25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 AĞUSTOS 1984 EKONOMÎ CUMHURİYET/9 Günün aynası Bir kişilik istihdam için 14.1 mUyonluk yatırun gerek ANKARA (a.a.) Türkiye'de 'bir kişilik istihdam imkânı yaratmak için 14 milyon 163 bin liralık yalırım yapılması gerekıyor. Devlet Planlama Teşkiiatı Teşvik ve Uygulama BaşkanlığVnın dört aylık uygulama raporuna göre, bir kişilik istihdam yaratılması için gerekli en fazla yatırım miktan elektrik makineleri sanayünde ortaya çıkıyor. Busektörde bir işçi için zorunlu yatınm tutan 47 milyon 169 bin liraya ulaşıyor. Imalat Sanayiinin tum sektörleri dikkate alındığında 1 kişilik istihdam karşılığı ortalama yatırım miktan 13 milyon 940 bin lirayı buluyor. Bu değer kiraya sanayiinde 28 milyon 988 bin liraya, madeni eşya üretiminde de 21 milyon 589 bin liraya ulaşıyor. Hizmetler sektörunde 15 milyon 888 bin liralık teşvik belgeli yatırım bir kişilik istihdam yaratırken, aynı değer ulaştırma sektöriınde 20 milyon 295 bin liraya yükseliyor. Yılın ilk dort aylık verilerine göre, bir kişilik istihdam için öngörülen yatırım tutarlan 1983'te 7 milyon 862 bin lira, 1982'de 7 milyon 100 bin lira, 1981'de de 6 milyon 299 bin liraydı. Petrolrlşle göre gerçek ücretler bu yd da geritiyt)r Fiyat artışlam ücret zammını ve vergi iadesitıi südi süpürdü t)ört kişilik bir işçi ailesinin 1984 fiyatlarıyla geçinebilmesi için en az 71 bin 102 lira aylık kazanç sağlaması gerekiyor. Oysa haziran 1984'te asgari ücretli kişi net 17 bin 407y ortalama sigortalı işçi net 25 bin 576 lira, ortalama kimya sektörü işçisi net 32 bin 44 lira kazanç sağlayabiliyor. dan fazlasını fiyat artışlanna kaptırmış oluyor. Petrollş'in hesaplamasına göre ortalama sigortah işçi 1984 yılmın ilk yansında fiyat artışlannın ücret artışlannı aşması nedeniyle 994 lira açık verirken, bu rakam petrol sektöründe çalışan ortalama işçi için bin 672 lirayı, kimya sektöründe çalışan ortalama işci icinse bin 263 lirayı buluyor. öte yandan Petrollş'in araştırmasına göre dört kişilik bir işçi ailesinin 1984 fiyatlanyla geçinebilmesi için en az 71 bin 102 lira aylık kazanç sağlaması gerekiyor. Oysa haziran 1984'te asgari ücretli kişinin net ücreti 17 bin 407 lirada kahrken, ortalama sigortalı işçinin ayda net 25 bin 576 lira, ortalama kimya sektöru işçisinin net 32 bin 44 lira, ortalama petrol sektöru işçisinin de net 41 bin 458 lira kazanç sağlayabildiği görülüyor. Petrollş'in araştırmasındaki tüm veriler son beş yılda büyük gerçek ücret kayıplarına uğrayan işçilerin durumlanmn 1984 yılında da düzelmediğini gösteriyor. Petrollş araştırmasına gore YHK'nın ücret zamlarını belirlemeye başlamasından sonra gerçek ortalama işçi ucretlerinde yüzde 41, petrol sektörü işçi ucretlerinde yüzde 54, kimya sektörü işçi ücretlerinde yuzde 56'lık düşüşler meydana gelmiş bulunuyor ve bu düşuşlerin 1984 yılında da sürdüğü belirtiliyor. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY PetrolIş îarafından yapılan araştırmada ortalama ücretle çalışan sigortalımn yararlanacağı ücret artışı 1984 yılında 7 bin 804 lira artış kaydederken yılın ilk yarısındaki fiyat artışları 8 bin 798 lira geçinme giderlerini arttırdı. İşçi, fiyat artışları karşısında 994 lira açık verdi. Ekonomi Servisi Petrollş Sendikası Araştırma Servisi 'nin yaptığı bir araştırmaya göre ortalama ücretle çalışan sigortahlarla petrol ve kimya sektöründe çalışan işçilerin 1984 yılı için aldıklan zamları yılın ilk yansındaki fiyat artıslan silip süpürdü ve soz k o nusu işçilerin satın alma gücü sonuçta artmamış, azalmış oldu. Ortalama ücret alan sigortalı işçiyle asgari ücretli işçinin ve petrol ile kimya sektörlerinde ortalama ücretle çalışanlann ucretleri dört kişilik bir aileyi geçindirecek rakamlann da çok altında kaldı. Petrollş'in araştırmasına göre ortalama ücretle çalışan sıgortalı işçinin aylık net ücreti 1983 yılında 17 bin 772 lira iken, bu rakam 1984'te 24 bin 128 liraya yükseldi. Böylelikle sağlanan 6 bin 356 liralık artışa vergi iadesi yoluyla sağlanabilecek olan 1448 lira da eklendiğinde ortalama ücretle çahşan sigortalımn yararlanacağı toplam ücret artışı 7 bin 804 lirayı buldu. ö t e yandan daha yılın ilk yansında fiyat artışları ücretlilerin geçinme giderlerini 8 bin 798 lira arttırdı. Petrollş'in DİE toptan eşya fiyatlanndaki altı aylık artışı esas alarak yaptığı bu hesaplamayı İTO'nun tstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi ile yaptığımızda da sonuç fazla değişmiyor ve ortalama sigortalı aldığı zam Mentaş'ın faiz ödemesi bugün tSTANBUL, (THA) Banker Kastelli Menkul Değerler A.Ş.'nin bir yan kuruluşu olan Mentaş, ödemelerine bugun başlayacak. 5 eylül tarihinde sona erecek olan ödeme süresince 26 bin kişiye 705 milyon üra ödeme yapılacak. 9 nolu Tasfiye Kurulu'ndan edinilen bilgiye göre, Mentaş alacaklılan, en son faiz aldıklan tarih ile 28 Şubat 1982 tarihi arasındaki faizlerinin karşılığını alacaklar. tstanbul Ankara, tzmir ve Adana'daki Mentaş şubelerinde yapılacak olan ödemeler süresince alacağını tahsil etmeyenler, faizlerini 9 nolu Tasfiye Kurulu'ndan alacaklar. Öte yandan, 28 haziran 1984 tarihinde başlayıp, 27 temmuz cuma günü sona eren ödeme süresinde faizlerini alamayan alacaklılar ise, faizlerini yine 9 nolu Tasfiye Kurulu'ndan tahsil edecekler. Bu ödeme süresinde ise 7 bin kişi 210 milyon lira alacak. 1984 un ilk yansında ucret zamlarından ne kaldı? 19*3 1 1984 <^hk ticrejj aylık iicrel »rütNet i BriıtNet Ortalama Sigortalı İşçi ücreti Petrol Sektöru İşçisi Ortalama Ücreti 28.33J 17.772 46.54$ 2$,S79 37.414 24.128 60.186 39.111 47.424 30.230 IÛ.2İ2 ' 2.547 12.589 14.261 t.672 1984 net Bcret iaıtiflH \ creti1984 altı a>ı ne gore aiabile Toplam fiyat arlı xamı«Bcegi \erşının geri lian yı iadesi arttşs aldığı kalan İŞADAMIMN GÜNLUGU HAZtRLAYAN: H. TÜKGUT ARI<5 7 ağa&tosa kadar . * Attuttim şirketierin temmuz 1984'te kutlanmalan gereken damga pttltart bedeSerİ toplanu, Gelir Vergi Dairesi'ne makbuz k&$ıh§i f a , b * Vtrgi tttdesi abmk bttyenncrettüerin remmuz 1984att$f(Uitraht' «, iiverene ptılsuz büdirimle verfffr. t.3S6 \ 1.448 7.904 8.798 ~~S94 Kimya Sektöru Ortalama İşçi 36.339 Ücreti f 22<m 7,946 i 1.814 11.023 İS agastosa kadar * Gfder (İsühsaO **rgİsİ temmuz J984 beyanttamesi vtrgî dmresim verüîr ve ödenir. , . . kadar • 29'tfen fazla ifçi çakştıratt işyerterinde temmuz 19&4, 29'dtn 8Z ifçi fttlifttr&t işyerlerinde ise $0tı uç ayhk odemeierüı getir vergi ke* tftııiieri. muhtusar bevanname ile vergi deiresim terilmeS ve ötten* ÜfretUterin lemımtz 1984 akş faturalan sönuçfari, t ergi lade tepannamesi ite vefgi daîresine bildmtir, (15 77. *ft puUuJ * Bitette girilen eğlence yeriermüe bitetkrt kuHanmadan we, biittSİZ g.trUenterde ise geçen aya aii Eğtence Pergisi tutan. belediye jse bUdiritir ve odenİt* * Ktn<H aâlarma rektam yapmtarm t*1 reklam isterini Suretti »w&& edhmtteriA geçen oy yapttktart ilan ee rektamm rcrgtsi, beiedJ* y#y* bUdkilir ve ödent. * Geçen ttym ytmgtn sigottast vergisi betediyeye ödenir. "Parasal kontrol elden kajçırıldı" diye IMF ikinci kredi dilimini askıya aldı 60 milyon dolarlık ikinci dilimin serbest bırakılması için temmuz eylül dönemine ait rarasal sonuçlar beklenecek. ise, parasal büyüklükleri kontrol yolundaki tüm çabalara karşın, IMF tarafından eylül ayı sonu için verilen limitlerin yüzde 3.5 üstünde. IMF, Türkiye'nin parasal limitlerinin eylül ayı sonuna kadar temmuz ayı sonundaki düzeylerine çıkartılması yolundaki "limil yükseltme" önerisine, bugune değin "olumhı" bir yanıt vermemiş. Temmuz ayında parasal genişlemeyi kontrol altına almak amacıyla alınan önlemler, ortalama yüzde 4.5 oranında bir daralma sonucunu vermiş bulunuyor. 6 temmuz itibanyle 835 milyar lira olan piyasadaki para miktan 27 temmuzda 800 milyar liraya inmiş bulunuyor. Ancak piyasadaki para miktan ağustos ayı başında normal maaşlar ve maaş farklan ödenmesi nedeniyle 50 milyar lira dolayında yeni bir artışa konu oldu. öte yandan buğday alımlannda peşın ödemenın, Hazine bonolarında sağlanan paralarla karşılanması ve emisyona gidilmemesi amaçlandığından, toprak mahsullerinin üretıciye yaptığı ödemelerde zaman zaman bir haftayı aşan gecikmeler görülüyor. Pamuk ipUği ihmcatında artış ANKARA, (ANKA) IMF, Turkiye'de "parasal kontrolün yitirildigi" gerekçesiyle 27 temmuz tarihinde serbest bırakılması öngörülen 60 milyon dolar (56.25 milyon özel çekme hakkı) tutanndaki "ikinci kredi dilimi"ni askıya aldı. Türkiye, kredi dilimini 26 ekime kadar kullanabilme hakkına sahip bulunuyor. 3§ ağustosa kadar Edinilen bilgiye göre, kredi di* 2801 saytiı Mali Af ΫÎW*R göre geçmiş .nihrtn vtrgı taLsitleri 4iminin serbest bırakılması, hızüe verpttendirme oksokltk ve antaşmazhkkınnuı 8. vergi (ohsidi oden h parasal genişlemeyi kontrol altneiL tına almak uzere başvurulan "Tiırk Lirası nakit akım ağustosa kadar planlaması" çahşmalarımn başansına bağlı. Üçer aylık dönem+ Ba$~Kur'un &ğu$tos İ9S4 ayttk primi bartkaya yattrthr. * SSKJSöige Mudurüiğü^netemmuz t^S4üjittk aigortabilâirgesi ve ler itibanyle gerçekleştirilmesine çahşılan "nakit planlamasmın" rfÖr « pMnu ödenir. * Göturu {r<rf ticaret vergisintn 2* takskti %~ergi dairestne bdenb1* ilk deneyimi temmuzeylül aylarım kapsıyor. Planlama çalışmalan çerçevesinde, Merkez Bankası ve Hazine üst düzey yetkilileri, hemen her gün ekonomik işlerden soANKARA (a.a.) Bankalar, lan toplamı 561 milyar 89 milrumlu Başbakan Yardımcısı Kayılın ilk yedi ayında Merkez yon lira duzeyinde olmuştu. ya Erdem'in başkanlığında bir Bankası'na toplam 224 milyar öte yandan, yine yılın ilk yearaya geliyor. 506 milyon liralık munzam kardi ayında Merkez Bankası banHEDEFLER ŞAŞ1NCA şılık yatırdılar. kalara yönelik kredilerini 54 milHaziran ayında Ankara'da Bankalardaki mevduann yüzyar 390 milyon lira azalttı. 1983 yapılan TürkiyelMF görüşmede 25'i olarak öngörülen Merkez sonunda 527 milyar 286 milyon lerinde belirlenen ve yılın ikinci Bankası'na yatınlması zorunlu lira olan bankalann Merkez yansını kapsayan parasal limitmiktar, piyasadaki para hacmiBankası'ndan sagiadıklan kolerin temmuz ayı içinde birden nin artmasını engelleyici en laylıkların toplamı, temmuz sobire aşılması üstüne, Başbakan önemli araç olarak kullanılıyor. nunda 427 milyar 896 milyon liYardıması Kaya Erdem tarafın1983 sonunda munzam karşılıkraya indi. dan imzalanan bir "ara niyet mektubu" ile bu limitlerin yükseltilmesi istenmiş bulunuyor. Bu mektupta, parasal kontrolün lar düzeyindeki pamuk ipliği ihANKARA (ANKA) Yılın sağlanması için bankalann disraç edildi. Geçen yılın eş döneilk yarısında pamuk ipliği ihraponibilite oranlarmın yüzde catı geçen yılm eş dönemine gö minde bu miktar 130.7 milyon 10'dan yüzde 15'e yukseltildiği dolar duzeyinde bulunuyordu. re yuzde 27 oranında artış gösve "yüksek faizli" Hazine bonoterirken, pamuk ihracımn yuzde lan çıkartılarak piyasadan para Aynı dönemde pamuk ihracı 7.4 gerilediği beürlendi. çekilmesi yoluna gidildiği belir101.3milyondolardan93.8 milDIE verilerine göre, ocak hatildi. yon dolara geriledi. ziran döneminde 166 milyon doMektupta, "çabalara karşın 1983 yılı gizli emisyonunun etkisiyle enflasyonun yavaşlatılmasında öngörülen hedefin gerçekleşmediği" ve parasal genişlemenin IMF limitlerinin üsANKARA, (THA) Ihracat men, ihracat sırasında halen bazı tüne çıktığı vurgulandı. Bu nesırasında firmalardan, beyanna çıkış gumrüklerinden beyannadenle, ikinci yan yıl ümitlerinde me, taahhütname, acente mek yükseltilmeye izin verilmesi me, taahhütname, " k " başlıklı tubu ve " k " başlıklı mektup gimektup ve acente mektubu gibi ıstendi. belgelerin istenmeyeceği açıklan bi belgelerin arandığı belirlendi. Haziran ayı sonu itibanyle yadı. Edinilen bilgiye göre ihracatı pılan hesaplamalar, ulaşılan padüzenleyicı 17 sayılı karar ve bu Bunun uzerine, ıhracatçı firrasal buyukluklerin IMF tarafınkarara ilişkin tebliğlerin yürur malar, Hazine ve Dış Ticaret dan verilen limitlerden ortalama lükten kaldınlmış olmasına rağ Müsteşarlığı'na başvurdular. yüzde 8.3 fazla olduğunu gösteriyor. Temmuz ayı sonu verileri m Merkez Bankası. ilk yedi ayda bankalardan 224.5 milyar çekti Ekonomi Servisi Arjantin kendisine daha önce kredi açmış olan 320 bankadan 1 milyar dolarlık yeni oorç istiyor. Arjantinin bankalardan borç isterken ileri sürdüğü gerekçe şu: "IMFnin istekierini yerine getirmek için bu kadar krediye ihtiyacun var." Ne var ki, IMF ve kredi açan bankalar bu isteğe karşı direneceğe benziyorlar. Arjantin, bir yandan IMFnin kemer sıkma önlemlerine karşı cıkmaya devam ederken, bir yandan da kamu harcamalannda kı Arjantîn IMF ile anlaşmak içîn 1 milyar dolarlık yeni borç istiyor yeni sıntıya gitmek yenne dışandan borç alma çabalannı surdüruyor. Ne var ki, Arjantin butün ayak diremelerine karşın, 15 ağustostan önce IMF ile anlaşma yapabilme çabası içinde. 15 ağustostan önce... Çünkü, bu tarıh, Arjantinin yabancı bankalara yapacağı 125 milyon dolarlık kredi geri odemesi için son tarih... 125 milyon dolarlık borç yılın ikinci çeyreğinde Arjantin'in 45 milyar dolarlık borcunun faizini ödemesinde yardımcı olmuştu. Eğer Arjantin IMF ile kemer sıkma programında anlaşırsa, borçları ertelenebilecek. Wll Streel Joumal gazetesinin haberine göre, Arjantinli yuksek burokratlar, ulkelennın enflasyonu kontrol edebilmesi, dolayısıyla parasal buyumeyi önleyebilmesi için 1 müyar dolardan fazla dövize ihtiyaa olduğunu belirtiyorlar. IMF ise, Arjantin'in bu dovizin karşılığını banka borçlan yerine kendi kaynaklanndan bulması halinde çizgisini doğrultabileceğini inanıyor. Her türlü zafere susamış Türk milleti, güreşçi Serhat Karadağ'ın Amerikalı rakibinı tam yenmişken yenik sayılmasına büyük tepki gösterdı. Ekonomi cephesinde ise zafer sarkılanyla iktidara gelen Özal hükümetinin şımdilik, tıpkı Serhat Karadağ^ ın olaylı güreşın ilk devresinde yaptığı gıbi, puan kaybetmekle meşgul olduğu görülüyor. Umarız hükümetin kısa sürede kaybettiği puanlar daha güreşin ilk devresi bitmeden "seyı tuşu" olmasıyla sonuçlanmaz ve ekonomide çok olumsuz bir "sonbahar tablosu" ortaya çıkmaz. Geçtiğimiz haftanın gelişrneleri bu konuda iyimser olmayı bir kez daha güçleştirıyor. Kısaca özetlersek: • İstanbul Ticaret Odâsı ücretliler geçinme indeksine göre temmuz ayında İstanbul'da perakende fiyatlar yüzde 2.7 artmış. Nisan, mayıs ve haziran aylarındaki çok yüksek oranlı aylık fiyat artışlannın ardından, geleneksel olarak fiyat artışlanntn durakladığı temmuz ayındaki artışın yüzde 2.7'yi bulması enflasyon baskısının bütün vahametiyle sürdüğünü gösteriyor. 1984 yılmın temmuz artışı 1983 temmuz artışının 4 ü katını bulurken ve bu nedenle yıllık enflasyon oranı 3 puan birden tırmanırken "enflasyon inişe geçti" diyebilmek için yalnızca iyimser değil aynı zamanda biraz cahıl olmak gerekiyor. • Konut sektörü ne büyük umutlar bağlandığı her gün yinelenirken ınşaat yapmanın maliyeti hızla tırmanıyor. Bu yılın ilk beş ayında ınşaat bırim maliyetleri yüzde 35 artmış. Gazetelerde bu haberin hemen altında "inşaat demirine yeni zam" haberı yer alıyor. Süte, süt ürünlerıne, peynıre yapılan zamlar da temmuz ağustos "ölu dönemi" aşıldıktan sonra zam sektörünün nasıl çalışacağı konusunda insanı düşündürüyor. Dolann yeniden hız kazanan tırmanışı da enflasyon cephesinde iyimser olmamızı güçleştiriyor. • Petroliş Sendikası'nın araştırmasına göre bu yılın ilk yarısındaki fiyat artışları, petrol ve kimya sektöründe çalışanlann ücret zamları ve vergi iadesi yoluyla sagiadıklan gelir artışlarını silıp süpürmüş. Sigortalı işçilerin ortalama ucretleri esas alınarak yapılan karşılaştırma da aynı sonucu veriyor ve ücretli kesımin bu yıl yeniden gerçek gelir kayıplarına uğrayacağmı gösteriyor. • Hazine'nin durumunun hiç de pariak olmadığı yetkiliterin çelişkili beyanlarıyla gizlenemiyor. "Piyasadan para çekmek" için çıkartıldığı söylenen ünlü Hazine bonolarıyla sağlanan kaynağın anında yeniden harcandığı sanılıyor. Konut Fonu'nda "6iriktıği" söylenen milyarların da nerede istiflendiğı doğrusu merak ediliyor. Vergi gelırierınde umulan artışlar sağlanamıyor ve büyük bir butçe açığının gölgesi enflasyon tahminlerindeki iyimserliğin üzerine koca bir gölge düşürüyor. • Bonolu alımdan vazgeçilmesine karşın geçen yıl 2.2 milyon ton buğday alımı yapan TMO'nun bu yıl 1.7 milyon tonda kalmış olduğu ve buğday rekoltesınde beklenen artışın sağlanamadığı belirtiliyor. Konuyu en yakından izleyen ilgilı bu konudaki sorumuzu yanıtlarken, "Bu yıl TMO başka buğday alamaz, bu iş bıttı", diyor ve buğday ıthalatının ne kadar artması gerekecegını düşündürüyor. • İhracatımızın artış hızı yavaşlarken bu yılın ilk çeyreğinde 325 milyon dolarda kalan dış ticaret açığı ikinci çeyrekte 973 milyon dolara tırmanarak ilk çeyrekteki rakamın üç katına ulaşmış bulunuyor. • Devlet, Hazine bonolarına banka faiz tavanının üzerinde faiz vererek bankerliğe soyunurken, bankalara tasarruf mevduatı akışında ciddi bir yavaşlama olduğu görülüyor. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 19 dolayında artış gösteren toplam tasarruf mevduatı ikinci çeyrekte yalnızca yüzde 11 artarken büyük bir bankanın genel müdürü, vadeli mevduat faizlerinin yeniden yatırılmasıyla oluşan mevduat artışı hesaba katılmazsa, son aylarda tasarruf mevduatı artışından değıl gerilemesinden söz edilebileceğinı söylüyor. Bu göstergelere karşın bazı yetkililerin mevduat faizlerini düşürmekten söz etmeleri ise ilginç bir çelişki oluşturuyor. Meclis tatilinden yararlanarak seçim bölgelerine grtme fırsatını bulan Anavatan mılletvekillerinin nasıl izlenimlerle Ankara'ya döneceklerini henüz bilmiyoruz. Ancak yukarda özetlemeye çalıştığımız gelişme ve göstergeler, iktidarın ekonomide cıddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ortaya koyuyor. iktidarının ilk yedi ayında, İSO Meclis Başkanı İbrahım Bodur'un deyımiyle "aylakpara sahibi" büyük rantıyelerle hemen her alana el atmaya çalışan birkaç büyuk grup dışında kımseye fazla bir şey veremeyen Özal'ın bundan sonra kimden puan alıp kime puan vereceği ve "güreşi' nasıl bitıreceğı merakla bekleniyor ve galiba artık herkes Özal'dan puan getirmeyen çırpınmalar değıl puan getırecek "çırpınma" ve "kündeler" görmek istiyor. Özal Ekonomide "Sayı Tuşu"na Gelir mi? Kanayun bir ekonomide yüzde 5.7 büyüme olamaz Fiyat kırarak yapılan ihracat ve içeride 'pahalı para' dışarıda 'ucuz para' politikası izlenmesi, ekonomimize sürekli kan kaybettirmektedir. ARSLAN BAŞER KAFAOĞLU Günluk Rapor gazetesinin 20 temmuz 1984 gunlü sayısında, "Beyaz eşya ihracatı diistü" başlıklı bir haber var. Şimdi bu haberi satır satır ve dikkatle okuyalım: "Yılın ilk beş ayında ceşitli iilkelere 1 milyon 505 bin dolar değerinde 8.334 adet buzdolabı saüldı." Burada duralım. Demek ki, 8.334 adet buzdolabı 1.505.000.dolara satılmış. Her buzdolabına kaç dolar düşer? 1.505.000/8.334= 180,5 dolar eder. Demek oluyor ki, 180,5 dolara ihraç etmişiz her bir buzdolabını. Türk parası karşılığı ne eder? Her dolara o dönem için 325 lira ortalama değer biçsek, 58.662 lira eder. Oysa içerde herbir buzdolabı 85.000 liradan aşağı satılmıyordu. Işte böyle ihracat yapıyoruz. Toptan fıyatın yüzde 30 eksiğine. Haberi okumaya devam edelim: " Geçen yıl aynı dönemde 5 milyon 678 bin dolarlık 41.386 adet buzdolabı ihraç edilnüşti." Demek ki geçen yıl her bir buzdolabı 110 dolara, başka deyışle (ortalama kuru 240 lira alırsak) 26.400 liraya (ortalama) ihraç olunmuştu. 1983'te de "arttı" denilen sanayı ürünleri ihracatı işte bu maliyet karşılığı artmıştı. İçerde toptan 65.000 liraya satılan buzdolaplan 26.400 liraya satılıp, aradaki fark ulusal ekonomiye ödettirilerek. Geçen yıl iç satışlar, enflasyon oranı ilk aylarda düşük olduğundan durgun gidince, üreticiler eldeki stoku "ölü" fiyatma ihraç etmişlerdi. 1984'te "şahlanan" enflasyon iç satışlan arttırınca ihraç fıyatı 100 dolardan 180 dolara yükselmiş ama, bu fiyatla ihracat aşağı yukan "dunna" noktasına gelmiş. Çamaşır makinesi dışsatımında da durum aynı. Geçen yıl ortalama 76 dolardan (18.240 liradan) 3153 adet çamaşır makinesi satılıp 242.000 dolar döviz elde edilirken, bu yıl iç satışlar yukselince (aynı nedenle) ihraç fıyatı 97 dolara (31.575 liraya) ortalama olarak yükselmiş, ama satışlar da 454 adette kalıp bedel olarak 44 bin dolarda donmuştur. Haberde ihracatı düsen mallar arasında dikiş makinesine ait haberlerde de aynı trendi izliyoruz. İhracatı artan bir başka mala ait haber de oldukça ilginç: "Geçtiğimiz yıl mayıs ayı sonu itibany la 24 adet dektrikli süpürge ihracatından 1000 dolar gelir elde edilirken, bu yıl 544 adet karşılığı 18 bin dolar döviz sağlandı." Demek oluyor ki geçen yıl 41,5 dolara (yaklaşık 9700 liraya) süpürge satarken 24 adet satabilmişiz. Bu yıl fîyatı yüzde 20 kınnca, 33,5 dolara (yaklaşık 10.000 liraya) süpurge satınca ihracat birden "yuzde ikibin" artyıldan yıla daha ucuza yabancı ülkelere kaptırılıyor. Bunun örneklerıni yukarda mış. Bizim bu rakamlara ekleyebirkaç sanayi malında ve turizmceğimız bir yorum yok. Yorum de gördük. Fındıkta, mercimekrakamlann içinde var. te, tekstil ürunlerinde (örneğin halıda) durum aynen boyledir. Zeytinyağında da boyledir. UlŞimdi başka bir sayısal seriye ke ekonomisindeki en egemen ve bakalım. 21 temmuz gunlu gazegöze batan hastalık buradadır. telerde turizm gelirlerinin ilk uç Böyle şahdamarı kesılmişçesıne aydaki karşılaştırmalı rakamlakanayan bir ülkenin kalkınma, n çıktı. Buna göre 1984 yılmın sosyal dengeyi sağlama olanağı ilk üç ayında ülkemize gelen tu yoktur. rist sayısında yüzde 13.8 artış olBazan iyi gorünen haberler biduğu halde, turizm gelirlerinde le iyi incelendiğinde insanı koyüzde 13 azalış olmuştur. Böy tümser yapmaktadır. Örneğin lece ülkemizde turistler daha Cumhuriyet'te 24 temmuz gunucuza yaşamışlardır. Yani sade lü ekonomi sayfasında şöyle bir ce dış ticaret alanında değil, tu başhk var: "İhracat Döviz Akırizm alanında içerden çok dışa şı Hızlandı." Ne iyi değil mi? nya çahşıyoruz. Fiyat artışları, Çok iyi bir haber. Ama haberin döviz fıyatlannın artışının altm devamını okuyalım: da kalınca, turist de geçen yıldan "Öte yandan, Merkez Bankadaha az hem de turist başına da sının ihracat kredilerine uygulaha az para harcayıp yurdumuz dığı faiz oranlannı surekli yükdaki hizmetlerden daha ucuza seltmesi uzerine ihracatçılar için yararlamyorlar. Ülkemizde üre tek kaynak olan ve hukümetçe tilen mal ve hizmetler hep böyle de özendirilen prefinansman kullanımı, yılın ilk dört aylık döneminde hızlandı. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre geçen yılın ocaknisan döneminde 139.3 milyon dolarlık prefinansman kullanımına karşın, bu yılın eş dönemindeki kullanım 188.9 milyon dolar olarak belirlendi. " Kullanılan her prefînansmanın bir maliyet tablosu vardır. Bu tablo görünen faiz ve emisyonlarla, görünmeyen komisyon ve emisyonlan ıçerir. Aynca kredinin alındığı zamanla, ihracatın yapıhp geri ödemeye başlandığı zaman arasında döviz fıyatlannın ihracatçıya yükleyeceği, görünmeyen yukler vardır. Bu son öğe hesaba katılmasa bile, içerden finanse edilen dışsatımla, dışardan fınanse edilme zorunda kalınan bir dışsatımın ulkeye döviz maliyetleri farklıdır. Sonuç olarak burada en aydınlık görunen dış ilişkilere ait rakamlann altında yatan anlamı araştırmakta yîurar var diyoruz. Hukümet gerek mevduat ve gerekse kredi faizlerinde pahalı, yuksek faizi benimsemiştir. Ama döviz fiyatlannda uyguladığı politikanın uluslararası ekonomi yazınındaki adı "Cheap Money PolicyUcuz Para Politikası"dır. IMF'nin kendi yaptığı hesaplarda bile, dolann değer kazanışı enflasyon oranlarmın üstündedir. Buna içerde "pahalı para kredi" politikası eklenince, ekonomi daman kesilmiş bir organizma gibi durmadan kan kaybeder hale gebniştir. Böyle bir ekonomide G. Safı Milli Ha^ıla artışı olamaz. Bu nedenle 1981 den beri ilan olunan ulusal gelir artış rakamlanna inanrruyoruz. Ne dış göstergeler ne bıreylerin butçelerindeki hareketler, dalgalanmalar hele 1984'te ki yuzde 5,7 lik gelişme hızını doğrulamaktadır. Sanıyoruz ki özellikle deflatör konusunda büyük yanılgılara düşulmuştür. Yoksa yüzde 5,7 gelişme olan bir ekonomide ışsizlik bu denli artmaz, devlet faizle (hem de ne faizle) para aramak için piyasaya girmez ve enflasyon yüzde 50'lerde gezinmez. Dıracat işlemlerini basitleştirme konusunda gümrüklere uyarı DÖVİZ KURLARI Merkez Bankası dolann esas kurunu 362 lira olarak belirledi. Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı I Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 tsveç Kronu 1 tsviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyaü Sahibinden 1974 1303 Wolkwagen Tel.: 575 06 19 Döviz Alış 379.85 320.21 18.95 132.75 6.56 36.35 43.36 117.58 45.63 157.48 21.64 157.48 290.03 1276.79 46.06 502.73 108.22 Döviz Satıj 383.72 323.48 19.14 134.10 6.63 36.72 43.80 118.78 46.10 159.09 21.86 159.09 292.99 1289.81 46.53 507.86 109.32 Efektif Alış 379.85 304.20 18.95 132.75 6.23 36.35 43.36 117.58 45.63 157.48 20.56 149.61 275.53 1212.95 43.76 502.73 102.81 Efektif Satış 387.45 326.61 19.33 135.41 6.69 37.08 44.23 119.93 46.54 160.63 22.07 160.63 295.83 1302.33 46.98 512.78 110.38 Ozetle TARIMSAL KALKINMA FONU'NDAN KREDİ Ulus ThnmsalKalkmmaFbnundan 9.7milyon özel çekme hakkı (yaklaşık 10.7 milyon dolar) tutarmda kredi sağlandı. Bakanlar Kurulu, kredi anlaşması ile ilgili mektuplan onaykuh. Kredi, Tarm Orman ve Köyişleri Bakanhğt Vıca yürütülen Thnmsal Yayım ve Uygulamah Araştırma Projesihin flnansmanuıda kuliandacak. İMAR BANKASI KOCAELİ ŞUBESİ Turkiye İmar Bankası'nın kendi binasmda modern araç ve gereçkrle donatdan Kocaeti ü şubesi bugün duzenlenecek törenle hizmete açılacak. MENKUL KIYMETLER BORSALARIMN SORUNLARISEMPOZYUMU Sermaye Piyasası Kurulu, OECD ile birUkte "Menkul Kıymetler Borsalannın Sorunlan" konıdu sempozyum duzenliyor.SempozyumlO ağustos [Ktfnmbe gurui Bankalar Birtiği topiana salonunda yapılacak. Iferli üretiın geciJdnce ithal naftalin piyasaya egemen oldu İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yerli uretimin piyasa tuketimini karşılayamaması yuzünden ithal naftalin piyasaya egemen oldu. Yerli naftalin satıcılan gazete ilanlanyla muşteri aramaya başladılar. Karabuk Demir ÇeUk Fabrikası yetkilileri, "Tüketimi karşılayamıyoruz" dediler. Naftaline olan istemin yaz aylarında artış gosterdiğinı söyleyen toptancı Mehmet Akyelli, yaygın kullanım alanları dışındaki sektörlere de mal verdiklerine değinerek şunları söyledi: "Karabuk Demir Çelik Fabrikası üretimi karşılayamıyor. Bundan 45 ay önce sezon başında siparis verdik, daba bir ay önce sezon kapanmak uzere olmasına karşın ancak yansını alabildik. Artık bundan sonra ancıiara satarız." Bir başka toptancı, Turgut Barışçimen de konuyla ilgili olarak şoyle konuştu: "Uretim hiçbir yıl yetişmiyor. Bu sorunu bilenler bu yıl ithalat serbest olunca hemen ithal ettiler. Zaten sezon geldiğinde naftalin fiyatlan başını alır giderdi. Bu yıl ilginç olan.yerli mal, ithal olandan daha pahalıya satıldı. Yerlisi piyasada 600 lira iken ithal olan, 500 liraya satılıyordu. Bu yıl bu yolla yokluğunu çekmedik." Naftalinın normal satış duzeyini koruduğuna değinen Noyan Kalfaoğlu ise, "Aslında naftalinin mayıs ayında çıkması, piyasay ı doyurması gerekir. Oysa biz yerli urunü fabrikadan daha yeni aldık. İşle, yokluk döneminde, yani bundan iki ay oncesine dek hep Belçika'dan getirtilen iıriinü sattık. Yerli naftalin elimize geç gelince satmak sorun oldu. Elde kaldı" Karabük Demir Çelik Fabrikası Mudur Yardımcısı Ali İhsan Karaca ise naftalin uretimi, piyasa tüketimi konusundaki goruşlerıni şöyle açıkladı: Birkaç ay gibi kısa dönemde bir yıllık uretimi gerçekleştirmrye çalışıyoru/. Bu da haliyle piyasada darlık yaratıyor. Yani bir arztalep dengesizliği var. Örneğin alıcı 100 müşteri varsa, bizim iıretimimiz de bir aylık 5060 ton arasındaysa biz bu donemde herkese eşit oranda bunu dağıtmak zorundayız. Her muşteriye 5'er tondan verildiğini duşunun, bir ayda bu istem 250 tonu bulur. Yani piyasa isteği iıretimin çok çok üzerinde." • TRB7080İ9 no.lu pasaportumu kaybettim. Hukumsuzdur. BERGER ŞARl ŞAHBAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle