gelişme saglanması, • İthalalta miktar kısıllamalarının kaldırılması, • Dış borç yönetiminin bilgiişlem sistemine geçirilmeye başlanması, • Mali sektörun yeniden düzenlenmesinde yeterii bir gelişme saglanması, • Enerji sektöhinde karşılıklı olarak anlaşma saglanan programın yünitülmesi. RtSKLER Turkiye'nin IMF ile iyi bir işbirliği yürüttüğü kaydediliyor. Turkiye'nin bu program çerçevesinde kredi alıın kapasitesinin sürekü arttığı belirtiliyor. Ancak aynı bölümde, yürütülen programın sosyal maliyeti olduğunun özellikle belirtilmesi dikkati çekiyor. lşsizliğin 1980 yılında yüzde 15 iken 1984 yılında yüzde 19'a çıktığı belirtilen raporda, gerçek ücretlerin de 1977 yılı 100 temel alındığında 1982 yılında 50 puana indiği belirtiliyor. İstikrar ön'emleri sonucu iç talebin düştuğü, işsizliğin arttığı, gerçek ücretlerin ve sosyal harcamalann kısıldığı belirtilen Clausen Raporunda istikrar programının riskleri şoyle sıralanıyor. • Ödemeler dengesi cari açığı öngörüldıiğü şekilde diizelme göslermeyebilir. • Lluslararası mali çevrelerde Türkiye gerekli mali destegi bulmaktan yoksun kalabilir. • Özel sermaye yalınmlan diişttk kalabilir. • Programın sosyal maliyeti sonucu hiikiimete baskı yapılmasıyla program gevşetilebilir. TAAHHÜTLER Mali sektördeki gelişmelere özel bir yer verilen raporda beşinci YUK'nın açılması için mali sektörde düzenleme yapmak üzere şu noktalarda "taahhül" alındığı belirtiliyor: • Banka ve sigorta muamele vergisi kaldınlacak. • Bankalararası tekdiize muhasebe sistemi ekim ayında yürürlüge girecek. • Devlet lahvillerinin mevdual faizleri ile yarısması onlenecek. • Halka açık şirketler tekdiize bir muhasebe sistemine geçecek. • Denetim yapacak olanlar için yeminli murakıp yasası çıkanlacak. • Menkul kıymeller için bir borsa açılacak. • Bankalann işletme maliyetlerini duşürecek mali önlemler araşlınlacak. Kamu yatırımlarının kötu seçim sonucu Özellikle etkilendiği belirtilen raporda daha sonra şu değerlendirme yapılıyor. "Kamu yatınmlannın gözden geçirilmesi sonucu özel sektör yatırımlan ile dengelenecektir. Kamu sektöni sabit sermaye yatınmlan 1983 yılında ancak yüzde 1.7 artmış olup, bu durum bütçe harcamalarının denetim altına alınması için olumlu bir gelişme oluşturmaktadır." Ihracatı ozendirmenin yeni önlemlerle besleneceği kaydedilen raporda bu önlemler şöyle sıralanıyor: • Yatırım malları ve mıihendislik hizmetleri,ihracatı destekleyici şekilde orta ve uzun vadeli kredilere dönüştiirülecektir. • thracata sigorta sistemi getirilecektir. • Özel sektöriin katılması ile yeni bir ihracatı geliştirme merkezi kunılacaktır. Raporun daha sonraki bölümünde 376 milyon dolarlık kredinin verileceği tarım ve enerji sektörleri ile ilgili bir değerlendirme yapılıyor. Buna gore, tarımda sübvansiyon sisteminin kaldınlması isteniyor. Destekleme alım kapsamının ise daraltılması talep ediliyor. Ucuz kredi faizi olayının da bir reform kapsamına alınması talebi getirilirken, küçük tanmsal üretim için daha geniş kredi olanakları yatırılması isteniyor. Raporda, yapımı tasarlanan nükleer enerji konusunda, hiç söz edilmemesi dikkati çekiyor. yo ekonomik durumuna ve özellikle luks semtlerdeki konut fiyatlarının çok yüksek olmasına bağladılar. Emlak Kredi Bankası Merkez Şubesi İpotekli Krediler Servisi önünde toplanan 100 kişilik gruptan hep bir ağızdan çıkan sorulara görevli memurlar yamt yetiştirmeye uğraşırken, emekli olduğunu söyleyen yaşlı bir bey, inşaatı suren gecekondusu için kredi alıp alamayacağını soruyordu. 5560 yaşlannda bir kadın ise, 1.5 milyon lira birikmiş parası olduğunu belirterek, bankanın 3 milyon lira kredi vermesini istiyordu. îsteklilerin çoğu almak için konut bulamadıklarını ifade ederek, beyannameleri, bazı bölümleri boş kalsa bile doldurmak için aralannda yanşa koyulurlarken kalabalıktan, "Aıacağımız evi de banka mı bulacak?" sorusu yükseldi. Banka memurları, başvuranların sorularını yanıtlamaya çalışırken, bazı şubelere daha önce gönderilen beyannameler ve dilekçeler tükendi. Bunun uzerine şubeler ellerinde bulunan tek basılı formların fotokopilerini çektirerek, isteklilere dağıtma yoluna gittiler. Emlak Kredi Bankası Yenişehir şubesinde ferdi kredi başvurulannı kabul etmekle görevli şube memurlarından Bülent Güraraz, halkın ferdi kredi koşullannı ve yasayı anlayamadığını belirterek şöyle konuştu: "Sabahtan beri şubelerimize başvuranlar krediler, faizleri ve geri odeme biçimleri ile ilgili bilgi soruvorlar. Kimse alacağı evi henüz bulamadığı halde, başvunı yapmak istiyor. Bir an önce sıraya gireyim, paray ı alayım diye düşünuyorlar. Sabahtan beri binin üzerinde bilgi almak isteyen oldu, ancak içlerinden sadece bir tanesi muracaatta bulundu. Biz elimizden geldiği kadar vatandaşın sorulannı yanıtlamaya çalışıyonız." Ferdi konut kredisi için başvuranlardan şu belgeler istenecek: "Kredi isteğine ilişkin dilekçe, herhangi bir yerleşme yerinde kendisinin, eşinin ve velayeti altındaki çocuklann konutu olup olmadığını, edinmek istediği konut için başka kaynaktan kredi kullanıp kullanmadığını, konutun yerini ve brüt metrekare büyüklüğünü gösteren beyanname (Bu beyannameler tek tip olarak Emlak Kredi Bankası'nca basılarak, şubelerine dağıtıldı). Nüfus hüviyet cüzdanı aslı veya sureti, tapu, onaylı proje ve ön çap, konut inşaatının bitmiş ve kullanma izni alındığına ilişkin belge, inşaat mhsatnamesi." Ferdi Sayfada) (BaUarafı I. POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Seçmen yaşı 18 Gençlerin oy vermesi, bundan önceki yasalar yapilırken 20 olarak belirlenmişti. Oysadünyanın bircok demokratik ülkesinde gençlerin seçimlerde oy kullanma sınırı 18'dir. Dünyada birçok demokratik ülkede 18'dır de bizden neden 20'dir? Yasa yapma gücünde olanlar, o gün öyle düşünmüşler, öyle karar vermişlerdir. Bunu anayasaya da koymuştardir. Sadece Seçim Kanununa koysalar, bunun değiştirilmesi kolaydı. Ancak anayasaya konulduğundan değiştirilebilmesi için bazı kurallar vardır. Samyorum üçte iki çoğunluk isteniyor Bu çoğunluğu iktidar partisi tek başına sağlayamaz. İktidar partisi ile ana muhalefet partisi oyları biraraya gelebilirse istenen değişiklik yapılabılir. Bağnaz bir görüş, bu anayasanın hıçbır biçimde uzun bir süre değiştirilmemesınden yanadır. Belkı de, bir kez ucundan, köşesinden değiştirılmeye başlandı mı, "yok olur" sanıyorlar. Demokrasılerde, eğer demokrasi işliyorsa, yasaları yapan da değiştiren de çoğunluğun oylarıdır. Aba altından sopa gösterılmez demokrasilerde... İktidar partisi seçmen yaşının 18'e indirilmesine karşı olmadığını liderinin ağzından doğruladı. Fakat değişiklik önerisini kendi getirmek istemiyor, bunu Halkçı Parti'den bekliyor, "Önenyi yapsınlar destekleriz" diyorlar. Neden öneriyi kendi yapmıyor? Belki de bir bildıği vardır. Halkçı Parti'nin sanırım seçim bildirgesinde seçmen yaşının 18 olması vardır. Yürekten ve inanarak da 18 yaşındaki gençlere oy hakkı verilmesini istemektedırler. Halkçı Parti, gençlere 18 yaşında seçme ve seçilme hakkı tanınmasını isterken, iktidar partisinin bu önerıye bu kadar kolay yatmayacağım bıliyordu. Şimdi iktidar partisinden bu kolaylığı gören Halkçı Parti yöneticilerı, "Acaba bir tuzak mı var?" diye kuşkuya düşmüşlerdir. Öyle ya şimdiye değın 18 seçmen yaşından hiç söz etmeyenlerın, bugün böyle sıcak bir ilgıyle karşılamalarının altında bir şeyler mi yatıyor olmalı? Bu soruya yanıt bekleyenler pek de haksız sayılmazlar. Ne tuzak olabılir? 18 yaşa bundan önce karşı çıkan çevrelerin ağır tuzağına mı düşülür? Demokrasıye geçiş dönemıni yaşıyoruz. Demokrasi, çekirdeği belli bir mevsimde atılınca hemen meyvesını veren bostan karpuzu değildir. Demokrasi, elde edilmesi için adım adım savaşım verilen bir yolculuktur. Eğer demokrasiye geçiş süreci yaşanıyorsa, partiler de buna candan inanıyorlarsa, seçmen yaşının bir anayasa değışikliği ile 18'e ındirilmesi eylemine şu önermiş, bu önermiş demeden hemen girişılmelidir. Böylece sınanan demokratik bir atılım ortaya çıkar. Bakalım buna engel olacaklar var mı? Varsa, demokrasiye geçiş dönemi grbi bağlayıcı sözler havada kalır. biz de öğreniriz Halkçı Parti, Meclis'te iktidara karşı muhalefet görevini yeterince yapamıyor. Kamuoyu bundan yakınıcıdır. Ama demokrasiye geçerken, madem Özal da benimsemiş, 18 yaş değişikliğini anayasaya geçirmeye başlasınlar. İktidar partisi sözcüsü, öneriyi kendilerinin getirmeyişlerini, parti olarak böyle bir hazırlıkları olmadığına bağlıyor. Hazırlıklan yok ama, böyle bir değişiklik tasarısı gelirse oylarını esirgemeyeceklerıni de açıklıkla belirtiyor Bunu bir güvence sayıp, eğer bir hazırlıkları varsa, "Hodri meydan, işte tasarı!" deyip ortaya düşmelidırler. Halkçı Parti Başkanına göre, öneriyi çoğunluğuna dayanarak iktidar partısı yapmalı, destekleyenı Halkçı Parti olmalıdır. Bence bu bakış açısı biraz yan çizme gibi görünüyor. Madem destekledıklerini söylüyorlar. kamuoyu önünde bu sözlerı bir anlaşma kabul etmek gerekir. Ha, eğer öneri Meclıs'e geldiğinde cayacak olurlarsa, bunu kendileri bilirler. Seçimlerde, gençlere 18 yaşında oy verilmesi yılların özlemidir. Fakat gençlerin anarşik olaylara karışması, ülkemızın olağanüstü dönemleri geçirmesi bu özlemı bir süre ertelemişti. Dahası var, gençlere 18 yaş tanınmaması biraz da cezalandırma gibi görünüyordu. Yeniden ele alınmakla bütün engellerin aşılacağına inanılır. Trafifiin dünkü (Baştarafı I. Savfada) nun Kınkkale yakınlarında çarpışması sonucu meydana gelen kazada, yabancı plakalı araçta bulunan Doğan Şimşek, Ayşe Şimşek. İbrabim Şimşek, Şeker Öztıirk Birsen ve kimliği belirlenemeyen bir kişi öldü. Adapazarı'nda, Kandıra ilçesine bağlı Karadere köyündeki nişan törenine katılan düğün ekibini taşıyan Hasan Gökner yönetimindeki 54 AL 835 plakalı otobus, Kaynarca'nın Karaman köyiı yakınlarında freni patlaması sonucu devrildi. Kazada Behice Diindar (45) Elçin Özdinçer (5), Zeynep Çağlar (1) öldu. 8'i ağır olmak üzere 28 kişi de yaralandı. Gümiişbane'den Trabzon'a gelmekte olan Ahmet Akkan yönetimindeki 29 AE 708 plakalı kamyon Zigana Dağı eteklerinde freninin patlaması sonucu uçuruma yuvarlandı. Kazada kamyon şoförtı tedavi altına alındığı Trabzon Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Giresun'a bağlı Espiye ilçesinde Bayram Ustabaşıoğlu yönetimindeki 61 AC 195 plakalı kamyon ilçe merkezindeki Hüseyin Avni kavşağında yoldan karşıya geçmek isteyen Coşkun Narba> (ll)'a çarptı. Ağır yaralanan çocuk önce Giresun, sonra Ordu Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı, ancak kurtarılamayarak öldu. Balıkesir'de kullanmakta olduğu motosikletiyle kamyonun altına giren Scotzl Mauriıio adlı İtalyan turist öldü, yamnda bulunan kız arkadaşı Vedtura Robera ağır yaralandı. Kaza, Balıkesir'e gelmekte olan Scotzl Maurirlo (34) idaresindeki "BS 194434" plakalı motosikletle, karşı yonden gelmekte olan 1brahim Ba>dak idaresindeki 10 EU 666 plakalı kamyonun çarpışması sonucu meydana geldi. Kazada, İtalvan uyrukla Scotzl Maurirlo öldü. Kız arkadaşı Vedtura Robera ise ağır yaralandı. Adana'da Andırın'a bağlı köylerde karpuz toplayan işçileri Kadirli'ye getiren Ali Akdeniz yonetimindeki 38 DT 709 plakalı kamyon freninin patlaması sonucu devrildi. Karpuzlarla birlikte devrilen kamyonda bulunan Abbas Demirezer, F.mine Bıçakçı, Songül Erdecnir, Elif Gümüşel, Mustafa Yakup Aslantaş, Muharrem Gözükiiçiik. Musa Gozükiiçiik. Muslafa Büyukgöz ve Cenne! Koca çeşitli yerlerinden yaralandılar. ^adirli 100. yıl okulu yanında devrilen kamyonda yaralananların ayakta tedav i gördükleri biidirildi. Bilecik'te Eskişehır yönune gitmekte olan Ali Boz yönetimindeki 34 P 2654 plakalı öze! otomobilin çarptığı Ömer Pakdemir öldü. IzmitGölcük karayolunun thsaniye köyü Üçevler mevkiinde Fehrai Yıldınm yönetimindeki 41 AF 210 plakalı özel otomobil, Tahsin Karahan yönetimindeki IC93379 plakalı araçla çarpıştı. Kazada, Tahsin Karahan'la üç yaşındaki oğlu Gökhan olay yerinde öldü, yaralanan Perihan Karahan, Yaşar Karahan, Şenol Aren Izmit Devlet Hastanesi'nde tedavi altına ahndılar. lzmitGölcük karayolu üzerınde ikinci kaza ise Cezmi Mıstrlıoflu yönetimindeki 34 TE 379 plakalı özel aracın virajda savrularak tretuara çarpmasıyla oluştu. Cezmi Mısırlıoğlu vites kolunun göğsüne saplanması sonucu olay yerinde yaşammı yitirirken, araçta bulunan Dikran Karabet yaralandı. tzmitAdapazarı karayolundaki kazada ise Hüseyin Gezgin yönetimindeki 67 DT 303 plakalı yolcu otobüsü Uzuntarla mevkiinde 6 yaşındaki Şener Güner'e çarparak ölumüne neden oldu. Diyarbakır'dan Mardin'e gitmekte olan Ferit Oğün yönetimindeki 21 AT 389 plakalı kamyon, Çınar ilçesi Göksu koprüsünde Ferdan Sinanoğlu (7), adlı kız çocuğuna çarparak olümune neden oldu. Izmir'in Kemalpaşa ilçesi yol kavşağında zincirleme ka/ada Sıdıka Tokgöz (19) oldu, 3'u ağır 22 kişi yaralandı. Trabzon'un Of ilçesine bağlı Ağaçseven köyünde Selim Sıkallaş (2) Aydın'ın Karacasu ilçesinde Ali Kabasakal (12) Gaziantep'te Ali Akkoza kamyon, Hanifi A>dın otobus, Elazığ'da İrfan Giiler (17) traktor altında kalarak oldüler. Bolu Valisi Doğan Topaloğlu geçirdiği trafîk kazasında yaralandı. Düzce'ye görev için giden Vali Topaloğlu'nun bulunduğu makam otomobiline Bolu dağında birbirini sollayan iki TIR çarptı. Kazada, Vali Doğan Topaloğlu'ndan başka oğlu Giirkan Topaloğlu, özel Idare Müdürü bhami Soylu, koruma polisi Emre Ercan ve şoför Enver Ergüzer yaralandı. Düzce ilçesine 27 kilometre mesafede Bakacak mevkiindeki kazada yaralananlar Düzce Devlet Hastanesi'nde tedavi altına ahndılar. DOKTOR IMF korkuyor: Kemerler ya gevşersej (Baştarafı I. Sayfada) Daha sonra özellikle Merkez Bankası kredileri ve faiz oranlarında IMF doğrultusunda herhangi bir gelişme olmayınca, IMF 28 temmuz tarihinde verilmesi gereken kredi dilimini erte!cdi. Arada geçen sürede anlaşmazlığın giderilmesi amacıyla Merkez Bankası Araştırma Bölümü Başkanı Rüştü Saraçoğlu, IMF ile görüşmelerde bulunmak üzere VVashington'a gitti. Yaklaşık on gün süren görüşmeler sonucunda, Saraçoğlu, herhangi olumlu bir sonuç elde edemedi. a.a.'nın haberine göre Erdem, "Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ocak 1984 başında bir yıllık anlaşma yapılmıştı. Bu anlaşmayla haziran 1984 sonuna kadar olan ilk altı aylık dönem için "Limitler kesinlikle aşılmaparasal limitler belirlenmiş ve mıştır. Parasal kontrolun elden kaçınldıgı iddialan doğru değil ikinci altı aylık döneme ait limitlerin ise temmuz ayında tespit dir. IMF ile aramızda herhangi edilmesi karariaştınlmıştı. bir problem yoktur." Temmuz aralık 1984 dönemine ilişkin parasal buyukluklePakdemirli, "60 milyon dorin tesbiti çalışmalan teknisyen larlık kredi askıya alınmadı düzeyinde devam etmektedir. mı?" sorusuna karşıhk ise, "SoTemmuz sonu parasal büyükrunuza cevap verdim. Durum lüklerin sonuçları alındıktan açık değil mi?" dedi. sonra, yetkililerin bir araya geERDEM lerek limitleri tespiti kararlaştıBunun üzerine IMF heyeti Devlet Bakanı ve Başbakan rıldı. IMF'den dün gelen iki tekdün aniden Ankara'ya gelerek Yardımcısı Kaya Erdem, 1984 nisyen, yetkililerimizle son tehükümet yetkilileriyle görüşmeyılının ikinci yarısı için parasal masları yapacak ve ağustos lere başladı. limitleri tespit çalışmalannın dearalık 1984 dönemine ait limitvam ettiğini bildirerek, "Henüz ler tespit edilecektir. Bu bakımPAKDEMtRLt tespit edilmemiş limitlerin aşıl dan, henüz tespit edilmemiş liHazine ve Dış Ticaret Müsteması ve dolayısıyle IMF'nin 60 mitlerin aşılması ve dolayısıyla milyon dolarlık çekilişe izin verşan Prof. Ekrem Pakdemirli ise, IMF'nin 60 milyon dolarlık çememesi soz konusu olamaz" de kişe izin vermemesi söz konusu "IMF ile aramızda herhangi bir di. problem yok" dedi. olamaz." "Cumhuriyet" munabirinin IMF'nin 60 milyon dolarlık krediyi askıya alması ile ilgili gelişmeler konusunda sorularını yanıtlayan Pakdemirli şöyle dedi: Ağrı seçiminde yonım yarışı (Baştarafı 1. Sayfada) larını ve vaatlerini fütursuzca kullandığım" ileri sürdü, "Agsöyledi. n SODEP örgütü halkın umuAğrı'da seçimin favorilerinden olan MDP'de dün sessizlik dunu değerlendirecek bir konuma gelecektir. Ağn'da seçim sohüküm sürüyordu. Seçim günü sonuçların tamamı alınıncaya nucu sadece bir iktidar galibiyetidir," dedi. kadar parti binasından ayrılmayan Turgut Sunalp, dün sabah ASIL OLARAK YEREL gazeteciler ve partililerle görüşANAP Genel Başkan Yartu. Sunalp, ANAP'ın seçimleri dımcısı, seçim sonuçlannı ille de kazanmasıyla ilgili olarak çeşitiktıdarın onaylanması anlamına li iddialar ortaya attı. değerlendirilmesi gerekmediğini, Turgut Sunalp, hükümetin se muhalefet partilerinin Ağrı seçimçimler için Ağn'ya yığıldığını, lerıni böyle bir çerçeveye soktugelip giden bakanlann kentte ğunu söyledi. Aşık, Ağrı'da separtileri adına gosteri yapmalaçim sonuçlannı asıl oU'ik yerel rına valinin de karıştığını ileri faktörlerin belirlediğine işaret sürdü. Sunalp, "Seçimlerde pa ederek, "Biz nefsi müdafaa yapra dağıtıldığına ilişkin soylenlitık en azından muhalefet partiler halk arasında yrygın, ancak lerinin 'Ağrılılar bütün Türkiye elimizde kesin delil olmadığı için adına hükümete dersini verecek' bunları ortaya getiremiyoruz," iddialanna karşı kendinüzi konıdedi. muş olduk," dedi. SODEPTE İSTİtA HP, SODEP'i ELEŞTİRDt Ağrı'da SODEP'in belediye başkan adayı olarak seçimlere HP Genel Sekreteri Aydın katılan ve 410 oy alan Eczacı Ce Gurkan, UBA muhabirine yapmil Özmen, görevinden istifa et tığı değerlendirmede, SODEP ti. Kararını dün sabah parti biGenel Merkezini eleştirerek, nasında açıklayan Özmen, isti"Ağrı'da kazanılabilecek seçim fasını "Ağn'da SODEP örgütü sırf HP adayı kazanmasın diye nün yeniden duzeıdenmesini sağ SODEP tarafından ANAP'a ârlama" amacına bağladı. mağan edilmiştir." dedi. HP SODbP Genel Sekreter Yar Genel Başkan Yardımcısı Engin Aydın da ANKA Ajansına, dımcısı Nail Gürman, seçimin "Eğer HP seçimlere katılsaydı, sonuçlanmasının ardından bir açıklama yaptı. Gürman, SO Belediye Başks>nlıgım kazanırdı. Seçim sonuçlarının ANAP adaDEP'in seçime 5 gun kala YSK kararıyla yarışa girme hakkını yı lehine tecelli etmesi, biz sosyal elde edebilmesınin diğer ba/ı par demokralların çok daha fazla tililerce "SODEP seçime katıl çalışması. halka iilke sorunlarınııyor propagandasına alet edil nı daha yakından anlalma bakıtliğini, ANAP'ın devlet olanak mından bir dürtu olacaklır veya olması gerekir. ANAP'ın seçim öncesi para dağıttığı yolunda bazı haberler okuduk, dileğim bunların gerçek olmamasıdır." şeklinde konuştu. TAŞAR'IN DEGERLENDİRMESİ ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar da ANKA Ajansına yaptığı değerlendirmede, seçim sonuçlannın kendileri açısından sürpriz olmadığını belirterek, para dağıttıkları yolundaki ıddiaları çirkin bir karalama olarak nitelendirdi ve "Sivasi sahnede kendilerini vatandaşa anlatamayanlar siyasi başansızlıklarını çirkin iddialarla ortmeye çalışıyorlar, milletimiz onlara en iyi cevabı sandıkla vermiştir" dedi. RP Genel Sekreteri Ahmet Nedim Çetin, "Demokratik olçülere uygun bir seçim" yapıldığını ifade ederek, "Halkımızın demokratik bilinci saglamdır. Böyle bir sonucu bekliyorduk" dedi. GÖKBERK ERGENEKON DYP Genel Başkan Yardımcısı Gökberk Ergenekon ise şöyle konuştu: "Seçimler için bütun partilerin yetkilileri Ağn'ya gittiler. Bakanlar Kurulu iyi bir defile yaptı. Gazetelerde seçimlerie ilgili bol bol haberler çıktı. İktidar Partisi devlet olanaklannı iyi kullandı ve partizarttık hedsafhaya ulaştı. Sonuçta ise ANAP adayı belediye başkanı oldu. Bu seçimler 25 Mart seçimlerinin de hangi şartlar altında yapıldığının tipik bir delilidir." (Baştarajı l. Sayfada) leşmesine katkıda bulunacağına inanıyonım" dedi. özal Turkiye'nin bölgede barışın saglanması için şimdiye kadar gösterdiği çabayı bundan sonra da göstereceğini kaydetti. Ramazan da bölgede barışın sağlanmasının ve iki ülke arasındaki yakınlaşmanın önemini vurguladı ve ikinci petrol boru hattına başlanmasına karar verilmesinin önemli katkısı olduğunu söyledi. iki ülkenin bölgede barışın saglanması için elinden geleni yaptığını vurguladı. Ramazan, "Fakat arzulanmız gerçekleşmiş sayılmaz" dedi. Taha Yasin Ramazan, ikinci boru hattından günde 500600 bin varil arasında ham petrol taşınacağını söyledi. Bakan, bu boru hattından çekilecek ek bir boruyla Turkiye'nin ihtiyacı olan ham petrolun Batman'a aktarılacağını bildirdi. Ramazan, projenin 18 ay içinde gerçekleştirilmesinin öngörüldüğünü de kaydetti. Irak'la Türkiye arasında bir doğalgaz boru hattı kurulmasının 1.52 ay içinde teknik heyetlerin yapacağı görüşmeler sonunda karara bağlanacağını da bildiren Iraklı bakan, 2 ülke elektrik sistemlerinin birbirine bağlanması konusunun da teknik duzeyde bir ay içinde tamamlanmasından sonra sonuçlanacağını kaydetti. Iraklı bakan daha sonra buyükelçilikte bir basın toplantısı düzenledi, anlaşmalar hakkında bilgi verdi. Ramazan, "Körfez'deki abluka altında bulundurdukları bölgedeki gemilerin milliyetlerini farkelmenin askeri ve teknik olanaklar bakımından zor olduğunu, bu nedenle bölgedeki gemilerin risk altında bulunduğunu" bildirdi. Ramazan, Türkiye ile yapılan görüşmelerde Türk tarafına "Eğer buraya gemi gönderilirse sonuçtan sorumlu olmayacaklarını söylediklerini" ifade etti. "Türkiye Körfez'deki söz konusu bölgeye gemi göndereceğini onceden haber verse bu konudaki yanlışlıkla bombalamalann önüne geçilip geçilemeyeceğine" ilişkin bir soruya da Iraklı bakan, "Bunun imkânsız olduğunu herkes biliyor. Gemileri 40 kilometre uzaktan göruyoruz. Bu gemiler uçaklann içindeki radar ekranında fındık kadar görunüyor. Bu nedenle gemilerin ınilliyellerini ve bay raklarını ayırt elmek imkânsız" karsılıfcnı verdi. Cuınııuı ba\kanı Kenan E\rtn. Irak Ba>bakuıı Birinci Yardımcısı Taha \MW Rama/an'ı saaı P OO'de tankaya Koskunde kabul etti. Va'iı \c KıabeniKİckı he\eı temaNİarmı ttiınjınladıktaıı soııra TUIKİ>Cden u\rıldı. Yenı petrol ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Uygulaması dıırdııruldu" SORU: 1962 yılmda sigortalı oldura ve üç yıl yevmiyeli çalıştım. 1965'te ise kadroya geçtim. 1975 yılında da Emekli Sandığı kapsamına alındım. 1981 yılında çalıştığım tiyatrodan çıkanldım. Üç yıldır, mesleğimin yan kollannda çalışarak geçimimi sağlıyonım. Soracağım sorulara gelince: 1 Emeldiliğe baz olarak kabul edilen yıllar sayıhrken, yevmiyeli çalıştığım yıllarda, yalnızca çalıştığım gunler mi geçerli sayılacak? Eğer hal böyle ise birbuçuk yıl kaybım oluyor. Bu konuda bir kanun taslağı hazırlandığını duydum. Bu yasa çıktı mı? 2 Tiyatrodan çıkanldığım ytldan bugüne dek, Sosyal Sigortalara borçlanıp "isteğe bağlı sigorta"dan yararlanabilir miyim? 3 BorçUnma bakkında, ilgililere yaptığım sözlü başvunı şöyle yanıtlandı. "Evet, Borçlanma Yasası, aralık 1983 yüında çıktı. Ancak uygulaması durdunıldu" bu doğru mudur? E.U. YANIT: 1 2829 sayıh yasa gereği "Kurumlardan herhangi birine ilk defa sigortalı olunan tarih, sigortalıhk süresinin başlama tarihidir." Bu nedenle 1962 yılı sizin sigortalıhk başlangıcınızdır. Ancak, yevmiyeli olarak çahştığınız süre için prim ödeme gün sayılan geçerlidir. Bu konuda hazırlanan yasa taslağından bilgimiz yoktur ve böyle bir yasa da çıkmamıştır. 2 Sosyal Sigortalar kapsamı içine alındığınız 1962 yıhndan, Emekli Sandığı iştirakçisi olduğunuz 1975 yilına kadar sizin için 750 gün prim ödenmişse "isteğe bağlı sigona"dan yararlanabilirsiniz. 3 "Bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları, müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşlan içine alan bütün sanat kollannda çahşanlar, düşünür ve yazarlar"ın sosyal güvenliklerinin sağlamak amacına dönük 2147 sayıh yasanın gereğince uygulanamaması sonucu 17 Kasım 1983'te 2959 sayıh yasa yürürlüğe konulmuştur. Ancak, anlaşılması kadar anlatımı da zor olan yasa şöyle demektedir: "GEÇİCİ MADDE 506 sayıh kanuna 2167 sayılı kanunun 14'üncü maddesi ile eklenen Ek l'inci madde ile kanun kapsamına alınanlardan 11.7.1978 tarihinden, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 506 sayıh kanunun değişik geçici 8'inci maddesinde belirtilen çahşma belgesi ile 2167 sayıh kanuna göre borçlanmaya esas hizmet belgesi verenler veya bunlann ölümü halinde hak sahipleri, bu belgelerde kayıth hizmetlerin tamamını; A) Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay içinde kunıma yazıh olarak başvurmak, (...) Şartı ile borçlanabilirler" Bizce ilgililerin "uygulaması durduruldu" demelerinin anlamı, "Yasanm borçlanma hükümleri üzerinden üç ay geçmesi nedeniyle 17 Şubat 1984'te son buldu." Kıbrıs için Viyana'da (Baştarafı J. Sayfada) son umut gibi aşırı sozlerden nefret ediyorum. Viyana'da yapmaya çalıştığım, ilerideki bir aşamada toplumlararası görüş meler sürecini yeniden başlatıp başlatamayacağımızı görmek amacıyla, iki tarafa bazı göruşler sunmaktır," dedi. Halen, Kıbrıs Rum yönetiminin herhangi bir uzlaşma için Turk birliklerinin Adadan çekilmesini önkoşul olarak ileri sürdüğü, buna karşıhk Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin eşit hakiara dayalı "iki uluslu, iki kesimli federasyon" istediği bildiriliyor. de 77'sinin Rum, yüzde 23'unün Türk tarafına ait olacağı, biri de yüzde 70'inin Rum, yuzde 30'unun Türk tarafına ait olacağı iki federe devlet onerisi hazırladığını iddia ediyor. Habere gore, de Cuellar'ın planında önerilen federe devlet içinde Türk tarafı mecliste yüzde 30, senatoda yüzde 50 oranında temsil edilecek. İNCİ DARUGA Göz Hastalıkları Mutehassısı Muayenehane : Akbank Sk. Mecidıye Cad. Derelioğlu Han Adıguzel Çarjısı No. 4 K. 2, •* Mccidıveköy İS1ANBUL Özür ve düzeltme Dunku gazetemizde "Korkut Ozal'ın ilışkide olduğu şirketler" başlığı ile yayınlanan haberdc Kıbrıs Rum gazeteleıı, BM AKÖZ: Turgut Özal şeklinde çık Genel Sekreteri Perez de Cuelmıştı. AKÖZ şirketi Korkul Özal lar'ın biri Ada topraklannın yüzolacaktır. Düzeltir özür dilcriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle