25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 19 AĞUSTOS 1984 Özetle Yargılay'm 10 eylül pazartesi günü başlayacak yeni adli yılda 40 binin üzerinde dava dosyasını ele alacağı bildirildi. Alınan bilgiye göre, Yarguay, temmuz ayına 29 bin 278 dava dosyast ile girdi. Adli tatilde eklenenlerle birlikte bu sayının 40 binin uzerine çıktığı belirlendi. (a.a.) 40 bin dosya Uzmanlar 6 yaş öğretimînden yana dartlan, dünyanın her yerinde aynıdır. Bizim çocuklanmız diğer ülkelerin çocuklarından farklı değildir. Çocuk çok küçük yaşta soyutlama yapabilir. Araştırmalar bu sonucu kamtlamıştır. Pedagojinin verileri erken yaşta öğrenmeye başlayan çocuğun daha erken gelişim gösterebileceğini söylüyor. "Oyun mu, okul mu?" yanlış bir ikilemdir. Hem oyun hem okul. Bu bir program sorunudur. Türkiye'nin vardığı sosyoekonomik nokta, 6 yaş eğitimini gerektirmektedir. PROF. DR. FERİHA BAYMUR: Uygulaması kaldırılırsa çok yazık olur. Çocuk bu yaşta oyun oynayarak da öğrenebilir. Oyun ayn okul ayrı bir olay değildir. Oyun içinde okul olur, okul içinde oyun olur. Bunun yanında 6 yaş uygulamasının yararları ise, çok belirgindir, kuçük yaşlarda gelen çocuklara uygun araç gereç ve koşullan sağlarsak erken öğrenimin yararları makro boyuilarda alınır. 6 yaş çocuğunun başansı ile 7 yaş çocuğunun başansının karşılaştınlması bilimsel olarak anlamlı değildir. Aynmlar, yaşa göre değil, kişilere göredir. 7 yaş olgunluğunu gösterebilecek 6 yaş çocuğu olabileceği gibi tersi de olabilir. Aynca sosyoekonomik seviye bakımından avantajsız olan çocuklar ne kadar erken okul çevresi içine girebilirse, o kadar yararlı olur. Fırsat eşitliği için de önemlidir. 6 yaş çocuklannın bu yıl gösterdiği yüzde 55 başan oranı da kotü bir oran değildir. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı verilerine göre: Geçen yıl 442 bin 722 öğrencinin katıldığı 6 yaş uygulamasında, ders yılı sonu itibanyla öğrencilerin yüzde 55'i başanh oldu. 7 yaş çocuğunun başansı ise, yüzde 84 Çeşitli ülkelerdeki ilköğretim çağı başlangıcı olarak şu yaşlar kabul edılmiş durumda: ABD 57 yaş, Afganistan 7 yaş, Sri Lanka 5 yaş, Şili 6 yaş, Kongo 6 yaş, Dahomey Adalan 6 yaş, Kamboçya 6 yaş, Iran 7 yaş, Italya 6 yaş, Güney Kore 6 yaş, Polonya 7 yaş, Rodezya 6 yaş, Avrupa Konseyi ülkelerinin çoğu 6 yaş, tngiltere ise 5 yaş. Avrupa ülkelerinde, 5 yaşa doğru bir eğilim varken, 6 yaş uygulamasından vazgeçilmesinin yararı olmadığı uzmanların ortak görüşü. Uzmanlar, "oyun mu okul mu" ikileminin yanlış Gümrükteki olduğunu söylüyor. satıştan 35 Ahmet Hamdi Ozer, "6 yaş ithal düşünce değildir. milyon gelir Osmanlıdan beri Istanbul gümrüğüne terkedüen mal ve eşyaların açık arttırma ile uygulaması var. satışmdan yaklaşık 35 milyon li Cumhuriyet'in ilk ra gelir elde edildi. Yetkililer, Gi yıllannda da riş Gümrüğü Tasfiye Tüzüğü' uygulanmıştır." nünyayınlandığı aralık 1983 'ten Prof. Feriha Baymur, bu yana sadece htanbul giriş "Uygulamadan kaldırıhrsa gümrüğü olarak 126 milyon 4S7 yazık olur. Yüzde 55 bin SSOliralık araba, 190 milyon 380 bin liralık eşya satıldığını başarı, ilk uygulama için açıklayarak bugüne kadar güm kötü bir oran değildir. " ANKARA (Cumhuriyet Biirosıı) Ilkokullarda geçtiğimiz yıl uygulanmasına başlanan 6 yaş öğretimi konusunda tereddutlerin ortaya çıkması üzerine konuyla ilgili uzmanlar, uygulaAdalet Bakanı .\ecat Eldem, iş manın sürdürülmesinden yana çi ücretleri ile ihbar ve kıdem olduklarım belirttiler. 6 yaş çotazminatı alacaklarınm iflas macuğunun "oyun mu, okul mu" sasında birinci sırada yer almaikilemi içine sokulmasının yansını öngören tasarınm. eylulde lış olduğunu ifade eden uzmanTBMM'ye sevkedileceğini açıklar, Avrupa Ülkelerinde öğretim ladı. Eldem, Medeni Kanunun yaşının 5'e indirilmesi yolunda yeniden düzenlenmesi ve getirigüçlii bir eğilim varken, Türkilen ytnilikler konusunda şunlaye'de tekrar 7 yaşa dönülmesinin n söyledi: "O konudaki komissakıncaları olacağı görüşünü sayon çalışmalan geçtiğimiz aylar vundular. da bitirildi. Hazırlanan döküMilli Eğitim BakanlığYnın çemanlar tasnif edilmekte ve halen şitli kademelerinde uzun yıllar baam işlemi sürdürülmektedir. görev yapmış olan Dr. Hiisnii Sanıyorum bu çalışmalar eylül Ciritli, 6 yaş uygulaması ile çosonuna doğru sonuçlanır.'' cuğun bir an evvel üretici olarak (a.a.) hayata atılmasının amaçlandığını belirtirken, eğitim uzmanı Sigara Feyzi Öz, konu ile ilgili uygulamaya geçilmesi için 1978 yılınfabrikasında dan beri araştırmaJar yapıldığıpatlama nı 1981 yılındaki Milli Eğitim Şurası'nda 6 yaş uygulamasının Crvizli'deki Maltepe Sigara Fabkabul edildiğini Prof. thsan rikası 'mn kazan dairesinde dün Dogramacı'nın da konuyu desbelirlenemeyen bir nedenle pattekleyen raporu olduğunu belirlama oldu. Ölen ya da yaralanaterek, Turgut Özal'ın Başbakan nın olmadtğı patlamada, bir buYardımcılığı sırasında alınan kahar kazanının patladığı, maddi rarın gereğini yerine getirmek hasann ise fazla olmadığı öğreiçin çaba gösterilmesini istedi. nUdi. Bakanlık, eski yetkililerinden Ahmet Hamdi özer ise 6 yaş uyTBMM Başkanı Necmettin Ka gulamasının, "İthal bir düşünraduman, dinlenmek üzere gel ce olmadıgını, Osmanlı Devleti döneminde oldugu kadar, Cumdiği Antalya'dan dün ayrıldı. riiğe terkedüen mal ve eşyalardan 316 milyon 837 bin liralık satış gerçekleştirildiğini belirttiler. (LBA) Winylex fabrikası fl etti İcra İflas Kanunu YÜZDE 55 V BAŞAR1L1 Geçtiğimiz oğretim yılında 442 bin 722 öğrencinin katıldığı 6 yaş uygulamasında, dersyılı sonunda öğrencilerin yüzde 55 V başanlı oldu. huriyetin ilk yıllannda da uygulandığını" söyledi. Prof. Dr. Feriha Baymur ise, 6 yaş çocuklann derslerde yüzde 55 başarı göstermesinin bile iyi bir oran olduğunu öne sürerek, "Eğer 6 yaş uygulaması kaldınlırsa, yazık olur" biçiminde konuştu. Prof. Baymur, "Okul ayn oyön, ayn bir olay değildir" dedi. 6 yaş uygulaması ile ilgili olarak başvurduğumuz uzmanlann görüşleri şöyle: DR. HÜSNÜ CtRtTLİ, (Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu eski başkanı): 5,6,7 yaşlar çocuğun ikinci boy atma dönemi olarak nitelenir. Bu dönem, "is olgunlugu" ya da "okul olgunlugu" yeteneğinin olduğu dönemdir. Bu yaşlarda çocuklar çok hızlı bir gelişim içerisindedirler. 6 yaş öğretimi ile ilgili yasa, zamanında çıkarümasına karşın, altyapı hazırhkları yapılmamıştır. Kitap, araç gereç, öğretmenlerin yetiştirilmesi, anababalann hazırlanması bu olgunun birer parçalarıdır. 6 yaş uygulamasının yararı çok nettir. Bununla amaçlanan tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi çocuğun bir an önce üretici olarak hayata atılmasıdır. Halen ülkelerin büyük bir bölümünde öğretim yaşının 5'e düşürülmesi yolunda güçlü bir eğilim vardır. Türkiye'de de 6 yaş köklü bir olaydır. 1869 Maarifi Umumiye Nazariyesi kız çocukları için 6 yaş öğretimini öngörmüştür. Cumhuriyetin ilk yılllannda Atatürk Türkiyesi'nde uygulanmıştır. Bakanlıkta uzman olmayan kişilerin bakış açısı ile uygulamadan vazgecmek yanlıştır. Sorunun çözümü 6 yaş hatta 5 yaş öğretimi için gerekli programların hazırlanmasıdır. Esas olay bütünlüklülüktür... Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın karar organı kurum bünyesi dışına alınmıştır. Uzman kadro değildir. Karar organı nın tekrar Bakanlık içine alınarak, net düzenlemelere gitmesi gerekir. FEYZt ÖZ (Eğitim Uzmanı Türkiye llköğretmen Müfettişleri Derneği Başkanı: Yapılan son bilimsel araştırmalar, insanların mevcut zihinsel gelişimlerinin çok büyük bir kısmını 6 yaşına kadar tamamladığını göstermektedir. Bu önemli bulgu üzerine ileri ülkelerin hemen hepsi okul öncesi eğitime büyük önem vermeye başlamış ve 6 yaşı ilköğretim çağı olarak içerisine almışlardır. Böylece çocukların hayatlannın en verimli cağında sistemli bir eğitim vererek, gelişimlerini en iyi şekilde sağlamayı amaç olarak kabul etmişlerdir. Bu amaçla ülkemizde de 1978 yılında çalışmalar başlamış ve 1981 yılında toplanan Milli Eğitim Şurası'nda 614 yaş ilköğretim çağı olarak kabul edilmiştir. Söz konusu şurada Başkan Yardımcısı olan Saym Prof. Dr. Ihsan Doğramacı bu görüşü destekleyen konuşmasında Türkiye'deki erken evlilikler nedeniyle çocuğu erken yaşta okula almak suretiyle onlan okul çatısı altıda daha çok eğitebileceğimize dikkat çekmiştir. Bu görüş tam bir destek görmüştur. 6 yaş konusunda çıkanlan iki kanun bir yıllıktır. Eksikleri vardır. Ancak konu oldukça önemlidir. Yapılacak altyapı çalışmalan ile uygulama devam etmelidir. İkinci îktisat Kongresi'nde Sayın Başbakan Turgut Özal'ın Başkan Yardımcısı olarak yönettiği, bu büyük kongrenin kararı gereği olarak kabul edilen bu iki kanunun gereğinin yerine getirmek için elbirliği ile çaba göstermeliyiz. AHMET HAMDİ ÖZER (Eğitim Uzmanı, Milli Eğit. Bak. eski Tal. Terbiye Kurulu Başkanı): 6 yaş uygulaması ithal bir düşünce değildir. Osmanlı Devleti'nde de, Cumhuriyetin ilk yıllannda da uygulanmıştır. Dünyada genel uygulama da bu yaştır. 6 yaş çocuğunun zihinsel stan fabı TBMM Başkanı HABERLERİN DEVAMI SODEP denetmenleri belli oldu ANKARA.(ANKA) Sosyal Demokrasi Partisinin parti denetmenleri ve çalışma bölgeleri belirlendi. SODEP Genel Merkezinden yapılan açıklamaya göre, bütün Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerinin de görev aldığı ve 29 bölgede çalışacak parti denetmenleri ve çalışma bölgeleri şöy1»: 1. Bölge (EdirneKırklareliTekirdağ) Kemal lnan, 2. Bölge (BalıkesirÇanakkale) Erol Köse, 3. Bölge (BursaBilecikEskişehir) Kamil Karavelioğlu, 4. Bölge (KocaeliSakarya) Metin Şahin, 5. Bölge (AfyonKütahya) Enis Tütüncü, 6. Bölge (DenizliAydınMuğla) Cemal Seymen, 7. Bölge (ManisaUşak) Mehmet Mogultay, 8. Bölge (IspartaAntalyaBurdur) Fikret Ünlü, 9. Bölge (BoluZonguldak) Birgen Keleş, 10. Bölge (ÇankırıKastamonu) Saim Kendir, 11. Bölge (SinopSamsun) Mustafa Timisi, 12. Bölge (ÇorumAmasyaTokat) 5. Suphi Karaman, 13. Bölge (YozgatSıvas) Cahit Külebi, 14. Bölge (KırşehirNevşehirKayseriNiğde) Turgut Atalay, 15. Bölge (IçelAdana) Özkal Yici, 16. Bölge (HatayGaziantepK.Maraş) Tevfik Çavdar, 17. Bölge (OrduGiresun) Kamer Genç, 18. Bölge (UrfaMardin) Mustafa Gündeşlioğlu, 19. Bölge (AdıyamanMalatyaElazığ) Erhan Işıl, 20. Bölge (DiyarbakırSiirt) Hıar Ekşi, 21. Bölge (TunceliBingölMuş) Halil Akyüz, 22. Bölge (VanHakkariBitlis) Mustafa Gündeşlioğlu, 23. Bölge (ErzurumErzincan) Süleyman Sanahoğlu, 24. Bölge (KarsAğrı) Halil Akyüz. 25. Bölge (TrabzonGümüşhaneRizeArtvin) Ekrem Yurdakoş, 26. Bölge (Ankara) Kâzım Yenice, 27. Bölge (îstanbul) Cahit Angın, 28. Bölge (Izmir) Hasan Çetinkaya, 29. Bölge (Konya) Vedat Dalokay Inönü: Sorunların çözümü demokraside (Baştarafı 1. Sayfada) hale getirirsek daha iyi olacak. Ama daha henüz kurulmuş değil. Gölge kabine sistemi, zannediyorum daha çok Ingiltere'de kullanıhyor. Başka yerlerde o kadar yok. Gölge kabinede bulunan bir MKYK üyesi iktidara geldiğimizde muhakkak o alanda bakan olacak demek değil. Mesele o konulara sahip çıkan insanlan görevlendirmek. Basında sanki iktidarmışız gibi, kim gölge kabinede yer alacak gibi, bir tartışma başladı. Fakat bu bir ilgiyi gösteriyor. Özetle, gölge kabineden kasıt, belirli alanlardaki gelişmeleri yakından izleyecek insanların ortaya çıkması bakımından MKYK üyesi arkadaşlarımızı görevlendirmek. Gölge kabine, bu komisyon çalışmalanndan ayn olmayan, bir çeşit basın ve halkla ilişkileri, genel başkanla ilişkileri duzenleyen elemanlar olarak meydana çıkıyor. Böyle yaklaşmak sanıyorum daha sağlıklı. Çünkü, yalnızca gölge kabinedeki arkadaşlarımız değil, bizim politikamızı hazırlayacak olan insanlar, komisyonlar aracılığıyla, bütün parti örgütü karşısında alınacak kararlara katılacaklar. Fakat, gerek komisyonlar ve gerek komisyonlann başkan ve raportörleri arasından seçeceğimiz gölge kabine, daha canlı olarak konulara sahip çıktığırmzı gösterecek bir araç. Onun için haddinden fazla önemsemek ve bir kişisel çatışma konusu yapmak doğru olmaz. Gölge kabine ve komisyonlar yalnızca olajian izlemckle mi yetinecek? İNÖNÜ Tabii ki muhalefet için izlemek, ondan sonra eleştiri yapmak, yani etkin muhalefetin bir parçası. İzlemekle kalmayacaktır tabii ki iş.. Bundan sonra muhalefette ne gibi araçlan kullanacaksınız? İNÖNÜ Muhalefet konuşma safhasında kalırsa bir cevap çıkmıyor. Çünkü söyleyince nihayet hepsi söze dayanıyor. Araçlar da söze dayanıyor. Ama bence böyle yaklaşmak doğru değil konuya. Mevcut olağan araçların tümünü kullanmak, ondan sonra gelişmeleri görmek yeterli, çünkü olaylar gösteriyor hangi araçlan kullanacağımızı. Beklenmedik bir gelişme oluyor, bu gelişme karşısında alınacak tavnr önemli oluyor. O tavn almamızda tabii bu komisyonların bizlere hazırladığı öneriler çok yararlı olacak. Bunlara dayanarak bir tavır alacağız ve bu tavır etkin muhalefet örneği olarak ortaya çıkacak. Olayların önceden nasıl gelişeceğini tahmin etmek mümkün olmadığından, önceden bir şey söylemek anlam taşımıyor. Geçtiğimiz altı aylık tecrübe onu gösteriyor ki, pekalâ etkin olabilecek yollar bulunabiliyor. Olayların gelişimi içerisinde belirli tavırlar alınması, muhalefeti birdenbire etkin hale getirebiliyor. Hükümetin "bekleyin vaziyet düzelecek" diye geçiştirdiği konular, gün geçtikçe daha ciddi bir biçimde karşımıza çıkacak. O zamanki eieştiriler daha et kin olacak ve hep birlikte göreceğiz, onların karşısında nasıl gırişimler olacak. Hükümetin gerek işveren, gerek çiftçi, gerek esnaf kesimleri ile yaptığı göruşmelerde, bu kesimler genelde hoşnutsuzluklarını bildirdiler. tşçi kesiminin hoşnutsu7İuklan da ortada. Bu durumda erken seçim konusundaki tavnnızda bü degişiklik söz konusu mu? İNÖNÜ Erken seçim konusunda söylediklerimiz halen geçerli, biz erken seçime hazırız diyoruz. Bunu istemiyoruz diye bir şey yok. Fakat buna karar vermek TBMM'nin yetkisinde. Biz de orada olmadığı mız için önce iktidar partisinin elinde olan bir şey diye görüyorum bunu. O bakımdan eski söylediğimiz devam ediyor. Ben başka bir şey söylemek istiyorum. Günlük olaylan değerlendirirken vanlanın arkasından gitmektense biraz geri çekilip 56 aylık gelişmelere bakmakta fayda var. Hükümet ne yapmış, biz ne söylemişiz, onlan biraz göstermek istiyorum. Bizim için "Olaylan iyi takip etmiyorlar, etkin muhalefet yapamıyorlar" diye söyleniyor. Fakat ban konularda, mesela işçi sorunları konusunda bizim yerel seçimlerden beri söylediğimiz belirli bir şey var. Biz demokrasinin normal kuralları içerisinde bütün sorunlann çözüleceğine inanıyoruz. O bakımdan da demokrasiye sahip çıkıyoruz. Demokrasinin bütün kurallarının işlemesini istiyoruz. İşçi sorunları konusunda en önemli kural toplu sözleşme düzeni. Yerel seçimler öncesi YHK'nın işçilere zam vermesi söz konusuydu. Biz diyorduk ki, bunun hakemle değil, toplu sözleşme düzenine geçerek halledilmesi normaldir. Ancak böylece işçilerin hakları verilebilir diyorduk. Şimdi bunun birkaç örneğini vermeye başladık. Gerçi toplu sözleşme duzeni tam anlamıyla gerçekleşmedi. Güçlükler devam ediyor ama gördüğümüz birkaç örnekte YHK'nın vermiş olduğu zamdan ileriye giden anlaşmalar, işverenler ve işçiler arasında pazarlık sonucunda gerçekleşiyor. Bunu bizim başından beri savunduğumuz ilkelerin gerçekleşmesi anlamında görüyoruz. O bakımdan günlük olaylan iyi eleştirmediğimiz konusunu bir tarafa bırakarak bu şekilde tuttuğumuz yolun daha sağlam yol olduğunu göstermek istiyoruz. ediyor. Bunun dışında söylediğı bütün sözler kandırmaca oluyor. Bunun dışında işçileri fabrikala ra ortak etmek sözüne kimsenir inanacağını kabul etmiyorum İşçi sorunlanna karşı Başbakan'ın tutumu meydandadır TürkMetal ile MESS arasındc oldukça güç geçen bir toplu pa zarlık, sonunda bir olumlu sonu ca bağlandı ve taraflar memnur. görünüyorlar. Bu iç barışın sağlanması bakımından mutlulukla karşılanacak bir olaydır. Başbakan, böyle söyleyeceğine ozel sektöre bir ihtar çekti. "Yapacagınız toplu pazarlıklarda ayağınızı denk alın, fazla ödün verirseniz sonra benden iflas ediyoruz, bizi kurtann isteğinde bulunmanızı istemiyoruz" biçiminde bir ima yaptı. Bu kadar ters bir açıklama yapan Başbakan'ın aynı zamanda "Ben işçileri fabrikalara ortak edecegim" demesi, kandırmacadan başka bir şey olamaz. Ağn seçimleri bugünkü siyasi ortamın bir göstergesi midir? İNÖNÜ Ağrı'da 25 Martta seçim yapıldığında en önde iki aday belirmişti. MDP ile ANAP adayı. Diğer partiler çok daha Başka bir örnek: Gecekondugeride oy aldı lar. Orada seçim lara tapu verilmesi meselesinde yenilenmek zorunda kalmıştı ve hükümetin davranışı, iktidar ikinci seçimde seçmenler, ilk separtisi gecekondulara tapu verilçimde hemen hemen kazanacakmesi konusunu ilk ortaya attığı ları belli olan iki aday üzerinde sırada "Tapu verilmesi iyi bir oylarını topladılar. Yani kazanşeydir, ama bunu yapamazlar, ma şansı yüksek olan aday üzeakiatmacadır" demiştik. Aradan rinde oylar toplandı. Bu bana olgeçen zaman sonunda bunun dukça doğal bir davranış olarak böyle olduğu meydana çıkıyor. görünüyor. Bundan benim çıŞimdi Bayındırlık Bakanı çok kardığım sonuç, bundan önceki doğal bir şekilde yeminli özel bu seçimde SODEP ile ANAP önroların bu işi yapabilmeleri doğdeki iki parti olduğuna göre, rultusunda vatandaşa baskı yapbundan sonraki genel seçimde de maya çalışıyor. Resmi Bakanlık, bu iki parti üzerinde oylar topvatandaşlan inanmadıkları özel lanacak şeklindedir. Şüphesiz bürolara başvurmaya zorluyor. Ağrı'da bilinen bir şey, SODEP Bu suretle devletin görevi ile özel örgütünün iyi çalışmadığı. Birinsektörün yapacakları arasında ci seçim sonucunda ortaya bir tam bir kavram kargaşalığı mey tablo çıkmca, anlaşılan seçmendana çıkıyor. Bakanın, vatan lerin böyle bir davranış içine gidaşlara "Ozel bürolara gitmezreceklerini tahmin ettiler ve "seseniz sizi cezalandınnz" biçi çime girmeyelim daha iyi" dediminde bir yaklaşımı sanırım ler. Fakat biz Genel Merkez olacumhuriyet tarihinde ilk defa gorak, "bir partinin bir yerde serülüyor. Bu da bizim söyledikçimi kazanamayacağını bilse bilerimizin doğnıluğunu karutlıle, seçime girmemesi duşünıileyor. mez" diyerek, Ağn seçimlerine Uçüncü bir örnek: Sayın Baş girilmesine karar verdik. Fakat bakan'ın son yaptığı basın top örgütün iyi çalışmadığını duşülantısında bir soru uzerine, nerek SODEP örgütünü değişti"Ekonomi en önemli konu de riyoruz orada. SODEP, Tüzük Kongresi'ğildir, en önemli konu, demokrasinin yerleşmesi konusudur" ne gidecek mi? demesi. Bu da bizim başından İNÖNÜ Kurultay'ın bu beri söylediğimiz bir konu. Eko doğrultudaki anlayışına uyarak, nomik ve sosyal meseleler hep biz orgütümüze Tüzük Kurultabir arada ele alınmalı. Demok yı'run haarlığına girdiğimizi gösrasinin yerleşmesi ile bu konula teren bir genelge gönderdik. O ra birlikte çözüm bulunacaktır. zaman tüzükte esas degişiklik Fakat Sayın Başbakan'ın bu sö önergesini vermiş olan İzmir örzü ciddi olarak ele aldığına inan gütünün onerisini bütün örgütmıyorum. Çünkü gerçekten lerimize gönderip görüşlerini isinanmış olsa yapacağı başka şey tedik. 1 ekime kadar da süre verler var, bunlan gecikmeden yap dik. Cevaplar geldikten sonra maya başlar. Benim gördüğüm bunlan değerlendireceğiz ve TüBaşbakan iktidar olduktan beri, zük Kurultayf na gideceğiz. Bu hatta daha evvelden beri gelen konuda şimdiden bir tarih söybelli politikayı yürütmekte ısrar lemek doğru olmaz. Özal: Çiftçi halinden (Baştarafı 1. Sayfada) dim diyorlar. Domatesi sattım /70 lira, soganı sattım 4050 lira diyorlar. Dönümde 4 ton sogan aldım diyorlar. Bu sene komşu ülkelerden sebze alımı için çıkartma olmuştur. Şimdi Türkiye'yi dış diinyaya açıyoruz. tstanbul ve Ankara pazarlannm yanısıra Cidde, Bagdat, Şam ve Kuveyt ilave edildi. Pazann artmasiyla fiyat da artıyor, ama fiyat artışı da üretimi arttınyor." özal, martta yaptıklan gübre zammına karşı çıkanlann şimdi, "Çiftçi öyle güzel para kazanıyor ki, gübre zammının kıymeti kalmadı" dediklerini söyleyip, "Mühim olan köylüye gübreyi verebilmek, sonra da malını satabilmektir" dedi. Özal, 1960'Iarda Türkiye 'den geri olduğu halde serbest ekonomiye Türkiye'den önce geçen Güney Kore'den örnek vererek şöyle konuştu: "Yıllık ihracatları bu yıl 25 milyar dolara ulaştı. Türkiye de bu sistem içinde ihracatını hızla arttınyor. Türkiye nereye gidiyor di>e dikkatler üzerimize çekilmiştir. Bu ekonomiye en kolay intibak edenler çiftçi, esnaf \e fazla kredi kullanmayan sanayiciler oldu. Zoriuk çekenler ise duvarlan kapaüp sadece içerde mal satmaya alışanlardır. Bu politikayı zikzak yapmadan götürebilirsek, Türk sanayisini, TUrk ekonomisini ve Türkiye'yi ileri ülkeier düzeyine sokarız." Başbakan Özal, dün Eskişehir'de vilayeti ziyaret ettikten sonra Etibank'ın Kırka köyundeki bor türevleri tesisini, Et ve Balık Kurumu'nun et kombinasını, Bözöyük'teki Toprak Holding'e ait Toprak Seramik fabrikasını ve PTT santrahru hizmete açtı. Özal, dün aynca Eskişehir'de parti tarafından sünnet ettirilen 344 çocuğun sünnet düğününe katıldı ve bir çocuğun kirveliğini yaptı. Özal, tesislerin açılış törenlerinde yaptığı konuşmalannda "En dognı yol bizim getirdigimiz serbest ekonomik sistemdir. Her geçiş döneminin bir takun sancılan olur, olacaktır. Bu sancüar olacak diye dönüş yapamayız" dedi. SORU VE YANITLAR Başbakan özal, Bursa'ya gelirken cuma günü başladığı gezisinde ilk kez basın mensuplanyla konuştu ve sorulannı yanıtladı. Özal, Eruh olaylanyla ilgili bir soruyu yanıtlarken, "Muhtdif olaylar her zaman olmaktadır. Ancak bizde maalesef olaylan manşete getirme tavn var. Aynca olaylarda artış degil, azalma vardır. Eruh olaylan konusunda Genelkurmay açıklamayi yapmıştır. İlave edilecek bir şey yoktur" dedi. KlT'lerin yeni statüye kavuşturulması için yapılacak uygulamanın ban KİT kuruluşlan için ileri bir tarihe bırakıldığını belirten Başbakan özal, "SODEP'in gölge kabinesini nasıl buldunuz?" sorusuna, "Ne kabinesi, biz onlan yerel ana muhalefet olarak görüyoruz" diyeyanıtladı. Gümrüklerdeki olayla ilgili bir soruyu yanıtlarken de, "Gümruklerde olan olay netke itibariyle bir suiistimal olayıdır. Bazı sorumlular vazifelerini suüstimal etmişlerdir. Üzerine gidiyoruz, merak etmeyin" dedi. Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Ankan'ın egemen güçlerden söz ettiğini hatırlatan bir gazeteciye, "Bazı konularda sayın bakanın söylemediği şekilde manşetler konuyor. Ben kendisine sordum, hayır, bir şey söylemedim, dedi" yanıtıru verdi. Özal, Bursa'da halka hitaben yaptığı konuşmada ise, bir zamanlar atom santralı için yaklaşık iki milyar dolar krediye ihtiyaç duyulduğunu, bu krediyi sadece bir ülkenin vermek istediğini, ancak daha sonra o ülkenin de kredi vermekten vazgeçtiğini belirtti ve "Şimdi önümüzde çeşitli teklifler var. Bunlan inceletiyoruz" şeklinde konuştu. Geceyi Bursa'da geçiren Özal, bugun BalıkesirManisa üzerinden lzmir'e gidecek. tstanbul Haber Servisi Son yıllarda giderek uzayan iflaslar zincirine Kartal'da kurulu bulunan Winylex fabrikası da eklendi. Hakkında açılmış bulunan 4 iflas davasından bin sonuçlandı ve İstanbul 1. Ticaret Mahkemesi firmanın iflasına karar verdi. 15 Eylul 1982'den bu yana kapah bulunan fabrikanın 350 işçisi ücretli izinli sayılıyor ve işçilere hiçbir ödemede bulunulmuyor. SSK'nın toplam 80 milyon TL. dolayındaki alacağının 18 milyonluk bölümüne ilişkin olarak hakkında iflas karan alınan Winylex firmasının aynca 2 milyar TL. İş Bankası'na olmak üzere çeşitli bankalara 2.5 milyar TL. 700 milyon lira kadan birikmiş ücret ve sosyal hak alacağı, 1 milyar lirası da kıdem tazminatı olmak uzere işçilere toplam 2 milyar 650 milyon TL. de birikmiş vergi borcu olmak üzere toplam 5 milyar TL. borcu bulunuyor. Firma mal varlığının borcu karşılamaya yeteceği belirtiliyor. İflas karanndan sonra görüştüğümüz firma yetkilileri "en büyük alacaklı olan İş Bankası alacagını ertelemişti. Tam kurtulmak üzereydik iflas karan alındı " biçiminde konuştular. Firma yetkilileri "bankalar iflas işlemlerinin uzamasından dolayı ugrayabilecekleri kayıplan değeriendirerek, en bınuk alacaklı olarak diğer kişi ve kuruluşlan alacaklarınm bir kısmını ya da tamamını ödeyebilirier. Bu durumda tüm alacaiddann nzası ile iflas geri çekilerek, fabrikada yeniden üretime başlanabilir. Böylelikle işyerinin kapanması önlenir ve eski isçilerle üretim sürer" şeklinde konuştular. Bu arada işçilerin bir kısmını temsilen işyeri hakkında başka bir iflas davası açmış bulunan avukat Alaaddin Ulus iflas masasına 350 dolayında işçinin alacak kaydettireceğini, bu durumda iflas masasının, beklenmedik bir gelişme olmazsa işçi oylarıyla belirleneceğini belirterek "böylelikle büyük kapasiteli bir işyerinin geleceğini belirleyecek karar işçilere kalacaktır " dedi. 40 dönümlük arazi üzerinde kurulu tesislerinde sünger, muşamba, suni deri riçket yer döşemesi halı ve kimyevi yağ üreten Ergün, Erdal ve Bülent Altan kardeşlere ait olan Winylex firmasının yani sıra, yan kuruluş olan Sakarya Halıcıbk A.Ş. hakkında da iflas davasımn sürdüğü belirtildi. Firma yetkilileri, yine aynı firma bünyesindeki Standan Plastik A.Ş.'nin de işçi alacakları nedeniyle iflasırun istendiğini, kendi kuruluşlan olan Vini Plast A.Ş. için de kendilerinin iflas isteminde bulunduklannı belirttiler. Sporlbto hasılat dağıtım biçimi belirlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SporToto hasılatmın dağıtım biçimini belirleyen yönetmelik Resmi Gazete'de yayınlandı. Yönetmeliğe göre, katılımcılann ödedikleri kolon bedellerinden oluşan hasılattan Hazine'ye yatınlacak miktar, Çocuk Esirgeme Kurumu hissesi, bayi ve başbayi komisyonları ile zaruri masraflar düşüldükten sonra kalan miktann yüzde 4O'ı Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğu hissesi olarak aynlacak. Kalan yüzde 60 ise katılımcılara dağıtılacak. Katılımcılara dağıtılacak olan yüzde 60 tutanndan aynca, Kredi ve Yurtlar Kurumu hissesi aynldıktan sonra, damga resmi de kesilecek. Yönetmelikte aynca idari masraflann nelerden oluştuğu ve zorunlu masraflarm karşılanacağı kalemler de belirlendi. Buna göre, idari masraflar yüzde yanm tazminat fonu, binde 5 itiraz hatası fonu ve kulüplere aynlacak isim haklarından oluşacak. Zorunlu masraflar ile genel hasılat, kupon bedeli hasılatı ve elde edilecek gelirlerin bankalarda korunması sonucu elde edilecek faiz gelirlerinden karşılanacak. Içişleri Bakanı Janrıyur EruKta incelemeler yaptı SttRT, (THA) îçişleri Bakanı Ali Tannyar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Mehmet Buyruk ve 7. Kolordu Komutanı KorgeneraJ Kaya Yazgan helikopterle Diyarbakır'dan Eruh'a gelerek incelemelerde bulundular. Eruh'ta Siirt Valisi Recep Özen tarafından karşılanan Tannyar, 15 ağustos gecesi Eruh'ta teröristlerce kurşunlanan jan• C'ih.ınveı Gazstcsi personel kortımı, TGS kartımı ve cüzdanjmı yitirdim. Hükümsüzdür. ABDULLAH BIÇAKÇIGİL darma karakolu ve kaymakamlığa giderek bilgi aldı. Içişleri Bakanı Ali Tannyar, burada hükümet konağı önünde toplanan yurttaşlara hitaben konuştu ve şunları söyledi: "Biz sizin hükumetiniziz. Devletimiz daima yanınızda olacaktır. Sizlere Başbakanımızın selamlarını getirdim. Kruh'u en yakın zamanda cennete dönüştüreceğiz." Tannyar ve beraberindekiler Eruh'tan Şırnak'a oradan da Van'a gectiler. VEFAT Merhum Prof. Ali KIZILTAN ile Nebahat KIZILTAN'm kızı, Nil ve Uğur'un kardeşleri, Zümrüt, Hasan, Merih, Emine KIZILTAN, Necdet, Neşet, Nihat, Sabahat, Nevin, Şükran GÜLSEVER'in yeğeni, Dilek, Doğan, Ülker, Ünay, Ülkü, Cemal, Öngün, Erol ve Zaim'in kuzeni, Nuri TOPÇUOĞLU, Kıhçaslan KARAYALÇIN'ın baldızı, Ali ve Ayşenaz'ın teyzesı Yurt ıçı ve yurt dışı cenaze nakledılır. Cenaze ilaçlarr.a, malzeme, tabut, butün ışlemler hassasiyet ve süratle yapılır VEFATLAR İÇİN Işletmede aynca 18 ambulans tnevcultur. Cenaze ılanlanndan hizmeı bedelı alınmaz, acı gunlerinizi paylaşır, gunun her saatınde emrınizdeyız. İSLAM CENAZE İŞLERİ Tel: 147 20 06 140 68 86 AYLA KIZILTAN'ı Kaybettik. Tanrı rahmet eylesin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle