Katalog

4 TEMMUZ 1984 HABERLER CUMHURİYET/'/ Özetle Kocasinan * tecavüz Kocasinan 'da bir eve giren üç kişi bıçak tehdidi ile kaçırdıklan Hakiye Topçu adlı kadma, ellerini bağladıklan iki kaymbiraderinin önünde tecavüz ettiler. Potts, tecavüz ettikleri kadın ve kaymbiraderlerinin saçlanru da kesertk kaçan Mesut Turkü, Suat Subaşı ve Metin Subaşı adlı kişilerin yakalanması için geniş çapta aramaya girişti. Olaydan sonra uzun süre şok geçirdiği belirtüen, genç kadının tecavüz olayma eski bir husumetin yol açtığı ileri sürütdü. Başbakan, Izmir'de tapu dağıttı kendimizi Özal: Bayram alışverişi Hem başkasını hem iyiydi, millet memnıındu bestiyoruz mek yanhştır" diyerek şöyle dedi: "Enflasyon hesaplanırken, kış aylannda da bunun tam tersi söz konusudur. O nedenle hesaplamalar ortalama ile tespil edilir." Özal, şu andaki enflasyon hızının yine geçen yıla dayandığını tekrarlayarak, KÎT'lere yapılan zamların gecikmesini bugünkü hızda rolu olan etkenlerden biri olarak gösterdi. ENFLASYON NE OLACAK Özal, "1984'ün rümü itibanyla enflasyon hızı açısından bir rakam verebilir misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi. "Şu anda size eyliil ve ekimin geçen seneden diişiik olacagını sövleyebilirim. Ama biliyorsunuz ki, yılbaşı, yıl ortası ve yıl somı hesaplamalan ayn ayrıdır. Şu anda ortalamayı tahmin elmek kolay değil. Ama yıl ortası ve yıl sonu geçen seneden iyi olacaktır. Geçen seneye bakarsanız enflasyon yu/de 37.5'tur. Devlet tstatistik Enstitiisü loplan eşya endeksine bakarsanız yüzde 40'tır. Ama birinci altı ay yüzde 2*7.5, ikinci altı ay yüzde 47.5'tur. Bunun da ortalaması yüzde 37.5 eder. Bu sene geçen seneki birinci alta ay ve ikinci altı ayın tam tersi olacaktır, onu soylerim." Özal, akrabalannın devletin belirli yerlerine yerleştırılmesı konusundaki bir soru üzerine de şunları söyledi: "Devlet Bakanı Hiisnii Dogan, İçişleri Bakanı Ali Tannyar'ı kastediy orsanız onlar partinin daha kuruluşunda vardılar. Miihim olan konu işini yapıyor mu, yapmıyor mu, ona bakın. Hatta Husnii Dogan Genel Başkan Yardımcısıydı. Vusuf Bozkurt Özal, Amerika'yı daha önce bırakmış olsaydı daha baştan alırdık. Ama teknisyen olarak aldık. Mühim oian konu işini iyi bilen insanları işbaşına getirebilmektir." Özal, kabine değişikliği sövlentileriyle ilgili bir soru üzerine de şöyle konuştu: "Şu anda böyle bir şey diışiinülmüyor. Koltuk hiç kimse için baki değildir. Biz de dahil olmak üzere kimseye bu koltuklar siirekli olarak verilmemis. Ama şu anda öyle bir şey yok. Bazı haberleri ciddiye almayın." Turgut Özal, serbest piyasa ekonomisi uygulamalanna karşı zaman zaman müdahaleci kararlann uyguladıklan ekonomik politika ile ters düşüp düşmediğine ilişkin bir soruya karşılık verirken, "Serbest pazara geçiş modeli uyguluyoruz" dedi ve şöyle devam etti: "Serbest pazara tam manasıyla geçilemedi. Kademe kademe uygulanıyor. Bu nedenle arada bazı tedbirler alınabilir. Birçok konuda devlet mudahaleleri yapılabiliyor. Bu da serbest pazarın tam manasıyla olmamasındandır." ALIŞVERİŞ lYtYDİ Bir başka soru üzerine emeklilerin üç aylıklannın aydan aya odenmesiyle ilgili çalışmalann sürduğünu belirten Özal, bayram öncesi memurlara avans verilmemesiyle ilgili soru üzerine de şöyle konuştu: "Biliyorsunuz memurlar MEYAK kesintilerinin bir bolumünii aldılar. İşçiler de yine o arada ikramiyelerini aldılar. Yani bayramı karşılayacak paraları vardı. Alışveriş de iyiydi. Millet memnundu. Burada sordum, memnun olduklannı söylediler." "TERS YORUMLANIYOR" Özal, basında zaman zaman yer alan "Kafasındaki kabine" haberleriyle ilgili olarak da, "O öyle degil. Ters yorumlanıyor. 7 arkadaşımız veto edilmişti. Mesele buydu, ama zamanla o arkadaşlanmı/ın çoğu belirli yerlere getirtilebilir. Kaldı ki, gelen de var. Bunlardan biri Hüsnü Dogan, digeri de Mehmet Keçeciler'dir." Özal, "Pakdemirii, pasaportumu elimden aldılar demiş. Dogru mu?" yolundaki soruya, "Dogrudur. Biraz gezme dedigimiz doğmdur. Buradaki işlenn yogun olmasından dolayı.." diye karşılık verdi. TAPU DAĞITT1 Başbakan Turgut Özal saat 16.30'da Izmir'e gelerek 84 gerçek tapu, 161 de tapu tahsis belgesi dağıttı. Kültürpark Göl Gazinosu'nda düzenlenen törende ilk gerçek tapuyu alan Fikriye Erokur adlı orta yaşlı hamma gazeteciler bir kaç kez poz verdirmek isıeyince Başbakan Özal "Göster bakayım, görsiinler gerçek tapudur" dedi. Burada tapu alanların hemen hepsi Özal'ın elini öptu. Özal, ANAP II Örgütünden sonra Izmir Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında Cemiyet başkanı tsmail Sivri, Özal'a basının sorunlarını anlatırken, bazı konularda sübvansiyonun kaldınlmasının önlenmesini istedi. Özal ise bu konunun inceleneceğini, gerekli kuruluşlardan bu konuda 9 temmuza kadar rapor alacağını söyledi. Başbakan gazetecilerin sıkı para politikasmda bir gevşeme olup olmayacağı yolundaki sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi: "Sakın bizim işadamlanna yanlış bilgi vermeyın. Hiç öyle bir gevşeme yok. Daha fazla sıkacagız, şimdi benim bildigim bu sistemde hesabını kitabını iyi bilenler her gün işini kovalayan yani yazlık tatilinden çok işinin başında olan adam kazanır. Bize de öyle adam lazım" Başbakan 20.45 uçağı ile İstanbul uzerinden Ankara'ya döndü. OZAL'LA SEBZE MEYVE PAHALHJĞI ÜZERİNE Koltuk kimse için baki değil. Şu anda 6 Serbest pazara tam manasıyla kabine değişikliği düşünmüyorum ş geçilemedif kademe kademe uygulanıyorş FATİH GÜLLAPOĞLU CELAL BAŞLANGIÇ Bodrum'daki evinde yaptığırnız söyleşide Özal, "Pazar büyüdü, ihracat alanı büyüdü, talep arttı. Meyve sebze fiyatının artışı bu yüzden" dedi. HİKMET ÇETİNKAYA BODRUM Başbakan Turgut Özal, yaş sebze ve meyvede meydana gelen başdondürucü fîyat dalgalanmalarının fazla talepten kaynaklandığını belirterek. "Bu talep içten değil, dısarıdan. Bu yüzden fiyat artışını tam olarak enflasy onla izah etmek mumkün değildir," dedi. Şeker Bayramı tatilini Bodrum'a 8 kilometre uzaklıktaki Aktur'daki evinde eşi Semra Özal ve çocuklanyla geçiren Başbakan Özal'la "yaş sebze ve meyve" konusunda yaptığımız özel sohbete Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem de katıldı. Koruma polisleriyle birlikte Aktur plajında denize giren Başbakan Turgut Özal, daha sonra bizleri evinin balkonunda kabul etti. Akdeniz kıyı şeridindeki yaş sebze ureticilerinin sorunlarından, ihracata ve tüketime değin belirli konularda söylesi yaptığımız Başbakan Turgut özal'a yönelttiğimiz sorular ve aldığımız yanıtlar şöyle: KAÇAK TOHUM Fethiye'den Anıakya'ya degin yaptığımız inceleme gezi Halkalı hattına yüksek gerilim Istanbul Halkalı ile TekirdağUn Çerkezköy ilçesi arasmda kurulan elektrikli tren hattına bu sabahtan itibaren yüksek gerilimti enerji verilecek. Yetkililer, HalkalıÇerkezköy tren hattına yaklaşılmasının can ve mal emniyeti bakımmdan tehliketi olduğunu bildirdiler. Kendini emniyet binasından attı Ankaralıların çiçek harcaması BODRUM/İZMİR Başbakan Turgut Özal, bayram tatilini geçirdiği Bodrum'dan dün ayrılarak İzmir'de 84 "gerçek tapu", 161 de "tapu tahsis belgesi" dağıttı. Istanbul üzerinden Ankara'ya donen Başbakan Özal, "Koltuk hiç kimse için baki değildir. Ancak, şu anda kabine değişikliği düşünmu>orum" dedi. Özal, bayram suresınce alışverişin iyi olduğunu belirterek, "Millet memnundu. Ankara 'da yankesicüik ve hırsız Ben de sordum, memnun olduklık suçundan 15 sabıkası bulu larını söylediler" diye konuştu. nan Arif Coşkun, yakayı ele veBaşbakan Özal, yanında Başrince kendini götürüldüğü Embakan Yardımcısı Kaya Erdem niyet Müdürlüğünün ücüncü ka olduğu halde dün sabah Bodrum tından aşağı attı. Olayia ilgtii so Aktur Tatil Sitesi'nde gazeteciruşturmayı sürdüren Yenimahal lerle sohbet etti. Özal bir soru le Cumhuriyet Savcı Yardımcısı üzerine "Enflasyonun bu biriki Turan Özsoy, sanık Arif Coşay içinde düşmesini mevsimlik kun'un olaydan sonra ağır bir ya da ürün arttı diye değerlendirşekilde yaralandığını ve koma halinde Traflk Hastanesi'ne kaldınldığını bildirdi. Ankarahlar, çiçek için her hafta 20 milyon lira harcıyorlar. Ankara ÇiçekçUer Derneği Başkanı Kıüçaslan Sangün, tzmir ve Yalova'dan Ankara'ya her hafta yaklasık 40 ton çiçek getirtldiğini söyledi. ÇiçekçUer Derneği Başkanı Sarıgün, Ankara'da en çok karanfıl, gul ve glayör satıldiğmı bildirdi. Kılıçaslan Sarıgün, belediyeden çiçekçiler için yer talebinde bulunduklarını da kaydetti. Sebze ve meyve komisyoncuları TV'de açıkoturum istedi ANKARA, (Cumhoriyet Biirosu) Sebze ve meyve komisyoncuları da pahalılığın sorumİuluğunu kabul etmedi. Türkiye Yaş Meyve ve Sebze Komisyonculan Federasyonu Genel Sekreteri Rıfkı Erten, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'a bir mektup göndererek, "pahalılıgı kesinlikle bizler yaratmiyoruz ve yaratmayız da" dedi. Erten, aklanmak için TV'de açıkoturum yapılmasını istedi. Rıfkı Erten, bir gazetede yayınlanan "pahalılıgı kabzunaflar bir şjfre ile köniklüyor" biçimindeki demecini eleştirdi. Komisyonculann yasalarla belirlendiği şekilde çalıştıgını söyleyen Erten, Bakan'ın belirttiği gibi birbirlerini, telgrafla uyarmalanna gerek olmadığını savundu ve "telsizler, teleksler, uydular aracılıgıyla haberleşme yapıldıgı ve telefonun dahi ilkel kaldığı bir ortamda telgrafla haberleşmenin manasını anlamak ve degertendinnek miimkün olmamaktadır." dedi. Erten, Başbakan Turgut Özal'ın "lcraatın tçinden" programında yaptı|> açıklamalardan sonra kendilerinin fazla açıklama yapmasına gerek olmadığını söyledi. Erten aeıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Bizler dayaaıklı tüketim maddesi dejil, mevsim koşullanna göre degeriendirilen, günliik sebze ve meyve pazariamaya çalışıyoruz. Yasaya gore sermaye ile mal alıp satan bir topluluk degiliz. Şifreli telgranarla malın gelmesini önlemeye çalıştıgımız varsayılsa dahi kimin malını çurütecek ve kimin malını degerlendirecegiz? Üretici gözii kapalı bir insan değildir. Malı nerede deger bulacaksa kuşkusuz oraya gönderecektir. Pahalılıgı kesinHkle bizler yaratmıyoruz, yaratmayız da." Erten, açıklamasının sonunda TV'de bir açıkoturum yapılmasını istedi ve bu açıkoturumda kendilerine yöneltilecek her soruyu açıkbkla yanıtlayacaklannı belirtti. Yurt dışında lisans eğitimi 19841985 öğretim yılında, dövizti veya dövizsiz olarak yurt dışında lisans ve lisansüstü öğrenim yapmak isteyenlerin başvurulan dün başladı. 30Nisan 1985 tarihine kadar devam edecek başvurular için form dilekçe ve açıklamalar, bakanhktan veya MiUi Eğitim Müdürlüklerinden, yurt dışında da öğrenci müfettişliklerinden alınabiliyor. Ankara Üniversitesi'nde "Dilekçe" için soruşturma açıldı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) "Aydınlar DilekçesTnde imzası bulunan öğretim üyeleri hakkında Ankara Üniversitesi'nde de soruşturma açıldı. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Tarık Somer soTuşturmacı olarak Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver tzgü'yü görevlendirdi. Prof. Izgü, konuyla ilgili olarak Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Dr. Şerafettin Turan ile Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan Doç. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın ifadelerini aldı. Hukuk Fakültesi'nden Doçent Yahya Zabunoglu'nun da ifadesinin kısa sürede ahnması bekleniyor. Aydınlar Dilekçesi'nde imzası bulunan öğretim üyeleri konusu, Sıvas'ta yapılan üniversitelerarası kurul toplantısında ele ahnmış, soruşturma açılması konusunda üniversiteler serbest bırakılmıştı. Bu karardan sonra Hacettepe Üniversitesi'nde imzacı öğretim üyeleri hakkında soruşturma açılmıştı. Görevden alınanlar "Evlenmek için" soygun yapan genç ynkalandi tstanbul Haber Servisi Bayrampaşa'da bir kuyumcuyu soyan Hüseyin Dogan (24) adlı genç olaydan hemen sonra trafik ekiplerince yakalandı. Murat Mahallesi Kamil Caddesi üzerindeki Mithat Soflu'ya ait Ebru Kuyumcusuna saat 9.30 sıralannda gelen silahlı bir kişi tezgâhtar Necdet Aşıkgiil'ü etkisiz duruma getirdikıen sonra vitrine konulmak üzere hazırlanan 3 milyon lira tutarındaki altınlan torbaya doldurarak kaçmaya başladı. Kuyumcu dükkanının buİunduğu pasajdan çıkarken kimsenin yaklaşmaması için çevreye ateş açan soyguncu bu arada kendisine engel olmak isteyen tezgâhtar Necdet Aşıkgül'ü ayağından yaraladı ve başına kabza ile vurdu. Hüseyin Doğan adh soyguncu daha sonra Murat Mahallesinin ara sokaklannda halkın yardımıyla kıstınldı ve yöredeki trafik ekipleri ile polisler tarafından 5 dakika içinde ele geçirildi. 2. Şube Gasp Masasına teslim edilen Hüseyin Doğan'ın bir konfeksiyon atölyesinde çalıştığı ve bu soygunu "evlenmek için yaptığını söylediği" bildirildı. Sunalp, AJSAP'ı eleştirdi T.C. Merkez Bankası Kambiyo Genel Müdür Yardımcısı Ferhan Cökbayrak görevinden alındı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tlaç ve Eczacılık Genel Müdürii Okan Atay, BağKur Genel Sekreteri Ekrem Yıldırtm ve Çaüşma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı Gaziantep Bölge Çalışma Müdürü Cengiz Turan da başka görevlere atanmak üzere görevItrinden alındılar. TAPU DAĞITTI Başbakan Turgut Ozal, tatilini geçirdiği Bodrum'dan dün îzmir'e geldi ve tapu dağıttı. Özal gazetecilerin tapusunu alan bir hanımdan bir kaç poz istemeleri üzerine "Göster bakahm, görsünler, gerçek tapudur" dedi. Bu arada tapu alanların hemen hepsi özal'ın elini öptü. Başbakan Özal bir hak sahibine tapusunu verirken görülüyor. (Fotoğraf: a.a.J MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar'ın "Dış itibanmız o kadar arttı ki Eurovision yanşmasında bile derece aldık" biçimindeki sözlerini eleştirerek, ANAP iktidarının herhangi bir başarısı ohnadığı için sanatçılann başansma sahip çıktığmı söyledi. Fon'a başvuru yok Kamu Ortaklığı ve Toplu Konut Fonu Başkanı Vahit Erdem Toplu Konut Kredisi almak için Fon Başkanlığına henuz bir başvuru olmadığını açıkladı. (ANKA) DYP Genel Başkan Yardımcısı: "Iktidann alternaüfi, milletin büyük çoğunluğunu temsil eden siyasi yapıdır." İZMİR (a.a.) DYP Genel Başkan Yardımcısı Haiil Lnalp, "Sayın Başbakan, sıkıntıyı, milletin butun kesimlerine eşit olarak dagıtmış, kendisine bir şey kalmamıştır" dedi. Başbakan Turgut Özal'ın devlet yönetiminde kolay yolu seçtiğini, icraatını sürdürebilmek için sürekli zama başvurduğunu ileri süren Halil Ünalp, "Ortadirek, Özal iktidarının daha altıncı ayında feci şekilde bel vermiştir" şeklinde konuştu. Ünalp, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Geçim sıkıntısından intiharlar gazete say falannda artık göze batacak şekilde çogalmıştır. Sanayici perişan, üretici ise daha beter durumdadır. Bu acı Üncdp: Türkiye, ÖzalAybastı'nın ANAP'h Belediye Başkanı'na 20 yıl hapis cezası gibi rahat bir Ordu Valisi Necati Çetin Belediye Başkanı Yaman'ın Başbakan görmedi arandığını sıkıyönetim guvenlik güçlerince Salih söyledi. tablo karşısında, Sayın Başbakan sıkıntıyı milletin biitün kesimlerine eşit olarak dağıttığını iftiharla söylemektedir. Başbakan sıkıntıyı herkese dagıtmış, ancak Özal ve çevresine bu sıkıntıdan bir şey kalmamıştır. Türkiye Cumnuriyeti tarihınde böylesine rahat bir Başbakan göriılmemiştir. " DYP Genel Başkan Yardımcısı Ünalp, bu arada, Anavatan Partisi iktidarına alternatif olarak "sol"un gösterilemeyeceğini savundu ve "Bu iktidarın alternatifı Atatürk milliyetçiliğinden ilham alan, vatanın bütünlüğünü savunan, milletin bölünmezligini sonuna kadar sürdiırecek olan, milletin asıl büyük çoğunluğunun temsil ettiği siyasi yapıdır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ordu iline bağlı Aybastı ilçesinin ANAP'lı belediye başkanı Salih Yaman, askeri mahkemece 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. 3. Ordu Erzincan 1 Nolu Askeri Mahkemesi'nde gorülen 357 sanıklı "Dev Yol, Dev Sol, Kurtuluş ve Silahlı Sag Cephe Davası" sanıklanndan olan Salih Yaman, 20 haziran 1984 tarihinde eylemine uyan 149/2. maddesi uyarınca 20 yıl ağır hapis, 6 yıl 8 ay da Bilecik'te zorunlu ikâmet cezasına çarptırıldı. Askerı nıahkeme ayrıca, ANAP'lı belediye başkanmın gıyabi tutuklanmasına da karar verdi. "Cumhuriyet'' muhabirinin sorusunu yanıtlayan Ordu Valisi Necati Çetinkaya, Aybastı Belediye Başkanlı^ gorevinin vekaleten surdürüldüğunü söyleyerek, Salih Yaman'ın aranmasının Sıkıyönetim guvenlik güçlerince sürdürüldüeünü ifade etti. Edinilen bilgilere göre, 1981 tarihinden bu yana yargılanan Salih Yaman'ın yerel seçimlerde ANAP'tan aday olmasından sonra, ilçedeki SODEP yöneticileri, Yaman'ın adaylığına ilçe seçim kurulu düzeyinde itiraz ettiler, ancak bir sonuç alamadılar. Aynı konuda Yüksek Secim Kurulu'na da itiraz yapıldığı belirlendi. 3. Ordu Erzincan 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nce 1981/383 numara ile kayıtlı dava sonunda Salih Yaman hakkında şu huküm \erildi: "Sanık Salih Yaman'ın sağ cepheye girip cephe mensupları VEMT Tekirdağ eşrafından merhum Hafız Hasan ve merhume Gülsüm Berker'in kızı, merhum Ibrahim Tayfun'un eşi, Yüksel Öztaş, Semiha Özdeniz, Mürvet Mirtar'ın anneleri, Mehmet öztaş, Ismail Özdeniz ve Şemsettin Mirtar'ın kayınvalideleri AYŞETAYFUN Dün sabah (3.7.1984) hakkın rahmetine kayuşmuş ve ikindi namazını müteakip Kozlu aile kabristanında topraga verilmiştir. Allah rahmet eylesin. na otomatik silahlar vererek kıtale tesvik etmek suçu sabit olduğundan, eylemine uyan TCK'nın 149/1'inci maddesi geregince 20 yıl agır hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezadan artırma ve indiıme yapılmasına yer olmadıgına, TCK'nın 31'inci maddesi geregince kamu hizmetlerinden devamlı yasaklanmasına, aynı yasanın 33'üncü maddesi geregince ceza süresi içinde yasal kısıtlılık halinde bulundunılmasına, aynı yasanın 173 son maddesi geregince 6 yıl 8 ay süre ile Bilecik il merkezinde mecburi ikâmetle genel gözetim altında bulundunılmasına, 353 sayılı yasanın 251/1'inci maddesi geregince gözetim ve tutuklulukta geçen sürenin infazdan sayılmasına, subul yönünden oy birligi ile sanığın eyleminin TCK'nın 150. maddesine uygun duştüğü, bu maddeden 10 yıl ağır hapis cezasının taksiri gerektiği şekilde ınuhalefel gorüşü ile üye hâkim Galip Güzel'in karşı oyu ile oy çokluğu ile karar verildi." sinde saptadıgımız yaş sebze ve meyvede sorunun belli başlı temeİ nedenlerinden birisi yabancı tohum. Özellikle kaçak tohum. Bu konuda ne gibi çalışmalar yapılıyor? Düzenleroe nasıl olacak? ÖZAL Ben, yabancı tohumun ithalinin tam serbest bırakılmasını isterim. Bu iş vaktiyle kontrollü gelsin, şu gelsin laflan altında cepte gelmeye başladı. Yani bavul ticaretiyle. ÖZAL Bu şekilde yurda gelmesi daha kötu. Serbest bırakılırsa belirli markalar gelir. Yani belli yabancı firmalann tohumları. Önce bazı şeyleri ithal eder, sonra kendiniz yapmaya başlarsınız. Dışarıda uygulanan belirli bir teknoloji Türkiye'de uygulanır. Efendim bu uygulama sanınm toprak ve iklim koşullanyla da ilgili. ÖZAL Tohumculuk çok pahalı bir hadise. Bir de Türkiye şartlan var. Başbakan yardımcılığım sırasında Amerika'dan geldiler. Onların incelemeleri var. Hazırladıkları rapor da Türkiye'de toprak şartlarının hayli enteresan olduğudur. Bizde her çeşit iklim var. Yabancı şirketlerie ilişki bu rapordan sonra mı başladı? OZAL Biz bu rapordan sonra yabancı sermayeli şirketlerle işbirliğinin geliştirilmesini desteklemeye başladık. İki tane de misali vardır. Tohumculuk konusunda yabancı sermayeli şirketlerie yerli grupların işbırliği. Bu süratle gelişecek. Gelişmenin bir yani budur. Yaş sebze ve meyvecilik işçilik değeri yüksek olan bir mal durumunda. Bu problem önümüzdeki sene, geçtiğimiz sene gibi olmayacak. En önemli sorun çözümlenmiş olacak diyorsunuz. ÖZAL Evet, çözümlenecek. Sizin de tespit ettiğiniz gibi en önemli sorun tohumdur. Üretici için gerçekten büyük bir dert tohum. Bir de sahtesini yapıyorlar. Lretim bölgelerinde sık sık rastladık bu tur olaylara. ÖZAL O artık netleşir. Belli firmalar tarafından getirilir. O fîrmaların mumessillikleri kurulur. Böylece iş sağlama doğru gider. Kaçak geldiği zaman sahteleri de gelir. Üstelik kaçak tohumda fiyat farklan da daha fazlaydı. Orada sahtekârlık da yapılabilir. Yaş sebze ve meyvede bu yıl başdondürucü bir fiyat artışı oldu. Gündeme hep fiyai yüksekligi geldi. ÖZAL Bu iş özellikle sebzede oldu. tşin pahalılaşması pazar buyümesi yuzündendir. Pazar buyudü. İhracat alanı büyıiyünce talep arttı. Siz sadece Türkiye'yi beslemiyorsunuz. Başka yerleri de, Arap ulkelerini de besüyorsunuz. Bu yüzden fiyat artıyor. Ortadogu'ya yapılan ihracat yuzünden mi? ÖZAL Başka yerleri de besleyince fiyat artıyor. Bunun iki metodu var, bu konuda "Ihracatı kaldırahm" diyenler var. Ben o kanaatte değilim. Et, yani hayvan ihracatında bahis konusu. Çunkü bu istihsal kısa zamanda artacak durumdadır. Seneler gerektiren bir olay değildir. Ekersiniz, altı ay sonra, üç ay sonra neyse alırsınız. Meyve gibi, sebze seneler icap etmiyor. Talep olduğuna göre, ona göre de arz olacaktır. Türkiye topraklarının daha iyi kullanılabilmesi için kıymetli ürünlere talebin daha fazla olması lazım çünkü. Enflasyonla bir ilgisi yok mu? ÖZAL Fiyat artışını tam olarak enflasyonla izah etmek mumkün değildir. Seralar ile tarla arasındaki boşluk faktör olarak etki etti. Bunlar üst üste geldi. Enflasyon genel manada değil. Bir ilgisi var. Ama o kadar değil. Başbakan Turgut ÖzaPın sözlerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem de "evet' diyerek katılıyordu. AİLESİ KONGRE İLANI Alucra ilçesi Aktepe köyü Yardımlaşma Dernegimizin olağankongresinin22Temmuz 1984 pazar günü saat 11.00'de Okmeydanı Fatih Sultan Cad. Kuzey Sok. No: 32 Dernek merkezinde yapılacağı üyelere duyurulur. Yönetim Kurulu Giindem 1. Açılış 2. Kongre Divanı'nın seçimı 3. Raporların Okunması 4. Tenkitler 5. Yönetim Kurulu'nun ibrazı 6. Tuzuk değişikliği 7. Kurulların seçimi 8. Temenniler • Küçük Seher Noyangil'in Seher olan adı İstanbul 11. Aşliye Hukuk Hâkimliği'nin 1983/675 esas ve 1984/143 karar sayıh 5.3.1984 tarihli ilanı ile Seher Aylin olarak tashih edilmiştir. Ahmet Hürrem NoyangilAyşe Gülden Noyangil. • B.Ü. kimliğimi ve pasoıiıu kaybettim. Hükümsüzdür. SUPHt ÇETİNER • Nufus cüzdanımı kaybettim. Hükümsuzdur. HIDIR ÖZDEMİR • Ehliyetimi yitirdım. Hükümsuzdur. ALÎ DÖNMEZ Amerikaıı yardımının kaderi sonbahara kaldı Cumhuriyetçi Senatör D'Amato, Türkiye Kıbns'tan birliklerini çekmezse yardımın 216 milyon dolarlık hibe bölümünün kesilmesi için Kongre'de çaba harcayacaklarmı açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) ABD Kongresi dünden başlayarak tatile girdiğinden, Reagan yönetiminin 1985 mali yılında Türkiye'ye yapacağı ekonomik ve askeri yardımın belirlenmesi sonbahara kaldı. ABD Cumhuriyetçi Parti Nevv York Senatörü Alfonse D'Amato, Türkiye Kıbns'tan birliklerini çekmezse Türkiye'ye yapılacak yardımın 216 milyon dolarlık hibe bölumunün kesilmesi için bazı arkadaşlarıyla birlikte Kongre'de çaba göstereceklerini açıkladı. Washington'dan Ankara'ya ulaşan haberlere göre Kongre'nin tatili iki aşamada gerçekleşecek. Önce 23 temmuza kadar taıilde kalacak olan Kongre bu tarihten 6 ağustosa kadar iki haftahk kısa bir çalışma donemine girdikten sonra bu kez 10 eylule kadar bir ayı aşkm ikinci bir tatile çıkacak. Kasim ayında yapılacak başkanlık ve Temsilciler Meclisi scçimleri nedeniyle ABD'de genel bir seçim dönemine girildiğine dikkat çeken yetkililer, bunun sonucu, gerek ya/ın ara çalışma döneminde, gerek 10 eylül sonrasında Kongre'den yoğun bir çalışma temposuna girmesinin beklenmediğini bildirdiler. Türkiye'ye yapılacak yardımların da yer aldığı dış yardım tasarısının yeni mali yılın başlangıcı olan ekim ayı başına kadar Rongre'nin kesin onayından geçmesi gerekiyor. Ancak dış yardım tasarısı Kongre'nin onayından geçse bile, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu ile Senato Komitesi'nden çıkan metinlerdeki farklılıklar nedeniyle tasarının bu kez her iki organın lemsılcılerinden oluşan uzlaşma komitesine gitmesi gerekecek. Konuyla ilgili yetkililerin tahminleri, dış yardım tasarısının özellikle seçim yılı olması nedeniyle Kongre'de takılacağı ve bunun sonucu son yıllarda olduğu gibi "Continuing Resolulion" denen bir yöntemle bir yıl önceki yardım duzeylerinin tahsis edileceği yolunda. Bu takdirde. 1985 malı yılı için Turkiye"ye tahsis edilecek yardım miktan buyük bir olasıhkla geçen yılki 715 milyon dolar düzeyinde gerçekleşebılecek. Ancak Ankarâ'nın üzerinde durduğu nokta, geçen yılki yardım duzeyi esas alınsa bile bunun koşullarının "hafif tutulması". ayrıca yardım tasarısında kredilerin Kıbrıs ya da Ege'de guç dengesi gibi siyasi koşullara bağlanmaması. Cunıhurıyetçı Nevv York Senalöru D'Amato, Rum Ortodoks Kongresi'nde bir konuşma yaparak, Türkiye'ye yardımın çıkması surecinde doğabilecek bazı purüzleri belli etti. a.a.'nın haberine göre, D'Amato, Türkiye'nin Kıbrıs'tan birliklerini çekmemesi halinde yardımın 216 milyon dolarlık hibe bölümünün kesilmesi için çalışacaklannı bildirdi. D'Amato, "Reagan yönetimine Türk yetkililerle konuşmalarını, Türkiye'den sözler dışında somut bir jest görmek istediğimizi ilettik" dedi. Senatör, bazı senatörlerin NATO bünyesinde ayrılık yaratılmasın diye Türkiye'ye yaptırımlar uygulamaktan kaçındıklarına işaret ederek, Türkiye ile ilişkilerin eski düzeyde sürdürülemeyeceğini belirtti.