18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER raylı hoca talebe dertleşmesı ' değıl, resmı nıtelık taşı>an bır göruşme olması gerekır Nıtekım gazete nı ı baberıne gore sayın Yavuzalp bu göruşmede muhatabma "hukumetın goruşlerını anlatmış" ve, bugunku Turk Fransız ılışkılerını etkıle>en nedenlerın nıtelığı gereğı olarak da goruşme "sert" bır uslup ıçınde geçmıştır Hal boyle olunca, Bakanlık enformasyon görevlısının, basına, Yavuzalp Manach göruşmesını "Bır Galatasaraylı oğrencının, öğretmenı ıle dertleşmesı" şekhnde aktarması ne anlama gelıyor bılemrvoruz Bakanlık sözcusunun bu sözlertne bakarak dıyebılır mıyız kı "TurkıveCumhun\etı Dışışlen Bakanhğı Musteşan Sayın Yavuzalp, hem suçlu, hem guç lu Fransa'nın Cumhurbaşkanı' nın özel temsılcısını, hocalık pozısyonunda konuştuğu ıçın ıster ıstemez kendısını peşınen etkısı altına almış bır hoca karşısında, bır oğrencı ezıkhğı, çekıngenlığı ve sınırlılığı ıçınde kabul etmış kı bu durumda kabul etmış de ğıl, huzuruna varmıştır demek daha da uygun duşecektır' ona 'Hoca talebe dertleşmesı' şekhnde fakat sert uslupta (') Huku metın goruşlerını anlatmıştır " Bıze öyle gelıyor kı bu, ıfade onjınallığı göstermek ısterken, tam bır çelışkı ıçme duşulen res mı, fakat çehşkılı bır açıklama orneğıdır Bız, kışılığını tanıvabıldığımız kadarı ıle musteşar sayın Yavuzalp'ın sa>ın Manach karşısında ezık bır "öğrencı" olarak "dertleşme" değıl, eşıt haklara sahıp ıkı egemen devlet ten bınnın, Turkıye Cumhurıyetı'nın Dışışlerı Bakanhğı ıkıncı adamı olarak konuşup hukume tın goruşlerını anlattığına ıçtenlıkle manıyoruz Ovle ıse bu tur bır önemlı göruşmeyı, "Galata saraylı bır talebenin Galatasaray lı bır hocası ıle dertleşmesı ' şekhnde tanımlayıp, daha ılk raundda ve kendı ıfadelerımızle kendımızı alt duzey muzakere pozısyonunda ve sayın Manach'ı da kuvveth pazarlık konumunda göstermenın, eşıtlık ılkesını aleyhımıze yonımlatacak anlam lara yol açan deyımler kullanma nın bır anlamı olmasa gerek Dışışlen BakanlığYmızın kuskusuz değerlı, ama genç ve denevımsız mensuplarına, kendılerını her zaman takdır etmış eskı ve yaşlı bır asker ağabevlerı olarak, Lo zan Konferansı ıle ılgılı kıtapla rı "başucu kıtabı" >apmalarını salık vermek ısterız na ve Başbakan Papandreu ıle uzunca bır halvete gırdığıne ta nık olunur Bu gelışmelenn sonucunu ılerıde goreceğız Bızce sorunun, en azından bu 16 adet F5 uçağının Yunanıstan'a mı, yoksa Turkıye'ye mı satılacağı kadar önemlı yanı, bu uçakların ÇOK SAKAT BIR nıtelığı ve yıllardır kullanıla kulZIHNİYETİN BELİRTtSÎ lanıla artık cılkı çıkmış, nerede Şımdı de, mıllı savunma alaıse demode olmuş ve BBC rad nında bızı dolaylı yoldan ılgılen vosunun 15 Temmuz 1984 sabah dıren bır konuda, bızım dışımız saat 07 15 haber bultenmde kuldakı bellı çevrelerde oluşan fa landığı ıbret verıcı deyımle "elkat bızı de etkıler gorunen çok den duşme" duruma gelmış essakat bır mantalıtenın (zıhnıye kı uçaklar olması ve NATO fotın) venı bır tezahurune değıne rumlannda şışırıle şışırıle, pohrek vazımızı bıtırehm pohlana pohpohlana "N^TO Basında uzun uzun yazıldığı gunev kanadının yıkılmaz gıbı, NATO'nun, askerı bakım kalelen" olduklan ımajı yaratıldan en guçsuz ulkelerınden bırı mak ıstenen Turkıye ve Yunanıs olan, ama âdet olduğu uzere tan'a, bu kadro dışı bırakılmış "NATO kuzey kanadının (hem de Norveç gıbı bır ulke takalesı" olarak NATO lıteratu rafından uçakların verılmesıy runde yer alan Norveç, on vılı le Ittıfakın ortak savunmasının aşkın sure once ABD'den alıp guçlendırümış olacağını sanankullanageldığı 16 adet F 5 av aslında onlar da sanmıyorlar bombardıman uçağıru, kendı ha ama oyle sanılmasını ıstıyorlar va kuvvetlerını modern F16 kuskusuz') zıhnıyettır uçakları ıle donatma karan aldıPavlaşılamavan mıras nedır9 ğından oturu, elden çıkarmaya NATO nun gunev kanadını sa \e asıl mal sahıbı Bırleşık Ame vunacak Turkı>e ve Yunanıstan rıka'nın rıza \e onayı alınmak Uganda mıdır, Çad mıdır kı suretıyle bır başka NATO ulke kadro ve hızmet dışı bırakılmış sıne satmaya karar verıyor uçaklarla donatılmakla ıttıfaka Her ne pahasına olursa olsun daha buyuk katkı sağlayacaklaTurkıve'ye denk ve fırsat ve ola rına ınandınlsınlar'' nak bulur ıse daha da ustun bır NATO'nun şımarık çocuğu askerı potansıyel oluşturma sev Yunanıstan ve onun her zaman da ve hezeyanı ıçındekı Papand söyledığımız gıbı tehhkelı "fenoreu Yunanıstan'ı bu uçakları al men adamı" Başbakan Papandmaya ısteklı ve hazırdır, ABD reu ne der, ne yapar bılemeyız, hukumetı de bu nıyettedır He ama Turkıye, sadık ve durust bır men şunu kaydedelım kı, aynı uyesı olduğu bır ıttıfak ıçınde uçakları Turkıye de almaya ıs kendısıne duşecek vecıbenın yeteklıdır rıne getınlmesının bedelının Ancak \ unanıstan'ın, son yıl kendı evlatlarının kanı olduğu lardakı bazı polıtık tavırlanndan nu, bu kanın karşılığının değer kavgı duvan ABD, uçakların lendırılmesınde kullanılacak ölYunanıstan'a devredılmesını ın çunun de artık fersude uçaklar, ce bır dıplomatık oyunla askıya emsallerı tarıhe karışmış tanklar alır gıbı olur ve avnı uçakların değıl, en azından ABD Sılahlı Turkıye've satılmasının da duşu Kuvvetlennın elınde ve kullanınulebıleceğı havasını yaratır Bu mındakı çağdaş sılahlar olması durum, Yunanıstan'ın ve Pa gerektığı gerçeğını hıçbır ezıklık pandreu'nun unlu şantaj >onte duymadan, hıçbır borçluluk mıne başvurması ıçın yeterlı bır duvgusuna kapılmadan \^as neden olur Bu arada NATO hıngton'a açıkça anlatmah, her \vrupa Muttefık Kuvvetlerı kulfetın bır nımet karşılığı olduYuksek Komutanı Orgeneral ğunu ve nımet ıle kulfet arasınRogers'ın Atına'ya, bugune dek da da gerçekçı, mantıklı ve adaıçerığı ve amacı açıklanmayan letlı bır dengenın bulunması geprogram dışı bır zıyaret yaptığı rektığını anımsatmalıdır 19 AGUSTOS 1984 Başı Dik Durm; Turkıve, sad,k ve dutust bır uyesı olduğu bır ıttıfak ıçmde kendısıne duşecek veabelerm verıne getırı/mesının bedelmm kendı eılalarmm kanı olduğunu, bu kamn karşıhğmın değerlendırılmesmde kullatulacakolçumm de artık eskımış uçaklar, sılahlar değıl ABD'nın kullanmakta olduğu modern sılahlar olduğunu borçluluk duymadan Uashıngton a açıkça anlatmah gunu "Başı Dık Durmasını Bılmek" başlıkh bır yazı yayımlamış, Dışışlerımızın talıhsız bazı tutum ve beyanlanndan soz ederek ornekler vermış, gelecek yazımdd da bu örneklerden bırkaçmı daha belırteceğımı soylemışlım Aynı bajlık altında, bu konudakı ıkıncı yazımda bu talıhsız be>an ve ornekler ustunde durup sonucu vurgulamaya çalışacağım 27 Hazıran 1984 gunku basın bnfıngınde Dışışlerı Bakanhğı sözcusu, Sovyetler Bırlığı'nın geçen mart ayında, yeru Denız Hu kuku Sözleşmesı'ne dayanarak, kıyısı bulunduğu butun denızlerde 200 mıllık ekonomık bölge ılan etmesı ve Turkıye'nın Karadenız'dekı haklarını ılgılendırmesı nedenıyle Moskova'dan bılgı ıstemesı ıle ılgılı bır soruya verdığı yanıtta, "Sovyetler Birliği'nın buyuk bır devlet olduğunu, bu nedenle boyle bır karan n>gula>abıleceğını" ıfade etmış tır (Bakınız Cumhunyet 28 Hazıran 1984) Kanımızca talıhsız bır beyan şeklı Uluslararası antlaşmalar ve sözleşmeler bağlamında, ımzacı taraflann, özgur ıstençlerı (ıradelerı) ıle kabul ve ımza ettıklen hususlar dışında, falan veya filan devlete, sırf buyuk ve guçlü olduğu ıçın, başka egemen ülkelerın zararına şu ya da bu şekılde tasarruflarda bulunma hakkı tanınabüeceğı yolunda uluslararası bır kural veya teamulun mevcut olduğunu sanmıyoruz Böyle olunca, Dışışlerı Bakanlığırruz sözcusunun bu tur beyanı, bılemedığımız başka bır neden yok ıse, bır talıhsızhk olmuş ve Tturtnnzmsunar HER CUMA KESIN HAREKET •09"" 9 9 « « I TAM PANSIYON KONAMLAMA "V 67.700.. ;C MARMARİS martı atlantık MARMARİSİ ^ALANYA ~l Hı alaaddin k İ otel 33.700.. KUŞADASI ? CELİL GÜRKAN Emekh General Dışışlenmızın çok hassas Bu sutunlarda 5 Ağustos 1İ84 davranması gereken "uluslararası ılışkılerde eşıtlık ve mütekabılı>et" ılkesıne golge duşurmuştur Ilerıde aleyhımızde somurulmeve açık bır golge Eğer, T C hukumetı, bır denız hukuku sözleşmesının altma, hıçbır çekınce ılen surmeden ımza koymuş ve o sözleşme de, ılgılı devletlere şu kadar mıllık bır ekonomık bölge ılan edebılme hakkını tanımış ıse, artık böyle bır hakkın kullanılmış olmasını "buyuk devlet" olma özellığıne bağlamanın bır anlamı olamaz Tersıne, T C hukumetı, böyle bır sözleşmeyı kabul etmemış, ya da bazı hukümlenne çekınce koymuş ıse, o takdırde de, ıstedığı kadar buyuk ve guçlü olsun bır başka ülkenın, Turkıye'nın ulusal çıkarları aleyhıne bazı haklar kullanmasına ve tasarruflarda bulunmasına, mahza "buyuk devlettır" dıye boyun eğemez, eğmemıştır ve eğmeyecektır de Bu demecın, köklü bır ınancın urunü değıl, amacını aşan bır "surçu lısan" olmasını dılerız Rahmetlı Ismet Inönu'nün, Lozan Konferansı sırasında, Ingıltere Dışışlerı Bakanı ve başdelegesı Lord Curzon'un, velev bır dıl surçmesı sonucu da olsa, ağzından çıkan ve lehımıze olan her ıfade ıçın, "Sözunuzu senet ıttıhaz edıyorum (sayıyorum) ekselans!" dedığını unutmayalım Cumhurbaşkanı Mıtterrand'ın özel temsılcısı sayın Manach'ın kı vaktıyle Galatasaray Lısesı'nde yıllarca oğretmenhk yapmıştır Dışışlen Bakanhğımız Musteşan Sayın Ercument \ a vuzalp'ı kı o da hse oğrenımını, sayın Manach'ın öğretmen olduğu sıralarda Galatasaray Lısesı'nde yapmıştır zıyaretı ıle ılgılı olarak basına bılgı veren bır Bakanlık görevlısı şöyle konuşuyor " Musteşarımız, kendısiyle bir Galatasaravlı talebenin (oğrencının) hocası ıle dertleşmesı gıbı hukumetın goruşlennı anlattı!.." Bu arada gazete, "göruşmeye yakın bır kaynağın, 1 saat 15 dakıka süren Yavuzalp Manach göruşmesının samımı, açık, ancak sert bır uslup ıçınde geçtığmı" bıldırdığını de ekhyor haberıne Yavuzalp Manach göruşmesının gerçek senarvosu, Dışışlerı sözcusunun ıfade ettığı gıbı ıse, açık söyleyehm kı bız bu senaryoyu yetennce anlayamadık, anlamlandıramadık, değerlendıremedık Çunku sayın Manach, en ust düzeyde görevlendırılıp gönderılmış ve resmı mısyonu olan eskı bır dıplomattır Nıte kım Dışışlen Bakanı ve Başbakan'la da uzun goruşmeler yapmış, Avrupa Ortak Pazarı AET'ye uyelığımızden tutun da Ermenı sorununa kadar çeşıtlı konularda vaatlerde ınşallah bol keseden yapılmış ve gerçekleşmesı muhal vaatler değıldır'bulunmuştur Hal boyle olunca, özel temsılcı sayın Manach'ın, Dışışlen Bakanhğı Musteşan sayın Yavuzalp ıle yaptığı göruşmenın, Bakanlık sözcusunun ıfade ettığı gıbı bır "Gaiatasa hotel 42.700.. JMARMARİS n örturörtur ta^'köyü 50.700.. EOREMİT E orkide. ^^ çavuçoğlu HJSz^ hotel 42.700.. Sc motel 44.700FETHİYE DATÇA YÛZME club» d a t ç a HAVUZLU yı f^ U Z L U motel tatil kbyü 70.00C 39.700.. Barbaros Bulvacı 35 Beş*las IST Tel 1611074 1618226 16122 81 ORTUHKADIKOV 33616 6 0 örtur örtur ortur Ortur örtur J MALIYE VE GUMRUK BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI V1alı>e vı. Gumruk Bakanlığı Teftı* kurulu Başkanlığı n^a 24 9 1984 pj/ırîesı gunu saat 09 30 da, Ankara ve lslanbul'da VJa !ı\e Mutetı Viuavınlığı gınş sınavı acıla^aktır GİRİŞ SINAVINA K.ATİLABİLMEk 1ÇIN a) Devlet Mjmurları Kanunu nun 48 :ntı maddesınde yazıh nıtelıklere sahıp olmak, b) 1 1 I9S! tarıhınde 30 va<;ını dolduriıamış bulunmak, OSıyasal Bılgıler lşletme, Iktısat, Hukuk hakulıelerı ıleOrtado 5u Teknık I nıversıtesı ve Boğazıçı Unı\erM*esı Idarı İlımler Fakul telennden Ikusadı ve Tıcarı İlımler Akademılennden (veya bu va sıfları haız oıduğu Vlıllı bğılım Bakanlı|ı'nca tasdık edılecek >urıiçı \e vurtdısı jkulte veya >uksek okullarJan) bırını bıtırmış olmak, gerek mektedır Isıeklılc" • >ınav ıçın gereklı be'gelerle sınav konularını behrten kıtapçıgı adları geçen Fakulte ve Akadenılerle Ankara'da Teftı» kurulu Ba^Kanl.ğı ndan Istanbul ve l?nır Defterdarlıklarında Ma lıye Mufeuı^lerınden bızzat veva mektupla saglavarak başvurma ve kayıt ı>lemı ıçın en geç 14 9 19S4 pa/artesı gunu çalışma saatının bıtımıne l dar Teftış Kurulu Başkanlığı'na başvurmaları ılan olu nur Basın 20503 MANACH YAVUZALP GORUŞMESİNDE DE... "Cumhunyet" gazetesının 7 Temmuz 1984 tanhb sayısından ögrendığımıze göre, Fransa ESKİŞEHİR ASLtYE 3. HUKUK HAKİMLİĞİNDEN JLAN Sayı 1983/422 Esas 1984/446 Karar Davacı Şükran Turan vekılı Av Tabsın Bezek tarafından davalı Üzeyır Turan aleyhıne açılan şıddetlı geçımsızlık nedenıyle boşan ma davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Eskışehır th, Merkez Tunaü Mahallesı 190 hane, 31 sahıfe ve 054/03 cılt numarasında kayıtlı bulunan Latıf kızı, Müsfıreden doğma 1937 doğumlu Şükran Turan ıle aynı hanede nüfusa kayıtlı bulunan 1338 doğumlu Üzeyır Turan'ın boşanmalanna, davalı hakkında MK nun 142 maddesının tatbıkıne mahal olmadığına, taraflann muşterek çocukları Ertuğrul ıle Fatıh'ın velayetlennın davacı anneve venlmesıne, davacı ıçın taJep tarıhı olan 7 6 1983 tanhınden karar kesmleşınceye kadar olmak üzere aylık 4500 TL tedbır nafakanın ve çocuklardan kuçük Fatıh ıçın a>hk takdıren 3000 TL ve Ertuğrul ıçın ıse takdıren aylık 3500 lıra ışurak nafakasının da davalıdan tahsılı ıle davaaya venlmesıne, fazla taleplenrun reddıne, çocuklar ıle da valı babanın her ayın ılk pazar 9'dan 17'ye kadar dını bayramlann 2 günu 9'dan, 3. günü 17'ye kadar ve her sene Teramuz 15'den Agustan 15'e kadar davalı baba yanında kalmak suretı ıle şahsı münasebetlennın tesısıne ve ıdamesıne, davacının vaptığı 6500 lıra mahkeme masrafı ıle avukatlık ücretı tanfesı gereğınce 6500 lıra ücretı vekaletın de davalıdan tahsılı ıle davaaya ödenmesıne karar verılmış olup, ışbu karar özetı adresı meçhul olan davalıya 15 gun bekleme ve 30 gün temyız muddetı sonunda temyız edılmedığı takdırde kesınleşeceğj ılan olunur Basın 22830 OKTAy AKBAL EVET/HAYIR "Her Doğru Söylenir mi?" Bu yıl İzmir Fuarı'nda yararlı bir yenilik var: Yer kapma kavgasıydı Ikısı de boş yere yakın duruyormuş Bırden atılmışlar Bırı oturmuş, öburü açıkta kalmış Bır konuşma başladı "Bu yapılır mı beyım?", "Ne oldu kı" "Yerımı aldınız" "Sızın yerınız mı?" "Evet" Derken ış büyüdü, sesler yükseldı, başlar o yana döndü Sabahın erken saatlerınde bır otobus Her yer dolu Hava sıcak Pencerelerın çoğunu açmak olanaksız Mendıller, gazeteter yelpaze görevı yapryor Bu arada bır de kavga Yer kavgası Başımı çevırdım, yaşlı başlı kışıler Ayaktakı de sınırlı, oturan da Kımse karışmıyor, dınlıyor Nedense kavgadan hoşlanırız, ıkı kışı kapışsa da seyretsek, hele bır de yumruk yumruğa gelseter' /tyakta kalan oturma hakkının kendısınde olduğunu kanrtlıyor "Ben boşalan yere yakındaydım, sız ortalardaydınız, bırden atıldınız benı ıttınız, yerı kaptınız Ötekı de, "Yok öyle şey, oturmak, oturmayı bılenın hakkjdır" Ayaktakı "Ben doğruyu soyiuyorum" dedı Doğru' Doğruyu soylemek en lyısıdır, ama kıme göre doğru! Kalamdan bunlar geçerken, oturan yaşlı adam bağırarak "Her doğru soylenmez beyım" dedı Ekledı ardından, "Aklını kullanacaksın aklını " Bır sure önce gazeteye Prof Nermı Uygur gelmıştı Ünlü felsefe adamı ve deneme yazan Nerden açıldı bılmem, bır "doğru" sözu geçtı Doğru nedır, nerdedır, kıme goredır? Her "doğru" söylenir mı, yazılır mı, söyienmelı mı, yazılmalı mı? Uygur'un krtabı "Yaşama Felsefesı"n anımsadım Her doğru söylenir mı, söylenmelı mı sorusunun karşılığını aramış o da önsözde "Insan yaşar Bttkıler, hayvanlarsa yalnızca canlıdır Insan nıçın, neye gore yaşadığını araştıran bır vartıktır" dıye yazmış "Susulan yerde felsefe barınmaz" dıyor ayrıca Susulan yerde "doğru" da olmaz kı Doğru söytenmeyınce yanlış nasıl anlaşılır? Nermı Uygur'un kıtabında buldum daha sonra bunu, dıyor kı "En çok sorulan sonılardan bın "doğru nedıf sorusu Pekı neden yanlış nedıf dıye sorvtmamış, ya da pek az kışı bu soruyla ılgılenmış Umacı mı gıbt korkulmuş 'yanlış nedıf sorusundan Oysa son derece önemlı bır soru bu Bır bakıma 'doğru nedıf sorusunun vazgeçılmez bır parçası da ondan " Uygur'a göre "Doğru'larına kesınlıkle güvenenter yanlıştan kurtulmazlar Doğruya yönelen hıç kımsenın kendı kafasına dank dıyen bır yanlıştan daha ryı bır öğretmenı yoktur Yanlış karşısında ödev Tıkalı kulaklan açmak, sesı yükseltmektir Bazı yanlışlar doğrulann Ğuşmanıdır, bazı doğrular hıçbır şeyın düşmanı değıldır" Ayakta kalan adam bunlan bılmıyordu elbet Ama nedense sustu bu soz üzerıne,' her doğru soylenmez"mış meğer, dıye mı, yoksa "adam kendı ağzıyla benım yerımı kaptığını açıklıyor" dıye m ı 7 Hele 'aklını kullan aklını" ozdeyışı1 Kurnazlık et, yer kap, para kazanmasını bıl, kazık at, alçaklık et, yalan söyle, sonra da "doğru söylenmemelı", "aklını kullanmalı" felsefesıyle sustur çevrendekılen' "Her doğru soylenmez", "aklını kullan" Sabah sabah bu ıkı "yanlış" kafama dank ettı Uygur'un ıstedığı gıbı Her gün yazryoruz, "doğru"luğuna ınandtğımız, ya btze doğru gelen konuları Yanlışlardan kaçınmak ıstıyoruz Ama "her doğru" yazılır mı dıye soranlar, elımızı kolumuzu tutanlar çıkıyor Kımı zaman kendımız de tutuyoruz elımızı kolumuzu Doğrulan yazmamak, yanlışları belırtmemek, havaya, zamana uymak, susmak, geçıştırmek, daha uygun, daha hafıf, daha tehlıkesız yazılar yazmak' Ama bır başka guç var kışının ıçınde, o hep doğrudan yana, o hep yanlışı belırtmek çabasında "Her doğru soylenmelıdır, soylenecektır çunku doğru ergeç egemen olur" dıyen bır ses Sen doğruyu yaz da varsın yanlışların savunucuları senı yerden yere vursun, yanlış geçer, doğru kalır avuntusu da olmasa yazariık yapılır mıydı 7 Içımde yer ettı saatlerce "doğru yanlış" tartışması Doğru, kıme göre'' Bıze göre Edındığımız bılgıye, görguye, gözleme göre Yanlışı da doğru sanmak olası mı? Evet Ama bıle bıle olmamalı, kötü nıyetle, ön hesapla olmamalı yanlışı doğru dıye ılen surmek, önermek Kışı, kendı yanlışını da anlayınca doğru'ya donmelı Nermı Uygur dostum kıtabında hep%sını öngörmuş, yazmış "En yuce muüuluklar belkı de yanılmalardan sonra vanlan mutluluklardır Pek çok alanda ılertemek, yanıla yanıla daha az yanılmayı başarmaktan başka bır şey değıldır Bılıncıne ulaştığımız her yanlış bır doğrunun oncusudur Ne mutlu kendı yanlışlannı yakalaymca sevmen eleştırel kafalaral Bağnazlık yanılmayı hoşgormemektır Ben hıç yanılmam dıyenler ergeç gulünç durvma duşerter Böyle gelmış boyle gıder dıyenler yanlıştan başalamazlar" Cumhüriyet Kitap Kıüübü Cumhunyet Kitap KuKibii T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI BANKALAR YEMİNLİ MURAKIP YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Turkıve'de faalıyette bulunan bankalann ınceleme ve denelımıne yetkılı T C Başbakanuk Hazıne ve Dış Tıearet Mustaşarlığı BANKALAR YEMİNLİ MURAKIPLARI KURULU BAŞKANLIĞI'nca 23 Ekım 1984 Salı gunü saat 9 30'da başlamak üzere >apılacak >anşma sınavı üe yeterlı sayıda Banka Yemınlı Murakıp Yardımcısı alınacaktır Sınava katılabılmek ıçın a Devlet Memurları Kanunu'nun 48 maddesındekı nıtelıklen taşımak, b 1984 yılı Ocak avı başında 30 yaşını doldurmamış olmak, c Sıvasal Bılgıler, Iktısat, Hukuk, Orta Doiu Teknık Ünıversıtesı, îdan İlımler Fakultelen, Ikusadı ve Tıcan Ilımler Akademılen veya meslek konusuyla ılgılı dığer >iiksek öğretım kurumlanndan (bunlann eşıtı yabana fakulte ve okullardan) bınnı bıtırmış olmak gerek mektedır lsteklılerın sınav ıçın gereklı belgelerle sınav konularını behrten broşuru Ankara'da "Bankalar Yemınh Murakıplan Kurulu Başkanügı'ndan, Istanbul'da Karaköy Malıye Bınası'ndakı Kurul'un Istanbul Gnıp Başkanlığı ndan ve>a adlan geçen fakulte ve akademılerden bızzat veva mektupla sağlayarak başvurma ve kayıt ışlemı ıçın en geç 12 Ekım 1984 Cuma gunu çalışma saatının bıtımıne kadar Bankalar Yemınlı Murakıplan Kurulu Başkanlığı'na başvurmaları ılan olunur Basın 22359 1841 yazann 134 yayınevinde yayınlanmış 5000 kıtabıyla bu yıl ilk kez lzmir Fuan'nda Ayrıca 120 yazann ımza günü var. Kitapseverler, Gelin, kitaplarla, yazarlarla tanışın. Türkiye'de yayımlanan en seçkın kitaplara Cumhunyet Kitap KuKibii kolaylıklanyla sahıp olun. Cumhüriyet Kitap Kulübü'nün 15.000 üyesı gibi. Cumhur ODAK REKLAM AJANSI Kitap Kulübü Cumhunyet Kitap Kulubu "Kitap Pavyonu" Spor Salonu ana gırıs arkasmda ReUamulıkta durust hızmet «70 12 00 571 1S 8 7 Ebuzzıva Cad 22 4 Bakırkov Kızımız, kardeşimiz, canımız aramızdan ayrılışının ikinci yılında sevgi ve ozlemle anıyoruz. BETÜL KELEKÇİ'yi ÖLÜM \hlat'lı rahmetlı Husnu \e kıvmet Bavındır ın kızı, rahmetlı a\ukat Abdulkadır Vlustafa ve Oulderen'ın ablaları Alı Rıza Gozler'ın baldm Aysel ve Gulseren Bavındır ın gorumcesı Alı, tevzesı, rahmetlı Vahıt Oztan ın e^ı Denız'ın bırıcık sevgılı annesı Meteorolojı Genel Mudurluğu Tetkık. Yavın Şube^ı Mudurlugu nden emeklı Dıvarbakırlı DTCF 1961 1%2 mezunu Mural, Esra vc Huinu Yekta'nın halası Kurşat ve Dıl^at ın NIŞANLANDIK GULER ÖZTAN 17 ağustos cuma gunu genı, taşta havata gozlerını vumdu Tanrı rahmeı e>lesın Cenazesı \arın 20 Ağustos 1984 pazartesı gunu Haı.ıbavram Camn"nde kılına^ak oğle namazından sonra Cebeu A»rı Mezarlıgı nda toprağa verılecek AİLE!>İ Sağlığını seven sigarayı terkeder. NALÂN KÖSEBALABAN SUPHİ KARACADAĞ 18 8 1984 Istanbul Esas 1984/280 Mahkememızde davacı Seba hat Guzel vekılı \\ Fahrettm Kocamanoğlu tarafından dava hlar Arıf Dalkılıç, Şevkı Koca bal vs aleyhıne açılan ızaleyı şu yu davasının yapılan duruşması sırasında Davalılar Nızamettın Tovgar, Haynye Toygar veFeh mı Kılıçaslan adlarına çıkanılan davetıyenın tebhğ edılemedığı ve yapılan zabıt? tahkıkatında ad reslennın bılınmedığı ve kendıle rının de bulunamadığı bıldınldı ğınden adı geçen davalılar Nıza mettın Toygar, Havrıye Toygar ve Fehrru Kıhvaslan'ın davalı ola rak duruşma gunu olan 4 10 1984 gunu saat 9 05'de Mahkememızde hazır bulunma lan veya kendılerını bır vekıl ma nfetıyle temsıl ettırmelen gelme dıklerı ve kendılerını bır vekıl marıfetı ıle temsıl ettırmedıklen takdırde duruşmanın HMUk nun 509 510'uncu mad delerı uyarınca gıvabında devam olunacağı davetıye yerıne kaım olmak uzere usulen ılan olunur Basın 22""27 T.C. KOCAELİ 2. SLLH HLKUK M\HKEMESİ İLAN KOMPLE SATILIK EV EŞYASI ÇETIN OZER TEL: 358 07 77 PROFESÖR DR. VELİ LÖK Ortopedıtravmatolojı uzmanı artroskopı artroskopık cerrahı mua yene 1420 Sokak no 86 2 Ozel Sağ lık Hastanesı karşısı Alsancak/ÎZ MIR Çerkezkoy Gazete ve Matbaasına murettıp ahnacak ÇERKEZKOY • Eleşkır Nufus Memurluğundan aldığım nufus cuzdanımı kavbettım Yenısını alacağımdan hukumsuzdur MÜSTAFA BAYRAM • Nufus cuzdanımı kaybettım Hukumsuzdur ORHAN ERtM Tel 1626
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle