Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2. Dünyu Nüfus Konferansı toplandı Jfteksika'nın başkenti Meksiko Ciiy'de başlayan ve 140 ülkenin katıldığı Konferans'ta Türkiye'yi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın başkanhğındaki bir heyet temsil ediyor. Dünya Bankası Delegasyonu: "Gelişmiş ülkeler bile bu yüzyılın sonuna kadar nüfus sorunu yüzünden ekonomik, sosyat ve siyasi açıdan felce uğrayacaklar." Dış Haberter Servisi 2. Dünya Nufus Konferansı dün Meksika'nın başkenti Meksiko City'de çalışmalarına başladı140 ülkenin katıldığı konferans bir hafta sürecek. Konferansta Türkiye'yi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın Başkanhğındaki bir heyet temsil ediyor. Son 10 yılda meydana gelen nüfus değişimlerinin gözden geçirileceği konferansta yaşam standartlannın geliştirilmesi konusunda öneriler tartışılacak. ANKA'nın haberine göre, Türkiye'yi temsil eden Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mefamet Aydın Türkiye'deki nüfus değişimleriyle ilgili bir konuşma yapacak. Türk heyetinde Mehmet Aydın'ın yanı sıra Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğı AnaÇocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürü ve Danışma Meclisi eski üyesi Tandoğan Tokgöz ile Devlet Planlama Teşkilâtı, Aile Planlaması Demeği, Üniversiteler ve Dışişleri Bakanhğı'ndan temsilciler de yer alıyor. Konferansa ABD temsilcisi olarak katılan eski Senatör James Buckley Amerikan CBS televizyonunda yayınlanan konuşmasında, "Dünya nüfusunun önü alınamaz derecede arttığı şeklindeki sözlerin abartraalı olduğnnu" ifade etti. Buckley, "Dünyanın hcniiz aşın bir nüfns sorunuyla ciddi olarak karşı karşıya bulunmadığını" soyledi. Buna karşılık, Dunya Bankası eski Başkanı Robert McNamara, Buckley ve delegasyonunu "Konferaosı ciddiye almamakla" suçladı. MtNamara, "Konferansta ABD'nin vermek istediği başlıca mesajın, dünyanın nüfns problemi üzerinde fazlaca durduğu olduğunu" iddia etti ve "bu görüş açısını saçma bulduğunu" belirtti. Sahıbr. Cumhuri>e( Maıbaacılık \e Gazetecilik Turk Anonim Şirketı adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal. Muessese MuduruEmine Lşaklıgil, Yazı lşlerı Muduru Oka> Gouensin. # Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bajer, Sayfa Duzenı Yonetmenı: \li Acar. TAKV1M 7 Ağustos 1984 İmsak: 4.16 Guneş: 5.58 Temsılcıler ANKARA: Yalçın Dogan, IZMIR: Hikmel Çctinkaya, ADANA. Mehmet Mercan, # Servıs Şeflerr htanbul Haberlen Keha Öz, Dış Haberler Krgun Balcı, Ekonomi. Osman Ulaga), Kulıur \\dın Emeç, Magazm: Yalçın Pek^en, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yucelman, Duzeltme: Refik Dtırbaş, Araştırma' Şahin Alpav, IşScndıka Şukran Kelenci. tkindi: 17.07 Akşam: 20.21 Yaısı. 21.56 Burular % Ankara: Zıya Gokalp BuKarı Inkılap Sokak No 19/4 Tel: 33114147, • İ/mir: Halıt Zıya BuKarı No. 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan <e Yavan: Cumhurnet Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A Ş. Turk Ocaiı Cad. 39/41, Cağaloğlu, lsı. PK. 246lsı. Tel: 5209703 Tele\ 22246 " Öğle: 13.14 Nüfııs sorununa çözüm aranıyor Dünya Bankası delegasyonu, "2050 yıhnda dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağını" one suriiyor. McNamara bu oranı "bir felaket" olarak yorumluyor ve "yoksul III. Dünya ülkelerinin bu felâketten zarar göreceklerin başında geldiğini" belirtiyor. Mc Namara'ya göre, "Gelişmiş ülkeler bile yüzyılın sonuna kadar nüfus sorunu yüzünden ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan felce uğrayacaklar." Buckley ise, "yoksul Ulkelerin nüfus artışından doğacak felâketlerin üstesinden gelmek için ekonomilerini liberalleştinneleri gereğine" işaret ediyor ve "gelişmiş ulkelerin bu ülkelere azami derecede ekonomik yardımda bulunmalannı" öngörüyor. Buckley Amerikan Hukümetinin kürtajı destekleyen örgutlere ABD yardımının kesilmesi konusunda bir proje geliştırdiğini de söyledi. Buckley, hükumetinin, aile planlaması, eğitim ve doğum kontrol konusundaki projeleri desteklediğini de ifade etti. Öte yandan Konferansın Genel Sekreteri Rafael Salas, tüm dünya hükümetlerini nüfus sorunuyla mücadeleye davei etti. Salas, sorunun dünya çapında işbirliğini gerektiren bir konu olduğunu ifade etti. İbrahim Tatlıses anlatıyor Röportaj: Yalçın Pekşen Çizgiler: İsmail Gulgeç Günlük yaşam 14.00 civarında başlıyor, sabaha doğru bitiyor Tathses'in tatlı derdi: Kadınlar 3 İbrahim Tatlıses'le hemen hemen her gun saat 14.00 civarında yazıhanesinde buluştuk. Son kasetinin "korsanlanması" ile ilgili işler, son filminin hazırhk çalışmaları ve diğer işleri aynı şekilde sürdü. Yazıhanesine girer ginnez, masanın uzerindeki notlan sekreterine okutuyor, bu notlara göre bazı yerlere telefon ediyor, bir yandan da anlaştığımız şekilde masanın önünde "ağaç gibi" oturmakta olan bana karmakarışık anlatıyordu. Örneğin son kaseti ile ilgili olarak savcılıklarla ve karakollarla konuştuktan sonra şunları anlattı: MÜZİĞİS YERt Turkucu olarak tanınan İbrahim TatltsesHn yofamında müıiğin yeri son svralarda... Bu ilgisizliğini, "Müzik benim ruhumda" sözleriyle açıklıyor. (Fotoğraflar: MEHMETAKtF) yorum Urfalım diyor. Kim bu? Ne bilem.. böyle çok arayan.. Hoşnut değilmiş gibi konuşuyor ama bu aramalardan zevk aldığı belli. Yıne birbirimize bakmaya başhyoruz. Ben çevreme göz gezdirirken, bir etajerin ustünde beyaz renkli, ilginç şekilli bir şişe görüyorum. Bir içki şişesi.. Elime alıp inceliyorum.. Şişenin üzerinde "cherie suisse chocolate" yazılı.. Konuşuyoruz: Nedir bu? Vallah ben de bilmiyonım. Tadına bakmamışım. Biri getirdi. Ne içkisi bu hakkatten ya'u. Vereyim içer misiniz? "îçmem" diyorum ama "iç de bana da söyle, nedir" diye çay bardaklanndan birine dolduruyor. Çikolata tadında bir ya Tunalı ile karşı kalıyoruz. rak yanıtladı. Büyukçe bir odanın içi ağzına kadar elbise, gömlek, pantolon ve ayakkabılarla Sessiz güzel dolu. Söylendiğine göre evden İbrahim Tatlıses'in gönül se taşınırken buraya getirmiş bunrüvenleri magazin gazetelerini lan.. Giysi dolabı olmadığı için.. dolduruyor. Şimdi bunlardan bi Üst üste yığümış her şey.. Tathriyle ben de tanışmış oluyorum. ses odanın fotoğrafını çektirmiBu yuzden karşıhkh birbirimize yor nedense. Nedenini sorunca bakışacağımıza konuşmaya ka "yorum yok" diyor. Provadan sonra yine tıraş fasrar veriyorum. öyle ya türkücüyu bir de hanım arkadaşmdan lı. Son telefonlar ediliyor ve gadinlemek fena ohnaz. "Bir erkek zinoya doğru yola çıkılıyor. Ibrahim Tatlıses'in kullandıarkadaş olarak nasıl biridir tbrahim Tatlıses?" Bu düşüncemi ğı arabaya her akşam dört kişi açıklayıp, fıkirlerini söylemesini biniyoruz. Tatlıses'in yanında rica ediyorum ve başıma hiç gel ön koltukta, üçdört takım elbimemiş bir şey geliyor. Derya Tu se, bunlara uygun gömlekler ve nah gözlerini benden hiç ayırma ayakkabılar taşıyan Remzı otudığı halde, bir tek kelime bile ruyor. Arka koltuğa foto muhasöylemiyor. "Acaba sorumu an birimiz Mehmet AkiPle ben.. lamadı mı" diye yinehyorum. Tatlıses'le en rahat konuşmalaDeğişen bir şey yok.. Tunalı ay rı yol boyunca ses bandımızın nı şekilde susuyor. Tatlıses işini düğmesine basarak yapıyoruz. bırakıp yanımıza geliyor. Ona da ÇUnkü diğer zamanlarda sakin bir zamanı olmuyor şarkıcının (Bu konuşmalan ÜCTdeki bölümDerya Tunalı'ya "Bir lerde yayınlayacağız) karşıya "Korsan kasetçiler çıkarmış ve bozuk bir şekilde... kalitesiz bir şekilde.. hatta hatta yeni üç tane şarkı var içinde.. üçü de o kasette yok.. ama bir senedir tbrahim Tatlıses kaseti çıkmamış Dünyanın en kaliteli diye millet hanl hanl.. yani Toptütununün yetişlirildiği kapı'da adara gönderdim.. kuyGâvurköy'de birçok küçük ruğa girmişler yani.. ama kaseti almak için.. ama bozuk.. ama işleıme tütün tanmını bozuk değil.. resim kalitesi.. ses bırakıp meyve ve sebzecilığe kalitesi.. yani kasetten kasete başlamış. Üreticiler, "Tütun kopya işte.. düşün yani.. Urfa'para getirmiyor, sebzecilik ya telefon açtım.. Adalet hanımdaha iyi" diyorlar. la konuştum.. benim aynldığım "Domates, biber, patlıcan. hanım.. dedim ki böyle böyle.. bol para ediyor. Üstelik benim kasetim korsan çıkardı.. zahmetli değil." Urfa'da da var mı.. dedi ooo vızır vızır.. dedi.. üç dört gündür HİKMET ÇETİ.NKAYA hem de dedi falan yani.. daha bu kadar masraf etmişim... kasetinDiğer tanm ürünlerinde olduden.. plak.. sozünden sazından. ğu gibi tütünde de üretim planbestecisinden, güftecisinden.., laması yapılmadığı için bu tanm studyosundan.. işte ona rica... dalında rekolte her yıl değişiyor. buna rica..öbüriine rica.. aman 1976 yıhnda Türkiye'de 553 bin gözünü seveyim.. bir an önce çıaile tütun tanmıyla uğraşırken, karalım derken.. milyonlar sar1984 yıhnda bu sayının 400 bifedip.. adam bir tane kaseti.. AJne düştüğü sanılıyor. manya'ya Uk baştan sattım.. Al1975 yıhnda Türkiye'de 241 mancılar daha önce çıkardıgı milyon kilo tütün üretilirken bu için ordan bir tane kopya auyorsayı 1976'da 315 milyon kiloya lar.. burda baslıyorlar.. bir kafırladı. 1977 yıhnda ise 276 milsetle adam milyarlan vuruyor yon kiloya düştü. 1978'de ise yani.. hem Turkiye'nin mali duüretim artışı oldu. Rekolte 304 rumu sarsdıyor.. şu durumda en milyon kiloya çıktı. 1979 yılınazından üçyüz bin tane kaset sada yine düşüş gönildü. 222 miltılınış durumda.. yani bir sondaj yon kilo tütün Uretildi. Bu sayı yaptık.. üç yüzbin kaset.. ne bu1980 yıhnda 210 milyon kilo olanun vergisi.. ne faturası.. ne bir rak gerçekleşti. Son dört yıllık tütün rekoltesi ise 150180 mil SAYIAZAL1YOR Tütünler diziimis, kuruması bekleniyor. Buşey yani.. ben zaten devletleştirilmiş.. yani yasal yollardan fayon kilo arasında değişmekte. işle uğraşan aile sayısı giderek azalıyor. Kimi başka tanm alanına, turamı da kestiricem.. ne bile1960'h yıllarda tütün üretimi kimi de sebzecilığe yöneliyor. (Fotoğraf: KADIR CANJ yim.. yani bolgelere gondere130190 milyon kilo arasında oycem.. fatura kesecekler.. fiyat nadı. 1970'h yıllara girdiğimizBir grup tütün üreticisiyle soh ne olacak? Işte bu sıraladıklanbelli.. şartı belli.. şurtu belli.. fade dağ gibi tütün stoklan birik bet ediyoruz Gâvurköy yöresin mız, sorunlar zincirinin birer kat bunlar.. kaç defa araştırma ti. 1980 yıhnda Ege tütün rekol de. Sorunlan, yıllarca dinledik halkası bize göre. yaptık ..başına intikal ettirdim.. tesi 140 milyon kiloyla açıhrken, lerimiz ve yazdıklanmız. bir türiü büyuklerimiz sahip çıkTÜTÜNÜN DEĞERİ TEKEL'in elinde 90 milyon ki Tütüncülükten neden vazmadı bu olaya.. ve çıkmadığı gi1974 yıhnda bir kilo tütün 20 lo stok tütün olduğu açıklandı. geçiyorsunuz? bi.. bu üçyüz bin kasetten en liraya satıhyordu. Tütün tanDİK TABANA SAT BABANA Para getirmiyor. Sebzeciiik azından yirmibeş otuz milyon trunda kullanılan folidol, ekdaha iyi. Tutün üreticisinin en büyük kaybı var yani.. devletin.." doks, fosforna üaçlanmn fiyatı Neden? desteği TEKEL. Üreticiyi desise 2030 liraydı. 1981'de bir ki Domates, biber, patlıcan lo tütünunü 160 liraya satan üretekleme ahmımn başladığı yıllarBaşka bir sorun: bol para ediyor. Üstelik zahmetli da devletin uyguladıgı bu yöntici adı geçen Uaçlan 400500 h Yardım işleri tem politik çıkarlar nedenıyle değil tütün gibi. raya alıyordu. Bugün ise aynı Ama hükümet yaş sebze ve yanlış yommlara neden oldu. ilaçları 25003500 liraya ahyor. Başka bir gün sekreterinin meyve ithalini serbest bıraktı. l%870 yıllan arasında giderek 1974 yılında tütününe 25 hra okuduğu arayanlar listesinde Bu sorumuza sert tepki göstebüyüyerek üreticiler arasında şu ya alıcı bulan üretici 60 bin lira"doktoriar" lafını duyunca yiriyorlar: slogan ortaya atıldı: ne tepesi attı ve şunları söyledi: Biz taş ekip, taş mı sataca ya bir traktör alabilirdi. Bugün Dik tabana, sat babana... tütünunü 1000 liradan satan üregız? "Bir dernekten telefon açmışBunun gerçek anlamı şu: Konuyu değiştiriyoruz hemen: tici 3.54.5 milyon liraya traktör lar.. işte böyle.. doktoriar.. bil Kesik ve taban alanda köalabilir mi? Dekar başına ne kadar tümem ne... bir çocuk kurumu için tü tütün üretsen bile devlet baŞimdi biraz daha geriye döne bir gece var.. yani eglenecekkr.. tün üreülir bu yörede? ba alır.. lim. 5055 kilo kadar. daha doğrusu benim bildiğim Böylece politikayla tütün olayı Acaba gelmiş geçmiş Gümriik Gideriniz ne? para toplanır.. bir yerde birikir.. içiçe girdi. Ardından tütünde buve Tekel Bakanları tütün olayı eğer kodamanlar ..şunlar.. bun 3040 bin lira. nalımlı yıllar başladı. ÜreticilerŞöyle bir hesapladım. Bu yıl na nasıl baktılar? lar.. yardım edecekse.. yalnız bu le, kalite saptaması yapan TEŞevket Bulutoglu 1%2 yıhnda eglence ney Maksim'de yapılı600 liradan satsalar tütünü, deKEL eksperleri arasındaki anlaşşöyle diyordu: yor.. Saygı duyuyorum tamam.. mazlıklar Gümrük ve Tekel Ba kar başına 30 bin üra ahrlar. Ya TEKEL alımlara hızla gi iyi güzel, hoş ama paranın zaten nı gideri ancak karşılar. Üreticikanları'nın önünde tartışıldı. recektir. Üretici mağdur edilmedörtte üçü eğlenceye şuna.. buYıllarca Tekel Genel Müdür nin emeğini gider dilimine koy yecek, alımlar hızla bitecektir. madan çıkan sayı bu. na aynlıyor yani.. O parayı velüğu'nde üst düzeyde görev ya1%3 yıhnda Mehmet Yüceler: Türkiye'de tütünün üretiml renler de gidiyor, egleniyor zapan bir dostumuz bize aynen Biz üreticiye alın terinin planlanırsa elbet sorunlar böyle ten.. O parayı veren adam.. o şunları söyledi: diz boyu olmayacak. 90 ve 250 karşıhgını verecegiz. TEKEL parayla gidip başka bir yerde de Göreve gelen Gümriik ve milyon kilo stok tütünle piyasa alunlan hızlandıracaktır. eğlenebilir.. Ne oluyor yani.. bir 1965'te Ahraet Topaloğlu: Tekel Bakanı kolnığuna oturma nın açıldığı yıllar gerilerde kalyardım şeyi olmuyor da bir eğ Ben sigara tiryakisiyim tü lence babında bir şey oluyor.. dan önce Tekel Genel Müdurü' dı, ama sorunlar hâlâ çözümlenü yanına çağınr. Kendisinden nemedi. Guneydoğu ve Doğu tünden pek anlamam. ben işte daveüye vereyim size faya emekliligini, ya da istifasım 1966 yıhnda İbrahim Tekin: yörelerimizde uretilen Virjinya lan dediler. pekiy dedim.. O gün ister. İyi tütüne iyi para. tutunünün ihraç olanağı yok. de anlattığım gibi size.. dayım 1%9'da Nahit Mentese: Şimdilerde ban ihracatçı sermaCUMAOVASl'NDA oğlu gelmişti dedim. Altı çocu TEKEL olarak üreticinin ğuylan evinden atacaklar onu.. ye şirketlerinin sigara fabrikası Ülkemizde tütün tarımı küçük kurma girişimıyle başlayan yanındayız. alanlarda yapılıyor. Biz bunlara ev sahibi çıkartıyor.. yani daha 1974'te Mahmut Türkmenoğ benim gibi otuz üç.. o birkaç yaş aile işletmeciliği diyoruz. 1015 "Burley" türü tütün ekimi için lu: dekarhk alanlarda uretilen ve Düzce, Balıkesir, Muğla yöreleda benden büyüktür.. o yaşta al Tütün iireticisi bu yıl altın her aile biriminin çalıştığı bu tarinde çalışmalar yapılmakta. tı çocuk sahabı. bu adam konnm dalı giderek sancılı bir döneAcaba bu sermaye şirketleri salt yılını yasayacak. feksiyoncu.. haftalıkla yani ça1979 yıhnda Tuncay Matara lışıyor.. ne demektir yani.. altı me giriyor. tütün ihracatı mı gerçek leştirecekler, yoksa 1985 başlarında si cr. Cumaovası yöresi Gâvurköy çocuklu bir adam ayda kırk bin TEKEL alımlara hızla baş lira falan para alıvor.. şimdi yeşara fabrikaları mı kuracaklar? olarak adlandırılır. Bu yörede layacak. Üreticinin tütünü son dünyanın en kaliteli tütünü üre Uretim tuketimi karşılamazsa ni tuttuğu evin kirası da yirmi tilir. Geçtiğimiz yıllar yaklaşık komşu ülkelerden tutün mü ithal yaprağına kadar alınacaktır. bin lira.. yani benim bu adama 1984'te Vural Ankan: 17 bin balya tütün uretilen Gâedilecek? mı yardım etmem lazım.. ettim "Üretici memnun, ihracatçı vurköy'de bu sayı giderek 56 15 şubat 1984'te 465 lirayla zaten de.. şimdi gelin bu kadar bin balyaya kadar düştü. Tutün açılan tütün piyasasında 600750 memnun, tüccarraemnun.Ya para verecegim dedim. Davetiye üreticileri bu yörede başka tanm lira arasında tütün alan ihracat ni herkes memnun. getirin dedim.. bi de duşündüm dahna yöneldiler. örneğin sebçı tüccar, holdinglerin devreye ki.. acaba bu parayı onlara mı ze ve meyve üretiyorlar. Kısaca girmesiyle 1500 liraya gelecek yıl Y ARI\: Şark tipİ versem.. acaba.. bu adama mı bahçe tarımı yapıyorlar. İ tutün ahrsa TEKEL'in durumu (ütüa versem.. hangisi daha sizce ge Tütün tarımında küçük işletmeler krizde çerii.. Dayıraın ogiuna değil mi.. yani akrabam.. Bu duşündüm.. herhalde dedim ki bu altı çocuklu adama versem.. evinden atılıyor.. ev anyor.. bi iki yüz bin lira verdim ona.. gitsin ev tutsun.. çünkü yok yani adamın.. yani tikko.. Altı çocuklu bu adam nasıl yetiştirecek.. nasıl edecek.. bi düşün ona vermem daha normal.. sekreter hanım a dedim.. gelirlerse ozür dile.. kusura bakmasınlar.. ben telefonda almak istedim.. denk gelmedi.. onlara unuttum telefon etmeyi.. aklıma gelince de ...deki ki böyle böyle her halde sizdn daha hoşunuza gider.. dayısının oğluna verecek... altı tane de çocuğu varmış.. beşi kız.. bi tanesi erkek.. bunlann giyimi.. bunlanm kuşamı.. bunlann yemesi.. zannediyorum daba yaraıiı.. yanlış mıyım?" Bu konuşmayı yaptıktan son erkek arkadaş olarak nasıl biridir İbrahim Tatlıses?" diye soruyorum. Gözlerini benden hiç ayırmadığı halde bir tek kelime bile söylemiyor. "Acaba sorumu anlamadı mı?" diye yineliyorum. Değişen bir şey yok. Konuşmamakta kararlı. Yanmış yüzünün ifadesiz bakışı ile bana bakmayı sürdürüyor. Tatlıses bir veya iki duble viski içmeden sahneye çıkmıyor. Bunun nedenini "Kafam daha rahat oluyor. Görüyorsun bütün gün ne acayip şeylerle uğraşıyoruz" diye açıklıyor. Viskiyi yüzünü buruştura buruştura neredeyse KADIN DERDt Kadınlar tarafmdan sık sık telefonla aranan 7i/lıses yaktnıyor, ama hoşnut olduğu belli. zorla içiyor. ra senaryoyu önüne çektı.. Beş dakika kadar kağıtlara baktı.. Kapattı.. Kalktı. Bir film koydu videoya.. Bir Arap filmi.. Beş dakika kadar bunu seyretti. Videoyu da kapattı.. Bana bakmaya başladı. likör.. Beğeniyorum "Daha vereyim, içer misiniz?" diye soruyor fakat kendisi içmiyor. Rakı ve viskiden başka şeyi ağzına koymaması ile övünüyor gibi... Yeniden senaryoyu okumaya başlıyor. Fakat bir dakika geçmeden kafasını kaldınyor dosyadan.. "İşte yazmış adam.. getinniş.. okuyacağız.. okuyacağız ki başlayacağız.. Ama okuyamıyorum ya'u. Şimdi bi de şeydir.. şöyle abime izah edeyim. Okuldan mokuldan gelmediğim için ..yani okul falan okumadıgım için mesela zor okurum.. Beni sıkar.. akıyor yani.." Yine kalakahyoruz karşıhkh. Bu sırada kameraman Kaya Ererez ve birkaç kişinin odayı doldurması ile kurtuluyoruz sıkıntıdan. Derya Tunalı da gelenler arasında. Onlar yine fılm üzerine konuşurken biz bu kez Der Viskimeyve Bebek gazinosuna girdiğimizde genellikle sahnede yırtmaçlı elbiseleri ile şarkı söylüyormuş gibi hareketler yapan Nazan Şoray bulunuyor. Saat 22.45'e doğru üst kattaki odaya çıkıyonız. Girer girmez garsonlar koşturuyor. Hemen bir tepsi soyulmuş meyve ve bir viski şişesi çıkıyor ortaya.. Ünlü türkücü bir veya iki duble viski içmeden sahneye çıkmıyor. Bunun nedenini "kafam daha rahat oluyor.. görüyorsun bütün gün ne acaip şeylerle uğraşıyoruz" diye açıklıyor. Viskiyi yüzünü buruştura buruştura neredeyse zorla içiyor. "Asıl içkisi" rakı.. Fakat rakıyı aç karnına içemedıği için yanında acıh bir şeyler yemesi gerekiyor. Oysa sahneye aç karnına çıkmak zorunda, söylediğine göre.. "Esti deli rtizgar" Saat 23.00'ü biraz geçe giyinme faslı başhyor. Biz de "erkek adam" olduğumuz için giyinirken odadan çıkmamıza gerek görmüyor Tatlıses. (Kadınlann yanında da pek giyinik durmadıgı yollu şakamızı da anlamazlıkun geliyor). O gün provalannı yaptırdığı elbiselerde mutlaka bir hata buluyor. Örneğin pantolon kemerine yakm bir yerde gördüğu kuçük bir pot, elbiseyi değiştirmesine yol açıyor. Bu tür hatalan gördükçe Remzi'ye "Terzimiz iyi degil, Remzi, degiştireceğiz.. Beyazian çıkar bakalım" diyor.. Beyaz giysilerini giyiyor bu kez. Içine siyah renkli bir ipek gömlekseçiyor.. Zaten sahnede giydiği tüm gömlekleri ipekten yapıhnış.. Yakası açık, kravatsız giyiyor bunlan.. Aynada son kez kendisine baktıktan sonra tuvalet masasının çekmecesinden yine Givenchy marka parfumünü çıkanyor. Bu kez epey bol bir şekilde süründükten sonra odadan çıkıyor. Biraz sonra sahneden önce elektro sazlann sesi, ardından da Tatlıses'in "esti deli riizgar bagnmaaa.." diye inleyen yanık sesi yükseliyor. Günlük yaşam Tuhaf bir durumdayız. Garip bir röportaj oluyor. Bu sırada telefon çaldı. "Neye anyorsun" diyor Ibrahim Tatlıses telefona.. Dinliyor, dinliyor bana göz kırpıyor. "Yok burda. Ya'u yok diyorum... Y'au yok diyorum.. sesimden mi tanıdın.. Sen nerden tamyorsun tbrahim Tatlıses'in sesini... Hayır hayır gelmedi.. Yok kızım yok" yine göz kırpıyor bana. Telefonu kapatıyor. Ne oldu, diye soruyorum. Urfalım, diyor bana.. biliyorum sensin.. senin sesini tanı anlatıyorum durumu. "Tabii olur, neden olmasın" diyor ama Derya Tunalı konuşmamakta kararh.. Yine denizden çıkmış gibi saçları, yanmış yüzunün ifadesiz bakışı ile bana bakmayı sürdürüyor. Tatlıses araya giriyoı: "konuş, diyor, konuş istersen." Yine ses yok. "Başı ağnyor" diyor İbrahim Tathses, "konuşmak istemiyor." Gerçekten de tek kelime etmiyor o gün Derya Tunah. Akşama doğru da çıkıp gidiyor... Gazino programı Yine film çahşmalanna dönulüyor. Akşam üstüne doğru yine kokoreçlerimiz geliyor. Yemekten sonra da terzi.. Yeni yeni elbiselerin provaları yapıhyor.. "Bu kadar elbiseye ne gerek var" şekhndeki sorumu İbrahim Tatlıses yazıhanenin arkasında bulunan bir odanın kapısım aça Sinirli oluyor "Allah.. Allah.."lar, "nurol"lar, "varol"lar.. arasında bir saate yakın suren programmı tamamhyor Tathses. Odasına döndüğü zaman genellikle sinirli oluyor. Her seferinde çıkan bir aksilik "müthiş kafasını bozuyor". Örneğin garsonun çiçekleri zamanında getirmemesi veya bir müşterinin program sırasında hesap ödemesi ya da kendisine eşlik eden sazlardaki bir bozukluk bu sinirliliğin nedeni.. Bana "kusura bakmayın" dedi kten sonra görevlilere bağınyor biraz. Daha sonra bir tepsi içinde gelen "dört kalem" pirzolasını elleriyle yemeğe başhyor.. Saat 01.00'e doğru gazinodan çıkıyoruz. Her seferinde "eve gideceğini" söylediği için vedalaşıyoruz. llk gün inandığım bu sözlerine artık inanmıyorum. Biliyorum ki ertesi gün yine "kanşık bir gece geçirdigini" söyleyecektir. YARIN: YAŞAM