Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURIYET/5 New ^brk'tuı bale prensi Peter Martins, artık dans etmeyecek Kültür Servisi New York Şehir Balesi'nin başdansçısı Peter Martins geçtiğimiz günlerde dansı bıraktı. Üstün fiziği, gelişmiş tekniği ve kusursuz partnerliğiyle tanınan otuz yedi yaşındaki Martins, dostu ve meslektaşı Mihayl Barişnikov'la birlikte sanatının ve formunun doruğunda sayılıyordu. Bu yüzden, Martins'in en parlak döneminde dans yaşamına son vermesi ilk ağızda hayranlanm düşkınklığına uğrattı. Ne var ki, Martins'in dansı bırakmasının gerçek nedeni aslında belki de çok daha güç ve riskli bir görevi üstlenmesiydi. Martins bundan böyle Jerorae Robbins'le birlikte New York Şehir Balesi'ni yönetecekti. Artık sahnede dans etmeyecekti, ama öğretmenlik, program düzenlemek ve topluluğun sahneleyeceğı yeni yapıtlann koregrafisini gerçekleştirmek gibi birkaç uğraşı birden üstleniyordu. İLK KEZ 1967'DE Peter Martins, ük kez 1967'de Noel Gecesi "Fmdıkkıran"da dans etmişti. Sahne yaşamını yine "Fındîkkıran"da dans ederek noktaladı. Şimdi yeni bir balenin koregrafisiru hazırlıyor. Bugüne kadar 17 bale yapınnın koregrafisini hazırladı. Ama bunlann hiçbirinde gönlündeki düzeye erişemedi. Dünyayı Duyduk Gördük saran TV Basın bunu dizüerinin Sincan'da kamu sağlığı dispanserinin temel atma töreni yapıyapuncısı: lacaktı. Basta Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın AaronSpelting olmak üzere, Ankara Valisi, Kültür Servisi Aaron Spelling adı ilk bakışta kimsede bir cağnşım yapmayabilir. Ama dünyanın belli başlı ülkelerinde gösterilen gözde TV dizilerinde yapımcı olarak bu imza bulunduğu düşünülürse, onun küçük ekranın krah olduğu hemen anlaşıhr. "Dallas"m en büyük rakibi, tam 95 ülkeye satılan "Hanedan", "Otel", "Charlie'nin Melekleri" Speüing'in ilk akla gelen yapımlan. Sonbaharda ise, Avrupa Ulkelerinin belli başhlan yine Spelling'in yapımcısı olduğu iki diziye takılacak. "Glitter" adlı ilk dizi birkaç muhabir çevresinde bir gazetenin tarihçesini anlatıyor. "Finders of the Lost LoveYitik Aşkı Arayanlar" adlı ikinci dizi, senaryosunu Spelling'in yazdığı, baş rollerini Anthony Franciosa ile Deborah Adair'in paylaştıkları bir başka ilginç film. Ancak, Spelling'in belki de en büyük başansı, bütün dünyanın gözdesi, zenci şarkıcı Michael Jackson'ı kendi yaşamöykusünde oynatmak olacak. Film, çekingen, düşleri ve çok sevdiği müzik dışında hiçbir şeyle ilgilenmeyen bir delikanlının öyküsü olacak. Hollywood'dan beş filmin yapımcılığını üstlenmesi için öneri alan Spelling, "Sinemayı fazla sevmiyorum" diyor. "Genellikle başansızhga ugrayacak bir film için çok para ve zaman harcanıyor sinemada. Bugün HOIIJTVOod'un benden medet umdugu gerçek. Çünkü onlann üç ayda yapabildigi filmi ben bir ayda bitiriyorum. Yine de her şeyden önce bir TV adamıyım. TV irieyicisinin nabzını tutmayı iyi bilirim çünkü. Basit insanlann umutlanndan habeıii olmanız yeterlidir aslında. Bu insanlar Cadillac otoraobil, kürk manto, güzel kadınlar, lüks villalar, karun gibi zengin adamtar düşlerler. Onlara istediklerini vermeniz yeterlidir." Anakent ve tlçeler Belediye Baskanlan, ötekiyetkililer, Sincan'm yöneticileri katılmışlardı törene. Dispanserin temelinin atılacağı alanı Sincanh yurttaşlar da çepeçevre sarmışlardı. Hepsi heyecanlıydı. Çünkü bu dispanser, belediye bakanlık halk isbirliğiyle gerçekleştirilecek ve iki ayda bitecekti. Bir hastane büyüklüğünde, hastane olanaklanyla donatümıs olacaktı. Sincanhlar artık ağir hastakavu Ankara'ya yetistirmek isterken kaybetmeyecekler, en yakın kuruhts olan bu dispanserden umut ve şifa bekleyeceklerdi. tlk konuşmayı Hastane Yaptırma ve Yasatma Derneği ve Sincan Belediye Başkanı Ali Rıza Acar yaptı. Acar, alabildiğine duygulu bir sesle, Sincanlüann ve kendisinin duyuyor musun? Yardım Bakanı 'na geldi. Bakan kürsüdeki mikrofona yaklastı ve ilk olarak çevresine bakındı. Sonra basını öne, arkaya, iki yana çevirerek başladı konuşmaya: "Sevgiti gardaşlanm, se\gili Sincanhlar. Ha böyle derviş gibi gonuşmak bizim için zor. Gelin beni döndurüp durmayın da çevreme doplamverin. Gelin gelin şöyle yakımma. Hepinizin güzel yüzünü yakından göreyim. Sizler ha şöyle gelin, ekabirler otursun. " O sırada herkes ayakta töreni izUyor, yalmz not aunaya çahşan muhabirler oturuyordu. Bir gazeteci keyifle söylendi: "Oh be nihayet biz de ekabirler arasına girdik." Bakan Aydın, konusmasınm bafinda bürokratik engelleri eleştirdi: "Hastane yapılmış. Kapısı, bacası, ameliyathanesi açıkta bekliyor da bekliyor. Olmaz öyle şey... Sonra neymiş efendim, hastane yapacaksın. îhaleye çıkacakmış, fılan /alan... Ben ihale mihale dinlemem gardaşım dedim, Ali Rıza Acar'a. Sen yap, bana devret dedim. Ben de içini donatmm dedim. Olur abi, dedi. İki ayda bitiririz dedi." Sağbk ve Sosyal Yardım Bakanı daha sonra, memlekete hizmet için iktidar olduklarım, bunun için de geceli gündüzlü çalışttklanm anlattı ve bir yerde tath tath yakındı. "Yahu gardaşlanm, arkadaşlarım, bizi mahçup ettiniz vallaha. Bizi çok fazla gazandırdınız. Bir boksör, bir boksörü feci şekilde yense biraz utanırya, vallahi öyleyiz biz de. Bizifena halde gazandırdmız. Bu gadannı da demem'ıştik yani. Keşke bu gadar oy vermeseydiniz bize. Vallaha uykulanmızı gaçırdımz. Ama biz iş bilir, ty bitirir iktidanz Uykularımız gaçsa da üstesinden geleceğiz. Sağlık sorunları var diyorlar. Var, doğru. Sorunları ANAP yaratmadı ki, ANAP devraldı. Basın bunu duysun, duyuyor muuuuu? Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın, gazetecilerin Duyduk,duyduk " sesleri arasında konuşmasmı tamamladı. heyecamnı, mutluluğunu anlattı. Sonunda saklayamadığı heyecanını şöyle bir cümleyle açıkladı: "Gözlehmden damla damla yaş akmıyorsa bilin ki, bu erkek olduğumdandır. Yoksa kan yaş içime akıyor." Daha sonra başka yetkililer konuştular. Sıra, Sağhk ve Sosyal Bir "yurışçı tay anası"ndan Bolu'nun Seben ilçesinden okurumuz Saytn Nurtan Erus, bize yolladığı mektubunu Orhan Veli'nin şu dizeleriyle başlatmış: "Lağımcının hamam rüyasıdır/rüyaların en guzelL." Ardından şöyle sürdürüyor mektubunu, kendini "Yarışçı Tay Anası" olarak niteleyen Sayın Erus: "Oğlum Burçay, 10 yaşında. Emsallerinin çoğu gibi o da büyük yarışın hazırlığı içinde, durmadan yorulmadan okuyor, okuyor, okuyor. tlkokulu bitirip iyi bir okulda öğrenimini sürdürmek onun da tek amacu Düs görmüş geçenlerde. Ertesi sabah pek keyifliydu Anlattu Düsünde Anadolu liseleri giriş Balanchine'in mirası Peter Martins'in sahneden kulise yaptığı sıçrayışın önemi, biraz da Jerome Robbins'le birlikte yöneteceği New York Şehir Balesi'nin yerleşik ününden kaynaklanıyor. Çünkü Şehir Balesi, uzun yıllardır klasik bale yapıtlarmda en yüksek düzeyi başanyla korurken, modern balenin yeni cak. Birçoklan bizi Balanchine'lik dolu esintilerini sahneye ak in yapıtlannı mahvetmekle suçtarmaktan geri kalmayan bir layacaklar. Ama 'Adımlar kuttopluluk. sal değildir,' diyen Balanchine'in Aslında, Şehir Balesi'nin eriş kendisi değil miydi? Ben gerekli tiği bu düzey, biraz da George görduklerimi yapmakta kararlıBalancbine'in bale dehasının bir yım." yansıması. Balanchine, ABD'de Kuşkusuz, New York Şehir yaşadığı elli yıl süresince sahne Balesi, Balanchine geleneğinin lediği yüz elli yapıtta, baleyi on yaşatılması dışında, başka sodokuzuncu yüzyılın geleneksel runlarla da yüz yüze. Sözgelimi, anlayışmdan çıkartıp güncel du Peter Martins önemli bir koregyarlığın boyutlanna taşımasını raf olarak da danstaki başansıbildi. Bale sanatında romantik nı sürdürebilecek mi? Sözgelimi, öykü anlatımına dayalı gösteriABD'de doğup yetişmiş en büleri tümden yadsıyarak, çıplak, yük koregraf sayılan Jerome soyut koregrafi uygulamasuu geRobbins, topluluğun cephanelitirdi sahneye. Klasik Rus balesiğine büyük izleyici çeken yeni nin gelenekleri ile ABD'ye özgü yapıtlar katabilecek mi? Birbihız ve enerjiyi ustaca birleştirerinden böylesine farklı bu iki yörek klasik balenin görünümünü netmen, topluluk ugruna tek bir değiştirdi. sanat anlayışında birleşebilecek mi? Uk belirtiler umut verici. MarFarkh iki yönetmen tins'le Robbins sıcak bir ilişki Bu yüzden, şimdi Peter Mar içindeler. Çalışma arkadaşlıklatins ve Jerome Robbins küçum nnda da bir sorun yok gibi. senemeyecek bir sommlulukla Robbins, Balanchine'in ölümünkarşı karşıyalar. Bale çevrelerin den bu yana daha şimdiden topde ağızdan ağıza dolaşan tek so luluğun repertuvarına iki yeni ru şu bugünlerde: "New York bale kattı: "Ben Eski KafalıŞehir Balesi. Balanchine'den yım" ve "Cam Parçalan". Her sonra da yaşayacak mı?" Top iki koregrafi de Philip Glass'ın luluğun yeni patronlan, bir yan müziklerine dayanıyor. 1944'te dan Balanchine'k dolu bir geç Balanchine'le tamşüğmdan bu mişi korurken, öte yandan da yana toplulukta bulunan Jerome yeni buluşlarla geleceğe yönel Robbins, gerek Broadway'de mek zorundalar. Bu konuda olay yaratan "Batı Yakasının Martins ilginç şeyler söylüyor: Hikâyesi" ve "Damdaki Ke"Önümüzdeki birkaç y»l birim mancı" koregrafıleriyle, gerek açımızdan can alıcı önem taşıya Balanchine'le birlikte imza attı sınavı birincisi olmuş. Ödül olarak kendisine "Fabrika Işe Giriş Kartı" vermisler! Çocukta sevinci görmeyin. Neredeyse mutluluktan uçacak. Çocuklanmızın Adile Teyzeleri'ne inat renkli rüyalar değil de, böylesine umut verici, pırıl pıril, gerçekçi düşler görmelerine hep birlikte sevinelim mi? ,\e dersiniz anneler babalar, yetişmiş yetiskinler! Cenabı Allah, minik yavrularımızın hepsine gelecekte birer "Fabrika Giriş Kartı" nasip etsin. Yarış yitirecek (bizzarura) taylaramzı da işsiz, nzıksız koymasın. Amin!" ğı ve şimdi dünyamn dört bir yanında sahnelenen yapıtlarla kendini kanıtlamış bir sanatçı. Peter Martins'e gelince, daha sekiz yaşında Danimarka Kraliyet Bale Okulu'na girmiş, on sekiz yaşında solo rollerde dans etmeye başlamış bir sanatçı Martins. Yirmi yaşında Balanchine'in "Apollon"unda Kopenhag'da sahneye çıktı. Çok geçmeden, New York Şehir Balesi yöneticilerinden bir telefon geldi Martins'e. 1967 Edinburgh Şenligi'nde, bir sakatlık geçiren Jacques d'Amboise'm yerine "Apollon"a çıkmasını istiyorlardı. Daha sonra art arda birkaç mevsim New York'ta konuk sanatcı olarak dans eden Martins, 1970'de Balanchine'in topluluğuna başdansçı olarak katıldı. Avrupa balesinin geleneksel kalıplanndan gelen Martins iki yıl kadar Balanchine'in yeniliklerine ayak uyduramadı. Ama 1972 Stravinsky Şenliği'nde iki Balanchine koregrafısinde, "Duo Concertant" ve "Keman Konçertosu"nda çıkardığı danslarla topluluğun gerçek üyeleri arasına katıldı. Şimdi Martins yeni bir balenin koregrafisini hazırlıyor. Schubert'in piyano müziğine dayalı, bir saatlik romantik bir yapıt olacak Martins'in bu ilk büyük çalışması. Gerçi Martins bugüne kadar on yedi bale yapıtının koregrafisini hazırladı. Ama bunlann hiçbirinde gönlündeki düzeye erişemedi. Ya da belki de eleştirmenlerden istediği övgüleri alamadı. Hüseyin Bas ıısulü adisyvn Asmalımescit'teki Yakup 2'nin devamh müşterileri, yaz mevsimi gereği daha çok Rumelihisarı 'ndaki Han Restaurant 'ta buluşurlar. Burada da personeüe müşteriler arasmdaki ilişki gayet iyidir ve zaman zaman hoş sahnelerle karşuasılır. Gazeteci ve reklamcuardan oluşan bir grup geçen akşam Han 'da epey yiyip içtikten sonra garsondan hesabı istedi. Biraz sonra elinde adisyonla gelen şef garson, masadakilerin "Hesap ne kadarmış?" demesine fırsat vermedi. "Meraklanmaym efendim, hesabımzı Hüseyin Baş usulü çıkardım" diyerek adisyonu masanın üzerine bırakıverdi. HAYVANLAR is\L4İL <,IU,FA; istasyon sanat evı sanat kültür ve eftitnninde ilk ttzd atdye KİM KİME DUM DUMA yahu, ne qvzelon\\a ordunuz. BEHİÇ AK "Güzel Sanatlara Girmek İsteyenler" ATÖLYEMİZ 198485 ÜSS I. AŞAMA SINAVINI GEÇEN VE II. AŞAMADA BAŞARILI OLAMAYAN ADAYLARl RESİM YETENEK SINAVLARINA HAZIRLAYACAKTIR. YEMÎ BlR Ç1KIŞ MazharFuaıOzkan, on yıla yakın bir süre önce "Turkuz Tiirkü Çağınrız" adlı şarkılanyla bir anda üne ermişlerdi. O günlerden bu günlere köpriilerin altından çok sular aktı. Sonunda yeni uzunçalarları ile ("Ele Cune Karşı Yapayalmz") yeni bir çıkış yaptılar. Woa. anladım.. 0 zaman b'ır kavga eHınii Batıdaki yeni dalganın Türkiye'deki temsilcileri SİNA KOLOĞLU MazharFuatÖzkan ÜçlüsU, 16 Ağustos akşamı Caddebostan'daki Budak Sinemasfnda verecekleri konserle gençlerin karşısına çıkacaklar bir kez daha. Yaşlan kırka merdiven dayayan bu üç müzisyen arkadaş, "Biz Batı'daki yeni dalganın Türkiye'deki temsilcileriyiz. Biz Turkiye'de yok denilen pop miizigini yapıyoruz. Ele güne karşı yapayalmz, böyle de olmaz ki" diyorlar. "Bakın. komşulanmız çok güçlü miizik topluluklan çıkanyorlar. Neden? Neden birde bizden olmasın? Ama bunun bazı kurallan var. Türk toplulnğuyuz diye illâ Doğulu motifieriyle dinleyeni boğmaraalı." Bu konuda bir de örnek veriyorlar: ' 'Turist lahmacun yerse midesi bozulur. Ama alışık olduğumuz için bizi etkilemez. Lahmacun örneğinde olduğu gibi Batı'ya fazla acılı yedirmemeliyiz. Parçalarınuz onların ötiişiinden olrnalı". Ötmek konusunda topluluğun sözcüsü Mazhar şu açıklamayı yapıyor: "Ben sentez lafına çok bozuluyorum. Alın "Ele Güne Karsı" adlı parcayı. Bizden bir ses, ama Batılı bir yorum içinde. Biz 70'li yıllann yeni bir yapısıyız. Batı'daki kuşun ötüşü farklı. Biz de o kuş gibi ötüyoruz. Ama yine de bu ötüşü dozunda bırakmak gerektiğine inanıyoruz." "Bizim istediğimiz en önemli şey konserlere kızlı erkekli gruplann gelmesiydi. Son Ankara konserinde bunu başardık. Biz 'teenager'lara (17 yaşındakiler) yöneleceğiz. Ama onlara 'Flasbdance' çalarak değil, onlann miizik begenisini yükseltmeye çalışacağız". Bu arada, biz lafa giriyonız: "Son günlerde bir Heavy Metal akımı var, gençler ragbet ediyor galiba?". Grup adına konuşan Mazhar, "Vallahi dinlemiyornz" diyor. VAKKOR.\MA'DA HAVUÇ SUYU SIKAN GENÇ Grubun sözcüsü Mazhar'a göre, topluluklarının geniş bir dinleyici kitleleri var. "Kün sizin için daha degerli?". Mazhar bir anısını anlatıyor: "Vakkorama'da çalıştıgını söyleyen bir gençle tanıştım. Havuç suyu sıkıyormuş. Abi. parçalannızı çok begeniyorum. dedi. Bizim için önemli olan o ve onun gibi gençlere hitap edebilmek." Ajda Pekkan'ın arkasında çıkmalan ve ciddi müzik yapan bu topluluğun TV'de elde çiko!ata zıpîaması garip karşılanmıştı. Mazhar bunu keyiflerinden yapmadıklarını söylüyor. Ama bilerek yaptıklarını da sözlerine ekliyor. Savunmasını şöyle sürdürüyor: "Her birimizin çolugu çocugu var. Biz ekmeğimizi müzikten kazanıyoruz. Bu plağı vapmak için paranın nereden geldiğini kimse sormuyor. Her akşam oralara çıkıp smokinler içinde dimdik vokal yapmanın acısmı çok çektik." GEÇEN YIL ATÖLYEMİZDE ÇALIŞANLAR, 5 BÖLÜMDE DE BİRİNCİLİK KAZANMIŞLARDIR. TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARJKAN 15 Ağustos AYRINTILI BİLGİ: MAÇKA CAD. MAÇKA PALAS NO: 4111 TEŞVİKtYE TEL.: 140 56 50 GALERILER BELCE SANAT EVİ E. ÇETİN GİRGİN ve REHA YALNIZCIK Yönetimınde Güzel Sanatlara Hazırlık Kurslan Tel 143 «5 95 Aöres Pıremeo So» O B A Apt 11/4 (Ooslia' Tıyauosu Karçısi) Tun»WSTANBUl DESTEK SANAT GALERİSİ Karma Resim Sergisi 131 Ağustos Abdı Ipekcı Caa 75 Macka1460354 1314'TE euGÜtJ, MNAIUIA KANAU TÛKENIM AÇILDI. ATLAS OtCYAAJUSU fLB BÜYÜK OKYAMüSU BidDEAJ/2 YOLLA&Nl BtNLEGCE M/L OLAM KANAUN YAP/MINA ÖMCB BAÇlAMlÇTr. SÜVEYŞ KAMALl'NfU MÛA ££SEP£,PRöİ£Yl YÖUET1YORPU. ANCAK 8U İÇ SÜVEYÇ KAKJALI'NOAKİ 6İBi KOLAY OEĞİLDİ. OJZMAK], İKUM VE HASTALİKIAR, iŞİN SÜREZLİ KÖ7V &/77U£SWE NEbEN OUr/ORDU. SiTMA V£ SAfSf UUMMADAN r/RJUIİ glfij İÇÇİ ÖLbÜ'.SOUUNDA, FRANC/ZLAZ İFiAS EPBKeK işi AMEJZIKAULAR'A &ıfZ/VCmAR.13OZ'DEtJ SOKRA, VENI İLAÇlAR.ttJ &ELİÇTrH(tMES'fYLE HASmUKLARlN ÖNÜ AUNDI VE Y/LLAR SÜREN OAUÇMAYLA PANAMAKAHALI &İTİR.İLDİ.. PANAMA KANAU AÇ/UYOR! ' 24r,s% = CİHANGİR SANAT ATÖLYESİ MİMAR SİNAN VE MARMARA UNİVERSİTELERİ GÜZEL SANATLAR FAKULTELERİNE GİRMEK İSTEYEN GENÇLER İÇİN HAZIRLIK KURSLARI BASVURU CİHANGİR CADDESI BAZLAMACI APT. 42/2 TELEFON 144 26 14 143 37 24 Bir müddetten beri şehrimizde bulunmakta olan Adliye Vekili Saraçoğlu ŞUkrü Bey dün sabah tzntir vapuru ile tzmir'e gitmiştir. Vekil Bey hareketinden evvel kendisiyle görüşen gazetecilere, Istanbul Rıhtım şirketinin hukümet tarafından satm almması ısi hakkında şu izahatı vermiştir; 15 Ağustos 1934 50 YTL ÖNCE Cumhuriyet " Bir seneyi tecavüz eden İrlânda da kanlı Tesisat 1 müzakereler iyi bir netice bir hadise oldu kânunusanide vermiş addolunabilir. Esas ve prensip noktalarında tamamen Kork "îrlanda" 14 (A.A.) hükümete mutabakat hastl olmuştur. Bu Zabıta kuvvetleri, vergi noktalar tarafeynce tespit borçlarını ödemeyen geçecek edilmiştir. Önümüzdeki senenin ilk gününden itibaren şirketin hususi, umumi bütün hukuk ve emlaki devlete terkedilmiş olacaktır. Yıllık taksit etrafmda cereyan eden müzakerelerde en ziyade yer alan fikir taksitin memleket iktisadi şartlarma uygun olmasıdır. Bu noktada her iki taraf hüsnü niyet göstermiştir" 19341984 300 zabıta memuru da intizamı muhafaza ediyordu. Birden bire içinde 15 kişi bulunan ve bütün hızıyla gelen bir kamyon, kapalı duran kapıyı zorlayarak avludan içeriye girmistir. çiftçilerden musadere edilmiş mevaşinin satışma mümanaat eden köylülerin üzerine ateş açmağa mecbur kalmışttr. Neücede 1 kişi ölmüş, 37 kişi de yaralanmıştır. Hadise, bu gibi müzayedeler'm ekseriya yapılmakta olduğu bir avluda cereyan etmişür. Burada 5.000 çiftçi toplanmış bulunuyor ve FİKRİYE Hanım PANORA M A