Katalog

Çumhuriyet Ekonominin kurmayları yeniden belirlendi ANKARA, (Çumhuriyet Biirosu) Ekonomik İşler Yuksek Koordinasyon Kurulu oluşturulması, görevleri ve çalışma esasları hakkında karar Resmi Gazete'nin dunkü sayısında yayınlandı. Karara gore, Ekonomik tşler Yüksek Koordinasyon Kurulu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı'nın başkanlığında Başbakan tarafından gorevlendirilecek iki Devlet Bakanı, Dışişleri, Maliye ve Gümruk, Ulaştırma, Tanm, Orman ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm Bakanları ile Başbakanlık Miisteşarı, DPT, Hazine ve Dış Ticaret Musteşarları ve Merkez Bankası Başkanı'ndan oluşacak. Başbakan gerekli görduğü durumlarda Kurul'a başkanlık edecek. Bakanlar Kurulu'nun söz ko Sahıbı: Çumhuriyet Matbaaalık ve Gazetecılik Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru. Hasan Cemal. Muessese Muduru Emine l şaklıgil, Yjzı İşleri Muduru. Oka> Gonensin, • Habçr Merkezı Muduru: Valçın Bayer, Sa\<a Duzenı \onetmeni Alı Acar. TAKVIM 22 Agustos 1984 Imsak: 4 39 Guneş: 6.13 Temsıialer: ANKARA Yalçm Dogan, IZMIR. Hikmet Çetinkaya, *DANA. Mehmel Mercan, # Servıs Şeflerr İstanbul Haberlen Reha Oz, Dış Haberler Krgun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Kulıur Ajdın Emeç, Magazın: Yalfin Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucelman, Duzeltme: Refik Durbaş, Araştırma Şahin Alpay, IşSendıka Şukran Kelenci. Ikindi: 16.58 Akşam: 20.00 Yatsı: 21.28 Burolar • Ankara: Zıya Gokalp Buharı Inkılap Sokak No 19/4 Tel: 33114147, « İzmir: Halıt Zıya BuKarı No: 65/3, Tel 254709131230 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kat 3, Tel 1455019731 • Basan ve Yavan Cumhumet Matbaaeılık \e Gazetecılık T.A Ş Turk O<.ası Cad 39/41, Cağaloğlu. Ist PK 246lst Te!: 5209703 Telev 22246" ~ Oğle: 13.12 YLKSEK KOORDİNASYON KURULU Ferdi kredide 15 günlük bilanço: Hayal kınklığı Üç büyiik kentte EmlukKrediyv başvuranların sayisı yalnızca 1596 ANKARA (Çumhuriyet Burosu) Emlâk Kredi Bankası Genel Müdur Vekili Erol Kıcıman, ferdi kredi başvurularının kabul edılmeye başlandığını, 15 gün içinde uç büyuk şehirden toplam 1596 başvuru yapıldığını, diğer illerle birlikte ay sonuna kadar Türkiye toplamının en fazla 5 bin olmasının beklendiğini söyledi. KKiman, 15 gunlük ferdi kredi uygulamasını Cumhuriyet'e anlatırken, başvurulann süratle değerlendirileceğini, bunun için bilgisayar sistemi oluşturulduğunu anlatarak, "Umduğumuz kadar fazla başvuru olmadı, isteklilerin hepsinin isteklerini karşılayabilecek durumdayız" dedi. 24 ağustos tarihinden sonra kredi isteklerinın değerlendirileceğini anlatan Kıcıman, "Kimsenin endişesi olmasın, tahmin ediyorum ki, eyliıl ayı başında biz kendi içimizde tasnifleri yapmış olunız ve talepleri Konut Fonu Başkanlığı'na aktarmış olunız" şeklinde konuştu. Toplam 500 bin beyanname basıldığmı ve bunlann tum şubelere dağıtıldığını anlatan Kıçıman, sözlermı şöyle sürdürdu: "Çoğunhık vatandaş, bilgi almak için şubelere başvuruyor. O kadar çok beyanname bastırdık ki, bu bevannamelerin beşte biri gelse ve her birioe 3'er milyon lira versek, 300 milyar lîra eder. Yüzde 10'u 150 milyar lira eder. Önce şubelerimize başvuran vatandaşlar beyanname almayla bitecek diye düşündüler. Şubelerimizden beyannameleri alıp gittiler. ama evi bulun, muteahhitle anlaşın dediğimiz zaman, başvuru çok asgariye indi." Kıçıman, ilk günlerde ferdi kredi isteklerinin çok olmasının konut fiyatlannt olumsuz yönde etkilediğine dikkati çekerek şoyle konuştu: "Vatandaşın acele hareket elmesi fiyatlan olumsuz etkiliyor. Herkes aJıcı olarak ortaya cıktığı zaman, satıcı biraz nazlanıyor. Türkiye'de ydlann getirdiği konut açığı var. Bu öyle 12 yılda bitecek iş değil. Mutlaka vatandaşın da kendi birikiminin olması lazıtn. Alacağı kredi belli, gelişigüzel herkes aceleyle konut alayım diye çıktığı zaman, maalesef fıyatlar da artı>or. Kredi sistemi ortaya konmadan önce 45 milyona satılmak istenen daireler için bugun 67 milyon lira istenıyormuş. Vatandaşın biraz daha bilinçli bareket etmesi lazım. Ferdi kredi hemen kapanacak, bitecek bir sistem değil. Anadolu'dan gelen sesler daha makul, Anadolu'daki fiyatlar daha makul. Büyuk şehirler ile kuçuk şehirler arasındaki konut maliyetleri arasında pek fark olmaması gerek. Olsa olsa arsa maliyeti farkıdır. Ama satış fiyatlanna bakbğımz zaman, arsa maliyetinin uzerinde bir fiyat farklılaşması var. Gerekli duzenleme yapıunıştır. Kaynak gelecek, kullandıracağız. Aceleyle herkes piyasaya çıkmasın. İlk anda bu konuda tasarrufu olan piyasaya çıksın. Yasanın iki amacı var. Biri, konut üretimini teşvik etmek, diğeri de vasada yazmamakla beraber tasarruflan teşvik etmektir. Yasanın tüketimi kısmak amacı var. Emlak Kredik Bankası'na ferdi konut kredisi almak için çok sayıda başvuru olduğunu anlatan Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı Idaresi Başkam Vahit Erdem, "Ferdi kredilerle konut sektöni kısa surede canlanacak" dedi. Erdem, şöyle konuştu: "Ferdi konut kredisi verildikçe, konuta olan talep artacak. Önce hazır konutlar satılacak, ondan sonra ise, yeni konutlar vapılacak. Yani talep oldukça uretim artacak, bu arada muteahhitlere de kredi verilmeye baslanacak. Başbakan Yardımcısı Erdem. Dışişleri Bakanı Halefoğlu. Maliye Bakanı Ankan. Bakanlar Kurulu'nun yeni kararma göre Ekonomik Işler Yüksek Koordinasyon Kurulu'na Başbakan gerekli gördüğü durumlarda başkanlık edecek. Kurul, Başbakan Yardımcısı'nm başkanlığında toplanacak. Iki Devlet Bakanı'nın dışında 11 üyesi daha olacak. Ulaştırma Atasoy. Bakanı Tanm, Orman, Köy. Bakanı Doğan. Sanayi ve Ticaret Bakanı Aral. nusu kararında kurulun görevleri ise şöyle sıralandı: "Ekonomik hayatla ilgili Başbakanlık ve Bakanlıklarca önemli gorulen konularda yüksek sevivede kararlar almak ve bu konularda koordinasyonu sağlamak. uzun vadeli kalkınma planı ve yıllık programlar çerçevesinde KİT'ler ile ilgili her lürEnerji Bakanı lü karan almak, ithalat >e ihrayükbaş. cat rejimlerinin duzenlenmesine ilişkin esasları belirlemek. dış ekonomik ilişkilerde koordinasyonu sağlamak, kanunla veya Bakanlar Kurulu tarafından verilen diğer görevleri yapmak, Başbakan veya Kurul Başkanı'nın gorüşülmesini istediği konulan karara bağlamak." Ekonomik tşler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun SekreterDPT Müsteşan ya hizmetleri, DPT Müsteşarlı suf Özal ğı Genel Sekreterliği tarafından yurütülecek. Ve Başbakan İzmir FnarCnın ilk gününden Ozfatura: Bayrak şarkıcıysa, ben operacıyım CELAL B A Ş L A N G I Ç İZMİR Anakent Belediye Başkam Burhan ozfatura bu yıl fuarda vücudunu teşhir eden kadınlara savaş açtı. Fuarın geçtiğirniz yıllarda sergileyecek bir şeyi olmayan, sanatçı geçinen kişilerin skandal yeri haline geldiğini savunan ozfatura şöyle konuştu: "Ben herkese karşı çıkmam. Bazı basın da çıplakların >anında yer aldı. Oysa bu kadına haksızlık. İnsanın sahneye çıkması için sergile> eceği bir je> olması gerekir. Mesela Gungor Bayrak şarkıcmm diyor, eğer o şarkıcıysa ben opera sanatçısıjım. Fuarda ne yapacak? Vücudunu sergileyecek. Buna izin vermem." Ozfatura fuarda gerçek sanatçılara kesinlikle karışmayacağını belirtti ve bu konuda şu örneği verdi: "Ben bir Emel Sayın'a, Ajda Pekkan'a kanşmam. Sergileyecekleri sesleri var. Gazino sahipleri ile görüştük. Umaru fuarda bu konuda sorun çıkmaz." Başbakan Özal'ın peşine takılanlar açılıştan sonra 53. tzmir Fuan'na bedava giriverdiler. Özallar bir yanda. Birbirinden gelişmiş teknolojilerini sergileyen ulkelerin pavyonlan diğer yanda, Ajda Pekkan ile Samime Sanay obur yanda. m 9 lxiıngor Hazine Müsteşan Pakdemirli. Merkez Bankası Baskanı Canevi. 'ın belirleyeceği iki Devlet Bakanı Ayda yürüyen ABD'li astronot, Ağrrda Nuh'un gemisiııi anyor Emekli astronot John Erwin, Ağrı Dağı'na damadı ile birlikte 4. kez tırmanacak. Erwin, dağda bulacağı tahta parçalarım ABD'de tahlil ettirecek. ANKARA, (Çumhuriyet Bürosu) Emekli hava albayı Erwin, Tann'nın "Yürü ya knlum"dediği insanlardan. Yalnız o, bu emri han apartman sahibi olarak, ya da bakanlık, başbakanlık koltuğuna tırmanarak değil de uzayda ve ayda yuruyerek yerine getirmiş.. Amerikalı John Erwin, 1971 yılında "Apollo 15" uzay gemisi ile ay sathına ayak basan ve dunyayı arkasına alarak altı dokuzluk hatıra resmi çektiren uzay adamı. Uzay adamlarının mesleki ömürleri güzellik kraliçelerininki gibi çok kısa sürüyor. Mr. Erwin, emekli olduktan sonra kendisini uzun sure boşlukta hissetmiş. Gunü, gökyüzünün derinliklerinde, uzay gemilerinde geçmiş birı için emeklilik dünyanın en büyük işkencesi elbette. Lincoln Köprüsu'nden olta, Centrel Park'ta volta, Star Bop'da tavla atarak ve üç aylık çekleri bekleyerek çile doldurmak canına tak demiş otmalı ki, yepyeni bir projenin peşine düşmüş. Aslında "yepyeni" proje "nuh nebiden kalma".. Ağrı DağYndaki gemiyi bulma projesi.. Ervvin bu projeye Cape Kennedy'deki eski komutanlannı sinirlendirecek kadar dört elle sanlmış görunüyor. öyle ki Mr. Erwin'in gözünde Nuh'un gemisi, "Apollo uzay gemisinden milyonlarca defa önemli". Uzay gemisi, geleceğin habercisi ise, "Nuh'un gemisi" geçmiş zamanlann, kutsal kitaplann, insanın maymundan değil, Adem'den tiırediğinin müjdecisi.. Amerikalı eski uzay adamı James Envin ile Adanalı eski politika adamı Kasım Gülek'in evinde konuşuyoruz. tKİ ESKİ ARKADAŞ Erwin ile Gülek'in ne alakası var diyecekler için verilecek inandıncı bir yarutımız maalesef yok. Her ikisi de birbirinin "eski arkadaşı" olduğunu söylemekle yetiniyorlar. tsmet Paşa'nm ünlü genel sekreterinin, ayda yürümüş Amerikalı Albay'ın da tepkilerini kesJ tirmek olanaksız. Arkadaşlığmız nereden? Uzaydan mı? Adana'dan mı? Yoksa Nuh'un gemisinde bitişik kamaralarda seyahat etmiş olmaktan mı? gibi soruların kendilerini sinirlendireceğinden çekiniyoruz. Bu nedenle lafı Ağn Da|ı çerçevesinde" tutmaya çahşıyoruz. Emekli "uzay albayı" sorulara asker gibi kesin ve kısa yanıtlar veriyor. Bu sefer çok umutluyum. Tepe'ye tırmanmamız havaya bağlı. Bir haftadan fazla dağda kalacagız. Cuma günu Türkiye'den ayrılacagız. Dağda bulacağımız tahta parçalarım tahlil ettirecejtiz. Mr. Ervvin, Ağn'ya damadı ve Amerikalı bir yardımcısı ile çıkacak. Bu dördüncü çıkışı. Ama her nedense "Bu kez çok ümitliyim.. Bu kez işi bitirecegim" diye yineleyip duruyor. Bir de, ikide bir "Tann'nın rehberliğine ihtiyacım var" diyor. Ama yine kendisine Turk askeri yetkilileri bir subay bir de sivil rehber vermenin "faydadan uzak" olmayacağını düşunmüşler. EŞEGE MUHTAÇ HALDE Aslında emekli albay Erwin'in, ikide bir Tann'mn desteğine ve duaya ihtıyaa olduğunu yinelemesi boşuna değil. Çünku arkasında kimse yok. ömrünü verdiği, yedı kat göklere çıkıp ayın tepelerine bayrağını diktiği Amerika devleti, koca uzay albayını "eşeğe muhtaç haie" düşurmüş. Mr. Ervvin, Ağrı Dağı'ndaki araştırmalan için Turk Ordusu'n dan bir askeri helikopter istemiş. Ancak Türk Genelkurmay yetkilileri, helikopterin bir kazaya karşı " 2 milyon dolara sigorta edilmesini" istemişler. Emekli maaşından ve aydan topladığı taşlardan başka hiçbir şeyi olmayan Mr. Erwin, 2 milyon doları bulamayınca, yaya kalmış. Damadı ve bir yardımcısı ile sırtlanndaki kazmalar, kürekler, ile Ağrı Dağı'nda bir tufandan önceki insanoğlunun "medyunn şukran" olduğu gemiyi arayacak olan Mr. Envin'in tek yardimcısı eşekler olacak. Envin, Ağn Dağı'na tıpkı Nuh Peygamber gibi yakınlarını almadan çıkamıyor. Söylediğine göre daha önceki tırmanışlarında da, bir kez kansı, birinde de sekreteri varmış. Şimdi ise damadı Dick var. Aslında Ağn'da gemi aramaya çıkmakla Marmara'da uskumru avına çıkmak "olasılık hesabı" bakımından eşit. Belki bu nedenle Mr. Envin "Tann" diyor da başka bir şey demiyor. Ancak, Isa'ya inanan ve Incil'e iman getiren biri olarak kendisine tam not vermek olanaksız. Devam ettiği kilisenin papazının Çumhuriyet okuması olasılığı duşük olduğu için kendisine ait bir sırn açıklamak istiyoruz. KURAN'DAN SLRE Mr. Ervvin, Nuh'un gemisini aramaya çıkmadan önce Kasım G&lek vasıtası ile Kuran'ı Kerim'deki "Nuh Peygamber ve gemisi ile ilgili sureyi" tetkik ettirdi. Hem de kime? Suudi Arabistan'ın Ankara Buyükelçisi'ne.. Oysaki Nuh'un gemisi konusu lncil'de de hem de aynı derecede ayrıntılı olarak yer alıyor. Amerikalı Mr. Erwin'in "diplomatik kanallan ve dinsel inançlanm" bir kenara iterek son anda Kuran'a başvurması çeşitli yorumlara yol açacak nitelikte. Ağn'ya tırmanmak için yabancılara gösterilen bürokratik engellerden bıktığı için Turk ve Müsluman mı olmayı düşünuyordu. Egeli efelerden Özal'a sevgiler IstanbuVda ekmeğe zamdan kavga çıktı Haber Merkezi "Ekmek" etrafında Ankara ve İstanbul'da "kavga" başladı. Ankara'da ekmek zammı Belediye Meclisi'ni karıştınrken, lstanbul'da da daha yapılmayan zam yüzünden Fırınalar Derneği ve Ekmek Sanayii Işverenlen Sendikası yöneticileri "kapıştılar". Ankara'da SODEP'lı Belediye Meclisi üyeleri "ekmek zammı tek yanlı karardır" dediler. Un fiyatlanna yapılan zamdan sonra hemen hemen tüm ilmek istiyoruz" dedi ve ekledi: "Ekmeğe zam istemek hakkımızdır." Keçeli sözü Fınncılar Derneği'ne de getirdi: "Ömründe fırıncılık yapmamış bir dernek yetküisinin zam konusunda konuşmaya yetki ve bilgisi yoktur." Keçeli 70 gramlık simiti gösterdi, "430 gramlık ekmeğin 40 liradan satümasının çok büyük zarar olduğunu" söyledi. Fırıncılar Derneği 2. Başkam Özdede de hemen Keçeli'ye yanıt verdi: "tşçi bir yıldır ücretine zam bekliyor. Bunlar işçinin zammını onemsiz sayıyor. Niye feveran ediyoriar? Buğday fiyatındaki artış bir ekmeğe 150 kuruş civannda yansır. Bir çuval undan da 256 ekmek çıkar. Unun çuvalı daha iki gündür 5 bin liradan işlem göniyor. Bu kadar insafsızlık olur mu?". özKamyoncunun işi zor. Ya Gumrük Muhafazacımn dede sürdürdu: "Un fiyatı düştügünde ekmek fiyatı niye düşiiki? rülmedi? O zaman fınncı biraz Gümrük Muhafazacı hassas fazla para kazanmıştı. Şimdi de bir alanda oynuyor. İşte Iran kânmızdan biraz feragat ederiz. orası. "Kahrolsun Amerika" Sonra zam isteriz." sloganlan, lmam Humeyni reDevreye yeniden Keçeli girdi simleri, dağlar, dağlar... İnsanlar geliyor. Kara saçh, kara bı ve özdede için konuştu: "Onun yıklı erkekler. Teiaşh. Simsiyah fınncüarla Ugisi yoktur. Deterlara bürünmüş kadınlar. Çarşaf jan satar. Sadece adından söz etlar, örtüler, gözlerdeki merak ve tinnek istiyor. Biz de zam için toplu sozleşmeyi bekleyebUiriz." arayış ifadesini gizleyemiyor. Ankara'da ise Belediye Mecİranlılar otobüs otobüs geliyor. Kapıdan bu yana geçiyor ve lisi toplantısı sırasında 10 kişilik Grubu "ekmek duruyor. Otobüsler kimbilir kaç SODEP saattir yolda. Hepsi yorgun. inip fiyatlan" konusunda gündem gölgelere seriliyorlar. Oracığa, dışı konuşmak isteyen üye Tevtaşlann üzerine oturuyor, öte be fik Çavdar'a söz verümediği gerilerini yanlanna açıyorlar. Ba rekçesiyle oturumu terketti. zılan freeshop'tan geliyor. Ellerindeki viskiyi yürurken açmaya çabalıyor, gelip öbürlerinin yanına oturmadan ilk yudumu almış oluyor. Kadınlann ağızlan, çeneleri, hattâ biraz boyunlan bundan boyle görunecek. Doğubeyant'a kadar. Orada çarsaflann da çoğu çıkacak. Geri dönerANKARA, (Çumhuriyet Büken giyilmek üzere. Kamyoncu tran'a geçme der rosu) Anadolu Liselerinde kesin kayıt işlemleri dün sona erdinde. Gumrük Muhafazaa onu kolluyor. İranlılar İran toprağı di. Kesin kayıtlar sonunda boş kalan kontenjanlar için yedek nın 5 metre ötesinde viski içiyor. listelerden oğrenci aünacak. KeGürbulak Sınır Kapısı. Navlunu yetersiz kamyoncuy sin kayıt yaptıran öğrencileri ve la maaşı yetersiz Gümrük Muha boş kontenjanlan belirten listeler bugün okullara asılacak. Lisfazacı, "maddi" ve "vicdani" boyutlan bir arada ele almdığın telerin birer örneği de Milli Eğitim Gençlik ve Spor BakanlığVda kimseyi tam tatmin etmeyen bir düzenin baş aktorleri. Gür na gonderilecek. bulak kapısında kısa kollu TÖte yandan, Anadolu Liseleshirt'lan, şortlan, san saçlany rinde önkayıt işlemleri 411 eyla "bildiğimiz" turist yok. Kam lul tarihleri arasında yapılacaİc. yonlar var. Köşesine çekilmiş, Bu okullarda sınav kılavuzunda keyıfli keyifli türkü söyleyerek yer almayan resmi ve özel okulsırasını bekleyen Anadolulu lara (ön kayıtlarda), yedek adaykamyon sürücüsu yok. Ruşvet lardan sırası gelmediği için kayıt ten .horlanmaktan yakınan asık yaptıramayanlarla, birinci basasuratb adamlar var. Ve onlardan mak sınavına girip hiçbir okulu yakınan Gumrük Muhafazacı kazanmayan öğrenciler göz önunde tutulacak. var. Devlet memuru. Bu öğrencııenn kesıu kayıtlaKamvoncu da vatandaş. n da 1417 eylul tarihleri arasında yapılacak. BİTTt lerde fınncüar ekmeğe zam ısterken, İstanbul Fınncılar Derneği 2. Başkam Selami Özdede "önümüzdeki günlerde yapdacak toplu sözleşmeden sonra zam isteyeceklerini" söylemişti. özdede "lstanbul'da Ekmek Sanayii Işverenleri Sendikası aksi bir davranışta bulunursa, karşısında bizi bulur. Halkın ekmeğiyle kimseyi oynatmayız" dedi. Buna karşılık Sendika Başkam İsmail Hakkı Keçeli de "belediye yetkilileriyle bugunlerde göniş DERT KAPISI GURBULAK «,=, ,* fO,ogmp,,r: VMIT Gümrük muhafazacı: Bizim görevde sabah akşam yok 2 Gumriık Muhafazacı, şoförün karşısında Kapı'yı temsil ediyor. Kapı devletin sımr kapısı. Gumrük Muhafazaa devletin memuru. "Ama," diye anlatıyor Gümrük Muhafazacı, "Öbür memurlaria bizi ayınyorlar. Tatü günleri ve mesai saatleri dışındaki çalışma sureleri için araç başına 400 lira kesiliyor, gumruk memurianyla maliye memurian bu paradan fazla mesai alıyorlar. Biz sadece normal fazla mesai ahyoruz. Bizimki ajda 5 bin 5 bin 500 falan tutar, öbürlerininki 38 bin lira." Gümruk Muhafazacı "aynm"dan yakmıyor: "Polis, askeriye, PTT, Orman Muhafaza ile aynı koşullardayız. Bakın, silahlı görev yapıyoruz. Ama yıpranma payunız yok. Emeklilik 25 yılda." Gümrük Muhafazacının aylığı 3540 bin lira. 12 saat çalışıyor, 24 saat dinleniyor. Haftasonu ve bayram tatili yok. 10 yıllık çalışma kıdemine sahip değilse yıllık izni 20 gün, 10 yıldan sonra 30gun. Emeklıliğı de, demin kendisi söyledi işte, 25 yılda. "Bizim görevde sabah akşam yok," diye yakınıyor Gümrük Muhafazacı. "Tam nobetten dönmiışsünüzdür, sııura önemli birisi gelecek diye yatağından kaldınp getiriverirler ortaya." Gümrük Muhafazacının tedirginliği sadece gundelik değil. "Tayinlerimiz de mesele. Burada ne kadar zaman kalacağımızı bilemiyonız ki. Normali iki sene. Ama işte..." Gümruk Muhafazacı arkadaşını gösteriyor. O konuşuyor: "Ben çocugu okula vermedim burada. Gideceğim diye. Şu anda beklemedeyim." Gümruk Muhafazacının ya YOL SICIM GİBİ Gürbulak 'tan çıkış. Kamyoncu, aracından inip girişteki görevliyle işlemlerini hallediyor. Ovaya uzanan yol sicim gibi. Kamyon bir tespih tanesi gibi kayacak. Geri dönmek üzere. kınmaları haksız sayılmaz. Ya ondan yakınmalar? GumrUk Muhafazacı, "Kötü muamete di>e bir şey >ok," diyor. "Bize nasıl davranıyorlarsa biz de onlara oyle davranıyoruz. Şimdi, kamyon geliyor. Iran'dan. Kapıda aravacağız tabii. Aramayacak mıyız? Kardeşim, yanında bir şey var mı, diye soruyoruz. Cevap veriyor: Ne olsun ki! Şimdi gel de... Yani ne olur, memur bey bir şey yok, ya da, işte şu şu var, dese. 'Ne olsun ki!' Sonra kabahat oluyor." Gümruk Muhafazacı kamyonculann sınır kapısında geçeTİi kural ve uygulamalan bilmedikleri, "bilinçsiz olduklan" kanısında: "Hattâ kendi aralannda kavga bile ediyoriar..." Hepsi mi? "Yoo. Yabancüariyi. Özellikle Bulgarlar çok iyi." Gümruk Muhafazacı, kamyon sıralannın önunden, "Gelin," diye işaret yapıyor. Ya da koca TIR'lann Iran'dan önceki son avluya süzüldüğu daracık geçışin başında sandalyeye oturmuş, geçen araçların plakasını, sürücülerin adlarını okuyor. Gümruk Muhafazacı masada, önünde kağıtlar, kontrol ediyor. Talihli kamyonlar, TIR'lar, iki bina arasındaki aralıktan süzülerek gözden kayboluyor. 2030 metre ötesi Iran artık. Sının geçince eziyet bitiyor mu? Ne gezer... lranlı güvenlik kuvvetleri aşın hassas. Göz açtırmıyor. Hele Devrim Muhafızları. Kamyoncu uzun süre, navlunun düşukluğünü, kazancının azhğıru, çektiği cefamn çokluğunu giderecek bir yol tutturmuş gidiyordu; tran'dan fazla mazot alıyor, Türkiye'ye gelişinde satıyordu. tran'da mazot ucuz ta Gümrük muhafazacının aylığı 3540 bin lira. 12 saat çalışıyor, 24 saat dinleniyor. Hafta sonu ye bayram tatili yok. "Tam nobetten dönmüşsündür, sınıra önemli birisi gelecek diye yatağından kaldırılıp getiriverirler ortaya" diyor. İranlılar otobüs otobüs geliyor. Hepsi yorgun. İnip gölgelere seriliyorlar. Bazıları freeshop'tan geliyor. Ellerindeki viskiyi yürürken açmaya çalışıyorlar, gelip öbürlerinin yanına oturmadan ilk yudumu almış oluyorlar. bii. Depoya ek yaptınyor, dolduruyordun. Fazla fazla. Ama günun birinde İranlılar bu işe dur dediler. Bu kez her kamyoncudan şüphelenmeye başladılar. Değil yedek depo falan, normal deponda 400 litreden fazla mazot bulur lar sa.. Mazallah! Kamyoncu, "Hadi 450 litreye falan da bir şey demiyorlar, ama fazlası olursa..." diyor, başını iki yana salhyor. Yine uğultu başlıyor. Kamyoncu bir kez daha kontak açıyor. Bir iki adım daha. Yine duruyor. Anadolu tiselerinde kontenjanlar bugün asıhyor