Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriYet Sahıbr Cumhuriyet Matbaaalık \e Gazelecılik Turk Anonım Şırketi adına Nadir Nadi, # Genel Yavın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Muduru: Emine Işaklıgil. Yazı Işlerı Muduru: Oka> Gonensin. # Haber Merkezi Muduru. Yalvın Ba>er, Sayla Duzem Vonetmem: Ali Acar. TAKV1M 3 Ağustos 1984 Imsak 4.09 Guneş: 5.54 Temsıkıler: ANKAR/t Yalçin Doğan, I/M1K. Hikmet Çelinka>a. ADVİA: Mehmel Merıan, % Servıs Şeflerr Isianbul Haberlerı Keha Oı, Dı> Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi Osman Ulagaj, kultur A\dın hmeç, Magazın ^alvın Pek^en, Spor Danışmanı Abdulkadır ^ucelman, DuzelımeRefik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpa>, USendıka Şukran Ketenci. Ikındi. 17.09 Akşam: 20 26 Yatsı: 22.02 Bıırolar: • Ankara: Zı\a Gokalp BuUarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • İzmir: Haİıl Zı\a Buharı No: 65/3, Tel 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No 134 Kat 3, Tel: 1455019"31 • Basun \e Yavan. Cumhuri>el Maıbaacılık \e Gazeiecıhk T.A Ş Turk Ocağı Cad. 39 41. Cağaloğlu, Ist PK. 246Ist. Tel 5209703 Tele\. 22246 Öğle 13.15 ÜNİVERSÎTEYE EN ONDE GİRENLER [|l Atina'da ne varneyok? Bazı güçler sürtüşmeleri şişiriyor ya da söndürüyor Teşhiste çoğu Yunan siyaset adamından farklı bir üsluba sahip Florakis. Iş, sorunların tedavisine gelince artık Yunanistan'da duymaya alıştığımız sözleri tekrarlıyor: "Turgut Özal neden Ege'deki adalardan Yunan adaları olarak söz etmekten ısrarla kaçmıyor?" CENGİZ ÇANDAR ATtNA Yunanistan'da bugune kadar gördüğumüz siyasi parti merkezlerinin en gösterişlisindeyiz. İçinde bulunduğumuz oda, karşılaştığımız siyasi yetkililerin bürolarımn en oturakhsı. Karşımızda Harilaos Florakis, Yunanistan'ın üçüncu buyuk partisinin, belki de 1985 seçimlerinde anahtar parti olacak olan siyasi kuruluşun lideri. Florakis 44 yıldır parti flyesi. 1949'dan beri merkez komitesi üyesi ve gizlilik döneminin son demleri olan 1972'den beri de parti lideri. Ters duştükleri iç komünistlerin lideri Leonidas Kirkos gibi o da ölüm ve müebbet hapis cezalanna çarptınlmış, toplam 18 yü hapıs yatmış. İç savaşta, onun öncesinde Nazilere karşı silahlı mukavemette yer almış. Kirkos'un çetin suratından dökulen sözler, bugüne dek Yunanistan'da Turkiye ve TurkYunan anlaşmazhğı konusunda işittiğimiz en yumuşak sozler. Kirkos, TurkYunan anlaşmazIığının nedenleri çok çeşitlidir, deyip bir tammlama getiriyor: "En başta, bizce, her iki iılkenin burjuvızisinin tarihsel çatışmalan iç politika hesaplan ugrunda kullanması geliyor. Her iki ülkenin burjuvazisi dış guçlere bağımlı olduğundan, uluslararası antaşmazhklar da buraya taşınıyor''. ABD'NİN ROLÜ Işte Türkiye ile Yunanistan'ın rollerıni karşıhklı sıraladığı cümlelerinden bir bolum: "Tiirkiye'de şimdiki yönelim, kendisinden oncekiler gibi bu çatışmavı keskinleştirmekten yarar umu>or. Tıpkı Yunanistan'da tamamiyle aynı nedenle, halkın dikkatini daha önemli sorunlardan kaydırmak için, bu çatışmanın abartılması gibi. Burada en biıyuk rol Amerikalılar tarafından oynanıyor. Kendilerini hakem tayin ediyorlar. Her iki ülkeye de patronluk yapıyorlar ve varlıklannın her iki iilke açısından banş için zorunlu olduğu anlayışını yayıyorlar. Her iki iılkede silahlanma konusu uzerinde de oynuyorlar. Kişisel kanım, ABD'nin bir TürkYunan savaşı istemedigidir. Çunkü savaş çıkarsa, NATO'nun Güneydogu kanadı havaya uçar. Bundan boyle, NATO anlaşmasından, ittifak kavramından kimse söz edemez. Ancak, bu demek değildir ki, savaş (ehlikesi yoktur. Olgular, insan niyetlerinden daha güçiüdur. tşleri sınıra kadar ittirirseniz, sonra daha da oteye gitmesini önleyemeyebilirsiniz. Soruyorum: "Neden savaş gereklidir? Sonınlar başka türlü çözülemez'mi?" YİNE KIBRIS, YİNE EGE Teşhiste çoğu Yunan siyaset adamından farklı bir üsluba sahip Florakis, iş sorunların tedavisine gelince artık Yunanistan'da duymaya alıştığımız sözleri tekrarlıyor: "Kıbns sorunu nihai çozume kavuştunılrnalıdır. Türk ordusu Kıbns'tan çekilmeli, iki toplumun bir arada yaşamasını sağlayacak guvenceler bulunmalıdır". "Konuya yaklaşıraınız böyle olduğuna göre, Ege'de gerçekten bir Türk tehdidi bulunduğuna siz, Florakis ve Yunanistan Komünist Partisi olarak inanıyor "Evel. Kesinlikle" diyor ve anlatıyor: "Bu saptamanın zeraini de var. Kıbns'ın yanı sıra Ege'de hava kontrol sorunu bulunuyor. Türkiye'nin kontrolünü almakta ısrar ettigi hava sahasınm altında adalar yer alıyor. Hava barekât sahasını kontrol eden, altındaki kara parçası üzerinde de harekâtı kontrol eder". Hava kontrol sorununa ilişkin göruşünu belirtiyor ve işi NATO'dan çıkma gereğine bağlıyor: "Türkiye, Yunanistan'ın Ege hava kontrolüne sahip çıkmasını istemiyor. Yan yanya olmalı deyip, Semadirek Adası uzerinden gecen hayali bir hat çiziyor. Bu nedenle, Yunanistan' Komünist Partisi lideri Florakis ılımlı konuşuyor: Birind Berna Avrupa'da Ankara Fen Lisesi'nin "birincilik geleneğini" sürdüren Berna Akman, sonucu Yugoslavya'da öğrendi ve "Yine de benim için sürpriz oldu" dedi. ÜMİT ASLANBAY ANKARA Üniversite 2. basamak sınavında 692.144 fen puanı alarak hem birinciliği, hem Hacettepe Tıp Fakültesi'nin Ingilizce Bölümü'nü kazanan, hem de Ankara Fen Lisesi'nin "birincilik geleneğini" sürdüren Berna Akman, sonucu Yugoslavya'da öğrendi. "Sürpriz olmazsa birinci olurum" diyerek halası Günsel Terzio&lu ile birlikte karayoluyla Avrupa gezisine çıkan Berna Akman, dun sabah saat 08'de sınırdan Ankara'daki evini telefonla arayarak sonuçları öğrenmek istedi. Ancak o saatte sonuçlar açıklanmadığı için Berna Akman müjdeli haberi alamadı. Baba Yücel Akman, kızının birinci olduğunu saat 11 sıralannda gazetecilerden öğrendi. Aradan 7,5 saat geçtikten sonra Yugoslavya'dan yine evini telefonla arayan Berna Akman, birinci olduğunu, telefona çıkan babaannesı Binnaz Akman'dan öğrendi. Berna Akman'ın sonuç için babaannesine, "Yine de sürpriz oldu benim için" dediği öğrenildi. Baba Akman, kızının yatıh okuduğu için gunde kaç saat çalıştığını bilmediğini, ancak evde bulunduğu sıralarda çalışmayıp, tatil yaptığını söyledi. Yücel Akman'ın Konya Selçuk Üniversitesi İngiliz dil bölümü ikinci sınıf öğrencisi (Banıı), TED Koleji 2. smıf öğrencisi (L«yla) ve 4 yaşında (Pınar) kızları bulunuyor. Dayanamayıp soruyoruz: ın bu konudaki tutumu yanlış değil. Şimdi ABD gelip hakemlik yapmak istiyor. Bu da sorunun NATO yüzunden çıktığının kanıtı. NATO'dan çıkılırsa sorun kalmayacak. Sorunlar NATO gereklerine göre hava kontrolü ile ilgili. NATO'da bulunulmasa her ülke kendi hava kontrol sahasına sahip olacak." Florakis'e göre, bu tür sürtuşmeler tarafları savaşın kıyısına getirecek çatışmalara yol açıyor. "Bazı güçler bu sürtüşmeleri ya abartıyor, ya da bir kenara itiyor. Bir gün bakıyorsunuz mesele şişiriliyor, sonra birdenbire sönüveriyor. Şişiren de, söndüren de aynı güçler." Sözün burasında, "Şimdi Turk tehdidi gerekçesiyle 120 adet F16 almak istiyorlar. Bu işin ekonomik bilançosu bir felakettir. Bizce, var olan tehlike her iki ülkenin de zarannadır. Bu işten Türkiye'nin yönetici sınıflan ve Amerikalılar yararlanıyor." Florakis, Yunan hükümet politikasını eleştirerek başlayıp, işi Turkiye ile ABD'nin isimlerini birlikte anmaya vardırıyor. Türk tehdidi sözcüğüyle bir(Arkası 6. Sayfada) HACETTEPE TIP Sınav birincisi Berna Akman Ankara Fen Lisesi mezunu. Şimdi A vrupa 'da gezide. Sonucu önce babası öğrendi. Ddnci Taner ABD yolcıısu YILMAZ Surekli olarak etütleri izledim ve buralarda çatZMİR Yedi yıllık öğrenim lıştım. Günde 3.5 saat etüdümuz yaşamı boyunca 13 takdirname vardı. Bu saatlerde düzenli olaile bir teşekkur alan ve 9.77 not rak çalıştım. Bunun dışında özel ortalaması ile Bornova Anado bir özen göstermedim. lu Lisesi'ni bitiren Taner Yıl Ders çalışmaktan zaraanın maz, 691.752 puan alarak Turki kaldıgına göre, ne yapıyorsun bu ye ikincisi olurken ilk tercihi artan süre içinde? olan Hacettepe Üniversitesi Tıp YILMAZ Bol bol basketFakultesi'ni kazandı. Ancak Yıl bol oynuyorum. Bu yıl okulun maz kazandığı AFS (American basket takımına da girdim. BuField Service) bursu nedeniyle bu nun dışında müzik dinler, guleğitim yılı başında Amerika'ya mece dergileri okurum. gidecek ve bir yıl oğrenim göre Tıp fakülkesinin İngilizce cek. bölümünü kazandın. Ancak Yılmaz ailesinin Üçkuyular' Bornova Anadolu Lisesi'nin Aldaki evlerinin salonunda bulu manca bölümünü bitirdin. Bu nan masanın uzeri takdirname farkı nasıl gidereceksin? ve teşekkurle doluydu. YILMAZ Normalde bir yıl L niversiteyi kazanmak için Hacettepe'de İngilizce öğrenimi kursa gittin mi? görmem gerekiyordu. Ancak YILMAZ iki yıldır bir AFS'nın (American Field Servidershaneye gidiyorum. Ancak ce) Amerika bursunu kazandım. hiç ilk aşama için kursa gitme Bu bursu Türkiye'den 45 kişi kadim. 2. aşama için bu yıl bir zandı. Arkansas'ta Little Rock'dershaneye gittim. da bir yıl öğrenim göreceğim. Dershane dışında nasıl ha Öğrenimin boyunca 13 takzırlandın? dirname, 1 teşekkur kazandın. Başka kazandığın burs ve benzeri bir şey var mı? YILMAZ 1983 yılında TÜBlTAK'm bursunu kazandım. Ekim ayına kadar sürecek. Gerek Anadolu Lisesi'ne girerken, gerekse de üniversite 1. aşama sınavında hiç derece aldın mı? YILMAZ Hayır. Anadolu Lisesi'ne yedek listeden girdim. Kontenjan açığı olmasaydı giremeyecektim. ilk aşamada da 202.965 puan tutturdum. Bayındır'ın Çırpı Bucağı Kâzım Dirik tlkokulu'ndan mezun olduktan sonra once Anadolu HACETTEPE TIP îkinci Lisesi'ni, sonra da üniversiteyiTaner Yılmaz 7 yıllık ortaöğreTurkiye ikincisi olarak kazanan niminde 13 takdirname, bir "te1966 doğumlu Taner Yılmaz' ın şekkür" almış. tzmir Bornova anne ve babası da eğitimci. BaAnadolu Lisesi'nden 9.77 not ba Latif Yılmaz Gültepe Ortaoortalamasıyla mezun. Anadolu kulu Muduru şu anda ve mateLisesi'ne yedekten girmiş. matik öğretmeni. CELAL BAŞLANGIÇ SAVAŞEN 4 . YILINDA IRAK MANZARALARI >»• •• SELAHATTI?, ERKAKLI Basra cephesinde savaşın karihatürü 4 yıllık Körfez Savaşı artık kanıksanmış. Geçtiğimiz şubat ayında îran'ın yoğun saldınsına sahne olan Basra cephesi sakin. Savaş artık akşam serinliğinde yapılan topçu ateşi halini almış. 3 Bağdat'tan guneye, Basra'ya doğru iniyoruz. 3 otobus dolusu gazeteci Basra cephesine götürüluyor. Bağdat'tan çıkarken otobüslerde "cephe ziyaretinden" çok "turistik bir gezi" havası hâkim. Karayolunda gorülen bıriki askeri kamyonun dışında herhangi bir askeri faaliyet gönilmüyor. Yol boyunca serpiştirilmiş kuçük köyler, tektük rastlanan Bedevı çadırları dışında uzerinde hiçbir şeyin bulunmadığı çölleşmiş geniş bir arazi uzaıuyor yolun iki yanında. Yol boyunca her yere Saddam Hüseyin'in dev resimleri yerleştirilmiş. Bağdat'ın yaklaşık 300 kilometre güneyinde, Al Amara kasabası girişinde "işte savaş" dedirten bir görüntu bekliyor. Kasabadan çok askeri bir garnizon Al Amara. Kum torbalan, askeri birlikler, askeri araçlar... Al Amara'dan Basra'ya kadar olan bolümunde, karayolunun doğusunda, Iran sınırına kadar uzanan bölga toplar, radarlar Fransız yapımı füze bataryalan ile dolu. Al Amara'dan sonraki ilk kasaba Al Kurna. İran topçusunun kapatılmış. Gece sabaha kadar aralıklı top sesleri duyuluyor. Basra üç ay öncesine kadar Iran'ın topçu hedefleri arasındaymış. Bina yıkıntılan bazı yerlerde hâlâ kaldınlmarruş. Sokaklar, evlerin, binaların önune 1.52 metre yuksekliğinde kum torbaları yığılmış. Basrahlar üç ay öncesine kadar geceleri sokağa çıkamadıklanm soyluyorlar. Bağdat'tan, Basra'ya inerken savaşı hatırlıyorsunuz. Başkentin 300 kilometre güneyinde yer alan Amora, Kurna kasabaları askeri garnizon haline getirilmiş. Basra'da evlerin önünde kum torbaları yığılı. rail yapısı Uzi tanksavarlan", ayrıca "Şah döneminden kalma Sovyet yapısı tanklar ve toplar ele geçirdiklerini" anlatıyor. Bir soru uzerine, Irak birliklerinın elinde her turlü silahın; Sovyet, Amerikan, Fransız silahlarının bulunduğunu söylüyor ve "Savunma için her şeyi yapanz" diyor. Karargâhtan aynlıp Sovyet ve Japon yapımı jiplere biniyoruz. nin ön hatlanna bir Kilometre mesafede olduğumuzu, dikkatli davranmamız gerektiğini söylüyor. Fotoğraf çekmemize izin verilmeyeceğini anlatıyor. Küçük gruplara ayrıhp, ön hatlara yüruyerek gidiyoruz. Cephe heyecanıyla unuttuğumuz sıcakhk kendini hatırlatıyor. Ter, geride ince bir tuz tabakası bırakarak hemen buharlaşıyor. İçinde telefon ve elektrik kablolarının uzandığı 1 metre genişliğinde, 1 metre yüksekliğindekı kanal içinde yürumeye devam ediyoruz. Şattülarap tabelası limanda savaşın bitmesini bekleyen yüzlerce yük gemisini gosteriyor. Basra'nın kuzeydoğusuna doğru 35 kilometrelik bir yokuluktan sonra cepheye vanyoruz. Iraklı yetkililer bizi Dicle kıyısında, hurma ağaçlarının altına kurulu bir karargâha göturüyor. Irak uçüncü ordusuna bağlı özel "El Mutaiha" birüğinin generali kuçuk bir basın toplantısı yapı sBOĞAZİÇt BİLCİSAYAR MÜHE\DİSLİĞ1 Üçüncu Kâmil Adem İstanbul'dan. A vusturya Lisesi mezunu. "Bilgisayarı çok istiyordum " diyor. "Savaş bitince....'" Artık cephenin en ön hattındayız. Üzeri kum torbalan ve toprakla onülu bir sipere giriyoruz. Iraklı uç teğmenle karşılaşıyoruz. tkisi Türkmen, biri Kürt. Türkçe konuşarak anlaşmaya çahşıyoruz. "Moraliniz nasıl?" sorumuza "Çok iyi" cevabını veriyorlar. "Hiçbir sıkıntıları olmadığını" anlatıyorlar. Sohbet derinleştikçe sözlerine sürekli "savaş bitince" diye başladıklarını izliyoruz. Turkmen teğmenler bizi siperden çıkartıp kuçük bir gösteri düzenlıyorlar. 2 kilometre ötedeki İran cephesine önce bir makinelitüfek ateşi açıhyor, sonra bir roket atılıyor. Iraklı teğmenlere "İranhlar karşılık vermez mi?" diye soruyoruz. Biri, "Hayır" diyor, "GeneUikle bu sıcakta savaş olmaz. Akşam ortalık serinleyince karşıhklı topçu ateşi olur". Iraklı teğmenin sözleri savaşı özetliyor. Dört yıldır suren savaş artık kanıksanmış. Savaşın karikaturunu göruyoruz. Yeniden sipere donerken yanlanndan geçtiğimiz birkaç Irak askeri havantopunu gösterip "Ateşleyelim, sen de fotoğrafımızı çek" yapıyorlar elkol işaretleriyle. Türkmen teğmenlerden biri her askerin cephede 20 gun kaldığını, sonra bir hafta izinle evine gittiğini söylüyor. Irak hükumeti böylece askerlerine "rahat bir savaş" sağlamayı amaçlıyor olmalı. Konuştuğumuz askerlerden biri cephede çok sayıda Irak askeri bulunduğunu söylüyor, ama bir rakam vermiyor. Jiplere binip yeniden Basra'ya dönüyoruz. Cephenin başka yerlerini gezen diğer gazetecilerin de benzer izlenimlerle dönduklerini oğreniyoruz. Savaş artık kanıksanmış, "Biz buradayız" demek istercesine yapılan karşıhklı topçu ateşi dışında birsey yok. Iraklı askerlerin bu denli rahat olması belki de îran'ın "son saldınyı" bir türlü başlatamamasından kaynaklanıyor. Basra'dan ayrılırken, savaşın yeniden şiddetlenmesi halinde dolaştığımız cephenin ne hal alacağını duşünmeye çahşıyoruz. Uçüncü Kâmfl 5 yıldır sınıf birincisi ASİYE UYSAL Üniversitelerarası ikinci basamak sınavında, üçüncülüğü tstanbul'dan Kâmil Adem (19) kazandı. Adem'e sınavda aldığı 690.667 puan, sadece uçuncülük getirmekle kalmayıp ilkokuldan bu yana duşlediğini söylediği "bilgisayar mühendisliği"nin de yolunu açtı. Avustur\'a Lisesi'ni ikincilikle bitiren başarıh öğ renci, Boğaziçi Üniversıtesi Bilgisayar Mühendisliği Bölumü'nde okuyacak. Sınavdaki başarısını, Acıbadem'deki evinde öğrenen Adem, uçuncu olduğunu duyunca çok şaşırdığmı belirtti ve "Hiç beklemiyordum.Hatta ilk onun arasına girmeyi dahi beklemiyordum," dedi. Makine Mühendisi olan eşini dört yıl önce kaybeden uç çocuk annesi Afife Adem çok sevinçli olduğunu, sevinçten ne söyleyeceğini bilemediğini soyledi. Sınav sonuçları Adem ailesine sürekli sevinç getirmemiş. Kâmil'in küçük kız kardeşi Sibel (11) girdiği Anadolu liseleri ile ozel Türk ve yabancı okulların sınavlarında ancak A vusturya Lisesi'nin 27. yedeğinegirebilmiş. Büyük kızkardeşi olan 18 yaşındaki Sevil ise I.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi'nin ikinci sınıfına geçmiş. Son beş yıldır art arda sınıf birincisi oîmayı başaran Kâmil Adem, iki yıldır da alt sınıftaki oğrencilere fen dersleri vererek aile ekonomisine katkıda bulunuyormuş. Bilgisayar mühendisliği dalına olan ilgisinin, genelde fen derslerine olan yakınlığmdan kaynaklandığını söyleyen Kâmil Adem, üniversite sınav sorularının lise bilgilerini ölçmediğıni soyledi. Adem, "Bir yüdan beri dersaneye gidiyorum Sınavda gelen sorular arasınd. okulda ögrelilmeyip de dersanede öğretilenler de vardı. Ayrıca sınavda başan. aynı zamanda sınav sırasında konsantrasyona da bağlı. Her soruya bir dakikada yanıt vermek gerekiyor. tnsan bazan konsantre olamayabiliyor," dedi. Şeker hastalarına önerilen \bitkiler fareleri zehirledi flfin Öıden, Beyin cernhı olnak istiyonm» diyor. «Bu aluula fazh bir şty yapılmunı;.» v iK7n>^j>r. Bnto eamln AMmıMa ıti tnı to*hSİ' Sü r Cephede konuşîuğumuz bir Iraklı general, Iranhlardan Israil yapısı Uzi marka tanksavarlar, Şah döneminden kalma Sovyet yapısı silahlar ele geçirdiklerini söylüyor. yoğun bombardımanına uğramış Al Kurna da Al Amara gibi askeri garnizon görünumünde. Al Kurna'yla birlikte Fırat ve Dicle ırmaklannın birleştiği delta bölgesine giriliyor yavaş yavaş. Basra'ya yaklaşırken, solda küçük bir askeri havaalanı görulüyor. MİĞFERLİ SADDAM Basra'da Saddam Hüseyin'in resimleri de savaş havasmda. Yukandaki tabloda eski bir Iraklı savaş kahramanımn yanında miğferiyle duruyor. BİR YIL ÖNCE Ceçen yıl TÜBİTAK'ın yanşmasmda biyoloji dalmda üçüncu olmuş, Cumhuriyet'in bir sorusuna karşüık da "Beyin cerrahı olmak istediğini" bir yıl önce söylemişti. Dördüncü Ilgin, beyin cerrahı otmak istiyor SİNA KOLOĞLU 688.100 puanla üniversitelerarası ikinci basamak sınavında Türkiye dörduncüluğunu Istanbul'dan İlgin Özden aldı. Istanbul Üniversitesi Tıp Fakultesi'ni kazanan İlgin Ozden "Cumhuriyef'te bir yıl önce çıkan röportajında, "Beyin cerrahı olmak istiyorum" demişti. TÜBİTAK'ın geçen yıl açtığı yanşmamn biyoloji dalı üçünculüğünü kazanan ilgin Özden gazetemızde yer aian röportajında "Beyin cerrahı olmak istiyorum. Bu konuda çok kitap okudum. İlginç bir konu. ayrıca bu alanda bir şey yapılmamış. Bu alanı istememin nedeni belki de yeni bir şeyler yapma isteği" şeklinde konuşmustu. ilgin Özden şaşırmadığım soyledi; sınavlar için özel bir çaba harcamadığını belirtirken üniversite sınav larında son sene yapılan çalışmanın önemli olmadığını, bütün öğrenim hayatının bu sınav için bir hazırlık niteliği taşıdığını belirtti. İlgin"in ailesi de eğitim dunyası ile yakından ilgili kişiler. Baba Kemal Özden İTÜ Inşaat Mühendisliği Bolumu'nde profesor, anne Muazzez Özden Kandilli Kız Lisesi Coğratya öğretmenliğinden emekli. İlgin Özden her gun beş yerli ve iki ingilizce gazete okuyor. Düşünce yazılarından hoşlanan İlgin şairlerden Cahit Sıtkı Tarancı ile Yahya Kemal'i zevkle okuduğunu soyluyor. İlgin'in kardeşi Seha Özden İstanbul Fen Lisesi'nde oğrenci. İlgin altı yıl yatıh okuduğunu bunun da kendisi için çok yararlı olduğunu belirtiyor. İlgin, İngilizcenin yanı sıra Almancayı da iyi konuşabiliyor. Migferli Saddam BağdatBasra yolunda değişen başka bir görüntu de, Saddam Hüseyin'in dev resimleri. Saddam'ın Bağdat'taki "Devlet Başkanı" resimleri, yerini yavaş yavaş "komutan"a bırakıyor. Saddam sivil elbisesini çıkartıp, üniforma giyiyor, başına once bere, sonra da miğfer takıyor. Basra'nın girişinde bir yanında eski bir Iraklı komutanın, diğer yanında Saddam'ın miğferli bir portresinin bulunduğu tabloyla karşılaşıyonız. Tabloda iki ayrı çağın savaşları canlandınlıruş. Geceyi beş yıl <önce yapılmış Sheraton Oteli'nde geçiriyoruz. Sheraton dışardan bakınca otelden çok askeri bir karargâhı andırıyor. Kapısmın önü kum torbalanyla, balkonları demirlerle KUM TORBALARI Basra, evlerinin, dukkânlanmn önundeki kum torbalarıyla bir savaş kenti gorünumunde. 3 4 ay öncesine kadar yoğun Iran bombardımanına hedef olmuş kent, şimdi sâkin. İran bombardımanının kesilmesi üzerine kent şimdi rahatlamış. Ama yine de gece dokuzdan sonra sokaklarda, Mısırhlann işlettiği pavyonlarda eğlenen askerlerin dışında kimse gorülmuyor. Iraklı yetkililer ertesi gun cepheyi görebileceğimizi söylüyor. Batılı kaynaklara gore yuzbinlerce Irak askerinin yığıldığı Basra cephesine doğru yola çıkıyoruz. Basra limanından geçerken, yor. Bırliğinin şubat ayındaki İran saldınsını başarıyla geri püskürttüğunü söyleyen general, uzun zamandır beklenen "nihai İran saldınsına hazıriıklı olduklanm" söylüyor. Cephede uç aydır buyük bir çatışmanın olmadığını, ancak "savaşın karşıhklı topçu ateşiyle sürdüğünü" söylüyor. General daha onceki çarpışmalar sırasuida İranhlardan "tsDort kilometre derinliğındeki cephenin on hattına doğru yola çıkıyoruz. Cephe, birbirine paralel sekiz on hattan oluşuyor. Tanklar, toplar çevrelenne toprak setler yapılarak gizlenmiş. Arada radarlar ve füze bataryaları gozumuze çarpıyor. Uç kilometre kadar toz toprak içinde yol aldıktan sonra yıne bir karargâha gıriyoruz. Irakh bir yüzbaşı cephe Varın: Esir kampında İSTASBUL TIP Dördüncü İlgin Özden, İstanbul Robert Lisesi mezunu.