17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet RAPORDAN Sahıbr Curahuri)el Matbaacıhk ve Gazetecilık Turk Anonım Şırkelı ao Nadir Nadi, 0 Genel Yavın Muduru. Hasan Cemal, Mue>>^ese Muduı Emine llşakbgü, Vazı lşlen Muduru: Oka> Gonensin. • Yazı l>len Mudı Yardımcısı: Ahmel Koruhan. Haber Merkezı Muduru: Yalçm Bnyer. Sayfa Duzeni Yonetmenı: Alt Acar. TAKVIM 4 Temnıu/ 1984 İmsak: 3 31 Gune» 5 30 Temsılcıler ANKARA Yalçın Dogsn, IZMIR Hikmel Çetinkaya, ADANA Mchmel Mcrcan, • Servts Şeflerr Islanbul Haberlerı Reha Oz, Dış Haberler trgun Balcı, Ekonomr Osman Ulagay, Kultur A>dın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı. Abdulkadir Yucelman, Duzeltme: Refik Durbaş, Araşlırma: Şahin Alpay, lşSendıka: Şukran Kelenci. Ikındı: 17 12 Akşam: 20.46 Yalsı. 22 36 Burolar. # Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel 7 33088185, • İzmir: Halıt Zıya Bulvarı No 65 3, Te! 254 09i31230 • Adana: Çakmak Cad. No 134 Kat 3, Tel. 1455019731 • Basan \e Yayan: Cumhurivel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Isı. PK: 246lsı. Tel: 5209703 Telex 22246 Oğlc H.13 re karşı çok hassas özelliklere sahip olması nedeniyle, bu kirleticilerin kontrolü konusunda özel bir titizlik gösterilmesi gerektiği Termik santral gibi başta hava kirliliği olmak belirtilen Çevre Genel Mudürluğu'nün raporunda, şoyle denıldr üzere çok yönlü kirleticiliğe sahip bir tesisin "Termik santral gibi, başta Gökova Körfezi gibi son derece bakir ve bava kirliliği olmak uzere, çok korunması gereken doğal değerlere sahip bir yönlu kirleti iliğe sahip bir tesisin, Gökova Körfezi gibi son deyörede kurulmak istenmesi çelişkili bir durum rece bakir ve korunması gereken ortaya koymaktadır. doğal değerlere sahip bir yorede Gökova'daki tarım ürünlerinin hava kurulmak istenmesi çelişkili bir kirlenmesiyle tahrip olması sonucunda meydana durum ortaya koymaktadır. Tesiste alınabiiecek çevresel onlemgelecek olan tarım sektöründeki ekonomik lerin en yeni teknolojilerin dverdigi boyuta getirilmesi dunımunkaybın yanı sıra, çiftçiler tarafından açılacak da, bu yoredeki doğal çevreyi davalar için TEK'in ödemek zorunda kalacağı korumada son derece basanlı tazminatm da elektrik maliyeüni arttırıcı bir oiunacağı ise, tesis kurulmadan once titizlikle belirienmelidir." faktör olarak göze alınması gerekir. Gökova Körfezı'nin kuzey kıTermik santralın yaratacağı çevresel sorunların yısında kurulmak istenen termik yöresel ekonomik faaliyetlere getireceği etkiler santralın, bu çevredekı yat turizkonusundaki endişeler yaygınlaşmaktadır. mine olumsuz yönde etki yapacağma dikkat çekilen Çevre GeANKARA (Cumhuriyel Bii linyit ocaklannın bulunması ne nel Müdurluğü raporunda, Kedeniyle termik santral yapılma merköy'de termik santral kurulrosu) Tarihi, doğal ve turissını kararlaştırmış, konu incelen ması halınde verimli orman vartik guzelliklere sahip Gökova Körfezi'ne termik santral kurma mek üzere Çevre Genel Müdur bğının da yıtirilebileceği savunullüğüne iletilmişti. girişiraleri yoğunlaştı. du. Başbakanlığa sunulan ÇevÇevre Genel Müdürluğu tara re Genel Mudürlüğü raporunda, Türkiye Elektrik Kurumu'nun fından hazırlanan raporda, Ke daha sonra şu görüşlere yer veGökova Körfezi Kemerköy'de kurulmasını istediği termik sant merköy'de kurulmak istenen ter rildi: mik santralın yaratacağı hava rala Başbakanlığa bağlı Çevre "Gökova'da ve Körfezin kukırliliğinin Gdkova Körfezı'nm Genel Mudürlüğü ve yöre halkı fıziksel ve biyolojik özellikleri zey kesiminde yer yer tanm fakarşı çıktı. dikkate alındığında gözardı edi aliyetleri surdurıilmektedir. Bu TEK, daha önce Kemerköy'lemeyecek büyuk boyutlara ula sektörde de, termik santralın Kede kunım personeli için sosyal şabileceği belirtildi. Termik sant merköy'de kurulması baliode, dinlenme tesisi yapılmak üzere ralın kurulacağı yerin kirleticile en fazla etkilenmeyi hava kirlialınan büyük bir alana, yakında Çevre Müdürlüğü, Gökova'da termik santrala karşı çıktı YUNUS NADİ ARMAĞAM ' 8 4 MANSIYONLAR liği yaratacaktır. Kemerköy'de bir termik santralın kunılmasına Uişkin kararda Gokova'daki tanm ürünlerinin hava kirieıunesiyle tahrip edilmesi sonucunda meydana gelecek olan tanm sektöründeki ekonomik kaybın yanı sıra, çiftçiler tarafından açılacak davalar için TEK'in ödemek zorunda kalacağı tazminaCın da eiektrik üretim maliyetini arttırıcı bir faktör olarak, göze alınıp alınmayacağının iyi belirlenmesi gerekmektedir." Raporda, yöre halkinın Başbakanlık Çevre Musteşarhğı'na iletilen başvurularda, termik santralın doğal çevrede yaratacafı tahribatla tarım ve turizm faaliyetlerıne verilecek zararlar nedeniyle tesisin Kemerköy'de kurulmasına karşı oldukları belirtildiği ıfade edilerek, şöyle denildi: "Kttltür ve Turizm Bakanhğı, Bodrum Suaitı Arkeoloji Mıizesi Miıdiiriüğü'nce de, termik santraiın yörenin doğal dengesini bozması sonucunda ozellikle yat turizminin zarara uğrayacagı belirtilerek, tesisin bu mevkide kurulmasına karşı çıkılmaktadır. Yore halkından ve yerel kuruluşlardan gelen bu başvurularda yer aJan görüşlerden de anlaşıldığı gibi, termik santralın yaratacağı çevresel sorunlann yöresel ekonomik faaliyetlere getireceği etkiler konusundaki endişeler yaygınlaşmaktadır. " lk*,**t\ Bir fabrika Yelki köylüsünün soluğunu kesiyor Sanayi kirlenmesi tarunı dcu, hayvancihğı da yok ediyor tJniversite raporunda, "810 bin dönümlük bir alanı etkileyen kirlenmenin kendi kendini temizleyebilmesi için 10 yıllık bir sürenin geçmesi gerekiyor. Bu süre içinde topraktan ürün elde etmek mümkün değil" deniyor. AYŞEGÜL ATMACA URLA (İzmir) Yasamlannı tanm ve hayvancılıktan sağlayan Güzelbahçe'ye bağlı 300 hanelik Yelki köyıi halkı, bu gunlerde deterjan hammaddesi ureten Hipoklorit fabrikasının neden olduğu ıçme suyu ve çevre kirlenmesi olayının yarattığı endişe ile kıvranıyorlar. Köye 1 kilometre uzaklıkta genış bir alan uzerine kurulu olan tuzruhu, sudkostik uretimi yapan fabrikanın yarattığı kirlılik ilk bakışta pek belirgin değil. Ancak dikkat edildiğinde köyden fabrikaya uzanan yolun iki yanında beyaz lekeler gözden kaçmıyor. Fabrikaya yaklaştıkca, topraklar birdenbire kıraç bır görünume bürunuyor. Köylüler, sorun için koye gelen herkesı adeta yardım uman bakı>larla karşılıyorlar. Yelki köylüleri, "4 yıl oldu sulanmızın bozulduğu, insanlarımızın, hayvanlanmızın, en onemlisi de bağımızın, bahçemizin kurumasının nedenini öğreneii" dıyorlar. Köy kahvesinde, tarlada, bahçede hep bunlar konuşuluyor. Izmir'den 26 kilometre uzaklıktaki köyun yetkilileri ise dört yıldır bu sorunla uğraşmanın ve çok kişiye olaylan yinelemenin verdiğı alışkanlıkla anlatıyorlar: Dört yıl önce sulanmızın kötüleştiğini farkettik. Eski tadı >oktu. Biz içemediğimiz gibi, hayvanlanmız da içmez oldu. Agaçlanmızı, sebzelerimizi, kuruttu, suyu içtigimizde dudakla Fabrika sahipleri, "Üniversitenin raporu gerçekçi değil, yaptırdığımız havuzlann hiçbirinden sızıntı yok" derken, Yelki köylüleri, "Bu havuzlar göstermelik, geceleri musluklarım açıp pis suyu dereye akıtıyorlar" diyor. nmız kabanyor, soyuluyordu. Sularının kirlenmesine fabrikanın neden olduğunu nasıl anladıklannı sorduğumuzda şu yanıtı alıyoruz: Biz cahildik, sulanmızın neden bozulduğunu anlayamadık. Yalnız, fabrikanın çok yakınındaki bir arazinin sahibi durumu farketti. Kuyusundan su alıp lahlil eltirdi. Şimdi fabrika sahibiyle mahkemeliler. Köylüler, "cahiliz" demelerine karşın, olaylar arasındaki bağları kurabıliyor ve yorumlayabiliyorlar. Fabrikanın dere yatağına ve çevreye gelişigüzel boşalttığı atık sulann yeraltı su kaynaklannı gittikçe daha fazla bir alana yayılarak kirlettiğıni ve ıçilemez duruma getirdiğini belirterek, geleceğe ilişkin korkulannı şu sözcüklerle anlatıyorlar: Bir iki >ıl sonra içme sulanmızı aldığımız yere de ulaşacak, çok az kaldı. Sonra, ya buna bir çare bulacak, ya da biz buralardan gideceğiz. Köy muhtarı lbrahim Karataş, biraz ledirgin, fotoğraf çektirmek istemiyor. Artık bu sorunun kendini ve köylusünu çoktan aşmış olduğunu savunarak surekli vurguluyor: Biz fabrika sahiplerine baskı yapmak istemiyoruz, fabrika kapatdsın da demiyoruz, onlem aisınlar yeter. Olayın ayırdına vardıklarından beri pek çok yere başvurduklanm anlatıyor muhtar. "Bir iki kez kapatma karan çıktıgını duyduk" diyor ve ekliyor, "Ama fabrika, üretimine hiç ara vermedi, atıklannı da gizlke dereye boşaltmava de>am ediyor, ya da tankerierie zehirli sulan asfalt yolda boşalta boşalta gidiyoriar." ÜNİVERSİTE RAPORU Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Doç. Dr. İlçin Aslan•»oğa, yörede yaptığı araştırmalar sonucu, fabrikanın yeraltı sularının çok az olduğu, tamamen tarımsal bir amaçla kullanılan arazi içinde bulunduğunu belirterek şu goruşlere yer veriyor: Yoredeki kuyulardan ve fabrika atık snlanndan örnekler alınarak tahlil edilmjştir. Sonuçta, aluntı yöniinden kuyuterda çok yüksek oranda tuz görülmektedir. Ters taraftaki kuyulardan alınan sularda ise tudanma belirtisi yoktur. Kuyulann DuJunduğu toprağuı yapısına gore, tııHflnmanın nedeni deniz suyu olamaz. Kuyularda gönilen tuzlanmanıu mutlak nedeni hipoklorit fabrikasuun aüklan ve hammadde deposundan sızan sulardır. Suyun içinde bulunan sodyum klorür, magnezyum klolür, kalsiyum klorür ve luüsyaın sulfatlann oranı, bütün bitkilere toksit (zehir) etkisi yapacak düzeydedir. Bu dunımda kuynlardaki su, sulama suyu olarak keânlikJe kullanılamayaca|ı gibi, hayvan snJama, hatta temizlik gereksinimi olarak büe kullanılamaz. Unıversıte raporunda şimdilik 810 bin donumlük bir alanı etkileyen kirlenmenin, kendi kendini temizleyebilmesi için 10 yıllık bir surenın geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu sure içinde bu topraklardan urun elde edilmesi olası değil. Fabrikayı gorup fotoğraf çekmek ıstediğimızı söylüyoruz. Köyden 1 kilometre uzakhktaki fabrikaya gıtmek uzere, biz arabalara, koyluler de yine oraya pek çok kişiyı göturmuş olmanın alışkaniıtıyla kamyona doluyorlar. Fabrikanın he.nen yanındaki dereyi gösterıyorlar, "İşle bakın, artık tumnnı şu bonıdan dereye akıhyorlar. Her gece gelip gozliıyoruz, 40 bin liralık benzin (Arkası 11. Sayfada) M. AIJ CİDA Hükümet Türklş Teknik Komitesi toplanıyor ANKARA (Cumhurhet Burosu) Hukumetle Turkİş arasında 17 temmuzda yapılacak zirve toplantısından önce oluşturulması önerilen Teknik Komite, bugun Başbakan Turgut Özal'ın başkanlığında bır araya elecek. Teknik Komite'de ürkIş heyetine başkanlık edecek olan Konfederasyon Genel Sekreteri Sadık Şide, Teknik Komite toplantısının zirvenin bir parçası olduğunu belirterek, gundemde ekonomik durum, teknik konular, yasal sorunlar ve diğer konuların bulunduğunu söyledi. Türkİş Genel Sekreteri Sadık Şide, bugün yapılacak toplantıya ilişkin bilgı verirken, Teknik Komite'nin sonuç olarak olumlu gelişmelere neden olnıası gerektığıni belirttı. BRUKSECden HADİ lUJENGtN Orda bir köy var uzakta... Büyük bir Orta Anadolu köyü düşünün. Hatta köy azmanı, ama kasaba olmasın. Sayısız kahvelerde fötr şapka ya da kasketlerini arkaya doğru atmış, ökçeleri basık potinli bacaklarını ileri doğru uzatarak ıskemleterin üzerinöe kaykılmtş, bir eiiyle tesbih tutarken öbür elı ile "pişti" dıye masaya vuran erkeklerimizi, küt bıyıklı toprak adamlanmızı düşünün. Bu kahvelerden, Orhan Gencebay ya da Ferdi Tayfur'un avaz avaz inleyen son nağmeleri köyün ana caddesine doğru yayılsın. Aynı ana caddede, bütün güzellik ve estetik kuramlanna meydan okurcasına, bütün renk uyumsuzluklannı yeniden yaratırcasına, şalvar veya pantotonun uzerine basma entari giymiş, entarinin uzerine mor hırka geçırmiş, yazmasıyla, burun ve göz deliklerinden başka her tarafını kapattığı başınm üzerinde kocaman haşhaş ekmeği tepsileri taşıyan kadınlar düşünün. Bu kadınlar, caddenin öteki ucundaki camiye giden, saçlan üç numara tıraş edilmiş takkeli küçümen çocuklara, omuzlanna asılmış Kuran torbalarının ağırlığtndan iki büklüm olmuş sıkmabaş örtülüTninnacık kızlara, bozkır lehçesiyle sunturlu küfürler savursunlar. Mintanlanntn açık yakasından altın zincirler sarkan köyün bıçkın delikanlılan, kakjınmlara taşmış bakkal ya da kasap dükkânlarının önünde yalanan dişı kedılere bile "Yandım Allah'lı" sert bakışlar fırlatıp, yeni bitmış bıyıklannı bursunlar. O köy bizim köyümüzdür... Ama o köy Brüksel'dedir. O köy Avrupa'nın başkentindedir. O köy, kuş uçumu, şehrin merkezine iki, Ortak Pazar'ın ana yapılarına bir, NATO'nun karargâhına üç kilometre uzaklıktadır. O köyün adı Schaerbeek'tir. Burada beş bini aşkın Türk yaşar, bunların yüzde doksanı Afyon'un Emirdağ ikjesinden koşup gelmiştir. Belçika'ya yerteşeli en az on yıl olmuştur. Yirmi yıldır oturanlann sayisı az değildir. Ama bütün bedava lisan kurslarına rağmen, yirmi kelimeden fazla Fransızca konuşanlar "iyi lisan bilir" sayılır. Bu köyde bütün feodal önyargılar geçerlidir. Bu köyde ortaçağ gelenekleri sürer. Bu köyde kızların başlık parası frankla hesaplanır. Bu köyde zaman, video ve kaset dışında durmuştur. Bu köy, yirmi yıl öncesinin bir Emirdağ köyüdür. Şimdi bu köy yaz göçüne hazırianmaktadır. Minibüslerin içtne yeni perdeler dikilmış, arkalarına, fiyakayla "Gurbetçiyim ezelden I Yol venn tez elden / Ezerim kaderden'' yazılan yazılmtş, minibüsün ortasında pişecek dolmalar için tencereler alesta edilmiştir Surücünün ayakları yorulmasın dıye, otoyolda gaz pedalının üstüne konacak tuğlalar ıstıflenmıştır Erkekler, Türkiye'deki hemşehriterinden "köytü" damgası yememek için birer tişortla birer blucin edinmekte; kadınlar, şalvarla pantolonu çıkartıp mağazalardan emprime elbiseler seçmekiedir. O köy, bir aylığına öbür köye görücü gitmektedir. Yüzgörümlüğü olarak da kendi hiç kullanmadığı cici bicileri götürmektedir. O köy, bir ay sonra yine memleketine dönecek ve yirmi yıl önceki öbür köyü yaşamaya çalışacaktır. O köy, göç dramının bir simgesidir. O köy, bozkır ağacının ovaya dikildiğinde, dırenmek için dört bir yana saldığı çirkin ve dikenli fidanların simgesidir. Ama artık, suçlu olarak yalnız bozkır ve ovayı göstermek zamanı geçmiştir. Ağaç, botanikteki evrim yasalarına uymak zorundadır. Aksi takdirde, bozkırda yavaş yavaş suya alışan diğer ağaçlar lezzetli meyveler verecek, ovadakı diğer ağaç dikenli ve çirkin fidanlarıyla başbaşa, bodur ve hırçın kalakalacaktır. O köyün, fidanlan budama mevsimı çoktan gelmiştir. Orada bir köy var uzakta. O köy bizim köyümüzdür. Bahiyat Fakültesi'nin Besmeleli yıllığma dekanhk el koydu BURSA (THA) Uludağ Üniversitesi tlahıyat Fakultesi son sınıf öğrencilerinin hazırladığı mezunıyet yıllığma "Fakiille ve üniversitenin adına yaraşır bir albüm olmadığı" gerekçesıyle el konuldu, iki oğrenciye 10'ar gün okuldan uzaklaştırma cezası verildi. tlahiyat Fakultesi Dekan vekıli Prof. Dr. Turgut Özgüden, konuyla ilgili olarak şöyle dedi: "Albüme el konulmasının nedeni, albümde mevcut bir takım düzenleme halalan, yardımcı doçent olmayan kişilere yardımcı doçent demeleri, Turkçe gramer (Arkası 11. Sayfada) f SU KA YNAKLARI YOK OLUYOR Güzelbahçe'ye bağlı Yelki Köyü, yakımnda bulunan bir hipoklorit fabrikası artıklanmn yeraltı su kaynaklaruıa kanşması nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Şimdiye kadar sulama için kuUandıkları butun kuyular kiriendi. Köy halkı, "ya bu sorun çözülecek ya da biz buralardan gideceğiz" diyorlar. Bazı toplu pazarlıklar gecikiyor Bakırköy Vita fabrikasına O gıuu belediyeden "3 günlük yusak" İJnileverlş Yağ Fabrikası Müdür Yardımcısı kendilerine zaman tanınmadığını ve üretim kaybı doğacağını söylerken, Bakırköy Belediye Başkam Naci Ekşi^ "İkazlanmızı ciddiye almaları için fabrikayı'3 gün mühürledik" dedi. Istanbul Haber Servisi Bakırkoy'dekı Ünileverlş Yağ Fabrikası "çevre ve halk sağlığını tehdit ettiği" gerekçesıyle Bakırköy Belediyesı tarafından uç gun sureyle muhurlendi. Fabrika Genel Mudur Yardımcısı Atilla Midillili istenilen onlemlerin yenne getirilmesi için zaman tanınmadığını ve kapalma nedeniyle yağ uretıminde 2 bin 500 ton kayıp olacağını söyledi. Bakırköy Belediye Başkanı Dr Kemal Naci Ekşi "amacımız tedbir almalannı sağlamaktır" dedi. Bakırköy'de Vıta, Sana ve Rama yağları ureten Ünileverlş Yağ Fabrikasının, atık sularını maları için ve tedbir almalannı sağlamak amacıvla uç gun sureyle fabrikajı mıibiırledık" dedi. Fabrıkada inceleme yapan 12 kişilik Fen Heyetinin verdıği rapor uzerine Beledıve Yasasının arıtma yapmadan denize doktu 15. maddesinin 19. fıkrasınagoğu ve çevre sağlı|ını tehlikeli bi re kapatılan fabrikanın 1. sınıf çimde tehdit ettiği gerekçesıyle gayrı sıhhı muessese kapsamına "ikaz" mahıyetınde olmak uzere girdıği için Sağlık Bakanlığı'uç gun sureyle kapatıldığı belir ndan ruhsat alması gerekirken tildi. Bakırköy Belediye Başka Kaymakamlıktan aldığı ruhsatnı Kemal Naci Ekşi, fabrikanın la faaliyetine devam ettiği beliryağ artıklarını sabun yapmak tildi. Fabrika bahçesinde buluiçin topladığını ve bu amaçla nan basınclı tankların motor kullanılan sulfirikasit maddesi guçlerının belediyeye bildınlennın denize akıtılması sonucu ze den çok daha fazla olduğu, bunhirlenmelere yol açtığını söyle ların perıyodik bakımlarının yadi. Fabrikanın kokusunun ve gu pılmadığı ve çevre aeısından burultusunun Bakırkovlulerı canın yuk tehlike oluşturduğu belirtildan bezdirdiğinı soyleyen Ekşi, di. İçinde mazot olduğu belirti"Belediye>i şimdiye kadar pek len basınçh tankların, patlaması ciddiye almadılar. Yapılan bir halınde Bakırkoy'u hava>a uçuçok ikazı yazı ile geçiştirdiler. Bu racak gu\ ° olduğu one suruldu. konuda ciddi ulduğumuzu anla(Arkası ı. Sayfada) ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Hakeme ve resmi arabulucuya başvurma tuzüğunün çıkarılmasınm gecikmesi ve dolayısıyla resmı arabuluculann henuz belirlenmemesi toplu pazarbk görüşmelerinin gecıkmesine neden oluyor. Yasa hükumlerine karşı, hakeme ve resmi arabulucuya başvurma tüzuğünün çıkarılmasının gecikmesi uzerine resmi arabulucular lıstesi henüz belirlenemedi. Bu durumda, serbest pazarlık goruşmeleri başladığı halde 30 gün içinde uyuşmazlığa girilen işyerlerinde toplu pazarlık süreci, arabulucu atanamayacağından gecikecek. Nıtekim, Turkİş'e bağlı DokgemiIş Sendikası ile İzmir Degaj Tersanesi işvereni arasında sürdurulen toplu göruşmelerde aradan 30 gun geçtiği halde anlaşma sağlanamadığından uyuşmazlık ilan edildi. Taraflar arabulucuya gitmeye karar verdıler. Ancak, hakeme ve resmı arabulucuya başvurma tüzuğu gereği, henuz resmi arabulucular seçici kurulu oluşturulamadığı ve resmi arabulucular isteği belirlenemediği için bu işyerindeki uyuşmazlığı çozmek için bir arabulucu atanamıyor. Fen liseleri sınav sonuçlannın hafta sonu belli olması bekleniyor ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Fen liseleri sınav sonuçlannın hafta sonunda belli olması bekleniyor. Ka>seri Fen Lisesi'ne, Ankara, Istanbul ve İzmir fen liselerini yedek olarak kazananlar arasından öğrenci alınması kararlaştırıldı. Yeni açılacak Kayseri Fen Lisesı'ne oğrencı alma yönteminin belirlenmemesi nedeniyle bır süre geciken sınav sonuçlannın tamamlanması için çalışmalar hızlandmldı. Mılli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı oncelikle An kara, Istanbul ve izmir fen liselerine alınacak oğrencılerin belirlenmesini kararlaştırdı. Edinilen bilgıye gore merkezı sistemle Ankara, İstanbul ve izmir fen Iıselerım kazanan adaylar belirlenecek. Han edılen tarihlerde kazanan adaylann kavitlannı yaptırmalarından sonra Kayseri Fen Lisesi için yeni bir kayıt tarihi ılan edilecek İlk kayıt suresınde üç fen lısisıne kayıt yaptırmayan yedek adaylann listeleri Bakanlık Bilgi Işlem Merkezi tarafından yeniden sıralanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle